Tumgik
#dadaloğlu
yorgunherakles · 10 months
Text
siyah kaküllerin dökmüş kızıl güllere
ala gözlerini dikmiş tozlu yollara
köroğlu - ayvaz güzellemesi
17 notes · View notes
tarihedebiyatsanat · 2 years
Text
Çiçek Dağı
Alaydım da cura saz'ım dizime
Çekseydim sürmeler ala gözüne
Cihan güzel olsa girmez gözüme
Sende bir gümanım var Çiçek Dağı.
Bu karşıki dağda yanar bir ışık
Aldırmış sevdiğim ağlar bir aşık
Bir ceren bakışlı zülfü dolaşık
Sende gümanım kaldı Çiçek Dağı.
Dadaloğlu görülmüyor borandan
Yıkılsın şu dağlar kalksın aradan
Elbeyli'den geldim koru Yaradan
Sende bir gümanım var Çiçek Dağı.
Dadaloğlu
Tumblr media
2 notes · View notes
turkudostu61 · 2 years
Text
Tumblr media
0 notes
diyariedebiyat · 2 years
Text
DADALOĞLU
DADALOĞLU 🍁Oğuzların 24 boyundan birisi olan Avşar boyuna mensuptur. 🍁Doğum tarihi kesin olarak bilinmemekle beraber, araştırıcıların büyük bir kısmının tahminine göre 1785’te doğmuştur. 🍁Âşığın asıl adı Veli’dir. Önceleri bu adla tapşırmış olma ihtimali yüksektir. Daha sonra Dadal, Dadalı, Âşık Dadal, Dadanoğlu ve Dadaloğlu gibi mahlasları kullanmıştır. 🍁Şiirlerini göz önüne alındığında,…
Tumblr media
View On WordPress
1 note · View note
sillagen · 2 months
Text
Annem salatanın içine nar koymuş. Canım anam Avşar soyunuz yerleşik hayata geçmemek için başına kafa tutmuş.Diyar diyar gezmişsiniz.. Bu kafa tutmada o kadar kan dökülmüş ki burada kanlıgecit denilen yer adını ordan almış. Daldaloğlu yani dedemiz boşuna " ferman padişahın dağlar bizimdir" dememiş. Dağlarda gezip, göçebe yaşamışsınız hatta Çerkezlerin atını çalımışsınız. Sen nar koyuyon salataya hele bak şuna hele oldum
20 notes · View notes
nevzatboyraz44 · 1 month
Text
Nature 📌
39 notes · View notes
yasamsallik · 1 year
Text
Tumblr media
. . .
Ağlamak ayıp değil kana kana
Ama gülmeyi unutmuşlar yüzlerine baksana
O cânım sevinç pırıltısı düşmüş gözlerinden
Param parça tuz buz
Bizim insanlarımız böylesine karagülmezse
Birimizden biri suçluyuz.
Peki neyleyip nidelim
Alıp başımızı limon misali avuçlarımızın içine
Kara kara düşünelim.
. . .
Pırıl pırıl bir Karacaoğlan
Bir Dadaloğlu bir Pir Sultan
Dilimize düşen ilk mübarek cemre
Bitip tükenmeyen Yunus Emre
Biz dünyadan gider olduk demiş kalanlara selam olsun
Ama hep böyle gidecekse bu dünya canım
Yunus topumuza haram olsun.
Gözünün nurunu sevdiğim koca Sinan
On parmağı on ulu çınar misali her yandan yükselen
Dünya durdukça duracak olan
Gecekondular mı gelecekti arkandan
Bir koca Sinan yetmedi bre şahin aman
Bir Sinan daha.
. . .
...
Memetcik Memet Memetcik Memet
Bir tren kalkıyor Haydarpaşa’dan
Tren değil bu bir hışım
İlk Türkçe dersimi ondan almışım
Memetcik Memet
Türkçem kadar güzelsin diyen büyük usta
Nâzım Hikmet
Bir Nâzım yetmedi bre şahin aman
Bir Nâzım daha
Kırmızı gülün alı var.
Kolay kolay gelir miydi bir Mustafa Kemal
Bir Mustafa Kemal yetmedi bre şahin aman
Bir Mustafa Kemal daha.
