Tumgik
#kaç canım kalmış
benimgezegenimjupiter · 6 months
Text
Tumblr media
13 notes · View notes
izmirinegesiyim1 · 2 years
Text
Gece yatarken onu düşünmek💜>>>>>>
29 notes · View notes
nimhandeee · 2 years
Text
Tumblr media Tumblr media
Bazen çay da sarhoşluk yapabilir
Özlediğine içersen..
34 notes · View notes
kelebekruhlubirii · 1 year
Text
-Çok gecikmiş bir sevgiyim ben
Sadece sevgisizlik değil
Sevmek de canımı acıtıyor.
1 note · View note
mertelboss · 2 years
Text
yalnızlık.......
1 note · View note
cadisilauzdunbe · 2 years
Text
Vicdansız adamlar,bir nesli boğdular'
1 note · View note
sexcxsblog · 10 months
Text
KAYNIM BENİ BOZDU-2
Neyse eve vardık girer girmez ev telefonu çaldı. Açtım Mithat bşr hafta sonra geleceğini söyledi kapattı. Bende banyo edip üstüme geceliğimi giydim. İç çamaşırı giymedim bu sefer sütyende. Oturma odasına geçtim. Kazım abi de boxer ve atletle kanepede oturup televizyon izliyordu beni gördü kapattı.
-gel Nurgül yanıma otur
-efendim abi
-bak güzelim ben seni severim şimdi bana anlat bakalım noluyor
-sorunda bu abi hiçbir şey olmuyor. Evlendiğimiz günden beri hiçbir şey olmuyor
-nasıl yani bakire misin hala
-evet abi hala kızım
-bak bizim şerefsize güzelim kızı mundar edecek. Ama bizim oğlan azgındır ben inanmadım bu dediğine.
-valla abi inanmıyorsan gel bak.
Bunları söylerken yalandan ağlıyordum. İstekli olmamı düşünmesini istemedim. Geceliğimi yukarı çektim bacaklarımı ayırdım. Ben bunları yaparken kazım abinin yarrağı boxerı deşecek gibi duruyordu. Elimle amının dudaklarını ayırdım. Pembe deliğim kazım abinin gözleri önündeydi. Hafifçe yutkundu
-vay hayvan eti yiyen böyle güzel am sikilmez mi? Of ölünür bu am için
Eliyle amımı okşamaya başladı.
-ah güzel yengem benim o sendeki cevheri kullanamadı ama ben kullanıcam
Ağzını amıma dayadı ve başladı yalamaya. Allah’ım bu nasıl bir zevkti. Sakallarının batması bile hoşuma gidiyordu.
-merak etme yengem bu amın hakkını ben veririm sen dert etme
5-10 dk yaladıktan sonra beni kucağına alıp yatak odama getirdi. Yatağa fırlatıp o kocaman yarrağını boxerdan kurtardı. Dikilmiş yarrak yalanmayı bekliyordu. Hemen üstümdeki geceliği fırlatıp yarrağa sarıldım. Susuz kalmış köpek gibi yalıyordum. Kazım abi de başımı okşuyor
-ah ne kadar susamış benim güzel yengem doya doya yala yavrum
Kazım abi zenciden hallice bir teni orman gibi kıllı vücudu vardı. Benimse süt gibi beyaz bir tenim. Taşaklarına kadar emdim. Yarrağının başına öpücükler koydum.
-şu memelerin tadına bakayım yavrum
Memelerime yumuldu. Yalıyor ısırıyor arada da tokatlıyordu. Aşırı zevk alıyordum.
-maşallah maşallah bu memeler adam öldürür
Memelerimi de yaladıktan sonra üstüme geldi yarrağını amıma dayadı
-kadın olmaya hazır mısın yenge kızlığına veda et
-hadi sok artık asıl kocam sen ol
Bunu duyunca şehvetlenen kazım abi bş anda yüklendi. Canım çok acısıda birkaç gelgitten sonra zevk almaya başladım. Onun koca kıllı yarrağı benim pembe dar amıma zar zor gidiyordu. Aynaya bakınca tenimizdeki azdırıcı uyum hoşuma gitti. Sanki dağ ayısı beni sikiyordu.
