Tumgik
#10 Yanlış
merzifontarihi · 1 year
Text
ÜCRETSİZ AKARYAKIT YARDIMLARIMIZ HATAY Dörtyol İlçesi Hidayet Petrol - 0532 603 54 19 GAZİANTEP Şehitkamil İlçesi Özemin Petrol - 0542 794 58 96 KAHRAMANMARAŞ Onikişubat İlçesi Saylak Petrol - 0531 650 28 31 Türkoğlu İlçesi Nempet Yakıt - 0536 034 04 46 ADIYAMAN Merkez And Dereci Petrol - 0532 585 20 32 Kahta İlçesi Erdoğanlar Petrol - 0530 348 18 99 ŞANLIURFA Eyyübiye İlçesi Atmaca Petrol - 0536 034 04 46 Bakır Petrol - 0532 355 82 90 Bozova İlçesi Cankarataş Petrol - 0532 433 85 68 Birecik İlçesi Özacarlar Petrol - 0544 543 34 63 ❗❗❗❗ACIL YAYALIM ❗❗❗
ÜCRETSİZ AKARYAKIT YARDIMLARIMIZ HATAY Dörtyol İlçesi Hidayet Petrol – 0532 603 54 19 GAZİANTEP Şehitkamil İlçesi Özemin Petrol – 0542 794 58 96 KAHRAMANMARAŞ Onikişubat İlçesi Saylak Petrol – 0531 650 28 31 Türkoğlu İlçesi Nempet Yakıt – 0536 034 04 46 ADIYAMAN Merkez And Dereci Petrol – 0532 585 20 32 Kahta İlçesi Erdoğanlar Petrol – 0530 348 18 99 ŞANLIURFA Eyyübiye İlçesi Atmaca Petrol – 0536…
View On WordPress
0 notes
ahbeazra · 1 year
Text
bu şaka falan olmalı
3 notes · View notes
bulutderler · 1 year
Text
Benim için oldukça hüzünlü bir gün.
1 note · View note
Text
Önce Telefonda Sikti Sonra Kocamız Oldu! (Meltem 25 Y., İstanbul)
Merhabalar, ben İstanbul'dan Meltem, 25 yaşında, 1.65 cm boyunda, 55 kilo, kapalı bir bayanım. Hikayemin başladığında evlyidim ve evliliğim iyi gitmiyordu, hatta kocamla yataklarımızı bile ayırmıştık. Bir gün evde boş boş oturuyordum, sıkıntıdan patlamak üzereydim. Öylesine TV'de kanalları gezerken bir müzik kanalında kaldım ve o güne kadar hiç ilgimi çekmeyen kanala ismini yazan ve numaralarını bırakan kişileri okumaya başladım. Onlarca insan biraz kendinden bahsedip numaralarını yazmışlar. O sırada can sıkıntımın çözümün bulmuştum: İstanbul dışından birini arayıp, biraz makara yapacaktım. Öyle de yaptım, birine çağrı attım. Aradan iki dakika geçmeden beni aradı ve hikayem burada başladı.
Bir anda o aradığım numarayı telefonumda görünce, nedenini bilmediğim bir heyecen kapladı içimi. Açıp açmamakta kararsız kaldım, sonunda merakım ağır bastı ve açtım, "Efendim?" dedim. Karşımdaki ses, "Kiminle görüşüyorum?" deyince, ne söyleyeceğimi bilemedim ve "Yanlış oldu, kusura bakmayın!" deyip kapattım. Ama içim içimi yiyordu. Karşımdaki ses o kadar sempatikti ki, dayanamadım iki dakika sonra tekrar çağrı attım. Tekrar beni aradığında açtım ve az önceki davranışım için özür diledim ve konuşmaya başladık.
İsminin Mehmet olduğunu ve Balıkesir'de yaşadığını söyledi. 27 yaşında, 1.79 boyunda, 65 kiloda, sempatik, güler yüzlü olduğunu belirtti. Güvenlik görevlisiymiş. Nasıl bir ilişki beklediğimi sordu. Ben de, "Sadece canım sıkıldığı için çağrı attım, başka bir amacım yok!" dedim. İlerleyen dakikalarda Mehmet evli olduğunu söyledi. Ben de ona karşı yalan söyleyemiyordum. Yüzünü görmediğim, hiç tanımadığım bir kişiye ufaktan ufaktan ısınmaya başlamıştım. Benim de evli olduğumu, ancak kocamla anlaşamadığım için ayrı yataklarda yattığımızı söyledim. Ve bu şekilde tanışmayla başlayan konuşmamız tam 3 saatten fazla sürdü. Zamanın nasıl geçtiğinin farkında değildik ikimiz de. Ancak telefonu kapatmak zorundaydım, akşam oluyordu ve kocam gelmek üzereydi. Müsaade isteyip, bu gece fırsat bulursam çağrı atacağımı söyleyip kapattım.
Yemek hazırlarken kocam geldi. Yemek yedik. Bulaşıkları yıkadım. Biraz TV seyrettik. Kocam eve her zaman yorgun geldiği için, biraz TV seyrettikten sonra yatmaya gitti. Benim de beklediğim buydu. Biraz derin uykuya dalmasını bekledim ve Mehmet'e çağrı attım. Aradı, tekrar konuşmaya başladık. Saatler ilerledikçe konu yavaş yavaş sekse gelmeye başladı. Bunun farkındaydım, ama kendimi Mehmet'e karşı frenleyemiyordum. Ne olacaksa olsun deyip, kendimi olayın akışına bıraktım ve artık telefonda sex yapmaya başladık. O kadar azdırıcı konuşuyordu ki, sanki telefonda değil de yanımdaydı. Adeta beni telefonda sikiyordu, her konuşmamızda mutlaka orgazm oluyordum.
Bu şekilde günler günleri, haftalar haftaları, aylar da ayları kovaladı ve aradan 6 ay geçti. Ama içim dışım tamamen Mehmet olmuştu, her fırsatta telefonda konuşuyor ve mesjlaşıyorduk, internette chat yapıyorduk. Bir gün bana, artık daha fazla dayanamayacağını, yıllık izine ayrılıp, 10 günlüğüne İstanbul'a yanıma gelmek istediğini söyleyince, dünyalar benim oldu. 6 aydan beri telefonda konuşup, sadece internetten tanıdığım sevgilimi sonunda gerçekten görüp tanıyacaktım. Ancak onun otel odalarında kalmasına gönlüm razı olmadı. Aklıma biricik arkadaşım Serpil geldi. Serpil dul bir kadındı ve tek başına yaşıyordu, Mehmet onun evinde kalabilirdi.
Hemen Serpil'i aradım ve durumu anlattım. Serpil direkt, "Canım benim, gelsin, istediği kadar kalabilir!" dediğinde, sevincim bin kat daha arttı. Böylelikle ev işini de halletmiştim, hemen Mehmet'i aradım ve Serpil'de istediği kadar kalabileceğini söyledim. O da bu habere çok mutlu oldu.
Aradan 3 gün geçti ve sabırsızlıkla beklediğim sevgilim bu gece gelecekti. Balıkesir'den yola çıkarken beni aradı ve "4 saat sonra yanındayım aşkım, artık bu hasret bitecek ve 10 gün boyunca unutamayacağın anlar yaşatacağım sana!" diyordu. Hemem kocamı aradım ve 9-10 gün Serpil'de kalacağımı söyledim. Kocam her zamanki gibi, "Umurumda değil, istersen hiç gelme!" dedi. Bu şekilde cevap beklediğim için hiç te garipsemedim, zaten formalite icabı söylemiştim :) Hemen birkaç parça giysi aldım yanıma ve uçar adımlarla Serpil'e koştum. Hazırlanmaya başladım, makyajımı yaptım, üzerime dizimin 4 parmak üzerine gelen siyah eteğimi ve beyaz gömleğimi giydim, türbanımı yaptım, üzerime ince bir tunik aldım. Serpil'le birlikte gidecektik Beşiktaş'a Mehmet'i karşılamaya. Serpil de hazırlandı, o da benim kadar güzel ve alımlı olmuştu. Beklenen saat geliyordu, artık aşkımı karşılamaya gidebilirdik.
Serpil'le Besiktaş'a indik ve bir cafeye girdik. Mehmet gelinceye kadar bir kahve içip heyecanımı dindirmem gerekliydi. Derken telefonum çaldı, sevgilim arıyordu, açtım. "Ben indim, Barbaros meydanında deniz kenarında bekliyorum!" dedi. Heyecanım hafiften azalmışken yine tavan yaptı, "Tamam 5 dakika içinde oradayız!" dedim ve hemen hesabı ödeyip çıktık ve Barbaros meydanına gittik. Mehmet arkası bize dönük, bankta oturmuş, bir sigara yakmış, denizi seyrediyordu. Heyecandan ölmek üzereydim, ayakta duramıyordum, Serpil bu durumu farketti ve hemen koluma girdi. Sakin adımlarla arkasından yavaşca yaklaşıp ön tarafına geçtim ve Final anı...
Mehmet'i görünce nutkum tutuldu, o kadar yakışıklı ki, tarif edemem. "Merhaba ben Meltem!" der demez hemen ayağa kalktı ve birbirimize sarıldık. Sanki senelerdir tanışıyormuşuz ve uzun zaman sonra tekrar buluşmuşuz gibi birbirimizi bırakamıyorduk. Serpil'in, "Piişşttt ben de burdayım, beni unuttunuz!" sözüyle ayrıldık ve Serpil'i tanıştırdım. Sonra hiç vakit kaybetmeden atladık Serpil'in arabaya, yola koyulduk. Bir an önce eve gitmek için sabırsızlanıyorduk. Arabada biraz sohbet ettik. Yarım saat sonra sokağın başına geldiğimizde, bizi beraber görmemeleri için Mehmet'i indirdik. Ben Serpil'le, Mehmet de arkamızdan apartmana girdik. Hep beraber asansöre bindik ve Serpil'in daireye çıktık.
İçeriye girip, Serpil kapıyı kapatır kapatmaz, hemen sevgilimin üzerine atlayıp, "Tekrar hoşgeldin aşkım!" deyip dudaklarına yapıştım. Serpil'in yanımızda oluşuna aldırmadan uzun uzun ateşli bir şekilde öpüştük. O kadar arzulu ve tatlı öpüyordu ki, beni kendimden geçirmeye yetmişti. Serpil'in götüme şaplak atmasıyla kendime geldim. Serpil, "Mehmet kendi evinde gibi rahat hisset kendini canım, geç istediğin yere otur. Müsaadenizle ben üzerimi değiştireyim..." diyerek odasına gitti. Biz de salona kanepeye geçip oturduk. Gözlerimizi birbirimizden alamıyorduk. Az önceki ateşli öpüşme beni kendimden geçirmiş ve amım ıslanmıştı. Ama acelemiz yoktu, daha önümüzde tüm gece vardı.
