Tumgik
#akşener
diyarbakirhaberleri · 3 months
Text
Kılıçdaroğlu’dan Akşener’e taziye mesajı
ICYMI: https://www.haberidiyarbakir.com/kilicdarogludan-aksenere-taziye-mesaji/?utm_source=dlvr.it&utm_medium=tumblr
0 notes
seslimeram · 1 year
Text
Hikâye Hep Mi Eksik Kalacak!
Tumblr media
Hikaye hep eksik kılınıyor. Umudun, ümit ve beraberindeki birlikte eyleme gücünün, tüm sorunları aşabilmek için asgari müşterekleri savunmanın gerekliliğini bildiren şu ülkedeki çabaların hikayesi eksik konuluyor. Düzen, erkanı muktedir elinden her günü bir öncesini aşan bir tahakkümle derdest edilirken, cerahat ile hayatlarımızın ortak hikayesi “tarumar” olunuyor. Bütünüyle söz tahrip ediliyor. Yarına çıkacak olanın ah, vah, tüh bahislerinin ta kendisinden mülhem bir olgular silsilesi olduğu göz ardı edilmek isteniyor. Muktedir bir kere örtbas etmeye görsün, yaranın her ne olduğunun meseli dahi bir kez olsun açılmıyor. Tarumar edilmeye devam edilenlerle, üstüne her gün eklenen yenilerinin var edildiği belli bariz bir acı tahayyülünün ortasında hikaye sessizleştiriliyor. Düzen, iktidar pratiklerinde çıkagelen her çıkarım / yönelim / karar ile birlikte bu sessizlik de kalıcı kılınıyor. Bir kez daha, hiçbir yere değil doğrudan sıradan insanların müşterek tahayyüllerinden çıkagelen her hakkın / eylemin önünde koca bir set ile birlikte o hikayelerimiz delik deşik kılınıyor.
Hikaye hep yarım konuluyor. Düzenin var ettiği açmazları aşmak için gün aşırı hakaretler sıraladığı, duraksamak nedir bilmeden hiza biçtiği bir zeminde sözün kerameti çürüme hal ve istemine rehin kılınıyor. Baş amir ve baş faşistin yeni ülkesindeki aktörlerin tümünden, ol muhalif görünüp bir öyle bir böyle yapa duran, doksanların kapkaranlık simalarından birisi olagelen akşenerinden, özdağgillere var edilmiş kötürüm, kötülük hali mütemadiyen yeniden biçimlendiriliyor. Erkanı muktedir kendi bekasını sağlama almaya gayret etmekte bir yandan, kendilerini geleceğin liderliğinde, dönüşüm ve değişimde başat olarak bildire gelen bir faşist aksiyon / temsiliyet silsilesi diğer yandan hikayenin yarım / eksik / tümden hırpalanmış sureti var edilir bir kere daha. Bütün tirat bunun devamlılığını sağlama almak içindir. Bütünüyle kurgudan gerçeğe dönüştürülmüş olan bu ülkede yaşam idesinin bütün o pandemi dahilinden, ekonomik çökertme güncesine, deprem felaketinin var ettiği yıkıcı ilk hal ile geleceksiz bu son hali arasındakine benzeş birörnek bir yıkımı imal etmektedir. Bu hallerin yekununda hikayemiz olan müşterek pratiğin eksikli sureti karşımıza çıkar.
Gazete Duvar’dan iliştirelim: “Altı yıldan uzun süredir Edirne Cezaevi'nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, İYİ Parti lideri Meral Akşener'e açık mektup yazdı.
Demirtaş'ın "İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener'e açık mektubum" diyerek paylaştığı mektup şöyle:
"Sayın Meral Akşener,
İYİ Parti Genel Başkanı,
Sayın Genel Başkan, bu mektubu HDP seçmeni kimliğimle kaleme alıyorum. Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte Millet İttifakı'ndaki partilerin genel başkanları ve iki belediye başkanı olarak tarihi bir dönemde zorlu bir görev üstlendiniz.
'Sayın Kılıçdaroğlu Tüm Seçmenleri Buluşturmak İstiyor'
Öncelikle hayırlı olsun diyor, başarılar diliyorum.
İzleyebildiğim kadarıyla, Sayın Kılıçdaroğlu ile sizin dışınızdaki partilerin genel başkanları, HDP seçmeni dahil tüm seçmenleri demokratik dönüşüm umudu etrafında buluşturmak istiyorlar.
'Hayır, biz de HDP seçmeninin oyuna ve desteğine talibiz ama HDP'yi kurumsal olarak muhatap almaya karşıyız' diyorsanız hemen belirtmeliyim ki, tıpkı diğer partilerin seçmenlerinin yaptığı gibi ben de siyasi haklarımı koruma görevi ve sorumluluğunu HDP'ye vermiş bulunuyorum.
Dolayısıyla çok güvendiğim HDP yönetiminin kararı hangi yönde olursa benim de oy tercihim aynı yönde olacak, doğal olarak.
