Tumgik
#farkindalik
kitaplardangelen · 1 year
Text
Bazı şeylerin farkında olmak insanı üzüyor..
36 notes · View notes
dorchall · 27 days
Text
Şeytan dışımızda bizi ayartmayi bekleyen korkunç bir mahluk değil,bizzat içimizde bir sestir şeytanı kendindee ara.
3 notes · View notes
sinesindensineme · 11 months
Text
"Seni sen yapan hikâyen
Soyun korkulardan
Güzellikler taşsın içinden
Çünkü başka sen yok "
3 notes · View notes
hecedarussuffah · 1 year
Text
Tumblr media
Her namazda durup Cenab-ı Hakk’a şöyle demeliyiz;
Allah’ım!
Nasip ettiğin bu farkındalık ile bize yolumuzu göster.
Birazdan bu namazdan çıkıp hayatın içine gireceğim yine önüme onlarca seçenek açılacak.
Sen bana yolumu göster!
Benden istediğin o yolu...
O seçeneklerden hangisi Seni memnun edecekse onu bana göster!
Çünkü ben artık hayatı Senin adına yaşamam gerektiğini ve Seni memnun etmem gerektiğini anladım...
Prof Dr. Halis Aydemir
2 notes · View notes
aysinbujur · 1 year
Photo
Tumblr media
Sana ne, bana ne Benim hep oynadığım ve öğrettiğim güzel bir oyundur. Nasıl mı? Kendi sınırlarını aşmamak için "BANA NE" Başkasının sınırlarını aşmamak için "SANA NE" demeyi öğrenerek Bu konuya minik bir örnekle açıklamak isterim. Sorumluluğu bir tek bize ait olmayan bir cok görevler vardır, bazen de yardım etmek için üstlendiğimiz görevler, sonrasında tüm bu görevler bizim sorumluluğumuz haline geliyor ve istesek de artık bırakamıyoruz. Sanırım bu konuda hepimiz hem fikiriz hatta içinizde bir çok kişinin bu durumda olduğunu biliyorum ve evet dediğini duyuyorum. Hatta bir tık ileri gidip, zamanında yerine getiremedigimiz veya yapmak istemediğimiz de de eleştirilere maruz kalırız. Çünkü o bizim görevimiz olmuştur artık. Bazen bununla da yetinilmez, özel hayatımıza da mudehalenin doğal olduğu düşünülür. Altında da hep iyi niyet yatar. "Sakın yanlış anlama seni sevdiğim için söylüyorum" diyerek konuya başlanır. İSTE OYUN DA TAM BURADA BAŞLAR. Sorumluluğun her zaman sana ait olmadığı durumlarda BANA NE demeyi öğrenirsen, zorla yaptırım uygulandığında da yapmadığın için sorgulandığında da SANA NE demeyi öğrenirsen oyunu başlatmış olursun... Ve bu örnekleri çoğaltarak sınırlarını savunuyorsun sana ne ve bana ne diyerek kendi varlığını koruyorsun. Konuya bir Nasrettin hoca fıkrası ile noktalayalim. Bir gün Nasreddin Hoca eve doğru yürüyormuş, bir arkadaşı arkadan seslenmiş "aman hoca gördün mü biraz önce geçen helva kazanı ağzına kadar doluydu". Hoca istifini bozmadan "bana ne" demiş. Arkadaşı, "ama hoca helva kazanı sizin eve gidiyordu, buna ne dersin?" demiş; hoca yine istifini bozmadan "o zaman sana ne?" demiş. Kıssadan hisse... sağlıcakla kalın... . . . #psikolojikdanışmanlık #psikolojikdestek #terapist #çiftterapisi #ilişkiler #iliskiler #ilişkilerkoçu #romantikilişkiler #hayatınafarkkat #ilişkikoçluğu #iliskikoclugu #ilişkiterapisi #kisiselgelisim #kişiselgelişimfarkındalık #farkindalik #bilinçlifarkındalık #insanpsikolojisi #seans #onlineseans #bireyselseans #mutlulukzamanı #mutluluklar #hipnoterapi #yasamkocu #bilinçaltı #bilinçaltınıngücü #bilinçaltıtemizliği #ailedanışmanı #aysinbujur #psikonero (Fıstıkağacı, Üsküdar) https://www.instagram.com/p/Cnq_Qe0Kwzh/?igshid=NGJjMDIxMWI=
2 notes · View notes
Text
Bunları biliyor muydunuz?
