Tumgik
#6 mayıs
okuryazarlar · 9 days
Text
Tumblr media
"Ve ben 24 yaşındayken kendimi Türkiye'nin bağımsızlığına armağan etmekten onur duyuyorum."
Deniz Gezmiş
60 notes · View notes
deniz-mehtap · 10 days
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
"Burada ölen yalnızca bedenimdir ki zaten ölümlüydü, ölecekti; ama düşüncemi öldüremeyeceksiniz, düşüncem yaşayacak..."
(dipnot: bu ara sayıları karıştığım doğrudur. 4'ü, 3, 5'i, 6 gibi yorgunluktan olsa gerek...)
69 notes · View notes
Text
Mayıs 10'un çıkmasına sadece saatler kaldı...
3 notes · View notes
hissizbiryazar · 9 days
Text
Burası çok tuhaf bir yer resmen kendi dijital günlüğümü yazıyorum ve herkes okuyabiliyor. Kim olduğum bilinmediği için özgürce düşüncelerimi yazabiliyorum
Beni gerçek hayatta tanıyan birinin buraya yazdıklarımı okumasını istemezdim
Beni tanımayan binlerce kişinin okuyacak olması ise hiç sorun değil gibi djdjfjc
3 notes · View notes
yurekbali · 1 year
Text
Tumblr media
Meclis, 11 Mart 1972’de Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan için toplanmıştı. Günün sloganı “3’e 3”tü. Adalet Partisi (AP) sıralarından “3’e 3” sesleri yükselirken Süleyman Demirel şevkle ve heyecanla en ön safta yerini almıştı. “3’e 3”le kastedilen; Adnan Menderes, Hasan Polatkan, Fatin Rüştü Zorlu'nun idamlarının rövanşı olarak Deniz Gezmiş’in, Yusuf Aslan’ın ve Hüseyin İnan’ın canlarının alınmasıydı. Adnan Menderes, Hasan Polatkan, Fatin Rüştü Zorlu, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk askerî darbesi olan 27 Mayıs Darbesi (1960) sonrasında yargılanarak asılmıştı. Askerden intikam alınamıyordu. Askerden hesap sorulamıyordu. Bu üç idamın sancısı 1972 yılında ellerinde kan olmayan üç çocuktan çıkarılıyordu. Mecliste Süleyman Demirel’in gözleri kendi grubunun üzerinde dolaşıyordu. Meclis oylamasında Demirel önce bir elini, arkadaki sıralarda bir tereddüt hissedince de iki elini birden kaldırmıştı. İki eliyle birden Deniz Gezmiş’lerin idamını istiyordu. İdam için havaya kalkan eller yeter sayıyı veriyor ve “zafer” Demirel’in yüzünde bir tebessüme dönüşüyordu. * * * Dönemin tanıklarından gazeteci Altan Öymen, idamların oylandığı günkü meclisi şöyle anlatmıştı: “Süleyman Demirel, Mobilya Yolsuzluğu'ndan yargılanan yeğeni Yahya Demirel'le ilgili olarak '25 yaşında çocukla uğraşıyorlar' diyor. 6 Mayıs 1972'de ise idam edilen Deniz, Yusuf, Hüseyin'in idam kararları oylanıyordu. Süleyman Bey ise AP Grubu'nun en önünde oturuyordu. Elini 'İdama evet' için kaldırdığında arkasına dönüp baktı, herkesin kaldırıp kaldırmadığını kontrol ediyordu. Sonra vakur bir ifadeyle önüne döndü. İdamlar kabul edilmişti. Deniz ve Yusuf da 25 yaşındaydı. Süleyman Bey onlar için hiç '25 yaşında çocuklar' demedi. İdam edilmelerini istedi. İsteğine ulaştı da...” * * * Deniz Gezmiş ve arkadaşları ise yargılandıkları Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu (THKO) davasında verdikleri savunmada Demirel için şunları söylemişti: “İddianame'de bizim Anayasa'yı cebren ilgaya teşebbüs ettiğimiz ileri sürülmektedir. Öteden beri arzetmiş olduğum gibi, bu ülkede Anayasa'yı en fazla savunanlar bizleriz. Anayasa'yı ihlal edenlerse ortadadır. Anayasa'nın uygulanmasını isteyen gene bizleriz. Anayasa'yı uygulamayan yavuz kimselerse hâlâ ortadadır. Ve yine o kişiler bizim kellemizi istemektedirler. Bile bile iddia makamı bizim Anayasa'yı ilgaya teşebbüs ettiğimizi ileri sürmektedir. İddia makamı bizim vermekte olduğumuz Bağımsızlık Savaşı'na karşıdır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na karşı, reformlara karşı ve bu nedenle bizim Anayasa'yı ilgaya teşebbüs ettiğimizi ileri sürmektedir. Çünkü Süleyman Demirel hâlâ ortada gezmektedir. Kudreti yetiyorsa Süleyman Demirel hakkında aynı şekilde dava açın, onlar 36 milyonluk ülkenin bütün yükünü 20 gencin üzerine yıkmaya alışmışlardır. Bizi bağımsız bir ülkenin çocukları olmaktan mahrum eden hepiniz dâhil sizlersiniz. Çünkü Amerika sizin döneminiz sırasında Türkiye'ye girdi ve hiçbiriniz sesinizi çıkarmadınız. Ve Demokrat Parti iktidarına 10 yıl ses çıkarmadınız. Ta ki 38 yurtsever subay ses çıkarana kadar ve onları devirene kadar. Ve bugün aynı savcılar bu şahıslar hakkında da idam kararı istemektedir. Süleyman Demirel'in Anayasa'yı ihlaline ve despotizmine ve ülkeyi Amerika'ya satmasına ses çıkarılmadı.” * * * 6 Mayıs 1972’de canları elinden alınan Deniz Gezmiş’in, Yusuf Aslan’ın, Hüseyin İnan’ın anılarına ve yüreklerindeki “Bağımsız Türkiye” aşkına saygıyla...
