Tumgik
#kendinikeşfet
geceninelfeneri · 2 years
Text
Kendimi hep kendi kendime bir şeyler anlatırken buluyorum... ve sorun şu kendimi bile anlamıyorum...
264 notes · View notes
e-yyup · 1 year
Text
Kalp, ibadet suyuyla sulanan bir ağaç, meyveleri ise sezgi ve idraktir.
Gözün meyvesi ise, olup biteni değerlendirip ibret almadır. Kulağın meyvesi, Kur'ân'ı dinlemektir.Dilin meyvesi, Allah'a zikretmek.El ve ayakların meyveleri de hayrı yapmaya yönelmektir.
Kalp susuz kalıp kurursa, meyveleri yok olur...
Hayırlı cumalar 🤲🏻
Tumblr media
32 notes · View notes
denizmavisiigibii · 1 year
Text
Tumblr media Tumblr media
Kendine yetmeyi öğrendiğin zaman hiç kimse seni eskiltemez.
21 notes · View notes
esoly · 2 years
Text
Tumblr media
93 notes · View notes
Text
Neden hiç bilmiyorum ama zaman zaman kendim olamadığımı fark ediyorum. Her zaman kendimi dinlediğimi iddia ediyorum ama hayır. Çoğu zaman söz hakkı vermiyorum kendime. O kadar kapılıyorum ki insanlara ve onların benimsediği yaşam felsefesine. Bana ait olmayan hayatlara özeniyor, bana benzemeyen insanlara benzemeye çalışıyorum. Her gün kendimi hırpalayıp sonra da depresifim, melankoliğim, neden hiç mutlu olamıyorum diye günlerimi ve en güzel yaşlarımı heba ediyorum. Günlerce , aylarca bunalıma girip, kendimi ve hayatımı sorgulayıp sadece elimdeki yaşam şartlarından ve bulunduğum durumdan şikayet edip duruyorum. Tam diyorum hah ben kendim olacağım kendi çizgimden çıkmayacağım bu seferde insanların hesap kitapları, çıkarları, kötü niyetleri giriyor araya.
Bi bakmışsın kimseye güvenemiyorsun, herkese şüpheyle yaklaşıyorsun. Bu sefer göze batmamak ve kimsenin hedefi haline gelmemek için daha çok sıradanlaştırıyorsun kendini. İlk diyorsun tamam kontrol bende, kendi özümü kaybetmeden ayak uydurabilirim onlara. Çünkü sana empoze edilen ve yapman gerektiği söylenilen bu. Fakat bi bakıyorsun eski sen senden şiddetli bir hızla uzaklaşmaya başlamış. Ne eski neşen kalıyor ne de pozitifliğin. Merakında kalmıyor heyecanında. Endişe ettiğin tek şey insanların senin hakkında ne düşündüğü oluyor. Ve sırf senin hakkında iyi düşünsünler, seni sevip ,saygı duysunlar diye kendi çizginden çıkıyorsun , bambaşka bir karakter çıkarıyorsun ortaya. Sonra da işler yolunda gitmediğin de, sevmediğin ortamlarda bulunup, hoşlanmadığın muhabbetleri yapmaya başladığın da ve gece yastığına başını koyduğun da kalbine oturan ağırlıktan anlıyorsun çok yanlış yollara girdiğini.
Oysa bu eziyet o kadar gereksiz ki. Tek yapmam gereken kendime şu soruyu sormak; ben bunu yapmayı seviyor muyum, sevmiyor muyum? İstiyor muyum istemiyor muyum? Bu soruyu kendime sorduktan sonra hayatımda yaptığım ve yapmaya çabaladığım bir sürü şeyi aslında sevmediğimi fark ettim. Ben kendim istediğim ve sevdiğim için değil başkaları sevdiği için yapıyordum onları. Kendime yaptığım şey sadece kendimi sevmeye zorlamaktı. Ne kadarda kötü bir insanmışım ki kendime bu acımasızlığı yapıyormuşum.
