Tumgik
#renkli i
maria-puder-blog · 9 months
Text
Tumblr media
Freud der ki: "insan, karşılaştığı kişilerin
kalıntısıdır." Hayatın akışı içinde bir yerlerde
bir şekilde hayatımıza girip çıkan herkesin
bir izi kalır hayatımızda. Bu, bazen iyi bazen
kötü bir izdir ama kalıcıdır. Kişilik, bu izlerin
içinden kendimizi nasıl inşa ettiğimizdir.
53 notes · View notes
noor-kazem · 5 months
Text
Tumblr media
ظل الشكل متفتح في الحرارة الملونة بضربات موجبة، في المشهد المضاء، أجعل المساحة خالية من أي خطأ في الذات_ ظل لفتة الرغبة، والطمع بالقادم.
The shadow of the figure unfolds in the colored heat with positive strokes. In the illuminated scene, I make the space free from any error in the self - the shadow of the gesture of desire, the greed for what is to come.
~~~~~~~~~~~~~~~~~
Figürün gölgesi, pozitif vuruşlarla renkli ısının içinde ortaya çıkıyor.Aydınlatılmış sahnede, mekanı benlikteki her türlü hatadan, arzu hareketinin gölgesinden, gelecek olana dair açgözlülükten arındırıyorum.
179 notes · View notes
derdiderun · 3 months
Text
Tumblr media
Zer buved der cîb mâr û meyl-i û der cân vebâl La'l-i âteş reng ber kef der dil-i û ahger-est
[Altın insanın cebinde bir yılandır, yılana ise muhabbet duymak cana ziyan getirir, ateş renkli yakutu elinde tuttuğunu zanneden kişi, aslında kalbini yakmaktadır bilmez.]
Şerh:
Şeyh Sa'dî-i Şîrâzî [kuddise sirruhû] Gülistân'ında şöyle der:
"Mal, rahat yaşamak içindir, yaşamak servet toplamak için değildir. Bir âlime sordular, 'Mesut kim, bedbaht kim?' Âlim şu cevabı verdi, 'Mesut o kimsedir ki yedi ve yedirdi. Bedbaht da o kimsedir ki biriktirdi, biriktirdi, sonra da terketti. Bütün ömrünü mal mülk yolunda harcayan, kazanıp yiyemeyen o değersiz adamın namazını kılma."
İnsan, Allah Teâlâ'dan hayırlı rızık istemeli ve kendisine verilen ihsanların geldiği yeri her an hatırlamalıdır. Kalbini mala mülke bağlamadan yaşamalı ve gerçek rızık sahibine şükrederek yönünü O'na çevirmelidir.
Sırlar Denizi - Molla Câmî (k.s.)
27 notes · View notes
iosonoturco · 2 years
Text
Tumblr media
bugün bahsetmek istediğim kişi gelmiş geçmiş en büyük sarhoş, nam-ı diğer neyzen tevfik. kendisi yakın tarihin nasreddin hocasıdır da herkes bilmez. ağzına geleni sakınmayan, iğne dilli, hazır cevap bir ihtiyar. inançsız değil ama allah ile arası biraz bozuk (bknz:münacat-antoloji). sarhoşken bazen coşar allaha kadeh kaldırır aykırı dizeler gelirmiş ağzına, ayılınca pişman olup içkiyi bırakmaya karar verirmiş. yüzlerce kez bırakmış içkiyi meyhaneden evine dönerken. ev dediği bazen gerçekten ev bazen bakırköy akıl hastanesi 21. koğuş olurmuş. o koğuş ona ayrılmış ve kendisinden başka kullanan yokmuş. tarihte de eşi yoktur akıl hastanesinde özel odası olan başka bir delinin. bu deli sanat camiasının yakından ve üstad olarak tanıdığı değerli biridir fakat hiçbir zaman başkalarının kendisinde gördüğü değeri kendisinde görmemiştir. bir gün vekil ile oturup içmiş bir gün ayyaşlarla bir gün atatürk ile oturmuş içmiş diğer gün serserilerle. siyasetin en üst perdesine 2. abdülhamid ağzından hiciv yayınlayıp ayar verdiği için idama da mahkum edilmiş, bir sokak serserisi önünü kesip ben senin gibi ciğeri beş para etmeze yol vermem deyince yolu açıp ben veririm de demiş. daha iyi tanıdığımız peyami safa, mehmet akif öğrencileri olur. hatta nuri demirağ ve rıza tevfik ile şöyle bir karede buluşmuşlar;
Tumblr media
içmeye olan düşkünlüğü tii büyük paşanın kulağına kadar gitmiş ve neyzen atatürk tarafından içki atışması için çankaya köşküne çağırılmış.
sohbet sırasında atatürk şöyle der:
-senin çok fazla içki içtiğini söylüyorlar; ne kadar içersin?
neyzen tevfik, “iki tane kiloluk rakı içerim” der.
“nasıl içersiniz” diye sordu atatürk.
“canım ne isterse; susuz, mezesiz…”
“iki kiloluk içerim ama böyle içmem” dedi neyzen. ya nasıl içersin?
istediği üzerine masaya kocaman bir emaye kase getirildi. neyzen, iki kiloluk rakıyı kaseye boşalttı.
ardından, bir somun ekmek ve irice bir kaşık istedi.
neyzen tevfik, ekmeği lokma lokma koparıp kasedeki rakının içine bastırdı. Ve lokmalar rakıyı iyice çektikten sonra çalakaşık yemeye başladı! daha atışma başlamadan paşa teslim olmuş uğurlarken de saygılarını dile getirmişti.
Tumblr media
yaza yaza sığdıramayacağınız bir çok anısı var üstadın. şiirlerinde ise küfürü noktalama işareti gibi kullanır. saygınlığı her kesim tarafından kabul edilirdi ve cenazesi de her kesimden insanın katıldığı renkli bir cenaze olmuştur. bir yandan özenle hazırlanmış sanat camiası vekiller ve bakanlar ön saflarda protokol oluşturmuş diğer yanda sokak dolusu sarhoş ve ayyaş kendilerince özenle giyinmiş, sallanarak üstadlarına son vazifesini yerine getirmek için orada bulunmuştu.
Tumblr media
işte 14 yaşında evden limon almaya çıkıp mısıra kadar giden şairin öyküsünün binde biri böyle. kalanını ilk defa okuyacak olanlar da çok şanslı. çünkü bir köpeğe tomarla para bağlayıp taksimde insanları köpeğin peşinden koştururken, keyifle cigarasını yakıp izleyen başka bir üstadımız yok. en sevdiğim dörtlüğünü de bırakıp yazıyı sonlandırıyorum, okuduğunuz için teşekkür ederim...
"bana yar olmayan devr-i devranın, izzet-i ikramını sikeyim. yansın ibneler alayı, su veren itfaiyenin hortumunu sikeyim."
