Tumgik
#son bir defa
070306a · 3 months
Text
Son bir defa
boynuna sarılıp gitsem
Huzuru koklasam Ege' de
Aşk nerden nereye?
28 notes · View notes
karanfilsblog · 2 years
Text
Son bir defa Boynuna sarılıp, gitsem Huzuru koklasam Ege'de Aşk nerden nereye?
76 notes · View notes
Text
Ne olursa olsun bazı insanları son kez görmek istiyorsun...
14 notes · View notes
alaturkamuzik · 17 days
Video
youtube
Tesellim Olsun
0 notes
kahverengisacli-kiz · 6 months
Text
" Son bir defa,
Boynuna sarılıp gitsem..."
6 notes · View notes
siyahisttsblog · 1 year
Text
Tumblr media
15 notes · View notes
sehirlambalari · 1 year
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
8 notes · View notes
magazinxhaberler · 3 months
Text
Işıl Yücesoy'dan Son Bir Defa
Tumblr media
Işıl Yücesoy'dan Son Bir Defa
Her yorumunda eserle dinleyicileri arasında adeta metafizik bir bağ kuran Işıl Yücesoy, ” Son Bir Defa ” da, sessiz hüzünlerden çıkıp gelen hatıralara eşlik ediyor. Söz ve müziği Murat Aşkan’a ait ” Son Bir Defa ” da Işıl Yücesoy olağanüstü duyarlı, inceliklerle dokunmuş bir yorumla, zaman ötesi bir primadonna olduğunu  kanıtlıyor yine. ” Son bir defa beni anlasan…yaramız kapanmadan.” Işıl Yücesoy bu yorumuyla da özümüze işliyor, yaşantımıza, terk edilmiş, ıpıssız, gözyaşı kokan günbatımlarımıza dokunuyor usulca. Her notayı, her sözcüğü, sessiz suretsiz her hayal kırıklığını ışıktan bir ayla ile kuşatıyor, erguvan yağmurlarıyla birleştiriyor duyarlılık fırtınalarını…işte, Işıl Yücesoy farkı diyorum ben buna.Ülkemizin tiyatro ve müzik tarihine, adı altın harflerle yazılası bir büyük sanatçı o, ne söylesem bin eksik şimdi.Biliyorum. Hayatımın birçok safhasında onun yorumladığı şarkıları tekrar tekrar, kendi kendimeyken dinliyorum.Hiç belli etmeden beni onarıyor… ” Ne yangınlara şahit oldum…ne görkemliydiler en başında.” ” Son Bir Defa ” tüm digital platformlarda. Haber: Pınar Çekirge / Magazinname.com Instagram: @pinar_cekirge Magazin X Haberler : Magazin Read the full article
0 notes
kimmkitsuragi · 2 years
Text
başka hiçbir müzik yokmuş ve olmayacakmış gibi bu albümü dinlemem çok güzel uzun zamandır müzikle ilgili bu kadar heyacanlı hissetmemiştimm
#keşke ilk çıktığı zaman dinleseymişim diycem de bu aralarda dinlemiş olmak da çok doğru hissettiriyor#daha geçen gün de bununla ilgili post yapmış mıydım olabilir belki emin değilim#bi de uuuuh bi diziye sardım saçma sapan geriliyorum gereksiz yere lol#yarın düzgünce yapmam gereken şeyleri yapabilirim umarim 🥴 dün ilk defa oturup odaklanip çalıştım alkış#bugün gördüm ki yaptığım şey bi işe yaramamış lmao but still...#(neden hep böyle oluyor. artık tasarımla ilgili hiçbir sey yapmak istemedigime karar verdim sayılır hhh)#bir de yani sadece bu konuda değil Genel olarak bi şeyler yapmam gerek bunlar beni geriyor..........#kararlar ve ciddi çalışmalar falan#bi şey yaşıyorum son zamanlarda nefesimin altından kendimi öldürcem demeye o kadar alışmışım ki#artık durup durup diyorum sokakta yürürken otobüste otururken falan#umarım insanlar duymuyordur#umarım yanlışlıkla tanıdığım insanların yanında bunu demem#bi de bi de bundan önceki konuya yakın ama abi hayatımda ilk defa (eskiye kıyasla) rahat sayılabilecek bi dönem var (workload olarak)#ve yani ben hala boş işlerle uğraşıyorum ciddi işlerle uğraşmıyorum cidden kendimi öldürcem#bağırmak ağlamak yerlerde sürünmek duvarları tırmalamak ve ayrıca kafamı yerde sektirmek#🗒#edit her şeyi bi kenara bırak ne yapmak istediğimi bilmiyorum ve nasıl bileceğimi de bilmiyorum yaşasın be#evet her gün gelip bu yüzden ağladığımı biliyorum bildiğim tek şey bu#ama wauw arkadaş cidden uzay boşluğunda süzülüyor dostum
1 note · View note
Text
Üvey Amcam Beni Bozdu! (Merve 20 Y., İstanbul)
Selam, adım Merve. 20 yaşında, üniversite öğrencisiyim. Siyah saçlı, beyaz tenli, 1.65 boyunda, beni gören tüm erkeklerin 31'lerini süsleyen, kendimi çok güzel bulan biriyim. Anlatacağım hikaye bundan 4 sene önce, yani ben 16 yaşımdayken yaşandı. O zamanlar okuldaki bütün erkekler benim peşimden koşardı. Bense Mert diye bir çocuktan hoşlanırdım. Tüm erkekler Mert'i kıskanırdı. Herkes onun yerinde olmak için neler vermezdi neler. Bense Merte'e daha fazlası için izin vermiyor, sadece bacaklarımı ellemesine ses çıkartmıyordum.
Bir cuma günü okul çıkışı eve döndüm. Şevket amcam bize ziyarete gelmişti. Şevket amcam aslında öz amcam değildi. Babamın çok uzaktan kuzeniydi, ama daha bebek iken öksüz kalınca babanem ona sahip çıkmış ve babamla birlikte büyümüşlerdi. Ama öz amcamdan farkı yoktur, zaten üvey olduğunu da çok sonradan öğrenmiştim. Biz İstanbul'da yaşıyorduk, o da Bursa'da yaşıyordu. Kendisi özel bir okulda biyoloji öğretmeniydi. Haftasonu ziyareti için bize gelmişti. Ailece hep birlikte yemek yedikten sonra konu benim derslerimden açıldı. Son yazılılarımdan kötü not almıştım. Bunu duyan amcam da babama, "Dur o zaman, iki gün buradayım, Merve'yi biraz çalıştırayım!" dedi. Ben ses çıkarmadım, hem ikinci yazılılar da yaklaşıyordu, iyi olur diye düşündüm.
