Tumgik
#Köpekleri
dogtrainingblogs · 2 years
Text
Hassas Mideleri Olan Beagle Köpekleri için 20 Yemek Önerisi
Hassas Mideleri Olan Beagle Köpekleri için 20 Yemek Önerisi
Beagle’ınızda ishal ile uğraşmaktan daha kötü birkaç şey var! Facebook’ta Beagle topluluğundan 800.000 üyemize şu soruyu sorduk: “Hassas midesi olan bir Beagle için en iyi yiyecek nedir?” Aşağıda en iyi yanıtları özetledik. Beagle’ınızın sağlığını etkileyen değişiklikler yapmadan önce daima veterinerinize danışmayı unutmayın. iHeartDogs okuyucu tarafından desteklenir, bu nedenle aşağıdaki…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
Text
şerefsiz köpekler kediyi öldürmüşler
1510
20 notes · View notes
kendimlesworld · 5 months
Text
Belki yarın ölmüş olurum...
14 notes · View notes
bilgeyim · 1 year
Text
Tumblr media Tumblr media
Ormana çıktım keçilerle karşılaştım. Keçi varsa çoban vardır ve de köpek vardır. Koşanları da hiiç sevmezler. Çobana karşıdan seslendim "Ağbii köpek var mı?" O da "Var ama bişey yapmaz" dedi. Ama sonra "Sen yine de öteki yoldan git" dedi.
Öteki yol 600 metre çıkış. Bu kız öteki yolu koşamıyor, totosundan soluyor tırmanmaya çalışırken. Bu kız kondisyonsuz, bu kız ham. Bu kız bu yokuşu çıktığı gün kutlama yapacak!
26 notes · View notes
yurekbali · 1 year
Text
Tumblr media
edip: dip’te bir nüans / küçük İskender Paylaşılsın, paylaşılmasın / yaşansın, yaşanmasın herkesin Edip Cansever’le bir anısı mutlaka vardır. Mutlaka olmalıdır, olacaktır! Çünkü herkes, Edip kadar hayatın içinden hayata dair belgeler toplamak için dalmışsa eğer anlam’a, bu belgelerden bir dosya oluşturacak ve bu dosyasıyla kendini yeryüzüne kanıtlayacaksa, elimizin altında böylesi bir şairin olması daima faydalıdır. Hem okur adına, hem siyasi kimlik adına! Benim Edip Cansever’le örtüşmem çok geç oldu; yirmili yaşların, dönemin şaşaasıyla çatışması ve şiire devrimin haklı yuva kuruşu, aldığım sosyalist eğitim çerçevesinde benim gibi yeni yetme bir şair adayını çok farklı kulvarlardaki bir dize yapılanmasına ve imge kurgusuna sürüklemişti. Bu noktada Edip Cansever, fazlasıyla burjuva kokuyordu benim için; çünkü yazdıklarından hiçbir şey anlamıyordum! Kitaplarını duvarlara fırlattığımı ve şiiri savunma yolunda isyan ettiğimi hatırlıyorum. Ama Edip Abi, o kadar güçlü bir şairdi ki benim gibi at gözlüğünü politik kimlik sayan birini bile içten içe şiire, hayata çekebiliyor, bir yerlerimizden bize, bize has dokuya nüfuz edebiliyordu. Bu noktalardan biri ‘kim bakar uzaklara köpekleri saymasak’ çevresindeki garip, imgesel kaosu ruhumuza sokuşturan o büyük büyüydü. Güneye yolculuklarımdan birinde tren yolu üzerinde sabaha karşı gördüğüm, dağlara bakışlarını dikmiş bir köpekle karşılaşmam Edip’i yeniden okumaya itti beni. Kimdi bu adam?! Ömrün hücrelerini döküyordu sanki. Bilip bilmeden bıçak sallayacağına, tüm dokuyu öğrenerek cerrah olmuştu işte! Onunla tanışmak, onunla atışmak, bir şeyler öğrenip bir şeylerin ukalalığını yapmak tek hedefimdi âdeta. O adam, benim yazmak istediğimi yazıyor, o adam benim söylemek istediğimi söylüyor ve bunu ustalıkla yediriyordu şiirlerine. Bir dostum, doğum günümde bir kadeh rakı ısmarlamak için beni çektiği salaş meyhanede bu yeni saplantımı duyunca, ‘Saçmalama; önümüzdeki hafta, götürürüm seni Edip Abi’nin içtiği yere. Tanışırsınız!’ dedi. Coşkuyla döndüm evime. Coşkum çalan telefona dek sürdü. Arayan kişi, baş sağlığı diliyor ve Edip’in gittiğini bildiriyordu. Bu, en büyük cezaydı bana / en büyük işaret! Doğum günümde sevdiğim şairi tanışmadan, tanışmak üzereyken kaybediyordum. O yüzden her 28 Mayıs, biraz doğduğum, biraz öldüğüm bir tarih! Demin andığım Nahit Hanım’ın cümbüşlü evinde tesadüfen Edip’in iskemlesine oturmam ve Nahit Hanım’ın ‘Aynı Edip’e benziyorsun; sinirli, hırçın ve kendinden eminsin,’ deyişi de hatırımda! Ne diyelim, belki o, Edip, Türk Sanat Müziği’nin derinliklerinden gelen bir caz ezgisi gibi, beni