Tumgik
#nazardan korunma yolları
Text
Üzerlik Nazar için Kullanılır mı?
Üzerlik Nazar için Kullanılır mı?
Tumblr media
#DekoratifBitkiler, #DoğalEnerjiKorunması, #DoğalKorunmaYöntemleri, #EskiInançlar, #EvDekorasyonu, #EvSüsleme, #GelenekselInançlar, #GelenekselKorunmaUygulamaları, #GelenekselTedaviler, #HalkInançları, #KoruyucuBitkiler, #KoruyucuEnerji, #MistikBitkiKullanımı, #MistikBitkiler, #NazaraKarşıDualar, #NazaraKarşıKoruma, #NazaraKarşıRitüeller, #NazardanKorunmaYolları, #NazardanKorunmaYöntemleri, #SembolikKorunma, #SpiritüelUygulamalar, #TıbbiVeAromatikBitkiler, #ÜzerlikOtu, #ÜzerlikOtuKullanımı, #ÜzerlikOtuKurutma https://is.gd/N4YDeU https://www.tibbivearomatikbitkiler.com/blog/uzerlik-nazar-icin-kullanilir-mi/
Üzerlik Nazar için Kullanılır mı ? sorusunun cevabını vermeden önce üzerlik otu hakkında kısa bir bilgilendirme yapalım;
Üzerlik otu, genellikle Akdeniz iklimine özgü olan, sıklıkla tarım alanlarında ve yol kenarlarında rastlanan bir bitki türüdür. Bilimsel adı “Helianthus annuus” olan bu bitki, yüksekliği ve büyük, sarı çiçekleri ile tanınır. Ayrıca tohumları, içerdikleri yağ nedeniyle özellikle yağ üretimi için ekonomik öneme sahiptir. Üzerlik otunun çiçekleri güneşi takip ederek döner, bu da bitkiye heliotropizm özelliğini kazandırır. Bitki, toprak kalitesine bağlı olarak farklı boylarda büyüyebilir ve genellikle çeşitli kuşların ve böceklerin ilgisini çeker. Hem endüstriyel hem de dekoratif amaçlarla yaygın olarak kullanılan üzerlik otu, aynı zamanda biyoenerji üretimi için de potansiyele sahiptir.
Üzerlikotu, popüler inanışlara göre nazara karşı koruyucu bir özelliğe sahip olduğuna inanılan bitkilerden biridir. Ancak, bu inançlar genellikle geleneksel ve kültürel geçmişe dayalıdır ve bilimsel bir temele dayanmaz. Üzerlik otunun özellikle Nazar Boncuğu olarak bilinen ve Türk kültüründe sıkça kullanılan objelerle ilişkilendirildiği görülür.
Üzerlik otunun nazara karşı kullanılması, eski Türk mitolojisi ve halk kültürüne dayanan bir inanıştır. Nazar, kötü enerjilerin veya kıskançlık nedeniyle kişinin üzerine yönlendirildiğine inanılan bir olgudur. Nazarın koruyucu gücüne sahip olduğuna inanılan üzerlik otu, bu tür enerjileri absorbe etme veya kişiyi koruma amacıyla kullanılabilir.
Ancak, bu tür inançlar bilimsel olarak kanıtlanmamıştır ve üzerlik otunun nazara karşı etkili bir koruma sağladığına dair kesin bir kanıt bulunmamaktadır. Modern bilim, nazara karşı koruma gibi soyut kavramlara dayalı bitkisel çözümlerin bilimsel olmadığını göstermektedir.
Sonuç olarak, üzerlik otu genellikle dekoratif ve tarımsal amaçlarla kullanılan bir bitki olsa da, nazara karşı koruyucu bir özelliğe sahip olduğuna dair inançlar kültürel ve folklorik bir geçmişe dayanmaktadır. Bu tür inançlar kişiden kişiye değişebilir ve bilimsel bir temele dayanmamaktadır.
Nazara karşı koruma amacıyla üzerlik otunu kullanma yöntemleri genellikle geleneksel inançlara dayanır ve kişiden kişiye değişebilir. Ancak, genel olarak, üzerlik otu nazara karşı koruma amacıyla genellikle kurularak veya evde dekoratif amaçlarla kullanılarak tercih edilir. Tavada yakmak veya yakma gibi uygulamalar daha yaygın değildir.
Üzerlik otunu nazara karşı kullanma örnekleri:
Kurutma ve Dekorasyon: Üzerlik otu genellikle çiçekleri ile birlikte kurutularak dekoratif amaçlarla kullanılır. Kurutulmuş bitki demetleri evin çeşitli köşelerine asılabilir veya vazolarda sergilenerek dekoratif bir öğe olarak kullanılabilir.
Evde Asma: Kurutulmuş üzerlik otu, özellikle kapı girişlerinde veya evin belirli bölgelerinde asılarak nazara karşı bir tür koruma amacıyla kullanılabilir. Bu, geleneksel bir uygulamadır ve sembolik bir anlam taşır.
Nazara Karşı Koruma İçin Dualar: Bazı kültürlerde, üzerlik otu nazara karşı koruma amacıyla dualarla birlikte kullanılır. Bu durumda, kişisel inançlar ve ritüeller devreye girebilir.
