Tumgik
#felsefenin tesellisi
yorgunherakles · 1 year
Quote
kimsenin, senin yüksek ahlaki değerlerine erişemeyeceğinden o kadar eminsin ki herkesi bağışlıyorsun. bundan daha kibir dolu bir davranış olamaz.
lars von trier - dogville
95 notes · View notes
nesrin-c · 1 year
Text
''Toplumsal yaşam, başkalarının bizimle ilgili algıları ile bizim kendi gerçekliğimiz arasındaki uyuşmazlıklarla örülü. Temkinli olmaya çalıştığımız zaman aptallıkla suçlanıyoruz. Utangaçlığımız kendini beğenmişlik, başkalarını memnun etme isteğimiz dalkavukluk olarak algılanıyor. Bu yanlış anlamalara son vermek istiyoruz ama birden boğazımız kuruyor, ağzımızdan çıkan sözlerden hiçbiri asıl söylemek istediklerimiz olmuyor.''
Alain de BOTTON
Felsefenin Tesellisi
Tumblr media
122 notes · View notes
varliksancisi · 11 months
Text
“Tanrının yönetici olması şuan kafamı iyice karıştırıyor. Çünkü O her zaman iyilere sevinçler, kötülere acılar dağıttığı halde iyiler zorluklara maruz kalırken, kötüler arzuladıklarına kavuşuyor...”
Boethius / Felsefenin Tesellisi
Tumblr media
36 notes · View notes
olumsuzsozler · 7 months
Text
Tumblr media
Çamurun içindeyken sadece çamuru görebilirsin. Bir şekilde onun üzerinde uçmayı başarırsanız, yine de pisliği görürsünüz, ancak onu farklı bir perspektiften görürsünüz. Ve başka şeyler de görüyorsun. Felsefenin tesellisi budur.
David Cronenberg
0 notes
bimekan · 1 year
Text
“İki yüzlü davranmak istemiyorsanız, mutlaka dürüst olmak zorunda olduğunuzu bilin; çünkü siz her şeyi seyreden bir yargıcın gözlerinin önünde yaşamaktasınız.”
Boethius
Felsefenin Tesellisi
0 notes
edebiyatsoylesileri · 2 years
Text
Alain de Botton / Aşk statü sağlar, statü de aşkı getirir
Tumblr media
Statü Endişesi’nin Türkiye’de yayımlandığı günlerde Botton bir başka kitaba, Mutsuz Aşk Hikayeleri’ne yazdığı önsözle de dikkat çekmişti. Botton, aşk ve statü üzerine soruları yanıtlıyor.
Çağın yeni yazı aracı hipermetin nasıl ses, görüntü ve metinden oluşuyorsa çağımızın yeni filozofu Alain de Botton da felsefe, kara mizah ve aşktan oluşuyor. Yaşama ve insana mesafesiyle bizi çıldırtan akademi felsefesi ile hükümetlerin ve medyaların boyunduruğundaki piyasacı entelektüeller arasında sağlam, sadık ve sakin bir yer arayan günümüz düşünürlerinin çok önemli bir yükümlülüğü var artık: Eskiden adına halk denilen, sol filozofların kitle adını verdiği ve ekonomi- finans dünyasının müşteri/tüketici/yatırımcı olarak "tasarladığı" artık erişilebilir, denetlenebilir ve bazı kriterlerle kısmen ölçülebilir bir topluluk.