55 notes · View notes
yurekbali · 10 months
Text
Tumblr media
“küçük İskender” anısına... (28 Mayıs 1964, İstanbul - 3 Temmuz 2019, İstanbul) * * * küçük İskender'in Walizi - Haydar Ergülen “İskender de Attilâ İlhan gibi bir ‘şair-i maderzat’ bence, yani ‘anadandoğma şair’, o nedenle yazmak için yaratılmış olanlardan, yani yazmamak elinde değil! Üstelik de çok yazmasının kime zararı var, doğrusu bunu da bilemem, Enis Batur çok yazıyormuş, ne güzel demek ki yazabiliyor, istediğini okursun, tümünü senin okuman için yazmıyor, işte İskender de öyle. İskender Türkçenin en zeki şairlerinden, yazarlarından. Onun şiiri bir ‘gökkuşağı’ tam anlamıyla. Renkli, farklı, zengin, çeşitli, yüksek, doğal, yalın, derin, katmanlı, coşkulu, düşündürücü, zevkli, enerjik, akıllı, duyarlı, komik, ironik, lirik, epik, erotik, eleştirel, sivri dilli, yaramaz, asi, tehlikeli, korkusuz, pervasız, argolu, sokak dilli, koyu, bireysel, toplumsal, tümüyle laik bir şiir; evrensel, kalıcı ve evet herkese göre bir şiir. Daha doğrusu çok şiir! İskender’in sözgelimi “uzun yazlardan sözeden kadınlardan korkacaksın/ hani bir de ağustos köpek gibi sarhoşsa ayakbileklerinde” dizeleriyle başlayan “Uzun” şiiri (ki çok severim, hatta en sevdiğim şiirlerinin başında gelir; tek kusuru, yıllar önce İskender’e de söylemiştim, ‘kısa’ olması; şaka gibi, adı ‘Uzun’, kendisi ‘kısa’ bir şiir) ‘çok’ ve ‘çoğul’ şiirinin örneklerinden biridir. “leyla, sen bir heves değilsin baharda/ çiy değilsin, kırağı değilsin,/ mahmurluk hiç değilsin sevdada!” dizeleriyle başlayan “leyla”, onun çok şiirinden bir başka örnektir. Ya da “Meleğin mesleğini sordunuz bana;/ Camcılıktır o, dedim. İnsan ham ışıktan/ yapılmıştır ki bu da/ suyun gizlediği mürekkep ve sıla” dizeleriyle başlayan “kalbin ders saati” ise çoğul şiirinden bir diğer örnektir. İskender yüksek, çok, çoğul ve sürekli şiiriyle hem kendisine hem başka şairlere yol ve alan açan bir olanaktır. Yalnızca şiir yazan biri değil bir ‘şiir açıcı’dır ki, şiirini bir olanak olarak sunan, var eden tüm büyük şairler, onlarca yıl belki bir yüzyıl sürecek bir etki alanı oluştururlar. Büyüklükleri yüzyıl ya da yüzyıllarla ölçülür, ki onlara ‘yüzyıl şairleri’ denilse yeridir. İskender de benim “1980 Yüzyılı” olarak tanımladığım kaotik yüzyılın şairidir, belki de yüzyılın damgasını en çok vurduğu ve yüzyıla damgasını en çok vuran şairlerden. Cumhuriyet dönemi şiirinin o okunmadan eksik kalacağı bir şair. Yıllar önce, şimdi aramızda olmayan bir şairimiz bir ‘Cumhuriyet Dönemi Türk Şiiri Antolojisi’ hazırlamıştı. Gençlerden, o zaman gençtim, beni de almıştı antolojisine, fakat baktım küçük İskender yok, o zamanlar Varlık’ta ya da Radikal gazetesinde, ‘benim antolojiye alınmamın önemli olmadığını, fakat küçük İskender’in antolojiye alınmamasının çok önemli olduğunu’ yazmıştım. Hâlâ öyle düşünürüm. 80 Kuşağı diyelim birkaç büyük şair armağan etmiştir Türk şiirine, bunların başındaysa küçük İskender gelir, Birhan Keskin gelir, Ahmet Erhan gelir... Waliz Bir’de (Can Yayınları, Kasım 2016) “Bazı şeyleri öğrenmeyi reddettiğim için bağımsızsam, imgelerin kontrolü kolaylaşıyor. Hayal gücünü sıfırlamaya çalışan sistemli öğretilerden saklanan hayvanları arıyorum hayatıma sızan. Biz büyük bir aileyiz.” (s. 44) diyordu. küçük İskender’in bavulunda, ‘waliz’inde en azından bir yüzyıla yetecek şiir ve dize var. Yazıları ise şiirini sardığı kâğıtlar gibi daha yolda okumaya başlanacak türden. küçük İskender: Bağımsız, eliaçık, gönlüaçık, cömert bir şair. Şairlerin en zengini.” - Haydar Ergülen, küçük İskender’in Walizi (Şairin Bavulu / Portreler) * * * uzun - küçük İskender   hüseyin alemdar’a uzun yazlardan sözeden kadınlardan korkacaksın hani bir de ağustos, köpek gibi sarhoşsa ayakbileklerinde; hani bir de masada rakı, aşkta endişe tükenmişse uzun yazlardan sözeden kadınlardan çok korkacaksın bir ağaç, gece vakti tırmanmaya kalkışmışsa ölü ren geyiklerine! uzun yolculuklardan sözeden erkeklerden korkacaksın hani bir de taşlı tozlu yollar, deli gibi koşuyorsa gözbebeklerinde; hani bir de devrimde inanç, vücutta takat tükenmişse uzun yolculuklardan sözeden erkeklerden çok korkacaksın bir çocuk, gece vakti sapanla vurmaya kalkışmışsa sınırdaki askeri! uzun şiirlerden sözeden şairlerden korkacaksın hani bir de intihar, fiyakalı bir sustalı gibi duruyorsa arka ceplerinde! hani bir de kâğıtta mürekkep, kâinatta şiddet tükenmişse uzun şiirlerden sözeden şairlerden çok korkacaksın bir mecnun kul, gece vakti tanrıyla peygamberin arasına girmişse! uzun sözcüğünden korkacaksın hani bir de kısaysa yazılırken bile! - küçük İskender, uzun (lezzetli tümörler lokantası / gözyaşlarım nal sesleri) - Görsel: Mehmet Adıyaman (küçük İskender)
11 notes · View notes
name-ihumayun · 1 year
Text
*MİRAÇ HADİSESİ*
_(Recep 27. Gece)_
(17 Şubat cumayı cumartesiye bağlayan gece)
Allahu Teala Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurmaktadır:
"_Zat-i Ecelli Ala, en has kulu olan Habibini,gecenin küçük bir cüzünde Mescidi Haram'dan, Mescid-i Aksa'ya götürdü. Habibimize, ayetlerimizden bazısını gösterelim diye.Şüphe yok ki,her şeyi hakkıyla gören ve işiten Allah'tır._" (İsra, 1)
Peygamberimizin (s.a.v.) Mescid-i Haram'dan, Mescid-i Aksa'ya götürülme olayına *İSRA* denir. Mescidi Haram'dan, Mescid-i Aksa'ya kadar olan yolculuk Burak isimli ak bir vasıtayla olmuştur. Mi'rac isimli manevi bir asansörle 1. kat çıktı. Sidre-i Münteha'ya kadar Hz. Cebrail ile çıktılar. Daha sonra Refref vasıtasıyla Huzur-u İlahiye mahzar oldu.
