Tumgik
hayrolaablog · 4 months
Text
08.01.24
2 gün önce hayatımda ilk kez bir savcının karşısına çıktım. Bir avukatım oldu. İfade verdim. Suçlanan kişi oldum. Karakolda beklemeye alındım. Adliyede bulundum. Çok garip. Hemen atlattım çünkü bende madurdum. Anlaşıldı ve olay kapandı. En azından şu anlık. Şimdi ise bir kaç gündür yine sınav kaygısı ve ne yapacağımı bilememe ataklarından geçiriyorum. Kalbim sıkışıyor nefesim kesiliyor arada. Sürekli yürüyüş yapıyorum ama sürekli. Sürekli müzik dinliyorum. Meşgul etmezsem kendimi korkuyorum. Düşünmekten. Hissetmekten. Korkulur mu bu kadar doğal şeylerden? Dayanılmaz oluyorlar. Korkuluyor. Geceleri sürekli uğultu duyuyorum. Düşüncelerim izin vermiyor bir süre uykuya geçmeme. Sabahları erken kalkıyorum geç yatmama rağmen. Yoruldum. Ne yapacağımı bilmemekten , korkmaktan , düşünmekten , kendimi açıklayamamaktan , yoğun hissetmekten. Babam konuştu az önce de. Neden böyle yaptığımı sordu. Yazıl değil mi dedi. Sen değil miydin ders çalışmak için gezmekten bir yere gitmekten vaz geçen zamanını harcayan günlerini veren sen değil miydin kızım dedi. Bilmiyorum dedim her sorusuna her cümlesine. Gerçek buydu cidden. Bilmiyordum. Üzülüyormuş bana. Beni bür tuttu eleştirdiğim ve gerçekten benzemediğim insanlarla. Üzüldüm. Aslında kırıldım. Haklısın diyebildim sadece. Gerek yok bir şey olmana da diyor aynı zamanda. Ama neden çalışmışım o zaman en başında. Kafam allak bullak. Sürekli başım dönüyor. Ellerim titriyor her zaman. Saklıyorum saklıyorum her şeyi her zaman en iyi yaptığım tek şey zaten. Sürekli uyumak istiyorum. Bir tek o zaman kayboluyor her şey. O zama duruyor sanki zaman. Sanki her şey mümkün oluyor o zaman.. iyi geceler. Gökteki yıldızlar kadar parlak olur umarım ilerisi.
2 notes · View notes
hayrolaablog · 4 months
Text
23.12.23
Saat 02.10. Eskisi gibiyiz sanırım. Çok güzel bi duygu var içimde. Kalbimde midemde kelebekler uçuyor. Korku yok bu sefer. Sadece mutluluk var. Ne olduğumuz belli bile değil. Önemi de yok bence. Az önce yazdım iyi geceler diye. Tam sana yazacaktım mesajı geldi. Bitti işte bunu demenin anlamı bile çok farklı bence. Değişmeyen tek bir şey var içimde. Beni sevemez. Beni yakından görse hayatta sevmez. Ben onu hak etmiyorum. Daha iyilerine layık. Sevgisi gerçekten gerçek mi ki. Neden başka kızlara bakmasın ki. Bence seni sevmiyor sadece yanılıyor vs vs uzun uzadıya bu düşünceler.. Kendimi kendim kabul etmediğimden mi bu durum yoksa gerçekten kendimi sevmememle mi alakalı? İkisi de mi yoksa? Sevgiyi haketmeme durumu.. o kadar can yakıcı o kadar sinsi o kadar rahatsız edici ve o kadar sinir bozucu ki anlatamam. Sadece şunu biliyorum. Kendimi kabul etmeliyim. Hayatım boyunca etmemişim etmedim ama edebilir miyim artık ? Umarım ederim umarım sevgiyi kabul ederim değer görmeyi kabul ederim ve umarım benliğimi kabul edebilirim bir gün..
2 notes · View notes
hayrolaablog · 4 months
Text
20.12.23
Harika bir gündü. Basit, sakin, huzurlu. Teşekkür ederim hayatıma. Teşekkür ederim aileme. İyi ki varlar umarım hep yanımda olurlar. 18 yaşım hoşgeldin. İyi ki geldin. Umarım istediğin her şey gerçekleşir. Umarım en güzel günler senin olur en güzel insanlarla karşılaşırsın. Teşekkür ederim bugüne, yarına ve düne, geçmişime..