de delirtti. Beni de ahengin ortasında kopan bir tel gibi yalnız bıraktı. Her şair, bir büyü yaratır. Her şair, yarattığı büyüden kendi de etkilenir ve o büyüyü reddetmeye çabalar. Edip Abi, yarattığı büyüyle şiirin bildik akışının büyüsünü bozdu. Büyünün bir metafizik uzantısı değil, bir aşk biçimi olduğunu belgeledi. Galiba, bu belgeydi hayattan ilk önce sökülmesi ve yaramaz insanların omuzlarına apolet niyetine dikilmesi gereken. Biz gerekeni yaptık sanıyorum. En azından seksenli yılların dize dizicileri / dize düzücüleri! İçimizdeki huzur, dışımıza kar yağdırdı! Meymenetsizliğimiz, metanetimizi arttırdı! Her şeyden ders aldık, hiç ders vermeye kalkışmadık! İşte size bizim neslin ifşası! - küçük İskender, edip: dip’te bir nüans (Eflatun Sufleler) - Görsel: Cemal Süreya’nın çizimiyle Edip Cansever * * * Ben orda, akşamına orospular dadanan Camlarında pis sinekler gezinen, ben orda Eskimiş bir tutuşla şarabını içiyor Kadınlarda oluyor kadınsız bakışlarla Başıyla öne düşmüş yüreğiyle beraber Ya Tanrı’ya inanır ya da isyana. Kimseye vermiyor ki acılardan atarsa Kuytular çıkarıyor sevişmeler onlardan Bu nasıl bir bakış ki dünyaya intiharla Ya da hep kar yağıyor da düşünmesi siyahtan Öyle ya kim sevişirdi acıları olmasa Kim bakardı uzağa köpekleri saymazsam. Orası bir ölümdür şarabımı doyuran Ölünen yüzler gibi bir bütündür adamlar Vaftizi gün ışığında bir garip protestan Tanrısıyla sevişir; herkes bilir sevişmeyi o kadar Kim ne derse desin ben bu günü yakıyorum Yeniden doğmak için çıkardığım yangından. - Edip Cansever, Phoenix (Sonrası Kalır / Bütün Şiirleri, 1 / Petrol)
18 notes · View notes
Aslında bütün işletmeler artan yemeklerini, sokaktaki hayvanlar için dağıtsa, hem israf olmasa, hem bütün canların karnı doysa... 
 Aslında marangoz ve benzeri işletmeler, artan malzemelerden hayvanlar için yuva yapıp dağıtsa, hiç biri soğukta açıkta kalmasa...
Aslında herkes çok soğukta ayazda, geçici de olsa, alabileceği canı eve alsa, olabileceği cana yuva olsa, hiç biri ıslanmasa üşümese hastalanmasa soğuktan donmasa, bütün canların sıcak güvenli konforlu sevgi dolu, karınlarının hep tok olduğu bir yuvası olsa...
5 notes · View notes
fedyazai · 2 years
Text
Dedektiflik Ajansında Bir Gün - Part 1 Türkçe Çeviri
Tumblr media
“Kunikida, Silahlı Dedektif Ajansı nasıl kuruldu ya?”
Kafede oturan, Junichiro Tanizaki meraklı bir şekilde kafasını eğdi. Masanın diğer tarafında oturan uzun boylu adam zaten çatılmış olan kaşlarını daha da çatarak son derece ciddi bir şekilde cevap verdi, “Onu da mı bilmiyorsun?”
“Hayır, Bilmiyorum… üzgünüm.”
Gece vaktiydi. Kafenin arkasında yer alan dar masada iki adam karşılıklı oturuyordu. Masanın ortasında ikisi için susamlı dango ve houjicha (kavrulmuş yeşil çay) vardı. İki adamın da yüzleri gergindi. Onları gören bir yabancı istemsizce bir kez daha bakardı ancak onlar gece geç saatte yapılan bir toplantının ortasında olan Silahlı Dedektiflik Ajansı’ndan iki ajandı. İlginç bir şekilde eski tarzda dizayn edilmiş bu çayevi, Dedektif Ajansının da yer aldığı binanın giriş katında olan Uzumaki Kafeydi.
“Burada çalışıyorum ama başlangıcını bile bilmiyorum. Sen biliyor musun Kunikida?
“Tabii ki biliyorum.” Tanizaki’nin karşısında oturan Doppo Kunikida başıyla onayladı.
“Bileceğini biliyordum,” dedi Tanizaki gülümseyerek.
“Ama sadece bir fikrim var.”
“Bir fikir mi?”
“Evet, ama dolaylı olarak duydum. Ajans aşağı yukarı on yıl önce başkan tarafından kuruldu. Diyorlar ki, o vakitlerde bir olay olmuş ve sonrasında ajans kurulmuş.”
Tanizaki başını aşağı yukarı salladı. “Anlıyorum. Sen, ah… sadece bir fikir diyorsun?”
“Yani yalan söylemiyormuşum değil mi? Detaylar hakkında daha fazla bir bilgim yok. Bir kez daha sorabilme şansım olmadı. Neden başkana kendin sormuyorsun?
Tanizaki biraz panikledi. “B-ben mi? Olmaz. Ajansta hala önemsiz biriyim.”
“Rütbeyle alakası yok. Başkan bu tarz sırlar saklayacak biri değil.”