...
Bu Anadolu var ya bu Anadolu
Bu sapsarı sıtma bu masmavi gurur
Ne tosunlar doğurmuş ne tosunlar
Bak daha neler doğurur.
Bedri Rahmi Eyüboğlu
( 1911 - 1975 )
54 notes · View notes
lalvi · 2 months
Text
2 notes · View notes
by-hulusi · 1 year
Text
✍️
Zülfü Livaneli diyor ki: "...Sorun, onun gitmesiyle bitmeyecektir.
Sorun onu iktidara getiren, üst üste dokuz seçim kazandıran, bir sürü yolsuzluk ve yönetim skandallarına rağmen körü körüne peşinden giden halktır.
Daha doğrusu halkın bir bölümüdür.
Bu halk yığının Anadolu müslümanlığıyla, gelenekle, ahlakla, haram helal kavramıyla, merhametle, şefkatle hiçbir ilgisi yoktur.
Köyden kente göçle başlayan, ne köylü ne kentli olabilen, bütün değer ölçülerinden kopmuş, vahşi birer yaratık haline gelmiş, talandan yalandan pay kapmaya çalışan ve literatürde lumpen proletarya olarak tanımlanmış olan kitledir bu.
AKP’ye oy vermiş olanların tümünü böyle yaftalamak doğru değil elbette.
İçlerinde düzgün ve samimiyetle oy veren seçmenler de olabilir.
Ama o kitlenin genel karakteristiği budur.
Bu kesim kendini önce arabesk müzikle gösterdi.
Güzelim türküleri, geleneksel şarkıları, Anadolu’nun büyük şiir geleneğini terk eden insanlar, bir anda mide bulandırıcı seslere, insanın kulağını tornavida gibi delen elektro bağlamalara, içinde hiçbir hakiki lirizm ve hüzün barındırmayan
‘’Ben de isterem!’’ saldırganlığına kaptırdı kendini.
Şehirler kaçak mahallelerle, üzerinde demir filizleri bırakılmış sıvasız çirkin yapılarla, lağım kokan mahallelerle doldu.
Suç oranı ve özellikle kadına karşı şiddet akıl almayacak ölçülerde arttı.
Bunun adına ‘’muhafazakarlık’’ denilebilir mi? Elbette denilemez.
Aşağı yukarı sayıları kırk milyon dolayında tahmin edilen bu kitle Itri,
Mimar Sinan estetiğine de sahip değildir; Anadolu’da yüzyıllarca aydınlık bir nehir gibi akmış olan Karacaoğlan, Pir Sultan, Dadaloğlu temizliğine de.
Dolayısıyla bu kesim muhafazakar değil,
Türkiye’ye çarpık ve ahlak ölçülerinden yoksun bir ‘’modernleşme’’
sunan yeni bir oluşumdur.
Lafı uzatmadan söyleyeyim.
Bu kesimin hayatta en çok nefret ettiği model uygarlaşma, kültür, temizlik ve zarafet simgesi Mustafa Kemal Atatürk,
kanıyla canıyla savunduğu lideri ise şimdiki cumhurbaşkanıdır.
Kimse kendini aldatmasın. Sayıları çok kalabalık olan bu kesim, ne olursa olsun, hangi skandal patlarsa patlasın sonuna kadar liderini destekleyecek ve Cumhuriyet’e karşı çıkacaktır. Erdoğan siyasi ömrünü tamamlasa da ona benzeyen başka bir lider bulmakta gecikmeyecektir.
Çünkü Türkiye’nin çürüyen kesimi , bu bozulmayı önce müzikle, sonra hayatımızın her alanına egemen olan lumpenleşme ve arabeskleşmeyle ifade etmeye devam ediyor.
Gafil aydınlardan (!) destek alan lümpen kültür, örgütlü cehaletle beslenerek kılcal damarlarımıza kadar yayılıyor.
Bu manzaraya, lumpenlerin ele geçirdiği muazzam para ve iktidar gücünü de eklerseniz geleceğin hiçbirimiz için kolay olmadığı çok açık.
Erdoğan bu kitlenin lideridir ve onun yokluğunda yeni bir lider bulacaklarına hiçbir kuşku yok.
