Ben en çok kendimle sohbet etmekten yoruldum. Sürekli affedecek bahaneler aramaktan, bir şeyleri düzeltmeye çalışmaktan, nefret etmemek için direnmekten yoruldum... En kötü tarafı da ne biliyor musun? Onca emeğimin, çabamın hiçbir faydasını da göremedim. Tam tersine yaptığım her şey, yapmak zorunda olduğum birer göreve dönüştü zamanla. Sonra anladım sevgi her şeyi iyileştirmiyormuş. Eğer yara bir tek senin kalbindeyse; çok sevmek o yarayı daha da kanatıyormuş. Bunu öğrenmek yıllarımı aldı benden ama kendimle savaşmayı bıraktım sonunda. Artık kimseyi affedecek bahaneler aramıyorum. Çünkü beni inciten herkes kırgınlığımın farkındaydı. Her şeyi bilerek yaptılar. Bu yüzden unutulmayı da affedilmeyi de hiç hak etmiyorlar...
Elveda demeyeceksen gel bana.. Sesini unutmama izin vermeyeceksen, bir yerde tanıdık koku duyduğumda üzülmeme izin vermeyeceksen gel. Arkadaş grubunda adın anıldığında uzaklara dalıp gitmeyeceksem, kendimi sevmemi sağlayacaksan gel. Papatyalar sevmiyor dese bile üzülmeyeceksem, geceleri rahat uyuyabileceksem gel. Senden keşkelerle değil, iyi kilerle bahsedeceksem eğer, ne olur o zaman gel.
Burada kaldıkça parçalanıyorum. Nefesim bile beni terk ediyor her defasında. Her gece kendimle konuşmaya çalışıyorum. "Yara izi olmayanın yarası yokmudur." Diye. Görmüyor insanoğlu, bilmiyor, hissetmiyor. Ben iyi değilim anne sana yalan söyledim. Beceremedim, yapamadım, hiçbir şey yolunda gitmedi. Geçtiğim yollarda ayak izlerime rastlanır ama bana rastlayan olmaz artık.
ya yuzu nasıl kapanmış olabilir?? yıkıldım gerçekten yuzu benim için istanbul'un dr falafel'i gibi bir hale gelmişti. tanıdığım herkesi götürüyordum (çok az kişi tanıyorum bu arada o yüzden böyle dedim diye çok da bir şey sanmayın da) gerçekten çok üzüldüm. keşke kapanacağından haberim olsaydı da son kez gitseydim. en son 1 şubatta gitmişim. çok kötüyüm hiç iyi değilim bu ayrılık çok ani oldu
Öyle acı çekiyorum ki..sevmeyi durdurabilsem seni, durdururdum tam şuanda. Tam şuanda, kimse ne hissettiğimi anlamasın diye ayrılmadığım odamda, her yanına kalp ağrısı bulaşmış yatağımda seni düşünürken durdururdum. Aklımda binlerce senli düşünce yiyip bitiriyor beni. Karnımda bir girdap var, sanki tüm ruhumu içine çekiyor. Söyleyemediğim cümleler, anlatamadığım dertlerim bu gece de uyutmuyor beni. Yokluğun beni canlı canlı gömüyor.