Unutulmamalıdır ki, nazara karşı koruma amaçlı uygulamalar genellikle semboliktir ve kişinin inançlarına bağlıdır. Bilimsel bir etkinlikleri kanıtlanmamıştır, bu nedenle bu tür uygulamaların kişisel tercihlere dayalı geleneksel uygulamalar olduğunu hatırlamak önemlidir.
0 notes
dualarvebuyuler · 1 year
Text
Aşkınıza Nazar Değmemesi İçin Ne Yapmalısınız?
Tumblr media
Aşkınıza Nazar Değmemesi İçin Ne Yapmalısınız?
Tumblr media
Aşkınıza Nazar Değmemesi İçin Ne Yapmalısınız? Aşkınıza nazar değmemesi için ne yapmalısınız? denildiği zaman akla pek çok şey gelebiliyor. Özellikle de İslam dini içerisinde nazar diye bir kavram olduğu net bir biçimde ifade ediliyor. bazı insanlar nazara inanmasalar bile nazarın etkileri insanların hayatında oldukça olumsuz etkilere neden olabiliyor. İlişkilerine ve aşklarına nazar değmesini istemeyen kişiler de nazardan nasıl korunacaklarını araştırıyorlar. Bunun için insanların uygulayabilecekleri basit önlemler bulunuyor. Bu önlemlerin uygulanması durumunda pek çok kişi kendilerini nazardan korumayı başarıyor. Bu yöntemler ise şu şekilde sıralanıyor; - Hayattaki güzellikleri gizlemek; Eğer mükemmel bir ilişkiniz olduğunu kimse bilmezse nazar etme şansları olamaz - Kötümser ve mutsuz görünmek; İnsanların ilişkinizi nazar etmelerini istemiyorsanız eğer onlara ilişkinizin güzel gittiğini göstermeyin. Bunun yerine her zaman her konusu geçtiğinde ilişki içerisinde ciddi sorunlar yaşıyormuş gibi davranın. - İlişkinizi sosyal medya gibi ortamlarda gözler önüne sermeyin; İlişkiniz sosyal medyadan çok daha cazip görünür ve pek çok kişi görebilir. Bazı şeyleri gizli yaşamak daha iyidir. - Nazar duaları okumak: Kur’an içerisinde yer alan nazara iyi gelen sureleri ve nazar dualarını okumak da nazarı giderir ve nazardan korur.
Nazar Değmemesi İçin Ne Yapmak Gerekir?
Nazar değmemesi için ne yapılmalıdır sorusu pek çok kişi tarafından hayatın her alanında soruluyor. İnsanların büyük bir bölümü nazara inanıyor. Bu nedenle de hayatlarındaki güzellikleri korumak adına nazardan korunma yöntemleri arıyor. Bunun için insanların öncelikli olarak hayatlarındaki güzel gelişmeleri çevrelerinden gizlemeleri gerekiyor. Özellikle de olmak üzere olan bir işim olması nazar ile çok kolay bir şekilde bozulabiliyor. Bu nedenle de insanların eğer olmasını bekledikleri bir işleri var ise onu sır gibi çevrelerinden saklamaları gerekiyor. Nazar duaları da nazardan korunmanın en etkili yolları arasında yer alıyor. Özellikle de aşklarına nazar değmesini istemeyen kişiler sevdikleri ile bir araya geldikleri zaman bu sureleri okumayı tercih ediyor. Nazara iyi gelen sureler şu şekilde sıralanıyor; - Ayetel Kürsi: Bismillahirrahmânirrahîm. Allâhü lâ ilâhe illâ hüvel hayyül kayyûm, lâ te'huzühu sinetün velâ nevm, lehu mâ fissemâvâti ve ma fil'ard, men zellezi yeşfeu indehu illâ bi'iznih, ya'lemü mâ beyne eydiyhim vemâ halfehüm, velâ yü-hîtûne bi'şey'im min ilmihî illâ bima şâe vesia kürsiyyühüssemâvâti vel'ard, velâ yeûdühû hıfzuhümâ ve hüvel aliyyül azim. - Felak Kul e'ûzü birabbil felak Min şerri mâ halak Ve min şerri ğasikın izâ vekab Ve min şerrinneffâsâti fil'ukad Ve min şerri hâsidin izâ hased - Nas Kul e'ûzü birabbinnâs Melikinnâs İlâhinnâs Min şerrilvesvâsilhannâs Ellezî yüvesvisü fî sudûrinnâsi Minelcinneti vennâs
Şap Nazarı Geçirir mi?, Aşkınıza Nazar Değmemesi İçin Ne Yapmalısınız?
Şap nazara iyi gelir mi sorusu da nazardan oldukça korkan pek çok kişi tarafından merak ediliyor. Bu madde özellikle de farelerin yakalanması için kullanılıyor. Taş formunun bulunmasının yanı sıra toz haliyle de pek çok alanda satılıyor. Halk arasında özellikle de nazara karşı son derecede etkili olduğu düşünülüyor. Bu inancın yanı sıra nazar dışında kötü varlıklara ve enerjilere karşı koruduğu da inançlar arasında yer alıyor.
