Tumgik
#ırk
cagdasyatirim · 2 years
Text
Tumblr media
0 notes
varesstuff · 2 years
Text
Tumblr media
"I wanna get rid of identities; from man and woman, black and white, nationalist and liberal, rightist and leftist, heterosexual and homosexual, muslim and nonmuslim."
0 notes
adetkabilunette · 2 years
Photo
Tumblr media
#pride ayını bir çekilişle kapatmasaydık haksızlık olurdu. 🏳️‍🌈 Rengarenk kaplarımız terimlere takılmadan kanayan herkese ruhsal ve bedensel destek sağlıyor. Çekilişe katılmak için @adetkabilunette i takip etmeniz ve yorumlara bir adet 🌈 bırakmanız yeterli. ⚠️ Son katılım günü 05.07.22 Kazanan dilediği renk ve model Lunette Kabına ve Temizleme Jeline sahip olacak. #pridemonth #pride2022 #pride🌈 #cinsiyetözgürlüğü #cinsiyeteğitimi #din #dil #ırk #cinsiyet #renk #eşitlik #özgürlük #adalet #cinsellik #cinseleğitim #genitalbakım #kişiselbakım #regl #adet #adetkabı #lunetteadetkabi (at Türkiye) https://www.instagram.com/p/CfYdqQljeSk/?igshid=NGJjMDIxMWI=
0 notes
seslimeram · 28 days
Text
Direniş Oyunu Bozar!
Tumblr media
Hayata karşıt olup, onu her gün sınırlandıran, her an yeniden biçimini / şablonunu / şekli şemailini bozan, eğen bir ülke gerçekliğimiz artık. Seçim tahayyülü içerisinde herkeslere pay edilen vaatler, bol keseden atılan nutuklar o gerçekliğin başka bir suretle ilerletilmiş olduğunu göstere gelir. Sanılanın da ötesinde bir hızla hayat erimi çürümeye terk edilir iş bu menzilde. Belirgin olan tehdit, tahakküm, terör üçlemesi içinde kuşatan, atılan tutulan her vaadin bir bedele dönüştürülmesi var edilir. Vaat, nutuk, seslenişler birer pranganın ta kendisi kılınır. Tehdit, tahakküm ile hayatın biçimlendirilmesi aralığında gerçek ve yalın bir yıkıcılık bina edilir. Dönüşüm, devinim, yönelim ile birlikte bir müşterek yaşam idesi muhafaza etmek yerine onu topyekun çürüten bir yönelim var ettirilir. Bugünün yeni nam ülkesinin doğrultusu / benzersiz değil doğrudan sürgit yinelenen bir tahakküm veçhesinin aralıklarında dolanmaktadır. Bütünüyle baş efendinin tahayyülü doğrultusunda belirgin bir oyun parkına dönüştürülen, ketum değil basbayağı kötücüllüğün savunulduğu bir yeri bildiren garabetliklerle hayatın sınırlandırılması kesintisiz kılınır. Budur bu kadardır şu yer, bu ülkede sıradana verilen değer, hakikaten!
Ardışık kılınmış olagelen verin yetkiyi görün etkiyi seslenişinin her nasıl bir gasp pratiği olduğu daha seçime günler kala var edilmiş olagelen tehditlerden, ortaya salınmış olan ol bakanların devletin tüm imkanlarıyla saldırmalarından belirgin okunabilir. Şiddeti, ötekisi olarak anılana nefreti, kesintisiz bir kini, linci pratik olarak ele alan, bunu reva görebilme halini çoktan aşarak daha dipsiz, yalın bir karanlığın binasına düşen bir iktidar için her an, her gün yepyeni bir yıkımın tezgahta işlendiğini görebiliriz. Düzen, yeni diye anılanın var ettiği açmazlar günbegün artık gırtlağı aşan bir sorun yumağını imlerken, bütün bunların hiç yaşanmadığı intibasını var edebilmek, konuşturmamak için seçim heyulası içerisinde onlarca taklalar atılır. Hırslarından, koltuk sevdalarından, memleketi söğüşleme halinden başkasına bel bağlamayan, bir umut taşımayan aklın sunduğu her şey basbayağı o eğilip, çokça bükülüp, delik deşik kılınan bir hayat imgesidir. Buna karşı doğrudan var edilebilen her şeyle, her gün biraz daha hayattan bir şeyler eksiltilerek dönüştürülmüş olanın yeniliği artık eskisinden farksız yıkıcılığı bir örnek hayatlarımızı kuşatmanın hangi evresine geçildiğini örnekler. Bu kadar yalın bir iktidar hırsı için, yirmi bir yıllık pratiğin ardından hala en kudretli, sorunsuz, başat temsilin kendileri olduğuna dair yanılsama, zorbalık ile bir yön kazanmış menzilin asli suretini, geleceksizliğinin her nasıl biçimlendirildiğini de anlatır, görene.
Mezopotamya Ajansından aktaralım: “Kurdistan kentlerine taşınan asker ve polislerin toplu oy kullanma görüntüleri seçimlere damgasını vurdu. Hayatlarında ilk kez getirildikleri kentlerde oy kullananlara tepki yağdı.
Kurdistan kentlerinde saat 16.00'da sona erecek oy verme işlemleri devam ederken, birçok kentte yaşanan hak ihlalleri gündem oldu. Agirî, Çewlîg, Bedlîs, Amed, Colemêrg, Qers, Mêrdîn, Mûş, Sêrt, Riha, Wan, Êlih, Şirnex ve Idir kentlerine otobüslerle taşınan binlerce asker ve polis, sabahın erken saatlerinde taşındıkları okullarda toplu olarak oy kullanma görüntüleri seçimlere damgasını vurdu.