-nasıl mutlu musun karıcım
-hemde hiç olmadığım kadar kocacım
-ohh bakire am sikmeyeli uzun zaman olmuştu. Fırın gibi sıcacık ohhh
-evet erkeğim kökle körpeye
Çok geçmeden kazım abinin nefes alış verişleri hızlanmaya başladı.
-döllüyşm mi bu taze amını He amındaki yangını söndüreyim mi
-dölle kocacım
Ohh diyerek boşaldı. Yarrağını çıkarınca şarıl şarıl döl akıyordu.
-abi ne yaptın böyle ak ak bitmiyor
-e senin karıya az bile bu gel bakayım koynuma doyamadım sana.
Yarrağı hala dimdikti kucağına alıp yarrağını amıma yerleştirdi. Alttan köklemeye başladı.
-ah ah ayh
-ohhh harikasın yavrum
Kucağında zıplarken memelerim yüzüne çarpıyor. Bu baş döndürücü manzara da gözleri devriliyordu. Eliyle bir mememi tutup ağzına aldı morartacak kadar emiyordu. Ben kaç defa boşaldım hatırlamıyorum.
-güzelim geliyorum
-bu sefer ağzıma boşal döllerinin tadına bakmak istiyorum.
-a de bakayım
Yarrağını ağzıma soktuktan sonra patladı. Ben de hepsini yuttum.
-afiyet olsun yenge nasıl beğendin mi
-çok beğendim abi
İkimizde yatağa girdik koyun koyuna uyumaya başladık. Ama kazım abinin yarrağı yine kalktı. Ben yarrağı alıp ait olduğu yere soktum. Kazım abi yorgunluktan uyumuştu. Ama küçük kazım hala dimdik ayaktaydı. Ben yavaş yavaş ileri geri yapıyor zevkin tadına varıyorum. Ben ritmik hareketlerime kazım abi de eşlik etti. Çok geçmeden de tekrar amıma döllerini akıttı. Bende kadın olma gururu ile yeni kocamın kolları arasında uykuya daldım.
266 notes · View notes
benmisim · 4 months
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
ühhh. ne yorucu dört gündü ya.
denizli-izmir-bursa ve tekrar eskişehir. araba da fiorino, tangır tungur çok yordu. ali hele nasıl yoruldu yavrum. ağlamaya başladı mı susturmak çok zor oldu. benzinliklerde pikeyle çocuk salladık. neredeyse tüm gün dışarda, arabada uyusa inerken uyandı, gezerken uyusa arabaya binince uyandı derken uykusuz kaldı baya. nihayet eskişehir'e, eve döndüğümüz akşam, emziğini verip yatağına bıraktım, az sonra geldiğimde uyumuş buldum, gözlerime inanamadım :D desteksiz mesteksiz uyumuş kalmış. ya da sızmış :D geldiğimizden beri borca yazılan uykularını uyuyor bol bol. onunla ilgilenirken biz de acayip yorulduk tabi. ağlamaya başladığında kendini kasarken sıkarken +15 kilo yükleniyor sanki çocuk, her tarafım et kesti onu zaptedicem derken. zihin yorgunluğunu hiç sorma...
bu yolculuğa çıkmadan önce ali'yle denizli'de ve izmir'de olmayı hayal ettiğimde "vay beee" falan olurdum, hislenirdim :D ama gittiğimde çok öyle olmadı, hiçbir şey anlamadım oralarda olmaktan. şöyle bir sakince durup etrafa bakıp "vay bee" diyemedim yani. çocukla gezmek stresliymiş.
denizli'de sınav günü ortalığı birazcık ayağa kaldırdı. ağladı durdu. aslında yorgunluktan, uykusuzluktandı bence. ama insanlar aç olduğunu düşündü. sınava başlayalı bir saat falan olmuştu, hocam geldi "sen bir mola ver, çocuk durmuyo git emzir öyle devam et" dedi :d emzirdim, uyudu, derdi uyumaktı yani diyorum ben. ah canım ya.
