Yazıyorum yine balkonda cümlelerimi yıldızlara,
Bu sefer elimde kahve yerine bir kadeh içki ile.
Kafam güzel olma yolunda,
Zihnimin içinde güzel olan bir tek sen varken.
Dönüp dolaşıyorsun zihnimin karanlık kolidorlarında,
Ne arıyorsun diyorum buralarda.
Zihnim bomboş bir tünel zannediyorum,
Fakat boş zannettiğim her yerden bir adet sen çıkıyorsun.
Sen kimsin bazen onu da seçemiyorum,
Hele ki şu an hiç seçemiyorum.
Ölmek için yalvarırken aklıma geliyorsun,
Lanetler okuyorum zihnimdeki sana.
Her gece içiyorum neden içtiğimi bilmeden,
Her gece kafam güzelleşiyor yıldızlara bakarak.
Yıldızlar bana bir ninni misali huzur veriyor,
Kimse bunu bilmiyor lakin.
Sen bile bilmiyordun düşün,
Sen bile o kadar yakından tanımıyordun beni;
Beni en yakından tanıyan kişi iken bile tanımıyordun beni.
Her şeyimken hiçbir şeyimdin aslında,
Hiçbir şeyimken bile her şeyimdin oysa.
Ne yazdığımı bilmeden bu satırlarım sana,
Ne yaptığımı bilmeden bu hallerim sana.
Hayat daha da zorlaşıyor bu anlarda,
Hayat hep zordu oysa ki.
Ölüm çok cazip geliyor insana,
Peki neden intihar etmiyoruz o zaman?
Bunun cevabını arıyordum yana yakıla.
Yeter diyorum kendi kendime,
Yeter bu son kadeh,
Dilim damağım kuruyor düşüncelerden dolayı,
Son bir kadeh daha diyorum kendime,
Son bir kadeh.
Sonra n'olacak diyor bana kalbim,
Sonrası ölüm diyor bana beynim.
Çoğu insan kalbini dinler her zaman,
Fakat ben her zaman beynimi dinleyen biri olmuştum :)
Son mektubum bu sana,
Son feryat figan sana ağlayışlarım bu sana.
Bir daha ne duyacak, ne göreceksin beni.
Bunları özleyeceksin bile ant içerim,
Özleyeceksin ki beni düşürdüğün bu hâlin bir bedeli olsun.
Hoşçakal beni sevmiş gibi davranan kişi,
Hoşçakal son umudum olan kişi.
11 notes
·
View notes