Tumgik
#Yabancı Biyokimya
Text
Dünya Dışında Bitkiler Nasıl Olacak?
Dünya Dışında Bitkiler Nasıl Olacak?
Tumblr media
#Astrobiyoloji, #Atmosfer, #Canlılıkİşaretleri, #Evren, #FotosentetikYaşanabilirBölge, #Fotosentez, #IşıkEnerjisi, #KarbonDöngüsü, #Kimyasalİzler, #KırmızıCüceler, #Klorofil, #Oksijen, #OzonTabakası, #Samanyolu, #YabancıBitkiler, #YabancıBiyokimya, #YabancıGezegenler, #YabancıYaşam, #Yıldızlar, #YüzeySıcaklığı https://is.gd/xzSexo https://www.tibbivearomatikbitkiler.com/blog/dunya-disinda-bitkiler-nasil-olacak/
Dünya dışında bitkiler düşündüğümüz gibi olacak mı acaba? Bu konu ile ilgili ilginç bir hikaye anlatımlı ama bilimsel veriler içeren de bir yazıya denk geldik Keyifli okumalar dileriz.
Evrim hiçbir zaman karmaşık organizmalar ve hayvanlar kadar ileri gitmese bile, pek çok dış gezegen muhtemelen bitkilerin gelişimine uygun koşullara sahip. Ancak yosun, alg ve likenler Samanyolu’nun uzak diyarlarındaki yemyeşil ötegezegenleri kaplıyorsa, bu dünyalar ve çevreledikleri yıldızlar bizimkinden tamamen farklı olabilir. Dünya dışı bitki örtüsü daha önce gördüğümüze hiç benzemiyor olabilir.
Şimdiye kadar keşfedilen kayalık ötegezegenlerin çoğu , galakside en bol bulunan yıldız türü olan kırmızı cüce yıldızların yörüngesinde bulunuyor . Güneşten daha sönük, daha kırmızı bir ışık yayarlar. “Fotosentez görünür ışık aralığında (400 ila 700 nanometre) gerçekleşirse ve daha sönük, daha soğuk ve daha kırmızı bir yıldız alırsanız, fotosentezi destekleyecek yeterli ışık var mı diye sormak doğaldır.” Londra Queen Mary Üniversitesi’nden fizikçi Thomas Haworth diyor. Yakın zamanda Royal Astronomical Society’nin Aylık Bildirimleri’nde yayınlanan bu soruya verdiği geçici yanıt, “evet, bazen” şeklindedir. Ekibinin, kırmızı cüce yıldızların etrafındaki koşulların yaşam için bir anlaşma bozucu olmadığı yönündeki sonucu cesaret verici. Ancak hayat, daha kırmızı güneşlerin ışığına çok farklı şekilde adapte olmuş olabilir.
Yapraklı bitki örtüsü, yosunlar ve siyanobakteriler de dahil olmak üzere dünyadaki çoğu bitki, güneş ışığını ve karbondioksiti enerji ve oksijene dönüştürmek için fotosentezi kullanır. Bitkiler, güneş enerjisini kimyasal enerjiye dönüştürmek için klorofil pigmentlerini kullanır. Klorofil bitkilere yeşil rengini verir ve spektrumun mor-maviden turuncu-kırmızıya giden kısmındaki güneş ışığını absorbe edecek şekilde ayarlanmıştır. Ancak astrobiyologlar bitki örtüsü için bir “kırmızı kenar” bulunduğunu, bunun da klorofilin 700 nanometrenin ötesinde daha uzun, daha kırmızı dalga boylarında çok fazla foton absorbe etmediği anlamına geldiğini belirtti . Bunlar tam olarak bu küçük kırmızı cüce yıldızların ışıklarının çoğunu yaydığı dalga boylarıdır. Bu durum fotosentetik türler için bir sorun teşkil ediyor gibi görünüyor.
Haworth, meslektaşı biyolog Christopher Duffy ile birlikte, alışılmadık koşullar altında bile dünya dışı fotosentezin nasıl çalışabileceğini hayal etmeye çalıştı. Duffy, “Herhangi bir türe bağlı olmayan genel bir fotosentez modeli geliştirmek istedik” diyor. Özellikle, fotonları toplayan ve ışık enerjisini, onu kimyasal enerjiye dönüştürmek için gereken fotokimyayı yürüten bir reaksiyon merkezine yönlendiren, ışığı toplayan antenleri (tüm fotosentetik organizmaların sahip olduğu pigment-protein kompleksleri) modellediler.
Son derece verimli antenlere sahip organizmaların gerçekten de 700 nm’den daha soluk kırmızı ışığı emebileceği, ancak oksijenli fotosentezin bir mücadele olabileceği sonucuna vardılar. Bu senaryoda organizmalar, sırf fotosentetik makinelerin çalışır durumda kalması için enerjilerinin büyük bir kısmını harcamak zorunda kalacaklar. Evrimsel olarak bu, onları, karada kolonileşebilecek yapılarla değil, örneğin havuzda yaşayan yeşil-mavi bakterilerle sınırlayabilir.
Her ne kadar klorofil ve güneş ışığına bağımlı olan yeşil bitkiler Dünya’ya hakim olsa da, ne biyoloji ne de fizik onun bu şekilde çalışmasını gerektiriyor. Kendi gezegenimizde farklı kurallara uyan türlerin olduğunu zaten biliyoruz. Işığın yokluğunda ” karanlık oksijen ” üreten yeraltı mikropları vardır . Bir de oksijen olmadan, başta kükürt olmak üzere farklı pigmentler ve gazlar kullanarak fotosentez yapan mor bakteriler ve yeşil kükürt bakterileri var. Enerji için 800 ila 1000 nanometre arasındaki kızılötesi ışığa güveniyorlar. Bu, kırmızı cücelerin yıldız ışığı menzili dahilindedir.
Duffy ve Haworth, uzak gezegenlerde mor bakteri topluluklarının siyah sülfürlü okyanuslarda şişebileceğini veya yerel hidrojen sülfür kaynakları etrafındaki filmlere yayılabileceğini tahmin ediyor. Dünya bitkileri gibi karada hayatta kalabilen dünya dışında bitkiler evrimleşmiş olsalardı, ışığı soğuran yüzeylerini yine de yıldızlarına doğru çevirirlerdi, ancak uyum sağladıkları ışığın dalga boylarına bağlı olarak mor, kırmızı veya turuncu olabilirler. Hala topraktan besinleri ikna eden hücre kümeleri var ama farklı besinler arıyor olmalılar. (Dünyadaki bitkiler için nitratlar ve fosfatlar kritik öneme sahiptir. Peki dünya dışında bitkiler de bu mevcut mu?)
Eğer bu bilim insanları kırmızı cüce sistemlerinde botanik yaşamın ortaya çıkabileceği konusunda haklıysa, gökbilimcilerin bunu bulmak için teleskoplarını nereye yönlendireceklerini bulmaları gerekiyor. Başlangıç ​​olarak, bilim insanları genellikle her yıldızın etrafındaki yaşanabilir bölgeye odaklanıyor ; bu bölge bazen “Goldilocks” bölgesi olarak da adlandırılıyor çünkü burası gezegenin yüzeyindeki sıvı su için ne çok sıcak ne de çok soğuk. (Çok sıcaksa su buharlaşacak. Çok soğuksa kalıcı olarak buza dönüşecek.) Su çoğu yaşam türü için gerekli olduğundan, gökbilimcilerin bu bölgede kayalık bir dünya bulması heyecan verici bir gelişme. TRAPPIST -1 sistemi , çoklu dünyalar.
Ancak Georgia Üniversitesi astrofizikçisi Cassandra Hall, belki de yaşanabilir bölgeyi sadece suyu değil aynı zamanda ışığı da vurgulayacak şekilde yeniden düşünmenin zamanının geldiğini söylüyor. Bu yılın başlarında yapılan bir çalışmada Hall’un grubu, yıldız ışığı yoğunluğu, gezegenin yüzey sıcaklığı, atmosferinin yoğunluğu ve organizmaların büyümek yerine hayatta kalmak için ne kadar enerji harcaması gerektiği gibi faktörlere odaklandı. Bunları bir arada değerlendirerek, bir gezegenin yıldızına, su için geleneksel yaşanabilir bölgeden biraz daha yakın olan bir “fotosentetik yaşanabilir bölge” tahmininde bulundular. Dünya’nınkine daha çok benzeyen ve Mars’ınkine daha az benzeyen bir yörünge düşünün.
Hall, halihazırda keşfedilmiş olan beş umut verici dünyayı vurguluyor: Kepler-452 b , Kepler-1638 b, Kepler-1544 b, Kepler-62 e ve Kepler-62 f . Bunlar Samanyolu’ndaki kayalık gezegenlerdir, çoğunlukla Dünya’dan biraz daha büyüktürler ancak ” mini-Neptünler ” gibi gaz devleri değildirler ve yörüngelerinin tamamı olmasa da önemli bir kısmını yıldızlarının fotosentetik yaşanabilir bölgesi içinde geçirirler. (Gökbilimciler bunların hepsini son on yılda NASA’nın Kepler Uzay Teleskobu’nu kullanarak buldular .)
Elbette işin zor kısmı, 1000 ışık yılından daha uzaktaki yaşamın net işaretlerini tespit etmeye çalışmak. Astrobiyologlar dış gezegenlerin atmosferlerinde gizlenen belirli kimyasal izleri arıyorlar . Hall, “Genel olarak, birbirleriyle reaksiyona girerek farklı şeyler oluşturdukları için birbirleriyle uyumsuz olan büyük miktardaki gazlar gibi kimyasal dengesizlik belirtileri arıyorsunuz” diyor. Bunlar solunum veya çürüme gibi yaşam süreçlerini gösterebilir.
Karbondioksit ve metanın birleşimi bunun en iyi örneği olabilir, çünkü her ikisi de yaşam formları tarafından yayılabilir ve metan, bitki maddesinin bakteriler tarafından ayrışması gibi sürekli üretilmediği sürece uzun süre dayanmaz. Ancak bu kesin bir şey değil: Karbon ve metan, cansız, volkanik açıdan aktif bir dünya tarafından da üretilebilir.
Diğer imzalar, yıldız radyasyonunun oksijen moleküllerini bölmesiyle üretilen oksijeni veya onun yan ürünü olan ozonu içerebilir. Ya da belki sülfit gazları, oksijen olmadan da fotosentezin varlığını gösterebilir. Ancak bunların hepsi atmosferdeki su buharından elde edilen ozon veya volkanlardan gelen sülfitler gibi abiyotik kaynaklardan gelebilir.
SETI Enstitüsü’nün Carl Sagan Merkezi yöneticisi ve astrobiyolog Nathalie Cabrol, Dünya doğal bir referans noktası olsa da bilim adamlarının bakış açılarını yalnızca bildiğimiz hayatla sınırlamamaları gerektiğini savunuyor. Oksijenli fotosentez için doğru koşulları aramak, araştırmayı çok fazla daraltmak anlamına gelebilir. Evrende yaşamın o kadar da nadir olmaması mümkün. “Şu anda elimizde tek biyokimyanın olup olmadığına dair hiçbir fikrimiz yok” diyor.