Nazar Olmamak İçin Okunması Gereken Dualar Nelerdir?
İnsanlar nazardan korunma duaları okudukları zaman kendilerini kötü enerjilerden çok kolay bir biçimde arındırabiliyorlar. Bunun için de Kur’an içerisinde yer alan ve nazara iyi gelen surelerin okunması gerekiyor. Nazar olmayı beklemeden gündelik hayatta da bu sürelerin devamlı olarak okunması insanların nazardan korunmalarını sağlıyor. Bu dualar yukarıda da belirttiğimiz gibi özellikle de Ateyel Kürsi, Felak ve Nas sureleri olarak karşımıza çıkıyor. Ancak bu duaların dışında özel olarak nazar duası da bulunuyor. Bu dua da surelerin peşine okunduğu zaman tesir gücü daha yüksek oluyor.
Nazar Duası ve Türkçe Anlamı, Aşkınıza Nazar Değmemesi İçin Ne Yapmalısınız?
Nazar duası özellikle de nazara oldukça inanan pek çok kişi tarafından sıkça okunuyor. Pek çok kişi kendilerini bu dua ile koruduklarına inanıyor. Bu duanın Türkçe okunuşu ve anlamı ise şu şekildedir; - Türkçe Okunuşu: Euzü bi-kelimatillahittammati min şerri külli şeytanın ve hammatin ve min şerri külli aynin lamme." - Türkçe Anlamı: "Her türlü şeytandan, zararlı şeylerden ve kem gözlerden bütün kelimeleri yüzü hürmetine Allah’a sığınırım." Kapalı Olan Rızıklarda Okunması Gereken Dualar yazımızı da okuyabilirsiniz. Read the full article
0 notes
menittebeazzikra · 4 years
Video
youtube
Salih Memişoğlu Büyü, Sihir ve Nazardan korunma yolları
16 notes · View notes
musstuffsworld · 4 years
Text
Tumblr media
HER KADIN MUTSUZ ÖLÜR
Onlar Venüs'ten, Erkekler Mars'tan' diye boşuna dememişler! Ne kadar çabalasalar da aynı dili konuşmaları mümkün değil. Pek çok erkek, sizin beklentinizi karşılamaz. Çare yine kendinizde, işte ilişkide mutluluğu yakalamanın sırları...
Erkeğe bağlanarak kişilik kazanma, karşı cinsi bir ilk yardım çantası gibi görme, erotizm ve romantizmin karıştırılması, ilişkide üst��nlük kurma çabaları kadınları mutsuz ediyor. Çaresi ise, kendi kişiliğini tanımak ve ortaya koymak. İşte Psikiyatr Nevzat Tarhan- ’dan kadınları en çok mutsuz eden nedenler ve çözüm yolları.
ŞİKAYETLER MUTSUZ EDİYOR
Kadınlar erkeklerden şikâyet etmeyi çok severler. Bir araya geldiklerinde en çok erkekler hakkında konuşmaktan zevk alırlar. Talk-showlarda daha çok kadınların yer almasının arkasında da erkeklerin kendilerini beğenme ihtiyacı yatar. Erkeği değiştirmek için hep yakınır, sızlanırlar. Sızlanmak yerine plan yapıp adımlar atsalar, daha mutlu olurlar.
ERKEKLERİ İLK YARDIM ÇANTASI GİBİ GÖRMEK
Kadınlar yaralarının tedavisinde erkekleri acil tedavi edici olarak görerek bağımlılıklarını artırırlar. Oysa, kadın erkek ilişkilerinin eşit ve güvenli bir seviyede gitmesi için kendi sorununu kendisi çözmek, her sorunu eşine götürmemek gerekir.
KİŞİLİK KAZANMAK
Bir erkek için hoş bir durumdur. Eşi kendisi için düşünür, kendisi için çabalar. Fakat bu tek taraflı işlerse bir müddet sonra erkek karısını değersiz ve yetersiz görmeye başlar. Kadın bir erkeğe bağlanarak değil, erkeğin eksiklerini tamamlayarak ama erkeğin de kendi eksiklerini tamamlamasına fırsat vererek değer kazanır. Kadın, kendisi gibi davranarak, sosyal ve eğitici bir rol üstlenerek hem kendini daha iyi hisseder hem de evliliğin geleceği iyi olur. Bunun için kolaycılık olan bağlanma yerine, kendini geliştirme çabası gerekir.
EROTİZM İLE ROMANTİZM BİRBİRİNE KARIŞIYOR
Tek gecelik beraberliklerde erkekler sadece erotizmi düşünürler, ama kadın o kişiden ertesi gün telefon bekler. Aslında cinsel duygu tüketici bir duygudur. İnsanın içinde dalga dalga yükselirken, çalışmayı ve düşünmeyi engeller. Romantik duygu ise üreticidir. Kadın, en büyük silahlarından olan romantik duyguyu doğru ve yerinde kullanmadığında, erkeğin gözünde değersizleşir. Kısa sürede cinsel ilişkiye giren kadına hiçbir erkek önem vermez.