Alain de Botton özellikle Aşk Üzerine ve Proust Yaşamınızı Nasıl Değiştirebilir? kitaplarıyla birkaç yıldır ülkemizde hayli popülerleşen bir yazar, ilk kez bir edebiyat-dışı yazar bu kadar tanınıp okunabildi Türkiye’de. Eleştirmenler yazara duyulan bu ilgiyi onun stiline ve felsefe, edebiyat gibi sosyal disiplinlere karşı alaylı ve esprili yaklaşımına yoruyorlar, İsviçreli yazar Londra’da yaşıyor ve birkaç yıl önce İngilizceyle birlikte birçok dünya dilinde yayınlanan Felsefenin Tesellisi ülkemizde piyasaya çıktığı hafta çok satan listelerini işgal etmekte gecikmedi. Botton bu kitapta, yaklaşımı en “teröpatik” olan, günlük hayattaki sorunlarımızı çözmeye en fazla gayret eden -bugünün terapistlerine en çok benzeyen- filozofları ele alıyordu. Felsefenin Tesellisi'nin Türkiye’deki umulan satış ve ilgi başarısının ardından yazarın Agora Kitaplığı’ndan çıkan bir derlemeye (Mutsuz Aşk Hikâyeleri) yazdığı önsözle yeniden gündeme geldiğine tanık olduk. Alain de Botton'dan yeni kitabı Statü Endişe'nin kıtalararası tanıtım turunda olduğu bugünlerde hem Mutsuz Aşk Hikâyeleri hem de çok yakında kitapçılarda yerini alacak yeni kitabı hakkında görüşlerini yazışma yoluyla aldık.
Tüm aşklar mutsuz olmak zorunda değil
Mutsuz Aşk Hikâyeleri kitabına bir önsöz yazdınız. Bu son dönemler için hayli yeni bir durum.
- Bana gelen editörlere pek az zamanım olduğu için sadece bir yazı verme şansım vardı. Bu yazı da Aşk Üzerine'de yer almayan “Aşk ve Okuma" adlı yazıydı. Türkiye'de yıllardır kitaplarım yayımlanıyor ve çok iyi satıyor. Türk okurlarına bir şekilde ödemek istediğim bir borcum olduğunun bilincindeydim. Bu yüzden de severek verdim bu yazıyı.
Aşk Üzerine'nin yazan olarak “mutsuz aşk” üzerine düşünceleriniz neler? Mutsuz aşk gerçek aşk ya da aşkın katı bir kategorisi olduğunu mu düşünüyorsunuz?
- Çok fazla kurmaca okursanız, gerçek aşkın her zaman mutsuz ve umutsuz olduğuna inanabilirsiniz. Ben bunun her zaman böyle olması gerekmediğine inanmaktan yanayım. Gerçek aşk sakin ve düzenli olabilir. Ama yazarların her zaman hayatın dramatik anlarına yoğunlaşacaklarına da şüphe yok. Tıpkı polisler gibi, yazarlar da krizlere doğru çekilir.
Egomuzun şişik kalması için sonsuz sevgiye ihtiyaç duyuyoruz
Yeni kitabınızdan bahseder misiniz, ne zaman yazmaya başladınız?
- Üç yıl önce. Başarı ve başarısızlık kavramlarını incelemek istemiştim. Kitap için iki yıl araştırma yaptım, bir yılda da yazımını tamamladım. Statü kaygısını dünyadaki duruşumuza ilişkin bir endişe olarak tanımlıyorum; aşağı mı gidiyoruz yukarı mı, kazananlar mıyız, yoksa kaybedenler mi?..
Statü Endişesi'nde olgun yaştaki insanların yaşadıkları aşklar için “cinsel aşk” ve “dünyanın dışındaki aşk” terimlerini kullanmışsınız. Olgunluk dönemi boyunca yetişkin bedeninin ve dünyasının birbirini tamamlayan iki unsur olduğunu mu düşünüyorsunuz?
