Tumgik
#ben sevemedim
geceyamurundakibirii · 5 months
Text
Tumblr media
206 notes · View notes
bilgeyim · 3 months
Text
Tumblr media Tumblr media
Şubat ayını sevmiyorum. Sevgilimin doğduğu ay olması dışında tek bir güzel yanı yok. Benim için Şubat hep sızı, hep yas demekti yıllardır. Deprem yaşanması Şubat'ı hepimiz için yas ayı yaptı...
Bu sene de Şubat gelir gelmez kötü haber aldık ailecek. 3 Şubatta en küçük yeğenimin sünneti vardı. 2 Şubat günü en büyük yeğenim kardeşi için memleketine gelirken kaza geçirdi. Yazarken bile kalbim sıkışıyor, nefes almakta güçlük çekiyorum. Sabah bana mesaj yazmıştı kısa bir konuşma yapmıştık, erkek arkadaşıyla geliyordu herkesle tanışacaktı hepimiz heyecanla bekliyorduk onları. Saatler sonra bir telefon "Kaza geçirmişler" Detayları anlatmak istemiyorum araç kullanılacak halde değil, "mucize olmuş" denen cinsten bir kaza. Sünnet evi yas evine dönebilirdi... Çok uzun zamandır görmediğim ve çok özlediğim yeğenimi artık göremeyebilirdim... Bu mesajlaşma son konuşmamız olabilirdi... Aylar önce istediği kitabı ona veremeyebilirdim... Aman allahım!! Neler yaşadık, abim onları alıp eve getirene kadar nasıl dokuz doğurduk. İki gün boyunca hem ağladık hem güldük, duygudan duyguya geçişler yaşadık. O sünneti yaptık ama nasıl yaptık... Şükürler olsun ki ikisi de burnu bile kanamadan çıktı araçtan.
Hepimiz bir kez daha birbirimizin kıymetini anladık. Birbirimizi ne kadar çok sevdiğimizi de... Birlikte geçirdiğimiz günlerin ne kadar kıymetli olduğunu anladık. 2024 Şubat'ı böyle geldi. Günlerdir yaşadıklarımı sindirmeye çalışıyorum. Şimdi ben neyi dert edip kafama takabilirim. Ölümün her an ensemizde olduğu, vaktimizin sınırlı olduğu bu hayatta elimde olanlara şükretmek varken olmayanlara üzülmekle geçirirsem günlerimi heba etmiş olmaz mıyım? Tam şuan kendimi dünyanın en zengin insanı hissediyorum. Kardeşlerimle paranın, pulun, eşyanın, dünyalık şeylerin aramıza giremeyeceği görünmez bir bağımız var. Birimizin başı sıkışınca birbirimizin yanına koşup gelmemiz var. Başka birşey istemem.
19 notes · View notes
bilinmezliklere · 7 months
Text
Yazıp yazıp sildim. Söyleyecek bir şeyim mi kalmadı yoksa artık anlam mı ifade etmiyor bilmiyorum.. Artık iki cümle kuracak takati bulamıyorum kendimde. İnsanları tanıdıkça içime kapandım, istesem de aşamıyorum o duvarları. Olgunluk bu ise ben bu şekilde olgunlaşmayı sevemedim ama alıştım. Evet Dostoyevski'nin de dediği gibi aşağılık insanoğlu her şeye alışıyormuş. Uçsuz bucaksız bir boşluk, içinde kaybolan ben...