Serpil çok rahat bir kadın olduğu için, dizlerinin üzerinde bir şort ve sıfır kol bir tişörtle geldi, Mehmet'e, "Tekrar hoşgeldin!" diyerek karşımıza oturdu. Kısa bir sessizliğin ardından ben Mehmet'e, "Ya aşkım sormayı unuttum, ne içersin? Soğuk sıcak?" dedim. Bir bardak meyva suyu istedi. Hemen kalktım, mutfağa gidip hepimize birer bardak meyva suyu koydum ve salona geri geldim. Baktım Serpil ve Mehmet muhabbete başlamışlar konuşuyorlardı. Servisi yaptıktan sonra ben de katıldım muhabbete, konuşmaya devam ettik. Muhabbet koyu olduğundan vaktin nasıl geçtiğini anlamadık.
Bu arada karnım acıkmaya başladı. Mehmet'e, "Aşkım sen acıkmadın mı yaa? Ben acıktım! Sen üzerini değiştir, biz Serpil'le birşeyler hazırlayalım, yiyelim!" dedim. Mehmet Serpil'e, "Bir mahsuru yoksa ben bir duş almak istiyorum, yol beni biraz yordu." dedi. Serpil, "Aşk olsun canım yaa, kendi evin gibi rahat ol!" dedi ve biz mutfağa, sevgilim de duşa girdi. Serpil de gerçekten benimkini çok yakışıklı bulmuş ve onun da benim gibi dibi düşmüştü.
Biz mutfakta uğraşırken sevgilim duşunu alıp, üzerinde bir şort ve tişörtle mutfağa yanımıza geldi, bana arkadan sarılarak, "Kolay gelsin aşkım!" diyerek boynumdan öptü. Benim oramdan çok zevk aldığımı ona daha önce telefonda söylemiştim. "Sabırsızlanma aşkım, daha önümüzde koskoca 10 gün var, biraz bekle, önce yemek yiyelim!" dedim. Oturduk yemek yedik, biraz daha sohbet ettik. Serpil, "Arkadaşlar ben yatıyorum, siz ister oturun, ister yatın!" diyerek yanımızdan ayrıldı. Ben de, "Aşkım sen salona geç, ben masayı toplayıp geliyorum!" dedim. Masayı toparladım, salona geçtim.
Serpil elinde nevresim ve bir yastıkla geldi. "Napıyorsun kız?" dedim. Serpil, "Misafiri kanepede yatıracak halim yok ya, yatak odası sizin, ben burada yatarım!" dedi. Bütün çabalarıma rağmen, "İtiraz istemiyorum!" diyerek salonda yatacağını söyledi ve "Artık siz de yatın, çok geç oldu!" dedi. Tam biz yatak odasına giderken arkamızdan, "Fazla ses çıkarmayın, gerçi uyanmam, ama uyanırsam benim de canım ister!" dedi ve kahkahayı patlattı. Biz de sevgilimle gülüşerek, sarmaş dolaş yatak odasına girdik.
Kapıyı kapatır kapatmaz yine aynı şekilde ayakta öpüşmeye ve yiyişmeye başladık. Ama bu sefer ellerimiz de boş durmuyor, birbirimizin vücudunu keşfediyordu. Bir yandan öpüşüyor bir yandan birbirimizi soyuyorduk. Kısa sürede ikimiz de çırılçıplak kaldık. Yatağa geçme vakti geldi ve lambayı kapatıp, duvar dibindeki kırmızı spot ışıkları açtım. Serpil zevkine düşkün olduğu için özel yaptırmıştı bunları. İçerisi loş ışıkla tam bir fantazi odası olmuştu.
Hemen yatağa geçtik ve kaldığımız yerden öpüşmeye devam ettik. Mehmet'in üzerine çıkmıştım ve yarağını amıma sürttürüyordum. Onu dudaklarından başlayarak aşağı doğru yalaya yalaya yarağına indim ve elime alıp başladım yalamaya. Yarısını bile ağzıma almakta zorlanırken kendimi alıştıra alıştıra daha fazlasını almaya çalışıyordum. Kısa bir süre sonra 69 olduk, birbirimizi birer aç kurt gibi yalıyorduk. Amımı o kadar güzel ve profesyonelce yalıyordu ki, bu işi çok iyi biliyordu. Kimbilir bu güne kadar kaç tane kadınla birlikte oldu, ama artık hiç birşey umrumda değildi. Artık beraberdik ve bu anın tadını çıkarmalıydık.
Sevgilim amımı ve götümü yalarken, ben de yarağını yalıyor, bir yandan da zevkten inliyordum. Daha fazla dayanamadım, kasılarak, titreyerek ve bağıra bağıra orgazm olmaya başladım. Sevgilim benim orgazm olacağımı anladığı anda amımın tamamını ağzının içine almış, içine çekiyordu. Hayatımda ilk defa bu kadar siddetli ve zevk alarak orgazm oldum. Gerçekten işini çok iyi biliyordu sevgilim. Bütün am sularımı temizlemiş, halen yalamaya devam ediyordu. Ben de onun yarağını yalamaya devam ediyordum, ama onun daha boşalmaya niyeti yoktu. Üstünden yavaşca doğruldum ve ona doğru döndüm. Elime yarağını alarak vıcık vıcık amıma sokmaya başladım. Amım ne kadar ıslak da olsa, yarağı büyük olduğu için almam kolay olmuyordu. Alıştıra alıştıra yavaşca üzerine oturuyordum. Biraz canım yanıyordu, ama aldığım zevk acıyı biraz olsun bastırıyordu. Acı ve zevki beraber yaşamak çok güzel bir duyguydu.
Artık yarısından fazlası girmiş ve kalanı halen amımın duvarlarını zorlaya zorlaya giriyordu. Bir yandan içime alırken, bir yandan da ufak ufak hareketlerle oturup kalkıyordum. Zevkten ölmek üzereydim, çığlık atmamak için alt dudağımı ısırıyordum. Sonunda tamamı içimdeydi artık. Kısa bir süre hareketsiz kaldıktan sonra hafif tempoyla oturup kalkmaya devam ettim. Sonra da hızlanmaya başladım. Duyduğum acı yerini tamamen zevke bırakmış, ikimiz de bulutların üzerinde uçuyorduk.
Bu pozisyonda bir süre sikiştikten sonra artık üstte durmaktan yoruldum ve sevgilimle yer değiştirdik. Ben sırtüstü yattım, sevgilim bacaklarımı omuzuna aldı ve bir seferde amıma geçirdi. Elimde olmadan öyle bir bağırdım ki, salonda yatan Serpil mutlaka duymuştur. Bu pozisyonda sevgilimin hareketleri daha sert olmaya başladı. Amımı hızlı hızlı sikerken, göğüslerimi de yoğuruyordu. Yaklaşık 15 dakika da bu şekilde siktikten sonra artık sonunda boşalacaktı. Kendini kontrol etmesini çok iyi biliyordu. Ben de gelmek üzereydim, ikimiz de inleyerek aynı anda boşaldık. Sevgilim döllerini amımın içine akıttı ve yarağı amımın içindeyken üzerime uzandı kaldı. Ter su içinde kalmıştık.
Bir süre üzerimde yattıktan sonra kalktı. Ben de hemen amıma bir peçete koydum, dölleri her yere akmasın diye ve doğru banyonun yolunu tuttum. Peşimden sevgilim de geldi ve bana banyoda arkadan sarılarak teşekkür etti. Ben de ona daha bunun bir başlangıç olduğunu söyleyince, ikimiz de gülüştük. Bu arada sesimize Serpil uyanmış, uyku sersemi kalkmış, sesimize doğru gelmişti. Serpil banyoda bizi o şekilde çıplak görünce, üçümüz de afallamıştık. Serpil özür dileyerek salona döndü. Biz de temizlenip hemen tekrar yatak odasına geçtik, birbirimize sarılarak birer sigara yaktık.
Tabi 6 ayın hasreti hemen öyle bir kerede bitmez. Uzun zamandan beri yarak yüzü görmüyordum zaten ve Mehmet'le tanıştığımızdan beri kendimi parmaklamaktan bıktım. Artık bu yarağın tadını çıkarmamın zamanı geldi. Sigaralarımız bitti ve yine öpüşmeye başladık. Bu sefer yine sevgilim benim üstüme çıktı ve dudaklarımdam kulak memelerime, oradan boynuma aşağı yalayarak göğüslerime indi ve göğüslerimin uçlarını dişleyerek emmeye başladı. Bu arada elleri boş durmuyor, ıslanan amıma iki parmağını sokup çıkartıyordu. Göbeğimi yalaya yalaya amıma indi. Bacaklarımı iyice açtırdı, bir yandan klitorisimi emiyor, bir yandan da parmaklarını sert bir şekilde amıma sokuyordu.
Artık inlemelerim bağırışlara dönüştü ve Serpil'in içeride oluşuna aldırış etmeden çılgınlar gibi sevişiyorduk. Bir süre daha bu şekilde parmakladıktan sonra daha fazla dayanamadım ve tekrar kasılarak orgazm olmaya başladım. Sevgilim dur durak bilmeden beni zevkin doruklarına çıkarıyordu. O koca yarağı bu sefer götümde istiyordum ve "Götümü sik aşkım, orospun yap beni!" demeye başladım. Gerçekten de ağzımdan istem dışı çıkmış kelimelerdi bunlar. Mehmet benim bu şekilde konuştuğumu duyduktan sonra, sanki benden bu kelimelerin çıkmasını beklermiş gibi, o da başladı, "Sikeceğim tabi amına soktuğumun orospusu! Amını da sikeceğim götünü de! Bundan sonra benim orospum olacaksın!" gibi argo kelimeler kullanmaya başladı. Bu şekilde küfürlü konuşması okadar çok hoşuma gitti ki, aldığım zevk bir kat daha arttı.
Serpil daha önce bana, çekmecede kayganlaştırıcı losyon olduğunu ve kullanabileceğimi söylemişti. Çekmeceyi açtım, kayganlaştırıcı losyonu aldım, Mehmet'e verdim ve önüne dört ayak domaldım. Kayganlaştırıcıyı götüme bolca sürüp, götüme başparmağını sokmaya başladı. Ben de, "Hadi aşkım yarağını sok götüme, götümden sik beni, parçala götümü!" diyerek onu gaza getiriyordum.