Mustafa Kemal aydınlığını savunan kitleler birleşene ve kendi aralarındaki çelişkileri gidererek, evrensel değerleri savunan bir Türkiye kültürü yaratana kadar acılar devam edecek.
•Z. Livaneli
8 notes · View notes
cagdasyatirim · 1 year
Text
"..Sorun, onun gitmesiyle bitmeyecektir. Sorun onu iktidara getiren, üst üste dokuz seçim kazandıran, bir sürü yolsuzluk ve yönetim skandallarına rağmen körü körüne peşinden giden halktır. Daha doğrusu halkın bir bölümüdür. Bu halk yığının Anadolu müslümanlığıyla, gelenekle, ahlakla, haram helal kavramıyla, merhametle, şefkatle hiçbir ilgisi yoktur. Köyden kente göçle başlayan, ne köylü ne kentli olabilen, bütün değer ölçülerinden kopmuş, vahşi birer yaratık haline gelmiş, talandan yalandan pay kapmaya çalışan ve literatürde lumpen proletarya olarak tanımlanmış olan kitledir bu. AKP’ye oy vermiş olanların tümünü böyle yaftalamak doğru değil elbette. İçlerinde düzgün ve samimiyetle oy veren seçmenler de olabilir. Ama o kitlenin genel karakteristiği budur. Bu kesim kendini önce arabesk müzikle gösterdi. Güzelim türküleri, geleneksel şarkıları, Anadolu’nun büyük şiir geleneğini terk eden insanlar, bir anda mide bulandırıcı seslere, insanın kulağını tornavida gibi delen elektro bağlamalara, içinde hiçbir hakiki lirizm ve hüzün barındırmayan ‘’Ben de isterem!’’ saldırganlığına kaptırdı kendini. Şehirler kaçak mahallelerle, üzerinde demir filizleri bırakılmış sıvasız çirkin yapılarla, lağım kokan mahallelerle doldu. Suç oranı ve özellikle kadına karşı şiddet akıl almayacak ölçülerde arttı. Bunun adına ‘’muhafazakarlık’’ denilebilir mi? Elbette denilemez. Aşağı yukarı sayıları kırk milyon dolayında tahmin edilen bu kitle Itri, Mimar Sinan estetiğine de sahip değildir; Anadolu’da yüzyıllarca aydınlık bir nehir gibi akmış olan Karacaoğlan, Pir Sultan, Dadaloğlu temizliğine de. Dolayısıyla bu kesim muhafazakar değil, Türkiye’ye çarpık ve ahlak ölçülerinden yoksun bir ‘’modernleşme’’ sunan yeni bir oluşumdur. Lafı uzatmadan söyleyeyim. Bu kesimin hayatta en çok nefret ettiği model uygarlaşma, kültür, temizlik ve zarafet simgesi Mustafa Kemal Atatürk, kanıyla canıyla savunduğu lideri ise şimdiki cumhurbaşkanıdır. Kimse kendini aldatmasın. Sayıları çok kalabalık olan bu kesim, ne olursa olsun, hangi skandal patlarsa patlasın sonuna kadar liderini destekleyecek ve Cumhuriyet’e karşı çıkacaktır. Erdoğan siyasi ömrünü tamamlasa da ona benzeyen başka bir lider bulmakta gecikmeyecektir. Çünkü Türkiye’nin çürüyen kesimi , bu bozulmayı önce müzikle, sonra hayatımızın her alanına egemen olan lumpenleşme ve arabeskleşmeyle ifade etmeye devam ediyor. Gafil aydınlardan (!) destek alan lümpen kültür, örgütlü cehaletle beslenerek kılcal damarlarımıza kadar yayılıyor. Bu manzaraya, lumpenlerin ele geçirdiği muazzam para ve iktidar gücünü de eklerseniz geleceğin hiçbirimiz için kolay olmadığı çok açık. Erdoğan bu kitlenin lideridir ve onun yokluğunda yeni bir lider bulacaklarına hiçbir kuşku yok. Mustafa Kemal aydınlığını savunan kitleler birleşene ve kendi aralarındaki çelişkileri gidererek, evrensel değerleri savunan bir Türkiye kültürü yaratana kadar acılar devam edecek. Zülfü Livaneli
