Tumgik
#asır
Text
Yaşamak için tek sebebim 𝑠𝑒𝑛𝑠𝑖𝑛...
Tumblr media Tumblr media
62 notes · View notes
yapmabeaaaa · 1 year
Text
17 NUMARA ASIR VE DEFNE
Tumblr media
3 notes · View notes
Text
Tumblr media
Kimsenin cesaret edemediği yerinden sevdim. Bundandır ki, görüş açımda olmadığın her an, Çareyi kapatmakta buldum gözlerimi. Yokuz ya artık bana bir asır gibi geldi, Oysaki bugün doldu bir yılın çeyreği.
0 notes
seslimeram · 1 year
Text
Hikâye Hep Mi Eksik Kalacak!
Tumblr media
Hikaye hep eksik kılınıyor. Umudun, ümit ve beraberindeki birlikte eyleme gücünün, tüm sorunları aşabilmek için asgari müşterekleri savunmanın gerekliliğini bildiren şu ülkedeki çabaların hikayesi eksik konuluyor. Düzen, erkanı muktedir elinden her günü bir öncesini aşan bir tahakkümle derdest edilirken, cerahat ile hayatlarımızın ortak hikayesi “tarumar” olunuyor. Bütünüyle söz tahrip ediliyor. Yarına çıkacak olanın ah, vah, tüh bahislerinin ta kendisinden mülhem bir olgular silsilesi olduğu göz ardı edilmek isteniyor. Muktedir bir kere örtbas etmeye görsün, yaranın her ne olduğunun meseli dahi bir kez olsun açılmıyor. Tarumar edilmeye devam edilenlerle, üstüne her gün eklenen yenilerinin var edildiği belli bariz bir acı tahayyülünün ortasında hikaye sessizleştiriliyor. Düzen, iktidar pratiklerinde çıkagelen her çıkarım / yönelim / karar ile birlikte bu sessizlik de kalıcı kılınıyor. Bir kez daha, hiçbir yere değil doğrudan sıradan insanların müşterek tahayyüllerinden çıkagelen her hakkın / eylemin önünde koca bir set ile birlikte o hikayelerimiz delik deşik kılınıyor.
Hikaye hep yarım konuluyor. Düzenin var ettiği açmazları aşmak için gün aşırı hakaretler sıraladığı, duraksamak nedir bilmeden hiza biçtiği bir zeminde sözün kerameti çürüme hal ve istemine rehin kılınıyor. Baş amir ve baş faşistin yeni ülkesindeki aktörlerin tümünden, ol muhalif görünüp bir öyle bir böyle yapa duran, doksanların kapkaranlık simalarından birisi olagelen akşenerinden, özdağgillere var edilmiş kötürüm, kötülük hali mütemadiyen yeniden biçimlendiriliyor. Erkanı muktedir kendi bekasını sağlama almaya gayret etmekte bir yandan, kendilerini geleceğin liderliğinde, dönüşüm ve değişimde başat olarak bildire gelen bir faşist aksiyon / temsiliyet silsilesi diğer yandan hikayenin yarım / eksik / tümden hırpalanmış sureti var edilir bir kere daha. Bütün tirat bunun devamlılığını sağlama almak içindir. Bütünüyle kurgudan gerçeğe dönüştürülmüş olan bu ülkede yaşam idesinin bütün o pandemi dahilinden, ekonomik çökertme güncesine, deprem felaketinin var ettiği yıkıcı ilk hal ile geleceksiz bu son hali arasındakine benzeş birörnek bir yıkımı imal etmektedir. Bu hallerin yekununda hikayemiz olan müşterek pratiğin eksikli sureti karşımıza çıkar.
Gazete Duvar’dan iliştirelim: “Altı yıldan uzun süredir Edirne Cezaevi'nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, İYİ Parti lideri Meral Akşener'e açık mektup yazdı.