YSK Reddetmişti
DEM Parti'nin Yüksek Seçim Kurulu'nda (YSK) reddedilen Kurdistan kentlerine yapılan 55 bin sahte seçmen bugün taşındıkları kentlerde oy kullandı. Hayatlarında ilk kez gittikleri kentlerde okulların önünde ve içinde oluşan kuyruklarda görüntülenen asker ve polisler, yüzlerini kapatırken, halktan tepki yağdı. DEM Partili milletvekilleri ve adayları, birçok yerde yansıyan bu manzarayı görüntüleyerek, sanal medya hesaplarında teşhir ederken, halk da genç ve yaşlı demeden sandıklara akın etti.
'Bu Seçim Meşru Değildir'
Kürt halkının iradesini daha önce kayyımlarla gasp eden AKP-MHP iktidarı bu kez "taşımalı" asker ve polislerle halkın iradesini gasp etmek istiyor. Kayyım politikası tutmayınca "taşımalı" asker ve polisle Kurdistan kentlerinde kendini meşru kılmak isteyen iktidara, taşınan asker ve polislerin görüntüleri paylaşılarak, tepki gösterildi. Oyunu kullanmaya giden DEM Partililer ve halk, "Taşıma seçmenle seçim dönmez. Bu seçim meşru değildir" diyerek, yaşananlara tepki gösterdi.
Vekiller Yakaladı, Teşhir Etti
Agirî Milletvekili Sırrı Sakık: “Ağrı halkı iradene sahip çık. Bugün onur günüdür. İradeni binlerce sahte çemene teslim etme!”
Mêrdîn Milletvekili Beritan Güneş: “Savur’da Aziz Sancar Okulunda oy kullanan seçmenlerin listesi! Türkiye’nin her yerinden usulsüz seçmenler ilçeye getirilmiş. Bütün usulsüzlüklerinize rağmen biz kazanacağız Savur bizimdir! Stewrê ya me ye!!”
Şirnex Milletvekili Zeki İrmez: “İfşa ediyoruz! Hayatında bir kez bile Şırnak'a gelmemiş seyyar seçmenleri görüyorsunuz! İktidar, Şırnak'a taşıdığı binlerce asker ve polisle seçim sonuçlarını değiştirmeye çalışıyor!” “İfşa ediyoruz!! Bakın nasıl da yüzlerini saklıyorlar! İrade gaspına karşı bu hırsızlığı ve ahlaksızlığı kabul etmiyoruz!”
Sêrt Milletvekili Sabahat Erdoğan Sarıtaş: “İşte Siirt'e getirilen hırsızlar! Yüzlerini kapatıyor hepsi, çünkü suçlular, suçüstü yakalandılar. Bu halkın iradesini çalmaya gelen hırsızları tek tek teşhir ediyoruz. Size rağmen kazanacağız. Halkımız gelip oylarını kullansın bu hırsızlara geçit vermesin.”
DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit: “Bütün halkımızdan bu sahiplenmeyi bekliyoruz. Kumpasa, irade gaspına karşı sandığa gidelim, irademize sahip çıkalım.”
DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan: “Öfkelisiniz biliyoruz ama öfkenizi oy kullanarak sandıklara akıtın. Oy kullanın sandıklarınıza sahip çıkın ki oradan iradenizin gücü, irademizin gücü ortaya çıksın.”
Hayatın kuşatılması, eksiltilmesinin her şekilde eğri / yıkık / dökük kılınmasının her nasıl biçimlendirildiğine dair tek başına Bakur Kürdistan’ı sınırlarında var edilenler bir şeyleri tam on ikiden anlatır. Bindirilmiş kıtaların, öncesinden kestirilmiş / kesinleştirilmiş sahne oyunlarının, oy gasplarının, blok oy attırma hallerinin yekununda çürümüş bir istikamette her nasıl sendeleyerek yol arandığı görünür kılınır. Sallantıda olan ekonomi politik bir hal ve bir istikamette hezimeti gösterirken halen ısrarla yaza doğru bir Kürd kırımını “terör” kılıfı etrafında biçimlendirmek isteyen muktedirin son hamlesi aslında neye oynandığını da göstere gelir. Mehmet Şimşek gibi para tüccarlarının temsilcisi bir ismin etraflıca var ettiği yoksulluğu, bu toprakların kadim halklarından birisi olagelen Kürd halkının hakkını ve hukukunu yok ederek unutturmaya, bir kez olsun konuşturmamaya çabanın hezimetlik sureti temsili o oy verecek yığınların ta kendisinden görünür bir daha. Demokrasiyi tam kapasite bir cürme dönüştürme çabasındaki bir iktidarın eylediği her şey fecaatin eksik kalan sacayaklarını da tamamlayacaktır, bunun telaşıdır o bindirme kıtalar, maniple edile gelen seçimler.
Seçim geçer gider, daha dün bir bugün iki kayyum hamlesini var eden, rezil kepazeliği ise çoktandır aşan paşa babamız öyle istediği için Wan’da seçilen Abdullah Zeydan’ın hakkı elinden çalınıp, Akp hanesine yazılmak istenir. Mazbata alelacele bir kararla Zeydan’dan çalınıp, akp kapıkulu bir temsile koşa koşa verilmeye çalışılır. Mezopotamya Ajansından aktaralım: “DEM Parti, Wan Büyükşehir Belediye Eşbaşkan adayı Abdullah Zeydan'ın memnu hakkının iadesi Adalet Bakanlığı'nın mesai bitimine 5 dakika kala yaptığı itiraz üzerine geri alındığını duyurdu. Parti, "Bu yanlış karardan derhal geri dönülmelidir" çağrısı yaptı.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Merkez Yürütme Kurulu (MYK), Wan Büyükşehir Belediyesi seçimlerine dair yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, partinin Wan'da "tarihte eşine az rastlanır bir zafer" kazandığı vurgulanarak, "Van halkı, Büyükşehir Belediyesi dahil toplamda 14 belediyenin tümünü DEM Parti’ye kazandırmış, İl Genel Meclisinde ise büyük farkla birinci parti haline getirmiştir. Van halkı iradesini net ve en güçlü şekilde sandığa yansıtmıştır. Bu güçlü irade, aynı zamanda kayyım rejimine verilen bir cevaptır" denildi.
