Aşık olmak anlık bir şey. Birden her şeyin çok parlak göründüğü, birden en pastel renklerin bile ısınmaya başladığı... Birden tüm yemeklerin çok daha lezzetli olduğu bir an bu. İnsan karar vererek aşık olmaz. Sadece bir bakarsın, olmuş....
İyi geceler değerli kent dinleyenleri, kaybedenler kulübü burası.. Aşık olmak anlık bir şey; birden her şeyin çok parlak göründüğü, birden en pastel renklerin bile ısınmaya başladığı, birden tüm yemeklerin çok daha lezzetli olduğu bir an bu.. İnsan karar vererek aşık olmaz, sadece bir bakar olmuş..
Hissetirmediğin sevginin de, saygının da, yokluğunun da hepsini sen varlığında arattın baba. Aynı evde bile başka insanlara ihtiyaç duymanın yoksunluğunda ve kahroluşluğunda büyüdüm. Senin yüzünden. Belki birazcık sevgini verseydin, birazcık güvenseydin. Kızım deseydin mesela, sen başarırsın inanıyorum ben sana deseydin belki de şuan bir sorunum olduğunda başka insanlara ihtiyaç duymadan sana gelirdim. Göğsümü gere gere derdim ki benim babam halleder. Ama ben hep babam duyarsa ne olur dedim. Herkes babası ile geçirdiği güzel günleri anlatırken ben bir köşede yüzümde buruk tebessüm ile sadece dinledim. Çünkü sen bizim anılarımızda olamadın, ne zaman gülmeye çalışsak ilk sen ağlattın. Belki de bundandır insanlara olan güvensizliğim. Çünkü diyorum ki kendime seni, senin baban bile sevemedi elalem niye sevsin. O yüzdendir ki baba, ben hiçbir zaman kimseye güvenemeyecegim bu da senin omuzlarında belki vicdan azabı olarak kalır. Vermediğin sevginin de şefkatinde içinde boğulman dileğiyle.
"Aşık olmak anlık bir şey. Birden her şeyin çok parlak göründüğü, birden en pastel renklerin bile ısınmaya başladığı, birden tüm yemeklerin bile çok daha lezzetli olduğu bir an bu. İnsan karar vererek âşık olmaz. Sadece bir bakar, olmuş..."
Ağlamak istiyorum. Gerçekten artık ağlamak istiyorum. Sesimi bastırmak durumunda olmadan özgürce ağlamak istiyorum. Gece yastığıma sarılarak değil, senin göğsüne sığınarak ağlamak istiyorum. O kadar yoruldum ki ve ağlamayalı o kadar uzun zaman oldu ki. Belki de alıştım bilmiyorum. Böyle ifadesiz durmak çoğu zaman kendini açıklamak için paralamaktan daha rahat. Çünkü sen ne kadar kendini hırpalarsan hırpala insanlar kendi işine geleni anlıyor onu yapıyor. Ve bu da ister istemez beni biraz küstürdü. -bilmiyorum içimdekileri tam olarak ifade edebildim mi ama az çok anladığınızı düşünüyorum çevremdekilerin aksine- Artık uğraşmıyorum hiç bir şeyle. Umrunda olmuyor çoğu zaman. Kendi kabuğuma çekildim, insanlarla olabildiğince yüzeysel konulardan konuşuyorum, kimsenin içeri girmesine izin vermiyorum. Artık kendi işimi kendim hallediyorum, kendi problemimi kendim çözüyorum, kendi sırtımı kendim sıvazlıyorum. Kimsenin desteğine ihtiyacım yok bu saatten sonra. Ama önce bir göğsünde ağlamam lazım sonra kimsenin desteğini almam moduna girerim olur mu