“Ama, yani, çok gergin olurum… Sinirlendiğinde başkanın gözlerini gördün mü? Demiri delebilir. Büyük ihtimalle küçük bir kızı bile ağlatabilir.”
“Doğru.” Kunikida başıyla onayladı. “Başkan bütün dövüş sanatlarında usta. Ajansı kurduğundan beri birçok kötülüğün ve kumpasın kökünü kazıdı. Diğerlerinden üstün biri. Bir tek bakışı küçük kızların gözlerinden kan fışkırarak ani bir şekilde ölmelerine sebebiyet verebilir. Ani bir şekilde.” Kunikida vurgulamak için tekrarladı.
“Kulağa lanet gibi geliyor.” Dedi Tanizaki.
“Ve işte bu yüzden o başkan. Peki neden ajansın kuruluşunu öğrenmek istedin? Hayır, demek istediğim- işverenin hakkında merakını tamamen anlıyorum ama neden şimdi?”
“Yani, aslında…” Tanizaki çayından bir yudum alırken konuşmaya başladı, ama belli ki çay hala çok sıcaktı. Dilini dışarı çıkarıp “Ah!” diye bağırdıktan sonra konuşmaya devam etti. “Çünkü Dazai bana sordu.”
“Dazai?” Kunikida’nın yüzündeki ifade hızlıca gerildi.
“Evet, o yüzden-”
“Dur orada. Bekle. Sakinleşmem için bana bir dakika ver.” Kunikida durması için Tanizaki’ye eliyle sinyal verdi. “Son zamanlarda onun adını duyduğumda karnıma stres sebepli ağrılar giriyor. Yakınlarda olduğunu hissettiğimde gözlerimde siyah-beyaz ışıklar belirmesine neden oluyor. Bu doğal bir tehlike uyarısı, bu yüzden rahatlamam için bana sadece birkaç saniye ver.”
“B-bu korkunç… Ama nasıl hissettiğini anlıyorum…” Tanizaki’nin yüz ifadesi saf bir acımaya döndü.
“Bu ajansta o iş yaramaz serseri Dazai’yi kontrol edebilen tek kişiyim. Tabii, onu kimse tam olarak kontrol edemez ama… başkan benden onu kontrol altında tutup yönlendirmemi istedi. Başka bir deyişle, başkan bana güveniyor, bu yüzden bu görevimi terk edem-“
Kunikida konuşmasını aniden kesti. Tavana baktı sonra da gözlerini ovdu. “Hımm…?” diye sorguladı. “Aniden ışık farklı gözüktü, sanki titriyor gibiydi…”
Tanizaki merakla ışıklara baktı ama en ufak bir tuhaflık yoktu.
“Burada ben giriyorum! ♪”
“Aaaaa!” Kunikida’nın sandalyesi sesli bir şekilde takırdadı.
Girişin yanında siyah dağınık saçlı uzun bir adam duruyordu. Sağ elinde karton çanta sallanırken haki renkli paltoya sarılmış sırık vücudunu kafenin girişine yaslamıştı.
Bu Osamu Dazai idi- diğer ikisi gibi Silahlı Dedektif Ajansı üyesiydi. “Ah, Kunikida’nın tatlı çığlıklarını duymaktan asla sıkılmıyorum. Ömrünün kısaldığını neredeyse gözlerimle görebiliyorum. Oh madam, her zamanki gibi siyah çay içeceğim.”
Orta yaşlı kafe sahibi kafasını arkadan uzattı. “Oh, Dazai!  Görüyorum ki her zamanki gibi yakışıklısın!” diye seslendi.
“O sizin güzelliğiniz madam!” Dazai iltifatı elini sallayarak cevapladı sonra da Kunikida’nın hemen yanına oturdu. Zaten daracık olan masa iyice dolmuştu.
“Dazai… Burada ne yapıyorsun?” Kunikida, yaralı bir hayvan, karşısındaki düşmanını tehdit edermişçesine hırıltıyla sordu.
“Ha? Tabii ki ömründen birkaç sene daha eksiltmek için geld-”
Kunikida, Dazai cümlesini bitiremeden elleriyle Dazai’nin boynunu kavradı ve onu sert bir şekilde salladı.
“Senin yüzünden daha ne kadar çile çekmem gerekiyor? Ne zaman… bitecek… bu çile…?!”
“Wa-ha-ha-ha!” Dazai sallanırken kıkırdadı.
“H-hadi ama, sakinleşin, siz ikiniz. Toplum içindeyiz.”
Tanizaki’nin gözleri huzursuzca mekânı kolaçan etti. Halbuki bu kafe dedektif ajansıyla aynı binadaydı. Dolayısıyla Dazai’nin egzantrik davranışları ve Kunikida’nın bağırışları hem kafe sahibi hem de müşteriler için yeni değildi. Herkes sanki okul bahçesinde kavga eden iki kardeşi izliyormuşçasına sıcak bakışlarla onları izliyordu.
Müşterilerin bakışlarını üzerinde hissedince Tanizaki kendini gülümsemek için zorladı. Başka çaresi yoktu. Kunikida, Dazai’yi sallamaya, Dazai de bundan zevk almaya devam ediyordu.
“Aşırı gevşeksin! Gece vakti buraya gelmeye nasıl cüret edersin! Bütün gün neredeydin?! Kesin birilerini rahatsız ediyordun. Arkanı kim toparlıyor, senin için kim özür diliyor sanıyorsun?!”