neyse sınava devam ettim. bitti. bir saat sonra mülakat için geri bölüme geldim. yazılıma 95 vermişler. mülakatta da sadece dışardan katılan iki hoca soru sordu. bizim bölümden güney hoca "hilal yüksek lisansta benim öğrencimdi, 11 yıldır tez danışmanlığı yapıyorum en iyi tezi yazan hilaldi, bizim yetiştirdiğimiz en iyi öğrencilerdendir, dolayısıyla benim ona sorum yok o yeterlidir" dedi. mehmet hoca da "ben de pas geçiyorum, yazılı kağıdı çok iyiydi gayet yetkin olduğu görülüyor" dedi. böylece bölümden tüm arkadaşlarımın ve danışman hocamın bir saat sürdüğünü söylediği, her hocanın iki tur soru sorduğunu söylediği mülakat çok kısa sürdü. başta çok mutlu oldum çok onore oldum falan ama sonra biraz bozuldum. bence yeni doğum yaptığım için yeterince çalışamadığım için soru sormadılar. neyse öyle bile olsa geçirmek zorunda değillerdi, hocalarda kredim varmış yani neticede böyle bakmak lazım belki.
veee hece'nin özel sayısı da çıktı. daha göndermediler, heyecanla bekliyorum. ve fakat iki cilt çıkmış, 750 lira, kaç kişi alacak okuyacak ki diye buna da hayıflandım dfjfk neyse, alıcısı var demek ki basıyor adamlar :d
eveeeeet... netice-i kelam 2023 biterken güzel şeyler oldu. 2023 zaten güzel bir yıldı. hamd olsun.
#şükürmomentssss
13 notes · View notes
benegenindennisi · 4 days
Text
Göğsümün ortasında koca bir boşluk var. Sanki zihnim intihar etmiş, işlevini yitirmiş ve bütün yük kalbime kalmış gibi hissediyorum. Her kelime, her cümle, hatta söylenmemiş kelimeler bile yakıyor canımı. Sessizce sokak lambasını izletecek kadar büyük bu acı. Ne yapacağımı bilmiyorum. Kafam darmaduman. Sokağın ıssız bir köşesinde beni ağlatan o şarkıyı açtım. Acılarımla yüzleşiyorum yavaş yavaş, ama çok acıyor canım. Boğuluyorum. İçimde büyük bir zerzeniş, beynimde sessiz bir vaveylâ. Gökyüzü bile umut veremiyor sanki, eskiden ona bakarken sıcacık bir gülümse olurdu dudaklarımda. Şimdi ise buruk bir tebessüm işgal etti yerini. Umut ışığım söndü, yerini bir sokak lambası aldı. Umutlarım söndü. Umutlarım öldü. Ruhum öldü. Sesler. Hiç susmuyor. Çok kızgınlar birbirlerine. Sanki kurtulmak istiyorlar. Kendilerinden, yaşamaktan, acı çekmekten. Sesler, yükseliyor. Korku yayılıyor etrafa. Pusuda bekliyor acı. Sesler yine yükseliyor. Ellerim titriyor. Durduramıyorum. Sesler yakınımdan geliyor, çok yakınımdan. Uzaklaşıyorum. Siniyorum bi köşeye. Nerede olduğumu anlamıyorum. Sesler izin vermiyor. Sussunlar istiyorum. Yeter diyorum, yeter artık. Sesler gidiyor. Fısıltıya dönüşüyor, ben korkuyorum. Bu sefer bileğimdeki sızı kendini belli ediyor. Koca bi çizik. Derin. Çok derin. Kim yaptı bilmiyorum. Saçlarım. Yolmak istiyorum hepsini. Tek tek. Yalnız kalmak istiyorum. Duvarlar, artık beni sevmiyor. Kimse saçımı okşamıyor. Ben dönemiyorum. Beş yaşıma, dönemiyorum. Korkuyorum. Çok korkuyorum. Kimse görmüyor. Kimse bilmiyor. Acım beni öldürüyor. Ben, ben ölüyorum.Ne kadar zaman geçerse geçsin, kendimi ne kadar güçlü hissedersem hissedeyim ben yine aynıyım. Günün sonunda odasında titreyen ya da ağlayan bir zavallı...Odam yine karanlık, sessiz ve tenha. Duvarların sesini duyuyor musun? Ben duyuyorum. Susmuyorlar. Onları susturur musun? Kulaklarımı ellerimle ne kadar kapatsam da sesler susmuyor. Odam biraz sisli, önümdeki küllük dolu izmarit. Ciğerlerimde kaç zehir söndü dudaklarım kaç sigaraya yuva oldu bilmiyorum. Bu dört duvar arasında tek yaşam belirtisi yok sanki. Oysa bana yaşadığımı söylüyorlar. Görmüyorlar mı? Bilmiyorum. Sanırım artık bilmek de istemiyorum. Herkes babasından hayır duası alırken ben beddua eder gibi cümleler duyuyorum neyse ki hayırsız evlat ilan etti beni sorun yok;)Kimse benim yaralarıma yıldızlar çizmedi yada beni sadece ben olduğum için sevmdi. Hep bir en olmam lazımdı. Şimdi ise kendi yıldızımı kendim çiziyorum.