Yatma vakti gelince, amcam için salondaki koltuğu açıp yatak haline getirdim, çarşafını da serip odama geçip yattım. Gece bir ara uyandım, susamıştım. Su almak için mutfağa giderken salonun kapısının yarım açık olduğunu gördüm. İçeriden ışık gelince merak edip bakmak istedim. Gözlerime inanamıyordum! Şevket amcamı elinde telefona bakarak sikiyle oynadığını gördüm. Karanlıktı, ama telefonun ışığı direk sikine yansıdığından siki belli oluyordu. Hayatımda ilk defa gerçek bir sik görüyordum. Daha önceleri meraktan birkaç kez pørnø izlemiştim, ama ilk defa gerçeğini uzaktan da olsa görüyordum. Şevket amcam 43 yaşında ama halen bekardı. 31 çekmesi normal karşılanabilirdi, ama bunu misafirlikteyken yapması, onun artık ne kadar büyük yoklukta olduğunun göstergesiydi.
Biraz daha izleyip mutfağa geçtim. Bilerek fazla ses çıkararak buzdolabından su şişesini çıkardım. Raftan bardak alacağımda, sesi duyan amcam yanıma gelmişti. Bana, "Uyuyamadın mı? Ne zamandır uyanıksın?" diye sordu. Aslında kendisini fark edip etmediğimi anlamaya çalışıyordu. Ben de, "Bir süredir!" diye cevap verdim. Şortuna rağmen halen kalkık olan sikine bakmaktan gözlerimi alamıyordum. O da bunu fark etmiş ve beni gözleriyle süzmeye (pardon sikmeye) başlamıştı. Benim altımda mini şort, üstümde göğüslerimi açıkça gösteren ince bir tişört vardı. Ben artık gözlerimi sikinden ayırıp tekrar rafa yönelince, "Dur yardım edeyim!" diyerek arkama yaslanıp götüme sürtünerek raftan bardak alıp bana verdi. İçimden amcama çok kızmıştım, ama bunu belli edemezdim. Çabucak suyu içip odama döndüm. Tabii amcama da büyük ihtimalle çekeceği 31 için güzel bir malzeme sunmuştum.
Yatağıma yattım, ama uyuyamıyor, sürekli o anı yaşıyordum. Sürekli amcamın siki gözümün önüne geliyordu. Artık amım sulanmış, külodum sırılsıklam olmuştu. Elimi amıma atıp oynamaya başladım. Dudaklarımı ısırırken, aklıma Mert'i getirmeye çalıştıkça gözümün önüne sürekli amcam gelyordu. Çok geçmeden titreyerek orgazm oldum. Külodumu değiştirip, ıslak külodumu banyoya götürüp kirli sepetine koydum. Banyo odamın karşısındaydı. Çok geçmeden banyoya birinin girdiğini duydum. Acaba amcam mıydı? Eğer oysa, 31 çekmeye devam mı edecek diye düşünmekten kafayı yemiştim. Hemen banyonun önüne gittim ve kapının deliğinden baktım. Gördüklerime inanamıyordum! Amcam az önce kirli sepetine attığım külodumu koklayarak 31 çekiyor, arada külodumu sikine sürtüyordu. Sikini tam göremesem de, yaptığı şeyi görünce deliye dönmüştüm. Sessizce odama geçip uyumaya çalıştım.
Zar zor sabah oldu. Kahvaltıdan sonra amcam, "Hadi Merve, odana geçip derse başlayalım!" deyince, babam, "Şevket dur, daha yeni uyandı kız!" dedi. Amcam, "Çok konu var, anca hızlı hızlı üstünden geçeriz!" dedi. Mutfaktan sandalye alıp odama geçtik. Odam koridorun en sonunda, salona en uzak olan yerdeydi. Amcam biyoloji kitabımı alıp masaya koydu, sandalyeyi de iyice yanıma dibime yanaştırıp oturdu. Okadar yakınıma oturmuştu ki, bacaklarımız birbirine değiyor, nefesini üstümde hissediyordum. Amcam kitaptan üreme konusunu açmıştı. Ben, "Amca bu konu geçen dönemindi, işledik!" desem de, amcam, "Olsun, sınavda soruyorlar!" dedi. Amcamın derdi başkaydı ve ben bunun farkındaydım. Amcam arada konuyla alakalı espiriler yapıp, elini bacağıma koyuyor, tepkimi ölçüyordu. Ben tepkisiz kaldıkça o daha da cesaret alıyordu.
Artık konuyu istediği yere getirmiş, "İnsanlarda üreme nasıl oluyor?" diye anlatmaya başlamıştı. İşte (Kadınlarda vajina var, erkeklerde penis var...) diye anlatıyordu. Amcamın bu hareketlerinin ve anlattıklarının üstüne dünkü yaşadığım olay da aklıma gelince donup kalmıştım. İşin ilginç yanı ise, amım ıslanmaya başlamış ve artık amcamın bacağımı sürekli okşamasını arzular olmuştum. Amcamın, "Hiç erkek penisi gördün mü?" sorusuyla irkildim ve "Efendim, anlamadım?” dedim. Amcam, "Erkek arkadaşın yok mu? Ya da olmadı mı?" diye sorular sordu. Ben heyecandan doğru dürüst cümle kuramıyordum, "Yok, oldu, ama şeyy... görmedim..." dedim. Amcam elini tekrar bacağıma koydu ve bu sefer ciddi ciddi okşayarak, "Nasıl olur, senin gibi güzel bir kızı nasıl rahat bırakmışlar, ben genç olsaydım ve senin gibi kız arkadaşım olsaydı, ohooo neler yapmazdım, neler!" dedi. Ben hafif sinirli bir şekilde, "Neler yapardın?" diye sorunca elini bacağımdan çekmiş ve ona karşı tepki verdiğimi düşünmüştü. Ama söyledikleri beni daha da azdırmış, amım sırılsıklam olmuş ve kontrolümü kaybetmiştim.