1 note · View note
hayrolaablog · 4 months
Text
19.12.23
Yarın benim doğum günüm. Bu sefer ki farklı çünkü hem babaannemin vefat günü hem de benim 18 ime gireceğim gün. Dün gece ağladım. 18 yılımı boşa geçirmiş gibi hissettim. Büyük streslerle belki boş boşuna olan belki de saçma olan ama olan streslerimle. 6 yaşımdan beri geçirdiğim bunalımlarla. Kendi içimde olan sürekli başarısız olursam hissiyle. Kendi kendimi kıyaslamalarımla. Her gün yaşadığım yalnızlık hissiyle. Kocaman bir boşluk vardı hep içimde. Her zaman bi adım ileriyi düşündüm. Hiçbir zaman anı yaşayamadım. Dediğim gibi. Geç kaldım sanki her şeye. Bitti sanki o çocukluk dönemi. Halbuki olmuş muydum ki çocuk ? Bilmem. Sadece isterdim daha çok konuşmayı açıkça yardım istemeyi. Annemle dertleşmeyi babamdan çekinmemeyi isterdim o küçücük bedenimle kalbimle. Oysa çok hırpaladım çok zarar verim o minicik bedenime, kalbime, ruhuma.. Geçer dedim her şey biter dedim sonra. Büyüdüm sandım birden 8. sınıfta. Oysa başlangıcıymış yepyeni bir dönemin hatta belki de büyümenin. Anlayamamıştım o zamanlar. Yol gösteren biri yoktu yanımda ışığım yoktu kaldırımlarım yoktu. 4 yıl boyunca evde kalacağımdan haberim yoktu. Çok şey yaşadım kendi adıma bu 4 yılda. Asla olmaz dediğim deneyimler de yaşadım imkansız dediğim şeyler de yaptım. Mecburiyet her şeyi yaptırıyormuş insana. Şimdi ise 17 den 18e geçiş yapacağım. 18 yıl yaşadım. İyisi ile kötüsü ile. Koskoca 18 yıl. Acaba bi on sekiz yıl daha yaşayabilecek miyim? Ama şu an şu anı düşünüyorum sadece. Öyle olmalı çünkü. Yoksa ileriyi düşünmekten hiç bir zaman anın tadını çıkaramadım çıkaramayacağım. Hatalarım yüzünden kendime kızdığım gecelerim olmasın kendini sevmekten vazgeçme ne olur. Şefkatli ol herkese olduğun gibi. Kulak asma herkese dinleme negatif olan şeyleri. Umudunu yitirme kendini başarısız görme herkesle eşit olduğunuzu unutma. Şimdi ise :
Sevgili 18 yaşım ; bana güzellikler kat, ruhuma ferahlık ver. Ailemi her zaman benimle kıl. Boş şeyler için kendini yıpratma olur mu. Artık kocaman bi kız oldun demek istiyorum ama sen hep öyleydin aslında ) o yüzden sevgili 18 yaşım küçücük ol, istediğin gibi ol. Vazgeçme ne olur korkma, sev, barış, eğlen, kendinle gurur duy hep. Bu kadar üzdüğüm için yıprattığım için özür diliyorum gökteki yıldızlar kadar senden. Ama artık güneş kadar parlama zamanın. Hala kötü günlerin olacak hala kırılacaksın üzüleceksin ama daha sakin ol nefes al ve burada olduğunu geçici olduğunu unutma her şeyin. Seni çok seveceğim. Umarım hiç bir zaman sönmez ışıkların. Kendine ördüğün duvarların ardında bir denizin olduğunu unutmazsın umarım. İyi ki doğmuşum. İyiki.
1 note · View note
hayrolaablog · 5 months
Text
06.12.23
Tabiki yapmadım dediklerimi. Psikiyatristim ile yarın görüşeceğim. Her şeyi anlatıp içimi dökeceğim. En azından planım bu şu an. Bıraktım her şeyi. Hiç bir şey yapmıyorum ders çalışma adına. Dershaneye gidip geliyorum o da haftada iki gün zaten. Panik atak geçiriyormuşum. Bu hafta bunu öğrendim. Hiç yaşamadığım şeyleri yaşadım hissettim. Tekrar eskisi gibi anlar yaşadım. Dolu olmak hemde ağzına kadar insanı nasıl da boğuyormuş böyle. Nefes almak zor mudur? Ya titreyişlerini durdurmak zor mudur kolay mı? Çok zormuş..