3 notes · View notes
Text
47 notes · View notes
izmirinegesiyim1 · 2 years
Note
Hayat sıkıcı, sence de öyle değil mi?
Kesinlikle öyle.eskisi gibi değil artık ve özellikle büyüyünce çok değişiyor herşey.kucukken hicbirsey anlamadığın için bir şeyin derinlerine görmediğin için hep mutlu olursun.ama asıl gerçekler can yakıcı olabiliyor
16 notes · View notes
ehilal · 1 month
Text
Pazar gibi pazar geçirdim bugün. Keyifli ve uzun bir kahvaltı pazar gününün olmazsa olmazıydı benim için. Dört yıl önce bir gün pazar kahvaltısı üzerine bir yazı yazmış, bu kahvaltıları daha güzel kılanın aile ile olması demiştim. Şükür ki kendi çekirdek ailemle bu haftanın pazarını kucakladık.
Hava kar ve soğukla geçen bir kaç güne inat çiçek gibiydi. Kendimizi biraz zorlayıp dışarı attık. İlk hedefimiz Kelime Müzesi oldu. Aman yarabbi benim kadar kelimelere tutkun biri bu müzeyi görmek için geç bile kalmış. Çok keyifli, samimi, görece interaktif bir müzeydi. Daha büyük olmasını tercih ederdim ama yine de beni hem eğlendirdi, hem düşündürdü hem de kelimelerle ne güzel oyunları kendimi bildim bileli oynadığımı hatırlattı bana.
Hemen ardından geçen haftaki yakın arkadaşlarımla sözleştiğimiz üzere buluştuk. Türk-Rus Dostluk Evi'ni ziyaret ettik. Burası çok da düzenli ve organize olmayan bir müze aslında. Sovyet dönemine ait bir salonda birbirinden farklı tablolar karşıladı bizi. Yine Belarus ülkelerinden ressamlara ait eserler gördük. En üst katında bizi bir görevli karşıladı. Önerisi üzerine 'samagon' isimli yerel bir içeceği kafe kısmında denemeye karar verdik. Bu içeceğin Romanov ailesinden geldiğini, Çar ve Çariçe'nin favori içeceği olduğunu bizimle paylaştı. Hatta yine içeceğin Kazak bölgesinden Romanov ailesi tarafından yapılarak kendilerine geldiğini ekledi. Kendimi tutamayıp o aileden kimseler kaldı mı ya diyerek zevzeklik ettim. Neyse ki gülüşmeler.. Masaya büyük shot bardaklarında birer içecek geldi. Saf anıma gelmiş olacak ki beyefendi hiç alkolden bahş etmediği için benim bitkisel bir soğuk içecek olarak düşündüm. Tek seferde içilmek adabıdır deyince uyandık ama üzerimizde garip bir baskı ile hep birlikte fondip yaptık. Aman yarabbi, dünyam ters döndü. Dördünüzde de bir sessizlik oldu. Sonrasında öğrendiğime göre alkol oranı %70lerde ev yapımı bir şey olduğunu öğrendim. (Gökhan kör olmayız inş. dedi sessiz sedasız) Beyefendi bir tebessümle yüzüme yorum bekler gibi bakıyordu. Kendimi tutamayıp; güzel bir deneyimdi! Dedim. (Gibi son bölümü izleyenlere selam)
Arkadaşım sessizliği bozmamak adına camdan bakarak içine içine güldü. Benim içtiğim alkolden beynim pelte. Sonrasında kendimizi kafenin terasına, Ankara'nın eşsiz gri manzarasına bıraktık. Beyefendi ile de dostane bir tokalaşma ile vedalaştık. Kendimi bir Rus kazığı yemiş gibi hissettim nedense.