3 notes · View notes
yorgunherakles · 1 year
Video
cem karaca - niksar
13 notes · View notes
doriangray1789 · 1 year
Text
MUKADDİME DEN KOMÜNİST MANİFESTOYA 14. ve 15. yüzyılın önemli düşünürü İbni Haldun için tarihçi olduğu kadar, sosyolojinin önderi ve ilk tarih filozofu derler. Sosyologlar İbni Haldun'a tarihçilerden daha fazla ilgi gösterirler. Bunun nedeni zira bir sosyolog karakteri ortaya koymasındandır. İbni Haldun toplumları analiz ve tahlil eder. İbni Haldun'un toplumları analiz ederken, tabir ederken yakaladığı önemli bulgulardan biri asabiyet kavramıdır. İbni Haldun'a göre bir topluluğu bir araya getiren şey asabiyettir. Toplumla ilgili görüşlerinin yanı sıra tarih, egemenlik, devlet, din ile ilgili görüşleri de vardır. Devlet ile egemenliğin yaşaması için erdemli olmak gerektiğini savunur. Din ile ilgili görüşlerinde çok özgür ve bağımsız görüşleri vardır. Örneğin şeriatın hükümet için şart olmadığını açıklar. İnsanlığın yaşamı için peygamberlik kurumuna gerek olmadığını söyler. Toplumlar peygambersiz ve tanrısal kitap olmadan yaşayabilirler, toplumun yaşamı için peygamber olsun veya olmasın bir düzenleyici öndere gerek vardır der. yazımın başlığına vurgu yaparsak: “Mukaddime” adlı eseriyle “umran ilimi” adını verdiği yeni bir alanı da keşfetmiştir.Eserlerinde Eflatun ve Aristo gibi düşünürlerin adlarına rastlanmaktadır ancak İbn Haldun’un herhangi bir yazardan etkilendiğini söylemek zordur ancak mukaddime de emek ve emeğin sömürülmemesine ilişkin kayıtlar yıllar sonra Marks da da tastlanır... Adam Smith’in “Ulusların Zenginliğinin Nedenleri Üzerine Araştırma” adlı eseriyle 1776’lı yıllarda çalışma ‘doğru olarak örgütlenmiş insan emeğinin misliyle değer oluşturma yeteneği’ olarak yeni bir anlam kazanmaktadır. Emek, zenginliğin büyüme etkeni olmasının yanında aynı zamanda üretimin de bir parçasıdır.İbn Haldun, insanların bir araya gelerek iş bölümü yapmalarını emeğin değeri olarak nitelendirirken Smith emeğin toplumsal mekanizmanın temelinde olduğunu ve bolluğun sürmesinin bir aracı olduğunu ifade etmektedir. Marx ise, toplumsallığı öteki için gerçekleştirilen çalışma olarak değerlendirmektedir. Gerçek çalışma, yabancılaşmış bir çalışmadır: emek gönüllü bir faaliyet değil bir araçtır sadece Yabancılaşma, araçların amaç haline gelmesi, bireyin araçların oluşturduğu daireye sıkışarak hiçleşme duygusuna kapılmasıdır Felsefede yabancılaşma, şeylerin, nesnelerin bilince uzak ve ilgisiz görünmesi, önceden ilgi duyulan şeylere karşı kayıtsız kalma tisinti duyma anlamına gelmektedir.. Dadaloğlu ulu bir halk ozanıdır ama 1865 yılı sürgününe kadar Sis/Kozan dışına çıkmamıştır. Sürgün onun bazı gerçekleri görmesini sağlamış olmalı ki şu dizeleri söyler. "Yedi iklim dört köşeyi dolandım Meğer dünya her tarafta bir imiş Ben dünyayı Al'Osman'ın sanırdım Meğer dünya yüz sultanlık yer imiş" Medeniyetlerin kökeni, gelişimi ve çöküşü konularında isabetli tespitlerinden ötürü İBN-HALDUN'UN MUKADDİME 'mutlaka okunması gerekli kitaplar' sınıfındadır. Ve en güvenilir, en doğru çeviri olmasından dolayı da MEB Yayınları'ndan, 3 cilt olanıdır...