Demirtaş'ın "İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener'e açık mektubum" diyerek paylaştığı mektup şöyle:
"Sayın Meral Akşener,
İYİ Parti Genel Başkanı,
Sayın Genel Başkan, bu mektubu HDP seçmeni kimliğimle kaleme alıyorum. Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte Millet İttifakı'ndaki partilerin genel başkanları ve iki belediye başkanı olarak tarihi bir dönemde zorlu bir görev üstlendiniz.
'Sayın Kılıçdaroğlu Tüm Seçmenleri Buluşturmak İstiyor'
Öncelikle hayırlı olsun diyor, başarılar diliyorum.
İzleyebildiğim kadarıyla, Sayın Kılıçdaroğlu ile sizin dışınızdaki partilerin genel başkanları, HDP seçmeni dahil tüm seçmenleri demokratik dönüşüm umudu etrafında buluşturmak istiyorlar.
'Hayır, biz de HDP seçmeninin oyuna ve desteğine talibiz ama HDP'yi kurumsal olarak muhatap almaya karşıyız' diyorsanız hemen belirtmeliyim ki, tıpkı diğer partilerin seçmenlerinin yaptığı gibi ben de siyasi haklarımı koruma görevi ve sorumluluğunu HDP'ye vermiş bulunuyorum.
Dolayısıyla çok güvendiğim HDP yönetiminin kararı hangi yönde olursa benim de oy tercihim aynı yönde olacak, doğal olarak.
Partimiz HDP, aynen İYİ Parti gibi meşruiyetini halktan almıştır. Üstelik, halk HDP'ye partinizden daha fazla ilgi göstererek HDP’yi Türkiye'nin üçüncü partisi yapmıştır. Zaten Meclis sıralarında HDP ile yan yana olup komisyonlarda da aynı masada oturuyorsunuz. Ayrıca zaman zaman Meclisimizi, HDP Milletvekili Sayın Nimetullah Erdoğmuş yönettiğinden, Meclis’teki varlığımızı da biliyorsunuzdur.
'Yaklaşımlarınız “Birleşe Birleşe Kazanacağız' Amacına Uygun Değil'
Sayın Genel Başkan,
Bu tarihi seçim öncesinde toplumun büyük bölümü “birleşe birleşe kazanacağız” sloganlarıyla umudu büyütmeye çalışırken sizin, partimiz HDP'ye dönük bazı açıklama ve yaklaşımlarınızın bu amaca uygun olmadığını düşünüyorum.
HDP'li bir seçmen olarak sizi daha iyi anlayabilmek için bazı konuların netleşmesinde büyük yarar görüyorum.
Siz Millet İttifakının bir parçası olarak kendi ittifakınızdaki partilerle bile kıran kırana bir müzakere yürüttünüz. Size hak olan müzakere siyaseti, HDP için neden bir hak değil?
HDP seçmenini ikinci sınıf yurttaş, iradesiz vatandaş olarak görmediğinizden eminim. O halde HDP'nin, oy vereceği Cumhurbaşkanı adayı ile müzakere yapmasının nasıl bir sakıncası olabilir?
Kaldı ki HDP'nin defalarca açıkladığı gibi müzakere başlıkları da Eylül 2021'de HDP'nin ilan ettiği 11 maddelik tutum belgesidir, öyle gizli kapaklı şeyler de değil.
HDP destek kararı alırsa Sayın Kılıçdaroğlu çok yüksek olasılıkla Cumhurbaşkanı olacak ve siz de Cumhurbaşkanı Yardımcısı olacaksınız. Ayrıca partiniz birkaç bakanlık görevi üstlenecek.
'HDP'li Seçmen Olarak Benim Oyumu İstiyor Musunuz?'
Sayın Genel Başkan, bu durumda açık açık sormam gerekiyor:
1- HDP'li seçmen olarak benim oyumu istiyor musunuz? Benim de oyumla Cumhurbaşkanlığı Yardımcılığı ve bakanlık koltuklarına oturacağınıza göre beni nasıl ikna etmeyi düşünüyorsunuz? Bu arada, yerel seçimlerde Millet İttifakının belediye başkanlarının kazanmasını sağlayan HDP oyları için “istemem” demediğinizi de hatırlatırım.