Cabrol, eğer uzaylı yani dünya dışında bitkiler oksijenli fotosentez olmadan hayatta kalabiliyorsa ve hatta gelişebiliyorsa, bunun sonuçta yaşanabilir bölgenin daralması yerine genişlemesi anlamına gelebileceğini söylüyor. “Zihnimizi açık tutmalıyız”
0 notes
mustafahakanisik · 3 years
Text
ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ 2020-2021 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI BAHAR YARIYILI YARIYIL SONU (FİNAL) SINAV PROGRAMI
24 MAYIS 2021 PAZARTESİ (1. GÜN) Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi II İlk yardım ve Acil Sağlık Hizm. Moda Tasarımına Giriş Türk Dili II 25 MAYIS 2021 SALI (2. GÜN) Araştırma Yöntem ve Teknikleri II Aydınlanma Felsefesi Banka Muhasebesi Çağdaş Felsefe Akımları Çevre Politikaları Depolama ve Envanter Yönetimi Dosyalama ve Arşivleme Epidemiyoloji Eskiçağ Mezopotamya-Mısır Tarihi Etiketleme ve İşaretleme Finansal Hizmet Pazarlaması Gelişme Sosyolojisi Gümrük İşlem ve Uygulamaları Güvenlik Yönetimi Hava Yolu Yönetimi Havacılık Emniyeti ve Güvenliği İnternet Programcılığı II İslam Tarihi II Kameramanlık Kaynaştırma Eğitimi Makina ve Teçhizat Modern Mantık Ofis Uygulamaları Organizasyon Güvenliği Osmanlı Türkçesi II Özel Eğitimde Araç Gereç Geliştirme Özel Gereksinimli Çocuklar ve Eğitimi Sağlık Kurumları ve Sosyal Güv. Mev. Sigorta Muhasebesi Sözlü İletişim ve Hitabet Spor Pazarlaması Spor Tesisleri İşletmeciliği Tapu ve Kadastro Bilgisi Turizm ekonomisi Yolcu ve Yer Hizmetleri Zaman ve Toplantı Yönetimi 26 MAYIS 2021 ÇARŞAMBA (3. GÜN) Alternatif Turizm Anayasa Hukuku Çocuk Gelişimi II Çocuk ve Drama Gıda ve Personel Hijyeni Kimyasal Maddeler ve Tehl. Renk Bilgisi Tıbbi Terminoloji Yeni Medya ve Gazetecilik Uyg. Yiyecek İçecek Hizmetleri Yön. 27 MAYIS 2021 PERŞEMBE (4. GÜN) Sosyal Hizmette Bilişim Tekn. Temel Bilgi Teknolojileri II Yabancı Dil II Blok Uygulama II Blok Uygulama 28 MAYIS 2021 CUMA (5. GÜN) Adli Sosyal Hizmet Afetlerde Halk Sağlığı Hizmetleri Afetlerde İnsan Kaynakları Yön. Aile Sosyolojisi Biyoistatistik Çocuk Edebiyatı ve Medya Çocuk Gelişimi Uygulamaları Çoklu Ortam Uygulamaları Dış Ticaret Belgeleri Dış Ticaret İşlemleri Yönetimi Eğitim Sosyolojisi Gayrimenkul Değerleme İlkeleri Gayrimenkul Mevzuatı Gıda Güvenliğinin Temel Prensip. Göstergebilim Gündelik Yaşam Sosyolojisi Kişilerarası İletişim Kurtarma Araçları Eğitimi Mali Hukuk Bilgisi Medeni Hukuk II Medya Planlaması Meteoroloji Muhasebe Denetimi Okul Sosyal Hizmeti Özel Güvenlik Hukuku Psikiyatrik Sosyal Hizmet Siyasi Tarih Suni Tohumlama ve Veteriner Doğum Bilgisi Temel Harekât Hizmetleri ve Ramp Temel Sağlık Bilgisi Türk Siyasi Hayatı Türk Sosyologları Uluslararası Halkla İlişkiler Yanma ve Yangın 31 MAYIS 2021 PAZARTESİ (6. GÜN) Adalet Meslek Etiği Din Eğ. ve Din Hizmetler. Rehb. Hadis Halkla İlişkilerde Uygulama Teknikleri İş Güvenliği Mevzuatı Kriz Yönetimi Lojistik Yönetimi Maliyet Muhasebesi II Masaüstü Yayıncılık Meslek Hastalıkları Pazarlama İlkeleri Proje Yönetimi Reklam Kampanyaları ve Reklamcılık Uygulamaları Risk Değerlendirmesi Sosyal Antropoloji Sosyal Bilimlerde Araştırma Yöntemleri Sosyal Hizmet Etiği Türkiye’nin Toplumsal ve Ekonomik Yapısı Türkiye’nin Toplumsal Yapısı Vergi Hukuku Veri Tabanı Yönetim Sistemleri Yaşayan Dünya Dinleri 01 HAZİRAN 2021 SALI (7. GÜN) Afetlerde Haberleşme Arapça II Bebeklik Döneminde Gelişim Bireylerle Sosyal Hizmet Cezaevi Yön. ve İnfaz Hukuku Bilgisi Din Sosyolojisi Ekip Çalışması ve Liderlik Hayvan Davranışları ve Refahı İletişim Kuramları İnsan Davranışı ve Sosyal Çevre II İnşaat Muhasebesi Kalem Mev. ve Tebligat Hukuku Bilg. Kamu Maliyesi Mikro İktisat Oyun Çocukluğu Döneminde Gelişim Örgütsel İletişim Para ve Bankacılık Pazarlama İletişimi Protokol ve Sosyal Davranış Kuralları Sağlık Ekonomisine Giriş Sosyolojiye Giriş Spor ve Turizm Stratejik Yönetim Şirketler Muhasebesi Tefsir Tarihi ve Usulü Temel Kredi İşlemleri Temel Sigortacılık ve Risk Toplumla Sosyal Hizmet Tüketici Davranışları Uluslararası İktisat Yazışma Teknikleri Yerel Yönetimler Yönetim Bilişim Sistemleri 02 HAZİRAN 2021 ÇARŞAMBA (8. GÜN) Afet ve Acil Durum Mevzuatı Arapça IV Bilgisayar Donanımı Ceza Muhakemesi Hukuku Çağdaş Sosyoloji Kuramları Dağıtım Kanalları Planlaması E-Ticaret Felsefe Görsel İletişim Tasarımı Hareketli Görüntü Tarihi İcra ve İflas Hukuku İletişim Tarihi ve Sosyolojisi İnsan Hakları ve Sosyal Hizmet İstatistik Analiz Kelama Giriş Kurumsal İletişim Yönetimi Müşteri İlişkileri Yönetimi Sağlık Hukuku Sağlık Kurumları Yönetimi II Sosyal Hizmet Tarihi Sosyal Hizmet Yönetimi Sosyal Politika Sosyoloji Tarihi Sponsorluk Tedarik Zinciri Yönetimi Türk İslam Edebiyatı Veteriner Dış Hastalıkları Bilgisi Veteriner Farmakol. ve Toksikol. Veteriner İç Hastalıkları Bilgisi Web Editörü 03 HAZİRAN 2021 PERŞEMBE (9. GÜN) Aile Eğitimi Ceza Hukuku Çağdaş Psikoloji Akımları Çağdaş Sanat Akımları ve Moda Çağrı Merkezi Yönetimi II Çağrı M. İçin Temel Satış Tekn. Çalışma Ortamında Risk Etm. Dış Ticaret Teşvikleri Dış Ticarette Yazışma Tekn. Dijital Kültür ve Sosyal Medya Estetik ve Sanat Felsefesi Fotoğraf ve Video Proje Gel. Giysi Konstrüksiyonu Görme Biçimleri Görsel Programlama II Grafik Tasarım Tarihi Haber Toplama ve Yazma Tekn. İçerik Yönetim Sistemi İlk Müslüman Türk Devletleri İş Hijyeni Lojistik Maliyet Analizi Maden ve Yapı İşlerinde İSG Nesne Tabanlı Programlama II Öğrenme ve Öğretme Teknik. I Özel Eğitim II Radyo- Televizyonda Program Yapım ve Yönetim Reklamda Yaratıcılık Rekreasyon ve Animasyon Seyahat Acentacılığı ve Tur Operatörlüğü Sigortacılık Uygulamaları Tarih Metodolojisi Temel Tasarım II Ticaret Hukuku Turizm Coğrafyası Turizm Mevzuatı Uluslararası Bankacılık Yeni Medyaya Giriş Yönetici Asistanlığı 04 HAZİRAN 2021 CUMA (10. GÜN) Afetlerde Risk ve Kriz Yönetimi Büro Yönetimi Dış Ticaret İşlemleri Muhasebesi Doğal Afetler ve Afet Yönetimi Dönem Sonu Muhasebe İşlemleri Emlak Komisyonculuğu Teknikleri Finansal Yönetim Fizyopatoloji Gelişim Psikolojisi Genel Antrenman Bilgisi Girişimcilik ve Küçük İşletmeler Güvenlik ve Acil Durum Pros. Haberleşme ve Seyrüsefer Sist. Hadis Tarihi ve Usulü Halkla İlişkilerde Strateji ve Planl. Hasta ve Çalışan Güvenliği Havacılık Kuralları İletişim Hukuku İslam Hukukuna Giriş İslam Kurumları ve Medeniyeti Kriminoloji Kültürlerarası İletişim Mantık Marka Yönetimi Matematik II Olay Yönetim Sistemi Patlayıcı-Parlayıcı Madd. ve Önl. Pazarlama Yönetimi Rapor Yazma İlke ve Teknikleri Reklam Fotoğrafçılığı Sağlık Ekibi Sağlık Kurumlarında Fin. Yön. Sağlık Sosyolojisi Sanat Sosyolojisi Sermaye ve Para Piyasaları Sivil Toplum Örgütleri Siyasi Düşünceler Tarihi Sosyal Güvenlik Sistemi Spor Ekonomisi Spor Organizasyonları Yönetimi Türk vergi Sistemi Türk Yönetim Tarihi Uçuş Teorisi ve Temel Uçak Bilgisi Veteriner Biyokimya Veteriner Mikrobiyoloji ve İmmünoloji Veteriner Parazitoloji
1 note · View note
bilimdergi · 4 years
Text
COVİD-19 SONRASI ÖLÜMCÜL ETKİ
Tumblr media
Vücudumuz bir patojen ya da ilaç alınımı olduğunda vücut ona karşı mücadele başlatır. Bu mücadelenin başlamasında sitokinler dediğimiz salgılar görev yapar. Sitokinler, diğer hücrelerin patojene karşı harekete geçmesini sağlayan amino asit bazlı kimyasallardır ve uyardıkları hücreler de sitokin salgılanmasına sebep olurlar. Hücrelerin bir zincirleme reaksiyon gibi bu bilgiyi yayması sonucunda ortam da fazla lenfosit bulunur. Bu ölümcül bir reaksiyondur. SARS, ebola veya kuş gribinin ölümcül etkisinin altında yatan ana sebep budur. Bağışıklık sistemimiz Covid’e karşı aşırı reaksiyon gösterdiğinde vücudumuzda inflamasyon artar. Bu artışın sonucun da akciğerde sıvı birikimine, nefes darlığı ve çoklu organ yetmezliğine sebep oluyor. Akciğer kanseri üzerine Teksas Üniversitesi MD Anderson Kanser Merkezi ’inde çalışan Prof.Dr. Bülent Özpolat ve ekibi gen susturma yönteminde yakaladıkları başarıyı Covid-19 içinde uygulamak istiyorlar. Prof. Özpolat’ın dediğine göre " Akciğer kanseri ve Covid-19’un bazı mekanizmaları birbirine çok benzemektedir. Bu nedenle pandemiden sonra kanser projemizi revize ettik  ve 200 bin dolar ek bütçe alarak aynı yöntemi Covid-19 da ölümcül sonuçlara yol açan sitokin fırtınasına karşı ilaç geliştirmek için kullanacağız.’’ Bu ilaç sayesinde aşının başarısız olacağı vakalarda ve aşılanmamış popülasyonlardaki sitokin fırtınası tablosuna çözüm bulacaklarını da ekliyor.