EVLİLİK ÖNCESİ BİRLİKTE YAŞAMANIN BEDELİ
Evlilikten korkan ve evleneceği kişiye güvenmeyen bazı genç kızların nikâhsız bir erkekle yaşadığı günümüzde sık görülen örnekler oldu. ABD ‘de psikolog Dr. David e-myers’ ‘Mutluluk Arayışı ‘’ kitabında 13 bin yetişkinle yapılan bir çalışmayı aktarıyor. Evlilikten önce birlikte yaşayıp, flört edip sonra evlenen çiftlerin 10 yıl içerisinde üçte birinin boşandığını bunun ortalamanın çok üstünde olduğunu belirtiyor. Benzer sonuçların Kanada ve İsveç çalışmalarında da doğrulandığını ifade ediyor. Kadınlar sıklıkla psikologlara kendilerine saygılı davranılması için ne yapılması gerektiğini sorarlar. Buna verilecek cevap, “erkekten almamız gereken psikolojik ihtiyaçlarınızı almak için yollar bulun, onu kontrolsüz ve sorumsuz bırakmayın” şeklindedir. Meselâ, bir kadın hiç söz almadan bir erkeğin yanına taşınırsa, erkek eşini kazanmak için fazla çaba sarfetmek zorunda olmadığını anlar. Böylece eşler birbirlerine saygı duymayabilir. Başka arayışlara yönelir. Eşinin haklı ve mantıklı isteklerine karşı kendi fikrini söyleyebilmesi, kadının benlik saygısını artırır.
BEKLENTİYİ YÜKSEK TUTMAK
Herkesin çok başarılı olduğu bir aileden gelen kadın, eşinin eksiklerine odaklanır. Başarısızlıkları vurgular, eşin evi sığınak gibi görmesini engeller. Dürüst, çalışkan, şefkatli yönlerini göz ardı eder parasının azlığından yakınır. Birçok evlilik bu yüzden yıkılır. Erkekte güvensizlik ve yetersizlik, suçluluk duyguları oluşturan, tatmin edilemeyen kadın geçimsiz olarak bilinir.
BAŞROL OLMAKTAN KURTULUN
Feminist gündem çoğunlukla ve genellikle erkeği suçlar. Fakat çoğu zaman kadınlar kendi hayatlarını kötü duruma kendileri getirir. Erkekler, egemen kültüre çanak tutar. Kendi içindeki şeytanlarla yüzleşebilen ve onları taşlayabilen kadınlar biraz yorulacaklar ama sonunda hem mutlu hem de kendilerine saygılı olacaklardır.
Eşit bir üstünlük sağlamak
Hayattan korkan, özgüveni eksik kadınlar eşlerinin her dediğine “evet” der. Duygularını hep bastırırlar. Kendi kişilik sınırlarını yok sayarlar. Sabırlı olmayı, içine kapanık olmak olarak algılarlar ve ruh sağlıkları bozulur. Erkek, hep almaya alıştığı için bencilleşir. Eşinin duygularını önemsememeye başlar.
En iyi bildikleri şey konuşmak
İnsan beynini en çok çalıştıran eylem kelime üretmektir. Sözcüklerin linguistik özellikleri sol beyne, anlam bölümü sağ beyne, duygular ise beynin derinliklerine yazılıdır. Sözcük üretirken hepsi birden ortak çalışmalıdır. Kadınlarda bu özelliğin biyolojik eğilim olarak üstün olduğu ispatlanmıştır.
- Kadın üzüntülü olduğunda kendini iyi hissetmek için konuşma eğilimindedir. Erkek ise susmayı tercih eder.
- Kadın yüksek sesle düşünür. Ne söylemek istediğini yüksek sesle araştırır.
- İçtenlik ve paylaşımcılık hisleri kadını konuşmaya iter. Yakınlık ve yalnız olmama isteği konuşma ihtiyacını artırır.
- Kadın bilgi paylaşımı için konuşur. Erkek için ise konuşmak sadece bilgi aktarma işidir.NAZAR DEĞEN KİŞİYE OKUNACAK DUA
Nazar aşağıdaki ayette belirttiği gibi vardır. Kaynağı hasettir ve haset dinimizce haram kılınmıştır.
Yüce Allah (Celle Celaluhu) buyuruyor:
Nazar değmesi, yerleşik tanımıyla, bazı kişilerin; çevrelerindeki insanlara, canlılara, hatta bazı kişilere ait eşyalara zarar verici, bakışlarındaki yıkıcı, çarpıcı ve öldürücü gücü ifade etmektedir.
Nazar ile ilgili Ayet
O inkâr edenler Zikri (Kur’an’ı) işittikleri zaman, sanki seni gözleriyle (nazar edip) yıkacaklardı. (Kin ve kıskançlıklarından) hâlâ “kuşku yok o bir mecnundur” diyorlar. Gerçekte o (Kur’an), âlemler için ancak bir öğüttür. (Kalem – 51 – 52)
Nazar Değen Kişiye Okunacak Dua
(Euzü bi-kelimâtillahittâmmeti min şerri külli şeytânin ve hâmmetin ve min şerri külli aynin lâmmetin)
[Bu dua her sabah ve akşam üç defa okunup kendi üzerine veya hastanın üzerine üflenirse, göz değmesinden ve şeytanların ve hayvanların zararından korur.]
