Tumgik
#sual
ilmiyyat1453 · 9 months
Text
Hesabımızın çetin olmaması için..
84 notes · View notes
Text
Tumblr media
7 notes · View notes
dik35 · 1 year
Text
Çiçek; Mutlu olamadım sakın koparmayın.
3 notes · View notes
seslimeram · 7 months
Text
Mahvetme
Tumblr media
Bir mahvetme sarmalıdır enine boyuna hayatımızı kuşatıyor. Tümüyle yaşamsal idenin ve aklın yerle bir edildiği, dahası gündelik pratiklerin handiyse sıfırlanmasına neden olacak kadar ağır bir imtihan silsilesi ile memleketin prangalara esir edilmesine devam olunuyor. Cendere laf olsun diye değil, pranga bir imaj değil tümüyle doğrudan derdest etme halleri, bunların devamında sürekli tekrar olunan bir ötekileştirme eylemselliği içerisinde mahvın herkese farklı bir biçimde tezahürü var ediliyor. Hayat kuşatılırken sorun yoktur buyrulup durulurken aralıksız bir linç tezgahta biçimlendirilir. Duraksamadan güncellenmeye eksik gedik olmadan sürdürülmeye çalışılan tahayyülle birlikte bir kere daha mahvın yetkin ve tek istikamet kılınması sağlama alınır. İsmi yeni, kendisi ikinci yüzyılı arşınladığı söyleye durulan bir ülkede hakkaniyet kavramının eğri eksik gedik koyulmasının ta kendisi bizzat o mahvetme sarmalına aralıksız yönelimi var ediyor. Bile isteye bir uçurumun kıyısına en kestirmeden açık bir tahayyülle terk edilen ülkenin gerçekliği kuşatıyor her yanı. Tüm ol mahvın boyutu, gündelik yaşamın ezilip geçilmesinden, hakkaniyet, hukuk ve adaletin ta kendisinin imha olunması çabasına, hürriyetin yerle bir edilmesinden lafta çokça anılan o demokrasinin artık farazi bir kenar süsüne dönüştürülmesi hallerinden görünür kılınıyor.
Sınırsız bir biçimde yaşam eylemi / erimi / anlamı mamafih boğuntuya konuluyor alenen. Bir mahvetme retoriğinin ortasında cürümlerle / cühela cüretinin kesişimi arasında bir o yana bir bu yana sallana duran bir menzilin yönetim katı eliyle cürümlere koşar adım gitme hevesi kendiliğinden yaşamı tarumar ediyor. Sınırın içinde hem ekonomik hem de sosyolojik anlamda dönüşümü mutlak biat adına çıkagelen hamlelerle var eden iktidarın ve yancısı kesimlerin geleceksiz bir ülkeyi bina etmesinin yolunda mahvın da her nasıl, her ne şekilde güncel bir mefhum olduğu yaşatılanlarda barizdir. Baş efendinin yeni ülke namıyla kodladığı zeminde, milli ve yerli olmayanlar için hayatın bırakılmadığı, tekinsiz bir sarmalın ta kendisine esaretin hizalanması kesintisiz kılınır. Bir mahvetme tahayyülü üstünden var edilmiş ülkenin günü de geleceği de şimdinin içerisinde eylenen hemen her hamleyle doğrudan müdahalelerle yerle yeksan olunur. Cerahatin her nasıl biçimlendiği, birkaç satırlık konuşmaların var edildiği nabız yoklama konuşmaları yaparken baş amir, doğrudan önden ya da konuşmanın hemen arkasından çıkagelen tutarsızlıklarla beraber görünür kılınır. Her şey mahvın her nasıl ikili oynanarak, sahiden madrabazlık ile imal edildiğini kendi deneyimlerinden yola çıkarak teyit edebilir. Gazete Duvar’dan baş amirin son konuşmalarından birisinden bir kesiti paylaşalım:
“AK Parti Genel Başkanı Erdoğan partisinin grup toplantısında konuşur: "Gazze'de süren Hamas-İsrail çatışmasına ilişkin ise sivillere yönelik hiçbir eylemi, sivil yerleşimleri hedef alan hiçbir saldırıyı doğru bulmadıklarını dile getiren Erdoğan, savaşın da bir ahlakı olduğuna, tarafların buna riayet etmesi gerektiğine inandıklarını belirtti. İsrail ve Gazze'deki çatışmalarda bu ilkenin çok ağır bir şekilde ihlal edildiğinin altını çizen Erdoğan, şöyle devam etti:
"İsrail topraklarındaki sivillerin öldürülmesine açıkça karşı çıkıyoruz. Aynı şekilde, Gazze'deki masumların hiçbir ayrım gözetilmeden sürekli bombardımana maruz bırakılarak katledilmelerini de asla kabul etmiyoruz. Bir şehrin suyunu, elektriğini, giriş-çıkışlarını kesip altyapısını çökerterek, camisinden kilisesine tüm ibadethanelerini, okullarını yıkarak, insanların en temel insani ihtiyaçlarına erişmesini engelleyerek, içinde sivillerin yaşadığı binaları bombalarla yerle yeksan ederek, velhasıl her türlü utanç verici yöntemle yürütülen bir çatışma, savaş değil katliamdır. Gazze'ye yönelik orantısız ve her türlü ahlaki temelden yoksun saldırıları, dünya kamuoyu nezdinde İsrail'i hiç beklemediği ve istenmeyen bir konuma itebilir. Sivil yerleşimleri bombalamak, sivil insanları kasten öldürmek, bölgeye insani yardım getiren araçları engellemek, üstelik bütün bunları maharet gibi sunmaya kalkmak, devlet değil ancak örgüt refleksi olabilir. İsrail, devlet gibi değil örgüt gibi davranırsa, sonunda örgüt gibi muamele görmeye başlayacağını unutmamalıdır."
Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda 2019'da yaptığı konuşmasının, 1947'den itibaren Filistin ve İsrail'in topraklarında yaşanan değişimi içeren haritanın gösterilmesinin ardından Erdoğan, "Tablo bu. Görüldüğü gibi 1947'deki Filistin, 1947'deki İsrail ve Filistin. Geliyoruz 1949-1967 İsrail ne halde. Geliyoruz şu andaki hale İsrail ne halde, Filistin ne halde. Bölgede bugüne kadar adaletsizliğe göz yuman insanlık, son hadiselerde de iyi bir sınav vermiyor." diye konuştu.
Bölgede etki sahibi aktörlerin sükuneti tesis etme yerine yangına adeta körükle giden kışkırtıcı tavrını esefle karşıladıklarını dile getiren Erdoğan, "Amerika, Avrupa ve diğer bölgelerdeki devletleri, taraflar arasında hakkaniyetli, adil ve insani dengelere dayalı tutumlar almaya çağırıyoruz" dedi.
Pazartesi gününden itibaren pek çok telefon görüşmesi gerçekleştirdiklerini anlatan Erdoğan, şu bilgileri verdi: "Bölgemizi içine girdiği bu anafordan süratle çıkarmak için, Türkiye olarak, arabuluculuk ve adaletli hakemlik dahil üzerimize ne düşüyorsa yapmaya hazırız. İnşallah bu tavrımızı sonuna kadar muhafaza edeceğiz."
Bölgeye kalıcı huzur ve barışın ancak meşruiyeti Birleşmiş Milletler kararlarına dayanan, 1967 sınırlarında ve coğrafi bütünlüğe sahip, başkenti Doğu Kudüs olan, bağımsız bir Filistin devletinin kurulması ve tüm dünya tarafından tanınmasıyla gelebileceğinin altını çizen Erdoğan, bunun dışında yol aramanın, bunun dışında hevesler peşinde koşmanın sadece daha fazla yıkım, daha fazla gözyaşı ve can kaybı demek olacağını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Üç semavi dinin kutsal mekanlarını bünyesinde barındıran Kudüs'ün mahremiyetine, Mescid-i Aksa'nın içinde yer aldığı Harem-i Şerif'in statüsüne saygı göstermeyen hiçbir adımı ve tasarrufu kabul etmedik, etmeyeceğiz" dedi."