Dün doğum günüydü. Upuzun bir paragraf yazdım ona. Öncesinden hazırlık da yaptım. Bana yazdığı iki kelime için miydi diye düşündüm yaptığım şey? Ya da ben çok mu salaktım. Kırılıyorum her gün parça parça. Paramparçasınız ama kimse bulmaya tenezzül bile etmiyor parçalarınızı. Onu geçtim kırıldığınızı orada olduğunuzu bile göremiyorlar ya da görmezden geliyorlar. "Çok düşünmek bir çeşit intihardır" ne kadar da doğruymuş meğer. Her gün kendinizi asıyorsunuz ya da atıyorsunuz boğuyorsunuz. Dejavu, bütün iliklerinize işlemiş. Kurtulamıyorsunuz. Ne düşünürler diye korkmaktan artık yaşayamıyorum. Yürüyemiyorum nefes alamıyorum hareket edemiyorum. Kafese konmuşum her yerimi bağlamışlar sanki. Çıkamayacak olmanın verdiği huzursuzluk, ileride ne olacağını bilememenin vermiş olduğu boğuculuk, ileride pişmanlık duyacağını bilmenin verdiği sıkıntı, emeklerinin boşa gideceğinin ihitmali olması, ölene kadar yalnız olacağını bilmen, kimseye güvenip ısınamayacağını hissetmen.. dibe doğru batıyorum batıyorum ve batıyorum!
1 note · View note
hayrolaablog · 5 months
Text
27.11.23
Aşırı sıkışmış hissediyorum. Eski düşüncelerim nüksediyor. Duymamaya görmemeye çalışıyorum ama olmuyor. Bitmeyecekler mi. Dayanamıyorum. Usandım artık yoruldum içime atmaktan. Pskiyatristimle bile konuşamadığımı farkettim bugün. O kadar mı korkuyordum düşüncelerimden. O kadar korkuyordum. Dönek gözükmekten, yine mi dedirtmekten korkuyordum. Saklanıyordum. Her şeyden herkesten kendimden. En başarılı ve mükemmel olduğum tek alandı belki de. Yazdım ama. Bu çarşambaya aldım seansımızı. Yüzleşecektim söyleyecektim bilecekti ki rahat edeyim artık. Hakkım var dimi buna? Yorgunum. Zihnim bütün bedenimi uyuşturuyor. Bitkinim. Düşüncelerim her yerimi sarmış boğuyor. Ne zaman yalnız hissetmekten kurtulacağım? Ne zaman kendime güveneceğim? Ne zaman kendimi seveceğim ben! Yakında olsa, olur mu..
4 notes · View notes
hayrolaablog · 5 months
Text
Balkondasın, dizlerini kendine çekmiş, ağrıyan başını da yaslamışsın, öylece gökyüzünü izliyorsun. Kabullenmişsin her şeyi. Farkındasın artık, olanların ne kadar can yaktığının. Elinden hiçbir şey gelmemesine mi kızıyorsun, yoksa canını yakmalarına izin verdiğin için kendine mi ? Arabalar, insanlar geçiyor balkonun önünden. Şarkılar değişiyor, hiç birini fark etmiyorsun. Çok dalgınsın, az önce bir yıldız kaydı fark etmedi. Anlam veremediğin bir yorgunluk ele geçirmiş seni. Üşüdüğünü hissetmiyorsun. Ah kızım, bu böyle nereye kadar?
Kendine serzeniş1
0 notes
hayrolaablog · 6 months
Text
14.11.23
Günler birbirini takip ediyor. Ben kendimi takip edemiyorum. Bıraktım kendimi akışa. Bulur bir yolunu ruhum sonuçta. Bulunabilecek bir yol varsa. Günlerdir bir şeyler yapmaya çalışıyorum. Yapıyorum da az çok. Ama hep bi eksiklik var sanki. Hayatım boyunca da böyle değil miydi sanki bu? Öyleydi. Nedensiz sebepsiz.. hiç bir zaman geçmeyecek olan bir eksiklik. Keskin çok keskin bi depresiflik hali. En mutlu günümde dahi içimde duran o illet düşünceler. "Zaten sonunda bitecek bu kadar mutlu olmanın anlamı yok" düşüncesiyle yaşayan bir çocuktan ne beklenebilirdi ki zaten başka? İnanılmaz depresif olan bu düşünceye beni ne itmişti ki ? Yaşayamadığım çocukluğumu bana ellerimle kaybettiren bu kuruntular nedendi? Bilmiyorum.. bilmemek istiyorum belki. Böylesi iyi gibi geliyor belki. İnanıyorum ki bilmek istesem bilirim çünkü. İsteyince yaparım ben. Bunu da böyle bilmek istiyorum. Doğru ya da yanlış olsa da. Bildiğimiz şeyler bizi rahatlatır bilinmemezlik ise boğar.