Partimiz HDP, aynen İYİ Parti gibi meşruiyetini halktan almıştır. Üstelik, halk HDP'ye partinizden daha fazla ilgi göstererek HDP’yi Türkiye'nin üçüncü partisi yapmıştır. Zaten Meclis sıralarında HDP ile yan yana olup komisyonlarda da aynı masada oturuyorsunuz. Ayrıca zaman zaman Meclisimizi, HDP Milletvekili Sayın Nimetullah Erdoğmuş yönettiğinden, Meclis’teki varlığımızı da biliyorsunuzdur.
'Yaklaşımlarınız “Birleşe Birleşe Kazanacağız' Amacına Uygun Değil'
Sayın Genel Başkan,
Bu tarihi seçim öncesinde toplumun büyük bölümü “birleşe birleşe kazanacağız” sloganlarıyla umudu büyütmeye çalışırken sizin, partimiz HDP'ye dönük bazı açıklama ve yaklaşımlarınızın bu amaca uygun olmadığını düşünüyorum.
HDP'li bir seçmen olarak sizi daha iyi anlayabilmek için bazı konuların netleşmesinde büyük yarar görüyorum.
Siz Millet İttifakının bir parçası olarak kendi ittifakınızdaki partilerle bile kıran kırana bir müzakere yürüttünüz. Size hak olan müzakere siyaseti, HDP için neden bir hak değil?
HDP seçmenini ikinci sınıf yurttaş, iradesiz vatandaş olarak görmediğinizden eminim. O halde HDP'nin, oy vereceği Cumhurbaşkanı adayı ile müzakere yapmasının nasıl bir sakıncası olabilir?
Kaldı ki HDP'nin defalarca açıkladığı gibi müzakere başlıkları da Eylül 2021'de HDP'nin ilan ettiği 11 maddelik tutum belgesidir, öyle gizli kapaklı şeyler de değil.
HDP destek kararı alırsa Sayın Kılıçdaroğlu çok yüksek olasılıkla Cumhurbaşkanı olacak ve siz de Cumhurbaşkanı Yardımcısı olacaksınız. Ayrıca partiniz birkaç bakanlık görevi üstlenecek.
'HDP'li Seçmen Olarak Benim Oyumu İstiyor Musunuz?'
Sayın Genel Başkan, bu durumda açık açık sormam gerekiyor:
1- HDP'li seçmen olarak benim oyumu istiyor musunuz? Benim de oyumla Cumhurbaşkanlığı Yardımcılığı ve bakanlık koltuklarına oturacağınıza göre beni nasıl ikna etmeyi düşünüyorsunuz? Bu arada, yerel seçimlerde Millet İttifakının belediye başkanlarının kazanmasını sağlayan HDP oyları için “istemem” demediğinizi de hatırlatırım.
2- HDP'nin bakanlık isteği olmamasına rağmen bazı arkadaşlarınız “HDP'ye bakanlık vermeyiz” diyerek biz HDP'li seçmenleri incitmiş, ötekileştirmişti. Şimdi bu arkadaşlarınız HDP seçmeninin oylarıyla bakanlık koltuklarına oturmaya adaylarsa bizi ikna etmeniz gerekmez mi?
3- HDP demokratik ilkeler dışında herhangi bir talepte bulunmadığını açıklamasına rağmen “HDP ile diyaloğu CHP kurabilir ama taviz verilemez, talepleri de bu masaya getirilemez” dediniz. Demokratikleşmeye dair talepleri taviz olarak mı görüyorsunuz?
Eğer iktidar olursanız ve HDP'nin talepleri sizin masanıza gelmeyecekse bize hangi masayı öneriyorsunuz? Elli yıldır yapıldığı gibi bizi yine “terörle mücadele masasına” mı yönlendirmeyi düşünüyorsunuz?
4- HDP de HDP seçmeni de eşitler arası, omuz hizasında yapılacak bir müzakere dışında hiçbir üstenci, dayatmacı, egemen bakış açısıyla yaklaşımı asla kabul etmeyecektir.
Sorunlarımızın demokratik siyaset alanında, barış içinde, çağdaş şekilde konuşarak çözülmesi dışında herhangi bir yöntemi benimsemiyoruz. Sizin önerdiğiniz başka bir yöntem var mı?
'Seçmenler Arasında Bir Arada Durmakta Sorun Yok'
Sayın Genel Başkan,
Tüm seçmenler gibi İYİ Parti ile HDP seçmenleri de sokakta yan yana yaşıyor, aynı ateşte kavruluyorlar. Seçmenler arasında bir arada durmakla ilgili hiçbir sorun yokken siyasi öncülerin de topluma layık olması gerektiğine inanıyorum.
Koşullarımız ve kararlarımız ne olursa olsun bir arada eşit, özgür ve refah içinde yaşayan Türkiye’yi var etmek zorundayız. Sizlerin de bu çabaya katkı sunacağınıza inanıyor, tekrardan hayırlı olsun diyor, başarılar diliyorum.