Bir süre sonra başparmağını götümden çıkardı ve iki parmağını soktu götüme. Derken götümdeki parmak sayısı üç oldu. Parmaklarını götüme deli gibi sokup çıkarıyordu. Bu arada götüm de iyice kıvama gelmişti, "Yeter aşkım, yarağını götümde hissetmek istiyorum!" dedim. Mehmet daha fazla dayanamayarak yarağının kafasını da biraz yağlayıp, amımın dudakları arasından kaydırarak yavaşca götümün ağzına getirdi. Kendimi kasmamam gerektiğini, kasarsam daha çok acıyacağını söyleyerek beni motive ediyordu.
Yavaş yavaş, milim milim götüme girmeye başladığında, ben zevkten kudurmak üzereydim. Kendimi ne kadar sıkmamaya çalışsam da, kocam götümü anca 3 yada 4 sefer sikmiştir ve yarağı Mehmet'in yarağından çok daha ufak olduğundan kendimi az da olsa kasıyordum. En sonunda tamamı götümdeydi. Yavaş hareketlerle gidip geliyordu. Bir zaman sonra zevk almaya başlayınca, ben de götümü yarağına bastırıyor, köküne kadar girmesine yardımcı oluyordum. Mehmet kendinden geçmiş, bana küfürler yağdırırken, ben de ona küfürlerle karşılık veriyordum. Mehmet hızlı hızlı götüme pompalarken, bir eliyle de amımı okşuyor ve orgazm olmamı sağlıyordu. Götümü yaklaşık yarım saat siktikten sonra götüme boşaldı. Yarağını götümden çıkardığında hemen döndüm yarağını ağzıma aldım, yarağında kalan dölleri bir güzel emip yuttum.
Biraz dinlenip, birer sigara içtikten sonra Mehmet beni kucaklayıp doğru banyoya götürdü. Birlikte duş aldık çıktık, üzerimizi giymeden yatağa girdik, birbirimize sarılıp oynaştık. Gözlerimiz kapandığında gün ağarmak üzereydi...
Bir ara gözlerimi açtığımda saat öğleden sonra 5 olmuştu. Açlıktan karnım zil çalıyordu. Kalktım, sutyen ve külot giydim ve odadan çıktım. Yürümekte zorluk çekiyordum. Salondan sesler geliyordu. Baktım Serpil TV seyrediyordu. Beni görür görmez gülerek, "Tünaydın kız orospu, gece neydi öyle yaa? Hem kendiniz uyumadınız, hem beni uyutmadınız! Sabaha kadar sizin sikişmelerinizi dinledim!" dedi. Ben de, "Bundan sonra biraz daha az ses çıkartırız! Kızım ne yapayım yaa, kocaman yarağı var, almak zor oluyor!" dedim.
Serpil yine gülerek, "Valla gece sizin sesinizi duyduktan sonra çok canım cekti yaa, nerdeyse yanınıza gelecektim, kendimi zor tuttum!" dedi. Ben de, "Gelseydin ya kız, grup yapardık! Madem canın çekti, neden gelmedin kızım? Valla bana uyardı!" dedim ve beraber gülmeye başladık. Serpil, "İlk gece sizi rahat bırakmak istedim, hem biz bu şekilde konuşuyoruz da, bakalım Mehmet isteyecek mi beni?" dedi. Ben de, "Orası kolay kızım yaa, sen biraz sonra şöyle bir yarım saatliğine falan dışarı çık, ben ağzını ararım, seni nasıl bulduğunu falan sorarım, ona göre ayarlarız birşeyler!" dedim. Serpil, "OK! Zaten markete gidecektim!" dedi.
Ben mutfağa gidip yiyecek birşeyler hazırladım, sonra da üzerimi giyinip, Mehmet'i uyandırdım, birlikte atıştırmak için. Serpil yanımıza geldi ve "Mehmet, ben markete gidiyorum, bir ihtiyacın var mı?" diye sordu. Bizimki de, "Ya sigaram bitti, hem senin için bir mahsuru yoksa bira da alır mısın?" dedi. Serpil, "OK!" deyip çıktı. Ben de bizimkinin ağzını aramaya başladım, "Eee aşkım, Serpil'i nasıl buluyorsun? Güzel kız değil mi?" dedim. "Valla aşkım böyle bir arkadaşın olduğu için çok şanslısın! Çok iyi, temiz kalpli, gerçekten güzel ve alımlı bir kız!" dedi. Benim kıskanç olmadığımı bildiği için bu şekilde herşeyi rahat rahat konuşabiliyordu.
"Biliyor musun, bütün gece sesimizden uyuyamamış!" deyince, "Hadi be, tühh yaa, desene daha ilk geceden rahatsız ettik kızı!" dedi. Ben de, "Yok aşkım yaa rahatsız olmamış da, sadece bir ara canı çok istemiş! Aşkım, mesela biz sevişirken yanımıza gelse, bizimle sevişmek istese, o anda ne yaparsın?" dedim. Bizimki, "Valla nerden bileyim aşkım, seninle telefonda 6 aydan beri konuşuyoruz, senin huyunu suyunu biliyorum, ama Serpil'i daha dün gece tanıdım. Bilmem ki nasıl olur? Ayrıca bu sana karşı yanlış bir hareket olmaz mı?" dedi. Gerçekten sevgilimin bu cevabını takdir ettim, "Valla bana uyar aşkım, eğer sen de istersen, Serpil'i de aramıza alalım!" dedim. O da, "Sen bilirsin aşkım!" diyerek topu bana attı. "Serpil gelmek üzeredir, sen salona geç, ben bulaşıkları makinaya atıp geliyorum!" dedim.
Az sonra Serpil marketten döndü, biraz sebze meyve almış, birkaç tane bira, bir karton da sigara almış. Sigarayı ve biraları salonda oturan Mehmet'e verdi, sebze meyvelerle mutfağa yanıma geldi. Bana göz kırparak, "Ne oldu? Ağzını aradın mı? Ne diyor?" diye sordu. Ben de gülerek, "Hadi iyisin orospu, o iş tamam!" dedim. Serpil, "Ben o halde üzerimi değiştireyim! Gel bana yardımcı ol kız, ne giyeyim?" dedi. Birlikte yatak odasına gittik, Serpil dolaptan iç çamaşırlarını çıkardı bana gösterdi. Ben de, "Pembe tanga külot takımını giy!" dedim. Yanımda soyunup, söylediğim takımı giydi. Üzerine de kısa bir etek ve bol bir askılı giydiğinde, gerçekten çok sexy olmuştu. Götüne bir şaplak atıp, "Seni azgın orospu seni, tam sikilmelik oldun!" dedim, gülüştük.
Mutfağa gidip meyve tabağı ve çerezleri ayarladık, salona geçtik. Bizimki Serpil'i görünce, "Oooo, bu ne Serpil yaa? Özel bir gün mü bu gün?" dedi. Serpil de, "Yok yaa, senin için giyindim!" dedi, oturdu. Ben de üzerimi değiştirip geleceğimi söyledim. Şimdi hazırlanma sırası bendeydi. İçeri geçtim, Serpil'in iç çamaşırlarından bir tane tanga takım da kendime seçtim, giydim. Üzerine de sadece çok kısa ve bol bir şort giydim, şort ve sutyenle salona çıktım.
Bizimkiler biraları açmışlar içmeye başlamışlardı bile. Beni o şekil gören Serpil, "Bu ne kız, üzerini giymeyi unutmuşsun!" deyip güldü. Ben de, "Yok kızım yaa, unutmadım, hava zaten sıcak, evde de bir sevgilim, bir sen varsın, sizden mi utanacağım?" dedim ve oturdum. Hemen bir bira da bana açıp verdiler. Üçümüz birlikte hem içiyor, hem sohbet, muhabbet, gırgır yapıyorduk. Derken Serpil hafif hafif amını götünü bizimkine sergilemeye başladı. Ben Serpil'e göz kırparak, "Bu ne kızım yaa, amın götün meydanda, kıçında etek var mı yok mu belli değil, bari üzerindekileri çıkar da rahat ol!" dedim. Serpil de, "Tamam hayatım, seni mi kıracağım!" diyerek eteğini ve askılıyı çıkardı. Bizimkinin gözleri fal taşı gibi açıldı. Önüne baktım, yarrağı çoktan çadırı kurmuştu.
Ben rahat durur muyum, hemen kalktım, ben de şortumu sutyenimi çıkardım ve bizimkinin kucağına bıraktım kendimi, dudaklarına ateşli bir öpücük kondurdum ve yarağını acuçlayarak, "Yarağın taş gibi olmuş aşkım, yoksa Serpil'le sevişmek mi istiyorsun?" dedim. Mehmet de, "Sadece Serpil'le değil, ikinizle de istiyorum!" dedi ve film orda koptu. Serpil hemen geldi ve yapıştı bizimkinin dudaklarına. Bir Serpil öpüyor, bir ben, deliler gibi öpüşüyoruz. Mehmet'in de bir eli Serpil'in amında, bir eli benim amımdaydı.
Oradan kalktık yatak odasına geçtik. Mehmet sırt üstü uzandı yatağa. Serpil'le birlikte üzerimizde kalanları da soyunup, Mehmet'in şortunu çıkardık, birimiz yarağını birimiz taşaklarını yalıyoruz. Serpil hemen bizimkime amını döndü ve onlar 69 oldular. Mehmet Serpil'in amını yalarken beni de ihmal etmiyor, hem amımı hem götümü parmaklıyordu. 3 kişi grup daha harika oluyormuş. Birbirilerini yaladıktan sonra Serpil hemen yatağa uzandı ve bacaklarını açtı, "Hadi erkeğim gir içime!" demeye başladı. Ben de, "Hadi aşkım sik şu orospuyu da aklı başına gelsin! Amını götünü sik parçala orospunun!" dedim. Mehmet Serpil'in bacak arasında yerini aldı ve yarağını bana biraz yalattıktan sonra 3 hamlede Serpil'in amına kökledi. Serpil kaçmaya çalışıyor, ama bizimki tutmuş bir kere, bırakır mı, seri bir şekilde sikmeye başladı. Serpil çığlık üstüne çığlık atıyor, ama dinleyen kim!