Ulus'ta biraz salındıktan sonra pizza, playstation gecesi için evimizin yolunu tuttum. Bu defa beylere oyunu kaptırmayıp, kendimizi over cooked oyunumuzun sularına bıraktık.
Yetmedi tabi, canım dostumun güzel fikriyle kuğulu park a gidip yeni doğan minik kuğuları görelim dedik. Minik kuğular yoktu. Üzüldük. Bir kahve ile geceyi finalize ettik.
Pazar günleri, dostlar ve Ankara hala çok güzel.
5 notes · View notes
derilx · 3 months
Note
Değersiz hissediyorum bu duyguyu nasıl içimden atacağımı bilmiyorum bir önerin var mı ?
Selam canım, değersiz hissetmen bir çok faktöre dayanıyor olabilir, çevren, ailen, çocukluk travmaların.. olumsuz olan her olayda kendini suçlaman ya da başkaları tarafından suçlanman.. "başarısızlıklarının" çevrendeki insanlar tarafından yüzüne vurulması, stresle başa çıkamaman gibi sebepler buna neden oluyor olabilir. Stres gibi konularla alakalı yazılar yazmıştım kargalar.org'da psikoloji kısmında benim yazılarımı bulabilirsin eminim yardımı olacaktır. Alabiliyorsan destek almanı öneririm çünkü geçmiş travmalarından dolayı böyle hissediyor olabilirsin. Bunun için ne yapabilirsin? Değersizlik hissi bastırdığında bunu neyin tetiklediğini gözlemle ve fark et, bu en önemli şeylerden bir tanesi. Eğer seni tetikleyen şeyleri bulabilirsen hayatına olumsuz etki etmemesi için müdahale edebilirsin. Örneğin bir arkadaşının söylediği bir şeydense bu, onun hayatındaki rolünü tekrar gözden geçirmen gerekiyor anlamına gelir. Yaşadığın olumsuz olayları gözden geçir ve elinden geleni yapıp yapmadığına bak, bir arkadaşınla artık konuşmuyorsan eğer tekrardan gözden geçir olayları ve duygusal değil mantıksal bir açıdan bakmaya çalış. Elinden geleni yaptın mı? bazı insanlar sorun çıkartır ancak sorun bizimle bile ilgili değildir çoğu zaman, kendileriyle ilgilidir. Gönüllü aktivitelere katılabilir ve başkaları için bir şeyler yapabilirsin. Çevrende böyle bir aktivite yoksa eğer kendin de oluşturabilirsin -Bugün kedileri besleme günüm ve bir paket mama alıp dağıtacağım.-. olumlu yönlerini bir kağıda yazmayı deneyebilirsin, olumsuzları da diğer tarafa yaz ve olumlu hale getirmeye çalış. Fit bir vücudun yoksa spora giderek onu olumlu yapabilirsin mesela, bu büyük bir şey değil haftada bir kaç saat vereceksin. Bazı şeyleri gözünde büyütme, o ortam sana yeni perspektifler ve arkadaşlıklar katabilir. Farklı ortamlara girmeye de özen göster, kullanıyorsan alkolü azalt. Kendini zorlama, hiçbir şey olmak zorunda değil.. yük edinme her şeyi. Bir hedef koy, ufak hedefler olabilir bunlar ve onlara ulaştıkça daha farklı hissedeceksin. Meditasyon yapabilirsin.. bunun da fazlasıyla yardımı olacaktır. Kendini tanımak için kendine zaman ver, kendini tanıdıkça daha iyi anlayacaksın ve kendini sıkıştıran, değersiz hissettiren düşüncelerin belki de sana dışarıdan telkin edildiğini fark edeceksin. Üretkenliğini ortaya koyacak şeyler yapabilirsin, benim de yaptığım gibi hoşuna giden konularda araştırmalarını makaleye döküp arkadaşlarınla ya da yoksa bizim internet sitemizde paylaşabilirsin, ya da herhangi bir yerde.. sana kalmış. Kendin hakkında olumlu konuşmalısın! "Bugün zorlu bir sınavdan geçtim, kendimle gurur