Zeydan’ın Memnu Hakkı Kararına Dair Açıklama
Wan'da yeni bir hukuksuzluk girişiminin ortaya konduğuna dikkat çekilen açıklamada, Adalet Bakanlığı'nın itirazı üzerine Wan Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkan adayı Abdullah Zeydan'ın memnu hakkının iadesi kararının hiçe sayıldığı vurgulandı. Açıklamada, konuya dair şu bilgiler paylaşıldı: "Bilindiği üzere; Van Büyükşehir Belediye Eş Başkanımız Abdullah Zeydan, tüm hukuki prosedürlerini tamamlayarak Yüksek Seçim Kurulu’na başvurmuş, adaylığı yapılan incelemeler sonucu YSK tarafından kabul edilmiştir. Zeydan, Van’da halkın büyük çoğunluğunun desteğini alarak seçilmiştir.
Mahkeme Kararını Çiğnedi
Ancak 29 Mart 2024 Cuma günü mesai bitimine 5 dakika, seçime ikin gün kala Adalet Bakanlığı idari bir karar ve yazıyla, 2022 yılında memnu haklarını alan ve tüm yasal denetimlerden geçen Zeydan’ın memnu haklarına itiraz etmiştir. Yetkili savcılık, talimat niteliğindeki bu idari itiraz yazısı üzerine kesinleşmiş memnu hak kararını veren mahkemeye yeniden başvurmuştur. Mahkeme aynı gün kesinleşmiş memnu hak kararını geri almış ve memnu hak talebini reddetmiştir. Karar henüz kesinleşmeden, yani itiraz ve temyiz hakkı kullanılmadan hemen YSK'ye bildirimde bulunmuştur.
Belediye Eş Başkanımız Abdullah Zeydan’ın memnu haklarının iadesini kabul kararını veren aynı mahkeme, aldığı kararı çiğnemiş ve hukuk güvenliği hakkını yok etmiştir. Bu girişim halk iradesini yok sayan bir anlayışın ürünüdür.
Abdullah Zeydan Van halkının Büyükşehir Belediye Eş Başkanıdır. Herkesi bu gerçeğe saygı duymaya davet ediyoruz.
Alınan bu yanlış karardan derhal geri dönülmelidir. Van halkının iradesini hiçe sayan bu girişim hukuk dışıdır. Bu girişime karşı bütün demokratik kamuoyunu duyarlılığa çağırıyoruz. Demokrasileri var eden temel ilke halk iradesine saygı duymaktır. İktidarı halkın iradesine saygı duymaya davet ediyoruz!
Halkımızın iradesini gasp etmeye heves edenleri uyarıyoruz."
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Wan Şubesi açıklama yapar: "Van Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Sayın Abdullah Zeydan, seçilme yeterliliği uygun bir şekilde aday olarak Van halkının yüzde 55 çoğunlukla seçilmiş iradesidir. Ancak yargı, siyasi bir talimatla seçime 2 gün kala hukuksuz bir itiraz süreci işleterek Van halkının iradesini siyasi bir darbe ile gasp etmiştir. Van İl Seçim Kurulunun verdiği hukuksuz kararla mazbatanın ikinci olan partiye verilmesine karar verilmiştir. Van halkının iradesine yönelik bu hukuksuz, adaletsiz ve gaspçı uygulamalara karşı tüm üyelerimizi, meslektaşlarımızı ve demokratik kamuoyunu halkın iradesine sahip çıkmaya davet ediyoruz. Sürecin takipçisiyiz" denildi.
Hayata karşıt olup, onu her gün sınırlandıran, her an yeniden biçimini / şablonunu / şekli şemailini bozan, eğen bir ülke gerçekliğimiz nasıl oluyor işte böyle böyle. Bitip gittiğine dair beyanatların seçim arifesinde zikredildiği bir yapı öne sürülerek duraksamaksızın bir kere daha darbe yapma hevesinin daha dün bir bugün iki seçimin hemen ardından ikinci gün çıkagelmesi düşündürücü değil midir? Hayata karşıt olup, onu hemen her anlamda da sınırlandıran, Kürd ve Mezopotamya’da soluk alan tüm halkların ortak irade, beyanlarına karşıtlığı zulümle, hakkı hukuku gasp ederek var eden bir ülkede hak nedir, hukuk her ne!
Aralıksız kırk sekiz saatlik işkence ile mahpushane kılınan Wan başta olmak üzere Qers, Colemerg, Adana, Semsur, Amed gibi nice kentte ortaya çıkan devlet şiddetinin / kolluk eliyle var edilmiş kin kusma seremonilerinin paralelinde, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin Yüksek Seçim Kuruluna yaptığı başvuru karara bağlanır: “DEM Parti YSK Temsilcisi Mehmet Rüştü Tiryaki, Yüksek Seçim Kurulu'nun Van İl Seçim Kurulu'nun kararını kaldırarak mazbatanın Abdullah Zeydan'a verilmesine karar verdiğini duyurdu. Mehmet Rüşti Tiryaki "YSK itirazımızı oy çokluğuyla kabul etti. DEM Parti’den Van Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Abdullah Zeydan mazbatasını alacak" dedi.