Kısa bir süre sonra Serpil, "Hadi aşkım, kökle, hızlı hızlı sik, parçala heryerimi, bu amım da götüm de feda olsun sana!" demeye başladı. Serpil Mehmet'e bunları söylerken, bir eli de benim bacaklarımda dolaşıyordu. Birden bacağımdan tuttu, beni kendine doğru çekip, "Gel kız, amını yalamak istiyorum senin!" dedi. Serpil'in bu isteği ilk baştan tuhaf geldi bana, daha önce hiç böyle bir yaklaşımda bulunmamıştı. Mehmet de ordan, "Yalayın birbirinizi orosular!" deyince, amım Serpil'in ağzına gelecek şekilde çıktım üstüne ve Serpil yalamaya başladı. Aman Tanrım, bu ne güzel birşeydi, daha ilk dil darbesinde beni uçurmaya yetti. Mehmet Serpil'in amından çıkıp benim götüme girmeye başladı. Dün gecekinden daha rahat ve zorlanmadan almıştım. Mehmet beni götümden sikerken, Serpil'in ve benim dudaklar birleşmiş, lezbiyenler gibi birbirimizi somurup duruyorduk. Mehmet daha fazla dayanamayıp götümün içine patladı.
Yatakta uzanmış, biz sigara içerken, Serpil daha doymamış olmalı ki, Mehmet'in inik yarağını ağzına almış, kaldırmaya çalışıyordu. Tabi bu arada bir eli de benim amımdaydı. Serpil en sonunda emeline kavuştu, Mehmet'in yarağını kaldırdı ve yarağın kafasına bolca tükürüp, hemen üstüne oturdu ve zıplamaya başladı. Az önce amına ilk kez alırken bağıran Serpil, şimdi zevk çığlıkları atıyordu. Biraz sonra Mehmet bunu üstünden kaldırıp önüne domalttı. Şimdi götten sikilme sırası Serpil'deydi. Serpil götten sikileceğini anlayınca çekmeceden kaydırıcı losyonu çıkartıp verdi bana, ben de götüne güzelce yedire yedire sürdüm. Aşkım yarağını Serpil'in göt deliğine dayadı, hafif bastırıp çekiyor, fakat sokmuyordu. Serpil yalvarmaya başladı, "Hadi daha fazla delirtme beni, sok şunu götüme, sik parçala götümü!" diye. Aşkım da yavaşca sokmaya başladı. Soktukça Serpil inliyor, çığlıklar atıyordu. Sonunda hepsini götüne almayı başardı...
Sevgilim buraya tatile gelmişti, ama onu daha çok yoruyorduk. 10 gün boyunca, üçümüz birlikte yedik içtik, dinlendik ve sikiştik. Ve ayrılık vakti geldi, aşkım memleketine geri döndü. Ama biz Serpil'le karar vermiştik, aşkımı buraya alacaktık. Burada ona bir iş ayarladık ve tekrar çağırdık. Mehmet karısından boşanıp geldi. Şu anda burada özel kişilerin koruması olarak, düzgün bir maaşla çalışıyor. Ben de kocamdan boşandım ve üçümüz Serpil'in evinde yaşamaya başladık. Mehmet en sonunda bana evlenme teklifi yaptı. Çünkü yeni kayınvalidem torun sevmek istiyormuş.
Mehmet'le evlendim ve şu anda 7 aylık hamileyim. Şu günlerde ben sikişemiyorum, ama kocam, ben ve Serpil çok mutluyuz. En azından gözüm arkada kalmıyor, acaba başka kadınlara gidiyor mu diye düşünmüyorum. Nasılsa evde her daim emrine amade Serpil var. Hem başka kadınlara gidiyorsa da yarağı sağolsun, kocama tüm amlar feda olsun!
[Meltem]
218 notes · View notes
elisaa-suu · 3 months
Text
Tumblr media Tumblr media
Şubat ayı okudularım;
BUKRE :Tam bir Tütkiye'de çekilen yaz dizileri tadında bir kitap hani okumasam da çok bir şey kaybetmezmişim. Belirli bi sayfadan sonra yazar sadece kendi fikir ve düşüncelerini yazmış.🤎 10/4
SÖYLEME BİLMESİNLER: Dışardan bakınca mutlu gözüken bir ailenin içeri de yaşadıkları olayları konu edinmiş. Bi çeşit Müge Anlı gibi.Roman deselerde kitaba içerik bakımından kişilerin otobiyografi'si olmuş. 💙10/6
PETEY: Beyin felciyle doğan Petey doktorların yanlış teşhisi sonucu zihinsel engelli kabul ediliyor.Yaşamı boyunca çektiği zorluklar ama herşeye rağmen sımsıkı hayata tutunuşunu konu edinmiş. Gerçek bir yaşam hikayesi çok güzeldi.💚 10/10
YAŞAMAK (YU HUA) : Gençlik yıllarında bütün servetini yiyen Fugui, uzun bir hayatın ona vereceği zorlukları bilse o denli harcama yapmazdı tabikide. Yazarın sonunda bütün kahramanları öldürmesi kalbime bir çıt dedirtti. ❤️10/8
FARELER VE İNSANLAR : Kısacık bir konu ama akıcı bir kitaptı.Yaş gurubu olarak biraz daha ortaokul seviyesine hitap ediyor. Güzeldi ❤️10/8
BEYAZ ZAMBAKLAR ÜLKESİNDE : Henüz bitirmedim ama yarısını geçtiğim için bu aya verdim. Imm kitabı nasıl anlatsam Bi ülkenin Finlandiya 'nın nasıl geliştiği ülkenin insanın nekadar zeki olduğu toprakları nekadar verimsiz olursa olsun herşeyi başarabildikleri, hem dini hem ekonomik, siyasi, konudaki başarılarını anlatıyor. Keşke bizim vatandaşlarımız, başımızdaki üst seviyedeki insanlarda bu zihniyette olsa da ülkemiz gelişebilse kitapta çok altı çizilecek yerler var. Bilgi verici bi kitap.💜 Benim için 10/8
95 notes · View notes
1-gelincikk · 7 months
Text
Ya hayır söyleyin ya da susun..
“Üslubun, kimliğindir.” der Cemil Meriç. Benim çok hoşuma giden bir cümledir bu. Çünkü bana göre de üslup karakterde çok önemli bir yer teşkil ediyor. Kişi kendini geliştirmiş ve nelerin doğru nelerin yanlış olduğunu farketmiş ise üslubu daha da güzelleşir ve kendisi karşılaşmak istemediği tavrı başkasına karşı takınmaz.
Olaya şuradan devam etmek istiyorum İslam adına hepimiz bir şeyler söylemeye çalışıyoruz ve söylerken de kimimiz olayları çok romantikleştiriyor, sevimli göstermek adına laçkalaştırıyor; kimimiz ise yanlışın karşısında duracağım diye çok sert, keskin bir tavırla karşılık veriyor. Bana göre her ikisi de yanlış. İslam’ın ne birilerine sevimli görünmeye ihtiyacı vardır ne de islam kötü sözü, kalp incitmeyi onaylar. Her şey dengeden geçiyor. (Buradaki sert tavır müslüman kardeşlerimize karşı takınılan tavırdır.)
Ve yine çok sevdiğim sözlerdendir:
“Hiç kimse sınanmadığı günahın masumu değildir.” (Sadi Şirazi) ama gel görki herkes işlemediği günahın masumu olarak başkalarını eleştirmeyi ve ifşa etmeyi kendinde hak görüyor. Hatta daha da ileri giderek kişileri münafık olmakla bile itham edebiliyor. (Allah korusun.)
Hepimiz nefis taşıyoruz ve nefsimiz ile savaş içerisindeyiz. Hepimiz hatalar yapıyoruz ki Peygamber Efendimiz:(sa.v.)
“Eğer siz günah işlemeseydiniz, Allah sizi helak eder ve yerinize, günah işleyip, peşinden tövbe eden kullar yaratırdı.” (Müslim, Tevbe, 9, 10, 11) buyurmuştur.
Muhyiddin Şekur da ‘Su Üstüne Yazı Yazmak’ kitabında şöyle der: “Unutmayın ki rahmet haram işleyenlerin de hakkıdır; ve günahkârların kalplerindeki ümidi söndürmek hakkımız değil.”
O sebeple elimize ve dilimize hakim olmalı, neyi nasıl söylediğimize dikkat etmeli ve insanların çıkış kapılarını kapatmamalıyız. Kolaylaştırmak yerine daha da zorlaştırmamalıyız. Rabbim bizleri birilerini İslam’a karşı soğutmaktan, Allahtan ümidini kesmesine sebep olmaktan, birinin günahını yayarak günaha ortak olmaktan korusun. Rabbim düşüncelerimizi, ibadetlerimizi, dilimizi güzelleştirsin, amin...
117 notes · View notes
veteranpatron · 10 days
Text
Tumblr Esra (Bölüm-3)
Esra tam bir orospuydu bundan hiç şüphem yoktu artık bende bu orospuyu sikebildiğim kadar sikip kullandıktan sonra siktiri çekecektim. Esra döndü ve yatağa yanıma yattı kafasını omzuma koydu ve bana sarılarak.
E: aşkım birsey dicem ama lütfen yanlış anlama. Yatakta muhteşemdin ve gerçekten beni mahvettin eğer bu kadar iyi olmasaydı muhtemelen şu an bi ayrılık konuşması yapıyor olurdum hahaha.
Ben bunları duyunca zaten bildiğim şeyi Esra'nın ağzından duymuş oldum.
H: yok askım ne yanlış anlaması ten uyumu önemli evet.
Üstümüzü giydikten sonra sarılıp uyuduk. Rüyamda eski sevgilim Eda'nın ağzını siktiğimi görüyordum. Bana sakso çekiyor gırtlağına kadar sokup salyalarıyla beraber ağzından çıkarıyordu ve nefes nefese beni sevdiğini söylüyordu. O an glug glug sesine ve aldığım sakso hazzına uyandım. Esra anlaşılan erkenden uyanmış ve baksırımı indirip beni öyle uyandırmaya karar vermişti.
Bunu Esra'ya fantezim olarak mesajda anlatmıştım anlaşılan unutmamış ve bugün bu fantezimi gerçekleştirmek istemişti. Eliyle sikime 31 çekerken bir yandan da diliyle taşşaklarımı yalıyordu off muhteşem bir histi.
Gözlerimi açmadan anın keyfini çıkarıyordum ve bana sakso çekenin Esra değil de Eda olduğunu hayal ediyordum. Yeniden sikimi ağzına sokmuştu yavaşca gidip geliyordu emerek ağzından çıkardı ve diliyle yukarı aşağı yalamaya devam etti. Sonra tekrar ağzına sonuna kadar soktu hepsini ağzına alabiliyordu ama sonuna kadar geldiğinde çok fazla duramıyordu o şekilde ve ağzından çıkarıp derin bir nefes alıyordu. Eliyle yeniden 31 e başladı ve taşşaklarımın bittiği yere diliyle dokunmaya ve orayı yalamaya başladı.