Mi'rac Rasulullah (s.a.v.) 51 yaşındayken olmuştur. Efendimiz Kureyşlilerden çok sıkıntılar gördü. Bir tanesi de Taif'te yaptığı tebliğ görevinden sonra oldu. Fakat orada Rasulullah (s.a.v.)'e iman etmek yerine, O'nu taşladılar. Efendimiz'in yanıdaki Zeyd b. Harise, atılan taşlar Peygamberimiz (s.a.v.)'e gelmesin diye kendi canını siper etse de, Efendimiz yaralandı ve vücudundan kanlar aktı. Efendimiz ellerini kaldırıp şöyle dua etti:
-_Allah'ım kuvvetimin kalışımı sadece merhametlilerin SANA en azlığını, çaresiz arz ederim. Ey merhametlisi! Darda kalmışların Rabbi sensin. Eğer sen bana kızgın değilsen ben bu taşlamalara aldırış etmem; yeter ki sen benden razı ol._
Rasulullah başına gelen bu sıkıntıların, Allah'ın kendisine kızgın olabileceğini düşündüğünden bu duayı yapmıştı. O sıra Cebrail (a.s.) geldi:
- _Ya Rasûlallah eğer istersen Ebu Kubeys dağını o müşriklerin üzerine kapatabilirim. Ne istiyorsan söyle_ deyince, o şefkatli Peygamber:
-_Ben beddua etmek için gönderilmedim. Benim arzum, o kafirlerin neslinden Allah'a şirk koşmayan bir genç çıkarmasıdır,_ buyurdu.
Ümitsiz, yorgun geri dönerken yol kenarında biraz oturdular.Orada bulunan bağ sahibi, Rabia’nın oğulları Utbe ve Şeybe adındaki iki kardeş,köleleri Addas'ı Efendimiz'e birer salkım üzüm götürmesi için gönderdi. Rasûlullah, üzüm yerken besmele okudu. Abbas o zaman Hristiyandı. Besmele'yi duyunca şaşırdı.
-_Bu dediğiniz nedir? Yunus adındaki kıymetli bir kimse de bunu söylerdi._ diye sordu.
Efendimiz onunla kısa bir konuşma yapıp sorularını cevapladıktan sonra Abbas adındaki genç Müslüman oldu. Peygamberimiz Taif de sadece Abbas'ın Müslüman olmasına sevinmişti, çünkü o genç ileriki zamanda ihtiyarların hidayete gelmesine sebep olacaktı. Efendimizin ilk duası gerçekleşmişti. Genç birisi hidayete ermişti..
İkici olarak şöyle dua ediyordu:
"_Ya Rabbi bu taşlamalar, çektiklerim umurumda değil ben illa rızanı istiyorum._" _YA RABBİ BANA CEMALİNIN NURUNU NASİP EYLE._"
Bu duasından sonra Mirac olayı gerçekleşti.
Efendimiz Taifden döndü. Doğduğu büyüdüğü ev olan Ümmü Hani'nin evine geldi. Daha Ümmü Hani Müslüman olmamıştı. Ama misafirlere çok değer verirdi. Efendimize ibadet etmesi için yer gösterdi. Efendimiz de ibadetlerini yaptı ve yattı. O sırada Allah-u Teala, Cebrail (a.s.)'a buyurdu:
- _Sevgili Habibim çok üzgün vücudu yaralı, kalbi kırık. Ama yinede benim rızamı ve gelecek neslin imanlı olmasını arzuluyor. Git Habibimi bana getir. Kendisine hazırladığım Cennet nimetlerini, kendisine düşmanlık edenlerin uğrayacakları azabı göster. Onu bizzat ben teselli edeceğim._
Seksiz Cennet kapısı açıldı. Cehennem'e "Yumuşak ve sakin ol" emri verildi.
Cebrail (a.s.) yanında Burak adlı binitle Efendimizin yanına geldi. Burak beyaz renkli, alnında Kelime-i Tevhid yazan bir binitti. Cebrail (a.s.) Efendimizi uyandırmaya kıyamadı. Sadece ayaklarından öptü. Cebrail'in kanı olmadığı için dudakları soğuktu. Efendimiz uyandı.
Cebrail (a.s.):
_Kalk Ya Muhammed! Hak Teala'nın sana selamı var. Seni yer noktasından, ulvi alemlere götürmemi bana emreyledi._
Efendimiz anlatıyor:
"_Sonra kalbimi açtılar,kuvvet vermek için bir leğen nur koydular. Sonra Mikail (a.s.) zümrütten 3 leğen getirdi. O su ile kalbimi hikmet ve marifet ile doldurdular, göğsümü kapadılar. Manevi ameliyat bittikten sonra Kâbe'de hatem taşının oradan Burak denilen binitle yolculuk başlayacakken Burak bir rica'da bulundu:_
-_Ya Rasûlallah! Kabirden kalktığınızda da binitinizin ben olmasını istiyorum, kabul eder misiniz? _
Efendimiz (s.a.v.) mahzunlaştı:
-_Benim günahkar ümmetim kabirden kalkarken sürünürse, binitleri yoksa, ben nasıl binitlere binerim?_ buyurunca ayet nazil oldu:
"_Allah'tan korkanlar kabirlerinden binitlerle gelecekler._" Bu ayeti duyan Efendimiz (s.a.v.) rahatladı ve burağa bindi.
Efendimiz anlatıyor:
"__Mescid-i Aksa'da 2 rekat namaz kıldım.Kudüs'teki Mescid-i Aksa'da caminin yanında bir kaya vardır. Adına “sahratullah" derler. O taşın yanına geldiğim vakit Mi'rac kuruldu.
Mescid-i Aksa'da açıklanan, açıklanmayan bütün peygamberler vardı.__
Onlara Efendimiz (s.a.v.) namaz kıldırdı. O yüzden Efendimizin bir adı da: *İmamul Enbiya*'dır. (*Nebilerin imamı*)
Efendimiz anlatıyor:
_Mescid-i Aksa'da kıldığım namazda şöyle dua ettim:_
"_Zayıf ümmetimin necatini, selametini, af ve mağfiretin olunmasını niyaz ediyorum. Cehennem ateşinden kurtulmalarını istiyorum."_
Bütün nebiler ve melekler "amin" dediler.