Peyva dawî, birêz Akşener bila tu zanibe ku em Kurd in. Em gelê Kurd xwedî nasname, ziman, çand, hûner û dîrok in. Em di doza xwe de jî mafdarin. Bila qet neyê ji bîr kirin! (Sonuç olarak Sayın Akşener, biz Kürdüz. Kimliğimiz, dilimiz, kültürümüz, sanatımız, tarihimiz var. Haklı taleplerimiz var. Bunu asla unutmayın!)”
Av. Selahattin Demirtaş Edirne Hapishanesi”
Hikaye eksikli kılınırken, bütünüyle cerahat ile kuşatılmaya çalışılan bir halkın meramını var eder Selahattin Demirtaş. Onca senedir yok yere tutsak edilmesinin, bütünüyle erkanı muktedirin tasarrufu olarak siyasi rehine kılınmasının akıbetinin sorgulanmadığı bir yer, bir zeminde siyasi tutarlılık adına kimin ne zaman dikkate alacağını Kürd halkını meramı eyler. Görünen köy kılavuz istemezken, istemeyiz diye tutturan, daha dün masadan bir hışım ayağa kalkıp, anında tökezleyince gerisin geriye masaya tutunan bir siyasi akımın en kestirmeden meselleri çözmek mi yoksa her şey sarpa sarmış gitmişken böyle devam mı sorusuna yanıt vermesini talep eder. Bütünüyle doğrudan Kürd, Ezidi, Alevi, Süryani, Rum, Ermeni, Yahudi, Dom, Roman, Çerkes halklarının ve ismine yer veremediğimiz ol nice halkın ortaklaşa idesinin sahiden bu siyaset sahnesinde yerinin olup olmadığına dair bir yanıt arayışını var eder. Hep ama her dem göz ardı edilenin hakikatinden bahis her ne zaman açılacaktır sahiden!
Her şekilde ezber edilmiş önyargı duvarları karşısında meramın elzem halinde Demirtaş tarafından sunula gelenler açmazlara karşı bir tecrübeyi var etmemizin neden gerekli olduğunu da işler. İyi Parti üyesi Bahadır Erdem’in sözünü iliştirelim: "Ben Selahattin Demirtaş'ın mektubu hakkında konuşmak istemiyorum. Çünkü siyasette böyle bir metot yok. Ama biz kendi düşüncelerimizi söylüyoruz. Açık söylüyoruz. Hatırlarsanız bu yayınlarda söyledim. AYM kararlarına uyulması, kayyum uygulamalarının demokrasiye aykırı olduğu yahut AİHM kararına uyarken iktidarın sevdiği ya da sevmediği tutuklu gibi bir ayrımın olamayacağını... Bunlar yeni söylediğimiz şeyler değil" "Milletin çizgisi olduğuna inandığımız için biz onu ortaya koyuyoruz. Her siyasi parti milletin sesidir. Milletin temsilcisi olduğu, milletin değerlerini temsil ederek bunu gündeme getirdiği zaman ancak teveccüh görür ve yaptığı siyaset bir işe yarar diye düşünüyorum. 85 milyonun da inandığını düşündüğümüz terör konusundaki şeylerimiz netti. Bunu hep söyledik, bugünde netiz dolayısıyla bizde değişen bir şey yok.”
Hikayeler hep eksik konuluyor. Yarım yamalak cümlelerle geçiştirilmeye bir başkan yardımcısı eliyle ulaşılan şey bu ülkedeki Kürd ve tüm öteki addedilen halkların seslerinin karşılığını bulamamasıdır. Bir kere daha ıskalanmaya çalışılan şey, olağanüstü zamanlarda, pandemi, afet, seçim şu ya da bu önemli günlerde akla düşen birlik, beraberlik, bütünlük fasaryalarının kıyısında aslında halen buralılığı kabul görülmeyenlerin var ettiği şeydir, nereye kadar bu işler böyle yalapşap yapılacaktır ki! Nereye kadar kafa kuma gömülmeye devam olunacaktır. Daha kaç asır heder edilecektir, henüz birinci asrında bütün bütün badireleri, doğrudan fatura etmek için ötekiler hedef, suçlu kılınmışken. Deneyimler, yaşatılan kötülükler, sonrasında çıkagelen her türden facia, felaket, kırım da mı bir şeyleri izah ettirmez. Genelgeçer değil, seçim / sandık / oy ve ötesinden bir mefhum olarak Kürd, Ezidi, Alevi, Süryani, Arap, Yahudi, Rum, Mecusi, Mıhellemi, Kıpti, Türkmen, Çerkes, Ermeni bu ülkenin sahiden nesi olur, neresinde hangi konuda söz sahibi olur / olabilir! Hikayelerimiz eksik gedik kılınırken, cürüm üstüne cürüm, cerahat üstüne yepyeni suçlar bina olunurken nedir yani nasıl bir hayat imalidir bu kimseleri, kendi hikayesine dahil etmeyen. Türk kimliği, sokağından siyasetine sahiden kimi kapsar, kimi kabul eder, kiminle dosttur. Asırdır süregiden yağmanın, duraksamak nedir bilmeden var edilen ayrımcılık, nefret ve şiddet çağrısı / eylemlerine karşı tümden soralım, hikayeniz kimi kapsar. Ne etti öteki sizlere! Sorgular mıydınız?