“Oh, belli ki se-”
“O cümleyi bitirmene hayatta izin vermem!”
Kunikida, Dazai’nin boynunu büktü ve hafif bir çıt sesi geldi. Dazai’nin yüz ifadesi sadece tek bir şekilde ifade edilebilirdi; saf mutluluk.
“Mm, neyse..” Tanizaki konuştu. “Ben de tam Kunikida’ya önceki konuşmamızdan bahsediyordum. Silahlı Dedektif Ajansının nasıl ortaya çıktığını sormuştun ya.”
“Ne?” Kunikida, Dazai’ye şüpheli bir bakış attı.
“Evet~.” Dazai bir taraftan boynunu eski haline getirirken çatırtı sesleri geldi. 
“Bugün öğlen Tanizaki’yle buluşmuştuk.”
“Nerede?”
“Barda.”
Saniyeler ilerledikçe aşamalı bir şekilde Kunikida’nın yüz ifadesi vücudu yavaşça zehirlenen bir hastanınkine döndü.
“Bugün işi astığında bir yerlerde içtiğini zaten tahmin etmiştim orası tamam. Öfkemi sonraya saklayacağım. Lakin Tanizaki, Senin barda ne işin vardı? Sen de işi astığını söyleme bana? Eminim ki on sekiz yaşındaki bir genç içmek için işi asmıyordur. Birçok araştırma ve veri, reşit olmayanların içki içmesinin negatif etkileri olduğunu gösteriyor ve içkinin testosteron salınımını etkilediği ortaya çıktı. Bunları göz önüne almasan bile eğer şimdi içmeye başlarsan beynin şununki gibi lapaya döner!” Kunikida sertçe yanında oturan Dazai’yi işaret etti.
“Bana Lapa Beyin diyebilirsin.” Dazai hızlıca kafasını aşağı indirdi ve eğilerek selam verdi.
“H-hayır yanlış anladın!” Tanizaki telaşla ellerini salladı. “İş için oradaydım. Bara gitmem söylendi, ben de gittim, orada Dazai’yle karşılaştım ve-”
“Evet~. İyi ki karşılaştık!”
“Ne…? Yani oraya iş için mi gittin? Ne hikmetse Dazai’nin de bulunduğu bara? …bunun bir rastlantı olduğuna inanmakta zorlanıyorum …bu demek oluyor ki Dazai onunla orada buluşmanı istedi. Hesabı ödemen için mi çağırdı? Ya da olay çıkardı da senden bir şey yapmanı istedi…?”
Kunikida kendini durdurdu. Yüzü bembeyaz kesildi ve öne doğru belden eğildi.
“S-sakın bana… tam tersi olduğunu söyleme? Daha başka sorunlar mı çıkardı? Olay bu mu?”
“Üzgünüm Kunikida.” Tanizaki bakışlarını mahcubiyetle yere indirdi.
“Şşş, çok önemli bir şey değildi. Özellikle yiyecek gibi bakacak kadar.” Dazai neşeyle yandan sırıttı. “Tek yaptığım içmek ve bardaki dostlarla birlikte eğlenmek, konuşmak, hikayelerini dinlemek ve eve gitmekti. Yemin ederim… Oh ve bir ara işe bomba karıştı falan.”
“…”
Sessizce oturduğu yerden Kunikida’nın vücudu yavaşça ileri geri sallanmaya başladı.
“…Kunikida?” Tanizaki endişeyle Kunikida’ya seslendi.
“Ben.. birkaç saniyeliğini bilincimi kaybetmişim,” Kunikida bütün kuvveti vücudunu terk etmişçesine başını kaldırırken konuştu. “Bomba..? Tanizaki, niye buluşmamızın başında bir şey söylemedin? Bombayı kim koydu? Şehir polisi herhangi bir şey yaptı mı? Askeri polisin bomba imha ekibi olaya müdahale etti mi? Bombaya ne oldu?”
“İşte burada!” Dazai karton çantayı pat diye masanın üstüne koydu.
“Aaaaaaaahhh!” Kunikida irkilerek geriye zıpladı, sandalyesiyle birlikte arkaya devrildi.
“Korkma. Gerçek gibi gözükse de sahte bir bomba.” Dazai omuz silkti. “Kısa keseceğim. Bu bomba anonim bir kişiden benim genelde takıldığım yere şahsıma gönderilmişti. Paketi açtım ve içinde bunu buldum. Tam açtığım sırada fünye yerinden çıktı. En ufak bir hareket patlamasına neden olabilirdi bu yüzden de şehir polisine ve dedektif ajansına gerektiği gibi haber verildi.”
“Bu yüzden oraya gönderildim,” dedi Tanizaki.
“Aklım almıyor, her seferinde… nasıl kendini bu tarz saçmalıklara sokmayı başarıyorsun?”
Kunikida’nın suratı zehirli bir mantar yemişçesine kederle buruşmuştu.
“Yaa, hadi ama, yalnızca sahte bir şey.”  Tam o sırada Dazai’nin sipariş verdiği çay masaya getirilmişti. Yudumlamadan önce Dazai sırıtarak çaya birkaç küp şeker attı. Hemen ardından konuştu “Bu bombanın içinde patlayıcı olmayan bir geri sayım sayacı olduğu ortaya çıktı. Sadece bir replika. Birileri benimle oyun oynamış. Her neyse zaten faille de konuştum, sıkıntı yok.”
