kaçınma en temel nevrotik eğilimlerden birisidir.

bruce fink - lacancı özne

HER APTAL

KENDİSİNE HAYRAN OLACAK

DAHA APTAL BİRİNİ BULUR

Soren Kierkegaard

Düştükçe kalkmayı öğrendim, kalktıkça Allah’tan başka kimsem olmadığını..

Ben penceresi olmayan bir odaydım o ise gökyüzüne aşıktı..

İnancını kaybetmiş ruhumun aşk olan tarafı...

Yeni bir kitap a başlıyoruz, yeni bir resme, sonun olmayan yollara ,derslere, şarkılara. Hepsi yarım kalıyor, ne başladığımız kitabın sonunu, ne çizeceğimiz resmin bitişini, bittmeyeceğini düşündümüz derslerin, daha nakaratına gelmeden kapatığımız şarkıların ne de çıktığımız yolun sonunu getiriyoruz. Aynı insanların sevip de ilk kusurdan vazgeçe bildikleri gibi.

Hayattaki badireler, güçlü bağlar kurabilmenin en kestirme yollardır..

İ.d.

"Korkularımızın asıl nedenlerini bilen var mı?"

#ask

"Hiç kimsenin ilgisine ihtiyaç duymadığın gün olgunlaşırsın. Hiç kimseden beklentiye girmediğin gün yara almazsın. Hiç kimseye bağımlı kalmazsan kazanırsın."

her şeye ancak belirli bir mesafe koyarak katlanabiliyordum.

thomas bernhard - sarsıntı

"Ve insan umutsuzluk içindeyken yeniden seçim yapar ve o zaman neyi seçer; kendini seçer..."

— Kierkegaard

Aynı döngüyü yaşıyorum sürekli. Bir bekleyiş hali içindeyim. Beklediğim şeye ulaşamadığım bir bekleyiş bu. Sonunda elde ettiğim şey daha fazla boşluk hissi.

Kalbimin yerinde bir karadelik var. Pozitif duyguların hepsini emiyor. Yanında hiçbir cılız ışıltı barınamıyor. Bana bir süpernova lazım. Ancak o zaman kalbimin amansız derinliği ışıltıya sahip olabilir.

Beni her gün patlamaya hazır bir yıldız gibi asice ve korkusuzca sevebilir misin sevgili? Üzerimdeki siyah bilinmeze dayanabilir misin varlığının ışıltısıyla? Beni yeniden güneşe döndürür müsün?

Sana her yazdığımda umut ediyorum. Her seferinde aynı umutsuzluğu yutuyorum. İlgisizliğin midemde gaz yapıyor artık. Acı su canımı yakıyor. Sessiz reddedişlerin ölmek isteyişlerimi güçlendiriyor. Beni vazgeçirecek sebepler bulmakta artık zorlanıyorum.

Kendi içime doğru patlamak üzereyim. İçin için tütüşlerim içerden püskürmeye hazırlanan bir volkan gibi. Kabuğumu parçalamak için can atan bir lava akıntısına dönüşüyor histerim. Gel kurtar artık beni. Izdırabıma son ver. Beni bana yeniden bağışla varlığınla.

Yağmuru seviyorum ama yağmurda ıslanmaktan nefret ediyorum.

Aşkı seviyorum aşık olmaktan nefret ediyorum.

Müzik dinlemeyi seviyorum ama o melodinin beni alıp uzak diyarlara götürmesinden nefret ediyorum.

Madem ki ölümün önüne geçilemez ne zaman geliyorsa gelsin. Sokrates'e otuz zalimler seni ölüme mahkum ettiler denildiği zaman: "Tabiat da onları..." Demiş.