Tumblr media
5 notes · View notes
imsoniacure · 2 years
Text
Her zaman kaybettigim bir oyunun içinde dönüp durdum.
5 notes · View notes
ruhsuzpsikolog · 2 months
Text
Farkındalık
Uzun zamandır derin düşünce dehlizlerinde,kimse beni kurtarmıyor diye boğulmaya terk etmiştim kendimi. Farkına vardığım, boğulmaktan kurtaran bazı gerçeklerle karşılaştım bu yolculukta. Üretememek,üretemediğim için kendimi kirbaçlamak çok canımı yaktı. Göğüs kafesimde bir kedi oturdu her gün cirmaladi göğüs kafesimin kapısını çıkmak için. Değer verdiğim insanların bana aynı değeri vermedigini,herkesin sevgi dilinin farklı olduğunu anladım,hatta çocuk kalbime rağmen kabul ettim. Dönüşmek,farklı olmak can acıtıyor. Ama ben kendimi farklılıklarımla kabul ettim. Son depremim'den sonra herkese farklı bir gözle bakmayı öğrendim,kızdım da bu yüzden kendime çünkü herkesle empati kurabilmek farkında olabilmek bir insanın kendi heybesine koyabilecegi en büyük yüklerden. En büyük suçlunun kendim olduğunu, secimlerimin beni buraya getirdiğini ve sürekli aynı kısır döngü paradoksunu neden yaşadigimi artık biliyorum. Bir yerde okumuştum sen ders alana kadar aynı hataları yapmaya ve o hataların sonucunda aynı kısır döngünün devam edeceğini. Hiç akıllanmadim. Zihnim akıllı kalbim çocuk kaldı. Şikayet ettiğim her şey aslında benim konfor alanımı oluşturuyormus. Yaptığım her şey takdir görmek saygınlik kazanmak içinmiş. Hep insanlarım içinmiş. Koskoca hayatımı insanlarima atıf etmişim. Onların istekleri,onların düşünceleri,onların kalbi. Çok kızdım ben insanlarima beni yanlız bıraktılar diye ama beni en çok ben yanlız birakmisim.
1 note · View note
yetersizyeter · 9 months
Text
Kadınlar susarak giderler,
Çok uzun emekler verir ilişkisini yürütmek için.
Birinin kadını olmayı yüreği, beyni, ruhu o kadar zor kabul etmiştir ki, başka bir adama ait olmayı istemez.
Erkek gibi, çorbanın tuzu eksik diye kavga çıkarmaz mesela, tam tersi, konuşmamız lazım der.
Erkekler de en çok bu cümleye sinir olurlar. Ertelenir o konuşmalar, maç bitimine, yemek sonrasına ve daha birçok lüzumsuz şeyin ardına ötelenir.
Kadınlar inatçıdır, hayata tutundukları gibi, aşklarına da sahip çıkarlar
Bu yüzdendir, konuşup derdini anlatma isteği, karşı tarafı ikna edene kadar uğraşırlar.
Sonunda pes eder adam, bir ışık görür kadın, tüm derdini paylaşır.
Genellikle ne cevap alır? Abuk sabuk konuşma!
Gereksiz ve saçma gelmiştir adama anlatılanlar, hiç de üstünde durmamıştır.
Yine bir sıkıntı, tatmin edilemeden geçiştirilir ve adam gün gelip bunların kendisine ok gibi döneceğini bilemez.
Bir kadın şikâyet ediyorsa, ya da erkeklerin deyimi ile vıdı vıdı ediyorsa; erkek bilmelidir ki, o ilişkiden hala ümidi vardır kadının
Yürütmek, birlikte yaşamak, sorunları çözerek mutlu olmak istiyordur.