Bizim de duamız şu olmalı:
"Ya Rabbi! Bizi o güzel Peygambere has ümmet eyle! Ahirette Onun sancağının altında bizleri cem eyle *AMİNNN*...
Efendimiz (s.a.v.) burağa Cebraille beraber bindi.
💫*BİRİNCİ KAT SEMA:*
Burası dünyadan beş yüz yıl yukarıdadır. Adem (a.s.)'ın Semasıdır. Tahtı beyaz incidendi. Efendimiz orada "_Sübbûhun kuddûsün rabbül melâiketü ver’rûh_" diyen ayakta kıyam halinde tesbih eden melekleri gördü. Efendimiz imrendi. "_Bu ibadet benim ümmetime de nasip olsun._" buyurdu.
Namazlarımızdaki kıyamlarımız Efendimiz'in duasının kabul oluşundandır.
İzin alarak içeri girdiler...
Efendimiz, Adem (a.s.)'a selam verdi. O da selamını aldı.
❗️Sonra bir kavim gördüm; dudakları deve dudağı gibiydi. Melekler onların dudaklarını kesiyorlardı.
Cebrail'e sordum:
"Yetim malını zulmen yiyenlerdir." dedi.
❗️Sonra bir kavim gördüm; Önlerinde kurulmuş güzel sofralar vardı. Güzel yemekleri bırakmış, etrafındaki acı otları yiyorlardı.
Cebrail'e sordum:
"Nikahlı eşlerini bırakıp, harama giden zinakarlardır." dedi.
❗️Sonra bir kavim kadınlar gördüm; kimisi de ayaklarından asılmışlardı.
Cebrail'e sordum:
"Zina eden kadınlardır." dedi.
❗️Sonra bir kavim gördüm; 0 insanların sinelerinin üzerinde ateşten tabaklar vardı. Melekler onlara tokmaklarıyla vuruyorlardı. Cebrail'e sordum:
"Bunlar; şarkıcılar ve çalgıcılardır." dedi.
💫*İKİNCİ KAT SEMA: *
İsa ve Yahya (a.s.)'in semasıdır. Efendimiz onlara selam verdi. Onlar da selamını aldılar. Kapısı kızıl yakuttandı. Oradaki meleklerin hepsi rukudaydı. Devamlı rukuda Allah'ı zikrediyorlardı. Efendimiz ümmeti için de ruku ibadetini istedi. Namazlarımızdaki rukularımız Efendimiz'in duasının kabul oluşundandır.
İzin alarak içeri girdiler....
Efendimiz anlatıyor:
❗️Sonra bir kavim gördüm; Melekler onların başlarını taşla eziyordu. Ezilen başlar tekrar tekrar bütün olduktan sonra yine ezilerek azab devam ediyordu.
Cebrail'e sordum:
"Bunlar ümmetinden namazı terk edenlerdir.Bir de ruku ve secdeleri çabuk yapıp,namazı düzensiz kılanlardır."
❗️Sonra bir kavim gördüm; Karınları şişip, aşağı sarkmıştı. Ellerine ve ayaklarına köstek vurmuşlardı. Ayağa kalmak istediklerinde karınlarının büyüklüğünden yere yıkılıyorlardı. Cebrail'e sordum:
"Bunlar faiz alanlar ve insanların mallarını zulüm yoluyla yiyenlerdi," dedi.
❗️Sonra bir kavim kadınlar gördüm; Bunların yüzleri kapkara olmuş, ateşten giymişlerdi. Melekler vuruyor onlar da köpekler gibi uluyorlardı.
Cebrail'e sordum:
“Bunlar kocalarına eziyet eden, itaat etmeyen kadınlardır." dedi.
💫*ÜÇÜNCÜ KAT SEMA:*
Yusuf (a.s.)'in semasıdır.
Onunla da selamlaştı. Kapısı ak incidendi. Orada meleklerin hepsi secde halindeydi. Efendimiz ümmeti için de secde ibadetini istedi. Namazlarımızdaki secdelerimiz Efendimiz'in duasının kabul oluşundandır.
💫*DÖRDÜNCÜ KAT SEMA:*
İdris (a.s.)'ın semasıdır.
Saf gümüşten yapılmış kapısı vardır. Oradaki meleklerin hepsi kade-i ahire'de oturmuşlardı. Efendimiz ümmeti için de kade-i ahire ibadetini istedi. Namazlarımızdaki kade-i ahire Efendimiz'in duasının kabul oluşundandır.
💫*BEŞİNCİ KAT SEMA: *
Harun (a.s.)'in semasıdır.
Kendi ümmeti arasında çok sevilen bir Peygamberdi. Kapısı kızıl altından yapılmıştı. Genç olduğu halde saçları beyazdı. Çok güler yüzlüydü. Orada devamlı tesbih çeken melekleri gördü ve onlara özendi.
💫*ALTINCI KAT SEMA:*
Musa (a.s.)'in semasıdır. Musa (a.s.) uzun boylu, esmer, kıvırcık saçlıydı.Mikail (as)’da buradaydı.
Efendimize:
"Ne mutlu sana ve sana uyanlara! Onlara hazırlanan nimet kimselere nasip olmadı.”
Orada devamlı ‘_Allahu Ekber_’ ve ‘_Lailahe illallah_’ diyen melekleri gördü ve onlara da özendi...
💫*YEDİNCİ KAT SEMA:*
İbrahim (a.s.)'in semasıdır. Onun yeri nurdan yaratılmıştır. İbrahim (a.s.) Peygamberimizin dedesidir.
İbrahim (a.s.):
"Ya Rasulullah! Ümmetine benden selam söyle. Cennetin toprağı miski amberden ibaret olup, gayet güzeldir. Boş vakit geçirmesinler, meyve ağacı diksinler.
"_SUBHANELLAHİ VELHAMDÜLİLLAHİ VELA İLAHE İLLELLAHÜ VELLAHU EKBER_" diyecek olurlarsa, cennette bir yemiş ağaçları olur, demiştir...
Efendimiz anlatıyor:
Mi'raç'da bir melek gördüm. Yanında da bir deniz vardı. Sayısız derecede kanatları olan bu meleğin vazifesi şu tesbihi çekince başlar:
_Subhanellah_ deyince melek harekete geçer.
_Velhamdulillahi_ deyince kanatlarını açar.
_Velailahe illallahi_ deyince havalanıp uçmaya başlar.
_Vallahu ekber_ deyince denize dalar.