Misak TUNÇBOYACI – İstan’2023
Görsel: Getty Images v/ BBC Türkçe
1 note · View note
korkutkalkan · 1 year
Text
Akşener'in İmamoğlu kararına ilk tepkisi: Ne istiyorlar bu çocuktan?
Akşener’in İmamoğlu kararına ilk tepkisi: Ne istiyorlar bu çocuktan?
İBB Başkanı İmamoğlu ile İYİ Parti lideri Akşener, mahkemenin kararını açıklamadan önce Saraçhane’de bir araya geldi. Sözcü gazetesi yazarı Aytunç Erkin, Ankara’dan gelen İYİ Parti lideri Meral Akşener’in görüşmesi sırasında odada bulunduğunu belirterek izlenimlerini aktardı. “Saat dört buçuk gibi Saraçhane’deki kalabalığın arasından binaya giriş yaptım. Pek çok gazeteci bekliyordu ve yollarda…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
websitecim · 2 years
Photo
Tumblr media
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Mersin'de İYİ Parti Genel Başkanı #Meral #Akşener, #Mersin'i Kalkındırma ve Dayanışma Derneğince düzenlenen "Ben Kadınım Umudun Adıyım" programına katıldı. Kucağında çocukla Akşener'in yanına gelen bir kişi, işten çıkarıldığı gerekçesiyle konuşmak istedi. (Mersin) https://www.instagram.com/p/Ci5piV5q_Uu/?igshid=NGJjMDIxMWI=
0 notes
pusancatholic · 2 years
Text
Meral Akşener, partisinin eğitim unsurlarını açıkladı
Meral Akşener, partisinin eğitim unsurlarını açıkladı
İyi Parti Genel Lideri Meral Akşener, ‘İyi Eğitimle, Özgür ve Yenilikçi Birey, Çoğulcu ve İştirakçi Toplum Vizyonu Tanıtım Toplantısı’na katıldı. Akşener, programda partisinin eğitim unsurlarını açıkladı. Akşener, eğitimin değerine değinerek, “Eğitime olan inancın ortadan kalktığı, bunun bilerek devam eden beceriksizlik sebebiyle değil pek bilerek yapıldığına inananlardanım. Kimse bu kadar ahmak…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
sdkhaber · 2 years
Text
Meral Akşener'i sokak köpeği ısırdı
Meral Akşener’i sokak köpeği ısırdı
Yeni eklenen Meral Akşener’i sokak köpeği ısırdı son dakika haberini aşağıda okuyabilirsin. Muhalefet önderlerinin Anadolu çeşidi 2023 seçimleri öncesi devam ediyor. Bu kapsamda Yeterli Parti Genel Lideri Meral Akşener, geçtiğimiz hafra Bilecik’teydi. Bilecik programı kapsamında Pazaryeri ilçesine gelen Akşener, halk pazarına ziyarette bulundu, vatandaşlarla bir ortaya geldi. Geziye ait bir detay…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
gozcunet · 2 years
Text
Akşener'den 'Pınar Gültekin' açıklaması - Son Dakika Haberleri İnternet
Akşener’den ‘Pınar Gültekin’ açıklaması – Son Dakika Haberleri İnternet
22.06.2022 13:22 Haber Kaynağı: DHA İYİ Parti Lideri Meral Akşener, TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu. Akşener, Pınar Gültekin davasında verilen karara ilişkin, “Bugün Türkiye’de kadınları sahipsiz bırakmaya çalışıyorlar. Bugün Türkiye’de bir kadını, bir evladı, acısı hala yüreğimizde sızlayan Pınar kızımızı vahşice aramızdan alan bir katile haksız tahrik indirimi uyguluyorlar. Yani…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
nevzatboyraz44 · 1 month
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Allah'ın dediği olur ☝️📌
Kaynak: Instagram sayfası...
Yazar: Mustafa GÜLDAĞI
42 notes · View notes
sultan-18811938 · 1 year
Text
Tumblr media Tumblr media
#SANASÖZ🫶🏻
#AMPULPATLADI
31 notes · View notes
emretekinresmi · 1 year
Photo
Tumblr media
15 notes · View notes
tp-siyaset · 1 year
Link
Sevgili muhalefet, Sevgili muhalifler, Sinan Oğan'ın milliyetçi, ülkücü ve Türkçülüğünü yeterli kadar vurguladıysanız, Yavuz Ağıralioğlu'nun ihanetini doya doya lanetlediyseniz, Kemal Kılıçdaroğlu'nun doğru aday olmadığını sokabildiğiniz kadar herkesin gözüne soktuysanız, Meral hanımın masaya geri dönmesine doyasıya kızdıysanız, Muharrem İnce gibi bence günümüzün Türk siyasetinde en gereksiz ve çapsız isimlerden birini eleştirilerinizle veya dans ederek hak ettiğinden çok fazla şişirdiyseniz, lütfen artık tekrar asıl meseleye odaklanabilir miyiz?Makalenin devamını okumak için lütfen bağlantıyı tıklayın. Yazan: Mehmet Alp ___ Makalenin devamını okumak için lütfen bağlantıyı tıklayın.