Daha önemlisi, o adamı hâlâ seviyordur
Kadın susarak gider!
En önemli detaydır, erkeklerin hiç anlayamadığı durum işte bu kadar basittir.
O gün gelene kadar konuşan, kavga eden, tartışan kadın, kendini sessizliğe vermiştir.
Ne zaman ümidini o ilişkiden kestiyse, o zaman sevgisi de yara almış demektir.
Yüreğindeki bavulları toplamıştır, kafasındaki biletleri almış ve aslında bedeni orada durarak, ilişkiden çıkıp gitmiştir.
Kadın, gerçekten gitmişse, çok sessiz olmuştur ayrılışı, kimse hissetmeden, kapıları vurup kırmadan gitmiştir.
Her akşam eve geldiğinde, kapının açıldığını gören adam anlamaz ama bir kadın sessizce gider.
Ne mutfağında yemek pişiren, ne yan koltukta televizyon izleyen, ne gece ruhunu kenara koyarak yatakta sevişmeye çalışan kadın, artık o kadındır.
Bir kadının çığlıklarından, kavgalarından korkmamak gerekir, çünkü kadının gidişi sessiz ve asildir.
#YARALASAR 3
@maral Atmaca
0 notes
esrarlikadin · 11 months
Text
Sırf emek verdin diye taşlı yolun sonuna kadar yürüme hatasına düşme
1 note · View note
merhabagunluk · 1 year
Text
Ben kimim ?
Kendinize bu soruyu sormayı hiç denediniz mi?Ben kimim ! Ya da ben birisi miyim ?
Ergenliğe girdiğimizden beri illaki hepimiz ailemize karşı "bende artık bir bireyim " cümlesini kullanmıştır. Evet aslında beynimizin karakteri yavaş yavaş oturmaya başladığı andan itibaren hepimiz birer bireydik. 
" -dik " diyorum çünkü hepimiz geriledik. Bireyliğimizi bir kere kabullendik ve onu orada öylece bıraktık. Ona hiçbir şey katmadık. Bütün amacımız o olmaktı. Olduk ve sonra ona, kendimize ve hayallerimize, sırtımızı döndük. 
Büyüdük! 
Kendimizi bir karmaşanın içerisinde bulduk. Yaşama telaşı, iyi bir yere gelememe korkusu, para kazanma hırsı derken kaybolduk.. Hayatta kalmaya çalışırken git gide hayatımızı kaybediyorduk ama farkında değildik.
Farkında değiliz..
0 notes
benyasamkaynagi · 1 year
Text
Bazen kaybetmek gerekir bazı şeylerin değerini anlamak için fakat geç kalınmış bir farkındalık hataları geri döndürmez..
0 notes
sinesindensineme · 1 year
Text
" Vay vay sevdin onu
Sevmesen ölürdün
Sevdin onu öldün
Sevmesen ölürdün ama sevdin gene öldün "
5 notes · View notes
bazingawasherevia · 1 year
Text
Akran Zorbalığı Hakkında
Biraz da bunun hakkında konuşmak istiyorum.Bu zorbalık türü -maalesef- çok yaygın bir tür.Yaş grubu farketmeksizin her yerde karşılaşabileceğimiz türden,özellikle ergenlik döneminde.Bu zorbalık türüne maruz kalmış bir birey olarak en kötü tür diyebilirim.Henüz neyin ne olduğunu bilmeden buna maruz kalmak,karşı taraf sizde nasıl izler bıraktığını umursamıyor.Lise zorbalarınız ergenlikte size pislik gibi davranıp hayatınızı mahvediyor.Ama 8 sene sonra güzel anılarla kolejlerini bitirip iş sahibi olup mutlu aile kurup saygılı yetişkin oluyorlar.Ve insanlar onları seviyor.Fakat siz zorlu ergenlik yıllarınızda birkaç ergen yüzünden antidepresana başlayıp hayatınızı sonlandırmaya çalışıp acılarınızı dindirmeyi ümit ediyorsunuz.8sene sonra siz ise içe kapanık,özgüvensiz,güven problemleri olan bireyler haline geliyorsunuz.Tüm zorbaların kafalarını klozete sokup hayatı bir kez de olsun bizim rolümüzde oynamalarını istiyorum.Onlar birisini etkilemek adına bizim geleceğimizle oynuyorlar,hasar bırakıyorlar.Ve çoğunlukla etkilemeye çalıştıkları kişi 8 sene sonra hayatlarında bile olmuyor.Fakat bizim 8 sene sonra bile onların yaptıklarını taşıyan kalbimiz,aklımız,en kötüsü de bedenimizde izler oluyor.