Amcamın elini tutup tekrar bacağıma götürdüm ve tekrar, "Neler yapardın amca?" dedim, ama bu sefer ona karşı arzu dolu bakışlarla söyledim! Amcam bu hareketlerim sonrası şoka girmiş gibiydi, "İşte biliyorsun... erkekle kadın birlikte oluyorlar ya..." dedi. Ben, "Ne yani, benimle yatar mıydın?" diye sorunca, amcam deliye dönmüştü. Kendisine yalan söylediğimi, aslında dün onun penisini gördüğümü, hatta sonrasında banyoda külodumu kokladığını gördüğümü söyleyince amcam bir şoka daha girmişti. Hemen odamın kapısını kilitleyip geldim. Yerime oturup, elimle şortundan belli olan kalkmış sikini işaret ederek, "Dün tam görememiştim, göstersene, hem baksana dışarı çıkmak istiyor sanki!" dedim. Amcam anlık bir kalp krizi geçirmiş olmalı ki, 1-2 dakika boyunca nefes alışverişi değişmiş, kıprkımızı olmuştu. Ben ise bu yaptıklarıma inanamıyordum!
Amcam kendini toparlayıca, "Emin misin?" diye sordu. "Evet! Hem eninde sonunda göreceğim, ilk seninkini görmüş olurum, hem zaten konumuz da üreme!" deyince amcam şortundan sikini çıkardı. Dün karanlıktan az gördüğüm siki şimdi açık seçik karşımda duruyordu. Boyu bir karış civarı ve biraz da kalındı. İzlediğim pørnølardakilerden küçüktü sanırım. "Güzelmiş!" dedim. Amcam yine bir elini bacağıma attı, eli bacağımda dolaşıyor, arada elini şortumun üzerinden amıma doğru değdiriyordu. Bana, "Bak bu yaraktır!" diyerek diğer eliyle sikini sıvazlamaya başladı. Bacağımı okşayarak resmen 31 çekiyordu. Ben gözümü sikinden alamıyor, sürekli dudağımı ısırıp, amcamın elini tutup amıma yaklaştırıyordum. Amcam bu hareketimden daha cesaret aldı ve elimi tutarak, "Oynamak ister misin? Hem bakarsın sen de bana vajinanı, yani amını gösterirsin!" diyerek elimi sikine koydu. İrkilip çektim elimi. Amcam, "Korkma, ısırmaz!" diyerek elimi tekrar aldı ve eliyle elimi tutarak sikini sıvazlatmaya başladı. Bir süre sonra elini çekti ve ben yavaş hareketlerle sikine 31 çekmeye başladım. Amcam, "Nasıl, beğendin mi? O seni çok beğendi!" dedi. Ben de, "Evet, penisin çok güzel!" deyince, "Penis değil, yarak diyeceksin!" dedi. "Peki amca, yarağın çok güzelmiş!" dedim.
Amcam bir anda elini şortumun içine sokup amımı elleyince, o an amımdan süzülen suların bacaklarıma aktığını hissetim. Sadece külodum değil, şortum bile sırılsıklam olmuştu. Amcam, "Ben de senin amını görebilir miyim?" dedi. Cevap vermeden ayağa kalktım ve şortumla külodumu indirip tekrar oturdum. Artık amcamın yarağını sıvazlamayı bırakmıştım ve utancımdan bacaklarımı kapatıp, elimle de amımı saklıyordum. Ama amcam elini araya koyup amımı okşamaya çalışıyordu. Heyecandan tir tir titriyordum, dişlerim birbirine çarpıyordu. Amcam, sürekli, "Birşey olmaz, aç bacaklarnı diyordu!" diyordu. Bir eliyle amımı zorlarken, diğer elini göğüslerime atmış, tişörtümün üzerinden sütyensiz memelerimi okşuyordu!
Az sonra, "Bunu da çıkaralım!" diyerek üstümdeki tişörtü de çıkarınca, amcamın karşısında çırıl çıplak kalmıştım. Artık bacaklarımı hafif açmıştım, amcam da amımı rahatça okşuyorken bir anda memelerimi öpüp yalamaya başlayınca, benden durduramadığım inleme sesleri gelmeye başladı. Amcam memelerimden boynuma çıkınca, elimi onun başına koydum ve baskı yaparak boynumu iyice öpemesini sağladım. Ço zevk aldığımı farkeden amcam tek bir hareketle beni sandalyeden kucağına alıp yavaşça yatağıma koydu. Kendisi de soyunup, üstüme çıktı ve dudaklarıma yapıştı. Daha önce Mert ve okuldan birkaç erkekle öpüşmüştüm, ama amcam dudaklarımı ısırır gibi emiyordu. Ben de elimden geldiğince onun öpücüklerine karşılık veriyordum. Yarağı bacaklarıma ve amıma değiyor, beni deli ediyordu. Amcam dudaklarımdan boynuma inmiş, oradan memelerime, göbeğimden bacaklarıma, ayak parmaklarıma kadar heryerimi koklayıp öpmüştü. Aldığım zevkten sürekli titriyordum. Amcamın öpücükleri amıma yaklaştıkça daha da kuduruyordum. Amıma daha dilini değdirmesiyle inleyerek orgazm olmuştum. Orgazm olduktan sonra bile halen azgınlığım geçmemişti!
Amcam, "Sıra sende!" deyip beni dizimin üstüne yere oturttu ve altıma yastık koydu. Yarağını yüzüme getirdi ve dudaklarıma sürterek, "Sana nasıl yapılacağını öğreteceğim!" dediyse de, ben hemen yarağını elimle tutup, önce başından köküne küçük küçük öpücükler kondurdum. Amcam müthiş bir zevk alıyor, sürekli, "Mervem! Birtanem!" diyordu. Bir süre sonra dondurma yalar gibi yalamaya başladım. Pek tadı yoktu, sadece hafif ekşiydi ve üstündeki ıslaklık yüzünden dilimin üstünde yapışkanlık hissediyordum. Amcam ağzımı iyice açmamı ve dişlerimi saklamamı söyledi. Dediğini yaptım ve yarağını o şekilde ağzıma aldım. O da kafamı tutmuş hafifçe git-gel yapıyordu. Fakat çok dayanamadı ve ağzımdan çıkartıp bir anda boşaldı. Döllerinin çok azı çeneme geldi, çoğu da yere döküldü. "Kağıt mendil gibi bir şey var mı?" diye sorunca, çekmecemde ıslak mendil olduğunu söyledim. Islak mendillerle yüzümü, yarağını ve yeri sildi.