Oysa ben gerçekten parıl parıl parlayan bir elmasım. Kendi potansiyelimi, enerjimi, gücümü biliyorum ve hiç bir zaman bunları ortaya çıkarmaktan utanmamalıyım.
Kendime bu eziyeti yaptığım için kendimden gerçekten çok özür dilerim. Bu kötülüğü bir daha yapmayacağım kendime. Söz.
Her günü sadece size özgü duygularla dolu dolu geçirmeniz dileğiyle.
İyi geceler herkese...
12 notes · View notes
saturndekiyalnizkiz · 2 years
Text
Sizi anlayan insanlar olmalı hayatınızda. Bir cümlesiyle gülümseten, tüm mutsuzluğunu unutturan dostlarınız olmalı..Konuştukça ruhunuzu kurtarmalı
29 notes · View notes
eflatunelbise · 1 year
Text
Sanki her şey iki dudağımın arasından çıkacak olan o kelimelere bağlı. Ama unutuyorlar konuşamayan bir insan kendini açıklayamaz...
7 notes · View notes
attila-ilhan · 2 years
Text
"Gözlerin gözlerime değince, felaketim olurdu ağlardım..."
-Attila İlhan
19 notes · View notes
electrodame · 2 years
Text
Sizcede insanların sözlerine, düşüncelerine fazla takılmıyor muyuz? Sadece onlar bizim hakkımızda iyi şeyler düşünsün, iyi şeyler söylesin, bizi önemsesinler diye çabalıyoruz. Her insan önemsenmek ister ama yanlış kişiler tarafından önemsenmek canımızı yakar. Mesela aşk… Neden bu kadar büyütüyoruz ki bu duyguyu? Bazı şeyler yaşanır ve biter. Eğer bittiğini kabul edemiyorsanız unutmaya çalışırsınız. Bazen bazı insanlar unutulmaz ama kendimize her zaman kendi hikayemizdeki ana karakter olduğumuzu hatırlatmalıyız. Hayatta en çok kendimiz için çabalamalıyız. Kendi kendimizle vakit geçirebilmeyi, eğlenmeyi, mutlu olabilmeyi öğrenmeliyiz. İnsanların bize hissettirdikleri duygular çok ağır bazen kaldırılamaz olabilir. Ama bunu unutmaya çalışmazsak tüm hayatımızı etkileyebilir. Bazen bazı şeyleri duymamak gerekir. Sizde onları duymayın. Siz duymadıkça onlar susarlar. En çok kendinizi sevin, kendinize değer verin.🤍
12 notes · View notes
ruhlarsblog · 2 years
Text
Aynadaki küçük kırılgan kıza hergün bakiyorum . Korkusu var dünyaya , insanlara karși. Yaralarını göstermek yerine , güçlü yanlarını gösteriyor artik . Takılıp düșüyor , öfkesine yeniliyor ama diniyor öfkesi , yalnızlık ruhuna iyi geliyor . O küçük kırılgan kız sevmeği öğrenmek istiyor . Sebepsizce sevmek ve sevilmek istiyor.....
Tumblr media
9 notes · View notes
ellialti · 1 year
Text
Biraz uzun zaman oldu ve farkettim ki hep bana kötü hissettiren duygularda yazma ihtiyaç hissediyorum. Annem gayet iyi, toparlandı. Babamı çok özlüyorum. Ve kendimi çok yalnız hissediyorum. En kötüsü de etrafında birileri varken yalnız hissetmek. Konuşmamayı tercih etmek. Özellikle de her şeyi konuşabileceğin, hiç bir şeyi birbirinizden gizlemediğinizi düşündüğünüz insanlar ile aslında konuşmadığınızı farkettiğiniz anın hayal kırıklığı başınıza ağrılar sokacak kadar yıkıcı oluyormuş. Konuşarak her şeyi halledebileceğine inanan biri olarak aslında konuşulmamayı tercih edilen biri olduğunu anlamak, yabancı olmaktan ne farkı var ki... Ve hep bir şeyler değişmeli dediğin anda tek taraflı bir çabanın içinde olduğunu anlamak. Saat 17.25 bir kafe de kahvemi içerken yazıyorum. Aslında yalnız değilim ama konuşmamayı tercih ettiğim bir durum içindeyim. Konuşursam kırıcı olacağımı düşünüyorum. Aslında konuşamadığımızı ya da konuşsam da anlaşılmayacağımı düşünüyorum ve sonu istediğim şekilde olmayacak. Kendi içime dönmeyi tercih ediyorum bende. Başka bir farkındalık kazanıyorum böyle olunca. İstediklerimi düşündüğüm zaman çok büyük şeyler olmadığını fark ediyorum ama bunların bile mümkün olmadığını görünce her şeyi daha kötümser olarak sorguluyorum. Bu sorgulamanın sonunu bende merak ediyorum.
