Sevilmedim..
En çok bu yaşlarımda hissettim bunu
Küçüktüm aklım ermezdi
Kendi kendimi çok severdim hep, bundandır ki sebep
Başkalarının beni sevmediğini göremezdim
Ben hep severdim
Beni sevmeyen herkesi
Sonra büyüdüm
Kendimi sevmeyi bıraktım
Kalbim kendi sevgimle doluyken hiç kalmadı şimdi bana
Belki iyi de oldu
Çünkü gerçeği gördüm
Meğer kimse sevmemiş beni
Hep ben sevmişim kendimi
Çok üzüldüm..
Çok üzüldüm, ama hiç ağlamadım
Sonra bir gün yolda giderken
Dirseğimi bir elektirik direğine çarptım
Ama çok hafif, ben bile fark etmemişim belki
Ama saatlerce ağladım
Tuhaftır onda da canım yanmamıştı hiç
Meğer yanan canım değilmiş
Acı sadece fiziksel değilmiş
İçim acımış benim
Canım yanmamış belki ama
Ruhum yanmış
Çok acımış
Çok yalnız kalmış
Çok üzüldüm
Aciz ezik buruk bir kalp gibi
Hissettim..
14 notes
·
View notes
GECE
Öncesinde içimi aydınlatan güneş, içimi karartıyor şimdi. Korkup saklandığım gece arkadaşım oldu sanki. Ama yanılmışım. Gece benim aydınlık yanımmış, karanlık ise ta kendim. Ben içimdeki karanlıkta kaybolmuşum, kayıp bir kız olmuşum. İçimdeki aydınlık yana, geceye sığınmışım...
9 notes
·
View notes
Bu gün metroda minicik bir çocuk gördüm belki 5 en fazla 6 yaşında. Ailesi kim bilir nerde, almış eline bir bardak vagon vagon dolaşıyor. Belki üç kuruş için...
İçim burkuluyor şu anda kreşte ya da 1. Sınıfa yeni başlamış olurdu okusaydı şayet. Ama bu hayatı yaşamak zorunda..
Büyüyünce ne olacak acaba? Bir hayali var mı? Ya da okula gönderecekler mi hiç?
Sahi bir annesi, babası var mı ki? Belki kimsesiz sokakta bir adamın kurbanı. Belki en başından sokaklarda büyümüş anne baba ne onu bile bilmiyor. Büyüyünce ne hissedecek acaba? Hayat onu nereye götürecek?
En kötüsü ne biliyor musunuz belki de alışacak, garipsemeyecek. Bu hayat içinde doğdu, bu hayat içinde ölecek. Belki bir suça karışıp hapse girecek, belki kötü yola düşecek, ya da küçük yaşta evlendirilecek. Şimdi bilmiyor, oyun geliyor belki, ama büyüyecek onun da içi burkulacak. Canı yanacak, neden diyecek..
Bunları neden yaşadım? Ben bunu hak edecek ne yaptım?
Her gün böyle kaç çocuk görüyoruz? Kaçına bakıp geçiyoruz, belki benim gibi en fazla iki satır bir şey yazıp acısını anladığımızı düşünüp birkaç dakika sonra unutuyoruz..
Ben Savcı olmak istiyorum gelecekte. En çok da bu çocuklar için.. Bir polis olsam en fazla sokaktan toplar yetiştirme yurduna götürürüm, ne işe yarar ki? Daha üst bir makamda olmalıyım, elimin yettiği kadarına gücüm ulaşan herkese yardım etmeliyim ben. En çok bu miniklere, bu minikleri belki bırakmak zorunda kalan hikayelerini hiç bilmediğimiz annelere, babalara...
Hepsine yardım edeceğim. Eğer sabahın 6 sında kalkıp 2 buçuk saat uzaklıktaki üniversiteye her gün sesimi çıkarmadan gidiyorsam, inadına daha da hırslı daha büyük bir şevkle çalışıyorsam hepsi onlar için. Hepsi şu saçma dünya düzeninde kendimi bir nebze olsun işe yarar hissedebilmek için.
Başaracağım, inanıyorum çünkü kendim için değil onlar için istiyorum. Yalnız kalmış tüm ruhlar için, çaresiz herkes için
Bu yüzden başracağım, SÖZ VERİYORUM.
6 notes
·
View notes
Orhan Veli´nin dediği gibi;
Bekliyorum
Öyle bir havada gel ki,
vazgeçmek mümkün olmasın.
4 notes
·
View notes
Keşke karanlığımızı aydınlatacak yıldızlarımız olsa, belki o zaman bulurduk yolumuzu...
4 notes
·
View notes
İnsanoğlu doyumsuz bir varlıktı. Mutluluğu en zirvede yaşamayı isterken, acıyı en az bir şekilde yaşamayı tercih ederdi. Çünkü acının getirdiği kötü hisleri istemez mutluluğun verdiği gülüşleri severdi. Ama geriye dönüp bakıldığında mutlu günler pek fazla anılmazdı. Hatırlananlar hep içimizde yer etmiş, ruhumuza iz bırakmış anılar yani acılar olurdu.Çünkü ruha bırakılan izler silinmezdir, oradakiler hep kalıcıdır. Acı bakidir, kalır, gitmez ve hatırladığında da boğazında yumru olmaktan vazgeçmez. Mutluluk ise anlıktır, geçicidir ve bir saliselik gülüşden ibarettir. Herkes mutluluğu hisseder çünkü onu benimsemek kolaydır önemli olan acıyı benimseyip onunla yaşamaktır..
2 notes
·
View notes