Manası:
Şeytanların, haşaratın ve kem gözlerin şerrinden Allah’ın kusursuz kelamlarına [âyetlerine yani Kur’ana] sığınırım. [Zira âyetlerinde gizli açık her ilim, her ihsan, her tedbir vardır.]
Nazar boncuğu takmak Günah mıdır?
Pek Çoğumuz nazardan korunmak için nazar boncuğu takar, halbuki işi aslına dair diyanet işleri başkanlığımızın verdiği cevap nettir. bunları lütfen dikkate alalım. Zira batıl inançlar insanları küfre bile götürebilir. Nazar evet vardır Ancak insanı tek koruyacak olan Allah’tır.
Nazar boncuğu takmak caiz midir? veya Nazar boncuğu takmak günah mıdır? soran arkadaşlara diyanetin verdiği yazıyı paylaşıyoruz:
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu, İslam inancında, nihai etkiyi Allah’tan başkasına atfeden tutum, davranış ve inanışların yasaklandığını, bu kapsamda nazar boncuğu ve benzeri şeyleri medet ummak amacıyla boyuna veya herhangi bir yere takılmasının caiz olmadığını bildirdi. Kurul, nazar boncuğu takmak yerine Felak ve Nas Suresi okunmasını tavsiye etti.
Bir vatandaşın “Göz değmesine karşı nazar boncuğu takmak caiz midir?” sorusunu değerlendiren Yüksek Kurul, tüm tedavi ve korunma yöntem ve sebeplerine başvurduktan sonra sonucun yüce Allah’tan beklemenin İslam inancının gereği olduğunu açıkladı.
İslam inancında, nihai etkiyi Allah’tan başkasına atfeden tutum, davranış ve inanışlar yasaklandığına dikkat çeken Din İşleri Yüksek Kurulu şu ifadelere yer verdi: “Nazar boncuğu ve benzeri şeylerin, bunlardan medet ummak amacıyla boyuna veya herhangi bir yere takılması caiz değildir. Bu tür davranışlarda bulunanlar hakkında Rasulüllah (s.a.s.), ‘Kim nazarlık takarsa Allah onun işini tamama erdirmesin’ (Ahmet b. Hanbel, Müsned, IV, 154) buyurmuştur. Diğer bir hadiste ise nazarlık takan ve nazarlığa koruyucu etki atfeden kimsenin Allah’a ortak koşmuş olacağını ifade edilmiştir (Ahmed b. Hanbel, Müsned, IV, 156).
Nazardan korunmak için böyle hurafeleri terk edip Hz. Peygamber’in (s.a.s.) öğrettiği duaları yapmak gerekir. Bu çerçevede Felak ve Nas sureleri yanında Hz. Peygamber’in (s.a.s.) torunlarına yaptığı şu dua da okunmalıdır: “Her türlü şeytan ve zehirli hayvanlardan ve bütün kem gözlerden Allah’ın eksiksiz kelimelerine sığınırım.”DİNİMİZDE KIZ İSTEME VE SÖZ KESME❤
ISLAMDA KIZ İSTEME ADABI.
Evlenme çağına gelmiş genç delikanlının ana babası, eğer onlar yoksa amca, dayı ve başka yakınları, beğendikleri kızı is­temeye giderler.
Esasen evlenmek istediği kızı bizzat erkeğin kendisini iste­mesinde, hiç bir ayıp ve günah yoktur. Fakat memleketimizde, bu pek uygun karşılanmamaktadır. Halbuki peygamberimiz (S.A.V.) zamanında kızları, bizzat evlenmek isteyen erkeğin kendisi isterdi ve bu hiç de anormal karşılanmazdı. Esas anor­mal olan henüz nişanlanmamış olan kız ve erkeklerin bir arada bulunmaları, gezip tozmalarıdır. Çünkü İslam dinine göre aralarında nikah olmayan çiftlerin bir arada bulunmaları doğru değil, günahtır.
Dediğimiz gibi, Resulüllah zamanında erkek kendisi evlen­mek istediği kızı babasından gayet rahat olarak isterdi. Nitekim Hz. Fatıma'yı Hz. Ali Peygamberimiz'den kendisi istemiştir.
Evlenmek isteyen erkeklerin ve yahut onların ana ve baba­larının kız isteme hususunda da İslami esaslardan ayrılmamaları gerekir.
Birbirlerinin din ve ahlakından emin olan iki taraf, işi uza­tarak bir takım zorluklara girmemeli ve hayırlı bir iş olan ev­liliği gerçekleştirmek için iki kişinin nişanlanmasına ve ev­lenmesine zorluk çıkarmadan "Evet" deyip, onların da bir yuva kurmalarına çalışmalıdır.
Hatta erkek tarafı yani damat, iyi huy ve faziletlere sahipse, kız tarafı kendileri bile teklif etmelidir. Bu, ne ayıp, ne günahtır. Hatta takdir edilecek bir harekettir.