Bu inanılmaz birşeydi gerçekten hayatımda hiçbirşeyden bu kadar zevk almamıştım sanki ruhumu emiyordu oradan. Dayanamayıp "ahh harikasın aşkım" diye ses çıkardım. Daha iştahlı yalamaya başladı eliyle sikimi sıvazlıyor diliyle taşşağımın bittiği yeri yalıyordu. Daha sonra taşşaklarıma yeniden gelerek toplarımı olduğu gibi ağzına almaya emmeye çalışıyor eliyle de işine devam ediyordu.
Kendimi tamamen ona bırakmıştım orospum işini yapıyor bende keyfimi sürüyordum. Tekrar sikimi ağzına aldı ve hızlı bir şekilde saksoya başladı gluk gluk gluk seslerle beni çıldırtıyordu. Tam ağzından çıkarıp nefes alacaktı ki saçlarından tutup yeniden sikime bastırdım. Ve ağzını sikmeye başladım Esra bacaklarımı itmeye kurtulmaya nefes almaya çalışıyordu ama izin vermiyordum ağzını sikmeye devam ediyordum orospumun ağzından çıkan gluk gluk sesler beni resmen hipnotize ediyordu.
Iyice bastırdım Esra tüm gücüyle itmeye çalışıyordu ve öksürdüğünde kafasını bıraktım. Sikimi ağzından çıkarmıştı nefes nefeseydi ağzından çıkan salyalarla yarrağım sırılsıklam olmuştu ve Esra'nın gözünden yaşlar akıyordu.
E: aşkım neden bırakmadın az daha boğuluyordum.
H: aşkım muhteşemdin ve çok güzeldi o yüzden dayanamadım.
Esra'yı tutkulu bir şekilde öpmeye başladım eliyle sikimi sıvazlamaya devam ediyordu. Kafasını tutup yeniden sikime bastırdım. Iştahlı bir şekilde yalamaya başladı tekrar. Kafasından tutarak ben yönlendiriyordum artık yalayacağı yeri taşşaklarıma götürdüm hemen yalamaya ağzına almaya başladı. Çok zevkliydi artık boşalmak üzereydim. Kızıl saçlarını elimle toplayıp kafasını tutmaya başladım ve kafası sabit dururken sanki amını sikiyormuşum gibi ağzını sikmeye başladım.
Gluk gluk sesler geliyor çok ileri gittiğimde beni elleriyle itiyordu. En son gırtlağına kadar sokarak boşalmaya başladım. Boşalırken "harikasın aşkım seni çok seviyorum" dedim. Yaklaşık 10 saniye süren bir boşalma gerçekleştirmiştim. Esra bazılarını yutmuş bazılarını yutamamış yarrağımdan taşşaklarıma doğru salya ile karışık sperm akıyordu. Kafasını bıraktığımda nefes nefese bir şekilde yanıma uzandı ve "bende seni çok seviyorum aşkım" dedi.
22 notes · View notes
yasemin87 · 2 months
Text
BOŞANMAK
Ben 20 yıldır eşinden ayrılmış bir bayanım.
Neden mi ayrıldım?
İşte sorun burada...
Ben bunu ne eşime, ne aileme 20 yıldır anlatamadım.
Sanılıyor ki boşanmak için dayak yemem lazım.
Kafam gözüm yarılmalı elim kolum kırılmalı.
Yanda aç kalmalıyım, açıkta kalmalıyım
üstüm başım perişan olmalı.
Aldatılmalıyım, ortada kalmalıyım.
Bende öyle değildi...
Ben babasız büyüdüm.
Annemi gördüm.
Bizi nasıl baktı büyüttü, nelerle baş etmek zorunda kaldı.
Bir evin hem anası, hem babası nasıl olunur ondan öğrendim ben.
Evliliğimin 8. yılında farkettiğim şey ben de annem gibiydim.
Bir evin hem erkeği hem kadını. Oysa evlilik müştereklikti.
Bunu eşimle konuştuğumda kızdı dalga geçti, anlamadı.
Ona göre o görevlerini eksiksiz yapıyordu, ben de yapmalıydım.
İşte burada benim için uykusuz geceler başladı.
İlk düşündüğüm, madem bu kadar şeyi tek başıma yapıyorum, o zaman benim bir erkeğe ihtiyacım yok dedim.
Bu da eşime olan saygımı kaybetmeme sebep oldu.
Saymadığınız birisini sevemiyorsunuz.
Bambaşka biri oluverdim.
Bir yere mi gitmek istiyorum, gidiyorum.
Bir şey mi almak istiyorum, alıyorum.
Konuşmak mı istiyorum, konuşuyorum.
Bunun için kimseden izin istemiyorum.
Bu eşimi deli ediyor.
Ona göre ona sormalı, izin istemeliyim.
Doğrusu bence de bu, ama bir kadın her şeyi tek başına yapıyorsa bunları da yapabilir.
İşe gidip geliyorum.
Gecenin bir köründe metrolarda, otübüslerde sarhoşlarla baş etmek zorunda kalıyorum.
Eve geliyorum yemek bulaşık tam bitiyor,
bir de kocanın keyfi.
Kadınım ya!
Ama yan komşumda bir akşam 10’a kadar oturamıyorum çünkü kocası var, ama metro otübüs duraklarında elin serhoşlarıyla oturabilir, yolculuk yapabilirim.
Evde aynı filmi bile birlikte bakamıyoruz.
Aynı şarkıyı birlikte söyleyemiyoruz.
Ya biz dans bile edemiyoruz.
Ya belimi incitiyor, ya ayağıma basıyor.
Ya da sadece sağa sola dönüp duruyoruz.
Az kıvırsam sen dansöz müsün?
Gülsen o ne o***pu musun?
Ciddi olsan kadın kadın değil, 12 ayak buzdolabı.
Ulan ben ne olacağımı şaştım.
Eşimin istediği gibi olayım yuvamda huzur olsun derken bir de baktım ben yittim.
Öyle ruhsuz kişiliksiz bir ucube oldum çıktım.
Hayır dedim, ben ben olmalıyım.
Ben oldum ama eşim beni istemedi.
Ben de onun istediği gibi olamadım.
O da benim istediğim gibi olamadı.
Boşandık...
Şimdi ben kötü müyüm?
Ya da eşim mi kötüydü?
Boşanmak için birinin kötü mü olması gerekiyor?
Ya da evlilik için iyimi olmak gerekiyor?
Hani uyum?
Hani paylaşmak?
İnsanlar vardır balık ruhlu maviyi sever,
derinliği sever, sessizliği sakinliği sever...
İnsanlar vardır kartal ruhlu, uçmayı sever, yüksekliği sever, gücü sever...
İnsanlar vardır kurt gibi sürüyü sever, geceyi sever...
İnsanlar vardır her biri bir başka renk,
bir başka şarkı, nota...
Düşünsenize kalabalığı ve şamatayı seven biriyle sesizliği yalnızlığı suskunluğu seven nasıl bir araya gelir, nasıl mutlu olur?
Eş demek bir ömür demek, bir hayat birlikte yürümek demek.
Yanlış insanla doğru yolda gidilmez.
Şimdi dönüp geriye baktığımda bir suçlu aramıyorum, kimseye kızgın ya da kırgın değilim.
Biz sadece farklı insanlardık.
Hem de çok farklı.
Bunu söylediğimde sen kocanı hala seviyorsun belki bir gün gene barışırsınız diyorlar.
Gülüyorum...
Evet kızgın değilim, ama bu onu seviyorum demek değildir.
Ben kendimi seviyorum.
Kendime olan saygımı korumaya çalışıyorum.
Sevgi geçmişin acıları ile değil geleceğe
olan umut ve güvenle yaşar.
Bu gün bakıyorumda evlilikler hala aynı
temeller üzerine kuruluyor.
Ve aynı yanlışlardan dolayı yürümüyor.
Beyler, Hanımlar...
Artık 21 yüzyılda yaşıyoruz.
Kimse kimseye ne muhtaç, ne köle.
Hayat yolunuzu çizin ve çizdiğiniz yola girenlerle devam edin.
Başka yoldakilere göz atmayın, yolundan etmeye kalkmayın.
Bir gün, bilemedin üç beş gün gider o yolu sizinle, sonra sıkılır kendi yoluna döner.
Hanımlar hiç kimse sizi doyurmak, taşımak korumak kollamak zorunda değil.
Bundan vazgeçin artık.
Kocam değil mi? mecbur demeyi bırakın artık.
Beyler hiç bir kadın sizin özel zevklerinizin hizmetçisi egolarınızın hamalı değil.
Karım değil mi görevi, yapacak! ayaklarını bırakın artık.
Önce insan olarak sayın birbirinizi.
Sevgi zaten saygıyla gelir.
Sahip değil yoldaş olun.
Hepinize iyi günde, kötü günde bir ömür mutluluklar diler sevgi ve saygılarımı sunarım.!