Baş efendi, ele verir talkını, kendi yutar salkımı! Bütünüyle doğrudan bir cerahate karşı çıkıyormuş, bir kırım ihtimaline ön alma çabasındaymış gibi görünürken var ettiği hemen herkesçe malum olagelen mahvetme halini gerek kendi sınırları içinde, gerekse de yancı ya da yön bildirici / temellendirici olarak var ettiği dışarıdaki eylemselliği ile bütünleyen bir temsilin sunduğu hangi cümle doğru olabilir ki? İnsan hakları evrensel beyannamesi altında imzası bulunan bir devletin, kendi içinde Kürd, Ezidi, Alevi, Ermeni, Rum ve Süryanilere, sınırının dışında da bunlara ilaveten Arap, Hristiyan öteki saydığı herhangi bir kimlik / tahayyüle karşı var ettiği sınırlamalar, tahakküm hamleleri, saldırılar ve terör bizatihi terör ve şiddet var edilirken, birilerinin ellerindeki kana dair tespitlerin her nesi, her neresi doğru kılınabilir ki? Sürekli vurgulanan insanlık mefhumu, günbegün iletişim başkanlığı nam yapının da alttan alta verdiği direktifler doğrultusunda hedef kılınan İsrail ve başta da Yahudilik o Filistin’in yarasının her neresini sahiden onarmaya kafi gelecektir ki. Rojava’da Kürd, Ezidi, Alevi, Kıpti, Keldani, Süryani ve dahi Ermenileri kendisine bir hedef ilan eden, binbir açıklamada bittiği zikredilen PKK ile bir tutulan sivil halka karşıt, onlara kasteden bir cerahat erkinin ulaştığı barış / hasmane düşmanlık mefhumunun kaçıncı evresini oluşturur. Dokuz buçuk ay aç koyup, bir günlük savaşın ardından da beyaz bayrağın sallandırılıp, Artsakh’ın Ermeniliğinin silinip, Dağlık Karabağ’a dönüşümü var edilirken Azeri devletine verilen el, hastalıklı bir turan düşüncesinin etrafını dolduran, donatan silahları var eden damat efendinin kurumuna ön ayak olunarak şiddetle bir kere daha hayatlar esir alınırken, umut kırıma terk edilirken neresidir baş efendinin samimi olduğu, sorgular mısınız?
Birbirini tamamlayan bir cerahat kültünün esiri artık dünyanın yönetim katları. Bu sahada cereyan eden, aksiyon alanın da o bağlamda hiç de eksik gediği olmadığını kanıtlayan pek çok örnek ilave olunabilir. Dayanaksız değil doğrudan kendi içine kör / lal kalıp dışarılara karşı insaniyet mefhumunu hatırlaya gelir kimileri. Düşüncesizce değil doğrudan hesap ve kitabı çok önce var edilmiş bir sınır içerisinde o laflar edilirken dönüp de kendi içindeki hayatlara nasıl davranıldığının sorgulanmayacağı zannedilir. Baş efendinin son konuşmalarından birisi zaten bu bahsin bir tamamlayıcısıdır. “Rusya-Ukrayna savaşının olumsuz etkileri yaşanırken İsrail ile Filistin arasında meydana gelen hadiselerin herkesi derinden sarstığını belirten Erdoğan, gerginliğin daha da artarak bölgeye yayılması ihtimalinden endişeli olduklarını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Camilerin, hastanelerin ve sivil yerleşim yerlerinin bombalanması gibi saldırıları kabul etmediğimizi ve asla etmeyeceğimizi açıkça söylüyorum. Gazze'deki insani durumu kötüleştiren ablukanın, bölgeyi provokasyonlara açık, hassas bir duruma getirdiği malumdur. 360 kilometrekareye sıkışmış 2 milyon insanın elektriğini, suyunu, yakıtını, gıdasını kesmek en temel insan haklarının ihlalidir. Gazze halkının toptan cezalandırılması sadece sorunu büyütecek, daha fazla acıya, daha fazla gerilime, daha fazla gözyaşına sebep olacaktır." ifadelerini kullandı.