3 notes · View notes
hayrolaablog · 6 months
Text
29.10.23
Çok şükür bugün de hiçbir şey yapmadım(!) O kadar sinirliyim ki. Göğsümde bi yumru var sanki her gün tıkıyor beni. Alamıyorum nefes. Sakin olamıyorum. Ne olacak böyle?
2 notes · View notes
hayrolaablog · 6 months
Text
27.10.23
Ben tatlısız yapamıyorum. Gün sonunda tatlı yemezsem sinirli ve mutsuz oluyorum. Eğer tatlı varsa bütün düşüncelerim sakinliğe ulaşıyor sanki. Ruhuma sakinlik geliyor. Pozitifleşiyorum aniden. Tatlıyı sevin.
5 notes · View notes
hayrolaablog · 6 months
Text
26.10.23
Neden her şeyden bu kadar çok ve çabuk etkileniyorum? Soruyorum cevabını asla bulamıyorum. Zorlanıyorum hemde çok. Üstüne gitmeye çalışıyorum korkularım hayatımda ilk defa. Neden bilmiyorum ama sanırım böyle yaşanamayacağını anladım. Bu hayatı istemediğimi anladım. Neşemin geri gelmesi için artık, kapıyı aralıyorum. Zorundayım çünkü. Olmuyor yoksa. Kendime,etrafımdakilere hayatı zehir etmemin bir anlamı yok çünkü.
Yapamıyorum bazen. Ben kaçtım hep. Kaçmışım yani. Korktum okula gitmedim. Korktum sadece uyudum. Korktum yemek yemedim. Korktum ve sustum sadece. Korktum ve gülümsedim. Koktum ve korktum sadece.. korktum ve beni sadece mutlu gözüken biri yaptım. Farketmedi kimse. Sinirlendim sonra herkese. Neden görmüyorsunuz beni diye. Halbuki sorun bendeydi. O kadar iyi saklamıştım ki kendimi. Kimse göremezdi beni. Şimdi çıkıyorum yavaş yavaş saklandığım yerden. Üstüm başım biraz dağınık ama toparlayacağım. Mecburum. Kendim için. Biricik annem ve babam için. En çok da onlar için.
2 notes · View notes
hayrolaablog · 6 months
Text
Bütün hissettiklerimi yazında gördüğüm için çok şanslıyım..
herkesin hayatından öylece geçip gittim. Bu süre içinde ne kimsenin en değer verdiği, on plana koyduğu kişi olmadım. Ben ikinci tercih de olmadım hiç. Beşinci, altıncı hatta sonuncu tercih oldum. Benim pek bir etkim olmadı insanlar ve hayatları üzerinde. Öylesine bir insandım. Sürekli çabaladım, sevilmek için, değer görmek için.. Sonra fark ettim ki onlar için benim yaptığım şeyleri yapmayan ve kaygı duymaksızın bir çoğu davranışını sorgulamadan içinden gelerek yapan isteği gibi nazı geçen o kadar insan var ki. Uğraşmayı da yazmayı da bıraktım. Kimsenin umrunda da olmadı. Ben sadece bir duraktım. İhtiyaç molalarını halletmek için durdukları hiçbir vasfı olmayan o durak. Kimi zaman yara bandı. Ama kimse bir yara bandını uzun süre takmaz zaten. Ben bunu çok geç anladım. Çok ağladım, çok kanadım bunu anlayana kadar. Ne kadar sevilmeyecek biri olduğumla defalarca kez yüz yüze geldim. Zaten pek arkadaşlık etmeyi de bilmem ben. Kızamıyorum da bu yüzden kimseye. Oturup insan gibi iki laf etmek, konuşmak nedir bilmem. Çoğu zaman susarım, ne tepki verilmesi gerektiğini bile bilmem. Verdiğim tepkilerden cümlelerimden, gülmekten utanırım. Yanlış bir şey söylemekten, fazla konuşmaktan, sık boğaz edip bıktırmaktan. Benim için hiçbir şey sorun değildir, çünkü ben zaten alınganımdır ve kafamda büyütüp ağlarım ve daima unuturum. Şimdi fark ediyorum ki ben herkesi fazla büyükçe konumlara koymuşum gözümde. Böyle oldukça gelen vurmuş,geçen vurmuş. Herkes bende derin izler bırakırken ben kimse de toz zerresi bile olamamışım.