Tumblr media
Akciğer kanserinin tedavisi için hedeflenen genler ve Covid-19’da sitokin fırtınasına yol açan bazı genlerin örtüştüğünü ve bu yüzden Prof.Dr. Özpolat ve ekibinin akciğer kanseri için geliştirdikleri ilacın Covid tedavisinde de kullanımını sağlayacaklarını bildirmişlerdir. Çünkü temel sorun bağışıklık hücrelerinden salgılanan bu küçük hormonlardır. Bunlar akciğer kanserinde tümörün büyümesine sebep olurlarken sitokin fırtınasında da doku hasarına sebep oluyorlar. Bu ekibin yapmış olacağı gen susturma yöntemiyle hem tümörün büyümesini hem de sitokin fırtınasını kontrol altına alabilecekler. PEKİ NEDEN GEN SUSTURMA TEDAVİSİ ? Sahip olduğumuz genler vücudumuzdaki aktivasyonu şifreleriyle yönetirler. İlgilenilen gen bulunduysa sadece bir molekülle bir ya da birkaç geni susturarak istemediğimiz durumların olmasını engelleyebiliriz. Bu da gen terapisinin en önemli avantajlarından biridir. Prof.Dr. Özpolat akciğer bölgesine bu ilaçları göndermek için nanoteknoloji yöntemlerini kullanılıyorlar. Böylelikle gönderilen ilacın başka bir dokuya zarar vermesini engellemiş olunur. Bağışıklık sistemimizin sahip olduğu düzeninin bozulması sonucunda kanserin gelişiminde zararlı etkileri bulunabilir. Covid-19 enfeksiyonunda ise virüsle enfekte olmuş hücreleri öldürürken çevre dokuya zarar verilebilir. Bu yüzden ekibin kullandığı gen susturma yöntemi ile her iki duruma da çözüm bulmuş olacaklar. Porf.Dr. Özpolat ve ekibinin Covid-19 için başvurduğu yöntem kanser araştırmalarında da başvurdukları ‘reporpusing’ dir. Bu yönteme göre bir hastalık için onaylanan ilacın başka bir hastalık içinde kullanılacak hale getirilmesidir. Ekibinde birçok disiplinden Türk ve yabancı araştırmacı bulunan Prof.Dr. Özpolat’ın ekibinde iki Türk araştırmacı daha bulunuyor: Biyolog Nermin Mak Kahraman ve Biyokimya uzmanın Dr. Göknur Kara.  Gen susturma tedavisini çalışan tek gruplardır ve aşı sonrası yaşanabilecek ölüm senaryosunun da önüne geçmeyi hedeflemektedirler. KAYNAKÇA: https://tr.sputniknews.com/bilim/202005111042016723-abddeki-turk-ekipten-dunyada-bir-ilk-gen-susturma-ile-kovid-19a-care-bulacaklar/ https://tr.wikipedia.org/wiki/Sitokin_sal%C4%B1n%C4%B1m_sendromu Read the full article
0 notes
dzsimsek · 5 years
Photo
Tumblr media
<!-- p.MsoNormal {mso-style-parent:""; margin-bottom:.0001pt; text-align:justify; text-indent:35.45pt; font-size:11.0pt; font-family:"Calibri","sans-serif"; margin-left:0cm; margin-right:0cm; margin-top:0cm} -->
Tahlil Sonuçları Kısaltmaları
    Kan Tahlili Kısaltmaları
Hemogram: Tam kan sayımı anlamına gelmektedir. RBC: Kırmızı kan hücrelerinde bulunan eritrosit/alyuvar miktarıdır. Bunlar oksijen taşıyan hücrelerdir. HGB: Hemoglobin. Kanda bulunan toplam hemoglobin miktarını göstermektedir. Kanda varolan oksijenle birleşmiş alyuvarlardır. HCT: Hematokrit. Kandaki hemoglobin ve eritrosit miktarını gösterir. PLT: Platelets, yani trombosit sayısı. Pıhtılaşmayı sağlayan hücreleri gösterir. Demir eksikliği anemisi ve akut enfeksiyonlarında trombosit sayısına bakılır. MPV: Kanda bulunan trombositlerin ortalama büyüklüğünü gösterir. PDW: Kandaki trombositlerin dağılım genişliğini gösterir. MCV: Oksijen taşıyan kırmızı kan hücrelerinin ortalama büyüklüğüdür. Tam kan sayımında önemli olan bir bulgudur. MCH: Kırmızı kan hücrelerindeki (yani eritrositlerdeki) toplam hemoglobin miktarını gösterir. MCHC: Eritrosit hemoglobin konsantrasyonunun yüzde olarak ifadesidir. RDW: Eritrositlerin dağılımı genişliğini gösterir. WBC: Beyaz kan hücrelerinin lökosit sayısı. Beyazküreler yanı akyuvarlarımızın sayısını belli eder. Vücudun savunmasında ve bağışıklığında görevlidir. CRP: C Reaktif Protein. Normalde insan vücudunda düşük değerlerde bulunan bir proteindir. PNL: Nötrofiller. Bakteryel enfeksiyonların arttığı durumlarda yükselir. NE%: Nötrofil yüzdesi. Bu hücrenin ana işlevi, vücuda zararlı olan yabancı materyalleri bulmak ve tahrip etmektir. LY%: Lenfosit yüzdesi. Bu hücreleri bağışıklık yanıtının humoral kısmını oluştururlar. Viral enfeksiyonlarda ve bazı kronik hastalıklarda düşer. MO%: Monosit yüzdesi. Bu hücreler fagositoz yapma yeteneğindedir ve lenfositlerle direkt veya indirekt yoldan bağışıklık sisteminin regulasyonunda önemli rol oynarlar. EO%: Eozinofil Yüzdesi. Yabancı maddeleri yok etme görevinde olan hücrelerin yüzdesini gösterir. Alerji ve parazitik hastalıklarda bakılır. BA%: Bazofil Yüzdesi. Bazofillerin de fagositoz yeteneği vardır ama asıl fonksiyonunu, çeşitli maddeler salgılayarak gösterir.  
İdrar Tahlili Kısaltmaları
PRO: Protein. Genellikle hamilelerde görülür. Normalde sık rastlanmaz. GLU: Glikoz. Negatif çıkması beklenir. Kanda aşırı derecede glikoz artarsa idrarda da çıkması beklenir. Sg: Dansite (Yoğunluk). Referans aralığı 1.010 ile 1.020 arasındadır. pH: Referans aralığı 4.8–7.4 arasında olmalıdır. Ortalama pH 6 olarak kabul edilebilir. LEU: Lökosit. İdrarda lökoside rastlanması patolojik etki olduğunu gösterir. NIT: Nitrit. İdrarda nitrit bulunması nitrit üreten bakterilerin varlığını gösterir. KET: Keton. Genellikle aç kişilerde ortaya çıkar. Hasta ne kadar aç ise keton o kadar yüksektir. UBG: Ürobilinojen Değeri BIL: Bilirubin. Ölü kan hücrelerinin karaciğer ve safra kesesi aracılığıyla atılımını gösterir. Normalde idrarda bulunmaz. Sarılık gibi durumlarda ortaya çıkar. ERY: Eritrosit. İdrarda kan olduğunu gösterir.  
Biyokimya Tahlili Kısaltmaları
CA: Kalsiyum. Endokrin ve metabolik bozuklukların değerlendirilmesinde kullanılır. PHOS: Fosfor. Fosfor metabolizmasının, asit-baz ve kalsiyum-fosfor dengesinin değerlendirilmesinde kullanılır. UREA: Üre. Böbrek fonksiyon testlerinden biridir. GLU: Glikoz. Kandaki şeker oranını gösterir ve şeker hastalığının teşhisinde 12-24 saat açken ölçülür. TP: Total Protein. Böbrek ve karaciğer hastalıklarının takibinde kullanılır. HB: Hemoglobin. Anemi, kan kaybı vb. durumların değerlendirilmesinde kullanılır. UA: Ürik Asit. Gut ve diğer pürin metabolizma bozukluklarının tanı ve takibinde kullanılır. Gut, böbrek yetmezliği, lösemi ve ağır egzersiz gibi durumlarda ürik asit düzeyi artar. BİL-D: Bilirubin. Karaciğer ve safra kesesi fonksiyonlarının değerlendirilmesinde kullanılır. BİL-T: Bilirubin. Karaciğer ve safra kesesi fonksiyonlarının değerlendirilmesinde kullanılır.
SGOT-AST-SGPT-ALT-GGT: Kısaltmalar ile gösterilen bu testler karaciğer fonksiyon testleri anlamına gelir. Karaciğerin etkilendiği düşünülen hastalıklarda hekim tarafından istenilir. ALT: Alanin Aminotransferaz. Karaciğer fonksiyon testlerinden biridir. AST: Aspartat Aminotransferaz. Bütün vücut dokularında bulunmakla beraber, karaciğer, kalp ve iskelet kası en çok bulunduğu hücre içi olarak yer alan bir enzimdir. GGT: Karaciğer hastalıklarında ve özellikle alkole bağlı karaciğer hastalıklarında daha değerli bir enzimdir. ALP: Alkalen Fosfataz. Karaciğer, safra kesesi ve kemik dokusuna bağlı hastalıkların değerlendirilmesinde kullanılır. Vücutta neredeyse tüm dokularda vardır; fakat ne iş yaptıkları pek bilinmez.
LDH: Laktat Dehidrogenaz. Kalp ve karaciğer hastalıklarının tanısında kullanılır. HDL: Kandaki yağ oranını gösteren, yararlı kolesterol olarak bilinen değerdir. LDL: Koroner kalp hastalığı riskinin değerlendirilmesinde kullanılır. Kandaki yağ oranını gösteren, zararlı kolesterol olarak bilinen değerdir. TK: Toplam Kolesterol. Toplam kolesterolün değerini gösterir. VLDL-K: VLDL Kolesterol. Lipit metabolizmasının değerlendirilmesinde kullanılır. CK-MB: Kreatin Kinaz. İskelet ve kalp kasında dejenerasyona yol açan durumların değerlendirilmesinde kullanılır. AMYL: Amilaz. Pankreas, tükürük bezleri ve bazı tümörlerden salgılanan fonksiyon testlerinden biridir. Alkol kullanımı miktarını artırırken pankreas yetmezliği amilaz düzeyini azaltır.
TG: Trigliserid. Yağ asidi veya gliserolün birleşmesiyle oluşan doğal yağlardır. Kolesterolden tehlikelidir. FE: Demir. Her türlü anemi, demir eksikliği ve demir zehirlenmesinin değerlendirilmesinde kullanılır. Demir eksikliği anemisi gibi durumlarda demir düzeyi azalır. Sodyum: Elektrolit ve su dengesinin değerlendirilmesinde kullanılır.
Potasyum: Elektrolit ve asit-baz dengesinin değerlendirilmesi ile böbrek fonksiyonlarının takibinde kullanılır. Klorür: Elektrolit dengesi ve asit-baz ile su metabolizmasının değerlendirilmesinde kullanılır. Magnezyum: Mg metabolizması ve elektrolit dengesinin değerlendirilmesi ile gebelikte hipertansiyon tedavisi uygulanan hastaların takibinde kullanılır. Kreatinin: Böbreğin çalışması hakkında bize bilgi verir. Böbrek fonksiyonlarının değerlendirilmesinde kullanılır. Kreatinin Klerensi: Böbrek fonksiyonlarının değerlendirilmesinde ve böbrek hastalıklarının takibinde kullanılır. Burada ise böbrek hastalıkları ve şok kreatinin klerensi düzeyini azaltır.
AKŞ: Açlık Kan Şekeri. Karbonhidrat metabolizmasının değerlendirilmesinde kullanılır. TKŞ: Tokluk Kan Şekeri. Genelde yemeğin 2. saatinde bakılır. OGTT ve OGL: Şeker yüklemeleri Asit Fosfataz: Esas olarak prostat, karaciğer, kemik ve bazı kan hücrelerinde bulunmaktadır. Albumin: Karaciğerde sentezlenen bir protein sentezidir. Kan onkotik basıncı hakkında bilgi verir. Lipaz: Pankreas fonksiyon testlerindendir. DBK: Demir Bağlama Kapasitesi. Serum demir düzeyinin değerlendirilmesinde kullanılır. Transferrin: Plazmada demir transportunu sağlayan major proteindir. Demir eksikliği anemisi, gebelik ve östrojen kullanımında transferin düzeyi artar.  
Hepatit Tahlili Kısaltmaları
HBsAg: Akut veya kronik HBV (Hepatit B Virüsü) enfeksiyonlarının tanısında kullanılır. Anti-HBs: HBV’ye karşı immünitenin tespitinde kullanılır. Anti-HAV IgM: Akut HAV enfeksiyonunun tanısında kullanılır. Anti-HAV Total: Hepatit A’ya karşı immünitenin olup olmadığının değerlendirilmesinde kullanılır. HBeAg: HBV enfeksiyonunun takibinde kullanılır. Enfeksiyonun erken evrelerinde, HBsAg’den sonra ortaya çıkar. Anti-HBe: HBV enfeksiyonunun takibinde kullanılır. HBeAg ortadan kaybolduktan sonra görülür. Anti-HIV: HIV, Aids tanısında kullanılır. Anti-HCV: HCV enfeksiyonunun tanısında kullanılır. Genelde HCV enfeksiyonunun geç evresinde kanda bulunur.  