- Statümüz tek nedenle önemli: Çünkü çoğu insan sahip olduğumuz statünün miktarına göre bize iyi davranıyor. Terfi ettiğimizi duyarlara gülümsemeleri biraz daha enerjik, çuvalladıysak bizi görmezden geliyorlar. Statü sahibi olmamaktan endişe ediyoruz çünkü diğer insanlar bizi fazla sevmese veya saygı göstermese bile, yine de kendimize güvenmekte başarılı değiliz. Egomuz veya kendimizi algılayışımız, her zaman şişik kalması için sonsuz sevgiye ihtiyaç duyan ve en ufak ihmal iğnelerine duyarlı olan, hava kaçıran bir balona benzetilebilir. Kendi kendimizi kabul edilebilir bulmak için dünyanın bizi saydığının işaretlerine güveniyoruz. Bir kıtlık sırasında statü anksiyetesi yaşamak tuhaf olabilir ama tarih, toplumların temel geçim ihtiyaçlarını karşıladıkları anda statü endişesinin hızla devreye girdiğini gösteriyor. Modem dünyada statü endişesi, dengimiz olduğunu düşündüğümüz kişilerin  başarılarını kendi başarılanınızla karşılaştırdığınız zaman ortaya çıkar. Bir tanıdığın gazetede habere konu olduğunu görürsek statümüzle ilgili endişeye kapılabiliriz (Bu bütün sabahı berbat edebilir). Yakın bir arkadaşımız iyi niyetle -ya da tamamen sadistçe-
"iyi“ bir haber verirse -terfi ettiği, evleneceği, bestseller listesine girdiği gibi- ya da bir partide kısa süre önce kendi şirketini kurmuş güçlü bir şekilde el sıkışan biri bugünlerde bizim "ne yaptığımızı" sorarsa...
Beklentilere bağlı olarak hayal kırıklıkları da arttı
Başarının tersi tam olarak kaybetmek mi?
- Statü endişesi şimdi her zamankinden daha kötü çünkü başarı ihtimali olan alanlar -cinsel, finansal, mesleki- her zamankinden daha çok. Kendimize "kaybeden” dememek için olmasını beklediğimiz daha çok şey var. Sürekli olarak başarmış insanların hikayelerini duyuyoruz. Tarihin büyük bir bölümünde aksine bir tavır geçerli olmuştu; düşük beklentiler normal ve bilgece kabul edilirdi. Pek az kişi zenginlik ve tatmin peşindeydi. Çoğunluk tevekkül içinde, sömürülmeye mahkûm olduğunu bilirdi. Elbette bugün de toplumun zirvesine çıkma ihtimalimiz fazla değil. Belki Bill Gates’in başarısına rakip olmamız, 17.yy'da XIV. Louis kadar güçlü olmak kadar imkânsız. Ama ne yazık ki, artık imkansız görünmüyor; kişinin okuduğu dergilere bağlı olarak, henüz başaramamış olması tuhaf bile karşılanabilir.
Aşkın bir statü olduğuna inanıyor musunuz?
- Aşk kesinlikle bize statü sağlayan bir şeydir ve statü de bize aşkı getirir.
(Halil Gökhan / Nisan 2005 / Kitap-lık)
0 notes
eldebiran · 2 years
Quote
Dışarıdaki gürültü patırtı hiç bitmeyebilir, yeter ki içimizden yükselen sesler bize rahatsızlık vermesin.
Felsefenin Tesellisi - Alain de Botton
1 note · View note
yeryuzugokyuzu · 3 years
Text
“söyle, yüreğinde saklama. tedavi olmak istiyorsan yaranı açmalısın.”
felsefenin tesellisi | boethius
1 note · View note
beyazgeceler-blog · 5 years
Text
"Hangi uyumsuzluk sebep olur dünyanın bağlarını çözmeye?
Hangi tanrı bunca büyük savaş çıkarır iki doğru arasında?
Tek başlarına ayrı ayrı geçinirler de, neden boyunlarını bir yuları geçirmek istemezler?
Bu doğrular arasında uyumsuzluk yok mu yoksa, hep birbirlerine böyle sağlam kenetlenmişler mi acaba?
Ama niçin bu kadar derin bir aşkla yanıp tutuşuyor, hakikatin örtülü anlamlarını keşfetmek için?
Ama bedenin kör uzuvlarıyla örtülmüş zihnimiz, ezdiği ışıktan sızan alevle, dünyayı bağlayan o ince bağı göremiyor ki!
Neyi öğrenmeye can attığını biliyor mu bunca telaşla?
Niçin bilinenleri bilmeye çalışıyor?
Bilmiyorsa, ne arıyor böyle körlemesine?
Niçin bilmediği bir şeyin bunca özlemini çekiyor?
Hiç tanımadığı halde niçin iz sürüyor böyle azimle?
Nerede bulacak, bulsa bile..."