Bir müslümanın talip çıktığı kıza başka bir müslümanın ta­lip çıkması caiz değildir. İlk isteyen eğer vazgeçer veyahut ikincisine izin verirse o zaman başka. Günümüzde İslami yolu terk eden ve Peygamber aleyhisse­lamın emirlerini yerine getirmeyenlerin bu yüzden kanlı bıçaklı birbirlerine girdikleri, hatta cinayete varacak kadar kötü hareketlerin olduğu malumdur.
Evlenilmek istenen, eğer kız ise, anne-babasından ve velisin­den istenir. Dul ise bizzat kendisine teklif edilebilir.
Talip olunan hanım eğer dul ise; onun "iddet" denilen bir zamanı vardır ki, bu zaman içersinde ona talip olmak da, nikah yapmak da caiz değildir. İddet; kocasından ayrılanlar için 3 ay 10 gün kocası ölenler için 4 ay 10 gündür.
Ancak bir erkek, dul bir kadınla evlenmek istiyor, fakat o kadın da henüz iddetini tamamlamamış bulunuyorsa, o arada, kadına kendisiyle evlenmek istediğini söz ve tavırlarıyla belli etmekte bir mahzur yoktur. Üstü kapalı ifadelerle bu düşünce anlatılmaya çalışılır .
Müslümanlığı benimseyen kızlar, müstakbel eşlerine zorluk çıkarmamalı ve Fatıma Validemiz'in düğününü örnek al­malıdırlar. İslamiyeti kendisine ölçü almayanlara ise sözümüz yoktur.
Erkek veyahut erkeğin velileri, kızı Allah'ın emri ve Peygamber Aleyhisselamın sünneti üzerine isterler. Kız tarafı kızın fikrini aldıktan sonra, akrabaları ile istişare ederek, ara­larında vardıkları karara göre, kızın verilip verilmeyeceğini dünüre bildirirler. Şayet kız tarafı menfi cevap verecekse, nezaketli hareket etmeli münasip bir dille kızlarını veremeyecekle­rini bildirmelidirler.
Allah Teala'nın emri, Peygamber Aleyhisselamın sünneti üzere istenildiğinde müsbet karşılanıp kız verilirse, münasip bir zaman içinde nikahı kıyılıp düğünü yapılır.
Kız ve kızın akrabalarının isteği ve rızası olmadan zorla kızı elde etmeye çalışmak, kızı toplum içinde rezil ve perişan ederek zorla kaçırmak, hele kızın ırzına geçmek, İslamiyetin yasak­ladığı çok büyük bir günah olduğu gibi, insanlar tarafından da benimsenmesi asla mümkün olmayan çirkin ve kötü bir hare­kettir. İslami esaslara bağlı bulunan aklıselim sahibi kimse, böyle bir vahşete asla düşmez. Hayatını bekar olarak geçirmeye razı olur da böyle çirkin yola sapmaz.
Dünür olma ve kız istemede esas olan karşılıklı olarak bir­birlerini kabul etmekdir. Kabul işi olacağı anlaşıldıktan sonra, erkek tarafı "Allah'ın emri ile" diyerek erkeğin ismini anıp kızlarını istediklerini söylerler. Kız tarafı da "Allah'ın emri üzere" bu işi kabül ettiklerini söylerler; böylece söz kesilmiş olur. Hayırlı ve mübarek olması için Kur'an okunur veya dua edilir.
Bundan sonra, alınacak eşyalar, takılacak takılar açık-açık konuşulmalıdır. Kız tarafının, damad tarafından ağır, pahalı ve onlara zor gelecek şeyleri istemeleri İslami değildir.
Evlenmek, nikahla kadın ve erkeğin birleşerek aileyi kur­ması, çoluk çoçuk sahibi olması anlamına geldiğinden, cemiye­tin en küçük parçası olan bu binanın temelinin sağlam esaslar üzerine oturtulması gerekir. Bu sağlam esaslar ise ancak İslam dininin koyduğu usül ve şartlara uymak, onları yerine getirmek ve evliliği bu temel prensipler üzerine kurmakla olur.
Gayri islami esas ve kurallara uyularak yapılan evlilik ise, aile hayatına ve dolayısıyla topluma arzu edilen ve beklenen sa­adeti getiremez. Bu husus zamanımızda aynen müşahede edilmektedir.
Gerek evlenecek kız ve gerekse erkek, yekdiğerini kabül et­mesi için zorlanmamalıdır. Bu husus bilhassa kadınlar için mühimdir.
Peygamberimiz buyuruyarlar ki:
- Dul kadın, kendisinin açık açığa emri (izni) ol­madıkça nikahlanmaz. Bakire olan kız da kendisinden izin alınmadıkça nikahlanmaz.