duyuyorum.." örneğin bu şekilde şeyleri sesli olarak söyleyebilirsin. Başlarda tuhaf gelse de gerçekten işe yaradığını hissedeceksin. Çünkü bu tarz söylemler senin dışarıdan onaylanma arzunu azaltacak. Daha çok öneride bulunabilirim ama bunlardan demek istediklerimi anlamışsındır. Değerlisin, sen sen olarak değerlisin ve başka birinin bunu söylemesine ihtiyacın yok. Eğer yakınlarımdaysan seninle bir kahve içip, anlatacaklarını dinleyebilirim. Ya da çevrende güvendiğin ve sana yardımcı olabileceğini düşündüğün birisine içini açmayı dene, duygularını ifade etmen de kendini daha iyi hissetmeni sağlayacaktır. Eğer birine kızdıysan bunu alttan almamalısın, onunla kendi duygularını konuşmalı ve seni anlamasını sağlamalısın. Beklentilerin çok fazlaysa bunları da azaltmayı deneyebilirsin. İnsanlar senin başarın için değil, başarısızlıkların için dört göz olurlar genelde.. Bu tarz şeyler önemsiz ya da ufak görülebilir ancak içe attıkça büyürler, lütfen içinde tutma. <3
4 notes · View notes
mel-inoe · 8 months
Text
bana sahip çıkan biri olunca canım çok yansada elimden gelen her şeyi o ilişkiyi kurtarmak için yapasım geliyor. kendime şu şarkıyı yolluyorum;
4 notes · View notes
gokkusaginda · 1 year
Text
8 notes · View notes
sexcxsblog · 1 year
Text
ACIMADAN SİKTİ-5
İkimizde birbirimize bakıyor ilk adımı karşı taraftan bekliyorduk. Çok geçmeden Kürşat yanıma geldi ve beni dudağımdan öpmeye başladı. Bende karşılık veriyordum. Kürşat’ın ellerin memelerime indi. Koparacak gibi sıkıyor, yoğuruyordu. Canım acısada bi yandan zevk de alıyordum. Üstümdeki tek parça olan geceliği çıkartıp bir kenara attım. Her yerim ortadaydı. Kürşat memelerime yumuldu. Çok güzel emiyordu. Sonra beni sırt üstü yatırıp bacaklarımı havaya kaldırdı.
-uf şu ama göte bak ölürüm ben bunlara
Bir yandan yalıyor bşr yandan da parmağını sokuyordu. Ermanın en yakın arkadaşı Şuan amımı yalıyordu. Artık dayanamadım onu itip ne var ne yok üstünde çıkartıp ermanınkinden farksız yarrağını sömürmeye başladım. Esmer yarrağın tadı bşr başkaydı. Ermana binayen daha kıllıydı Kürşat. Yarrağının dibinde sanki bir orman vardı. Ama bu durum daha da çok azmama sebep olmuştu. Daha haşin yalıyordum yarrağını.
-yenge sen neymişsin be
-beğendin mi
-beğenmek ne kelime yenge bayılacam şimdi
Çok geçmeden ağzıma boşaldı bende bütün dölleri yuttum. Ama hala yarrağı kalkıktı.
-yenge götünü sikicem diye konuştuk ama şu amında tadına bakmak istiyorum.
-istediğin deliği olsun be
-cansın yengem
Yan yatırıp bacaklarımı birbirine yapıştırdı ve arkadan yarrağını amıma soktu.
-ohhh sıcacık
Çok güzel sikiyordu. Amımın dudakları güzel sakso çekiyordu yarrağına. Kasıklarındaki sıcaklık yarrağındaki kıllar beni deli ediyordu. Kürşat bir pozisyona bağlı kalmıyor sürekli pozisyon değiştiriyordu. Beni hemen kucağına alıp ayakta sikmeye başladı. Sonra domaltıp sert sert pompalamaya devam etti. En sonunda kucağında yarrağını sürerken buldum kendimi. Ata biner gibi sürüyordum yarrağını. O da götüme şaplak atıp memelerimi okşuyordu. Çok geçmeden amıma oluk oluk boşaldı. Sıcacık dölleri amımın her yerine ulaşmıştı. Kucağından inip yan durunca amımın dudaklarndan krema gibi süzülüyordu.