40 notes · View notes
hayrolaablog · 6 months
Text
24.10.23
Çok kötü bir gün. Denememin sonuçları çok kötü geldi ilk kez bu kadar düştüm. Her şeye çok sinirliyim. Nefes alış seslerine bile dayanamıyorum kimsenin. Başım ağrıyor geçmiyor. Zevk almıyorum hiçbir şeyden. Ağlamak istiyorum çılgınca. Ben nankör müyüm? Memnun olmuyor muyum hiçbir şeyden? Nefret ediyorum bu halimden.
5 notes · View notes
hayrolaablog · 6 months
Text
21.10.23
Yarın denemem var. Netlerim iyi değil. Ben iyi miyim? Bilmiyorum. Umrumda mı artık bunlar onu da bilmiyorum. Bugünlerde canım sürekli dışarıda gezmek istiyor. Üşümek soğuğu hissetmek istiyorum. Rüzgar yüzümü okşarken müzik dinlemek kitap okumak istiyorum. Kendimi dinlemek insanları seyretmek istiyorum. Durdurmak istiyorum her şeyi. Zamanda geri gitmek, ölmüş olan anılarıma sarılmak istiyorum. Onları canlandırmak, tebessüm ettirmek istiyorum. Küçük Ada’ yı öpmek, saçlarını okşamak, ellerini tutmak istiyorum. Sarılmak, rahatlatmak istiyorum. Geri dönebilir miyiz? Çok değil. Sadece 11 yıl.
3 notes · View notes
hayrolaablog · 6 months
Text
18.10.23
Ne yapmalıyım? Hala beni seviyormuş :’) sevinmeli miyim üzülmeli mi? Kaygılanmalı mıyım yoksa? İçim kıpır kıpır gibi de değil gibi de. Hiç bir şey bilmiyorum ve bundan nefret ediyorum. Emin olamamaktan yoruluyorum güvenememekten. Ne diyeceğim ne yapacağım şimdi bilmiyorum..
15.09
2 notes · View notes
hayrolaablog · 6 months
Text
18.10.23
Hiç arkadaşınızın olmaması nasıl olurdu? 4 yıl boyunca kimseyle konuşmadığınızı düşünün. Kimse yok. Mesaj atan birileri, arayan biri yok. Ben eskiden asla öyle bir şey olmaz diye düşünürdüm. Sonuçta herkesle iyi olabilen biriyim yalnızlık denen illet hiçbir zaman yanıma uğramaz derdim. Uğradı. En yakın arkadaşım oldu. Kimsem yok. Görüştüğüm. Rahatça bir şeyler konuşabildiğim sarılabildiğim teselli isteyebilip verebileceğim. Kelimenin tam anlamı ile yok. Başlarda güzeldi havalıydı. Ama şimdilerde ise.. Boğuluyorum sanki her geçen gün saniyelikte olsa uğruyor yanıma düşüncelerimdeki karanlık olan o dipsiz kuyu. Geçiyor sonra. Kalbimin sesini işitir oluyorum sakinleşmeye çalıştıkça. Geçiyor ama bende geçiyorum gerçekte yüzümü gösteremediğim o hayatıma. Kısacası çok zor ve yalnız zamanlar geçiriyorum. Bunu her gün daha da derin bir şekilde hissediyorum. Zoruma gidiyor çok. Yaşıtlarımı gördükçe her şey zoruma gidiyor aslında biraz. Kaybettim ben kendimi. Ya da daha yeni buldum bilmiyorum. Sadece korkuyorum. Korkuyorum. Ve korkuyorum.
~a.
3 notes · View notes
hayrolaablog · 6 months
Text
17.10.23
Saat 19.26 kendimi çok sıkışmış hissediyorum. Yeme bozukluğum tekrar geri dönmüş gibi hissediyorum. Geçmişe geri dönmek istiyorum. Pişmanlık duyuyorum geçen 3 yılıma. Sadece rahatlığıma geri dönmek istiyorum. İlk kez herkesin benden bir beklentisi var be bu çok ağır geldi bana. Taşıyamıyorum. Sürekli başım ağrıyor. Uykum çok az ve sadece uyumak istiyorum. Dışarıdan mutlu gözüken sürekli gülümseyen biri gibi olmak da çok yoruyor beni..
İlk kez derse girmedim bugün. Misafirliğe gittik çünkü ve coğrafyaydı ders. Yapmam gereken şeyler var ama yapmak istemiyorum. Sadece yatmak ve istediğim şeyleri söyleyip yemek istiyorum sevdiğim dizi eşliğinde. Bugün böyleydi. Görüşmek üzere..
1 note · View note