4 notes · View notes
diyarbakirhaberleri · 3 months
Text
Kılıçdaroğlu’dan Akşener’e taziye mesajı
https://www.haberidiyarbakir.com/kilicdarogludan-aksenere-taziye-mesaji/?utm_source=dlvr.it&utm_medium=tumblr
0 notes
seslimeram · 2 years
Text
Hakikat Meseli
Tumblr media
Hakikatin yamuk yumuk eksik gedik kılınmasının belagati ile memleket denilen çukurdan hallice bir zemin var ediliyor. Her şey kaypaklıkla, dibine kadar çürümeyle bütünleşerek, hiç sorgulanamaz addedilerek yeniden bir kısır döngü silsilesinde imal ediliyor. Hakikatle yolu da yönü de kesişmemiş olagelen bir cerahat erkinin sunduğu her şey, evvel olanlarını da kapsayan, takip eden bir inkarla, utanmazlıkla, hakaretler silsilesiyle bütünleşik olarak şu sınırlarda güncelleniyor. Erk, muktedir, iktidar ve onun payandası olagelen hemen her bir temsili birlikteliğin hakikati eğip bükmek adına işlevselleştirildiği artık giz taşımıyor. O yirmi bir yıllık iktidar mefhumunun daimi bir biçimde korku ve terörle birlikte güncel, her an yeniden biçimlendirilen bir tek tipçi akımla bütünleşik olduğu menzil karşımıza bir kere daha çıkıyor. Kimsenin yaşam tarzına karışmıyoruz derken herkesi, diğer herkeslerle kapıştırma potansiyelini her gün arşınlayan bir zevatın siyaseten, pragmatist çıkışlarının tek bir doğrultuda güncellendiği muhakkaktır, yalan ve hakikatin eninde sonunda çürüme haline terki. Bu kadarıyla yetinmeyen, bununla durmayan bir cerahat sarmalı içerisindeki o devletli her gün hayatın hakkaniyetini tarumar ediyor.
Hakkın, hukukun lağvedilmesi mesel olunmasın isteniyor. Adaletin kantarı da, terazinin o kefesi de çoktan çalındığı için cürmün her nasıl bir memleketi kuşattığına dair en ufak bir bahis açılmıyor, açtırılmıyor. Öteki addedilen ya da bildirilene karşıtlık tüm renklerin en bet / karanlık / kirli suretleriyle güncellenen bir mesele dönüştürülüyor. Ne hakkın tanımı ne adaletin varlığı geriye konuluyor. Cerahat nüksettikçe, yeni dönemeçleri aşabilme hali içerisinde en olmayacak şeyler ardıl sıra var edilir. Bir ülkenin, yaşatan bir yerden ümidin nihai anlamda kesilmesi günceldir. Hakikat yerilip, yıkılmaya terk edilirken yerine alenen oluşturulan cerahat, biyopolitik olan tahakküm ve denetim döngüleriyle bütün bu habis hal ve tavır sürekli kılınır. Artık bir memleket imi dahi farazi kılınmıştır. Gündelik yaşam aksiyonunu derdest etmek, mümkün olduğunca daraltmak, eylemselliği sıfırlamak ve bu hal, şu gidişata dair iki satır kelam etmenin önü alınmak istenir, her zamankinden de arak, hızlı hızlı. Önce her zamankinden de hızlıca bir Ermeni temsiliyetine sarar, baş amir. Bir metne bağlı kalmaksızın, ezber ettiği, Fetö, PYD, YPG, PKK sıralamasında muhakkak bir dahli var etmek için Karabağ savaşında Ermenilerle bir olanlar diye zikreder. Gündelik ol tahakküme bir parça daha eklenmiş olur. Bu kesmez, baş örtüsü meselesi üstünden öncesi Bay Kemal, sonrası Baş Amir / Baş Faşist üçlüsü arasında bir pinpon topu gibi haklar, o kadın hakları referandum bahsinden, İslami düzenlemeye kadar sündürülür. Yine kadının hiç adı da esamesi de yoktur.