-Erman ağznının tadı biliyormuş valla
-öyle öyle
Biraz soluklandıktan sonra banyoya girip duş almaya başladık. Kürşat yavaştan parmağı ile deliğimle oynamaya başladı. Sonra yavaş yavaş sokmaya. Canım yanıyordu ama istiyordum da. Bir parmaktan iki parmağa geçti. Az sa olsa biraz açılmıştı. Yarrağını götüme dayadığında kalbim güm atıyordu. Ordan krem alıp önce yarağını sonra deliğime sürdü. Yavaş yavaş sokmaya başladı. Ben elimle itiyor ama o asla geri çekilmiyordu. Canım acayip yanıyordu.
-ohhh sıcacık ve daracık
-yavaş yap Kürşat canım çok yanıyor
-geçecek yenge alışacaksın
Sonra hem ileri hem geri devam ederken yavaş yavaş alışıyordum. Zamanla daha da ileri gidiyor yarrağı yeni yerler keşfediyordu. Arkama dönüp baktığımda yarrağının hepsi götüme girmişti. Kürşat daha deneyimli olduğu belliydi. Neredeyse çok az canımı yakıp çok fazla zevk vermişti. Götüm alışınca başladı sert sert pompalamaya. İki deliğimde açıktı artık. Kürşat arkamdan sarılıp beni bir güzel sikiyor. Bir eli mememi yoğururken diğer eliyle amımı okşuyordu. Kaç defa boşaldım hatırlamıyorum. Ama ardımdan Kürşat’ta döllerini götüme patlattı. Bana dönüp bir öpücük kondurdu. Temizlenip odaya geçtik.
-nasıl yenge canın acıdı mı çok
-az acıdı ya ama saolasın ya beni büyük bir dertten kurtardın
-lafı mı olur sen iste yeterki
-valla böyle acısız siktiğini bilseydim amımı da ilk sana bozdururdum ama işte nasip
-olsun yenge zor kısmı bana kalmış desene hahahah
-ay sorma ödüm kopuyordu sıra oraya gelecek diye
Biraz sohbet ettikten sonra. Beraber sarılıp uyuduk. Sabah Kürşat’ın yarrağını amımda hissetmemle uyandım.
-uyandırdım mı yenge
-hıhı
-kusura bakma yenge ya benimki kalkmıştı böyle bir manzarayı görünce o yüzden dayanamadım bende
-yok önemli değil alışkınım ben ermandan
Bu da Erman gibi doyumsuzdu belli. Sabahın ilk ışıklarında Kürşat’ın dölleri ile kahvaltı yaptım. Ondan sonraki günlerde hep böyle devam etti. Beni gördüğü her yerde ya amıma ya da götüme sokuyor bşr güzel sikiyordu. Ağzından da yenge lafı eksik olmuyordu. Erman gelene kadar bu şekilde devam etti. Ne ben ne de o Erman’a bir şey söyledi. Zaten Erman Kürşat’ın burda kaldığını bilmiyordu bile. Çok iyi birine emanet etmişti beni saolsun. Götümün deliğinin açıldığını görünce Erman
-kim açtı lan bu götü orospu
-sen gelmeyince ben de ne bulursam soktum oraya. Napıyım beni yarrağa alıştırıp gittin
-ohh şimdi gerçek yarrak görsün o zaman deliğin.
Yarrağını götüme sokup sikmeye başladı. Ama hayvan gibi sikiyordu. İlk defa ermandan zevk almamıştım. Uzakta olmak karısız kalmak ona yaramamıştı. Eskisi gibi sikemiyordu. Çok gelmeden boşaldı. Birkaç güne bizimkiler geleceği için ermanı yolladım. Sürekli bana yazıyor. Nude falan istiyor ama ben artık onu istemiyorum. Bir kişi vardı aklımda o da Kürşat’tı. Şimdiden özlemiştim onu.
Not: hikayelerinizi bekliyorum
136 notes · View notes