“Tutuklandılar mı?
“Evet~. Bombayı açtığımda içinde ‘Gözlerin yalnızca ve yalnızca bana baksın.’ yazan bir kağıt parçası buldum. Meğerse, bu bir kadının bana saplantılı olduğunu söylemesinin kendine has ama ekstrem bir yoluymuş. Kim olabileceğine dair birkaç tahminim vardı, ben de onları faili bulana kadar tek tek aradım. İyi bir azar çektikten sonra ikimiz arasındaki şeyin yürümeyeceğine onu ikna ettim. Üstelik eğer her gün bomba göndermeye devam etseydi barda keyif çatamazdım.”
O anda, yüzünde tam anlamıyla bitmişliğin resmi olan Kunikida, Dazai’ye uzun uzun baktı.
“…Anlıyorum.”
Kısa bir cevaptı ama yüzündeki ifade esasen şöyle diyordu: “Senin gibi birinin neden kadınlar arasında bu kadar popüler olduğuna akıl sır erdiremiyorum.”
“Ve sonra olay yerine gelen polislerden biri bana gelip şöyle dedi ‘Silahlı Dedektif Ajansının şehri güvenli tutmak için uğraşları sayesinde biz de işimizi düzgünce yapabiliyoruz.’ ya da o tarz bir şey. Yani demek istediğim bu çok tuhaf değil mi?”
“Oh?” Kunikida’nın tek kaşı havaya kalktı. “Yani, bu iyi değil mi… gördüğün her kızla yarım yamalak flörtleşmen yüzünden polisin bomba ihbarı alması ama buna karşın seni tekmelememeyi seçmesi göz önüne alındığında şikayet edecek durumda olduğunu sanmıyorum. Bütün kadınlar için bir tehditsin!” Dazai’nin sandalyesine tekme atarken Kunikida bağırdı.
Tumblr media
“Ama kesinlikle iyi bir şey bu,” Tanizaki gergin bir gülümsemeyle konuştu. “Bir tarafım tatmin olsa da diğer tarafım şüpheye düştü. Demek istediğim, huzur içinde çalışabilmeleri için vatandaşları korumak polisin işi, değil mi? Bu da başkanın neden polis için faydalı olacak bir işletme kurduğu konusunda düşünmeme neden oldu.”
“Ve bu da bugün barda konuştuğumuz mesele.” Dazai bir gülümsemeyle ekledi.
“Anlıyorum.” Kunikida kollarını kavuşturdu. “Bu iş beraberinde tehlikeyi de getiriyor. Bir ajans kurmak öylesine gerçekleştirebileceğin bir şey değil. Ama malumunuz başkanımız insanlık ve adalet adamı. Bütün ülkeyi dolaşsan da onun kadar bu göreve layık birini bulamazsın. Ben ajansın kuruluşunun tanrının ilahi takdiri olduğuna inanıyorum.”
Kunikida çayından bir yudum aldı sonra da kaşlarını çatarak Dazai’ye yandan bir bakış attı.
“Dedektif Ajansı demişken,” Kunikida asidik bir tonla konuştu, “Bir şey hatırladım -Dazai, o çocuğa ne oldu?”
“Hangi çocuk?”
“Dün yanına aldığın evsiz çocuk,” bardağını masaya koyarken Kunikida cevapladı, “Ajansa almak istediğini söylemiştin. Ciddi miydin? Çünkü bu normal bir insanın yapacağı bir şey değil. Tek mesele yabancı olması da değil aynı zamanda çok tehlikeli bir yeteneği var ve etraftakilere vahşi bir tehlike oluşturmak için yaratılmış. Ve sen ajansın onu işe almasını mı istiyorsun?”
“Heh-heh-heh. Çok ciddiyim. Hatta bugün buraya o yüzden geldim. Ah, sabırsızlandım.”
“Oh, bunu duymuştum,” Tanizaki sandalyesinden ileri yaslandı. “Bu siz insan yiyen kaplanı yakalamaya çalışırken aslen sokak çocuğu olup yeteneği kaplana dönüşmek olan kişi hakkında değil mi? Böyle akıl almaz bir dosyayı, bir günden kısa sürede ve yetenek kullanıcısını olaysız bir şekilde yakalayarak çözebilmenize inanamıyorum. Boşuna ajansın en iyi ikilisi olarak tanınmıyorsunuz.”
“Oh, dur. Beni utandırıyorsun.”
“Biz bir ‘ikili’ değiliz.”
Dazai ve Kunikida aynı anda konuştu.
Oysa, meselenin aslı şuydu ki, söz konusu zor dosyalar olunca bunları çözmekte en yetenekli ikili onlardı ve Dazai’nin iki yıl önce ajansa katılmasından beri en zor davaları kırma rekoruyla övünülürlerdi. Onların kişiliklerini veya ne kadar anlaşamadıklarını bilmeyen üçüncü kişiler sıklıkla ne kadar mükemmel bir çift olduklarını düşünürdü. Cehalet mutluluktur.
“Ne olursa olsun..” Kunikida, Dazai’ye tersçe baktı. “Bu fikre karşıyım, ama bu konuda ciddiysen başkanla konuşman gerekiyor. Eğer onaylarsa bu konuda bir kelime daha etmem.”