5 notes · View notes
whoisthehasimato · 2 years
Text
Birilerini yenmek için önce defalarca yenilmen gerek,
Bir şeylerden kurtulmak için çok kez yakalanmış olman gerek,
Bir yerlerden çıkabilmek için önce dibine inmeyi bilmen gerek,
İlerlemek istiyorsan, önce durmak ne demek? Düşün..
Yükselmek istiyorsan, önce savrulmak ne demek? Düşün..
Barış istiyorsan, savaştığın zamanlar olmalı.
Sağlık isterken, hastalandığın zamanlar olduğu gibi.
Güç istiyorsan, çaresizliklerin olmalı.
Canının çektiği tadı bilirsen gidip o şeyi yersin
Ama “ Ruhunun canının” çektiği tadı bilirsen istesende istemesende o şeyi yersin ve o tadın zıttına evrilirsin.
Bunu sadece yaşayarak öğrenemezsin.
Bilmelisin.Hazır olmalısın. Yaşadığın her şeyin birer tesadüf olmadığının farkında olduğun gibi, yaşadığın her duygunun sadece acı çek! ya da mutlu ol! diye başına gelmediğini, ve seni tam tersi bir durum için hazırladığını anlamalısın.
12 notes · View notes
ezgizler · 1 year
Text
Söyleyemediklerini, hissedemediklerini, kaçırdığını sandığın günlerini, harcadığın zamanını, verdiğin emeklerini bir bir geri alacağın bir zaman dilimindesin...
Kendini duyuyorsun ve ilk defa ne istediğini gerçekten biliyorsun Ezgi.
Şimdi tüm bunlarla şefkatle yüzleşme zamanı.
2 notes · View notes
okyanusia · 2 years
Text
Sessizlik, insanın büyük bir ihtiyacıdır. İnsan ses olmadığı zaman kendini dinleyebilir...
2 notes · View notes
ruhuyorgunbirelf · 2 years
Text
Bazen mutlu olduğumuz günler hiç bitmese deriz sürekli mutlu olmak isteriz. Peki kötü günler olmasa iyi günlerin değeriniz bilir miyiz? Belki şuan kötü bir ruh halindesin, peki 5 dakika sonra gülmeyeceğini nerden bilebilirsin ki? Yaşamın boyunca hayat sana kötü günler yaşattı, belki bir bisikletten düştün belki de ruhun büyük bir uçurumdan defalarca kez düştü. Ve sen hayata lanet ettin defalarca kez. Ama unutma kötü günlerin kadar iyi günlerin de olacak. Ruhunun yorulduğunu hissettiğin an başka bir ruh seni bulup onarır illa ki...Umudun hiç tükenmesin, umut olmazsa hayat sıradanlaşır gözünde, yaşam sana değersiz gelir oysaki bu sana büyük bir hediyedir. İyisiyle kötüsüyle, acısıyla tatlısıyla... Unutma acı bile bir hediye ;) <3..
Tumblr media
2 notes · View notes
gokyuzuturunc · 2 years
Text
Belki Bayım belki de sadece bu gece kaldı elimizde yıldızlar düşümüzde gece ellerimizdeydi ben sizinleydim Bayım.
2 notes · View notes