Beni kaldırıp tekrar yatağa koydu ve memelerimi okşayarak, beni öpüp koklamaya başladı. Bana, "Seni sikmemi ister misin?" diye sorunca, ben aldığım zevkten sadece, "Hı hı!" deyip başımla onayladım. Tam o sırada koridorun diğer ucundan babamın, "Hadi ara verin artık, Şevket, yorma kızımı!" demesiyle kendimize geldik. Kapının kilidini sessizce açıp, kapıdan sadece kafamı uzatıp, "Geliyoruz baba, ders bitmek üzere!" diye seslendim. Hemen toparlandık. Ben çekmeceden yeni şort alıp giydim, ıslanmış şortu da yatağın altına attım. Ama halen yatakta amımdan akan zevk sularımın ıslaklığı vardı. Amcam, "Kurur birazdan, olmadı su döküldü dersin!" dedi.
Saçımızı başımız da düzeltip salona geçtik. Amcam babama, "Merak etme ona gerekli herşeyi öğretiyorum!" derken, bense halen azgın bir halde amcamın yarağını kesiyordum. Amcam babama, "Akşama bir ders daha yaparız, yarım kaldı herşey!" deyince içim bir hoş olmuştu. Babam da, "Akşam hep birlikte yemeğe çıkarız diye düşünmüştük!" dedi. Amcam hemen, "Siz yengemle gidin, Merve çok geri kalmış, yemeğe her zaman gideriz, ders daha önemli, ben yiğenime pizza ısmarlarım!" deyince, ben de, "Eevet baba! Hem annemle uzun süredir birlikte çıkmıyorsunuz!" dedim. Babam anneme, "Ne dersin? diye sorunca, annem de, "Olur peki!" dedi. Artık zaman geçmek bilmiyor, bir türlü akşam olmuyordu. Nihayet akşam saat 7 çivarı bizimkiler hazırlandı. Kapıda onları uğurlarken, babam, "Kızım, amcamdan öğreneceklerini öğren, böyle bir fırsat ele geçmez!" diye nasihat etti. Ben de, "Haklısın!" dedim.
Kapıyı kapatır kapatmaz amcam arkama yapışmış, bir yandan eliyle tişörtümün içinden memelerimi okşuyor, bir yandan yüzümü kendine çevirmiş, dudaklarımı, yüzümü, boynumu, boğazımı öpüyordu. Beni kucağına aldı ve odama geçtik. Ne olur ne olmaz diye odamın kapısını kilitledik ve soyunduk. Hiç konuşmuyorduk. Amcam beni kendine çekti ve dudaklarıma yumuldu. Okadar güçlü şekilde yapıyordu ki, ben öpücüklerine karşılık verebilmek için ayak parmak uçlarımda duruyordum. Beni bir anda kaldırdı ve yatağa yatırıp üstüme çıktı. Deliler gibi öpüyordu beni. Sonra meme uçlarımı hafifçe ısırmaya, yalayıp, öpmeye ve emmeye başladı. Ben de ellerimi sırtına koymuş, amcamın altında kıvranarak o anın zevkini çıkarıyordum. Amcam yine, "Seni sikmemi ister misin?" diye sorunca, kararlı bir tonla, "Evet!" dedim. Ve sikini tutup amıma sürtmeye başladım. O an bakire olmam önemli değildi!
Bana, "Bakiresin değil mi? İstersen başka yolu da var, götünden sikebilirim!" dedi. Ben de, "Önemli değil amca, Mert bozacağına sen boz, yabancı değilsin, hem daha sonra istersen götümden de sikebilirsin!" dedim. O bu sözlerim üzerine beni daha büyük aşkla öpmeye başlamıştı. Ben ise dayanamaz halde, "Hadi amca sik beni, boz beni, karın yap!" diye yalvarıyordum. O da, "Hayatım, aşkım, seni çok pis sikeceğim, karım yapacağım!" diyordu. Amcam dayanamadı ve sikini amıma yavaş yavaş sokmaya başladı. Bana, "Biraz acıyacak, sonra rahatlayacaksın!" deyip birden hepsini soktu. O an beynimde şimşekler çakmış ve çığlık atmıştım. Amcama, "Çıkarrr!" diye bağırdım. Amcam üstü kanlı yarağını amımdan çıkardı ve ıslak mendille temizledi. Amımın üstü, bacak aram ve çarşaf kan olmuştu. Amımın üzerini ve bacak aramı iyice sildi. Sonra amıma yarağını bu sefer yavaş yavaş soktu...
Artık amcam beni tam anlamıyla sikmeye başlamıştı. Bir yandan da boynumu emiyor, arada dudaklarımı öpüyordu. Bense amcamın altında zevkten inliyordum. Bir ara durdu ve "Şu anda sana ne yapıyorum?" diye sordu. Ben de, "Sikiyorsun!" diye cevap verdim. Amcam, "Durayım mı?" diye sorunca, "Durmaaa!" diye bağırdım. İçimden çıkmasını hiç istemiyordum. Bir süre o pozisyonda siktikten sonra beni domalttı ve arkadan tekrar amıma girdi. Arada götüme tokat atıyordu. Amıma okadar seri giriyordu ki, yatağın çıkardığı ses ile, beni sikmesinden çıkan 'Şak, şak, şak!' sesleri ve benim inlemelerim duvarlarda yankılanıyordu. Amcam tekrar beni sırt üstü yatırdı ve ayaklarımı tutup göğsüne yerleştirip o pozisyonda sikmeye devam etti. Ben de amcama, "Hergün sik beni, gitme Bursa'ya lütfen!" deyip, orgazm üstüne orgazm oluyordum. Amcam bacaklarımı indirip ayırdı, ben de bacaklarımı beline doladım ve seri şekilde amımı sikmeye devam etti. Sonra ayağa kalktı ve kucağında beni hoplatmaya başladı. Bir süre sonra da amımdan çıktı ve hırıldayarak boşaldı!