“Çoktan konuştum,” Dazai gülümseyerek cevapladı. “Benden giriş sınavı hazırlamamı istedi.”
“Gerçekten mi? Sana izin verdiğini mi söylüyorsun?” Tanizaki sordu.
“Evet~. Tek bir sorun var…” Dazai baş parmağını derin bir düşünce içeresindeymişçesine dudağına götürdü. “Atsushi’ye giriş sınavı için ne yaptıracağımı planlamadım. Bu derece önemli bir konu hakkında tek başıma karar veremem. Değil mi, ortak?”
Dazai, cümlesini bitirdiği gibi Kunikida’ya muzip bir gülüş attı.
“Tabii ki.” Kunikida huysuz bir şekilde kollarını kavuşturdu. “Giriş sınavı çok önemli bir ritüel, kişinin ajansla olan uyumunu ve ruhunun doğruluğunu ölçen bir test. Dahası, bu yeni gelen kişi yerli halk için bir tehdit. Tek bir yanlış hareket,  ajansın illegal bir şekilde vahşi bir canavar barındırmakla suçlanmasına neden olabilir. Başkan izin verdiyse seninle tartışamam ama bu sınav hakkında her zamankinden daha dikkatli olmalıyız. Ortaya, götünden uydurduğun saçma salak bir fikir atmana izin veremem.”
“O zaman her şey tamam.” Dazai keyifle çayından kalanı kafasına dikerken cevapladı. “Hadi gidelim. Çoktan herkesi ajansın konferans salonuna çağırdım.”
“…Ne için?” Kunikida sıkılmış bir şekilde sordu.
“Söylediğin şeye başlamak için.” Dazai herkesin dikkatini çekmek için işaret parmağını uzattı ve sırıttı. “Patronun emirleri. Yeni üyemizin -yeni parlayan yıldızımızın- ajans için ne yapabileceğine karar vermek için herkesin fikrine ihtiyacımız var.”
Dazai derin bir nefes aldı ve açıkladı:
“İlk giriş sınavı provası başlasın!”
Silahlı Dedektiflik Ajansı yetenek kullanıcılarından oluşan özel bir kuruluştu. Ofiste müvekkillerin dosyalarını çözen dedektifler; bilgi toplamayla, müvekkille iletişimle ve muhasebeden sorumlu ofis çalışanları bulunmaktaydı. Belirli bir sayıda çalışan olmasa da genelde çalışanlar, başkan da dahil olmak üzere bir düzine kişiden oluşurdu.
Neredeyse bütün dedektiflerin yeteneği bulunmaktaydı.
Yetenek Kullanıcısı: Junichiro Tanizaki            Yeteneği: Nazlı Kar
Yetenek Kullanıcısı: Doppo Kunikida              Yeteneği: Yalnız Şair
Yetenek Kullanıcısı: Osamu Dazai                   Yeteneği: İnsanlığımı Yitirirken
Diğer üyeler de iş içerisinde kullandıkları kendine has yeteneklere sahipti. Gündüzleri; devlete bağlı polis -geceleri; yeraltı oluşumlarının kontrolü altında bulunan şehirde, Silahlı Dedektiflik Ajansı bu iki vakit arasında yer alan alacakaranlığı gözeten çeşitli yetenek kullanıcılarını barındıran bir kuruluştu.
Ajans on yıldan fazla bir süre önce, başkanın bir yetenek kullanıcısı ile tanışmasıyla kurulmuştu. Ama bu başka bir zamanın hikayesi.
Bu Silahlı Dedektiflik Ajansının yeni üyesi ve bu işe uygun olup olmadığını belirleyen giriş sınavını anlatan bir hikaye.
Atsushi Nakajima- işe kabulünden bir gece önce.
...
6 notes · View notes
halfetinak · 1 year
Video
youtube
SUBHANALLAH! ALLAH FİRAVUN'U NASIL HELAK ETTİ?
0 notes
dogtrainingblogs · 2 years
Text
Adam Bir Paçavra Yığını Olduğu Düşünülen Şiddetli Keçeli Köpekleri Kurtardı
Adam Bir Paçavra Yığını Olduğu Düşünülen Şiddetli Keçeli Köpekleri Kurtardı
İngiltere, Hampshire County’deki Winchester’da Matt Southcott adında bir inşaat işçisi bir caddede yürürken bir paçavra yığını gördü. Buna pek dikkat etmedi, çünkü hey, neden biri yol kenarında bir yığın paçavrayla uğraşsın ki? Ama onu şok eden şey, paçavraların hareket ettiğini gördüğünde oldu. İlk başta, saçları o kadar keçeleşmiş ki tanınmayacak kadar oldukları için koyun olduklarını düşündü.…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
kopekkulubu · 1 year
Video
youtube
Yorkshire Terrier Yavruları
Yorkshire terrier yavrularımız
  www.suskopegi.com/yorkshire-terrier
 05323438041 Yorkshire Terrier Fiyat Yavru Özellikleri Yorkshire terrier köpek cinsi sahiplenirken, ufak arzu edip onu her gittiğimiz yere çantamızda götürecekmiş gibi hayal ederiz. Bundan dolayı teacup yavru sahiplenmeye niyetlenirken, yavru köpeğin maliyetinden daha çok erişkinliğe ulaştığında ulaşacağı standartlar olmalıdır. Apartman dairesinde bakılabilecek ufak ırkların başında gelmekte olup, minik ve sevimli görünümüyle özellikle bahçesiz evler için son derece ideal ırk tır. Yavru özellikle bayanların ülkemizde talep gösterdikleri ırklar arasındadır. Meslek hayatımda tanıdığım minyatür ırklar içinde beğeni ile takip ve tavsiye ettiğim köpek ırkıdır. Yorkshire fiyat ortalamaları emsallerine oranla daha makul seviyedir. 
