İçe yolculuğun vardığı noktalara baktığım zaman ambalaj ve reklam stratejilerin bireyler üzerindeki sosyal hayata ne kadar etki ettiğini ayrıca yaşam ve tercih biçimlerinin bu pazarlama algısıyla gerçekleştiğini saflık ve gerçekliğin ne kadar değersiz hâle geldiğini görmekteyiz
Tanımlayamıyorum kendimi , iyice kaybettim benliğimi. Kimim , neyim , amacım ne , neden yaşıyorum? Hiç bilmiyorum. Gözlerimi her açtığımda kendimle değilim , başka bir ruhu taşıyor , başka bir düşüncenin esiri olarak güne başlıyorum. Ne yaptığımı bilmiyorum , bilmek gibi bir amacım da yok sanki. Öyle habersizim ki kendimden , öyle unutmuşum ki kendimi ya başkaları için koşuyorum ya da başkalarının arkasında kalıyorum. Öyle uzağım ki kendimden adım bile kalmamış bende. Haberim yok kendimden , şimdi ölecek gibi olsam da hissetmem , bilmem. Ben kendime yabancı bir tanıdığım . Kendime uzağım , kendimden çok uzaktayım.
annem duymasın diye sessizce ağladığım geceler, babama sarılmak istediğim her gün; ben bir kez daha kırıldım. ve beni kıran şey aslında bendim. ne cesaretli olup babama sarılabildim, ne anneme derdimi anlatabildim.