Yanyana yatağa uzandık. Eli halen bacaklarımda ve götümde dolanıyor, ben de onun dudaklarına öpücükler konduruyordum. Amcam sürekli bana teşekkür ediyordu. Tabi 43 yaşında adam bulmuş 16'lık çıtırı, herkes bu kadar şanslı değil. Hemen çarşafı değiştirdim ve kanlı çarşafı kanlı mendillerle birlikte çöp poşetine kodum, sonra dışarıdaki çöpe atacaktım. Yatağa da eskisiyle aynı renk çarşaf serdiğimden annem durumu fark etmeyecekti. Sonra birlikte duşa girdik ve tekrar yarağını ağzıma verdi. Bu sefer daha büyük bir iştahla yalıyordum. Bana, "Hadi domal bakalım, bu sefer götünü sikeceğim!" dedi. Duşa kabinden çıktık ve banyodaki peluş halının üzerinde dörtayak domaldım. Amcam da biraz sabun yardımıyla götüme girmeye çalışıyordu, ama canım çok acıyor, sürekli götümü çekiyordum. Amcama, "Götümü sonra sikersin artık!" dedim ve sikini tutup amıma götürdüm. Beni o şekilde bir posta daha sikti.
Pazar günü yine kahvaltı sonrası ders çalışmak için odama geçtik. Çok ses çıkarmamaya çalışarak (amcam sürekli ağzımı eliyle kapatarak) iki posta daha sikti beni. Pazar akşam amcam Bursa'ya dönmek üzere evden ayrılmış, ama bizimkilerden habersiz bir otele geçmişti. Bizimkiler beni etütde diye biliyorken, amcam beni okuldan alıp otelde sikmeye devam etti. Otelde götümü de sikti. Ve bu yüzden 3 gün götümün üzerine oturamaz olmuştum. Otelde beni liseli kıyafetlerimle görünce daha çok azıyordu. Otelde iki gün kalıp döndü Bursa'ya.
Aradan 4 yıl geçti ve ben şuan Bursa'da üniversite 2. sınıf öğrencisiyim. Yani amcamla sikişmelerimiz 4 yıldır hızını kesmeden devam ediyor!
[Merve]
247 notes · View notes
iyigecelerdeniz · 2 months
Text
İlk Aşkının Mezarına Giden Adam.
Çok yalvardın değil mi ona? Bırakıp gitmesin yok saymasın seni kimse uğruna. Yalvardın değil mi ona! “Düzeleceğim seni üzmiceğim bi daha.” diye ha? Naptı sonra, bıraktı değil mi seni başka adam uğruna, elinde ne kaldı, ha? Bir sigara bi alkole sığındın değil mi ama? Üzdü seni bir hiç uğruna sen de kızdın tüm kadınlara, evet tabi ya. Sorun sadece sen de mi? Yoksa var mı onda da? Aşkın mıydı yoksa aşkın sandığı mıydı, ne dersin ha? Küsme kadınlara, ilk tercihin hataysa bunu göm mezarlığa ve git kendini iyileştirme adına, seni gerçekten seveni sevmeyi dene, son bir defa.
İyi geceler Deniz’im.
159 notes · View notes
layezalll · 3 months
Text
Titriyordu elleri…
Sadece elleri mi?
Yüreği, ruhu, bakışları bile…
Beyni ve yüreği arasında hiç çözülemeyecek bir kan davası hâsıl olmuştu.
Biri diğerini vuracaktı ama kalbi zaten yenilmişti, beyaz bayrak çekmişti aslında tüm uzuvlarına.
Yinede beyni inatla savaşıyordu ve savaşmakla kalmıyor, ruhunu da hırpalıyordu.
Hayatta tekerrüründen en çok memnun kalınan şeydi aslında yaşanan ama.
Aması vardı işte.
Aması vardı.
Amaları vardı hatta…
Tazeyken kendisi, tazecikken hayat önünde yüreği çiçek bahçesiyken, yeşerttiği, emek verdiği aşkları vardı, sırası geldikçe yaşanan aşkları... 
“Bir kez âşık olunur” diyenleri yalanlarcasına sarmaladığı aşkları vardı onun.
Bütün kayıplara rağmen yaşadığı, yaşadıkça çoğaldığı, sonlandıkça büyüdüğü ve zaman geçtikçe özlediği…
Her gün yeniden doğduğu ve belki her gün çokça öldüğü...
Kan ter içinde, sırılsıklam yaşadığı aşkları.
Her mevsimin bahar, her gecenin mehtap olduğu… Pişmanlıkları takılmıştı parmaklarının arasına bazılarının, bazılarının hüznü gözlerinde asılı kalmıştı.
Coşkusu yazılmıştı şiirlerinde çoğunun, bazen de kokusu gelirdi buram buram.
Yılan zehirlerinde yitirmişti son aşkını, istemeden… Unutmak vazgeçmek olurdu yaşamaktan bu kez. Çünkü bu kez aşk her şeydi ve hiçbir şey…
Var olmuşlardan hiçbiri değildi.
Kimsenin bilmediği, duymadığı yaşamadığı bir şeydi.
Ve vazgeçmek yitirmekti nefesini, içtiği sudan, gördüğü güneşten, renkten, düşünmekten vazgeçmekti.
Yılan zehirleri…
Nefesini, düşlerini, kırmızısını, mavisini, yeşilini almıştı… Yaşamıyordu…
Yıllardır nefes alamıyordu…
Ya şimdi…
Neydi yüreğindeki bu koşuşturma?
Bedenini ve gözlerini teslim alan neydi?
Hafiften sarısı çalınmaya başlamıştı güneşin gözlerine. Görüyor muydu yüreği renkleri yeniden yoksa geçmişin hafızasına kazıdığı hayaller miydi?
Portakal çiçekleri mi kokuyordu inceden.
Yanılsaması mıydı yoksa aç ruhunun.
Bir deprem, bir kasırga, tufan belki…
Yangın yerine dönmüştü bedeni de yüreği de.
Beyni olup bitenleri seyretti bir süre.
Alevler sardı dört bir yanı usulca.
Oda sıcaklığında tek bir noktası kalmamıştı ruhunun. Savaş başlamıştı yeniden.
Bu yangın sönmeli, söndürülmeliydi.