Yorkshire Terrier Fiyat Yorkshire terrier fiyat ülkemizde şirin sevimli cinsin satış fiyatları, erişkin olduklarında ulaştıkları ağırlıklarına göre 4500 TL / 12000 TL arasında fiyat aralıklarına sahip olup, sahiplenme fiyatlarındaki bu farklılık terrier ırkının erişkin olduüunda ulaşacağı ebatlar, cinsiyet ve şecere durumuna göre değişmektedir. Yorkshire terrier fiyat konusu gün içerisinde aldığım yoğun sorulardan bir tanesidir. 
Fiyat sklasının sektördeki bu denli değişkenlik neden gösterdiği yönünde sorular almaktayım. Yorkshire terrier fiyat skalasının alt üst rakamları rasında bu seviye yüksek farklılık yansıtmasının ana nedeni, yorkshire terrier köpek cinsinin erişkin hale ulaştığı 1 yaşlarında ulaşacağı ebatlar ile doğru orantılıdır. Yorkshire terrier köpek cinsini sahiplenmek isteyen kesimin büyük kısımı ülkemizde hanımefendilerden oluşmakta olup, Onlarda yorkshire terrier cinsinin büyüyüp erişkin olduğu dönemde tabiri caizse çanta köpeği plarak gezdirmek istemelerinden kaynaklanmakta olup, bu taleplerinden dolayı çantada gezdirilecek kadar küçük ebatta olan teacup yorkshire terrier fiyat skalası 9000 TL den başlamaktadır. 
www.instagram.com/yorkshireterrier.tr
0 notes
suskopekleri · 2 years
Text
Süs köpekleri üretim çiftliği
Süs köpeği fiyatları cinsleri özellikleri
Süs köpeği üretim çiftliği olarak, yaşamlarımızın vaz geçilmez ufak ırk can dostlarının safkan ırk ve sağlık belgeli üretimini yapmakta ve özellikle büyümeyen süs köpeği cinslerini sizlerle buluşturmaktadır. En çok merak edilip sorgulanan konu olan süs köpeği fiyatlarından başlamak ve devamında cinslerini ve özelliklerini paylaşmaya çalışacağım.
Süs köpeği fiyatları ve cinsleri
Maltese Terrier
Toy Poodle
Yorkshire Terrier
Fransız Bulldog
Shih Tzu
King Charles
Şivava
Pinscher
Bichon Frise
Cocker
Papillon
Pekinez
Maltipoo
Pug Köpek
Pomeranian
Süs köpeği fiyatları skalası geniş yelpazeye sahip olup içinde mikro teacup, teacup ve toy ırklarını barındıran cinsleri öncelikle görünümündeki albenisinden ve oyunculuğundan dolayı süs köpeği fiyatları skalası 3.000 TL  / 30.000 TL arasında değişiklik göstermektedir. Gün içerisinde "süs köpeği fiyatları kaç lira" sorusunu yoğun şekilde almaktayım.
Haklı olarak öncelikle bu konu sorgulanmaktadır, her ne kadar bu canlara kıymet bilemeyecek kadar mükemmel olalar da, malumunuz hepimizin yaşam standartları ve ekonomik durumda son derece önemlidir. Süs köpeği fiyatları büyük ırklara nazaran bir miktar daha yüksektir.
Bu ufak cinsleri özellikle bahçesiz evlerde ve her an yanımızda partnerimiz olan can dostlarımız minik ve şirin köpek cinsleridir. Onlar olmadan hayatın anlamsız ve çekilmez olduklarını bize hissettiren can dostlarımız. Gözlerimize baktıklarında dünya da o ve bizlerin dışında her şeyin boş, gerçek sevginin, gerçek sadakatin, gerçek özlemin sadece onlar ile anlam kazandığı can dostlarımızdır.
Süs köpeği cinsleri
Süs köpeği cinsleri pek çok insan can dostu olması adına sahiplenir, ancak evcil hayvan sahipliğinin popülaritesinin artması ve yavru sahiplerinin ideal evcil dostlarını araştırma imkanlarının fazlalaşması süs köpeği cinsleri tercih nedeni yapmaya başlamıştır. Minyatür schnauzer cinsinde olduğu gibi, tüy dökmeme ve koku yapmama farklılıklarından başka özellikleri yok denilecek durumdadırlar ve tipik belirli fiziksel özelliklere sahip olacak şekilde yetiştirilirler. Popülaritesinin ve fiyatlarının her geçen gün artmasının nedeni evcil dost sahiplenmek isteyenlerin yaşam alanlarına en uygun cinsleri araştırma hassasiyetlerinden kaynaklanmıştır.
Bütün süs köpeği cinsleri güzeldir ama bazı ırkların belli çekiciliği vardır. Şimdi sizlere özellikle bahçesiz evlerde en fazla talep gören ırkları özelliklerini ve fiyatlarını detaylandıracağım.