Mecliste bulunanlar:
- Ey Allah'ın Resülü, bakire bir kızın izni nasıl olur? Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem):
- O'nun izni, sükut etmesidir, buyurdular
0 notes
kadinveailenet · 7 years
Link
0 notes
hakkindabilgi-blog · 7 years
Text
Muska Nedir ?Muska Nasıl Bozulur?Muska Bozma Duası Muska Yapan Hocalar
MUSKA NEDİR ? Muska yada asıl anlamıyla nüsha anlaşılacağı üzere bir şeyin (şeklin, yazının, çizimin) benzerinin kopyasının çıkarılmasıdır. Muska içerisinde Kurandan bazı ayetler ve hadislerden derlenmiş bazı dualar ve vefk ilmi ile yapılmış bazı şekillerden oluşabilir. İçerisinde bulunan bu yazılar hürmetine Allah Teala hazretleri cinlerin yaklaşmasına izin vermemektedir. Yapılacak olan büyünün durumuna göre belirli saatlerde, ve belirli olan şeylerin yazılması icap eder, tabii herkesin yazdığı muska aynı özelliği göstermeyebilir. (muskanın yazıldığı saat, yazılan içeriği ve yazan kimse önemlidir.) Bazı kişilerin yazdığı muskalar çok daha etkilidir. Muskanın yazıldığı mürekkebinde çeşidi de gayet önemlidir. İyilik muskası için yani büyü bozmak nazardan korunmak hamili (Halk dilinde Hamayli de denir) muskası vb. İçin misk-ü amber ve safran mürekkebi ile yazılması veya gül suyunda eritilmiş safran ile yazılması gereklidir. Kötülük için yani büyü için yapılmış olanlarını da özel olarak hazırlanmış terkip ile yapılabildiği gibi normal mürekkepli siyah /mavi renkli mürekkepte kullanılabilir. Ama safran mürekkebi kullanılamaz çünkü büyü tutmaz. Muska Müslümanlıkta yaygın olmakla beraber eski dinlerde de vardı. Muska bilindiği gibi şifalı ayetlerin, bazı rumuz ve şifrelerin usulünce düzenlenmesidir. Buda demektir ki her eli kalem tutan muska yazamaz yada yazsa da amacına ulaşamaz. Kuran-ı kerimde, mevcut bulunan ayetlerden yararlanılarak, insanların manevi rahatsızlıklardan kurtulup şifa bulması, kimi zaman istenilenin yaptırılmasını sağlamak, insana zarar vermek (büyü gibi)için üçgen veya rulo şeklinde katlanıp, yedi kat muşambaya, deriye, bal mumuna sarılarak boyuna, kola, bele yada bir yere asarak, konularak uygulanan yazılardır. Muska yazımında önemli olan, yazan kişinin niyetidir. Kişinin iman gücü, ve yazmak için almış olduğu yetki, önemli bir rol oynar. Muskanın yazımında gün, ay, güneşin konumu gibi bir takım önemli hususlar vardır. İlk muskaya örnek olarak, İki cihan güneşi peygamberimiz Hz.Muhammet (S.A.V.) in önerdiği cevşen’i göstermek mümkündür. Burada kişiyi koruma amacı ele alınmış olup, takan kimsenin düşmanlarına karşı galip geleceği belirtilmiştir. Muska artık günümüzde genelde kötü niyetli işlerde kullanılmaktadır. Bunun nedeni olarak yazan kimselerin, yazım için gerekli olan şartları yerine getirmeden, daha önceden yazdığı yazıları çoğaltarak,insanlara vermesi, çıkar amaçları doğrultusunda kullanmaya başlanılmasıdır. Oysaki bir muska, yazılmadan önce kişinin isteklerinin doğruluğu emin olunup,daha sonra yazılmaya başlaması gerekmektedir.Yanlış bir bilgi sonucu yazılacak bir muska belkide kişinin geleceğini tamamen etkileyip farkında olmadan, yazan ve de yazdırılana zarar vermesi mümkündür. Bundan dolayı yazılan bir muska bazen hedef şaşırması mümkündür. İyilik için istenilen kötülüğe ,yada bunun tam tersi olması çok yüksek bir ihtimaldir. Büyüden_Korunma(Büyü, ve korunma yolları ile bu konu tam bir benzerlik içermektedir.) Kuran-ı kerim’deki ilk ayet okumamızı söylerken bizim yazdırdığımız yazıları taşımanın bir fayda vermeyeceğini anlayacağınız kanısındayım.Ancak, yazdırılan ayetleri düzenli olarak, veren kişinin tarif edeceği şekilde okumak süretiyle bir fayda getirmesi mümkündür. Kötü emeller için yazılan bir yazıda durum çok daha farklılık taşır. Bir muska yazıldığında taşıyan kişiye rahatsızlık vermesi durumunda sirke ile yıkayıp yada kaynatılmış fasulye suyuyla yıkanıp,akar bir suya atılmalıdır.Unutulmamalıdır ki, yakmak, çöpe atmak gibi durumlar yanlıştır. Yazılan bir muskanın etkisi bir, dört, yedi yıl gibi zaman sürmesi muhtemeldir. Bazı hocaların özellikle cinci hocaların garip yazılar yazarak,bunları cinlerin yazdığı gibi komik bir durumu size söyleyebilirler,bu gibi durumlar yanlışlık tanda