Ardıl sıra Aleviler hedef kılınır. Bir biçimde devletin oluru ile hareket edecek bir devlet tescilli Alevilik için, Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı diye bir makam var edilir. Alevisiz, onların kelamından bihaber, üstten baskı ve dayatmacılıkla şekillendirilen, hep ezbercilikle bir inanç / bir kimlik yeniden devletin tahayyül / insafına terk olunur. Her şey birbirine içkin, birbiriyle bağlantılı, aralıksız bir şablona göre yeniden düzenlenendir. Asimilasyon politikalarının, eşit yurttaşlığı çoktandır bir kenara terk etme halinin, hürriyetin gasp edilmeye çalışılmasının ve nicesinin yanında yöresinde olup biten her şeyle, bir asırlık demokrasi tahayyül / deneyimi bir kere daha hiç edilir. Hakikatin yamuk, yumuk kılınması halinin hazin suretleri de bir yanda katara eklenmektedir. İyi de bu hallerle mi, o çok övünülen yeni yüzyıl var edilecektir! Nasıl bütün bu hakikat eksiltmelerine karşı müşterekler savunulabilecektir, her nasıl?
Diken.com.tr’den aktaralım: “CHP lideri Kılıçdaroğlu, ekimde ‘başörtüsüne yasal güvence’ için kanun teklifi vereceklerini açıklamıştı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’sa “Gelin çözümü anayasa düzeyinde sağlayalım” diye seslenmişti.
AKP teklifini Meclis Başkanlığı’na sunmadan önce CHP, HDP ve İYİ Parti’nin kapısını çalmış ve değişiklik hedeflerini anlatmıştı.
Görüşmenin ardından uzun süredir “PKK eşittir HDP” gibi s��ylemler kullanan AKP’nin ittifak ortağı MHP’nin lideri Bahçeli’nin ne tepki vereceği merak konusu olmuştu. Günler süren sessizlik sonrası Bahçeli, AKP’nin TBMM’de grubu bulunan partileri ziyaret etmesinin ‘son derece doğal ve doğru’ olduğunu söylemişti.
Konuyla ilgili partisinin grup toplantısında konuşan Akşener, şunları söyledi: “AK Parti vekilleri, PKK’yla bir tuttukları HDP ile aynı masaya otururken utanmadılar. İşin ilginç tarafı, HDP vekilleri de genel başkanlarını tutukladığı, belediyelerine kayyum atadığı için sabah akşam eleştirdikleri AK Parti’yle aynı masaya oturmaktan, zerre utanmadılar. Görüyor musunuz? Kadere bakın, kimler kimlerle yan yana geldi. Demek ki neymiş? İki taraf için de, ilkeler, değerler, hikaye, at pazarlığı şahaneymiş.”
Akşener, ”Eğer Erdoğan’a iktidarı müjdeleyen şey açılım süreci olsaydı, geçtim HDP’yi, bugün PKK’yla müttefik olurdu” dedi.
‘Bizim çocuklarımıza bir doları bile çok gördü’
İYİ Parti’nin TBMM’ye verdiği öğrencilere bir öğün yemek verilmesi teklifinin iktidar milletvekilleri tarafından reddedilmesine Akşener, ”Çocuklarımızın karınları doysun, zihinleri açık olsun diye bir teklif sunduk. Cumhur ittifakı teklifimizi reddetti. 16 milyon öğrenci için talep ettiğimiz miktar 22 lira. Bu iktidar bizim çocuklarımıza bir doları bile çok gördü” sözleriyle tepki gösterdi.
‘Nebati saçmalama çıtasını her hafta yükseltiyor’
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin ”20 yıldır hiç kimse ‘Beni enflasyonun altında ezdirmediler’ diyemez” açıklamasıyla ilgili ”Saçmalama çıtasını her hafta biraz daha yükseltiyor” yorumunu yapan Akşener, şunları söyledi: ”Üstelik hiç utanması da yok. Allah aşkına, hangi ülkede ekmek fiyatları son 1 yılda yüzde 95 arttı? Hangi ülkede, sütün fiyatı, yüzde 132 yükseldi? Hangi ülkede, peynire, yüzde 99 zam geldi? Hangi ülkede, un, yüzde 118, şeker de yüzde 153 zamla karşılaştı?”
HDP Sözcüsü Ebru Günay, Merkez Yürütme Kurulu Toplantısı sonrasında Akşener’in ol demeç diye var ettiği nefret temsiline şu yanıtı verir ilgili kısmı Artı Gerçek’ten aktaralım sizlere: “Biliyorsunuz diğer bir konu da iktidarın muhalefet partilerini ziyaret etmesidir. Biz siyaseti çözüm aracı olarak görüyor ve öyle değerlendiriyoruz. Bir yandan mücadelemizi en üst düzeyde yürütürken, öte yandan müzakere ve diyalogu da önemsiyoruz. Bizim iktidara yönelik eleştirilerimiz, iktidarla ve onun zihniyetiyle mücadelemiz ortadadır. Dolayısıyla otoriter zihniyeti kim temsil ederse etsin onunla mücadelemiz devam edecek.