Hormon Tahlili Kısaltmaları
FERR: Ferritin. Demir eksikliği anemisi, kronik hastalık anemisi, talasemi, hemakromatozis ve demir yükleme tedavisinin takibinde kullanılır. B12: Vitamin B12. Hematopoezis ve normal nöronal fonksiyonlar için gereklidir. FOL: Folik Asit. Folat eksikliğinin tanı ve tedavisi takibi ile megaloblastik ve makrositik anemilerin değerlendirilmesinde kullanılır. T3-T4-FT3-FT4: Total T3, Total T4, Serbest T3, Serbest T4. Troid fonksiyonlarının değerlendirilmesinde kullanılır. TSH: Tiroid Uyarıcı Hormon. Tiroid fonksiyonlarının değerlendirilmesinde ve tedavi takibinde kullanılır. Tek başına yeterli değildir, ek yöntemler gerekir. E2: Estradiol. Vücuttaki en potent endojen östrojendir. ß-HCG: Beta HCG. Gebeliğin teşhisi, ektopik gebelik şüphesinin değerlendirilmesi ve in vitro fertilizasyon hastalarının takibinde kullanılır. AFP: Alfa-Fetoprotein. Hepatoselüler ve germ hücreli kötü huylu tümörlerde kullanılan bir tümör belirleyicisidir. CEA: Kolon, rektum, akciğer, meme, karaciğer, pankreas, prostat, mide ve over kanserlerinde CEA düzeyi artar. CA 125: Özellikle over malignitelerinin (yumurtalık kanseri) takibinde kullanılan bir tümör markeri yani bir tümör belirleyicisidir. CA 15–3: Meme kanserinin tanı ve tedavi takibinde kullanılır. CA 19–9: Tüm gastrointestinal sistem kanserleri ve diğer adenokarsinomlarda CA 19–9 düzeyi artar. PSA: Prostat-Spesifik Antijen. Prostat hastalıklarının tanı ve takibinde kullanılır. Free PSA: Serbest PSA. Prostat hastalıklarının tanı ve takibinde kullanılır.
    Kaynak: https://www.cokbilgi.com
0 notes
biyokimyam · 5 years
Text
BIYOKIMYA KAN TAHLIL KISALTMALARI - YAYGIN KULLANILAN LAB KISALTMALARI
Kısaltmalar
Hemogram: Tam kan sayımı anlamına gelmektedir. RBC: Kırmızı kan hücrelerinde bulunan eritrosit/alyuvar miktarıdır. Bunlar oksijen taşıyan hücrelerdir. HGB: Hemoglobin. Kanda bulunan toplam hemoglobin miktarını göstermektedir. Kanda varolan oksijenle birleşmiş alyuvarlardır. HCT: Hematokrit. Kandaki hemoglobin ve eritrosit miktarını gösterir. PLT: Platelets, yani trombosit sayısı. Pıhtılaşmayı sağlayan hücreleri gösterir. Demir eksikliği anemisi ve akut enfeksiyonlarında trombosit sayısına bakılır. MPV: Kanda bulunan trombositlerin ortalama büyüklüğünü gösterir. PDW: Kandaki trombositlerin dağılım genişliğini gösterir. MCV: Oksijen taşıyan kırmızı kan hücrelerinin ortalama büyüklüğüdür. Tam kan sayımında önemli olan bir bulgudur. MCH: Kırmızı kan hücrelerindeki (yani eritrositlerdeki) toplam hemoglobin miktarını gösterir. MCHC: Eritrosit hemoglobin konsantrasyonunun yüzde olarak ifadesidir. RDW: Eritrositlerin dağılımı genişliğini gösterir. WBC: Beyaz kan hücrelerinin lökosit sayısı. Beyazküreler yanı akyuvarlarımızın sayısını belli eder. Vücudun savunmasında ve bağışıklığında görevlidir. CRP: C Reaktif Protein. Normalde insan vücudunda düşük değerlerde bulunan bir proteindir. PNL: Nötrofiller. Bakteryel enfeksiyonların arttığı durumlarda yükselir. NE%: Nötrofil yüzdesi. Bu hücrenin ana işlevi, vücuda zararlı olan yabancı materyalleri bulmak ve tahrip etmektir. LY%: Lenfosit yüzdesi. Bu hücreleri bağışıklık yanıtının humoral kısmını oluştururlar. Viral enfeksiyonlarda ve bazı kronik hastalıklarda düşer. MO%: Monosit yüzdesi. Bu hücreler fagositoz yapma yeteneğindedir ve lenfositlerle direkt veya indirekt yoldan bağışıklık sisteminin regulasyonunda önemli rol oynarlar. EO%: Eozinofil Yüzdesi. Yabancı maddeleri yok etme görevinde olan hücrelerin yüzdesini gösterir. Alerji ve parazitik hastalıklarda bakılır. BA%: Bazofil Yüzdesi. Bazofillerin de fagositoz yeteneği vardır ama asıl fonksiyonunu, çeşitli maddeler salgılayarak gösterir.
İdrar Tahlili Kısaltmaları
PRO: Protein. Genellikle hamilelerde görülür. Normalde sık rastlanmaz. GLU: Glikoz. Negatif çıkması beklenir. Kanda aşırı derecede glikoz artarsa idrarda da çıkması beklenir. Sg: Dansite (Yoğunluk). Referans aralığı 1.010 ile 1.020 arasındadır. pH: Referans aralığı 4.8–7.4 arasında olmalıdır. Ortalama pH 6 olarak kabul edilebilir. LEU: Lökosit. İdrarda lökoside rastlanması patolojik etki olduğunu gösterir. NIT: Nitrit. İdrarda nitrit bulunması nitrit üreten bakterilerin varlığını gösterir. KET: Keton. Genellikle aç kişilerde ortaya çıkar. Hasta ne kadar aç ise keton o kadar yüksektir. UBG: Ürobilinojen Değeri BIL: Bilirubin. Ölü kan hücrelerinin karaciğer ve safra kesesi aracılığıyla atılımını gösterir. Normalde idrarda bulunmaz. Sarılık gibi durumlarda ortaya çıkar. ERY: Eritrosit. İdrarda kan olduğunu gösterir.
Biyokimya Tahlili Kısaltmaları
CA: Kalsiyum. Endokrin ve metabolik bozuklukların değerlendirilmesinde kullanılır. PHOS: Fosfor. Fosfor metabolizmasının, asit-baz ve kalsiyum-fosfor dengesinin değerlendirilmesinde kullanılır. UREA: Üre. Böbrek fonksiyon testlerinden biridir. GLU: Glikoz. Kandaki şeker oranını gösterir ve şeker hastalığının teşhisinde 12-24 saat açken ölçülür. TP: Total Protein. Böbrek ve karaciğer hastalıklarının takibinde kullanılır. HB: Hemoglobin. Anemi, kan kaybı vb. durumların değerlendirilmesinde kullanılır. UA: Ürik Asit. Gut ve diğer pürin metabolizma bozukluklarının tanı ve takibinde kullanılır. Gut, böbrek yetmezliği, lösemi ve ağır egzersiz gibi durumlarda ürik asit düzeyi artar. BİL-D: Bilirubin. Karaciğer ve safra kesesi fonksiyonlarının değerlendirilmesinde kullanılır. BİL-T: Bilirubin. Karaciğer ve safra kesesi fonksiyonlarının değerlendirilmesinde kullanılır.
SGOT-AST-SGPT-ALT-GGT: Kısaltmalar ile gösterilen bu testler karaciğer fonksiyon testleri anlamına gelir. Karaciğerin etkilendiği düşünülen hastalıklarda hekim tarafından istenilir. ALT: Alanin Aminotransferaz. Karaciğer fonksiyon testlerinden biridir. AST: Aspartat Aminotransferaz. Bütün vücut dokularında bulunmakla beraber, karaciğer, kalp ve iskelet kası en çok bulunduğu hücre içi olarak yer alan bir enzimdir. GGT: Karaciğer hastalıklarında ve özellikle alkole bağlı karaciğer hastalıklarında daha değerli bir enzimdir. ALP: Alkalen Fosfataz. Karaciğer, safra kesesi ve kemik dokusuna bağlı hastalıkların değerlendirilmesinde kullanılır. Vücutta neredeyse tüm dokularda vardır; fakat ne iş yaptıkları pek bilinmez.
LDH: Laktat Dehidrogenaz. Kalp ve karaciğer hastalıklarının tanısında kullanılır. HDL: Kandaki yağ oranını gösteren, yararlı kolesterol olarak bilinen değerdir. LDL: Koroner kalp hastalığı riskinin değerlendirilmesinde kullanılır. Kandaki yağ oranını gösteren, zararlı kolesterol olarak bilinen değerdir. TK: Toplam Kolesterol. Toplam kolesterolün değerini gösterir. VLDL-K: VLDL Kolesterol. Lipit metabolizmasının değerlendirilmesinde kullanılır. CK-MB: Kreatin Kinaz. İskelet ve kalp kasında dejenerasyona yol açan durumların değerlendirilmesinde kullanılır. AMYL: Amilaz. Pankreas, tükürük bezleri ve bazı tümörlerden salgılanan fonksiyon testlerinden biridir. Alkol kullanımı miktarını artırırken pankreas yetmezliği amilaz düzeyini azaltır.
TG: Trigliserid. Yağ asidi veya gliserolün birleşmesiyle oluşan doğal yağlardır. Kolesterolden tehlikelidir. FE: Demir. Her türlü anemi, demir eksikliği ve demir zehirlenmesinin değerlendirilmesinde kullanılır. Demir eksikliği anemisi gibi durumlarda demir düzeyi azalır. Sodyum: Elektrolit ve su dengesinin değerlendirilmesinde kullanılır. Potasyum: Elektrolit ve asit-baz dengesinin değerlendirilmesi ile böbrek fonksiyonlarının takibinde kullanılır. Klorür: Elektrolit dengesi ve asit-baz ile su metabolizmasının değerlendirilmesinde kullanılır. Magnezyum: Mg metabolizması ve elektrolit dengesinin değerlendirilmesi ile gebelikte hipertansiyon tedavisi uygulanan hastaların takibinde kullanılır. Kreatinin: Böbreğin çalışması hakkında bize bilgi verir. Böbrek fonksiyonlarının değerlendirilmesinde kullanılır. Kreatinin Klerensi: Böbrek fonksiyonlarının değerlendirilmesinde ve böbrek hastalıklarının takibinde kullanılır. Burada ise böbrek hastalıkları ve şok kreatinin klerensi düzeyini azaltır.
AKŞ: Açlık Kan Şekeri. Karbonhidrat metabolizmasının değerlendirilmesinde kullanılır. TKŞ: Tokluk Kan Şekeri. Genelde yemeğin 2. saatinde bakılır. OGTT ve OGL: Şeker yüklemeleri Asit Fosfataz: Esas olarak prostat, karaciğer, kemik ve bazı kan hücrelerinde bulunmaktadır. Albumin: Karaciğerde sentezlenen bir protein sentezidir. Kan onkotik basıncı hakkında bilgi verir. Lipaz: Pankreas fonksiyon testlerindendir. DBK: Demir Bağlama Kapasitesi. Serum demir düzeyinin değerlendirilmesinde kullanılır. Transferrin: Plazmada demir transportunu sağlayan major proteindir. Demir eksikliği anemisi, gebelik ve östrojen kullanımında transferin düzeyi artar.
Hepatit Tahlili Kısaltmaları
HBsAg: Akut veya kronik HBV (Hepatit B Virüsü) enfeksiyonlarının tanısında kullanılır. Anti-HBs: HBV’ye karşı immünitenin tespitinde kullanılır. Anti-HAV IgM: Akut HAV enfeksiyonunun tanısında kullanılır. Anti-HAV Total: Hepatit A’ya karşı immünitenin olup olmadığının değerlendirilmesinde kullanılır. HBeAg: HBV enfeksiyonunun takibinde kullanılır. Enfeksiyonun erken evrelerinde, HBsAg’den sonra ortaya çıkar. Anti-HBe: HBV enfeksiyonunun takibinde kullanılır. HBeAg ortadan kaybolduktan sonra görülür. Anti-HIV: HIV, Aids tanısında kullanılır. Anti-HCV: HCV enfeksiyonunun tanısında kullanılır. Genelde HCV enfeksiyonunun geç evresinde kanda bulunur.
