O kadar çok sevdim ki bu filmi her saniyesini büyük bir zevkle izledim. Birçok kısmı komikti, epey güldüm. Tabii hüzünlendiğim kısımları da olmadı değil. Ama yine de çok sevdim 🦋
Göz yaşlarınıza hakim olamayacağınız harika bir anime.
Ateş Böceği mezarlığı 2. Dünya Savaşı sırasında geçen bir filmdir. 14 yaşındaki Seita ve 4 yaşındaki kız kardeşi Setsuko, babaları donanmayla birlikte savaşa gittiği için anneleri ile birlikte yaşamaktadırlar. Bir Amerikan hava saldırısı sırasında anneleri ölür ve teyzeleri tarafından evlat edinilirler. Teyzelerinin evinde gördükleri muameleden rahatsız olan kardeşler, kendi başlarına yaşam savaşı vermeye başlarlar. Bu süreçte açlık, önyargı ve kendi gururları ile mücadele eden kardeşler kendi savaşlarını verecektir.
Gecenin en karanlık zamanlarında kıyıdan uzaklaşan bir ateş böceğiyim. Yanım yörem ulaşılmaz bir ışık... Kaybolmaktan korkmuyorum. Sen ışığım ol yeter ki, ben her daim pervaneyim...
Sana karanlık bir yerde bul beni desem; o zifiri karanlıkta beni; parıldayan, ışık saçan, o minik ateş böceği olarak görür müsün? Beni bulmak için tüm şansını kullanır mısın? Asıl soru beni bulmaya çalışır mısın?...
“Siz siz olun, hayatınızı bir erkeğin yönlendirmesine izin vermeyin. Çünkü erkekler sadece araba kullanırken yolda iyi olurlar. Ama sizin hayat yolunuzu uçuruma sürüklerler.”
Kökeni Arapça olan bu kelime, tartışma ve cedelleşme sözcüklerinden alıntıdır.
Hayattaki mücadelemiz bazı zamanlar tartışma halinde ilerliyor ve hep zor diyoruz. Peki zor olan nedir? Bazı zamanlar ışığımızın tamamen sönmesi mi? Fakat, ışığımız her zaman içimizden gelir. Kabul edelim, bazı zamanlar titrektir ve bazı olaylar şiddetini artırır. Bu sandığımızın aksine etrafımızdaki insanlar yüzünden değil, düşüncelerimiz yüzünden olur. Şimdi size her şeyi güzel düşünelim ve tüm bekledikleriniz gerçek olsun demeyeceğim. Çünkü olmayacak. Bazı zamanlarda yine zorlanacağız. Diğer bir deyişle, mücadelemiz devam edecek. Kendimizle ve çoğu zaman etrafımızdaki insanlarla tartışacağız. Anlamayacaklar ve siz yeterince iyi anlatamadığınızı düşüneceksiniz.
Unutma, herkes her zaman her şeyin farkındadır.
Tam da bu sebepten, insanlara duyguları anlatmaya çalışmak beyhudedir. Tüm gücünü ışığını yeniden bulmak için harcamalısın. Çünkü birileri seni farkedince değil, ışığını bulduğunda var olacaksın. Var olduğunda, zaten farkına varacaklar.
Etrafına verir ışığı, sonra gider geri. Çağrılınca gelir her zaman ki gibi, sonra kaybolur yine elbette, bu daha ne ki? Şifa verdikleri vardır oysa, her halinden belli. Bir kendisine şifa olamıyor bu ateş böceği. Ateşi olmayınca istemiyorlar ki onu. Buna ne demeli? Oda dayanamıyor, sönüyor sonunda, buluyor hakikati; Sevilmemeyi.