Başlangıç ve son halindeki değişime takılı kaldım. Zamanın tutsağı gibiydi uçsuz bucaksız düşünce selimde.O değişmeden önceki haline hasret kaldı kalbimin yoncaları. Ben hapsettiğin tutsağı, sen soldurduğun içimdeki çocuğu serbest bırak. Tiyatro bitti, ipler koptu, roller değişiyor... Uyumsuzluk içinde aradığım uyum misaliydi değişimindeki anlam. Kopmuş tiyatro iplerimizin son tellerinden tekrar bağ yapmak kadar anlamsızdı ' anlamsızlığında kaybolduğum anlam. ' Bir şair vardı ya hani anlamsız ama boş değil derdi hep . Ben senden , sen benden , biz bizden habersizken dolu kısmı nerede aramalıydık ?¿ 🍀
Gitmek istersin bazen, herkesten ve her şeyden. Yer ve zaman belirlemeksizin kuş olup uçmak... Düşünürsün içten içe kuşlar bile bu kadar özgürken ben niye buradayım, ben neden bu düşüncelere tutsağım?