DEM Parti, Van İl Seçim Kurulu'nun, oy çokluğu ile aldığı kararı YSK'ye taşımıştı.
Kurul, bugün gündem toplantısında başvuruyu ele aldı. Partinin itirazını kabul eden Kurul, mazbatanın 7 üyenin kabul, 4 üyenin ret oyu ile Abdullah Zeydan'a verilmesine hükmetti. Karara ilişkin YSK önünde açıklama yapan Tiryaki, YSK'nin oy çokluğuyla itirazlarını kabul ettiğini belirterek, "Yüksek Seçim Kurulu'nun kararları bildiğiniz gibi kesin. Herhangi bir itiraz olanağı yok. Anayasa Mahkemesi denetimine de tabii değil. Dolayısıyla başvurulacak başka bir makam olmadığı için mazbata Abdullah Zeydan'a verilecek" diye konuştu.”
Hayata karşıt olup, onu her gün sınırlandıran, her an yeniden biçimini / şablonunu / şekli şemailini bozan, eğen bir ülke gerçekliğimiz kılınıyor. Hayati Yazıcı nam akp sözcüsü ol yanlıştan dönüldüğü için Yüksek Seçim Kuruluna teşekkür ederken, bildiğini okumaya devam diyen baş efendi kolluk kuvvetinin işkencesini, aynısını İsrail’de, Frnasa’da başka, bambaşka yerlerde görüldüğünde isyana durulan o kör nefreti burada Kürd halkına yönelik olunca alkışlama seremonilerine girişir. Tümüyle küçük bir kentin iradesinin karşısında zorbalıkla ikinci olan bir zata takdim etme / hediye etme çabasına da bir son, Mezopotamya Halklarının en çok da Wan halkının onurlu direnişi sayesinde söz konusu olur. Onca yıkıcılık, çoluk çocuğun gözaltına alınırken işkence edilmesinden, sokaktaki herhangi birisinin aracını durdurup teröristsiniz siz diye gemiyi azıya alabilecek kadar hayata / yaşama edimine sonuna kadar karşıt bir kör karanlık bir kez yapılmış olan seçimin üstünden üç gün geçmeden bir kere daha mağlup olur. Bir asırdır bir örnek ve hep birbirini takip eden bir şiddet metaforuna / kötülük sağanağına karşı bir kere daha o bölge insanının vakur duruşu ile devletli geri adım atmak zorunda kalır. Batı’daki seçmen iradesi neyse Doğusundaki insanın da, ister Wan, ister Qers, ister Amed olsun herhangi bir ayrıma maruz bırakılamayacağına dair kuvvetli bir reddiye bina olunur. Hayata saldırıp duran bir cenahın yerel seçim bozgunun ötesinde bunca açıktan saldırma cüretine de bir son verilmesi için Wan / Bölge direnişi önemli bir kazanımdır, bilelim.
Misak TUNÇBOYACI – İstan’2024
Görsel: Mezopotamya Ajansı
2 notes · View notes
bozusuruz · 2 months
Text
Her ders kavga ettiğim öğretmenim bugün en sevdiğim düşmanımsın dedi teşekkürler öğretmenim
2 notes · View notes
Text
Kedinizin Sağlığı İçin Özel Çözüm Hassas Irk Kedi Maması
Hassas ırk kedi maması, kedi sahiplerinin hassas sindirim sistemine veya alerjik reaksiyonlara sahip kedileri için özel olarak formüle edilmiş bir besleme seçeneğidir. Bu mama çeşidi, kedilerin sindirim sağlığını desteklemek, cilt ve tüy sağlığını korumak ve alerjik tepkileri en aza indirmek için özel bileşenler içerir. Genellikle tahılsız ve sindirimi kolay protein kaynaklarıyla zenginleştirilir. Ayrıca, omega-3 ve omega-6 yağ asitleri ile vitamin ve mineraller gibi besin maddeleri de içerir, bu da kedilerin genel sağlığını destekler. Hassas ırk kedi maması, veterinerlerin önerileriyle de uyumlu olarak, kedinin özel ihtiyaçlarına göre seçilerek en iyi sonuçları sağlar. Bu şekilde, kedi sahipleri evcil dostlarının sağlığını korurken onlara dengeli ve besleyici bir diyet sunabilirler.
0 notes
hayvansitesi · 6 months
Text
New Post has been published on Hayvansitesi.com
Köpekler, her mevsimde ve hava koşulunda dışarıda vakit geçirmeyi severler. Ancak yağmurlu havalarda, onları ıslanmaktan ve soğuktan korumanın bir yolu olması gerekir. İşte burada devreye köpek yağmurlukları girer. Köpek yağmurlukları, dostlarımızı yağmurun, karın ve rüzgarın olumsuz etkilerinden koruyan şık ve pratik kıyafetlerdir. Köpeklerin yağmura karşı duyarlılığı, köpeğinizin boyutuna veya cinsine bağlı değildir. Her köpek, yağmurlu […] Köpek Yağmurluk
0 notes
turkudostu61 · 2 years
Text
Tumblr media
0 notes
nesrin-c · 4 months
Text
Ben üç dil biliyorum
Üç dilde konuşup
Üç dilde yazıyorum
Aşk ,barış ,özgürlük.!
Birtek ülke istiyorum adı "dünya"
Bir tek ırk istiyorum adı "insan"
Bir tek kaynak istiyorum adı "sevgi"
Nâzım hikmet ran
İyi ki doğdun Nazım Hikmet.