Gazze'de yaşananlara işaret eden Erdoğan, "Şu anda Gazze'de yer ile yeksan edilen, kadın, çocuk, anne ne var ne yok hepsi yok ediliyor. Bundan kimse dertlenmiyor. Ama biz dertleniyoruz. Eğer İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'ne zerre kadar saygınız varsa, o zaman kusura bakmasınlar herkes, 'Acaba biz buraya ne gibi bir yardımda bulunabiliriz.', bunu konuşmaları lazım. Ama bunların böyle bir derdi yok." değerlendirmesinde bulundu.
Tüm tarafları aklıselimle hareket ederek önce ateşkesi sonrasında ise kalıcı barışı görüşmeye davet eden Erdoğan, "Gerek şahsım, gerek dışişleri bakanım ki şu anda yolda, Mısır'a gidiyor, gerekse mit başkanım, rehinelerin salıverilmesi başta olmak üzere krize çıkış yolu bulmak için temaslarımızı yoğun bir şekilde sürdürüyoruz. Ancak kimi aktörlerin sükuneti tesis etme yerine ateşe benzin döken provokatif tavırları hem bizim çabalarımızı sekteye uğratmakta hem de krizi derinleştirmektedir." diye konuştu.
Erdoğan, özellikle bir konuyu ifade etmek istediğini dile getirerek, "O da şudur. Gazze şu an itibarıyla mazlumdur, mağdurdur ama İsrail'in böyle bir mazlum durumu söz konusu değil." ifadesini kullandı.”
Ama ya da fakat şerhlerine gerek kalmadan her şeyi olduğu gibi bildiren bir baş efendinin sundukları bir başka yerdeki hakikatin de yalın bir özetidir. Bir günde 300 kadar insanın canının çalındığının bildirildiği, hem Filistin, hem İsrail tarafında kayıpların şeceresinin hiç de azımsanmayacak kadar yükseldiği, yok edilmiş olanların birer sayı değil de insan olduğunun idrakine hala uzak kalınan bir uzamda var edilmiş insani felaketin tahayyülü her ne olacaktır. Sınırın dışı içi fark etmeksizin onun bir benzerini var eden bir temsilin kalkıp hala verebileceği akıl var mıdır? Merak etmiyor musunuz sahi? Gideon Levy’nin Haaretz’de kaleme aldığı, Hasan Ayer’in Serbestiyet için çevirdiği makalesinden bir kesit misal sizlere bir şeyi anlatmaya kafi gelir mi; “(7 Ekim) Cumartesi günü İsrail daha önce hiç görmediği olaylara şahit oldu. Şehirlerinde devriye gezen Filistin araçları, Gazze kapılarından giren bisikletliler… Bu olaylar kibri yerle bir etmektedir. Gazze’deki Filistinliler bir anlık özgürlük için her türlü bedeli ödemeye hazır olduklarına karar vermiştir. Peki, bu konuda gerçekten bir umutları var mı? Hayır… Peki, İsrail dersini alacak mı? Yine, hayır.
İsrailliler cumartesi günü Gazze’deki tüm mahalleleri yok etmekten, Şeridi tamamen işgal etmekten ve Gazze’yi “daha önce hiç cezalandırılmadığı şekilde” cezalandırmaktan bahsediyorlardı. Fakat İsrail 1948’den bu yana Gazze’yi cezalandırmayı bir an bile bırakmadı!