Tumblr media
4 notes · View notes
aykutiltertr · 16 days
Video
youtube
Tek Kapıdan Çıktım - Çimen İlter ✩ Ritim Karaoke Orijinal Trafik (Hicaz...  ⭐ Video'yu beğenmeyi ve Abone olmayı unutmayın  👍 Zile basarak bildirimleri açabilirsiniz 🔔 ✩ KATIL'dan Ritim Karaoke Ekibine Destek Olun (Join this channel to enjoy privileges.) ✩ https://www.youtube.com/channel/UCqm-5vmc2L6oFZ1vo2Fz3JQ/join ✩ ORİJİNAL VERSİYONU Linkten Dinleyip Canlı Enstrüman Çalıp Söyleyerek Çalışabilirsiniz. ⭐ 🎧 https://youtu.be/Pf5pBlWS8Vg ✩ (MAKE A LIVE INSTRUMENT ACCOMPANIMENT ON RHYTHM IN EVERY TONE) ✩ Aykut ilter Ritim Karaoke Ekibini Sosyal Medya Kanallarından Takip Edebilirsiniz. ✩ İNSTAGRAM https://www.instagram.com/rhythmkaraoke/ ✩ TİK TOK https://www.tiktok.com/@rhythmkaraoke ✩ DAILYMOTION https://www.dailymotion.com/RhythmKaraoke ⭐ Tek Kapıdan Çıktım - Çimen İlter ✩ Ritim Karaoke Orijinal Trafik  (Hicaz 4/4 Amasya Düğünü) TEK KAPIDAN ÇIKTIM YÜZÜM PEÇELİ Yöresi- İli AMASYA   İlçesi- Köyü -   Kaynak Kişi  YÖRE EKİBİ Derleyen TRT ANKARA RAD. THM. MD. Notaya Alan NİDA TÜFEKÇİ İcra Eden Makamsal Dizi HİCAZ Konusu - Türü Ağıt Karar Sesi La Bitiş Sesi La Usül 2/4 En Pes Ses La En Tiz Ses La Ses Genişliği 8 Ses TÜRKÜNÜN SÖZLERİ TEK KAPIDAN ÇIKTIM YÜZÜM PEÇELİ AHBAPLAR OTURMUŞ İKİ GEÇELİ (vay vay) HULUSİ'M DE ALNI SIRA PERÇEMLİ Bağlantı: NEYLEYİM DÜNYADA DÜNYA MALINI GÖNÜL ARZEDİYOR ESKİ HALİNİ (vay vay) DAĞDAN YUVARLANDI KAYALARIMIZ GAM İLE YOĞRULDU MAYALARIMIZ (vay vay) N'OLA TAŞ DOĞURSAYDI ANALARIMIZ Bağlantı MEZARIMI HELVACI'YA EŞSİNLER AL YEŞİLİ ÜZERİME ÖRTSÜNLER (vay vay) GELEN GEÇEN YAZIK OLMUŞ DESİNLER GEÇELİ : Karşılıklı iki yandan her biri, yaka,sıralı HELVACI : Amasya'ya 7 Km.uzaklıkta bir yerleşim yeri Türküler... Türkülerimiz... Destanlar çağından beri bizi bize anlatan, Ana sütü gibi ak ve temiz türkülerimiz... Anadolu vatan olmaya başlar  ve batının ufuklarından doğan kızıl güneşe doğru Türk Atlıları yürürler... Onların dilinde Türküleri vardır ve Anadolu Türkülerle vatan olur. Türkülerle yazılır Anadolu'daki Türk insanının tarihi... "Söğüdün Erenleri" hala seslenir bin yıl öncesinden. Karacaoğlan, Dadaloğlu, Dertli, Emrah, Kul Himmet, Pir Sultan ve daha niceleri Anadolu İnsanının dili olur türkülerle... Kültür değerlerimiz içinde, söz başında da belirttiğimiz gibi "TÜRKÜLERİMİZİN" ayrı bir yeri ve önemi var. Biz inanıyoruz ki ; Türk milletinin bütün değerleri yok edilse, hatta Türkçe bile unutulsa ; biz TÜRKÜLERİMİZİ söyleyerek yeni baştan bütün kültürümüzü, eskisinden pek de farklı olmayacak şekilde üretiriz. Son söz olarak bir "GÖNÜL ADAMI" rahmetli Fethi Gemuhluoğlu'nun bir cümlesiyle bitirmek istiyorum : " TÜRKÜLERLE DE DUALARLA DA HÜZNÜMÜZ ALLAH'ADIR BİZİM... İMZASI MİLLET OLAN, HALK OLAN İNSAN OLAN TÜRKÜLER..." Folk songs…Our folk songs…White and clean as the mother’s milk, telling us our story since the epic ages. Anatolia becomes the homeland and the Turkish horsemen gallop towards the crimson sun that  dawns from the horizons of the