Tumblr media
205 notes · View notes
noksanbiri · 4 months
Text
veda 2023.
galiba bu yazım biraz uzun olacak. bu yılda bana uzun geldi herhalde ondan. hemen hemen yılın başında ani bir kararla çok uzun seneler çalıştığım işyerinden istifa ettim. birden bire oldu diyemem. sürekli bir gel git vardı aklımda 2022'nin son aylarında başlamıştı ama hiç sonrasını düşünmeden bıraktım. çünkü kafam hiç rahat değildi. hiç. bedenimi saymıyorum bile. iyice kafayı sıyırmıştım iş iş iş diye diye. iyi mi oldu? evet. çok iyi oldu. gerçekten şu an devam ediyor olsaydım hiçbir zaman bu kararı alma cesaretinde bulunamazdım. sonrasında ise beni blogdan bilenler bilir köyde bi tadilata giriştik nisanın başından eylüle kadar uzanan bir tadilat serüveniydi. ev hariç her tarafı yıktırıp. duvarlar. evin dış cephesi. evin çatısı. veranda. kümes. kuzuluk. odunluk. havuz. yaptırdık. her şeyde büyük emeklerim var. şimdi böyle söyleyince biraz şımarıklık yapıyor gibi olurum ama gerçekten öyle. ustalardan önce kalkıp ustalardan sonra bırakıyordum işi. bakmayın bana çok uzun bir süre kurumsal bir firmada çalıştım ve babamın işi dolayısıyla çocukluğum hep doğularda geçti. çimentonun harcın nasıl karıldığını geçtim mala bile tutmadı hiç elim. başlarda biraz garipsedim ama sonrasında ufak tefek diye diye en son havuzun fayanslarını döşerken buldum kendimi. ondan diyorum çok emeğim var diye. çok şükür halimize. köyde ise sadece peyzaj kaldı onuda bu baharda yaptıracağız nasipse. yılın büyük bir kısmı bu şekilde geçti benim için. arabamda nasibini aldı tabii bu süre zarfında yetmeyince demir, çıta odunu çimentolar, alçılar her şeyi taşıdım. arada bi hakkını helal et diyorum. Eskişehir dışına çıktım birkaç kez. Afyonkarahisar, İstanbul, Bursa, Kütahya şehirlerine gittim. üç tane kursa katıldım. yolcu ve yük belgelerimi tamamladım. motosiklet ve otobüs ehliyet ald��m. heralde en çok kitap okuduğum yıl bu yıldı. birçok yeni müzikler keşfettim keza aldığım plaklarda o şekilde. bir sürü kedi besledim. köpek besledim. doğum günümde alınan kuluçka makinasından civciv çıkartıp yetiştirip tavuk yapıp yumurta almaya başladım. tabii bunu duyan köyün yarısından çoğuna makinaya yumurta koyup civciv çıkarttım. çayırda uçurtma uçurdum. birçok güzel yemek yaptım. birçok tarif öğrendim. daha çok mutfakta zaman geçirdim. geçen aylarda bir işe başlamıştım ve aşırı yorucu olduğunu söylemiştim. ilk etapta deneyim ön plandaydı ama yılıp bıraktım. Eskişehir Büyükşehir belediyesinin otobüs şoförlüğüne başvurdum sonrasında mülakatlardan geçtim haber bekliyorum inşallah 2024 ilk ayında bu haber gelir bana. bu süre zarfında boş kalmamak adı altında çok güzel bir mutfakta çalışıyorum. çalışma şartları biraz zorluyor beni ama çok alıştım. hatta bugün bana kadro teklifi bile geldi ama geri çevirdim. yılın büyük bir kısmı sadece bir şey üstüne geçtiği için oradan buradan konuşamıyorum ama şunları da eklemek isterim elbette. insanız. duygularımız biraz daha ön planda. baktığım zaman üzüntülerim daha ağır basıyor. hayal kırıklıklarım çok fazla. açıp bak buram yaralıda diyemiyorum ama körü körüne bir şeylere inanmak adı altında kandığım birçok şey oldu. şimdi böyle yazdığıma bakmayın normalde zaten böyle pat pat anlatamam bir şeyleri ama geçti. geçecek her şey biliyorum. her şey geride kalacak ve evet diyeceğim başardım. sadece gönül ilişkisi değil aile kavramında da düşünelim bunu. ve gelelim 2024 den beklentilerime. en başa en başa düzenli olarak namaz kılmayı koyuyorum. buna niyetliyim inşallah. ikinci sıraya ise bana gelecek olan iş haberini koyuyorum. üçüncü ise bütün insanlık için diliyorum. savaşın olmadığı insanları ötekileştirmeden ırk cinsiyet ayrımı yapmadan insanın insan olduğu için kucak açtığı sağlıklı ve mutlu bir dünya diliyorum. inşallah diyelim. Amin. 2023'den en sevdiğim karelerle bu yazımı sonlandırayım. sevgiyle Tumblr ailesi.
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
188 notes · View notes
nesrin-bolg · 7 months
Text
Bir tek Ülke istiyorum adı "Dünya"
Bir tek ırk istiyorum adı "İnsan"
Bir tek kaynak istiyorum adı Sevgi.
-Nazım Hikmet
54 notes · View notes
nevzatboyraz44 · 28 days
Text
Yahudileşme ve İsrailiyat
Madde madde anlatacağım. Vallahi yolumuz uzun ve zor. Dikkatli okuyun ve muhakkak paylaşın.