75 yıllık istismarın ardından, bir kez daha mümkün olan en kötü senaryo Gazze’yi bekliyor. “Gazze’yi dümdüz etme” tehditleri tek bir şeyi kanıtlıyor: Hiçbir şey öğrenmemişiz! İsrail bir kez daha ağır bir bedel ödüyor olsa da kibrini korumaya devam edecektir.
Başbakan Benjamin Netanyahu yaşananlarda en büyük bir sorumluluğu taşıyor. Bu sorumluluğun bedelini ödemek zorunda ancak bu mesele onunla başlamadı ve o gittikten sonra da bitmeyecek…
Şimdi hem İsrailli kurbanlar için hem de Gazze için acı acı ağlamalıyız. Tek bir gün bile özgürlüğü tatmamış olan Gazze için; nüfusunun çoğu İsrail’in sürdüğü mültecilerden oluşan Gazze için ağlamalıyız…”
Bir mahvetme sarmalıdır enine boyuna hayatımızı kuşatıyor. Bahse konu mahvetme hali, Filistin’den, Tigray’a, şimdi tümden temizlenmiş Artsakh’tan halen insandan arındırma çabasına tutunulan Rojava’ya bir süreklilik içerisinde devam olunuyor. Birbirlerinden hiç de farkları olmayan / kalmamış yöneten katının, savaş tiranlarının, mühimmat imal eden genel geçer değil doğrudan hayata kastın mimarlarının elinde bir kere daha yıkıcılık bir kere daha insan eliyle cehennemin binası sürdürülüyor. Ötesi berisi olmadan müştereken bir yaşam idesini savunmadan, bütün o kötülük kümesine karşı yetti artık demeden bir ve beraberce hiçbir gelecek tahayyülüne yer konulmayacak olduğu artık belirgindir. İkinci dünya savaşının sonrasındaki en kırılgan, en yıkıcı, en kötücül hallerin ortasında ya insani olanı, hakkı, hukuku savunacağız ya da her gün bir yerlerde, birilerinin tahayyülleri / paşa gönülleri öyle istediği için kurban kılınmaya devam edeceğiz. Mesele bu kadar keskin bir hattın üstünde her gün bambaşka yaraların var edilmesiyle güncelleniyor. Umursuyor musunuz sahiden?
Misak TUNÇBOYACI – İstan’2023
Görsel: Out Of Words ::: Francisco SECO ::: AP Photo
1 note · View note
housefreak · 2 years
Text
sauls loafers suck. i dont like loafers in general but that silver buckle sucks so bad esp since hes a gold watch guy .
1 note · View note
selin-n · 2 months
Text
Tumblr media
Mevlana çok güzel anlatmış;
Bir gün gelir,
Açmaz dediğin çiçekler açar.
Gitmez dediğin dertler gider.
Bitmez dediğin zaman geçer.
Hayat öyle bir sır ki;
Önce Şükür,
Sonra Sabır,
Sonra da inanmak gerek...!
Şu güzelliğe bakar mısınız lütfen___?!
Allah'ın Hikmetinden Sual Olunmaz!!
102 notes · View notes
nevzatboyraz44 · 3 months
Text
Üstünlük ancak takvadadır ☝️🇵🇸🇹🇷☝️
59 notes · View notes
theaustralianfrog · 7 months
Text
Happy Coming Out Day!!!!!
Whelp I decided now would be a good time to tell yall about me because I am an attention seeker :P
So hello! I am The Australian Frog and I am a bi-oriented Aromantic Asexual, and I’m also nonbinary. I use they/she pronouns! I never had that experience of choosing a boy to be my “crush” because I am romance repulsed and have always been proud of never having a crush.
I don’t really know if nonbinary counts, but i did technically skedaddle off the gender binary so…? It’s just what fits for me now, and it just feels better to use rather than demifem or something similar.
So now I will be sharing some of my “oohhhh that makes sense now” moments below the cut.
Friend: for some reason, I can’t imagine you having a boyfriend or a crush???