_Vela havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim_ deyince denizden çıkarak silkelenir. Her damladan bir melek yaratılır. Bu melekler bu duayı okuyan için kıyamete kadar bağışlanması için dua ederler.
Peygamberimizin meleklerin ibadetlerine özendiğini fark eden Cenab-ı Hak, yedi kat göğün meleklerinin ettikleri ibadetleri toplayarak, Sevgili Peygamberine ikram etti.
Ardından da şöyle buyurdu:
“Kesintisiz beş vakit namazını zamanında yerine getiren kimse, yedi kat gök meleklerinin yaptıkları ibadetlerin derecesinde sevaba erişir.”
(Ravzatül Ulema
(ilim sarayı)
10 notes · View notes
geceden1-i · 1 year
Text
O rengarenkti,bense kapkara;
O renkli hayatlardı,bense tenha sokaklar...
~geceden1-i
2 notes · View notes
serazad · 2 years
Text
Tumblr media
“Bir nâr ki dûd-u Nemrûd
Gülan-i siyeh-nûmûd-ı Nemrûd
Dünyaları tutmuş âteş-i gam
Girdâbları çeh-i cehennem”
Şeyh Galib
“Bu öyle bir ateşti ki dumanı Nemrud’unki gibiydi. İçinde Nemrud’un siyah renkli devleri olan bir ateş. Bu gam ateşi dünyaları tutmuştu. Girdapları cehennem kuyusuyu...”
10 notes · View notes
moonloveee · 1 year
Text
Mekke-i mükerreme'de bir gül... 
Yüzü dolunay gibi parlak. 
pembeye çalan beyaz renginde. 
Saçları, hafif dalgalı... 
Açık renkli ve hilâl kaşlı.
 İki kaşının arasında bir damar. 
Öfkelendiğinde şişen...
2 notes · View notes
pollonegro666 · 2 years
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
2022/08/09 El museo también alberga obras audiovisuales y coloridas, demostrando que la expresión artísitica puede ser realizada en todo tipo de soportes.
The museum also houses audiovisual and colorful works, demonstrating that artistic expression can be carried out in all kinds of media.
Google Translation into Portuguese: O museu também abriga obras audiovisuais e coloridas, demonstrando que a expressão artística pode ser realizada em todos os tipos de mídia.
Google translation into Italian: Il museo ospita anche opere audiovisive e colorate, a dimostrazione che l'espressione artistica può essere realizzata con tutti i tipi di media.
Google Translation into French: Le musée abrite également des œuvres audiovisuelles et colorées, démontrant que l'expression artistique peut être réalisée dans toutes sortes de médias.
Google Translation into Arabic: يضم المتحف أيضًا أعمالًا سمعية وبصرية وملونة ، مما يدل على أن التعبير الفني يمكن تحقيقه في جميع أنواع الوسائط.
Google Translation into German: Das Museum beherbergt auch audiovisuelle und farbenfrohe Werke, die zeigen, dass künstlerischer Ausdruck in allen Arten von Medien erreicht werden kann.
Google Translation into Albanisch: Muzeu strehon gjithashtu vepra audiovizive dhe shumëngjyrëshe që tregojnë se shprehja artistike mund të arrihet në të gjitha llojet e mediave.
Google Translation into Bulgarian: Музеят също така съхранява аудиовизуални и цветни произведения, които показват, че артистичното изразяване може да бъде постигнато във всички видове медии.
Google Translation into Czech: Muzeum také obsahuje audiovizuální a barevná díla, která ukazují, že uměleckého vyjádření lze dosáhnout ve všech typech médií.
Google Translation into Slovak: V múzeu sa nachádzajú aj audiovizuálne a farebné diela, ktoré ukazujú, že umelecké vyjadrenie je možné dosiahnuť vo všetkých typoch médií.
Google Translation into Suomi: Museossa on myös audiovisuaalisia ja värikkäitä teoksia, jotka osoittavat, että taiteellista ilmaisua voidaan saavuttaa kaikenlaisissa medioissa.
Google Translation into Greek: Το μουσείο φιλοξενεί επίσης οπτικοακουστικά και πολύχρωμα έργα που δείχνουν ότι η καλλιτεχνική έκφραση μπορεί να επιτευχθεί σε όλους τους τύπους μέσων.
Google Translation into Dutch: Het museum herbergt ook audiovisuele en kleurrijke werken die laten zien dat artistieke expressie in alle soorten media kan worden bereikt.
Google Translation into Norwegian: Museet rommer også audiovisuelle og fargerike verk som viser at kunstneriske uttrykk kan oppnås i alle typer medier.
Google Translation into Polish: W muzeum znajdują się również dzieła audiowizualne i kolorowe, które pokazują, że ekspresję artystyczną można osiągnąć we wszystkich rodzajach mediów.
Google Translation into Romanian: Muzeul adăpostește, de asemenea, lucrări audiovizuale și colorate care arată că expresia artistică poate fi realizată în toate tipurile de medii.
Google Translation into Russian: В музее также представлены аудиовизуальные и красочные произведения, которые показывают, что художественное выражение может быть достигнуто во всех типах средств массовой информации.
Google Translation into Turkish: Müzede ayrıca, sanatsal ifadenin her türlü medyada elde edilebileceğini gösteren görsel-işitsel ve renkli eserler de bulunuyor.
Google Translation into Hebrew: במוזיאון גם יצירות אור-קוליות וצבעוניות המראות שניתן להגיע לביטוי אמנותי בכל סוגי המדיה.
Google Translation into Hindi: संग्रहालय में दृश्य-श्रव्य और रंगीन कार्य भी हैं जो दिखाते हैं कि कलात्मक अभिव्यक्ति सभी प्रकार के मीडिया में प्राप्त की जा सकती है।
Google Translation into Indonesian: Museum ini juga menyimpan karya audiovisual dan warna-warni yang menunjukkan bahwa ekspresi seni dapat dicapai di semua jenis media.
Google Translation into Malay: Muzium ini juga menempatkan karya audiovisual dan berwarna-warni yang menunjukkan bahawa ekspresi artistik boleh dicapai dalam semua jenis media.
Google Translation into Japanese: 博物館には、芸術的表現があらゆる種類のメディアで達成できることを示す視聴覚的およびカラフルな作品も収蔵されています。
Google Translation into Korean: 박물관에는 또한 모든 유형의 미디어에서 예술적 표현이 이루어질 수 있음을 보여주는 시청각 및 다채로운 작품이 있습니다.
Google Translation into Chinese: 该博物馆还收藏了视听和丰富多彩的作品,这些作品表明艺术表达可以在所有类型的媒体中实现。
Google Translation into Persian: این موزه همچنین آثار سمعی و بصری و رنگارنگی را در خود جای داده است که نشان می دهد بیان هنری در همه انواع رسانه ها قابل دستیابی است.