2- HDP'nin bakanlık isteği olmamasına rağmen bazı arkadaşlarınız “HDP'ye bakanlık vermeyiz” diyerek biz HDP'li seçmenleri incitmiş, ötekileştirmişti. Şimdi bu arkadaşlarınız HDP seçmeninin oylarıyla bakanlık koltuklarına oturmaya adaylarsa bizi ikna etmeniz gerekmez mi?
3- HDP demokratik ilkeler dışında herhangi bir talepte bulunmadığını açıklamasına rağmen “HDP ile diyaloğu CHP kurabilir ama taviz verilemez, talepleri de bu masaya getirilemez” dediniz. Demokratikleşmeye dair talepleri taviz olarak mı görüyorsunuz?
Eğer iktidar olursanız ve HDP'nin talepleri sizin masanıza gelmeyecekse bize hangi masayı öneriyorsunuz? Elli yıldır yapıldığı gibi bizi yine “terörle mücadele masasına” mı yönlendirmeyi düşünüyorsunuz?
4- HDP de HDP seçmeni de eşitler arası, omuz hizasında yapılacak bir müzakere dışında hiçbir üstenci, dayatmacı, egemen bakış açısıyla yaklaşımı asla kabul etmeyecektir.
Sorunlarımızın demokratik siyaset alanında, barış içinde, çağdaş şekilde konuşarak çözülmesi dışında herhangi bir yöntemi benimsemiyoruz. Sizin önerdiğiniz başka bir yöntem var mı?
'Seçmenler Arasında Bir Arada Durmakta Sorun Yok'
Sayın Genel Başkan,
Tüm seçmenler gibi İYİ Parti ile HDP seçmenleri de sokakta yan yana yaşıyor, aynı ateşte kavruluyorlar. Seçmenler arasında bir arada durmakla ilgili hiçbir sorun yokken siyasi öncülerin de topluma layık olması gerektiğine inanıyorum.
Koşullarımız ve kararlarımız ne olursa olsun bir arada eşit, özgür ve refah içinde yaşayan Türkiye’yi var etmek zorundayız. Sizlerin de bu çabaya katkı sunacağınıza inanıyor, tekrardan hayırlı olsun diyor, başarılar diliyorum.
Peyva dawî, birêz Akşener bila tu zanibe ku em Kurd in. Em gelê Kurd xwedî nasname, ziman, çand, hûner û dîrok in. Em di doza xwe de jî mafdarin. Bila qet neyê ji bîr kirin! (Sonuç olarak Sayın Akşener, biz Kürdüz. Kimliğimiz, dilimiz, kültürümüz, sanatımız, tarihimiz var. Haklı taleplerimiz var. Bunu asla unutmayın!)”
Av. Selahattin Demirtaş Edirne Hapishanesi”
Hikaye eksikli kılınırken, bütünüyle cerahat ile kuşatılmaya çalışılan bir halkın meramını var eder Selahattin Demirtaş. Onca senedir yok yere tutsak edilmesinin, bütünüyle erkanı muktedirin tasarrufu olarak siyasi rehine kılınmasının akıbetinin sorgulanmadığı bir yer, bir zeminde siyasi tutarlılık adına kimin ne zaman dikkate alacağını Kürd halkını meramı eyler. Görünen köy kılavuz istemezken, istemeyiz diye tutturan, daha dün masadan bir hışım ayağa kalkıp, anında tökezleyince gerisin geriye masaya tutunan bir siyasi akımın en kestirmeden meselleri çözmek mi yoksa her şey sarpa sarmış gitmişken böyle devam mı sorusuna yanıt vermesini talep eder. Bütünüyle doğrudan Kürd, Ezidi, Alevi, Süryani, Rum, Ermeni, Yahudi, Dom, Roman, Çerkes halklarının ve ismine yer veremediğimiz ol nice halkın ortaklaşa idesinin sahiden bu siyaset sahnesinde yerinin olup olmadığına dair bir yanıt arayışını var eder. Hep ama her dem göz ardı edilenin hakikatinden bahis her ne zaman açılacaktır sahiden!