Güzide Güleç
Tumblr media
36 notes · View notes
dumanlikafalar · 2 months
Note
Bir paylaşımını okudum 9 ve ya 10 olması lazım 19 yaşındayım kitap okumanın yaşla bir alakası yoktur ve ya yaşın hangi kitapları okumamızla alakası yok biz de biliyoruz elbette ki hayatın kitaplardan ibaret olmadığını fakat bazen kaça bildiğimiz tek yer onlar olur duygularımızı anlatan cümleler onlarda olur evet sevmiyor ola bilirsin bu gayet normal ancak okuyanlara da saygı duyman gerekir. Öylesine bıraktım bu şarkıyı çok güzel dinlemeni isterim
Hocam okumalarinda bir sakınca yok sen yanlış anlamışsın durumu. Şöyle örnekliyim bir diziden ornekliyim ben sana; mesela ben diyelim çukur veya kurtlar vadisi izliyorum ama bu benim elime silahla dışarı çıkıp adam öldürme hakkı vermez. 3391km okuyup adımı egenin, İzmir'in bilmem nesi yapıp, kendimden yaşça büyük kadınlara yazma hakkı vermez. Ya da la casse de papel izleyip banka soymuyorum. Sen bir kitap okuyabilirsin tabiki ama bu kitapla senin aranda kalır. Ha tabiki de ergen kitle olduklarını düşünüyorum çoğunun en azından bana yürümeye çalışan 14-17 yaşındaki kızların. Bak bacım aynısını ben sizlere yapsam PEDOFİLİ damgası yerim burda ama onlar yapınca neden saçma olarak karşılanıyor ? Hayır sen benim Atilla İlhan okuyan birine ya da Nietzsche okuyan birinden nefret ettiğimi gördün mü. Göremezsin çünkü kitapları seviyorum :) Sadece kitapları değil, kitap okuyan insanları severim ben ama kitabı okuyup bunu gerçek hayata dökmeye çalışanları veya kitaban özenip, kitap karakteri olmaya calisanlari sevmem.. ^^
35 notes · View notes
merzifontarihi · 1 year
Text
BUNU OKULDA ÖĞRENEMEZSİNİZ! ° Afrika = 30,37 milyon km2 ° Çin = 9,6 milyon km2 ° ABD = 9.8 milyon km2 ° Avrupa = 10,18 milyon km2 ● Afrika; Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri'nin toplamından daha büyüktür. - Afrika, Dünya tarım arazilerinin yaklaşık %60'ına sahiptir. - Afrika, hammadde rezervinin %90'ına sahiptir. - Afrika, dünya altın rezervinin %40'ına sahiptir. -Afrika; elmas rezervinin %33'üne sahiptir. - Afrika, özellikle Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Dünya koltan rezervinin %80'ine sahiptir. - Afrika; dünya kobalt rezervinin %60'ına sahiptir (otomobil aküleri üretimi için mineral). - Afrika; petrol ve doğal gaz açısından zengindir. - Afrika; (Namibya) Dünya’nın en uzun sahillerinden birine sahiptir. - Afrika; manganez, demir ve tahta açısından da zengindir. - Afrika; Çin'in üç katı, Avrupa’nın üç katı, Amerika Birleşik Devletleri'nin üç katı büyüklüktedir. - Afrika, yaklaşık 35 milyon km2 alana sahiptir (30 415 875 km2). - Afrika'nın 1.3 milyar nüfusu vardır (Çin 9,6 milyon km2'de, 1.4 milyar nüfusa sahiptir.) Bu da; Afrika'nın neredeyse nüfussuz olduğu anlamına gelmektedir. 🔴 Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nin tarım arazileri tüm Afrika'yı doyurabilir. 🔴 Afrika'nın tarıma elverişli arazisi; tüm dünyayı doyurmak için ekilebilir. - Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nin çok önemli nehirleri bulunmaktadır. Afrika; dans, müzik, mimari, heykel vb açısından kültürel olarak farklı bir kıtadır. - Afrika, Batı'nın laboratuvarlarında değiştirdiği, 30.000 ilaç için bitki veriyor. - Afrika; 2050'de 2.5 milyar olacak genç bir dünya nüfusuna sahiptir. ● AFRİKA İNSANLIĞIN GELECEĞİNİ TEMSİL ETMEKTEDİR Afrika kıtası, tarımsal üretim ürünlerinin büyük bir üreticisi ve ihracatçısıdır. Eğer Afrika; kendi işletme ve üretim araçlarını devralırsa, kısa sürede Dünya zirvesine oturacak ve dünyanın geri kalanı üçüncü dünya ülkesi haline gelecektir.
BUNU OKULDA ÖĞRENEMEZSİNİZ! ° Afrika = 30,37 milyon km2 ° Çin = 9,6 milyon km2 ° ABD = 9.8 milyon km2 ° Avrupa = 10,18 milyon km2 ● Afrika; Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri’nin toplamından daha büyüktür. Afrika, Dünya tarım arazilerinin yaklaşık %60’ına sahiptir. Afrika, hammadde rezervinin %90’ına sahiptir. Afrika, dünya altın rezervinin %40’ına sahiptir. -Afrika; elmas rezervinin %33’üne…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
ekip · 3 months
Text
Birtakım değişiklikler
🌟 Yenilikler
Uygulamalardan gelen birkaç anlık bildirim çeşidinin başlığında sadece "Tumblr" yazıyordu. Bunlara yeni başlıklar ekledik.
Arama ve etiket sayfalarında, filtrelemeyi tercih ettiğin 1 veya daha fazla etiketi barındıran gönderilerin üzerinde artık uyarı ekranı belirecek. Eskiden böyle gönderileri direkt karşına çıkarmıyorduk.
Ocak ayı Hack Week'imizdeki bilumum icat çıkarmalarımızı içeren bir gönderi yayımladık. Tumblr Engineering blogunda bulabilirsin (sadece İngilizce)!
Varsayılan blog avatarları arasına yenileri eklendi! Yeni bloglarda yavaş yavaş dikkatini çekmeye başlar.
Fikirlerinize kulak verdik ve Tumblr Patio'nun blog sütununa blog seçme şeysi getirdik. Bu sayede sütundan ayrılmadan blogların arasında çabucak geçiş yapabileceksin.
Android'deki Tumblr TV bölümünü dekore ettiğimizden bahsetmiştik. Yeni hali şimdi yayında! Değişikliklere kısaca değinmek gerekirse: lightbox / Tumblr TV'de video oynatımına dair iyileştirmeler yapıldı. Artık oynatma/duraklatma düğmemiz var ve görsel olarak birkaç yenilik söz konusu.
🛠 Düzeltmeler
Tarayıcılardan gönderi yollarken artık blog avatarının yanında bir "⌄" simgesi dikkatini çekebilir. Buradan ikincil bloglarına geçiş yapabileceğin daha anlaşılır olsun istedik.
Etkin oturumlar listesinde Windows 10 oturumları, "Windows 10 10" şeklinde çıkıyordu. Bunu düzelttik.
Masaüstündeyken grup bloglarında yanlış alt avatarlar beliriyordu, bunu da düzelttik.
Tumblr Patio'da bazı klavye kısayolları birbiriyle çakışıyordu, elbette bunları da giderdik. Artık bulunduğun sütun içerisinde yukarı/aşağı tuşlarıyla kaydırma yapabiliyor, SHIFT+sol/sağ tuşlarıyla da başka sütunlara geçebiliyorsun.
Bir sorun mu yaşıyorsun? Destek Talebi gönder, en kısa sürede sana geri dönelim!
Geri bildirimini paylaşmak ister misin? Üzerinde Çalıştıklarımız  bloguna göz at ve aklındakileri topluluğumuzla masaya yatır.
Bu gönderileri başka dillerde takip etmek istersen diğer ülkelerin Ekip bloglarına göz at!
Tumblr'a doğrudan maddi destek olmak ister misin? O zaman TumblrMarket'e yeni gelen Destekçi rozeti seni bekliyor!
19 notes · View notes
iamloveinn · 4 months
Note
Kendini çok güzel mi sanıyosun diyen gerizekalıya hithafen çok güzellsin hemde rüya gibi bir güzelliğin var bakmaya kıyamicak kadar böyle 💗
ama ben kim olduğumu söyleyemem çünkü bu gizli bir bilgi ama çok güzelsin bunu bil ve bu mesajı arkadaşça yazıyorum yanlış anlama yani ama yinede çok güzelsin 💗
Bi kızda güzelliğe dair aranıcak bütün herşey var sende efsanesin ve çok güzelsin 10/10 kız derler yaa ondan 💗
( ama bunları arkadaşça yazıyorum çünkü sana karşı bi hoşlantı hissetmiyorum sadece güzel geldin bana karşı )
sadece belirtmek istedim kendi kendini hep güzel hisset olur mu 💗
teşekkür ederim ve onu bu kadar ciddiye almamıştım aslında :)
ama çok tatlısın çok gizli olan anonim, uzun uzun yazman da öyle 🤍
20 notes · View notes
nevzatboyraz44 · 7 months
Text
12 Beautiful Advice for People of All Ages.!!
1. Sometimes you need to learn to be quiet even when you have a lot to say.
2. You can be like the moon. Alone but beautiful.
3. No one knows what you feel inside. They see what you display or express outside.
4. Everything will come to you at the perfect time, including the one you are worrying about now.
5. A good life needs some bad days too.
6. The world starts and ends entirely inside your mind. No matter where you end up, no matter how rich, or successful you become, you won't enjoy any of it if you get there at the expense of your mental health.
7. Feeling sad after making a decision doesn't mean it was the wrong decision.
8. Life is not tiring. Wanting life to be a certain way but not having the confidence to make it that way, is tiring.
9. Self-awareness is realising that there is no opponent – you are fighting against yourself.
10. Every lesson will repeat itself until you learn it.
11. Be the best version of yourself.
12. Stay loyal but not stupid!d.
.......
Her Yaştan İnsana 12 Güzel Tavsiye.!!
1. Bazen söyleyecek çok şeyin olsa bile sessiz kalmayı öğrenmen gerekir.
2. Ay gibi olabilirsiniz. Yalnız ama güzel.
3. Kimse içinizde ne hissettiğinizi bilmiyor. Dışarıda sergilediklerinizi veya ifade ettiğinizi görüyorlar.
4. Şu anda endişelendiğiniz kişi de dahil, her şey size mükemmel zamanda gelecektir.
5. İyi bir yaşamın bazı kötü günlere de ihtiyacı vardır.
6. Dünya tamamen zihninizin içinde başlar ve biter. Nerede olursanız olun, ne kadar zengin ya da başarılı olursanız olun, zihinsel sağlığınız pahasına oraya varırsanız, bunların hiçbirinden keyif alamazsınız.
7. Bir karar verdikten sonra üzülmek, o kararın yanlış olduğu anlamına gelmez.
8. Hayat yorucu değildir. Hayatın belli bir şekilde olmasını istemek ama bunu bu şekilde yapacak özgüvene sahip olmamak yorucudur.
9. Kişisel farkındalık, rakibinizin olmadığının farkına varmaktır; kendinize karşı savaşıyorsunuz.
10. Siz öğrenene kadar her ders kendini tekrar edecektir.
11. Kendinizin en iyi versiyonu olun.
12. Sadık kalın ama aptal olmayın!d.
31 notes · View notes
sexcxsblog · 1 year
Text
NASIL BAŞLADI -10
Abim artık her seferinde fırsatını buldukça beni istediği yerde sikiyor işini görüp yoluna devam ediyordu. Abi yarrağı baldan tatlıydı. Ben de her azdığımda abimin yarrağını yalayıp üstüne ata biner gibi çıkar abimin yarrağını sürerdim. O da bana hediye olarak döllerini yedirtirdi. Karı koca gibiydik. Bu durum hoşuma gidiyordu artık sikilmek için birini beklememe gerek yoktu. Neyse bir gün evde oturuyoruz. Abimin arkadaşları geldi. Ellerinde yine içki vardı. Yine bir güzel sarıldılar oturma odasına geçtiler. Benim üstümde de gecelik var. Amımı zar zor kapatan. Eğildiğimde her şey kabak gibi ortada oluyordu. Salaş bir şey olduğu için memelerim bir oyana bir bu yana sallanıyordu. Abim arkadaşları gelince
-Gül git üstüne doğru bir şey giy
M-rahat bırak kızı kanka hem biz yabancı mıyız amk
A-ne isterse giyer Gül bacım. Abimde iyi madem öyle olsun. Tabi am göt görmek için bunun üzerimde olması onların işine gelirdi. Bunla içkileri çıkarıp içmeye başladılar. Abim bu sefer gıdım gıdım içti. Çünkü niyetleri belliydi. Abimi sarhoş edip yine beni sikmek. Abim oyuna gelmedi tabi. Onlar ne kadar iç iç diye zorlasa da abim içmedi. Sonra konu yine porno izleyelime geldi. Sohbetler açıldı falan filan ordan
A-Gül bacım benim her yerim ağrıyor sana zahmet bana bir masaj yapar mısın.