'Hem muhalefetin hem de iktidarın kafa bulandırmasına asla izin vermeyiz'
Ayrıca partimizin kiminle görüşüp görüşmeyeceğine, nasıl siyaset yapacağına, nerede duracağına yetkili kurullarımız ve halkımız karar verebilir. HDP, irade beyanını halktan alır ve halka hesap verir. Hem muhalefetin hem de iktidarın partimizi ve tabanımızı muğlak tartışmalara çekerek kafa bulandırmasına asla izin vermeyiz. Yerimiz de duruşumuz da, siyaset tarzımız da nettir. Hiç kimse bu tür muğlaklıkları yaratacak beklentisine girmesin. HDP tabanı iktidarı da muhalefeti de iyi tanır. Yürüttüğü yılların mücadele deneyimiyle neyin yanlış neyin doğru olduğunu bilecek durumdadır.
Meral Akşener’e Yanıt
MHP’nin yolundan yürüyen, sadece bulunduğu blok farklı olan İYİ Parti Genel Başkanı (Meral Akşener) bugün yine partimizi hedef aldı ve yine partimize dil uzatmış. İki bloğun temel özelliği nedir biliyor musunuz? HDP düşmanlığında büyük yarış içindeler. İktidar muhalefeti, muhalefet iktidarı, HDP’ye yakın olmakla suçluyor. Anlamadıkları şey ise HDP’nin durduğu yerdir. HDP sizleri beğenmiyor. Sizlerin çözüm olacağına HDP inanmıyor. Akşener’e soruyoruz? Türkiye’nin 3’üncü büyük partisi olarak bizi ziyarete gelen AKP heyeti 5 dakika sonra Meclis’in 5’inci partisini yani sizi ziyaret etti. HDP’ye dil uzatacağına sizler ne konuştunuz onu söyleyin. Sen HDP’yi bırak, Sedat Bucak’la ne konuştun onu açıkla, 17 bin faili meçhul cinayetin hesabını ver ve haddini bil. Karanlıkta büyüyen, karanlıktan beslenenlerin getireceği, karanlıktan başka bir şey olamaz.
'Halkın Güvenini Sarsmaz'
HDP’ye saldırmak için hiçbir fırsatı kaçırmayanlar şunu bilmeli ki, HDP’ye karşı hiçbir kirli propagandaları halkın HDP’ye olan güvenini sarsmaz. Şu ana kadar HDP’ye karşı yapılan kirli hamlelerinin boşa düşmesinden ders alamayanlar, HDP’ye ders vermeye kalkmasınlar.
HDP bu ülkede en meşru, geçmişi en temiz, ranta, yalana, yolsuzluğa bulaşmamış, ülke halkları için mücadele eden bu toprakların yüz akı olan partidir. HDP ülke halklarının, toplumun ve bütün ezilenlerin ortak mücadele zeminidir. Her zeminde demokrasiyi, özgürlükleri, halkın taleplerini savunan, toplumsal barışın savunucusunu yapan, bunun mücadelesini veren partidir. HDP, gündelik siyasete, gündelik söylemlere, gündelik yaygaralara, dedikodulara sığmaz. Çünkü ilkeleri ile hareket eder. Siyasetini, mücadelesini ve müzakerelerini ilkeleriyle yapar. Dolayısıyla ilke nedir, demokratik siyaset nedir, köklü bir mücadele nedir, ağır bedel ödemek nedir bilmeyenler partimize ithamda bulunurken iki defa düşünmelidir.”
Hakikatin eğri, hep eksik konulmasına karşı bir duruşu bildirir Ebru Günay. Var edilmiş ola gelen katran karanlığına karşı, bütünüyle mimlenmiş bir profil olarak doksanlı yılların sınırlarından bugünlere eyledikleri ile bir toplumsal yaranın, Kürd sorunun da tetikçileri arasında kendini sağlam yer edinmiş bir zatın hedef almasına isyanı bildirir Günay. Partisi HDP’nin suna geldiği, savunduğu ilkelerin, bugün Türkiye gibi bir despotizm dokulu, hep sağa kırmış bir cenahta, faşizmin göndere çekildiği bir yerde olmakta olanın hakikatine dair bir çaba alt edilmek istenir. Sağcı / faşizan söylemin hep ezberden var ettiği, daha bir ya da iki hafta öncesinde Baş Amir’in bodoslamadan var etmiş olduğu nefretin bir başka boyutunu var edebilen sözüm ona muhalif bir temsile sınırları hatırlatılır. Kötülüğün arşı alaya çıktığı bir cenahta, mutlak / kati / kesin / keskin bir yaradan yaraya koşmanın her neyi var edebileceği açıktır. Akşener, bilindik, madun siyasetin en pragmatist örnekleriyle o faşizan / ırkçı / kafatasçı zihniyetin ortak aklına hitap eder. Var ettiği hedef almalarla bir kere daha Kürd eşittir PKK bileşenini öne sürerken, gram geri çekinmez. Düzenin var ettiği her eşiği, ihtimaldir bir barışın konuşulduğu zeminden bugünkü açmazlar sahnesine dönüşen yerde aslolan gerçekliğin mesaisi, nihayetinde yüzleşme çabası için elzem olagelen ol diyaloğu çoktan def ettiğini bildirir. HDP’nin var ettiği yegane şeyse, muhatap addedilene karşı bir niyet okuma olmaksızın iletişimdir. Zaten o anayasa sürecinin, baş örtüsü gibi bir meselin referanduma falan götürülmeyeceğinin afaki olduğu bir zeminde bir kere daha yel değirmenlerine karşı savaşın gereksizliği bildirilir, görene, anlayana!