Google Translation into Tagalog: Naglalaman din ang museo ng audiovisual at makulay na mga gawa na nagpapakita na ang masining na pagpapahayag ay maaaring makamit sa lahat ng uri ng media.
Google Translation into Thai: พิพิธภัณฑ์ยังมีผลงานโสตทัศนูปกรณ์และสีสันที่แสดงให้เห็นว่าการแสดงออกทางศิลปะสามารถทำได้ในสื่อทุกประเภท
Google Translation into Bengali: জাদুঘরে অডিওভিজ্যুয়াল এবং রঙিন কাজগুলিও রয়েছে যা দেখায় যে শৈল্পিক অভিব্যক্তি সমস্ত ধরণের মিডিয়াতে অর্জন করা যেতে পারে।
Google Translation into Ukrainian: У музеї також зберігаються аудіовізуальні та барвисті роботи, які показують, що мистецьке вираження може бути досягнуто в усіх типах медіа.
5 notes · View notes
serguzest · 2 years
Text
Altın Renkli Meyveler
-I-
Likya öyküleri yazacaktı. Önce antik şehirleri dolaşacak, bunu yaparken dönemin tarihini okuyacaktı. Olimpos'a gitti. Anayolda otobüsten indi. Çam kokusu karşıladı onu. Otostop çekerek Olimpos'a vardı. Yol dolambaçlı, yeşil ve ormandı. İlk iş olarak bungalov pansiyonları dolaştı, iyi bir yer buldu. Eşyalarını yerleştirdi, ardından kahvaltısını yaptı.
Dünyanın her tarafından insanlar, anadolu tarihinin en güzel ikinci şehrinde konaklamaya gelmişlerdi. Birincisi, İstanbul'du elbette. Avustralyalı hipiler, İrlandalı şairler, Türk entelektüeller, meraklı Avrupalılar... Kısa bir yürüyüş yaptı. Elinde sigarasıyla, bungalovlarla dolu minik yerleşim yerinde gezindi. Her tarafta portakal ağaçları, bir dere ve dağlar.. Bir ağaçtan portakal kopardı, çantasına attı. Antik dönemlerde, bu bölgede portakal ve mandalina yoktu, bunlar sonradan, İspanyollar tarafından getirilmişti buraya.. Domates ve patates ise, Amerika'dan getirilmişti. Öyleyse, kahramanları portakal, domates ve patates yiyemezdi.
Gündüz antik şehirde geziniyor, akşam odasına geçip Likya tarihini okuyordu. Bir gece, rüyasında bir kadın gördü. Esmer meraklı gözlerle bakıyordu, başında bir örtü. Her gece, rüyasında bu kadını görmeye başladı. Üzerinde, tarihi filmlerde gördüğü antik kıyafetler vardı. Kadın ona bakıyor, mistik görüntüler gösteriyordu. Bunun yanında, döneme dair görüntüler de beliriyordu. Likya evleri, uzun kumaşlar giyinmiş kadınlar, köleler, sakallı adamlar, denizciler, satıcılar... Bu görüntüler ona ilham verdi ve ilk öyküsünü yazdı.
-II-
Kahin, bir gün tapınaktan çıktı. Yürümek istiyordu. Kahinler, zaman zaman karanlığın esiri olmaktan korkar. Karşılaştıkları insanların kötü enerjisi onları etkiler. Ruhunu ferahlatmak için sahile doğru yürüdü. Kahinlere hep, kentle ve siyasetle ilgili gündelik şeyler sorarlardı. Kim yönetsindi, savaşmalı yoksa uzlaşmalı mıydık.. Bir de, kişisel geleceklerini merak edenler gelirdi.
Kahin, zayıf ve esmer bir kadındı. Kumların üzerine oturdu. Geleceği görmek istiyordu. Mesela yüz yıl sonra burası nasıl olacaktı? Geleceği görmeye niyet etti, bu konuda durugörüler görmeye başladı. Geçen akşam gördüğü durugörü çok ilginçti. Sahilde, üzerine rengarenk ve incecik iç çamaşırları giyen kadınlar vardı. Bu kıyafetler, kadınların sadece kasıklarını ve memelerini örtüyordu. Erkekler ise kısa pantolonlar giymişlerdi. Gülerek, bir arada denize giriyorlardı. Ağaçlarda, altın renkli yuvarlak meyveler vardı. Evler, ağaçların üzerine inşa edilmişti. İnsanlar mutluydu. Acaba, geleceği mi gösteriyordu bu görüntüler? Geleceğin insanları böyle mi olacaktı?
Kumların üzerine uzandı. Yine, bir durugörü gördü. Kısa pantolon giymiş bir adam, yanında çantası. Ağzında ince bir çubuk tüttürüyordu ve bu çubuktan dumanlar çıkıyordu. Arada bir şeyler okuyordu. Zamanla, bu genci rüyasında görmeye başladı. Hisleri kuvvetlendi, bu genç gelecektendi ve Likya'nın hikayelerini yazmak istiyordu.
Bu durugörüleri diğer kahinlere anlatmalı mıydı? İçini bir neşe kapladı.
1 note · View note
istanbuldndr · 2 years
Text
Tumblr media
BEN SENİ KARAMAN’DA SEVDİM
Ben seni dokuz yaşımda tanıdım
Terlememişti daha bıyıklarım
Saçlarımda tek tel beyaz yoktu.
Kırık değildi kanadım,
Değildi bir yanım yarım
Ben seni nisanda sevdim.
Hani Tapucak’ta toprak damlı eviniz
Ön tarafı beyaz boyalı.
Dışı gibi içi de tertemizdi
Arkası komşuya dayalı,
Ben seni o zaman da sevdim.
Velesbitçi Ali Efendinin bahçesinden
Kırmızı elmalar çalardık.
Gelinaban görmeden
Mayalıya pekmez sürer,
Şepit ekmeğe helva sarardık
Ben seni tandır sıcağında sevdim.
Gece vardiyası çıkardı mensucattan
Köy otobüsleri gelirdi, birer birer
Bir simitçi çocuk geçerdi uzaktan
Redif Kışlasını sorardı, trenden inen asker.
Ben seni …
Sonra,
Aktekke de bir sarı gülün yanında
Karıştı,
Dualarına dualarım.
Bir gecenin sabahında
Yunûs’ta buluştu bakışlarımız.
Ve ben seni, sende sevdim.
İkindi vaktinde Sakabaşında
Ezana bürünmüş minareler…
Kızlar pencerelerde,
Kapı önünde kadınlar.
Tersine mi akıyor ırmaklar
Şimdi beni kim anlar!..
Ben seni taa… Dünde sevdim.
Ben seni,
Temmuzda uçsuz bucaksız
Altın renkli başaklarla döşenmiş
Buğday tarlalarında sevdim.