Hormon Tahlili Kısaltmaları
FERR: Ferritin. Demir eksikliği anemisi, kronik hastalık anemisi, talasemi, hemakromatozis ve demir yükleme tedavisinin takibinde kullanılır. B12: Vitamin B12. Hematopoezis ve normal nöronal fonksiyonlar için gereklidir. FOL: Folik Asit. Folat eksikliğinin tanı ve tedavisi takibi ile megaloblastik ve makrositik anemilerin değerlendirilmesinde kullanılır. T3-T4-FT3-FT4: Total T3, Total T4, Serbest T3, Serbest T4. Troid fonksiyonlarının değerlendirilmesinde kullanılır. TSH: Tiroid Uyarıcı Hormon. Tiroid fonksiyonlarının değerlendirilmesinde ve tedavi takibinde kullanılır. Tek başına yeterli değildir, ek yöntemler gerekir. E2: Estradiol. Vücuttaki en potent endojen östrojendir. ß-HCG: Beta HCG. Gebeliğin teşhisi, ektopik gebelik şüphesinin değerlendirilmesi ve in vitro fertilizasyon hastalarının takibinde kullanılır. AFP: Alfa-Fetoprotein. Hepatoselüler ve germ hücreli kötü huylu tümörlerde kullanılan bir tümör belirleyicisidir. CEA: Kolon, rektum, akciğer, meme, karaciğer, pankreas, prostat, mide ve over kanserlerinde CEA düzeyi artar. CA 125: Özellikle over malignitelerinin (yumurtalık kanseri) takibinde kullanılan bir tümör markeri yani bir tümör belirleyicisidir. CA 15–3: Meme kanserinin tanı ve tedavi takibinde kullanılır. CA 19–9: Tüm gastrointestinal sistem kanserleri ve diğer adenokarsinomlarda CA 19–9 düzeyi artar. PSA: Prostat-Spesifik Antijen. Prostat hastalıklarının tanı ve takibinde kullanılır. Free PSA: Serbest PSA. Prostat hastalıklarının tanı ve takibinde kullanılır.
0 notes
the-mustache-guy-la · 4 years
Text
E.2. Koronavirüs Hakkında
Tumblr media
Merhabalar sevgili dostlar,
Bu sabah telefonda Doktora danışman hocamla konuşurken Corona konusu açıldı, ve hocam bana ‘Oğlum her hafta blog yazısı yazıyorsun Facebook’tan falan görüyorum. Bu hafta aslında bu Corona konusuna değinsene.’ deyince okuduğum, dinlediğim ve izlediğim kaynaklardan (o kaynakları da paylaşarak) derlediğim bilgilerle bir yazı hazırlama kararı aldım. Ve bu haftanın yazısında normalde içerisinde yüzdüğüm suların biraz dışına çıkacağım ve kendi sosyal çevremde de epey kafa karışıklığıyla karışık sinir bozucu bir paniğe dönüşmüş olan Korona salgını hakkında bilgilendirme amacı güden, hiçbir uzmanlık iddiası olmayan bir yazı ile karşınızda olacağım.
2020 yılına girildiğinden beri ardı arkası kesilmeyen sinir bozucu haberlerin başını çekiyor korona salgını hepinizin malumu. SARS (Severe Acute Respiratory Syndrome) ve MERS (Middle Eastern Respiratory Syndrome) ile aynı aileden gelen COVID-19 (Coronavirus Disease 2019), öldürme oranı SARS, MERS ve EBOLA gibi hastalıklara kıyasla düşük olmasına karşın dünya kamuoyunda benim kendi ömrüm dahilinde ne kuş gribinde, ne domuz gribinde ne de bir başka salgında görmediğim bir paniğe sebep oldu. Olimpiyatların, Cannes Film festivalinin ve daha bir sürü uluslararası etkinliğin iptal edilmesi gündemdeyken, şu an da yaşadığım ABD’de de üniversiteler derslerini online ortamlara taşıyıp kampüsleri bu salgın süresince kapalı tutmak için gerekli alt yapı hazırlıklarını yapmaya başladılar. Dün itibariyle MIT ve Harvard gibi okulların her yıl düzenlediği üniversiteler ve hatta uluslararası dans yarışmalarının bu sene için, bu yarışmaların tarihinde ilk defa, iptal edildiğini duyurdular. Okullardan öğrencilerine (bizde dahil) her hafta yolculuk kısıtlamaları veya önlemleriyle ilgili mailler geliyor. Şimdiye kadar Kore, İtalya ve Çin’e uçuşlarla ilgili kısıtlamalar getirildi. Geçtiğimiz hafta gelen bir mail de ise sadece uluslararası değil ABD içi uçuşlardan da kişilerin okulu haberdar etmesi istenildi. Peki bu kadar paniğe sebep olan Coronavirüs’ün özellikleri ne, kendisi hakkında neler biliniyor, neden bu kadar tehlikeli ve uzmanlar ne öneriyorlar?
Corona yukarıda da dediğim gibi SARS ve MERS ile aynı virüs ailesine mensup. Virüsün şekli bir kraliyet tacını andırdığı için latince ‘Taç’ anlamına gelen ‘Corona’ kelimesi ile adlandırılıyor. Virüsle ilgili inceleme yapmak için yakın tarihte WHO (World Health Organization, Dünya Sağlık Örgütü) Çin’e gönderdiği 25 kişilik heyetin gözlemlerine dayanarak bir rapor yayınladı. İngilizce bilenler raporun tamamına burdan, biraz daha özetlenmiş haline de bu Reddit entry’sinden ulaşabilirler. Dil bilmeyenler için elimden geldiğince ana başlıkları sıralamaya çalışayım. 
Öncelikle salgının oldukça yüksek oranda (yaklaşık 70-80%) aile fertleri arasında öksürme vs gibi yollarla yayıldığı belirtiyorlar. En sık görülen şikayetler ise ateş, kuru öksürük, öksürükle mukus atımı, nefes darlığı/yetmezliği, boğaz kuruluğu ve baş ağrısı. Listelenen belirtiler herhangi başka bir üst solunum yolları rahatsızlığının da belirtileri olabilme ihtimali olması sebebiyle, eğer ki böyle şikayetleriniz olursa muhakkak bir doktora görünmenizde fayda var. 
Peki bu virüsü kapanları tedavisi için neler yapılıyor? Bu konuda öne çıkan başlıklardan biri ilerleyen seviyelerde insanların yapay solunum cihazlarına bağlanması, biraz daha orta seviye ve alt orta seviyedeki hastalarda ise yüksek konsantrasyonlu oksijen tedavisi uygulandığını açıklıyorlar. Şu an için elimizdeki istatistikler Corona sebepli ölüm oranının 3% düzeylerinde olduğunu gösteriyor. Bu oran SARS için 11%, MERS için 34% ve EBOLA için 50% olarak açıklandı WHO tarafından. Corona ölüm oranı SARS, MERS ve EBOLA’ya kıyasla daha düşük olmasına karşın neden bu kadar paniğe sebep oldu sorusuna gelince ise benim okuduğum yayınlar, izlediğim programlar, ve konuştuğum hekimlerden edindiğim bilgileri söyle dizebilirim. Öncelikle hastalığın kuluçka süresi çok uzun, virüsü aldıktan 14 gün sonra semptomları gözlemlenebilir oluyor, ve bu süreçte hasta olan kişi 14 gün boyunca insanları enfekte edebiliyor. Bu da salgının çok hızlı ve çok geniş coğrafyalara yayılmasını sağlayor. SARS ve MERS’in aksine Corona’yı, kimi insanlar çok ağır kimileri ise çok hafif geçirdiği için hakkında çok da bilgiye sahip olmadığımız bu virüs ile ilgili bilgi toplamak zorlaşıyor. Ve kimi insanların hafif, kimilerinin ise ağır geçirmeleri de virüsün karakteristiği hakkında ki tahmin edilebilirliği azaltıyor. Bir başka problem de Çin’de çıkış olması, global ekonomiden kaynaklı oldukça fazla sayıda şirket üretimlerini Çin’de yaptırdığı için, bu salgın durumu ortaya çıkınca bütün üretimler aksamaya başladı. Bu durumda korkutucu olan şey ise bu üretimi aksayan malzemelerin arasında tıbbi malzemelerin de olması. Yeni edindiğim bir bilgiye göre kan deneyleri için kullanılan tüpler de Çin’de üretildiği için bunların teminin de bir sıkıntı olursa teşhis için deneylerin yapılmasında problemler çıkabilir deniyor, ama bu sonuncusu kısa vadede çözülebilir bir problem gibi görünüyor gözüme. 
Yapılan incelemeden çıkan bir başka istatistiki bilgi serisi ise şöyle: kalp, şeker, tansiyon, kronik solunum yolları enfeksiyonu ve kanser hastaları bu virüsten sağlıklı bireylere oranla çok daha ciddi etkileniyorlar. Ve bu saydığım hastalıklara sahip bireylerde Corona kaynaklı ölüm oranı 25-30% gibi yüksek değerlere ulaşıyor. Erkeklerin virüsten kadınlara kıyasla daha fazla etkilendikleri gözlemlenirken, 70+ üzerindeki kişilerin hastalığa çok daha düşük dirayet gösterebildikleri ve 15-20% dolaylarında ölüm oranları olduğu raporlanmış.
Tumblr media
Simdi virüs, virüsün yayılması, etkileri, tedavisi vs gibi konularda bilgi edindikten sonra kendimizi korumak için bireysel olarak ne tarz önlemler alınabilir? Bu konuda Youtube’da Flu TV’deki ‘Olmaz Öyle Saçma Tıp’ programının üçüncü bölümünde Oytun Erbaş’ın dediklerine kulak vermekte fayda olduğunu düşünüyorum. Çünkü yerli ve yabancı hekimlerden, sağlık örgütlerinden, biyokimya uzmanları vs herkesten ortak duyduğumuz önerileri söylüyor Oytun Erbaş bu programda. Ve o önerileri şöyle sıralamak mümkün: aksırıp öksürürken, ele değil mendile veya dirsek içiyle ağzı kapatacak şekilde öksürmek gerekiyor. Ellerin gün boyunca sık sık yıkanması gerekiyor yaklaşık 20-30 saniye boyunca. Gün de yine bir iki kere hafif tuzlu su ile ağız gargarası ve buruna lavajı yapılmasını öneriyorlar. Ayrıca dışarıdayken elinizi ağız, göz, burun ve hatta yüzünüzden uzak tutmanız konusunda uyarıyorlar. Evinize gelince evinizi çamaşır suyu veya sirkeli su gibi sularla temizlemenizin yeterli olduğunu söylüyorlar. Hastane ve benzeri rastgele geleni gideni çok olan ve enfekte olma riski yüksek olan yerler için ise UVC lambalarını öneriyorlar dezenfekte etmek için. 
Tumblr media
Bu el yıkama önerisi ilk bakışta biraz etkisiz veya belki tırı vırı bir öneri gibi görünebilir gözünüze ama üstte ki figürde görülen Avrupa ülkelerinde tuvaletten çıkınca el yıkama oranları (2015 yılı için) ile aşağıdaki Corona salgını haritalarına bakınca göze çarpan benzerlik aslında el yıkamanın ne kadar da etkili olduğunu gözler önüne seriyor. O sebeple bu noktada el yıkamanın zararı olmaz ama faydası olur ve sizi koruyacağı sadece Corona değil, mevsimlik gribe ve benzeri hastalıklara karşı da korunmanıza fayda sağlayacaktır muhakkak.