1) Büyük bir yanılgı var. En tehlikeli olan, İsrail, Siyonist Yahudi ve Yahudi malı değildir. En tehlikeli olan YAHUDİLEŞME ve İSRAİLİYAT. Kur'an'ın Müslümandan istediği asıl boykot ürünü YAHUDİLEŞMEDİR. Yahudileşme, boykot listesinin başına eklenmediği sürece geri kalan tüm boykotlar boşa çıkar. Bu anlattığım, işin püf noktası. Bunu asla unutmayın.
2) Müslümanlar, içinde bulundukları YAHUDİLEŞMEYİ yenmeden, psikopat Yahudileri de yenemez. Müslümanlar, içlerine giren İSRAİLİYATLA mücadele etmeden, İsrail ile de mücadele edemez. Asıl düşman, Filistin'deki İsrail değil. Müslümanların hayatındaki Yahudileşme ve İsrailiyat. Bunu gündem eden bile yok. Çünkü büyük bir aydın ve entelektüel sığlık var. Devam...
3) Filistin'deki İsrail'i konuşmak, işin magazin ve haber kısmıdır. Magazin, oyalar ve ayartır. Magazin meselenin sığ tarafıdır. Halk, meselenin sığ tarafı ile meşgul. Unutmayın, İsrail, fiziki olarak öld��rür. Yahudileşme ve İsrailiyat ise "yaşayan ölüye" çevirir ve pasifize eder. Biz, bu kısımda yer alıyoruz. Yahudileşme ve İsrailiyat ile pasifize edildik.
4) Yahudileşme ve İsrailiyat, İslam coğrafyasını işgal etmiş durumda. Gazze'deki katliamdan daha büyük bir işgal ve yıkım yaptı. Hâlâ da yapıyor. Gazze'dekilerden daha beter durumumuz. Onlar bize acımalı, üzülmeli. Üzülüyorlar da. Yahudileşme ve İsrailiyat ile işgal edilip etkisiz hale getirilenlerdeniz. Fikir, ideoloji ve inanç, bataklıktır. Sizi sinekle uğraştırıyorlar.
5) Bataklık kurutulmuyor, sinekle uğraşılıyor. Bataklık, Yahudileşme ve İsrailiyat. Sinek ise İsrail. Herkes sinekle meşgul. Bataklık kurutan yok. Çünkü "bataklık uzmanı" yok. Ciddi manada aydın ve entelektüel sığlık var. Şu süreçte bu sığlığın daha derin olduğunu gördük. Hem de facia derecede. Yahudileşme, Kur'an'ın en önemli konusudur ve özellikle Müslümanlar uyarılır. Kur'an'ın neredeyse % 15'i bu konuyu anlatır.
6) Küçük insanlar kişileri. Normal insanlar olayları. Büyük insanlar fikirleri konuşur ve tartışırlar.
Netanyahu ve Biden İSİMDİR.
İsrail'in Gazze'de katliam yapması OLAYDIR. Acı olay.
Yahudileşme ve İsrailiyat ise FİKİR ve DÜŞÜNCEDİR. İsim ve olaylarla vakit tüketiliyor. Hem de 100 yıldır vakit tüketiyoruz. Durum vahim. Facia büyük. İsim ve olaylar magazindir. İsrail katliamı başlayalıdan beri hâlâ Yahudileşme ve İsrailiyat anlatan yok. Yarın da olmayacak. Öbür gün de olmayacak. Çünkü sığlık kontrollü şekilde artırılıyor. İşte asıl facia bu.
7) En tehlikeli olan Yahudi ve Yahudi malı değil YAHUDİLEŞME'dir. Yahudilikten daha tehlikeli bir şey varsa o da Yahudileşmiş Müslümandır. Kur'an bu tehlikeye dikkat çeker. Yahudileşmiş Müslüman nedir? Yahudilerin özelliğini taşır.
Irkını üstün kabul eder, ırk mücadelesi ile meşguldür.
İndirilen kitaba uymaz, kitabına uydurur.
Mal, para ve dünyalık hırsı fazladır.
Peygambere uymayıp itibarsızlaştırır.
Çıkarına ve yaşamına uymadığı için ayeti değiştirir, kabul etmez veya gizler.
Allah'ın yoluna davet edenlere kin besler.
Dini tekeli altına alır ve içini boşaltıp dayatır.
Kendi ırkını ve kavmini hatasız, eksiksiz görür. Daha çok sayarım. Bunlar yeterli. Asıl boykot edilmesi gereken YAHUDİLEŞME'dir. Bunu atlamayın. Geldik en önemli yere. Dikkat.
8) Yahudilerin 3 kaynağını bilmediğiniz sürece ne Filistin'de olanları ne de dünyada olanları anlayamazsınız. İsrailiyatta bunlardan oluşur.
TEVRAT: Yahudi milliyetçiliği monte edilmiş kitap.
TALMUD: Güçlü tutan Yahudi hukuk kitabı.
KABALA: Yahudi mistisizmi ve Yahudi tasavvufu.
Bu üç kaynağın ideolojisi küreselci operasyonların merkezindedir. Küresel siyonizim ağını şekillendirir. Bu üç kaynak masonizm ile birlikte Derin Amerika'yı şekillendirmiştir. Bu üç kaynağı bilmeden Müslümanların nasıl Yahudileştirildiğini de anlayamazsınız. Marx, Darwin, Freud'u bile anlayamazsınız. Bu 3 kaynağın ideolojisi ile 6 kıtada büyük operasyon yürütülüyor. Olaylar konuşuluyor. Fikir konuşan yok. Gazze konusunda herkes haber muhabirliğine soyunmuş.