Ruhu ısınmış, buzları erimişti yüreğinin oysa.
Neden dursundu yangın?
Rüzgârlar essin kıvılcımlarını taşısındı, tutuşsundu hayat yeniden.
Dörtnala alınsındı nefesler, karışsındı birbirine, gelsindi sevda, açsındı çiçeklerini, pembelerle, allarla açsındı, balonlar iplerinden kopsundu sonsuzluğa.
Portakal çiçeği koksundu yine teni sevdayla karışık. Hesapları dursundu hayatın çarpması, bölmesi, toplaması bitsindi, yanlış çıksındı sonuçları ya da doğru,fark etmesindi.
Titreyen bakışlarıyla titreyen bedenine baktı.
Toprakla savaşan tohumun terini gördü yüreğinde. Güneşe ulaşmak, yedi veren açmak için çiçeklerini, kabından taşan tohumu hissetti damarlarında ve beyaz bayrak çıkardı aşka bir kez daha.
Haykırdı her hücresi beyninin sessizce, bir damla yaş gönderip göz pınarlarına:
“Ya solarsa Sevda Çiçeği! Ya solarsa!” “Ya solmazsa” dedi yüreği, bir de tebessüm iliştirip ucuna… “Ya bu defa solmazsa!”
Yüreğinin rengi sevdaya çalmıştı yeniden.
Ve yeniden çiçekler açtıracaktı teninde.
Ruhu şarkılar söyleyecekti kuşlarla baharda.
Sabahları sevecekti geceyi sevdiği kadar. Yeniden “Vazgeçmenin mümkün olmadığı zamanlarda gelecekti.” şairin istediği gibi.
Titreyen ellerine ilişti gözleri ve titreten sebebe baktı utangaç.
Mırıldandı kendi kendine:
“Bir Sevda Çiçeği daha kurutmayacak bu eller, kitap sayfalarında.”
Tüm sevdaların çiçekleri gönüller dolusu açsın ve hiç kurumasın.
175 notes · View notes
selin-n · 21 days
Text
günaydınlar
değerli Tumbir ailesi ☀️ 💙
Yeni güne, sağlık ve huzurla
💙🥀🕊️ 🦋🐞💙
"O gün büsbütün güzeldi. Hiç yaşamamış şeyler gibi güzeldi. Hayatın eşiğinde,düşüncenin eşiğinde son bir defa gördüğümüz şeyler gibi güzeldi...
Ahmet Hamdi Tanpınar - Huzur
Tumblr media Tumblr media
Sevgilerimle 💙🕊️
74 notes · View notes
siyahisttsblog · 1 year
Text
Vardır bir nedeni demişti, o nedenin ikimizi de ayakta tutacağına inanmıştım.
15 notes · View notes
murat-o41 · 23 days
Text
MEHMET AMCA DİBİNE KADAR GEÇİRDİ
Merhabalar, ben 18 yaşında, bakımlı, azıcık boyuna göre tombul sayılabilir, beyaz tenli bir vücuda sahip, cinsel konularda tecrübesi olmayan, genç bir delikanlıyım. Sizlere, geçen yaz, bizim köyden Mehmet amcayla yaşadığım bir olayı itiraf etmek istiyorum.
Mehmet amca 50’li yaşlarda, evli, 3 çocuk babası, köyümüzde hatırı sayılır birisidir. Bir gün kahvehanede Mehmet amca bana, köyümüze 5 km uzaklıkta dereye balık tutmaya gideceğini, istersem beni de yanında götürebileceğini, balık tutmaya yardım edebileceğimi” söyledi. Ben de, “Tamam!” deyip evdekilere haber vermeye gittiğimde, evden ilk önce, “Suya girer boğulursun.” diye kızdılar. Mehmet amcayla gideceğimi söyleyince, “Tamam git ozaman, Mehmet amcan sana göz-kulak olur.” dediler ve gitmeme izin verdiler.
Mehmet amcayla beraber dereye gidip, öğleye kadar, 8 tane balık yakaladık. Mehmet amca ateşi yaktı, birlikte balıkları ızgara yapıp yemeye başladık. Ben içki içmiyordum, ama Mehmet amca getirdiği ufak rakıyı büyük bir zevkle içiyordu. Sohbet ederken Mehmet amca çok keyifliydi. Bazen saçlarımı ve yanaklarımı okşuyordu. Bu da benim hoşuma gidiyordu. Bir ara, işemek için kalktı, iki adım öteye gidip işemeye başladı. İşemeyi bitirdikten sonra, sikini sallayarak, son damlaları boşaltmaya çalışıyordu. O esnada biraz daha bana doğru dönmüştü. Ben utanarak, başımı çevirir gibi yapıyor, bir taraftan da sikini görmeye çalışıyordum. Baktığımı anlamış olmalı ki, yanıma oturduktan sonra, el şakaları artmaya başladı. Az önce işerken sikini biraz da olsa görebilmiştim, kendi kendime (O ne biçim sik öyle?) diye merak etmeye başladım.
Bu arada şakalaşmayı biraz daha ilerleterek, güreşmeye başladık. Beni bazen üstüne, bazen de altına alıyordu bu şakayla karışık güreşmemizde. Sikinin kalktığını, bacağıma veya başka yerime dokunduğunda hissediyordum. Siki çok büyük ve sertti. Beni kucakladığı zaman, sikinin değdiği yer acıyordu. Ben korkmaya, utanmaya ve kızarmaya başladım. Mehmet amca bunu anladı ve güreşmeyi bıraktık. Tekrar dereye indik, biraz daha aşağıya doğru yürüyerek iyi bir yer bulduk ve balık tutmaya başladık. Dört tane yakaladık. “Birkaç tane daha yakalayalım, annene götürürsün!” dedi. “Tamam.” dedim. Bir saat içerisinde 5 tane daha yakaladık. Yorulmustuk. Oturup dinlenirken, Mehmet amca uzandı, beni de kendi üstüne doğruçekti. Yüz üstü tam üstündeydim. Elleriyle götümün yanaklarını okşamaya başladı. Ben “Mehmet amca yapma, birileri görürse ayıp olur!” dedim. “O zaman, derenin biraz daha aşağılarına inelim!” dedi ve indik.