1 note · View note
aysinbujur · 1 year
Photo
Tumblr media
“Doğuştan ben nelere sahiptim acaba .” hiç bunu düşündünüz mü? Sahip olduğumuz özelliklerimjzi çoğu zaman farkında değiliz, çünkü olmayana yada olmadığını sandığımıza odaklanmayı seçiyoruz. Oysaki şöyle sakin kafayla bir oturup düşünsek veya çevremizde bizi seven dostlarımızdan bir yardım alsak aradığımız şeylerin çoğuna zaten hep sahip olduğumuzu göreceğiz. Kendimizi sevmek, hayatı sevmek, kendimize inanmak, kendimize daha fazla güvenmek gibi kavramlardan bahsediyorum, bunlara zaten sahipsiniz. Pek çok defa bu duyguları deneyimlediniz, o günler hiç yaşanmamış gibi mi davranacağız? Geçmiş bir hazine gibi dururken çok nadiren yararlanıyoruz ondan. Bugün aradığınız her ne ise geçmişinizde onu yaşadığınız anıları hatırlayın bakalım. Örneğin kendinizi başarısız hissediyorsanız geçmişte kendinizi başarılı hissettiğiniz anları düşünün ve listeleyin. Kendinize daha fazla güvenmeye ihtiyacınız varsa geçmişte kendinize güvendiğiniz bir olayı hatırlayın. Meşhur hikayedir bilirsiniz, adamın biri hazine aramak için evini terk edip dünyayı dolaşmış, yıllar sonra aradığını bulamadan eli boş bir şekilde evine geri dönmüş. Biraz dinlenip soluklanmak için bahçesinde evin duvarına bitişik duran eski ahşap bir sandığın üzerine oturmuş. Dinlendikten sonra aklına bu sandığı hiç merak edip açmadığı gelmiş, biraz zorlayınca eski sandığın kapağı gıcırtılarla açılmış ve içinden bir hazine çıkmış. Hepimizin durumunu biraz da bu hikayeye benzetiyorum, aradığımız şeylerin çoğuna zaten sahibiz, hatırlamayı seçmek hazine sandığının kapağını aralamaya benziyor biraz da. Saglicakla kalın... . . . #psikolojikdanışmanlık #psikolojikdestek #terapist #çiftterapisi #ilişkiler #iliskiler #ilişkilerkoçu #romantikilişkiler #hayatınafarkkat #iliskikoclugu #ilişkiterapisi #kisiselgelisim #kişiselgelişimfarkındalık #farkindalik #bilinçlifarkındalık #insanpsikolojisi #seans #onlineseans #bireyselseans #imgeterapi #mutlulukzamanı #mutluluklar #hipnoterapi #yasamkocu #bilinçaltı #bilinçaltınıngücü #bilinçaltıtemizliği #ailedanışmanı #aysinbujur #psikonero (Istanbul, Turkey) https://www.instagram.com/p/Cpu9am3qHIL/?igshid=NGJjMDIxMWI=
1 note · View note
cozumkendimiz · 1 year
Photo
Tumblr media
Geçmişi hayallemek, düşünmek, konuşmak, başarı ve yenilenmemizi engeller. Çünkü geçmişin keşkeleri, geçmişte yaşadığımız olumsuz olaylar, kurduğumuz hayaller An'da yaşamamızı engellediği için yenilik ve üretim yapamayız. #kisiselgelisim #farkindalik #özgüven #motivasyon #quotes https://www.instagram.com/p/CnkIlTOte-L/?igshid=NGJjMDIxMWI=
0 notes