9) Bu coğrafyada KABALA operasyonu en az bin yıldır devam eder. Yahudileştirilmiş TEVRAT operasyonu da 200 yıldır yoğun şekilde devam ediyor. Şu anda daha yoğun devam ediyor. Yahudileştirilmiş TEVRAT, aynı zamanda paganizim operasyonudur. Paganize edilmiş TÜRK ve KÜRT operasyonu da bunlarla ilintilidir ve uzun bir konudur. Magazin, küresel güç odaklarının en kullanışlı aracıdır. Manipülasyon aracıdır. Magazinden kurtulalım. Dikkatle devam...
10) Peygamberimize, peygamberlik verildikten sonra ölene kadar mücadele hayatında sürekli Yahudilerle ilgili ayetlerler gelmiştir. Bu ayetlerde Yahudilerin hataları, psikolojileri, sapmaları ve Yahudileşme tehlikesi sürekli anlatıldı. Çünkü sürekli mücadele içinde olan sahabelerin ve Müslüman olacak olanların Yahudileşmeden uzak durması gerekiyordu. Yahudileşme tehlikesi vahiy ile sürekli gündemde tutuldu. Ya şimdi? Anlatan bile yok. Şu an Yahudileşmenin tüm unsurları tek tek anlatılmalı. Haber ve magazin değil.
11) En babası sosyal medyada hamaset yapıyor. Lanet okuyor. Onu bunu suçluyor. Sosyal medyada hamasetten başka birşey yok. Şunu not edin bir kenara. Hamaset, Müslümanın baş belasıdır. Hamaset, pasifize etmek için sinsice ayartır. Hamasetin yerini strateji, ilim ve hikmet almalı. Yahudileşme ve İsrailiyat konusuna vakit ayırın. Bu konular sağlam bilinirse Filistin de, Gazze de, Türkiye de, İslam alemi de, dünya da Siyonizm ve Yahudi lobilerinin zulmünden kurtulur.
12) 3 şeyi eşgüdümlü olarak sürekli boykot edeceğiz:
-Siyonist Yahudileri
-Siyonist Yahudi mallarını ve şirketlerini.
-Yahudileşme ve İsrailiyatı.
En önemlisi üçüncüsüdür. En tehlikelisidir. Anlatan yok. Bizden başka gündem eden de yok. Yahudileşme ve İsrailiyat, Starbucks ve McDonalds'tan daha tehlikelidir. Ama onlar kadar anlatılmıyor, gündem edilmiyor. Edilemez çünkü derinlik yok.
13) İsrailiyatın Müslümanlara sızması ise daha derin bir konudur. Bu konu topluma ağır gelir. Ama öğrenilmelidir ve bilinmelidir. İsrailiyat sinsidir. İnancın içine sızar. İsrailiyat, inancı ve inananları sinsice dönüştürüp pasifize eder. Bu sebeple İsrailiyat bir virüs gibidir. Tevrat, Talmud ve Kabala öğretilerine inanırsınız fakat farkına bile varmadan ölür gidersiniz. Bugün de yarın da size gerçek manada İsrailiyatı anlatan olmayacak. Çünkü magazin, haber ve popüler gündem, daha çok alıcı buluyor, satıyor ve tutuluyor.
14) Yahudileşme ve İsrailiyat, Müslümanlara anlatılmadığı sürece İsrail de küresel Yahudi lobileri de rahatça zulüm yapmaya devam edecek. Hiç bu konuları anlatan bile yok. Çünkü bu konuları anlatacak ciddi manada yetişmiş insan yoktur. Yazılan birkaç eser de kısırdır. Şu süreçte bu iki konuya kimsenin değinmemesi büyük bir faciadır. Bu da toplumsal sığlığın, aydın ve entelektüel sığlığın sandığımızdan daha derin olduğunu gösteriyor. Vallahi yolumuz uzun ve zorlu. Yahudileşme ve İsrailiyatın Türkiye'deki insanlara verdiği zarar, İsrail'in Gazze'de verdiği zarardan yüz kat fazladır.
15) Sizin asla fikir ve ideolojilerin ne olduğunu öğrenmenizi istemezler. Olay ve isimler magazindir. Magazinle oyalanmanızı isterler. Gazze soykırımında bile neredeyse herkes isim ve olaylar ile büyük bir magazin döngüsü ile oyalandı. Olay ve isim magazini, sığ insanın işidir. O insana temeldeki fikir ve ideolojiyi de anlatamazsınız. Hemen karşı çıkıp isyan eder. Kabullenmez veya ağır gelir. Bu sebeple magazinleşmiş insana birçok şeyi anlatmamız zordur.
16) İyi bir okuyucu, iyi bir araştırmacı olmanız lazım. Araştırma ve inceleme kitaplarına ağırlık verin. Olay ve isim döngüsünden kurtulup tüm kötülüğün asıl sebebi olan fikir ve ideolojiyi öğrenirsiniz. Magazin evresinden kurtulursunuz. Tekrar edelim: Küçük insanlar kişileri, normal insanlar olayları, büyük insanlar fikirleri konuşur ve tartışırlar.
17) Gazze'deki katliamlar sonucunda Müslümanlar 3 şeyi boykot eder:
1. Devlet olan İsrail'i.
2.İsrail mallarını.
3. Yahudileşme ve İsrailiyatı.
İlkini boykot eden alt seviyeli,
İkincisini boykot eden orta seviyeli, Üçüncüsünü boykot eden üst seviyeli bir insandır. Az kişidir. Birincisini gündem ve boykot edenler, düşük zekaya sahiptir. Devlet ile uğraşır.
İkincisini gündem ve boykot edenler, orta zekalı insandır. Şirket ve maddi gücü tehdit eder.