Beğenmedim hiçbir kokuyu
O toprak kokulu terini koklayalı…
Ben seni toz-dumanda sevdim.
Kar yağardı ya Atatürk parkına
Kuşlar doluşurdu ya çınar ağaçlarına
Aldırmazdım soğukmuş,
Aldırmazdım ayakkabım su almış
Ben seni bir karlı günde sevdim.
Deden gile gelirdin ya her bayram sabahında
Bayramlık eteğini göstermek için,
Beni beklerdin, cumbalı evin yeşil kapısında.
Seç, beğen derdin, topladığın şekerleri gösterir,
En güzelini bana verirdin.
Ben seni bayramda sevdim.
Ne çabuk ta geçmiş yıllar
Ben halâ dokuz yaşındayım…
Bir ömür sevdim seni, daha aşkın başındayım.
Ve halâ Tapucak’ta ,
Beyaz evin düşündeyim.
Çünkü ben seni…
Ben seni Karaman’da sevdim.
H İ K M E T E L İ T A Ş
3 notes · View notes
aykutiltertr · 2 days
Video
youtube
Nasıl Gittin - Siyam ✩ Ritim Karaoke Orijinal Trafik (Fantezi Rap)  ⭐ Video'yu beğenmeyi ve Abone olmayı unutmayın  👍 Zile basarak bildirimleri açabilirsiniz 🔔 ✩ KATIL'dan Ritim Karaoke Ekibine Destek Olun (Join this channel to enjoy privileges.) ✩ https://www.youtube.com/channel/UCqm-5vmc2L6oFZ1vo2Fz3JQ/join ✩ ORİJİNAL VERSİYONU Linkten Dinleyip Canlı Enstrüman Çalıp Söyleyerek Çalışabilirsiniz. ⭐ 🎧 https://youtu.be/sYHzBxYeSvE ✩ (MAKE A LIVE INSTRUMENT ACCOMPANIMENT ON RHYTHM IN EVERY TONE) ✩ Aykut ilter Ritim Karaoke Ekibini Sosyal Medya Kanallarından Takip Edebilirsiniz. ✩ İNSTAGRAM https://www.instagram.com/rhythmkaraoke/ ✩ TİK TOK https://www.tiktok.com/@rhythmkaraoke ✩ DAILYMOTION https://www.dailymotion.com/RhythmKaraoke ⭐ Nasıl Gittin - Siyam ✩ Ritim Karaoke Orijinal Trafik (Fantezi Rap) Söz & Beste : Siyam, Ramazan Kızılpınar, Esad Fidan Aranjör : Esad Fidan Yönetmen : Dawnsehar Mix : Esad Fidan Mastering : Buğra Kunt Ud, Cümbüş, Bağlama : Kutay Özcan Vokal Kayıt : Miraç Engin Mert Görüntü Yönetmeni : Anıl Kılınç Kamera Asistani : Gökhan Alkan Işık : Onur Karaca Color : Alirmez Edit : Alirmez Çiçek Tasarımı : Parsfolower Styling : Ela Nur Bircan Hair & make up : Kimia Rajabnezhad Model : Zhatis Yapımcı : Tolga Aykut "Nasıl Gittin" sözleri ile Nasıl gittin Bu mu sevgin Seni kalbim sildi tamamen Nasıl oldum Sana teslim Değmezdi o zalime zaten Sabah olmaz Gecelerce Seni özler ağlarım bazen Ne hayaller Kuracakken Arar oldum derdime çarem Beni sevmene vardı inancım Ama olmadı bende yanıldım Ne kadar zor sensiz uyanmak Bana verdiği sözlere kandım Özler deliye döner Bu yangın bilmem ki nasıl söner   Olmaz bi seni arar bu gönül Gölgen hep benim yoluma düşer Şarkıcı Siyam Kimdir? Siyam Nereli ve Kaç Yaşında? Türkiye müzik endüstrisinin renkli isimlerinden biri olan Siyam, başarılı şarkıları ve özgün tarzıyla dikkat çekiyor. Siyam, Türkiye müzik sahnesinin dikkat çeken isimlerinden biri olarak öne çıkan İran kökenli bir şarkıcı ve söz yazarıdır. Gerçek adı Sıamak Shabdel Borhan olan sanatçı, kendine özgü tarzı ve etkileyici sesiyle geniş bir hayran kitlesi edinmiştir. Müzik kariyerine 2012 yılında adım atan Siyam, o günden bu yana Türk müziğine önemli eserler kazandırmış ve adını müzikseverlerin kalbinde taşımayı başarmıştır. Peki, Siyam kimdir? Gelinen noktada, hayranlarının merak ettiği bu soruları yanıtlamaya hazırız. Şarkıcı Siyam Kimdir? Siyam, müzik dünyasına İran kökenli bir şarkıcı ve söz yazarı olarak adım atmıştır. Gerçek adı Sıamak Shabdel Borhan olan sanatçı, 1984 yılında İran'da dünyaya gelmiştir. Müzik yeteneği ve tutkusuyla genç yaşlardan itibaren ön plana çıkan Siyam, 2009 yılında Türkiye'ye göç etmiştir. Türkiye'de müzik kariyerine odaklanarak kendini geliştiren sanatçı, Türk müzik sahnesine özgün bir tarz getirmiştir. Siyam, 1984 yılında İran'da doğmuştur. İran kökenli olmasına rağmen müzik kariyerine Türkiye'de devam etmektedir. Dolayısıyla Siyam'ın doğum yeri İran'dır. Yaşı hakkında kesin bilgi bulunmamakla birlikte, müzik kariyerine 2012 yılında başladığını göz önünde bulundurarak tahmini bir yaş aralığı belirtilebilir. Siyam Müzisyen Genel Bakış Şarkılar Dinle Albümler Videolar Yoksun Yoksun · 2024 Nasıl Gittin Nasıl Gittin · 2024 Kalbim Ağlama Kalbim Ağlama · 2024 İmdat İmdat · 2023 AĞLATIR AĞLATIR · 2024 Sarıyo Başa Sarıyo Başa · 2023 İnanmıştım İnanmıştım · 2022 Yandım Söndüm Yandım Söndüm · 2023 Alçak Alçak · 2022 Affet Affet · 2022 Ağlama Ağlama · 2022 Mavi Güneş Mavi Güneş · 2022 Vazgeçemem Geçer Inside My Show 13 Is the Number · 2011 No Patience For 13 Is the Number · 2011 Come Alive 13 Is the Number · 2011 Just Wanna Rap Sacred Ceremonial Ground · 2004 How It Is Sacred Ceremonial Ground · 2004 Into You 13 Is the Number · 2011 Intro/Until Now 13 Is the Number · 2011 I Love You Sacred Ceremonial Ground · 2004 13 Is the Number 13 Is the Number · 2011 Isiah Sacred Ceremonial Ground · 2004 Intro/Drop It Sacred Ceremonial Ground · 2004 Thinkin' About You 13 Is the Number · 2011 Fly Free 13 Is the Number · 2011 Lost In The Darkness Sacred Ceremonial Ground · 2004 Rhymes Forever Love Forever Sacred Ceremonial Ground · 2004 Leave It All Behind 13 Is the Number · 2011 Sometimes Sacred Ceremonial Ground · 2004 For My Lady Sacred Ceremonial Ground · 2004 Siyam, özellikle pop ve alternatif müzik tarzlarında önemli eserlere imza atmış bir şarkıcıdır. Sanat hayatına adım attığı günden itibaren dinleyicilerin ilgisini çekmeyi başarmış ve geniş bir hayran kitlesi edinmiştir. Sahne performansları ve kendine özgü tarzıyla dikkat çeken Siyam, Türk müzik endüstrisinde kendine sağlam bir yer edinmiştir.