127 notes · View notes
girifit · 9 months
Text
yaralıydım ben. en derinden yaralıydım. yaramı açtığım herkes kanattı. tuz bastı. bileklerim kesikti bir kere benim. yaranın en derini bu değildi ama. ruhum yaralıydı benim. çocuk yanım ölüydü. yaranın en derini buydu benim için. öyle kan değil umut akıyordu oluk oluk. acı akıyordu, nefret akıyordu. yaralıydım ben. hani basit değildi bu benim için. yıllarımı verdim şu yaramı kapatmak için. her şeyimi verdim. olmadı. kapanmadı. bitmedi. kabuk bile bağlamadı. sustum ben. bana susmayı öğrettiler çünkü. böyle uzun uzun yazdığıma bakmayın. yüzyüze gelsek ağzımı açıp iki çift laf edemem şu yaram hakkında. gözlerim bile dolmaz. o denli ruhsuzum. bilmiyorum, gerçekten anlıyor musunuz bu satırlarımı. ama ruhumdan bir şeyler eksiliyor. yaralıyım ben. evim kırık dökük, pencerelerim kırık. biliyorum bunu. farkına varıyorum bazı şeylerin. kanlar arasında yaşam savaşı vermek gibi bir şey benimkisi. ölecek misin yoksa savaşacak gücü bulacak mısın kendinde, bilmiyorsun. öyle ya savaşamıyorum artık. çözülmüyor dilim. dedim ya susmayı öğrettiler bana. nasıl anlatılır bilmem. yarayı sarmayı da öğretmediler bana. öylece kanlarla kaldım bir başıma. kaçmayı seçtim ben. herkesten. her şeyden. yalnızca kaçmak istedim. hiçbir şey olmamış gibi yaşamak, davranmak istedim. başaramadım. kaçtım. ama yakalandım. tüm kabuslarım yakaladı. elim kolum bağlandı. kılım kıpırdamadı. kıpırdayamadı. sığındığım şeyler öldürdü beni. ağzıma sürmem dediğim içkiyi içtim. sigarayı soludum. diri diri öldürdüler beni. şimdi yaşam savaşı veriyorum. kelimelerimin intihar ettiği noktada. ben sevemedim. ben kimseyi sevemedim. bana nefreti öğrettiler. beni sevenlere nefreti ben sundum. sevgiyi kendimden soğuttum. yaramı ben kendim yarattım. buna yanıyor sol yanım. buna ağlıyor ruhum. öyle basit hissettirmiyor tüm bunlar. kanlar arasında kalmışım da sesim duyulmuyor gibi. yaşam savaşı veriyormuşum da her saniye ölüyormuşum gibi.
104 notes · View notes
vuslataozlem27 · 12 days
Text
"Ben bir şeyi, hiç mi hiç, az sevemedim; hele orta hiç sevemedim: Hep çok sevdim. 
Nuri Pakdil
48 notes · View notes
behnantugrab · 3 months
Text
"Ben bir şeyi hiç mi hiç az sevemedim.
Hele orta hiç sevemedim.
Hep çok sevdim.
Arkadaşlarımı da severim.
Yeryüzüne biterim.
Eve portakal aldığımda kasayla alırım.
Dayanamayanlar çürür."
-Nuri Pakdil
29 notes · View notes
ysfogzdgrz51 · 9 months
Text
Kimi ya da neyi sevdiysem en az onunla vakit geçirebildim. Hiçbir şeyi ya da hiç kimseyi doya doya, tadını çıkara çıkara sevemedim. Elimden alınır ya da kaybederim korkusu içimden gelenlerin bir adım önündeydi hep. Çok sonra anladım ki ben aslında sahip olduğumu zannettiğim tüm sevdiklerimi en baştan kaybettim...
Tumblr media
99 notes · View notes
kotukarma · 10 months
Text
Tumblr media
Varoluşsal sancılar, yok olmak için atılan adımlar, ruhsal çöküntüler, ölümsüz intiharlar, anlamsız gözlerde kaybolan anlamlar, bir hiçlikte yolsuz kalan bedenler, kurtulmak için verilen savaşlar, farkedilmeyen çırpınışlar, devrik cümlelerde kanayan yaralar, kalpsiz gecelerde nefessiz kalanlar, duvarların altında kalan anılar, kırık mevsimlerde sızlayan ruhlar ve bunların hepsine gözlerini yumup gülmek için can çekişenler.
İntiharımı tasarladım zihnimin içinde kaçıncı oldu sayamadım ben. Hiçbirinde sağ çıkamadım. Bileklerim kanadı düşlerimde, yere çakıldı da gülümsedi o soğuk beden zihnimde. Her gece cesedim çıktı odamdan da göremedi kusursuz insanlar... Gözlerim mezar taşım oldu. Aynaya baktıkça ölümü izledim ben.
Ben lanetliyim, anlamıyorsunuz..
Ben her şeye lanet getiriyorum, ben elimi neye atsam sonu hüsran oluyor, ben elimi neye atsam ellerimde kalıyor. Ellerimdeki izleri görmüyor musunuz? Hepsi lanetimin izleri.
Uzun zaman sonra belki ilk kez bu kadar uzun inceledim aynada kendimi..
Kireç gibi yüzüm, belirginleşmiş göz altlarım ve morarmış vücudum...
Sonra kafamda bir şeyler yine konuşmaya başladı, haline bak ne kadar da belli ediyorsun düştüğünü dedi karşıdaki duvar. Sahte gülümsemelere noldu dedi diğer duvar....