Her şekilde ezber edilmiş önyargı duvarları karşısında meramın elzem halinde Demirtaş tarafından sunula gelenler açmazlara karşı bir tecrübeyi var etmemizin neden gerekli olduğunu da işler. İyi Parti üyesi Bahadır Erdem’in sözünü iliştirelim: "Ben Selahattin Demirtaş'ın mektubu hakkında konuşmak istemiyorum. Çünkü siyasette böyle bir metot yok. Ama biz kendi düşüncelerimizi söylüyoruz. Açık söylüyoruz. Hatırlarsanız bu yayınlarda söyledim. AYM kararlarına uyulması, kayyum uygulamalarının demokrasiye aykırı olduğu yahut AİHM kararına uyarken iktidarın sevdiği ya da sevmediği tutuklu gibi bir ayrımın olamayacağını... Bunlar yeni söylediğimiz şeyler değil" "Milletin çizgisi olduğuna inandığımız için biz onu ortaya koyuyoruz. Her siyasi parti milletin sesidir. Milletin temsilcisi olduğu, milletin değerlerini temsil ederek bunu gündeme getirdiği zaman ancak teveccüh görür ve yaptığı siyaset bir işe yarar diye düşünüyorum. 85 milyonun da inandığını düşündüğümüz terör konusundaki şeylerimiz netti. Bunu hep söyledik, bugünde netiz dolayısıyla bizde değişen bir şey yok.”
Hikayeler hep eksik konuluyor. Yarım yamalak cümlelerle geçiştirilmeye bir başkan yardımcısı eliyle ulaşılan şey bu ülkedeki Kürd ve tüm öteki addedilen halkların seslerinin karşılığını bulamamasıdır. Bir kere daha ıskalanmaya çalışılan şey, olağanüstü zamanlarda, pandemi, afet, seçim şu ya da bu önemli günlerde akla düşen birlik, beraberlik, bütünlük fasaryalarının kıyısında aslında halen buralılığı kabul görülmeyenlerin var ettiği şeydir, nereye kadar bu işler böyle yalapşap yapılacaktır ki! Nereye kadar kafa kuma gömülmeye devam olunacaktır. Daha kaç asır heder edilecektir, henüz birinci asrında bütün bütün badireleri, doğrudan fatura etmek için ötekiler hedef, suçlu kılınmışken. Deneyimler, yaşatılan kötülükler, sonrasında çıkagelen her türden facia, felaket, kırım da mı bir şeyleri izah ettirmez. Genelgeçer değil, seçim / sandık / oy ve ötesinden bir mefhum olarak Kürd, Ezidi, Alevi, Süryani, Arap, Yahudi, Rum, Mecusi, Mıhellemi, Kıpti, Türkmen, Çerkes, Ermeni bu ülkenin sahiden nesi olur, neresinde hangi konuda söz sahibi olur / olabilir! Hikayelerimiz eksik gedik kılınırken, cürüm üstüne cürüm, cerahat üstüne yepyeni suçlar bina olunurken nedir yani nasıl bir hayat imalidir bu kimseleri, kendi hikayesine dahil etmeyen. Türk kimliği, sokağından siyasetine sahiden kimi kapsar, kimi kabul eder, kiminle dosttur. Asırdır süregiden yağmanın, duraksamak nedir bilmeden var edilen ayrımcılık, nefret ve şiddet çağrısı / eylemlerine karşı tümden soralım, hikayeniz kimi kapsar. Ne etti öteki sizlere! Sorgular mıydınız?