0 notes
semihkoseoglu74 · 29 days
Text
Tumblr media
Renkli Çiçekler Duvar Kağıdı - Colorful Flowers Wallpaper
1 note · View note
pirlantahaberleri · 1 month
Text
0.47 Karat Vintage Altın Yüzük - İndirimde Son Günler!
Vintage Yüzük Nedir?
Vintage yüzükler, geçmiş dönemlerden esinlenerek tasarlanmış veya o dönemlere ait gerçek antika parçalarıdır. Bu yüzükler, özellikle zarif işçilikleri, benzersiz tasarımları ve tarihle olan bağlarıyla değerlidirler. Vintage altın yüzük modeli, bir dönemin estetik anlayışını yansıtan, zamanın ötesinde bir güzellik sunar. Oval kesimli beyaz topaz gibi değerli taşların kullanımıyla, bu yüzükler modern ve klasik stilin mükemmel bir birleşimini temsil eder.
Oval Beyaz Topaz Değeri
Oval kesim beyaz topaz, ışığı mükemmel bir şekilde yansıtarak olağanüstü bir parlaklık sağlar. 0,40 karat ağırlığındaki bir beyaz topaz, özellikle vintage tasarımlarda, sofistike bir seçim olarak öne çıkar. Beyaz topazın değeri, kesim kalitesi, netlik, renk ve karat ağırlığı gibi faktörlere bağlıdır. Oval kesim, taşın doğal güzelliğini ve parlaklığını maksimize ederek, yüzüğe zarif bir görünüm kazandırır.
Pırlanta Berraklık Sıralaması
Pırlanta berraklık sıralaması, taşın içindeki ve yüzeyindeki kusurların (inklüzyon ve blemish) miktarını ve görünürlüğünü değerlendirir. Bu sıralama şu şekildedir:
FL (Flawless): İç veya dış kusuru olmayan, mükemmel berraklıkta pırlantalar.
IF (Internally Flawless): Çok küçük yüzey kusurları dışında kusursuz olan pırlantalar.
VVS1 ve VVS2 (Very Very Slightly Included): Çok hafif inklüzyonlar içeren, neredeyse kusursuz pırlantalar.
VS1 ve VS2 (Very Slightly Included): Hafif inklüzyonlar içeren, yüksek kaliteli pırlantalar.
SI1 ve SI2 (Slightly Included): Çıplak gözle bazen fark edilebilen inklüzyonlar içeren pırlantalar.
I1, I2, ve I3 (Included): Çıplak gözle açıkça görülen inklüzyonlar içeren, en düşük berraklık seviyesindeki pırlantalar.
Pırlanta Renk Sıralaması
Pırlanta renk sıralaması, taşın renksizlik derecesine göre D'den Z'ye kadar olan bir skalada değerlendirilir:
D-E-F (Renksiz): En yüksek kalite ve tamamen renksiz pırlantalar. F rengi, bu kategoride yer alır ve saf bir beyazlık sunar.
G-H-I-J (Neredeyse Renksiz): Çıplak gözle ayırt edilmesi zor, çok hafif renk tonları içeren pırlantalar.
K-L-M (Hafif Sarı): Çıplak gözle görülebilir hafif sarı tonları barındıran pırlantalar.
N-Z: Renk tonunun giderek arttığı, daha düşük kalitede sarı veya kahverengi tonlarda pırlantalar.
Vintage Yüzüğün Belgesi Var mı?
Vintage yüzükler, özellikle değerli taşlar kullanılarak tasarlandığında, genellikle bir sertifika veya değerleme raporu ile gelir. Bu belgeler, yüzüğün özgünlüğünü, taşın kalitesini ve mücevherin tarihini belgelemek için önemlidir.
Tumblr media
Vintage Yüzük İçine Ne Yazılır?
Vintage yüzüklerin iç kısmına genellikle altın ayarı (örneğin, 14 ayar) ve bazen özel mesajlar veya baş harfler kazınır. Bu detaylar, yüzüğün hikayesine derinlik katar ve özgünlüğünü artırır.
Vintage Yüzük Daraltılır mı?
Vintage yüzükler, mücevhercinizle yapılan bir değerlendirme sonrasında genellikle daraltılabilir. Ancak, bu işlem yüzüğün tasarımına ve yapısal özelliklerine bağlıdır. Uzman bir mücevherci, yüzüğün estetiğini koruyarak boyutlandırma işlemini gerçekleştirebilir. Ancak işin uzmanına yaptırılmayan yüzük daraltma işlemi kötü sonuçlarla karşılaşmanıza neden olur. Thales Pırlanta web sitesi veya mağazamızdan aldığınız ürünleri bize getirerek bu işlemleri yaptırmanız garanti kapsamında kalması ve orijinalliğinin bozulmaması açısından önemlidir.
En Çok Tercih Edilen Vintage Pırlanta Yüzükler
En çok tercih edilen vintage pırlanta yüzükler, genellikle benzersiz tasarımları, nadir bulunan kesimleri ve tarihi değerleri ile öne çıkar. Bu kategoride, özellikle oval kesim beyaz topaz ve kenarlarında ekstra beyaz F renkli, SI berraklıkta pırlantalarla süslenmiş tasarımlar büyük beğeni toplar. Bu vintage yüzükler, zarafet ve tarih arasında mükemmel bir denge sunar.
Bu detaylı ve kapsamlı bilgilerle donanmış olarak, vintage pırlanta yüzüklerin olağanüstü dünyasına adım atabilir ve sizin için mükemmel olan özel vintage yüzükler kategorimizi ziyaret ederek seçebilirsiniz. Her bir mücevher, zamansız bir güzellik ve derin bir anlam taşır; keşfetmeye hazır olun.
Kaynakça: https://www.thalespirlanta.com/vintage-altin-yuzuk
0 notes