— Boethius, Felsefenin Tesellisi
7 notes · View notes
mantikutayr · 5 years
Photo
Tumblr media
"vatan haini suçlamasıyla yargılanmaya bile gerek görülmeden bir zindana atılan ve idamını bekleyen bir romalı filozofun, boethius'un, tanrısal öngörü, kader ve özgür irade üzerine sorgulamalarını içeren en önemli yapıtıdır."
"felsefe, boethius'un gerçek mutluluğa ulaşmasına yardımcı olur. ona göre, insanlar mutlu olmak istiyorlarsa, zihni yanıltan sahte iyiliklerden uzak durup gerçek anlamda iyiye yönelmek zorundadır."
"şeylerin amacının ne olduğunu, doğanın bütün düzeninin kendisine aktığı son amacın ne olduğunu anımsıyor musun?" 
"sen kim olduğunu tanımaktan vazgeçmişsin."
"evet, kötü insanların bedenleriyle insan görüntüsünü korudukları halde, ruhlarının nitelik değiştirip hayvanlaştığını söylerken haksız olmadığını anlıyorum ama  keşke bunların hayvani ve cani ruhları saldırganlaşıp iyi insanlara zarar vermese, bir tek buna izin verilmese! buna izin verilmez. yeri geldiğinde sana bunu kanıtlayacağım."
".. her şeyin rastlantısal olaylarla karman çorman olduğuna inanırsam, en azından hayretim azalır. tanrının yönetici olması şu an kafamı iyice karıştırıyor..’’
( suyun yüz derecede kaynamak "zorunda" olduğunu kavramak zorundayız.
su, deniz seviyesinde yüz derecede kaynar, bu suyun 1 atmosfer basınçtaki "kaderi" ama everest dağı'nın zirvesinde suyun kaderi değişir ve yetmiş derecede kaynamaya başlar. )
".. bilinen her şey kendi özgün gücüne göre değil, onu bilenlerin bilme yetisine göre bilinir."
ve
‘’11. yüzyıldan beri bazı dizeleri kayıp olan antik şarkının eksik parçaları bulunarak araştırmacılar tarafından enstrümanlarla çalındı. ingiltere’de 11. yüzyıla ait, antik roma dönemi felsefe kitabı dinletisine eşlik etmek için yazılan teselli şarkısı adlı melodinin eksik notaları 1000 yıl sonra tamamlandı. “teselli şarkısı” adlı eser, antik romalı filozof boethius’un felsefenin tesellisi (the consolation of philosophy) adlı kitabına eşlik etmek için yazılmıştı. müzik bilimci sam barrett, bu şarkının tamamını çıkarabilmek için yaklaşık 20 yıldır çalışıyordu.’’ 
‘’vaktiyle mutlu ve verimli gençliğimin onuruydu o şiirler, şimdi kederli yaşlılığımdaki yazgımı teselli ediyorlar.’‘
.
12 notes · View notes
wubih · 3 years
Text
Tumblr media
0 notes
yorgunherakles · 1 year
Text
hastalıklı, bozuk, dürüst olmayan ve kötü bir ruhla yaşamanın hastalıklı bir bedenle yaşamaktan daha acınacak bir şey olduğunu bilmiyor.
platon - gorgias
37 notes · View notes
ecoamerica · 25 days
Text
youtube
Watch the American Climate Leadership Awards 2024 now: https://youtu.be/bWiW4Rp8vF0?feature=shared
The American Climate Leadership Awards 2024 broadcast recording is now available on ecoAmerica's YouTube channel for viewers to be inspired by active climate leaders. Watch to find out which finalist received the $50,000 grand prize! Hosted by Vanessa Hauc and featuring Bill McKibben and Katharine Hayhoe!
7K notes · View notes
pencerealtiidunyam · 6 years
Photo
Tumblr media
montaigne diyor ki
13 notes · View notes
2m2ozgur · 7 years
Photo
Tumblr media
Boethius / Felsefenin Tesellisi
24 notes · View notes
bayanhuysuz · 7 years
Photo
Tumblr media
Doğan her şey bir gün ölür.
18 notes · View notes
yazankadinm · 7 years
Quote
Bulduğum kuru bir teselli... vay halime!!
Yazankadın
13 notes · View notes