0 notes
turkudostu61 · 2 years
Text
Tumblr media
0 notes
tarimormanhaber · 2 years
Text
Köpek Haritası Olan Havrita Uygulaması Tartışması Büyüyor: Köpekler Uygulamadan İşaretlenerek mi Öldürülüyor?
Köpek Haritası Olan Havrita Uygulaması Tartışması Büyüyor: Köpekler Uygulamadan İşaretlenerek mi Öldürülüyor?
Sokak köpeklerinin harita üzerinde yerini gösteren internet uygulaması Havrita’ya hayvanları hedef gösterdiği ve ölümlerine sebebiyet verdiği gerekçesiyle sosyal medya üzerinden tepki yağdı. Havrita-Başıboş Köpek Haritasının sözcüsü Avukat Devrim Koçak ise Havritanın Burada köpekler gösterilmiş gidin zarar verin gibi bir çağrısı, misyonu olmadığını söyledi. Koçak, Bir müptezel köpeğe kötülük…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
gazetelinkmedya · 2 years
Text
Erhan CEYLAN: Namuslular... Namussuzlar
Erhan CEYLAN: Namuslular… Namussuzlar
Namuslular… Namussuzlar Erhan CEYLAN yazdı: Resmi İdeoloji’nin Haklar Mücadelesi üzerine inşa ettiği algoritma, adına toplum dediğimiz, birbiri üzerine bindirilmiş insan sürülerinin çoğu zaman algısal tepkileri üzerinden şekillenir. Böyle olduğu içindir ki, yönetenler, karar alırken, bunları icra ederken, problemin çeşidine boyutlarına ve çözümü sürecinde kimin müdahil olacağına göre pozisyon…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
cilginfizikcilervbi · 2 years
Text
Türk Köpek Irkları
Türk Köpek Irkları Türk köpek ırkları dediğimizde dünya çapında tanınırlığı en yüksek olan karabaş (kangal) köpekleri gelmektedir. 17. yüzyılda Evliya Çelebi Seyahatnamesinde aslan kadar kuvvetli olarak tarif ettiği bu köpeklerden bahsetmektedir. Cesareti, çabuk öğrenmesi ve duygusal karakteriyle ön plana çıkan bu ırkın yetiştiriciliği 5 kıtada yapılmaktadır.  Bunun için toplanmış dernekler ve…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
lambleach9 · 2 years
Text
Dogs are a good pet to have, they are very loyal. Dogs do need help to develop into ideal pets to fit your lifestyle. You need to train them, and you have to be aware of how you must care for them. You will learn some things here, keep on reading.
Never lose süs köpeği or punish your dog if you find that they did something wrong. Negative reinforcement will simply make your dog scared, which will make it difficult for you to train them. Use positive reinforcement at all times to get your dog to cooperate when teaching him new things. If your dog has long hair, make sure to take the time to trim the fur around his feet. If you allow your dog's hair to grow too long, they can get things stuck in their fur. This could lead to injuries between the pads of the feet and around the nails. Feed your dog dry, premium-quality dog food. This kind of dog food helps to make sure your dog gets all of their vital nutrients. Making sure that they get proper nutrition helps them live a longer life and reduces their chances of obesity, malnutrition, skeletal problems, muscular problems, and many more conditions. Be careful to not over feed your dog. Obesity is a huge problem for animals these days due to the fact that many dog owners allow the animal to determine how much it eats each day. For the best results, and health of your dog, you should follow the instructions of your vet when it comes to feeding habits. For pure bred dogs, don't discount local pounds to find one. Unfortunately there are many people out there who simply cannot care for their dogs anymore and they end up at the local pound. Contact your pound and ask them what breeds are currently there. You can save the life of a dog this way. If you are not allowed to place a fence in your yard but want your dog to run freely there, consider an electric fence. Electric fences are easy and inexpensive to install, and they can help to keep your free roaming pet safely contained. Using them will require a little training, but they are quite effective if you put the work in. Watch if your female dog is in heat if you do not want her pregnant. Male dogs can pick up the scent of a female dog in full heat up to five miles away. This may cause a fight or impregnation if a male dog spots her. Your dog needs healthy teeth and you should brush them regularly. This helps to prevent dental problems and gum disease, but also prevents other illnesses. Infections in the mouth can spread to other areas of the dog's body, like the kidneys and the heart. Pet stores sell special toothpaste for dogs. Take a long, hard look at your lifestyle to determine whether a dog is a good fit for you. Wanting a dog doesn't mean you'll provide the best environment for him. You should be giving your dog clean water regularly. Even if your dog does not drink too much water, you should still change his bowl twice a day. Also, if the tap water in your area isn't great, give him or her bottled water. When it comes to drinking water, your dog should have the same quality as you have. Bigger is not better when selecting a dog house. Allow for room for growth, but do not go much bigger than what you will need for him to be comfortable as an adult. This will allow the entire house to heat from his body heat during the cold winter months. No matter what kind or length of fur your dog has, it is important that they are brushed regularly. Without regular brushing, your dog's fur may become matted. Matted fur can cause inflammation on your dog's skin and is very difficult to remove. Also, brushing their fur regularly gets rid of dead hair and helps distribute oils. Since reading the article above, you can see that taking care of your dog is easy. It might seem tough in the beginning, but the tips here have likely given you the proper direction to take. This will help you take the best care possible of your dog.
1 note · View note