Hakikat eğilip bükülerek, bir kere daha 2015’in karanlığına benzeşen / aynılaşan bir yerin zemini tertip olunuyor. Hayata dair endişelerini zikretmek, yarını belirsiz kılınmış bir yere dair sözler sarf etmek gereksiz addediliyor. Çürüme her yanı kapsarken, ne gerek var ki canımızı sıkmaya, vur patlasın çal oynasın denilerek imal edilenler, güllük gülistanlık o ülke tiratları birbiri ardına çıkagelirken olan biten her halükarda sıradana oluyor. Varılan her eşik, aşıldığı söylenen her dönemeçten sonra sınavların bir yenisi bina ediliyor. Kati ola gelen iktidar tahayyülü için, iktidarı da muhalefetin madun siyasetçi aktörleri de dört bir koldan didişmeye, uğraşmaya devam ediyor. Halkı kısıtlayıp, sınırladıkları alanı her gün biraz daha açarak, çoğaltarak genişleyen bir denetim, gözetim ve tahakküm silsilesine mahkum ülke gerçek kılınır. İkrar edilirken inkar edilenlerle yepyeni hedef almalar var ediliyor. Düzen gününü, o, bu, şu demeden herkesin payına müdahale edebildikçe, hayatı zehir ettikçe var edilen bir mekanizma olduğunu gösteriyor. Gün kapkaranlık, şimdi puslu gri, memleketin afad, acil yardım operasyonu provasında, saatler sonra jeton düşen servis sağlayıcısı gibi, her şey körlemesine, her şekilde kaypaklık ile dönüştürülüyor. Yeni yüzyıl diye çıkagelen bahsi var etmek için her gün biraz daha yıkıcılığın kılınıyor. Her an, ezber edilmiş asırdır bu toprakların kökünden olanı bir kere daha dışlama biçimlendiriliyor. Ezel ebet düşman bilinen, Ermeni, Rum gibi (aslında tüm gayrimüslim) Ezidi, Alevi ve Kürd’de bu topraklardaki sınanma halleri yineleniyor. Yeni yüzyıl lafzını tamama erdirebilmek için bir kere daha Türkleştirme neden olmasın diye dikte ediliyor. Bir menzilin tek bir gün yüzü görmediği afaki bir haldeyken, halen o karanlıkta ısrarın ol hayatın eksiltilmesini daimi kılacağı muhakkaktır. Hakikat eğilip bükülürken, bir menzilin dönüşümü değil, ev olma halini toptan terki bir kere daha tezgahta işlenendir. Bu hallerle hangi güne, hangi yarına, hangi yeni yüzyıla varılabilir ki! Durup iki satırlık düşünen edeni olur mu, sahi ama sahiden de? Düşmanlaştırma, nefret, ayrımcılık, arasız, fasılasız asimilasyon, katliamcılık, soykırım heveskarlığı, kök kurutma gayretleri, hepsi ve her fecaatiyle bir ülke yeniden çukur kılınıyor. Bir kere daha, ev yeniden dönüşüme ol ezel ebet sizin yurdunuz denilen üst kimlik için heder ediliyor. Sahiden göreni, gerçekten anlayanı, hakikat için bileni var mı, iki satır düşüneni var mı bu halleri, sahi ama sahiden!
Misak TUNÇBOYACI – İstan’2022
Görsel: “Syrian Kurdish demonstrators march in the northeastern city of Qamishli to protest against Turkish threats to invade the Kurdish region on Aug. 27, 2019” – Photo: Delil Souleiman-AFP-Getty Images via The Intercept_
0 notes
korkutkalkan · 2 years
Text
Ümit Özdağ'dan Akşener iddiası! 6'lı masayı karıştıracak
Ümit Özdağ’dan Akşener iddiası! 6’lı masayı karıştıracak
6’lı masada adaylık için CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun adı öne çıkarken İYİ Parti’den istifa ederek Zafer Partisi’ni kuran Ümit Özdağ, Meral Akşener hakkında çarpıcı iddialarda bulundu. 6’LI MASAYI KARIŞTIRACAK Akşener’in 6’lı masayı dağıtacağını söyleyen Özdağ, “Akşener masadan kalkmaya hazırlanıyor. AK Parti’yi devirmeye oynamıyor. Ana muhalefet olmaya oynuyor.” dedi. Özdağ,…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
smilekeles · 1 year
Text
Tumblr media
Adam sağcılara oy vermeyin diyor
Kendi de dahil🤔
4 notes · View notes
haberolacom · 1 year
Video
youtube
İYİ Parti Lideri Meral Akşener "Her Şey Bedava" adlı tiyatro oyununu izledi
4 notes · View notes