Üçüncüsünü gündem edip boykot edenler, üstün zekalı insandır. Az kişidir. Fikri ve inancı tehdit ederler. Üçüncüsünü gündem etmeyip boykot yapmazsanız hiçbir sonuç elde edemezsiniz. Üçüncüsünü boykot ettiğinizde karşınızda Yahudileşmiş ve İsrailiyatın ele geçirdiği "dev bir Müslüman kitleyi" bulursunuz. Yahudileşmiş, İsrailiyatın ele geçirdiği Müslüman, İsrail kadar tehlikelidir.
NOT: Bu konular en az beş ciltlik kitap konusudur. Bu yazdıklarım asıl meseleyi araştırmanıza ve bu konularda okumalar yapmanıza vesile olur. Yoksa hiçbir şey değişmeyecek ve çözümü yanlış yerde arayacaksınız.
-- Mustafa Güldağı --
🇵🇸🇹🇷🇵🇸🇹🇷🇵🇸🇹🇷🇵🇸🇹🇷🇵🇸🇹🇷🇵🇸🇹🇷🇵🇸🇹🇷🇵🇸
38 notes · View notes
emektarbircadillac · 3 months
Text
Müslümanlarda Peygamber sözüyle kesin olarak Arap'ın Arap olmayana, Arap olmayanın Arap'a; beyazın siyaha, siyahın beyaza takva dışında bir üstünlüğü olmadığına inanılır. Bu en basit ifadeyle büyüklenmenin yasak olduğu anlamına gelir.
Yahudilerde ise üstün ırk olunduğuna inanılır. Bu en basit ifadeyle kendilerinden olmayanlar üstünde her türlü hakkı kendilerinde gördükleri anlamına gelir.
Sonra medya çıkar ve der ki "sen Yahudi düşmanlığı yapıyorsun ve Müslümanlar da terörist."
Sen de olmayan aklın, savrulan algınla zulme tarafgir olursun. Vay hâline.
27 notes · View notes
kedikopekkusmamasi · 11 months
Text
Hassas Irk Kedi Maması
Kedilerimiz için sağlıklı ve dengeli bir beslenme, mutlu ve enerjik bir yaşamın anahtarıdır. Özellikle hassas ırklara sahip olan kedilerimizin beslenmesi, daha da özen gerektiren bir konudur. Hassas ırk kedi maması, bu özel ihtiyaçları karşılamak amacıyla özel olarak formüle edilmiş bir seçenektir. Sindirim sistemi hassasiyeti olan ve alerjik reaksiyonlara yatkın olan kediler için ideal bir seçimdir. Bu mama, sindirim sistemini rahatlatmaya yardımcı olacak özel içeriklerle zenginleştirilmiştir. Sindirim problemlerini azaltırken, kedilerin ihtiyaç duyduğu tüm besinleri sağlar. Ayrıca sağlıklı bir tüy yapısının korunmasına da yardımcı olur. Zengin içeriği sayesinde tüy sağlı��ını destekler ve parlak bir tüy dokusu sağlar. Kedilerimizin sağlıklı bir şekilde büyümeleri ve enerjik bir yaşam sürmeleri için gereken tüm vitaminleri, mineralleri ve proteinleri içerir.
0 notes
ruhumdasavas · 3 months
Text
Filistin 75 yıldır işgal altında, 7 Ekim olayları bunun son parçası sadece. İnsanların bu zamana kadar boykot anlayışlarının olmaması ya da dönemlik olarak gelip sonrasında gitmesi bu yüzden bir tık normal çünkü unutmaya meyilliyiz ama İsrail 7 Ekim'den beri işlenebilecek tüm savaş suçlarını işlemekle kalmadı bunları savundu da. Din, ırk, cinsiyet, yönelim fark etmeksizin hepimizin bunda hemfikir olması gerekiyor. Eskiden 3-5 kişiydi boykotu tercih eden, kalanları "Ya zaten az insan boykot ediyor, bir etkisi olmaz." diyordu. Bir noktada mantıklıydı ama son olaylardan sonra gördük ki toplu boykot sonucunda bahsi geçen markalar ciddi anlamda zarar görüyor yani elimizden gelen bir şeyler var. Herkes elinden geleni yapar. Zaten kimse kimseden Filistin'e gidip savaşmasını beklemiyor, bekleyemez. Herkes kendi çapında Filistin'i anacak, sesimiz böyle yükselecek.
Neredeyse 4 aydır bir ülkenin her şeyini kırdılar. Soyunu, sistemini, haklarını... Ölenlerin içinde sadece Müslümanlar yoktu. Farklı yaş grupları, farklı dinler, farklı cinsel yönelimler vardı. Birçok insana hitap eden özelliklerdi bunlar. Hristiyan bir insansanız Hristiyan din kardeşinizi de öldürdü İsrail. Yapmadı mı? Yaptı. Neden görmüyoruz bunu?
Kaç ay oldu ya, kaç ay. Bilmemek değil öğrenmemek ayıp ama öğrenecek bunca kaynak varken normalde bir olan ayıp bin oldu artık. Kullanılmaması gereken büyük markalar ortada. Israrla bunları kullanıyorsak bunun mantığını çözmek gerek. Ben her şeyi toptan bırakalım kafasında bir insan değilim. Biraz biraz başlamak bile bir adımken insanlar Starbucks'a gitmeye, H&M'den Zara'dan ısrarla alışveriş yapmaya devam ediyor. Israrla. Muadilleri çokken. Ya boykot olan makarna markasını bırakıp yerli olana geçmek bile zor mu bu kadar? Neden bu kadar sadece kendi hayatımızın peşindeyiz? İnsanın zoruna gidiyor ya gerçekten. Biz bu insanların yüzüne nasıl bakacağız, bu bencillikten nasıl kurtulacağız?
30 notes · View notes
turkudostu61 · 2 years
Text
Tumblr media
0 notes