17 notes · View notes
bahtsizbedevisblog · 11 months
Text
Aramıza ördüğün şu duvarlardan çiçekler açıyor görmen gerek
Mayıs 6
Aramıza ördüğün duvarlardan açan çiçekler ölmüş zaten
Mayıs 8
4 notes · View notes
dicyyl · 2 years
Text
Nasıl gidebilir ki insan bir gün önceden seni çok özledim deyip.
4 notes · View notes
herarnold · 5 days
Text
Sana, bana ve mayıslara böyle bir son yakışırdı zaten.
0 notes
gecekalbiminsesi · 16 days
Text
Gel yeniden başlayalım
Defterler kapanmış, eski bu dava...
25 notes · View notes
bitmissinniremm · 10 months
Text
Aramıza ördüğün şu duvarlardan çiçekler açıyor görmen gerek…
54 notes · View notes
kaybolankisisblog · 2 months
Text
Gözyaşları çok sahtedir insanları vicdanıyla yanıltırlar
O yüzden her ağlayanı çok sevecek sanmayalım
12 notes · View notes
deniz-mehtap · 1 year
Text
"Önemli olan çok yaşamak değil... Yaşadığın süre içerisinde çok şey yapabilmektir..."
93 notes · View notes
darkkswann · 2 months
Text
seni kendinden daha çok seven bir kalbim var ama üzebiliyorsun
9 notes · View notes
akdeniizz · 3 months
Text
Bazen kalmayı çok istese bile yüzüne bakmadan gidilebilirmiş
7 notes · View notes
morrkasimpati · 10 months
Text
Güzel seven bütün insanlar yine yanlış kalplere kanacaklar..
Tumblr media Tumblr media
21 notes · View notes
yurekbali · 9 days
Text
Tumblr media
üç yaprak sallanır ipte seher vakti başkentte açar açar kanatlarını    uçamaz halkım dün boynuma boynuma gün boynuma boynuma ahına ah vahına vah yandı yürek eyvallah    seher vakti başkentte üç ata dolanır dışarda seher vakti başkentte iki canın olsa da versen birini    şişer yürek dağ gibi dün boynuma boynuma gün boynuma boynuma ahına ah vahına vah yandı yürek eyvallah seher vakti başkentte üç ana çırpınır dışarda seher vakti başkentte tutunmaya çalışır    üç ana karanlığa ne sorarsın adlarını be adam ne yazarsın kitaplara be kardeş ahına ah vahına vah yandı yürek eyvallah    seher vakti başkentte sararmadan üç yaprak sallanır ipte üçü de yeni girmiş yirmidördüne güneşli çayırlarda üç delişmen tay tırnakları papatyalı kekikli burunları fırtınalı üç delişmen tay    seher vakti başkentte dün boynuma boynuma gün boynuma boynuma ahına ah vahına vah yandı yürek eyvallah seher vakti başkentte - Hasan Hüseyin, Üç Yaprak (Tohumlar Tuz İçinde) - Fotoğraf: Yusuf Aslan, Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan (“Üç Fidan”a ait bu son fotoğraf, idamlarından 1 gün önce, 5 Mayıs 1972’de Mamak Cezaevi’nde görevli bir asker tarafından çekilmiştir.)
8 notes · View notes