-tabi abi diyerek yüz üstü yatmış bende götünün üstüne çıktım sırtına masaj yapıyorum. Bulunduğumuz yer abimin oturduğu koltuğun arkasındaydı. Ben Ali abiye masaj yaparken Mesut abi de abime zorla içki içirmeye başlıyordu. Sonra birden Ali evi sırt üstü döndü. Kalkmış yarrağını hissediyordum amımda bi hamleyle şortun kenarından yarrağını çıkardı öyle sürtmeye başladı. Amım sulanmaya başlamış bunu fırsat bilen Ali abi vıcık vıcık amıma yarrağını dayamıştı. Mesut abi ile de abim televizyondaki maça dalmış arada bir Ali abi
ağğ tam orası Gül kuluçu ez diyerek fazla dikkat çekmemeye özen gösteriyordu. Mesut abi Ali abinin niyetini anlayınca sesi biraz daha açtı. O sırada Ali abi eliyle ağzımı kapattı ve bir den o koca yarrağını amıma soktu. Beni kucağında sektiriyordu. Sonra beni altına alıp öyle köklemeye başladı. Vıcık vıcık amımdan yarrapın girmesiyle şlop şlop sesler geliyordu ama anca biz duyuyorduk. Arada Ali abi bş
-5 dk ovala yeter gülüm diyerek kuşku bırakmamaya çalışıyordu. Aynı zamanda amıma seri bir şekilde pompalıyor amımda boş yer bırakmıyordu. Abimin arkasında arkadaşıyla sikişmek çok muhteşem bir histi. Büyük ihtimalle arkadaşını bunu yapacak kadar cesaretli olmadığını düşünüyordu. Ams ikisi de bayır domuzu gibi azgındı. Ali abi daha fazla dayanamadı ve torba gibi taşaklarındaki bütün dölleri içime boşalttı. Amımdan oluk oluk Ali abinin dölleri taşıyordu. Parmağımla dölleri ağzıma getirip yutuyordum. Ali abi de şortun kenarından çıkmış yarrağını geri içeri soktu. Terlemiş yüzünü t shirtle silip abimlerin yanına oturdu. Ben bi koşup amımı yıkayıp geldim.
A-valla Allah razı olsun Gül bacım bütün kuluçlarımı patlattın
-ne demek Ali abi diye tebessüm ettim.
Abim bir şey anlamamıştı belli maça olan odağı ve arkadaşlarından beklemediği cesareti yüzünden. O onu sarhoş edip beni sikerler diye düşünmüş eğer sarhoş olmasam sikemezler niye kendince içi rahattı. Mesut abi Ali abiye bakarak naptın dedi eliyle. Ali abi de eliyle çaktım işareti yaparak güldü.
M-ulan Ali şuncacık kıza masaj yaptırıp yoruyorsun ya
-yok abi önemli değil
M-e bacım şimdi sen spor yapıyordun saldın mı yoksa.
-yok abi devam ediyorum da sen geçen yanlış yapıyorsun diye söyleyince
M-aşk olsun Gül bacım niye söylemiyorsun. Hadi geç şuraya öğreteyim.
Abimin biraz daha arkasına geçtik. Ama abimin bir dönüşüyle tabiki de net görünürdük. Bu sefer abimin dikkatini dağıtma görevi Ali abideydi konuştuğu kızı göstererek oyalıyordu.
M-bak bacım bu şekilde eğiliyoruz kalkıyoruz diyerek o da dikkati çekmemeye çalışıyordu. Şortun kenarından çıkardığı yarrağı ağzıma dayadı. Benimde canıma minnet hemen yalamaya başladım. İyice tükürüklü olmuştu. Beni domaltıp ağzımı da eliyle kapatıp. Birden kökledi. Başladı sikmeye kulağıma eğilip
M-özledin mi orospu yarrağımı yemeyi.
Kafamı evet anlamında salladım. Sanki gerçekten spor öğretiyormuş gibi
M-hayır Gül o hareket öyle değil ben göstereyim izle diyordu. Bense aldığım zevkten dolayı umursamıyordum. Gelmesine yakın hızlı hızlı köklemeye başladı adeta üstüme çıkmış beni altında eziyordu. Sonra oda bi bardak boşaldı amıma yarrağını şortuna sokarak
M-sonra dewam ederiz bacım maçı kaçırıyorum bacım diyerek abimin yanına oturdu. Bende yine parmağımla dölleri ağzıma götürüp yuttum. Abime seslendim
-abi ben duş almaya gidiyorum çok terledim
-tamamm
Gidip duşumu aldım üstüme bir Crop ve amımın hatlarını belli eden ince bir şort giydim. Zaten şort üç parmak ya var ya yoktu. Oturduğum zaman kumaş götümün arasına kaçıyor koca götüm kabak gibi belli oluyordu. Amımın tombul dudakları zaten şortun darlığı yüzünden aşırı belli oluyordu. Üstümdeki Crop çok dar olup meme ucuna yakın yerde başlıyor memelerimi sıkıştıyor bazı hareketlerde memelerim croptan fırlıyordu. Abilerim beni görünce dillerini yuttular sanki abim
-bu ne kızım daha açık giyinseydin.
-napim abi hava sıcak hem ali ile Mesut abim yabancı mı onlarda benim abim
M-sal şu kızın giyindiklerine be Semih amk yan gözle mi bacımıza
A-sorma amk bu bizi iyice ırz düşmanı ilan etti ha.
Aynen yan gözle bakmıyor direk sikiyorlardı. Abimde
-iyi tamam geç otur dedi. Geçtim yanlarına oturdum. Maçta bitmek üzereydi. Ali abi ile Mesut abi maçta çok beni seyrediyorlardı. Bi 5 dk sonra maç bitti. Abim
-Gül bize soğuk içecek falan getirsene hava çok sıcak.
Ben gittim kola koydum. O an aklıma şeytanlık geldi üçünün de beni sikmesini istiyordum bunu sağlamanın da en iyi yolu tabiki de azdırıcı ile onları kudurtmaktı. Saolsun zamanında Fikret abi almıştı. Onları içkinin içine koydum ve abilerime verdim. Hepsi lıkır lıkır içti. Acaba nasıl olucak diye kara kara düşündüm. Bunlar pc nin başına geçtiler porno izlemeye başladılar. Benimde canım sıkılmış onlara sataşmaya başladım. Devirmeye falan çalışıyordum.
M-kızım uğraşma sonu fena olur
-naparsın ki
M-sikerim görürsün. Sanki yapmadığı şeydi beni ikiye katlayıp köklememişti sanki. Sonra ali abiye sataştım.
A-kızım kaşınma dur yoksa fena kaşırım sen iyi biliyorsun. Baktım oda tepki vermiyor. En son şansımı abimde denedim.
-dayak mı istiyorsun orospu. Kankalar devirin şu orospuyu yere demesiyle. Yarrakları şorttan fırlayacak üç erkek beni yatırmaya çalışıyorlardı. Hepsi aslında okşamın dayanmanın derdindeydi. Üçü de bir dayıyor bir okşuyor ama hesapta yere devirmeye çalışıyorlardı. O boğuşmada benim croptan memeler de yerinden fırladı. Ali abinin yüzüne çarptı.
A-demek füzelerini devreye sokuyorsun he diyip memelerimi avuçladı. Mesut abi ile Semih abim yarıldı bu dediğine. Büyük ihtimalle alkol etkisini yavaştan gösteriyordu.
M-onun füzeleri varsa bizimde kılıç kadar sert yarraklarımız var savunun askerler diyerek şortunu çıkarıp attı at gibi yarrak dimdikti. Ali abide bir hışımla şortunu çıkarıp attı. Abim hala katıla katıla gülüyordu.
A-Mesut asker kaleye girecek yolu hazırla bize ben füzelerle ilgilendiririm diye kahkaha attı.
M-emredersiniz komutanım. Giydiğim donu çıkarıp kenara attı. O sırada Ali abi memelerimi sömürüyordu.
A-bu orospunun memeleri çok güçlüymüş ımmh diyerek ısırıp bırakıyordu.
M-komutanım iki tane delik buldum kalenin içine giden. Yolu hazırlıyorum. Başladı hem amımı hem götümü yalamaya.
A-güzel kılıçlarımızla o delikleri iyi açarız.
Abim oturduğu yerden bizi izliyor arada sikini sıvazlayıp arada da gülüyordu. Kafaları baya güzeldi anlaşılan. Ben önlerinde bir den eğilip ikisin de yarrağını tutup yalamaya başladım. Ağzım bi Ali abinin yarrağına bir Mesut abinin yarrağına giriyordu.
M-orospu kılıçlarımız imha etmeye çalışıyor komutanım.
A-merak etme asker kılıçlarımızda gizli bir patlama yatıyor ahahahaa
Mesut abinin yarrağını alıp sömürmeye başladım.
M-komutanım dayanamıyorum ahhğ patlıcam ben dedi ve ağzıma patladı. Sonra ali abinin sikini sömürdüm o da
A-bende geliyorum asker diyerek ağzıma patladı. Benim ağzımı zor kapatıyordum ama bu dölleri ziyan edemezdim. Hepsini yuttum.
M-döllerimizin hepsini yuttu orospu onun içine patlamadan onu yenemeyiz. Beni Mesut abi kucağına alıp
M- komutanım ön kapıyı kılıcımla deliyorum ben. Yarrağını hizaladı ve soktu. Ben çığlığı bastım.
M-hasar alıyor galiba komutanın sizde arka kapıdan yeriniz alın ve paraçlayın. Ali abi de yarrağını birden soktu. Bu sefer ki çığlığım daha yüksekti.
A-işe yarıyor asker orospuyu bu şekil yenebiliriz tüm gücünle pompala.
İstediğim olmuştu tek eksik abimdi oda sızıp kalmıştı. Tekrardan tost olmak çok eğlenceliydi. Mesut abi ve Ali abi yarraklarını tam dibine kadar köklüyor boş yer bırakmıyordu. Kaç gere orgazm oldum hatırlamıyorum. 10 dk beni böyle siktikten sonra ikisi de boşalmaya yakın hızlı hızlı nefes alıp veriyorlardı.