ötedir. Şimdiye kadarki edindiğim bilgilerden yola çıkarak, yorumum şu ki; şimdiye bir çok rahatsızlıklara Tıp'bın psikolojik olarak isimlendirdiği vücutta çeşitli ağrılar, kişilerin agresif ve tutarsız davranışlar gibi olaylara muskaların fayda ettiğini gördüm. Kuran-ı Kerim’deki ayet-i celîlelerin ve esmai hüsna-yı ilâhiyyenin gizli sır ve hikmetlerinden yararlanılarak; Hastalıkların şifa bulması Büyü bozmak Büyü_Bozmak İnsanların celbi Ticaret celbi Zayilerin bulunması Nazar dan korunma Cinleri davet Cinlerden korunma Ruhlarla müşahede İnsanlardan korunma Gibi konularda ve veya daha birçok konularda muskalar düzenlenir ve uygulanabilir. Ve burada sayılamayacak kadar çok konu ve rahatsızlığa çare bulunmaktadır.Çok eskiden hemen her hastalıkla ilgilenen cinci hocalar tıbbın ilerlemesiyle nesilleri tükenir oldular. (Şarlatanları saymazsanız) Bende önce TIP diyorum. Ancak görünen köy kılavuz istemez. Manevi ve ruhsal rahatsızlıklar Tıppın çaresiz kaldığı durumlardır. Birçoğunuz şahit olmuşsunuzdur. Doktora giden hastaya bir şeyiniz yok denildiği halde şikayetlerinin devam ettiğine, Evli çiftlerin sağlıklı oldukları halde çocuklarının olmadığına, bazı gün yada gecelerin size uğursuz geldiğine, sebepsiz korkulara, gereksiz hırçınlıklara, uykuda konuşmaya, Kabuslara, vs.TIPpın cevap vermesi olanaksızdır. Muska; bünyesinde barındırdığı manyetik enerji tükenmesi ile birlikte geçerliliğini kaybeder. Vefk ise evrensel enerjiyi emerek astrol dubleye aktardığı için kainat var olduğu müddetçe işlevini devam ettirir. Muska bozmak için yapılacak şey bellidir: Allah'a güvenmek ve bunların hepsini ona havale ederek rahatlamak. Onun bize öğrettiği tedbirleri almak. Mesela hiçbir işimize Onun adı olmaksızın başlamamak. Yani her işin başında bismillah demek. Akşam ve sabah Ayetel-kürsi'yi okumak. Zaten insanlar düzgün namaz kılıyorlarsa, namazlarının ardından bunu okumaktadırlar ve manevi koruma namazlar sebebiyle kendiliğinden oluşmaktadır. Okuyamayacağınız zamanlar yine sabah ve akşam üç kez: "Bismillahi hayril-esma, bismillahillezi la-yedurru mea'smihi şeyun fil-ardı ve-la fi'ssemâ", yani, "İsimlerin en güzeli olan Allah'ın adıyla başlıyorum, onunla yerde ve gökte hiçbir şey zarar veremez" diyerek başlamak, bunu anlamını düşünerek söylemek. "بِسْمِ اللهِ خَيرِ الاَسْماءِ بِسْمِ اللهِ الَّذِي لَا يَضُرُّ معَ اسْمِه شَيئٌٌ فيِ الْأَرضِ وَ لَا فيِ السَّمَاءِ وَهُوَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ" Mümkünse şu ayeti kerimeyi de sabah akşam yedi kez ve manasını düşünerek okursanız artık Allah sizi korur, hiçbir şey size zarar veremez. Bunları bizzat Efendimiz (sa) söylüyor: "حَسْبِيَ اللَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ عَلَيْهِ تَوَكَّلْتُ وَهُوَ رَبُّ الْعَرْشِ الْعَظِيمِ" Bunun anlamı şudur: Sizi koruyan bu kelimeler de değildir, bunları söyleyip böyle inandığınızı gösterdiğiniz için sizi Allah korur. Yani önemli olan bu bilinç ve imanda olmanız ve bunu göstermenizdir. Şeytandan bir korku ve vesvese geldiğinde de, "Euzu... أَعوذُ بِاللهِ مِنَ الشَيطان الرجيم" çekerek ondan Allah'a sığınmak. O zaman göreceksiniz ki, size kimse zarar veremeyecektir. Muska Bozmak İçin Ne Yapmalıyız? Muskayı bilen birine, bir hocaya götürmelisiniz. Onların açması daha sağlıklı olur. Eğer siz açacaksanız, muskayı ayetel kürsi okuyarak açmalısınız. Böyle açılması esnasında olabilecek olumsuz etkilere karşı korunma ihtilmaliniz yüksek olur. Açıldıktan sonra sirke dolu bir kap içerisine konur. Mürekkep çabuk çıkan bir mürekkep türü değilse 24 saat sirkede bekletilmesi uygundur. 11 kere felak ve nas sürelerinin okunup sirke üzerine üflenir. Burda duaların tek sayı olarak okunması daha uygun olur.Bundan sonra ise muskayı, ayak basılmayan temiz bir yere gömmek yada deniz akarsu gibi bir yere dökmektir. Allahın izniyle bozulmuş olacaktır. Sirkenin içine koyarken Ya Rabbi niyet eyledim bu muskayı batıl eylemeye sen kabul eyle gibi bir niyet etmekte iyidir. Döküldükten sonra batıl eyledim bu muskayı gibi bir söz söylemek güzel olacaktır.Bu sözler ve işlemleri yaparken gerçekten kalbinizde saflık olmalı ve şeytanlık düşünmemelisiniz.
0 notes