Sıkışmış gibi hissettim. Boğazımı biri sıkıyor gibi hissettim.Son zamanlarda sürekli sorulan sorular, öldüğümü söyleyen ağızlar hepsi o an kafamda dönmeye başladı, sanırım aynaları hala sevemedim...
İnsanın evi ne ki dışarısı o olsun...
Sen hiç gidecek bir yerin yok diye salıncağa sığınacak kadar sahipsiz hissettin mi?
Sen hiç kimsesizsin diye bir banka ait olmaya çalıştın mı? Ben çalıştım ve bir banka bile ait olamadım...
İplerdeki düğümler bir şekilde çözülür de, asıl mesele boğazdakiler. @kotu.karma #öcüadam
58 notes · View notes
gelmemeyegidenlerdnn · 6 months
Text
" Benden sonra hep birilerini sevdi durdu, ben kimseyi sevemedim.."
34 notes · View notes
ay-simay · 10 months
Text
Tumblr media
Ben hiçbir şeyimi az sevemedim, benim olan her şeyi çok sevdim.
Eve portakalı bile kasayla alırım
Dayanamayanlar çürüyor...
🖤 Güzel sabahlar 🦋☕
60 notes · View notes
brokenwingsstillfly · 4 months
Text
Tumblr media
Hiç sevemedim ellerimi Ben bile sevmediysem Kimse de sevmez gibi geldi Tutmak istemezler diye Kimseye ellerimi uzatmadım Kollarına sarıldım hep Hiç uzatamadım tırnaklarımı Hep yedim durdum Stresim hiç bitmedi Alışkanlığım da hiç geçmedi Ellerime hiç oje sürmedim Yakışmaz diye düşündüm hep Hiç uzun ince parmaklarım olmadı Kısa da değillerdi Ama ince de değillerdi Küçükken çok imrenirdim O güzel kızlara Onlardan olmak nasip olmadı Hiç yarasız dolaşmadım Parmak uçlarımı kan kapladı Çünkü bazen acıyı hissetmem gerekti O yarayı kanayana kadar deşmem gerekti Hiç yara bandı kullanmadım O yara sızladı durdu hep Hiç kuru elle gezmedim Krem sürmeden 1 saat geçiremez oldum Ama dönmek de istemedim eskiye Çünkü bir zamanlar Çok korkmuştum Elimdeki yaralar hiç geçmeyecek diye Hiç göstermek istemedim ellerimi Yargılarlar, iğrenirler diye Ama en çok anlamazlar diye El kızartmaca oynayamadım Ama onlar oynarken gülümsedim Dişlerimle gülümsemekten de korktum hep Hiç yenemedim travmalarımı İçimdeki çocuk saklandı durdu Korkma dışarısı güvenli diyemedim Çünkü insanlar bir türlü güvenilir olmadı Ben de gardımı hiç indiremedim Dinlenecek bir yuva aradım hep Hâlâ bulamadım.
20 notes · View notes
girifit · 1 year
Text
bak, ben çok küfür ederim. öyle nazik veya kibar birisi de sayılmam. kırıldıkça kırarım. yandıkça yakarım. bak, ben sevgi ne bilmem. ama en ufak bir sevgi için sana da yalvarmam. kendime yaslanmayı öğrendim. kendimi sevemedim ama sırtımı dayayabildim. pencere kenarında paket bitirdiğimi görmezsin sen. veya ev dediğim yerde çıkan kavgaları, kopan fırtınaları bilmezsin. bak, her şeyi geçtim ben. siktir ettim. yoluna koymadım hatta yolun sonunu uçuruma çıkarttım. ellerim çiçek kokmaz. kimsenin saçını okşayıp, ellerinden tutamam. buna gücüm yok benim. siktiğim acılarını kaldırmaya gücüm var. ama en ufak bir sevgiye gücüm yok. ne yazık. ne acınası.
195 notes · View notes
vuslataozlem27 · 1 month
Text
Ben bir şeyi, hiç mi hiç, az sevemedim; hele orta hiç sevemedim: Hep çok sevdim. 
Nuri Pakdil
45 notes · View notes
ysfogzdgrz51 · 1 year
Text
Tumblr media
Kimi ya da neyi sevdiysem en az onunla vakit geçirebildim. Hiçbir şeyi ya da hiç kimseyi doya doya, tadını çıkara çıkara sevemedim. Elimden alınır ya da kaybederim korkusu içimden gelenlerin bir adım önündeydi hep. Çok sonra anladım ki ben aslında sahip olduğumu zannettiğim tüm sevdiklerimi en baştan kaybettim...
66 notes · View notes