Tumblr media
Son olarak da biraz hâd sınırlarımı esneterek gözüme çok çarpan (ve gerek okumalar gerekse birebir konuşmalarla doğruladığım) üç yanlışı dile getirmek istiyorum. Öncelikle Türkiye’de bazı kanallara çıkan ‘Uzman’lar Türk geni falan gibi bir şeyden bahsetmişler ve bu genin Coronaya yakalanmayı engellediğini söylemişler. Bildiğim kadarıyla herhangi yetkili bir kurumdan gelen böyle bilimsel bir açıklama yok. Türkiye’de halen bir hasta görülmemesi (ve umarım bir kişi bile hastalanmadan atlatırız.) bence diğer bir çok millete kıyasla çok suya sabuna dokunan insanlar olmamızdan ötürü. İnsanların kişisel hijyen veya ibadet öncesi abdest amacıyla gün boyunca aslında bütün uzmanların gün boyu sık sık yapın dedikleri el, ayak, yüz, ağız ve burun yıkamasını yapmaları; eve gelenlerin yanında evlerde yaşayan sakinlerin de kolonya vs gibi dezenfektanları sık sık kullanmaları; ve tanzimattan beri gelen gelenek dahilinde Türk Mühendisliği ve Askeriyesiyle birlikte Tıbbiyesinin de kuvvetli bir gelenek ve organizasyon kapasitesine sahip olması Corona salgına karşı kendimizi koruyabilmiş olmamızı güzel bir şekilde açıklıyor. Yani bizi bir genin korumasından ziyade kendi kültürümüzün parçası olan yaşam tarzı Corona salgınının önüne geçiyor olabilir. Bir de şu maske meselesi var ki o konuda olan kafa karışıklığı korku verici düzeye ulaşmış durumda. Öncelikle normal maskeler korunmak için bi işe yaramıyorlar, ağız ve burunun komple kapatmadıkları için. Sadece N95 denen (aşağıdaki figürde görülen) maskeler ve bunların muadilleri korunma konusunda işe yarıyor. Lakin, bu maskeler suratta komple sızdırmazlık sağladığı ve çok küçük partikülleri de filtrelediği için nefes almak biraz efor istiyor. Nerden mi biliyorum? Lisans döneminde bir dökümhanede yaptığımız stajda havada çok fazla mikro ve nano partikül olduğu için maske takmak zorunluydu ve o maskeler N95 idi. Takılıyken nefes almanın zor olmasından kaynaklı belli bir süre sonra ciğerlerde yorgunluk ve hatta baş dönmesine sebep oluyordu. Şimdi hepiniz elinize 20 tane balon alsanız ve 10 dakikada şişirseniz, kaçınızın tıbbi müdahaleye ihtiyacı olur bir düşünün. Hekimlerinde ilk günden beri söyledikleri gibi maskeyi hasta olanların takması gerekiyor ki etrafa şeker dağıtır gibi virüs dağıtmasınlar. Son olarak da yok pekmez yiyin bilmem ne diyenler var bu virüse karşı, tek bir şey diyeceğim. Sizin bu yaptığınıza en hafif tabiriyle ‘ayıp’ denir. Bu kadar paniğin hakim olduğu bir ortam da, dünya da bu kadar hekim deliler gibi çalışıyor virüsü daha iyi tanımak ve aşı üretmek ve enfekte olan insanları tedavi etmek için. Ve o kadar uzmanların aklına gelmeyen, fark etmediği şeyi, yani ‘Pekmezin’ Corona virüsünü yendiğini safsatasını sen buluyorsun. Bu hastalık konusunda insanlar bu kadar panik halindeyken böyle alay eder gibi açıklamalar yapmak dediğim gibi ayıptır. Sinop’lu Diyojen’i yine haklı çıkarıyorsunuz... ‘gölge etme başka ihsan istemem.’
Tumblr media
Yazımın başında da belirttiğim gibi bu hafta ki konu pek de benden görmeye alışık olduğunuz bir alan değil. Ve yine yazımın başında dediğim gibi bu yazıda yazdıklarım bilgilendirme amaçlıdır, lütfen daha derli toplu bilgiler için T.C. Sağlık Bakanlığının, Dünya Sağlık Örgütünün (WHO) ve aile hekiminizin sağlayacağı kaynaklardan ve destekten faydalanın. Sağlıklı, keyifli ve huzurlu günler dilerim. 
Haftaya bir başka yazıda görüşmek üzere,
~tmg
0 notes
exenedu-blog · 6 years
Photo
Tumblr media
1834 yılında kurulmuş olan ve Ukrayna'nın önde gelen üniversitelerinden Kiev Ulusal Taras Shevchenko Üniversitesi'nde yaklaşık 20.000 öğrenci eğitim görmektedir. Bünyesinde 14 fakülte bulunmaktadır. Kiev Ulusal Taras Shevchenko Üniversitesi'nin hazırlık bölümü Ukrayna'nın en iyi hazırlık eğitimini veren kurumdur. Her yıl 1.000 yabancı öğrenci hazırlık bölümünde eğitim görmektedir. Kiev Ulusal Taras Shevchenko Üniversitesi Bünyesinde 16 Fakülte ve 7 Enstitü Bulunmaktadır: - Biyoloji Fakültesi - Biyokimya - Biyofizik - Botanik - Viroloji - Genel ve Moleküler Genetik - Zooloji - Ekoloji - Mikrobiyoloji - İnsan ve Hayvan Fizyolojisi - Bitki Ekolojisi ve Fizyolojisi - Sitoloji, Histoloji ve Biyolojik Gelişim - Jeoloji Fakültesi - Genel ve Tarihsel Jeoloji - Mineraloji, Jeokimya ve Petroloji - Maden Yakıtları Jeolojisi - Petrol Jeolojisi - Hidroloji ve Jeoloji Mühendisliği - Jeofizik - Fiziksel Coğrafya ve Jeoloji - Meteoroloji ve Klimatoloji - Jeomorfoloji ve Paleografi - Ekonomik ve Sosyal Coğrafya - Dinsel Coğrafya ve Turizm - Jeodezi ve Kartografi - Hidroloji ve Hidrokimya - İktisat Fakültesi - Teorik ve Uygulamalı İktisat - İktisat Teorisi - Uluslar arası Ekonomi - Yenilikçi ve Yatım Faaliyetlerin Yönetimi - Muhasebe ve Denetim - Finans - Sigorta ve Risk Yönetimi - Ekolojik Yönetim Girişimcilik - İstatistik ve Demografi - Girişimcilik - Slav Tarihi - Modern ve Yabancı ülkelerin Çağdaş Tarihi - Antik ve Ortaçağ - Rusya Tarihi - Arkeoloji ve Müzecilik - Arşiv çalışmaları ve Özel Tarih Bilimi - Yerel Tarih ve Etnoloji - Mekanik ve Matematik Fakültesi - Cebir ve Matematiksel Mantık - Genel Matematik - İntegral ve Diferansiyel Denklemler - Matematiksel Analiz - Olasılık Teorisi ve Matematiksel İstatistik - Radyofizik Fakültesi - Yarıiletken Elektroniği - Elektrik - Fiziksel Elektronik - Kriyojeni ve Mikro Elektronik - Kuantum Radyofizik - Matematik ve Kuramsal Radyofizik - Tıbbi Radyofizik - Sibernetik Fakültesi - Operasyon Araştırma - Bilgi Sistemleri - Matematiksel Bilişim - Komplike Sistem Modelleme - Hesaplamalı Matematik - Uygulamalı İstatistik - Sistem Analizi ve Karar verme - Teorik Sibernetik - Teori ve Programlama teknolojisi - Psikoloji Fakültesi ...
0 notes
hibritteknoloji · 7 years
Text
Yeni bir gönderi var Burak ALTIPARMAK
New Post has been published on https://burakaltiparmak.com.tr/igdir-universitesi-ogretim-uyesi-alim-ilani/
Iğdır Üniversitesi Öğretim Üyesi Alım İlanı
Iğdır Üniversitesi Rektörlüğünden:
Üniversitemizin aşağıda belirtilen birimlerinde boş bulunan kadrolarına, 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanunu ile Öğretim Üyeliğine Yükseltilme ve Atanma Yönetmeliğinin ilgili maddelerine göre asgari şartları sağlayan öğretim Üyesi alınacaktır.
2547 Sayılı Kanunun 26. maddesinde belirtilen şartları taşıyan Profesör adaylarının; Özgeçmiş, Doçentlik Belgesi, 2 adet fotoğraflarını, nüfus cüzdanlarının onaylı fotokopilerini, Yayın Listesi, Bilimsel Yayınlarını, kongre ve konferans tebliğleri ile bunlara yapılan atıfları, yönetimlerinde devam eden ve biten doktora ve yüksek lisans çalışmalarını, Üniversite Yönetimine katkılarını kapsayan belge ve bilgileri içeren 6 adet dosya ve bir CD ile birlikte Rektörlük Personel Daire Başkanlığına başvurmaları gerekmektedir. (Dosyalar haricinde dilekçeye kurum dışından gelenler için onaylı hizmet cetveli eklenecektir)
2547 Sayılı Kanunun 25. maddesinde belirtilen şartları taşıyan Doçent adaylarının; Özgeçmiş, Doçentlik Belgesi, Yayın Listesi, 2 adet fotoğraflarını, nüfus cüzdanlarının onaylı fotokopilerini, Bilimsel çalışma ve yayınlarını kapsayan 4 adet dosya ve bir CD ile birlikte Rektörlük Personel Daire Başkanlığına başvurmaları gerekmektedir. (Dosyalar haricinde dilekçeye kurum dışından gelenler için onaylı hizmet cetveli eklenecektir)
* Yardımcı Doçent kadrolarına başvuracak adayların; başvurmak istedikleri birim ve anabilim dallarını belirten dilekçelerine özgeçmişlerini, doktora belgelerinin onaylı fotokopisini, 2 adet fotoğraflarını, nüfus cüzdanlarının onaylı fotokopilerini, bilimsel çalışma ve yayınlarını içeren 4 (dört) takım dosya ekleyerek ilgili fakülte dekanlıklarına başvurmaları,
* Yardımcı doçent adaylarının 2547 sayılı kanunun 23. maddesinin b/2 fıkrası ile Öğretim Üyeliğine Yükseltilme ve Atanma Yönetmenliğinin 6. maddesine göre yabancı dil sınavlarına girmeleri, Yabancı ülkelerden alınan diplomaların Üniversitelerarası Kurulca denkliğinin onaylandığına dair belge eklemeleri, Adayların bilimsel çalışma ve yayınlarının eğitim-öğretim faaliyetlerini yönetimlerinde biten ve devam eden doktora çalışmalarının listesini içeren birer CD’yi dosyalarına eklemeleri gerekmektedir.
GENEL AÇIKLAMALAR
1. Yabancı Ülkelerden alınan diplomaların Üniversitelerarası Kurulca denkliğinin onaylanmış olması gerekmektedir.
2. Adayların 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48. maddesindeki genel şartları ve ilanda belirtilen özel şartları taşımaları gerekmektedir.
3. Doçent kadrosuna profesörler, yardımcı doçent kadrolarına profesör ve doçentler başvuramazlar.
4. Başvuru yapan adayların koşullarının uygun olmadığının sonradan anlaşılması halinde atamaları yapılmayacak ve ataması yapılmış olanlar ise iptal edilecektir.
5. Adaylar ilan edilen kadrolardan sadece bir tanesine başvuru yapabilirler.
6. Bakanlar Kurulu Kararları ve mahkeme kararlarınca terör örgütü olarak kabul edilmiş olan FETÖ/PDY, PKK ve DAEŞ başta olmak üzere tüm terör örgütleriyle herhangi bir irtibatı veya iltisakı bulunmamak.
7. Yapılacak arşiv araştırması ve resmi güvenlik soruşturması sonucunda şüpheli ya da sakıncalı halleri bulunmamak.
8. Başvuru süresi bu ilanın Resmi Gazete’de yayımlandığı tarihten itibaren 15 gün olup, süresi içinde yapılmayan başvurular kabul edilmeyecektir.
9. Adayların yabancı dil sınavları daha sonra www.igdir.edu.tr adresinde yayınlanacaktır.
Unvan
Der.
Adet
Fakülte/Myo/Yo.
Bölüm
Anabilim/Anasanat Dalı
Açıklama
Prof.
1
1
Iğdır ziraat Fakültesi
Zootekni Bölümü
Yemler ve Hayvan Besleme Anabilim dalı
Prof.
1
1
İktisadi ve İdari Bilimler
İşletme Bölümü
Muhasebe ve Finansman Anabil dalı
Doçent
1
1
Iğdır ziraat Fakültesi
Tarla Bitkileri Bölümü
Doçent
1
1
Iğdır ziraat Fakültesi
Peyzaj Mimarlığı Bölümü
Peyzaj Mimarlığı Anabilim dalı
Doçent
1
1
Iğdır ziraat Fakültesi
Tarla Bitkileri Bölümü
Doçent
1
1
Iğdır ziraat Fakültesi
Tarım Makineleri Bölümü
Tarım Makineleri Anabilim dalı
Doçent
2
1
Mühendislik Fakültesi
Makina mühendisliği
Konstrüksiyon ve İmalat Anabilim dalı
Doçent
3
1
Fen Edebiyat Fakültesi
Tarih
Yakınçağ Tarihi Anabilim dalı
Yrd. Doç.
1
1
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi
İşletme
Yönetim ve Organizasyon Anabilim dalı
Girişimcilik konusunda doktora yapmış olmak.
Yrd. Doç.
1
1
Iğdır Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu
Elektrik ve enerji
Kimya mühendisliği alanında doktora yapmış olup, Hidrojen üretimi konusunda çalışmış olmak.