Orada tekrar sırtüstü uzanıp, gözlerini kapattı, elimi tutarak sikine dokundurmaya çalışıyordu. Pantolonunun içinde siki kabarmaya başlamıştı. Oldukça büyüktü ve ben iyiden iyiye merak ediyordum. Eliyle sikini okşattırırken, uyur numarası yapıp, derinden nefes almaya başladı. Kendi elini benim elimden çekince, ben okşamaya devam ettim. Hoşuma da gitmeye başladı. Siki pantolonun içinde iyice sertleşmiş, kazık gibi olmuştu. Hafif gözlerini açıp, sikini dışarı çıkarmamı istedi. Ben ‘Olmaz!’ der gibi başımı salladım. Israr etmedi ve tekrar uykuya dalmış gibi yaptı. Ben pantolonun üstünden okşamaya devam ediyordum. 10 dakika kadar okşadıktan sonra, Mehmet amca doğruldu ve “Yine işemem lazım.” dedi ve kalktı. Bu sefer sikini yanımda çıkarıp işemeye başladı. Aman tanrım, o ne öyle?!! Kocaman bir yarrağı vardı. Kafası benim yumruğumdan büyüktü ve işerken sanki bir hortumdan su akar gibi sidik akıyordu. Bittiğinde sikini içeri koymadan yanıma oturup uzandı. Güya uykuya daldı yine. Ben bu sefer kendiliğimden dokunmaya çekindim. Yine elimi tutup, o kocaman sikini tutturdu. Kalın, sert ve çok sıcaktı. Ben acemi ellerimle sikini okşamaya başladım. Gariptir, ilk defa başka birinin sikini görmüştüm ve elimle oynuyordum. Ve de çok hoşuma gidiyordu…
Sikini okşamaya devam ettikçe ucundan su renginde bir-iki damla sıvı geldi. Parmağımla kafasına sürmeye başladım. Kayganlaştı. Siki kalp gibi atıyordu, elimle hissediyordum. Mırıldanarak benden sikini öpmemi istedi. Ben de öpmeye başladım. “Ağzına al.” dedi. Kafasını tamamen ağzıma almaya çalıştıysam da olmadı. 5 dakika kadar sikinin her tarafını yaladım. Bana, “Kenan yavrum, çok tatlısın, çok tatlı!” diye mırıldanıyordu. Bu arada pantolonumun üzerinden götümü okşamaya başladı ve ben biraz tedirgin oldum, çünkü böyle şeyler hakkında hiç bir bilgim ve tecrübem yoktu. Ama bir taraftan neler olacağını merak ediyor ve içimden devam etmesini arzuluyordum. Sikini yalamaktan da bir türlü vazgeçemiyordum. Sikini kıtlıktan çıkmış gibi yalıyordum. Bu arada kemerimi açtı, pantolonumu ve külodumu indirdi, çıplak götümü okşuyordu. Okşarken de “Bebek gibisin, çok yumuşak ve tüysüz bir götün var.” diyordu. Biraz daha oynaştıktan sonra, yavaş yavaş hava kararmaya başladı. Sikini yalayarak ve emerek boşalttıktan sonra, evden merak etmesinler diye, toparlanıp evin yolunu tuttuk.
Yolda içime bir telaş girdi, acaba Mehmet amca bu yaptıklarımızı, anneme veya bir başkasına söyler mi diye korkuyordum ki, Mehmet amca bana, “Kenan yavrum, bu yaptıklarımız aramızda kalsın, kesinlikle kimseye söyleme, belki yanlış anlarlar. Tamam mı?” dedi. Acaip rahatlamıştım, “Kesinlikle kimseye söylemem, Mehmet amca!” dedim. Köye yaklaşırken, Müjgan Ablam bizi görüp yanımıza geldi ve beraber eve doğruyürümeye devam ettik. Eve geldiğimizde, ayrılırken Mehmet amca “Kenan, yarın sabahtan gel, yine balığa gidelim. Yarın daha çok balık tutarız!” dedi ve göz kırptı. Ben de gülümseyerek “Tamam, gidelim Mehmet amca.” dedim. O akşam heyecandan uyuyamadım, bir an önce sabah olsun istiyordum…
Sabah oldu, erkenden Mehmet amcanın evine gidip çağırdım. “Hazırlanıyorum.” dedi. 10 dakika kadar bekledim, geldi. Birlikte yine aynı yere gittik. Sabah sabah birkaç tane balık tuttuktan sonra oturup dinlenmeye başladık. Biraz dünkü mevzu hakkında konuştuk. Beni kucağına aldı, dünkü gibi saçlarımı ve yanaklarımı okşamaya başladı. Sikinin yavaş yavaş kalktığını hissetmeye başladım, çok hoşuma gidiyordu. Biraz kucağında oturduktan sonra beni kaldırdı ve sikini çıkardı. “Dün çok güzel yaladın, yine ağzına al ve yala!” der demez, büyük bir heyecan ve iştahla sikini yalamaya başladım. Ben sikini yalarken Mehmet amca da kemerimi çözüp pantolonumu ve külodumu çıkarmış, götümü nazikçe okşuyordu. Yine dünkü gibi sikinin kocaman kafasını ağzıma almaya çalışıyordum. “Sana şimdi daha farklı birşey tattıracam.” diyerek beni dört ayak domaltıp, kalın ve sert sikini götümün yanaklarına sürtmeye başladı. Sikini götüme sokmaya çalıştıysa da olmadı, bir türlü girmedi. Sonra parmağını götüme sokmayı denedi. Ben götümü kastıkça, parmağını sokmaya zorlanıyordu. Sonunda işaret parmağı götüme girince, biraz acı hissettim. “Kendini serbest bırakırsan acımaz.” dedi. Fakat elimde değildi, heyecan ve korkudan götümü iyice büzüyordum.