Me, internally: yea thats kinda the intention
Explaining the difference between gender identity and expression:
“So I am a cisgender female, but I still prefer androgynous clothing”*
👍🤞👋👉👉✌️🫵-the bi hand language
Me, in a lot of denial: someone told me I might be asexual
Queer friend: No one labels you, you label yourself :)
Me: (no one had told me I might be asexual):
🫠😓
Aforementioned queer friend: Oh you haven’t met [my nickname]! I should introduce them to you!
Me: acknowledges it mentally but does not even consider correcting it
several hours later: wait-
*just because someone prefers androgynous gender expression does not mean they are nonbinary and vice versa. If you don’t know ask them
ps thank you to the queer friend i could not have done this without them!
And HAPPY COMING OUT DAY! I’m so proud of you if you came out! That’s amazing! You’re so brave!
And I’m proud of you if you’re staying in the closet too! Whether that’s because it’s not safe for you to come out, or you don’t completely understand yourself, you don’t feel ready, even if you just don’t think it’s anyone’s business! Or any reason!
I’m also proud of you if you came out before now! Congratulations! Great job living the life without hiding who you are!
I’m proud of you!!!!!!! No matter your situation!!!!
22 notes · View notes
limonyesili · 6 months
Text
Biz bu sosyal medyayı sadece kendi zevkimiz, sadece mutluluğumuz, manzaralarımız için kullanıcaksak sosyal medya bağımlılığından başka nedir ki. Farkındalık için, bilinçlenmek ve bilinçlendirmek için, fayda sağlamak ve faydalanmak için kullanmadıkça, sustukça, etrafımızda insanlar bir sürü paylaşım yaparken hiçbir şey yokmuş gibi iki story atıp çıktıkça, ya da hiç yokmuşuz gibi yaptıkça, doğruyu bas bas bağırmadıkça sosyal medya niye kullanıyoruz?
7 notes · View notes
dimetrodonz · 2 years
Text
Tumblr media
something about a time machine
80 notes · View notes
ilmiyyat1453 · 8 months
Text
Tumblr media
"Ashâb-ı kirâmdan biri evine girdiğinde hanımı ona derhâl şu iki suâli tevcih ederdi:
1- Bugün Kur'ândan kaç âyet nâzil oldu?
2- Allah Rasûlü'nün hadislerinden ne kadar ezberledin? Ezberlemiş olduğun kadarını hemen bana da aktarmanı istiyorum!
Sahâbî, evinden çıkacağı zaman da hanımı ona; «-Allah'tan kork; haram kazanma! Zira biz dünyada açlığa sabrederiz, fakat kıyamet gününde cehennem azâbına sabredemeyiz!..» diye nasihatte bulunurdu."
Abdülhamid Keşk, Fî Rihâbi't-Tefsîr
47 notes · View notes
Text
Tumblr media
7 notes · View notes
tothechaos · 1 year
Text
me: for your work holiday party im wearing an outfit im calling "business fag-sual"
boyfriend: great! please dont say that in front of my coworkers though
33 notes · View notes
milfyspamton · 11 months
Text
i like finger
7 notes · View notes
dogtheories · 1 year
Text
Tumblr media
anyway this is what my drawing box looks like thismorning
4 notes · View notes
6ustu1ask · 2 years
Text
Kış için ağaçkakan hazırlıyorum.
Önce ölü bir ağaç bulur ve meşe palamudu için delik açmaya başlar. Her delik çok düşünceli bir şekilde yapılmış çünkü delik büyükse diğer kuşlar meşe palamudu kolayca çalabilir. Delik dar ise ceviz kırılır bozulur Yazın sonunda ağaçkakanın "mücevher" işi biter, bu arada meşe palamudları olgunlaşır ve ağaçtaki yerlerini alır. Büyük bir ağacın gövdesi yaklaşık 50.000 meşe palamudu tutabilir ve kuşun tatmin edici bir kış geçirmesini sağlar.
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
10 notes · View notes