A-asker ben arka kapıyı bombalıyorum ağggh diyerek boşaldı içime.
M-komutanım bende ön kapıyı bombalıyorum dedi ve boşaldı.
Benim pestim çıkmıştı.
M-başardık komutanım yendik orospuyu diye kahkaha attılar.
Amımdan ve götümden döller süzülüyordu. Mesut abi bunun videosu fotoğrafını çekti.
M-gruba atarım :D
Biraz dinlendikten sonra duşa girdik orda da beni bi posta siktiler. Temizlenip çıktık. Mesut abi ile Ali abi evden ayrıldılar. Bende odayı toparladım. Sabah abim uyanınca
-noldu ya bana hiçbir şey hatırlamıyorum
-en son ne hatırlıyorsun abi
-porno falan izleyecektik sonrası yok
-sonrasında sen yere yığıldın seni koltuğa taşıdık. Onlarda zaten evden ayrıldılar.
-sikmediler dimi seni
-yok abi o bir kereliğineydi zaten sonra çok pişman oldular. Bacımızsın sen şeytana uyduk affet diye
-he iyi bari neyse ben yatıyorum sana iyi geceler
-iyi geceler abi
Bende odama geçip olup bitenleri düşündüm o asker komutan goygoyu nerden çıkmıştı ana bir o kadar komikti sonrasında günde 6 yarrak yemenin yorgunluğu ile uyuyakaldım .
135 notes · View notes
yasamsallik · 5 months
Text
BIR KADIN ANCAK BU KADAR GUZEL ANLATILABILIR... ❤
KADIN ELEMENTİNİN ÖZELLİKLERİ BİLİMSEL İNCELEME:
Element : Kadın
Sembolü : Ka
İdeal Atom ağırlığı : 51,6 kg olarak kabul edilmiştir.
Alternatif ağırlıkları (izotopları) : 35 - 130kg
Bulunduğu yerler : Gezegendeki tüm kırsal ve kentsel alanlar
FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ:
1- Yüzeyi renkli film tabakasıyla kaplıdır.
2- Değişik sıcaklıklarda kaynar.
3- Bilinen bir sebep olmaksızın donar.
4- Özel ilgi gördüğünde erir.
5- Yanlış kullanımlarda ısırır.
6- İşlenmemişinden sıradan maden filizine kadar pek çok halde bulunur.
7- Doğru noktalara basınç uygulandığında ürün verir.
8- Standart ölçüleri varsa da kolay bulunmaz.
9- Çekici özelliğine aldanılıp fazla yaklaşılmaması önerilir.
10- Her zaman bir uzmanı tarafından değerlendirilmelidir.
KİMYASAL ÖZELLİKLERİ:
1- Altın,gümüş, platin ve diğer kıymetli madenlerle yakın
akrabalığı vardır.
2- Büyük miktarlardaki pahalı maddeleri ve değerli tasları absorblayabilir.
3- Belli bir sebebe bağlı olmaksızın patlayabilir.
4- Sebepsiz yere çıkıp gidebilir, çıkıp gelebilir.
5- Sıvılarda çözünürlüğü yoktur.
6- Alkolle doyurulduğunda aktivitesi büyük oranda artar.
7- Dünyada bilinen en büyük servet indirgeyicidir.
8- Kapalı alanlarda bir arada tutulmaları tehlikelidir.
9- Çok sayıda bir arada olmaları merkezi sinir sistemini etkiler.
10- Belli bir sistemi çökertmek için kullanılabilir.
11- Hiç işlenmeden son derece etkin maddeye sahip olabilir.
12- Bir tanesi bile nefes kesilmesi hafıza kaybı yaratabilir.
GENEL KULLANIM ALANLARI:
1- Genelde süs olarak.
2- Üretimde
3- Belli dozda kullanılması halinde rahatlamada büyük yardımcı özelliği vardır.
4- Çok etkili temizleyici özelliği vardır.
TESTLER:
1- Saf numunesi doğal halde bulunabilirse rengi parlak pembeye döner.
2- Daha iyi bir numunesiyle kıyaslandığında rengi yeşile döner.
3- Kulağa zarar verdiği tespit edilmiştir.
POTANSİYEL TEHLİKELERİ:
1-Tecrübesiz ellerde çok tehlikelidir.
2- Birden fazlasıyla ilgilenmek yasal olarak engellenmiştir.
3- Ancak değişik mekanlarda ve birbirleriyle direkt temas
etmelerini engellemek koşuluyla bunu yapanlar bulunmaktadır.
4- Aynı mekanda, uzun süre bir arada olmak, çeşitli sakıncalar
oluşturmaktadır.
5- Bağımlılık yapabilir ve tedavisi yoktur.
6- Bir çok efsanede ve gerçek hikayede tehlikeleri anlatılmıştır.
……………….
Ah kadınlar ahhhh.
*Öperseniz beyefendi değilsinizdir, öpmezseniz adam değilsiniz.
*İltifat edersiniz yalan der, etmezseniz bırakır gider.
*Her isteğine evet derseniz karaktersiz olursunuz, karşı çıkarsanız anlayışsız.
*Çok yanına giderseniz sıkıldım der, az giderseniz küser.
*İyi giyinirseniz çapkınsın der, dikkat etmezseniz zevksizlikle suçlar.
*Kıskanırsınız huyun kötü der, kıskanmazsınız sevmiyorsun der.
*Siz bir dakika geç kalın kıyamet kopar, kendisi bir saat gecikirse
bunda ne var.
*Arkadaşınızla buluşursunuz adı ihmal olur, o buluşur 'Bizim kızlar' olur.
*Siz başka kadına bakacak olsanız gözleriniz oyulur, başka bir adam ona baktığında adı hayranlık konur.
*Konuştuğunuz anda dinlemenizi ister, dinlediğiniz anda 'Neden konuşmuyorsun?' der
Kısacası..
*Sade ama çok karışık.
*Zayıf gibi ama çok güçlü.
*Akıl karıştıran ama hayranlık uyandıran.
*İnsanı çıldırtan ama mükemmel!
*Çok güzelse nadiren sadıktır.
*Çok sadıksa da nadiren güzel
25 notes · View notes
sadecesirena · 6 months
Text
Tumblr media
Bazı şeyler zaman ister, bazı şeyler acıyı sever, bazı şeyler yok olmayı diler... Düşüncelerime boğulurken, nefesim boğazımda düğümlenirken benim yaptığım tek şey saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırabilmekti. Hissettiğim şeyleri dışa vuruyordum elbette fakat dilime gelmiyordu. Geliyordu geri itmek zorunda kalıyordum. Başıma giren ağrıların, bitmek bilmeyen iç seslerin, gerçekte olmayan şeyleri görme çabam, başarılı olabileceğime olan inancımın başarılı olamayacağımın inancına dönüşü başını aldığı gibi gidiyor ve sanki bir sonu yokmuşcasına dibe batırıyordu. Uzun zaman sonra hissetmediğim bir duygu hissettim: Sevgi. Ben gerçekten birini sevebildim. Uzun zaman sonra... Bunu yazma sebebimi elbet anlamışsındır elbette sonu umduğum gibi bitmedi. Hatta bu hikayenin net bir sonu olmadı. Kaçak Gelinleri, İnadına Aşk dizilerini ziledin mi? izlemediyse finaline bakmanı tavsiye ederim. Belli bir sonu yok, hiçbir şey çözüme kavuşmadı ama o hikayenin sonu oydu. Bizim hikayemizde böyle bitti işte. Çok güzel hissettim hemde çok. İlk başta her şey rüya gibiydi. O ilk gün gerçekten hayatıma bir gecede giren birinin hayatımın bir parçası olabileceğine inanmamıştım. Oldu... Ek olarak içimde büyüyecek acının temeli oldu. Bunu tanışmamızdan bir sonraki günde olmuş olan buluşmamızda anlamıştım. Anlamıştım başımın belası olacağını ve bana yaşatmasına izin vereceğim şeyler için kendimden deli gibi utanacağımı bilememe rağmen uzattığı elini tuttum. Elini tuttuğumda utandım ama en çok kızdım. Bu kadar mı sevgiye ihtiyacım vardı da en küçük hareketi üzerime alınıyordum. Ben beni sevdiğini söyleyecek ama hiç sevmeyecek olan birine inanmıştım. En çok buna inanmıştım. Bize... Yanılmadım. Geçmişindeki karaktersizliğini bıraktığını değiştiğine inanmayı seçtiğimde en büyük hatayı yaptığımı biliyor ve aptal gibi bu hatayı onunla yapmak istiyordum. Bir insanın arkadaş çevresi neyse o değiştiğini söylese dahi onlar gibidir ve bir araya geldiklerinde onun asla seninleykenki gibi kaldığını düşünmemeliydin. Düşündüm... Sevince kör olduğumu ve alttan aldığımı farkettim. Yapmamalıydım. Fiziksel olmasa dahi duygusal olarak aldatıldığımı öğrendiğim o gün. Bırakıp gitsem dahi ayrılamadım, yuttum ve yapmamalıydım. Benim için her şey o gün bitmişti. İlk önce kafamda bitirdim, acısını çektim, yasını tuttum daha sonra o malum gün. Ve o değerli gün... 4 Kasım 2023 akşamı. Üniversiteye başladığı ilk gün, içtiği ilk gün ve ilişkimizin son bir telefon konuşmasıyla bittiği gün. Yanlış anlama ayrılık konuşması yapmadık. Sarhoş olmuştu ve ne yaptığını bilmiyordum tiksindim daha çok soğudum en son dediğim şey "Sonra konuşuruz." Konuşmadık. O günden sonra ne ben ona yazdım ne o bana yaptığı hata için arayıp sordu ne de özür diledi. İnsan sevdiğinin gönlünü alırdı. Erkekler sevdiği kadını terk etmezdi kullandıkları kadını terk ederlerdi. Ben yine çok sevmiş ve sevilmemiştim. Üstüne kullanılmış ve aptal yerine konmuştum. Bu hayat her şeyi unutsun benim 10 yılda yaşayacağım duygusal çöküntüyü onun bana 1 ay 20 günde yaşattığı o çöküntüyü unutmasın. Başta da dediğim gibi bazı şeyler zaman ister, bazı şeyler acıyı sever, bazı şeyler yok olmayı diler, bazı şeyler bir daha aynı hatayı yapmamak için kendisine demirden duvar örerdi. O bazı şeyler ben ve aklım. Belki de sensin. İyi olsun geceler.
Denizler dalgalanır rüzgar eserken ve hisler ölür Sirena yazarken;
r/d
;
23 notes · View notes