Yrd. Doç.
1
1
Iğdır Meslek Yüksekokulu
Mülkiyet koruma ve güvenlik
AB ülkelerinde ve Türkiye’de işverenin iş sağlığı ve güvenliği ve eğitim yükümlülüğü konusunda çalışmış olmak
Yrd. Doç.
1
1
İlahiyat Fakültesi
Temel İslam bilimleri
Kelam Anabilim dalı
Kelam bilim dalında doktora yapmış olmak.
Yrd. Doç.
1
1
Tuzluca Meslek Yüksekokulu
Tıbbi hizmetler ve teknikler
Fizikokimya alanında doktora yapmış olup, Katalitik sıvılaştırma ve Süper kritik çözücülerle ilgili çalışmış olmak.
Yrd. Doç.
1
1
Mühendislik Fakültesi
Gıda mühendisliği
Gıda Teknolojisi Anabilim dalı
Gıda Mühendisliği alanında doktora yapmış olup, Meyve işleme üzerinde çalışmış olmak.
Yrd. Doç.
2
1
Fen Edebiyat Fakültesi
Sosyoloji
Genel Sosyoloji ve Metodoloji Anabilim dalı
Genel Sosyoloji ve Metodoloji alanında doktora yapmış olup, Tarih Sosyoloji ve Türk Sosyolojisi alanında çalışmış olmak.
Yrd. Doç.
2
1
Beden eğitimi ve Spor Yüksekokulu
Spor yöneticiliği
İlgili alanda doktora yapmış olmak.
Yrd. Doç.
2
1
Fen Edebiyat Fakültesi
Türk dili ve edebiyatı
Türk Halk Edebiyatı Anabilim dalı
Türk Halk Edebiyatı anabilim dalında doktora yapmış olup, Destanlar konusunda çalışması bulunmak.
Yrd. Doç.
3
1
Güzel Sanatlar Fakültesi
Resim
İlgili alanda doktora yapmış olmak.
Yrd. Doç.
3
1
Iğdır Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu
Sağlık bakım hizmetleri
Anti kanser ile ilgili çalışmış olmak.
Yrd. Doç.
3
1
Iğdır Meslek Yüksekokulu
Otel, lokanta ve ikram hizmetleri
İlgili alanda doktora yapmış olmak.
Yrd. Doç.
3
1
Mühendislik Fakültesi
İnşaat mühendisliği
Hidrolik Anabilim dalı
İlgili alanda doktora yapmış olmak.
Yrd. Doç.
3
1
İlahiyat Fakültesi
Temel İslam bilimleri
Kelam Anabilim dalı
Kelam bilim dalında doktora yapmış olmak.
Yrd. Doç.
3
1
Fen Edebiyat Fakültesi
Türk dili ve edebiyatı
Yeni Türk Dili Anabilim dalı
Yeni Türk Dili alanında doktora yapmış olup, Kırım çak Türkçesi konusunda çalışmış olmak.
Yrd. Doç.
4
1
Mühendislik Fakültesi
Elektrik-elektronik mühendisliği
Elektronik Anabilim dalı
Elektronik anabilim dalında doktora yapmış olmak.
Yrd. Doç.
4
1
Mühendislik Fakültesi
Gıda mühendisliği
Gıda Teknolojisi Anabilim dalı
Süt Teknolojisi bilim dalında doktora yapmış olmak.
Yrd. Doç.
4
1
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi
İşletme
Yönetim ve Organizasyon Anabilim dalı
Kadın girişimciliği konusunda doktora yapmış olmak.
Yrd. Doç.
4
1
Fen Edebiyat Fakültesi
Türk dili ve edebiyatı
Eski Türk Edebiyatı Anabilim dalı
Türk Dili Edebiyatı mezunu olup, Eski Türk Edebiyatı alanında doktora yapmış olmak.
Yrd. Doç.
4
1
Mühendislik Fakültesi
Çevre mühendisliği
Fizikokimya alanında doktora yapmış olup, Katalaz, Lipaz enzimi ve kompozit film üzerinde adsorpsiyon çalışması yapmış olmak.
Yrd. Doç.
4
1
Güzel Sanatlar Fakültesi
Resim
İlgili alanda doktora yapmış olmak.
Yrd. Doç.
4
1
Güzel Sanatlar Fakültesi
Resim
İlgili alanda doktora yapmış olmak.
Yrd. Doç.
5
1
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi
İşletme
Yönetim ve Organizasyon Anabilim dalı
Yönetim ve Organizasyon Bilim dalında doktora yapmış olmak.
Yrd. Doç.
5
1
Tuzluca Meslek Yüksekokulu
Terapi ve Rehabilitasyon
Tıbbi Biyokimya anabilim dalında doktora yapmış olup, diyabet konusunda çalışmış olmak
Yrd. Doç.
5
1
Beden eğitimi ve Spor Yüksekokulu
Spor Yöneticiliği
İlgili alanda doktora yapmış olmak.
0 notes
haydicapaya-blog · 7 years
Text
Çapa Derlemeleri-1
Türkiye’nin en eski ve en köklü bir de çürümeye mahkum İstanbul Tıp Fakültesi(İTF) nam-ı diğer Çapa Tıp...
Bu okulla ilgili herkesin bildiği az çok bir şeyler var:
ÇOK KALABALIK!
Yere oturup mu ders dinliyorsunuz?
Siz taşınıyorsunuz değil mi!!!
Abii Çapa’ya eşek bağlasan geçer.
Çapa’nın puanı her yıl düşüyor, ben Kimselerduymaz Tıp’tayım arkadaşlar binamız da daha yeni yapıldı. 2-3 yıla kalmaz Çapa’yı geçeceğiz ;)
Kediler ameliyathaneye giriyormuş sizde!1!!1!
“Doğru mu?” dediğinizi duyar gibiyim. Eh tamamen doğru olmasa da doğru diyelim. Nasıl mı, hadi biraz açalım:
YÖX’ün istediği şey “Bana kısa sürede hekim yetiştir, ihtiyacım var. Kütüphanenin,yemekhanenin,amfilerin,laboratuvarların,kantinin kaç kişilik olduğu benim için önemli değil! Kontejanı arttırdım, siz de bunları okutun.”
Bu durumdan İTF öğrencileri ne kadar rahatsızsa hocalar da rahatsız. Onlar da alttan gelecek dönemin sayısı artmasın diye bizi geçirmeye niyetli. Buradan mezun olmak çok zor değil(sınav vakti bir yerlerimizden kan almıyor demek değil bu). Her üniversite gibi burada da kendinizi yetiştirmeniz size bağlı. Olanaklar oldukça geniş,yararlanmasını siz bilin.
Neyse konuyu dağıtmayalım sayıdan bahsediyorduk. 189.Dönem’in sayısı 380+10. Yabancı öğrenciler,kapatılan üniversiteler derken bunun sayısı da 400′ü aştı... Yine de şu anki durumda okulun en az kişilik dönemi. 600′e yaklaşan dönemler de var.
Durum bu olunca herkesin 500 kişilik kapasitesi olan Aziz Sancar Amfisi’nde(eskiler burayı 14 Mart Amfisi diye bilir)ders işlemesi lazım. Genelde de burada oluyoruz bazen de Kemal Atay, nadiren Tevfik Sağlam’da. Sene başında Sami Zan’da(yaklaşık 200 kişilik) ders işlediğimiz oldu. Çok değil 1,2 kere. O zaman Çapa hakkındaki kötü olan her şeye inanmaya başlamıştım çünkü yerde oturan da vardı, ayakta kalan da. Mevcuta uygun amfi ha! Öğrenci işleri sağ olsun. Neyse ki çabuk bitti o günler. Derste oturamama problemimiz yok artık emin olabilirsiniz. Dikkat edin derste dedim kütüphanede değil.
Her Çapalının sınav öncesi yaşam merkezi olan Hulusi Behçet Kütüphanesi’nden bahsediyorum elbette. 3 bin öğrenci olunca 450 kişilik okuma salonu tahmin edebileceğiniz üzere pek(!) yeterli olmuyor. Öğleden itibaren burada boş bir yer bulmanız Fenerbahçe’nin Şampiyonlar Ligi’ne gitmesinden daha zor. Diyelim yer buldunuz, derse gidip geldiniz ama o da ne! Cerrahpaşa’nın Çapa’yı geçtiği yıl burayı kazanan adamlar ezikliklerini sizden çıkarmaya başlar. Eşyalarınızı hiç düşünmeden kaldırıp kendisi oturup çalışmaya başlar. Boktan kulüp etkinliklerinde takım elbise giyip kendilerini CEO zannederler, Tüm kızlar ona hastadır çünkü o doktor bey’dir Doktor egosu desem bütün sular durur zaten, bunlarda ayrıca ÜST DÖNEMİM EGOSU da var.Dönem 1′lerin ders çalışmaya hakkı yoktur, onların sınavı da yoktur sadece ben çalışmalıyım! Hepimiz doktor olmayacak mıyız? Bu havalar nereye... Zorunlu hizmete saklıyorlar sanırım. Amına koduğumun okulunda bir boku beceremeyen sik kafalı üst dönemler!
Şimdi uygulamalara gelelim. Biyokimya uygulamasında sandalye koydurtmayan biricik hocamız sayesinde 2 saat ayakta kaldık, bayılanlar bile oldu <3  Kendilerini dahileyici sanıp sözlü yapmaya çalışan Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı sayesinde yaklaşık 300 kişi ne zaman sözlü olacağını bilmeden 4 saate yakın beklediler. Hiçbir plan olmayınca suçlu onlar değil elbette biziz. Lab’a çıkan merdivenin oradaki koridorda bekleyince “Hocalar geri gidin diyor yoksa puanınızı kırarız” diye tehdit eden mi dersin, bacak bacak üstüne atıp çayını yudumlarken el hareketiyle ilk 2 bine girmiş öğrencilere köpek muamelesi yapıp kovan mı dersin, lab’a kan vermeye çalışan ve şaşkına dönmüş hastaya kadar her şey vardı o gün mesela. Tıbbi Biyoloji lab’ının asistanları da ayrıca efsanedir. Sizi anında aşağılabilirler, hakaret edebilirler falan filan. Onun dışında bazı lab’larda preparat eksik, mikroskop bozuk da olabiliyor gerçi bu her yerdedir diye tahmin ediyorum!
Diyelim ki hastalandınız! İl dışından geliyorsunuz okuldaki hocaların burada muayene olabilirsiniz, sizin burada önceliğiniz var demesiyle bir umut yola düşüyorsunuz(çünkü biz burada okuyoruz, sağlıklı olamazsak nasıl okula gidebiliriz ki!). Ve polikliniğe gidersiniz ama o da ne, bu malca sistem hakkında hiçbir şey bilmiyorsunuz  Herkes size mal gözüyle bakar, aşağılar. Piç kurusu bir doktora muayene olursunuz, yanlış bir davranışınız olunca da size güler, yanındaki yavşak öğrenciler de sizin abiniz/ablanız olacağı yere o ayı herifle birlikte güler. Yolunuz düşmesin dahiliyede orospu çocuğun önde gideni ile karşılaşırsınız o da size uluorta yerde bağırma hakkına sahiptir. Lafım sana lan orada ne bok yediğin bile belli değil ama bil ki bir gün benim elime düşeceksin ve ben senin ağzına güzelce sıçacağım,seni itin götüne sokacağım.
İnsan başına kötü bir durum gelince onu mümkün olduğunca duyurmak ister değil mi? İnsanlar da Çapa hakkında böyle konuşuyor değil mi ben de dahil! Bir yere kadar haklıyız evet ama her yer mi kusursuz da Çapa’ya sürekli bok atılıyor? Sistem değişikliği yani vize-final sisteminden dilim sistemine(yani komite) geçildiğinde sağ olsun 185. Dönem bu konuyu öyle bir konuşmaya başladı ki,insanlar da bunu fırsat edip Çapa’yı haklı haksız karalamaya başladılar. 185′e saygılar sayelerinde Çapa’nın puanı 2 yıl sonra ilk kez Cerrahpaşa’nın altına düştü. Okul napıyor dersiniz? Öğrencilerini pek takmıyor, düşünceleri pek umrunda olmuyor. Biz zaten Çapa’yız , en iyisiyiz mantığıyla hareket ederken puanı gitgide düşünce tanıtım etkinliklerine başladılar. Bunlar gerçekten oldukça yeni oldu mesela tanıtım günleri. Instagram hesabı, tanıtım sitesi, Mekteb-i, Tıbbiye-i Şahaneler... durduramıyoruz efendim! Bunları yapacağınıza keşke hocaları dinleseniz.