West. They  sing their Folk Songs and Anatolia becomes their land. History of the Anatolian people is written in the Folk Songs. “The Sages of the Willow” (“Söğüdün Erenleri”)  still reaches us form a thounsand years ago. Karacaoğlan, Dadaloğlu, Dertli, Emrah, Kul Himmet, Pir Sultan and many others speak for the Anatolian people in folk songs. As we have stated before, our folk songs have a salient place among our cultural values. We believe that if one day all the values of the Turkish Nation are eradicated and even the Turkish language is forgotten, by merely singing our folk songs we can re-establish our culture with almost no difference from the past. That way we can experience our poignant as well as happy memories and continue on our unique path. My last words will be borrowed posthumously from a “Man of Heart”, Fethi Gemuhluoğlu: “Our sadness both in folk songs and in prayers is addressed to God…The folk songs signed by the one who is the nation, the human and the people…" İskender Ulus 1953'te Ankara'da doğdu. Orta öğreniminden sonra İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuvarına girdi, şan eğitimi gördü. Konservatuvar eğitimi devam ederken 1986'da TRT'nin açtığı ses sanatçısı sınavını kazandı. O tarihten itibaren İstanbul Radyosunda çalışmaya başladı. Tonmayster Nazif İlter'le evli ve iki kız annesi. çimen ilter - aşlamayı aşladım (kayseri) çimen ilter - biner atın iyisine (ankara-çubuk) çimen ilter - bir of çeksem karşıki dağlar yıkılır (kayseri) çimen ilter - bizim dağlar meşelidir (elazığ-harput) çimen ilter - bugün benim efkarım var zarım var (amasya) çimen ilter - çatak altından çıktık (giresun) çimen ilter - evlerinde bir ipekten halı var (gaziantep) çimen ilter - feracemin ucu sırma (kütahya) çimen ilter - havada turna sesi gelir kanadı kırma (kütahya) çimen ilter - kahpe felek sana nettim neyledim (sivas-divriği-anzağar köyü) çimen ilter - karahisar kalesi yıkılır gelir (afyon) çimen ilter - koyun gelir yata yata (sivas) çimen ilter - kütahyanın pınarları akışır (kütahya) çimen ilter - tanrıdan diledim bu kadar dilek (erzincan) çimen ilter - yüce dağ başında yanar bir ışık (sivas)
0 notes
californialordu · 4 months
Text
0 notes
avalonunezgisi · 8 months
Text
biraz folk biraz serkeş
1 note · View note
morkedisblog · 11 months
Text
Ama korkmayın Chp başına tipitip İmamoğlu gelecek Türkiyede herşey düzelecek affedersiniz nah düzelecek sözüm meclisten dışarıya olsun sadat mit içişleri ortak çalışıyor oylar kaydırılıyor değil İmamoğlu Dadaloğlu gelse birşey değişmez sahi ne yapabilir vakti gelmeden seçim mi yaptırır yapıldı diyelim şaşkın damat Soylu Akar Fidan Akp'de aday çok onlara karşı ne yapabilir marifet parti başına gelmek değil ülke başına gelmek ki yarın seçim olsa İmamoğlu bir halt yapamaz sahi Oğan hani göç bakanlığı kurdurup suriyeli kardeşlerini geri gönderecekti😭 bekliyoruz😂20 bin euroluk adamları bırakmazlar söyleyeyim😤😠😈sakın şikayet polis falan yapmayın yalan yazmadım👈
Tumblr media
0 notes