Doyasıya yaşamayı yasaklamışlar , elimizden çekip almışlar da hiç sesini çıkarmamışsın gibi. Haklarını suyun damlasına kadar bilirken ağzına kilit takılmışta anahtarını okyanusta kaybetmişliğin suskunluğunu yaşıyor gibisin . Hiç sen sen değilsin bu aralar. Senden öte bir sen var karşımda. Ama mahçup ama hazin ama sessiz. Suskunluğun içime işliyor. Eksik anahtarını ben tamamlamak istiyorum ama ya gidersen ya giderken geri vermeyi unutursan en kötüsü ya bir daha aklına hiç gelmezsem ve ben hep böyle yarım kalmaya mahkum kalırsam ya da zaten kaldıysam ...
"Verdiği hasarın farkında olmayan insana neyi nasıl anlatacaksın. Bir kere ben sana bunu nasıl yaptım diye, ben seni nasıl bu hale getirdim diye üzülmeyen, bir kere kaybetme korkusuyla eli ayağına dolanmayan insana neyi anlatacaksın."
Sevdikleriniz henüz yanınızdayken onlara doya doya sarılın. Bir gün çok geç olacak ama bunu o gün farkedeceksiniz. Hiç bir şeyi yarına bırakmayın, her şeyi bu gün yaşayın, çünkü belki de yarın yok, hiç olmaycak. Ertelemeden yaşayın hayatınızı,geç olmasını beklemeden, şimdi yaşayın...