Tumgik
#anlam arayışı
hecedarussuffah · 1 year
Text
Tumblr media
Her namazda durup Cenab-ı Hakk’a şöyle demeliyiz;
Allah’ım!
Nasip ettiğin bu farkındalık ile bize yolumuzu göster.
Birazdan bu namazdan çıkıp hayatın içine gireceğim yine önüme onlarca seçenek açılacak.
Sen bana yolumu göster!
Benden istediğin o yolu...
O seçeneklerden hangisi Seni memnun edecekse onu bana göster!
Çünkü ben artık hayatı Senin adına yaşamam gerektiğini ve Seni memnun etmem gerektiğini anladım...
Prof Dr. Halis Aydemir
2 notes · View notes
hcagla · 6 months
Text
Yeni Bir Anlam Arayışına Girmek
Bugün bir Instagram paylaşımında düşündürücü bir yazı okudum. Yazı özetle; yıllardır okumak zevk aldığı kitapları okumanın onu daha da depresif yaptığını, her gün yapabildiği rutinleri bırakmak istediği gibi kişisel bir iç döküştü. Çok tanıdık hislerle doldum (kendimden biliyorum). Yeni bir anlam arayışına girmek tam da bu noktada devreye giriyor. Continue reading Untitled
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
yorgunherakles · 3 months
Text
hep kendini fazla önemsemesi öğretildi. şimdi kötülüğünün kökeninde kendine dair duyduğu kibrin yattığı belli değil mi?
rollo may - kendini arayan insan
25 notes · View notes
yildiztozu · 10 months
Text
Tumblr media
İnsan psikolojisini derinlemesine en doğru duygular ile anlatan nadir kitaplardan olan İnsanın Anlam Arayışı adlı eserinde hoşuma giden iki söz oldu . Yazar Frankl öyle güzel açıklamış ki aslında bunları da sizlerle paylaşmak isterim.
Yaşamak acı çekmektir ve hayatta kalmak acıda bir anlam bulmaktır.
İnsanı en çok yaralayan şey;fiziksel acı değil, haksızlığın, mantıksızlığın ver­diği ruhsal ıstıraptır.
57 notes · View notes
yorgunkalem0 · 1 year
Text
Cenazenden 1 saat sonra;
Ağlamalar azalır. Ailen eve gidip yakınlarının yeme içme işleriyle uğraşır. Bu sırada organizmaların çalışmaya başlar.
2 saat sonra;
Evini arayıp cenazeye katılamayanlar mazeret bildirip baş sağlığı diler. Evine gelenler gereken normal sohbetini kendi aralarında yaparlar. ( dedikodu, özlem, güncel konular)
6 saat sonra;
Birinci dereceden hariç diğer yakınların evine döner ve bir sonra ki günün planını yapmaya devam eder.
24 saat sonra;
İç organların çözülmeye başlar. Bu sırada öldüğünü bilmeyenler telefonunu arayıp mesaj atmaya devam eder.
3 gün sonra;
İş yerinde yerini doldurmak için yeni başvurular, görüşmeler başlar. O sırada bedenin şişmeye başlar, ağız ve burnundan köpüğümsü bir sıvı gelir.
5 gün sonra;
Çocukların artık işlerinin ya da hayatlarının başına dönerler. Kanın organlarını çürütmeye başladığı için bedenin kırmızıya döner.
2 hafta sonra;
Çocukların miras paylaşımı için avukatla ve ya noterle görüşür. Tırnakların ve dişlerin dökülmeye başlar.
3 ay sonra;
Eşin televizyonda komedi filmi izlerken güler ve bedenin sıvılaşmaya başlar.
1 yıl sonra;
Ölüm yıl dönümünde birisi; "Vay be o kadar oldu mu? Daha dün gibi " der. Ve bedenindeki asit kefenini eritir.
10 yıl sonra;
Bir arkadaşın bir fotoğrafını görür ve hatırlar. Bedeninden geriye kalan sadece kemiklerdir. İşte bu dünyadaki varlığının tamamen unutulması bu kadar kısa süre alır.
Şimdi kafana taktığın kişi ve olayları tekrar gözden geçir.
SENCE DEĞER Mİ?
80 notes · View notes
siiraze · 7 months
Text
32 notes · View notes
belirtisiznesnee · 1 month
Text
Acı nedir biliyor musunuz
Çok değer verdiğin birinin artık sizde bir selamlık değerinin bile kalmamış olması...
8 notes · View notes
Text
"Gelecekte bir hedef göremediği için kendini çöküşe teslim eden bir insan, geçmişe dönük düşüncelerle meşgul olmaya başlar..."
25 notes · View notes
novaa-16 · 1 day
Text
Biz mi sürükleriz kendimizi ordan oraya yoksa yollar mı¿?
6 notes · View notes
jupiterliyazar · 11 months
Text
Dün aradın
Bugün buldun
Aşkı muhabbetle
Özüne kavuştun
M.
13.06.2023
05:20
11 notes · View notes
yorgunherakles · 2 months
Text
aşk sıkıntısı erimez; ya katlanırsın, ya çıkıp gidersin: düzeltme olanaksızdır.
roland barthes - bir aşk söyleminden parçalar
9 notes · View notes
yorgunkalem0 · 1 year
Text
Tumblr media
Sana yazdım bir hafta önce whatsapdan.. Dayanamadım işte.
" özledim baba"
Daha önce hiç yazmamıştım oysa, ne kadar aptalmışım..... Aramak yerine yazsaymışım elim mi kopardı sanki?
Haklısın..
Bende olsam cevap vermezdim bu saatten sonra..
3 gün sonra 3 ay bitiyor....
Yaşıyoruz, yaşanıyor, yaşatıyor işte..
......
Elimi uzatıyorum, gitmiyor. Hırçınlaşıyorum kendime.. kendimce.
Geçmiyor biliyorum geçsin diye de çabalamıyorum belki. Bazen unutmak için kafamı meşgul ediyorum sadece meşgul ettiğimi sanıyorum..
Duvarlar üstüme üstüme geliyor ama yıkılmıyor, kapıyı çarpıp çıkıyorum yine kaçamıyorum. Uyumak istiyorum düşünceler sarıyor uykuda zehir oluyor. Bir gün sadece bir gün aklımdan geçmediğini hissedersem ben bunada üzülürüm çünkü alıştım herşeyi içimde saklamaya , şimdi sende ordasın yaramın tam üstünde iyileşmeyecek köşesinde.. tüm vücudumun her yerini sarabilir ve beni içten içe bitirebilirsin.
İzin veriyorum.. Kabulleniş mi?
Bu dert değil.
Bu derman da değil..
Bu çare de çaresizlik de değil..
Bu vazgeçiş...
Kendimden, kendinden vazgeçiş.
Yapamıyorum ve yapamıyorsan vazgeçeceksin .
Vazgeçmesini bileceksin sessizce.
51 notes · View notes
yeredusenkalp · 2 months
Text
Atılan eski bir eşya değildi ki
Öyle kolay atmışsın
Bozuk kırık birşey değildi
Saklamamışsın
Sana birşeyler hatırlatmamış ki
Umursamamışsın
O atılan sanki biz değilmişiz gibi
Canice davranmışsın.
5 notes · View notes
dusleraleminde · 2 years
Text
Tumblr media Tumblr media
📜İnsanı en çok yaralayan şey fiziksel acı değil, haksızlığın, mantıksızlığın verdiği ruhsal ıstıraptır.✨
~Viktor E. Frankl, İnsanın Anlam Arayışı
72 notes · View notes