Mehmet amca tekrar yere sırtüstü uzandı ve benim götümü kendine doğru çevirerek, 69 pozisyonuna geldik. O benim göt deliğimi yalarken, ben de onun sikini yalıyordum. Sikinin kafası kayganlaşmaya başladığında beni doğrulttu ve bana, “Sen kendin ayarla götünün deliğini ve sikimin üstüne yavaş yavaş otur.” dedi. Ben de “Tamam.” dedim ve sikini elimle tutup göt deliğime getirdim. Ne kadar uğraştıysam da kafassını bile içime alamadım. Sanki götümün deliği yırtılacak gibi oluyordu, çok acımaya başladı, biraz ara verdik. Ara verdiğimizde siki inmişti, tekrar sikini ağzıma verip yalattırınca siki yine kazık gibi oldu. Beni yeniden dört ayak domalttı. Götümü biraz yalayıp ıslattıktan sonra, sikini göt deliğimin tam üstüne getirdi. Kalçalarımdan kuvvetlice tutup, sikini götüme geçirmeye çalışıyordu. “Olmuyor, götüm çok acıyor.” dedim. “Kendini serbest bırak, birkez girdi mi birdaha acımaz.” dedi. Konuşurken, kalçalarımdan kendine doğru çekip üstüme tüm gücüyle yüklenince, göt deliğim kesin yırtıldı sandım. Acıyla “Mehmet amcaaa!” diye bağırdım. “Sus, tamam, kafası girdi.” dedi. Ben de “Mehmet amca, sakın kıpırdama, çok acıyor.” dedim.
Birkaç dakika o şekilde bekledikten sonra yavaş yavaş götüme sokmaya başladı. Götümün deliği yanıyordu sanki, gözlerimden yaş geldi. “Mehmet amca çok acıyor, sen dur, ben geriye doğru dayanayım.” dedim. “Tamam.” dedi. Götümü yavaş yavaş geriye iterek sikini içime almaya başladım. O da hafif sokmaya çalışıyordu. Biraz uğraştıkdan sonra, ağzıma alamadığım o koaman yarrağını, daracık götüme, dibine kadar yerleştirdi. Siki içimde kalp atar gibi kasılıp gevşiyordu. Bi süre beni siktikten sonra içime boşaldı. Döllerinin sıcaklığını içimde hissetmek çok hoş bir duygu verdi bana. Sikini, biraz içimde beklettikten sonra çıkardı. Bana, harika olduğumu, benden çok memnun kaldığını söyledi. Biraz dinlendikten sonra kalktık, birkaç tane daha daha balık tuttuk. Tuttuğumuz balıkların hepsini bana verdi ve evin yolunu tuttuk…
Evde, 3 gün götümün üstüne oturamadım… Aradan geçen bir haftadan falan sonra götüm kendine gelmiş, yine yarak yalamak ve götümü siktirmek istiyordum. Birgün Mehmet amcanın köy dışındaki tarlasına gittiğini gördüm. Tarlası pek uzakta değildi, yarım saat sonra ben de gittim. Tarlanın kenarında, ağaçlıklar vardı, ordan birtakım seslerin geldiğini farkettim. Sessizce yaklaştığımda gözlerime inanamadım! Müjgan ablam Mehmet amcanın sikini ağzına almış yalıyordu. Müdahale etmedim, zaten Mehmet amcaya gücüm de yetmezdi. Hem müdahale etsem, Mehmet amca ablama (beni de siktiğini) söyler diye korktum. Gizlice seyretmeye başladım. Müjgan ablam, Mehmet amcanın sikini iştahla yalamaya devam ediyordu. Mehmet amca zevkten kudurmuştu. Ablamı ceketinin üstüne sırtüstü uzatıp, şehvetle öpüyor, bir taraftan da elbiselerini çıkarıyordu. Ne yapacağımı bilmediğimden bazen onlara bakıyor, bazen de yüzümü başka tarafa çeviriyordum.
Mehmet amca ablamın kazağını ve sütyenini boğazına doğru sıyırdı. Sonra ablamın küçük göğüslerini yaladığını gördüm. Ablam da çok zevk alıyordu herhalde, inilti sesleri ta kulağıma geliyordu. Mehmet amca ablamın göğüslerinden sonra dudaklarına yapıştı. İkisi de dünyalarından geçmişler, çılgınlar gibi sevişiyorlardı. Aramızda sadece 5 – 6 metre falan mesafe vardı. Mehmet amca diliyle aşağılara inmiş, Müjgan ablamın amcığını yalıyordu. Ablam zevkten kuduruyordu. Daha sonra ablam, “Sik beni, kızlığımı boz!” diye yalvarmaya başladı. Mehmet amca, ablamın bacaklarını omuzuna alıp, sikini amcığına yerleştirince, ablam çok daha sesli inlemeye başladı. Ablamın kızlığı gitmişti. Mehmet amca hiç durmadan sikini ablamın amcığına sokup çıkarıyordu. Bu şekilde ablamın amını epeyce siktikten sonra, ablamı domaltıp dört ayak vaziyetine getirdi. Ben içimden (Kesin beni siktiği gibi ablamı da götten sikecek, götüne yarak girince bak sen ablamın feryadına!) diye düşünüyordum ki, Mehmet amca o koca sikini ablamın götüne bir seferde soktu ve ablamı götünden sikmeye başladı. Orospu ablam demek ki epey zamandır götünü siktiriyordu, bu ilk kez olamazdı. Mehmet amca ablamın götünü 10 – 15 dakika kadar siktikten sonra, tam boşalacağı zaman sikini çıkarıp, ablamın ağzına verdi ve boşaldı. Ablam derin-derin nefes alıyor ve tüm döllerini yutuyordu. Hemen ordan uzaklaştım ve eve gittim…
Ablam daha sonra köyden birisiyle nişanlandı. Buna rağmen, Mehmet amcayı birkaç kez daha, ablamı sikerken gördüm. Ne zaman ablamı veya Mehmet amcayı tarlaya giderken görürsem, hemen yarım saat sonra ben de gidip, gizli gizli seyrediyorum. Mehmet amca her fırsatta ablamı sikiyor. Fırsat buldukça ben dehalen kendimi Mehmet amcaya siktiriyorum, çok büyük de zevk alıyorum. Mehmet amca, benim (Onun ablamı siktiğinden) haberim yok sanıyor, ablamın zaten benim de siktirdiğimden haberi yok, şimdilik üçümüz de hayatımızdan memnunuz…
71 notes · View notes
emre-chef · 2 months
Text
O gün büsbütün güzeldi. Hiç yaşamamış şeyler gibi güzeldi. Hayatın eşiğinde,düşüncenin eşiğinde son bir defa gördüğümüz şeyler gibi güzeldi🍂
77 notes · View notes