Şunu açıkça söyleyebilirim Çapa’daki klinik-cerrahi anabilim dalındaki hocalara kimse ellerine su dökmeyi geçtim yanlarından bile geçemez(istisnalar kaideyi bozmaz. Temel bilimlerde de az da olsa vardır ama klinikçiler ve cerrahlar gerçekten efsane lafını hak ediyor.) Burada tek tek ad söylememe gerek yok. Biraz araştırırsanız bulabilirsiniz. Herkesin imrenerek baktığı insanlar size ders veriyor, öyle böyle değil teoriği bıraktım hayat dersi verdikleri sırada hiç bitmesin diyorsunuz. Böyle mütevazi, başarılı, zeki insanları gördükçe Çapa’ya olmayan sevginiz bin katına çıkıyor, YAŞA VAR OL İTF diyorsunuz. Zaten bu hocalar olmasa Çapa’nın adını duyan olmaz, batıp gitmiş olurdu. İyi ki varsınız, bizi bırakıp gitmeyin.
Aklıma geldikçe buraya yazacağım. Şu an sana çok sinirliyim Çapa,üzgünüm. Burayı bana mutlu ve gururlu bir şekilde de yazdırırsın umarım
Ha bu arada taşındığımız falan yok. Bu yazıyı hangi yılda okursanız okuyun siz Çapa’ya gelip bitirseniz bile bu okul taşınmaz.
0 notes
bilgisitesi · 7 years
Text
ÖSYM, 40 uzman personel alacak
ÖSYM, 40 uzman personel alacak I- SINAVA BAŞVURU ŞARTLARI A) GENEL ŞARTLAR: a) Yükseköğretim kurumlarının en az dört yıllık lisans eğitimi veren yukarıda ayrıntısı yer alan bölümünden veya buna denkliği Yükseköğretim Kurulunca kabul edilen dört yıllık fakülte veya yüksekokullardan birini bitirmiş olmak. b) Yukarıdaki tabloda belirtilen dil ve düzeylerde yabancı dil bilgisini, Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavı, veya denk kabul edilen sınavlarla belgelemek. c) Başkanlığın ihtiyaç duyduğu alan ile ilgili konularda bilgi ve tecrübe sahibi olmak.
B) ÖZEL ŞARTLAR:
a) Türk Vatandaşı olmak,
b) Kamu haklarından mahrum bulunmamak,
c) 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, milli savunmaya karşı suçlar, devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk, zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahküm olmamak,
ç) Askerlikle ilişiği bulunmamak,
d) Görevini devamlı yapmasına engel olabilecek akıl hastalığı bulunmamak.
II- BAŞVURU İÇİN GEREKLİ İŞLEMLER:
a) Adaylar "Başvuru Formu" nu eksiksiz olarak dolduracaklardır.
b) Başvuru Formuna ek olarak adaylar başvuru sırasında aşağıdaki belgeleri ibraz edeceklerdir;
1. Yükseköğrenim diploması ya da geçici mezuniyet belgesi ve transkript belgesinin aslı veya Başkanlık tarafından onaylı örneği, (belgenin aslının ibrazı halinde fotokopisi Başkanlıkça onaylanacaktır.)
2. YDS veya buna denk kabul edilen ve uluslararası geçerliliği bulunan sınavlardan yukarıdaki tabloda belirtilen düzeyde puan durumunu gösterir sonuç belgesi,
3. T.C. kimlik numarası beyanı,
4. Sabıka kaydına ilişkin yazılı beyanı,
5. Sağlık açısından görevini devamlı yapmasına engel bir durumu olmadığına ilişkin yazılı beyanı,
6. Erkek adaylar için askerlikle ilişiğinin olmadığına dair yazılı beyanı,
7. Başkanlığın görev alanı ile ilgili konularda bilgi ve tecrübe sahibi olduğuna dair belge (yüksek lisans ve/veya doktora diploması, bu alanda görev yapan resmi veya özel kuruluşlardan alınacak hizmet belgesi, katılım sertifikası vb.) 8. Çalışacağı süre boyunca veya Başkanlıktaki görevi sona ermesinden itibaren iki yıl süre ile görevli olduğu alanla ilgili Başkanlıkça yapılacak sınavlara girmeyeceğine ve 6114 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin onbeşinci fıkrasında yer alan kapsam dahilindeki yasaklılıklara uyacağına ilişkin taahhüt beyanı.
III- BAŞVURU ŞEKLİ, YERİ VE SONUÇLARIN DUYURULMASI:
Başvurular bu ilanın yayımlandığı tarihte başlayacak ve 30/06/2017 tarihi mesai bitiminde sona erecektir. Adayların sınava katılabilmesi için Sınav Başvuru Formunu bilgisayar ortamında eksiksiz olarak doldurup fotoğraf yapıştırdıktan sonra, formun çıktısını imzalamak suretiyle yukarıda belirtilen belgelerle birlikte, Başkanlığımızın İnsan Kaynakları ve Destek Hizmetler Dairesi Başkanlığı, 06800 Bilkent/Ankara adresine şahsen veya posta yoluyla başvuruda bulunmaları gerekmektedir. Postadaki gecikmeler, eksik belge ile ve ilanda belirtilen süre içerisinde yapılmayan başvurular dikkate alınmayacaktır.
Giriş sınavına başvurusu kabul edilen adayların, Yabancı dil puanlarının % 40'ı ve lisans mezuniyet ortalamasının % 60' ı değerlendirilmek suretiyle hesaplanacak başvuru puanına göre; başvuru puanı en yüksek olandan başlamak üzere, her bir alan için atama yapılacak pozisyon sayısının en fazla beş katına kadar aday, sözlü sınava çağrılır. Son sıradaki adayla eşit puan alan adaylar da sözlü sınava çağrılır. Sözlü sınava katılmaya hak kazanan adaylara sınavın yapılacağı yer ve zamanı; ÖSYM Sonuç Sistemi üzerinden (sonuc.osym.gov.tr) ilan edilecektir. Ayrıca tebligat yapılmaz.
IV- SINAV KONULARI:
Sözlü sınav adayların;
a) Yukarıdaki tabloda yer alan öğrenim dallarına ilişkin bilgi düzeyi,
b) Bir konuyu kavrayıp özetleme, ifade yeteneği ve muhakeme gücü,
c) Liyakati, temsil kabiliyeti, davranış ve tepkilerinin mesleğe uygunluğu,
ç) Özgüveni, ikna kabiliyeti ve inandırıcılığı,
d) Genel yetenek ve genel kültürü,
e) Bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklığı, yönlerinden değerlendirilerek gerçekleştirilir. Cevaplar (a) bendi için 50 puan, diğer bentlerde belirtilen ölçütlerin her biri için 10'ar puan üzerinden değerlendirilir. Sözlü sınavda başarılı olmak için en az 70 puan alınması gerekir.
V- SINAV SONUCU VE İTİRAZ:
Sözlü sınavda 100 üzerinden 70 ve üzeri puan alan adaylardan; en yüksek puan alan adaydan başlamak üzere, atama yapılacak pozisyon sayısı kadar asıl olarak kazananların listesi belirlenir. Başkanlığımız ihtiyaç ve gerekli görmesi halinde yedek liste belirleyebilir.
Yedek listede yer alan adaylar, ilgili alandaki asıl adayın göreve başlamaması durumunda kurum tarafından başarı sırasına göre atanabilir. Yedek adayların daha sonraki sınavlar için müktesep hak veya herhangi bir öncelik hakkı yoktur.
Tumblr media
Sınav sonucu, ÖSYM Sonuç Sistemi üzerinden (sonuc.osym.gov.tr) ilan edilecektir. Ayrıca tebligat yapılmaz.
Sınav sonuçlarının ilan edilmesinden itibaren yedi gün içinde yazılı olarak Başkanlığa itiraz edilebilir.
Gerçeğe aykırı beyanda bulunduğu tespit edilenler hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun ilgili hükümleri uygulanmak üzere Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulur.
Başvuru Formunda gerçeğe aykırı beyanda bulunduğu tespit edilenler, giriş sınavını kazanmış olsalar bile, sınavları geçersiz sayılarak atamaları yapılmaz. Atamaları yapılmış olsa dahi bu atamaları iptal edilir ve bunlar hiçbir hak talep edemezler, İdare tarafından ödenen bedel yasal faizi ile birlikte tazmin edilir. Kurumu yanıltanlar kamu görevlisi ise bu durum ayrıca çalıştıkları kurumlara da bildirilir.
VI- ÇALIŞMA ŞEKLİ
İlk defa işe alınanlarla, Maliye Bakanlığının vizesini müteakip iki aylık deneme süresi için sözleşme yapılır. Deneme süresi içinde sözleşmeli personelin görevini etkin yürütüp yürütmediği, usul ve esasları Başkan tarafından belirlenen puanlama esasına dayalı performans değerlendirme formuna göre değerlendirilir. Değerlendirme 100 puan üzerinden yapılır. Performans değerlendirmesinden 70 ve üzeri puan alanlar başarılı sayılır.
Yapılan değerlendirme sonucunda başarılı sayılanlar ile o bütçe yılı sonuna kadar yeni sözleşme yapılır, başarısız sayılanların sözleşmeleri yenilenmez ve bu kişiler bir daha Başkanlıkta sözleşmeli personel olarak istihdam edilemez.
BÖLÜMKONTENJANYABANCI DİLDÜZEYİCoğrafya1İngilizceCCoğrafya Öğretmenliğiİlahiyat1İngilizceCDin Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliğiİslami İlimlerFelsefe1İngilizceCFelsefe Grubu ÖğretmenliğiSosyolojiHukuk2İngilizceCİktisat1İngilizceBEkonomiİstatistik2İngilizceCİşletme2İngilizceBKimya Öğretmenliği1İngilizceCMaliye1İngilizceBMatematik2İngilizceBMatematik ÖğretmenliğiPsikoloji2İngilizceCPsikolojik Danışmanlık ve RehberlikTarih1İngilizceCTarih ÖğretmenliğiBiyoloji4İngilizceBBiyoloji ÖğretmenliğiKimyaBiyokimyaMoleküler Biyoloji ve GenetikBiyoteknolojiBiyoteknoloji ve Moleküler BiyolojiTıp FakültesiGenetik ve BiyomühendislikBiyoenformatik ve GenetikGenetik ve Yaşam Bilimleri ProgramlarıDiş HekimliğiHemşirelikCEbelikTürk Dili ve Edebiyatı2İngilizceCTürk Dili ve Edebiyatı ÖğretmenliğiTürkçe ÖğretmenliğiSosyal Hizmet1İngilizceCSosyal Bilgiler Öğretmenliği1İngilizceC
Sınıf Öğretmenliği1İngilizceCFransızca Öğretmenliği1FransızcaAFransız Dili ve EdebiyatıMütercim - Tercümanlık (Fransızca)Arapça Öğretmenliği1ArapçaAArap Dili ve EdebiyatıMütercim -Tercümanlık (Arapça)Almanca Öğretmenliği1AlmancaAAlman Dili ve EdebiyatıMütercim - Tercümanlık (Almanca)Çeviribilim (Almanca)Mütercim - Tercümanlık (Rusça)1RusçaARus Dili ve Edebiyatı (Rusça)Fars Dili ve Edebiyatı1FarsçaAMütercim - Tercümanlık (Farsça)İngilizce Öğretmenliği1İngilizceAİngilizce Dili ve EdebiyatıMütercim - Tercümanlık (İngilizce)İngiliz Dil BilimiAmerikan Kültürü ve Edebiyatı,İngiliz Dili ve Karşılaştırmalı EdebiyatBilgisayar Mühendisliği5İngilizceCBilişim Sistemleri MühendisliğiYazılım MühendisliğiFizik MühendisliğiElektronik Mühendisliği1İngilizceCElektronik ve Haberleşme MühendisliğiFizik1İngilizceBFizik Öğretmenliği4 yıllık programlardan mezun olup Eğitim Bilimleri, Eğitimde Ölçme ve Değerlendirme ve Eğitim Programları ve Öğretim bölümlerinde yüksek lisans yapmış olmak.1İngilizceC
Başvuru Formu
0 notes