Misak TUNÇBOYACI – İstan’2023
Görsel: Getty Images v/ BBC Türkçe
1 note · View note
Text
Çetin Ünsalan: Yoksul haneye, yarım asır gecikmiş hak teslimi
Çetin Ünsalan: Yoksul haneye, yarım asır gecikmiş hak teslimi
Hafta sonunda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, iktidar olmaları halinde uygulamaya koyacakları  Aile Destekleri Sigortası’nın sunumunu dinledim. Asgari ücret altında yaşayan ya da hiçbir geliri olmayan ailelere sosyal devletin gereği olarak ödenecek bir maaştan bahsediliyor. Veri tabanının kullanıldığı, insanların hane özelliklerini girerek, rahatlıkla maaşlarını hesaplayabildiği bir…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
Text
İzmir Ege'ye
Zeynep Onur'a
Nazlı Bora'ya
Ceren Gökhan'a
Aşkın Ateş'e
Bahar Pusat'a
Helin Yankı'ya
Işık Koza'ya
Lâl Bartu'ya
Burak Mert'e
Mutlu Osman amca'ya
Sedef Alaz'a
Defne Asır'a
Bestegül Oğuz'a
Gökçe Alper'e
Biz kitaplara aidiz....
771 notes · View notes
kitapyum · 19 days
Text
Tumblr media
❤️‍🔥❤️‍🔥❤️‍🔥
Kitap: 17 Numara
21 notes · View notes
muzlurulopastamm · 1 year
Text
"Bize çok kızacaklar,
geride bıraktıklarımızı bizi affetmeyecek"
"Bizi affetmeyecek kadar seven birilerini bıraktıysak ne mutlu bize"
Tumblr media
128 notes · View notes
geceninisigi07 · 1 year
Text
"'Birlikte yaşamıyorsak, birlikte ölürüz o zaman. kötü sonlu aşk hikayesi.
Unutulmayanlardan."
o zaman 3 deyince"
"Bir”dedim.
“iki”dedi.
“Üç”dedik.
“Dünya bizimle beraber karanlığa gömüldü.
Karanlık artık bizim yolumuzdu”
70 notes · View notes
alzheimerkalp · 7 months
Text
Cumhuriyetimizin 100. Yılı kutlu olsun. 🇹🇷
15 notes · View notes
Text
𝐴𝑦𝑙𝑎𝑟𝑑ı𝑟 𝑠𝑒𝑛𝑠𝑖𝑧𝑖𝑚, 𝑠𝑒𝑠𝑠𝑖𝑧𝑖𝑚 𝑣𝑒 𝑘𝑖𝑚𝑠𝑒𝑠𝑖𝑧𝑖𝑚.
Sessizlik ve kimsesizlik değil ama sensizlik hiç düşünmediğim kadar canımı yakıyor.
Tumblr media Tumblr media
62 notes · View notes
yakazakalb · 11 months
Text
Tumblr media Tumblr media
Evlenene dek bir erkeğin ya da kızın elini tutmamış gençler bu asrın zümrüt taşlarıdır..🍂
“Tertemiz olmaya çalış çünkü dünyaya bakacağın pencere kendinsin..”
28 notes · View notes
mutlulukhirsizi · 8 months
Text
Aynadaki kızı artık sevmiyordum.
-17 Numara
13 notes · View notes
gizemliprenses · 1 year
Text
Alaz Sedefe
Onur Zeynepe
Asır Defneye
Yankı Heline
Bartu Lale
Koza Işıka
Mutlu Osman Amcaya
Ege İzmire
Bora Nazlıya
Efe Mineye
Mert Buraka
AİT❤️
Siz kime aitsiniz?
30 notes · View notes
bulutlugokyuzumsblog · 2 months
Text
Tumblr media
Asır'ın burnu baya güzel he.
3 notes · View notes
benegenin-incisiiii · 10 months
Text
Cesedi saatler sonra Defne Karaca’nın yanında yerini aldı.Defne Karaca’yı sevdikleri son kez görmek isterken,Asır Karahanlı’yı kimse son kez görmek istemedi.
10 notes · View notes