Tumgik
1mhndshnm · 2 years
Text
İzmir Bombası Nasıl Keşfedildi?
Türk mutfağında yer alan, çikolatalı krema ve türevlerini içeren bir bisküvi türüdür. tatlı dış kısmında çıtır bir hamur katmanına, içerisinde ise akışkan bir krema dolgusuna sahiptir. tatlı Türk ve Osmanlı mutfağına geleneksel olan kurabiye içine Nutella konularak ilk yapılmıştır. Osmanlı mutfağında ki Murabbalı mecidiye kayısı murabba (marmelât)lı çeşididir.
Tatlının Türkiye’de yaygınlaşmasında sosyal medyada paylaşılan fotoğrafların etkisi olduğu düşünülmektedir. Trendler’e göre 2020 yılında Türkiye’de aranmış en popüler 6. yemek tarifini İzmir bombasının yapımı oluşturmuştur.
Hatice reyhan kutlu tarafından ilk İzmir reyhan pastanesinde 2002'de yapılmıştır.2002'de, merhum Bülent Ecevit iktidarı döneminde kemal dervişle birlikte dolar fırlamıştı.
Tumblr media
Türkiye’de bisküvi olarak Ülker tarafından yapılan biskrem adlı çeşidi vardır. Eti tarafından yapılan tutku adlı çeşidi vardır. Torku delidolu olarak üretmektedir.
Bomba tatlısı nasıl ortaya çıktı?
9 Mardinli kardeşin 10 yıl önce Alsancak Kıbrıs şehitleri caddesi üzerinde açtığı pastanede bomba tatlısının hikayesini anlatan çelebi unlu mamulleri işletmecilerinden Orhan çelebi, “çok sevdiğimiz bir aile dostumuz bizi ziyarete gelecekti. kardeşler olarak aile dostumuza değişik bir tatlı yapmak istedik. o an doğaçlama bir şekilde yaptığımız bir tatlıydı. tatlıyı çıkartıp tezgaha koyduk. içerideki bir müşterinin dikkatini çekip tatlıyı aldı ve yedi. çok beğendi. ‘bomba olmuş bu tatlı’ dedi. git gel o tatlıyı sordu. biz de düzenli bir şekilde bomba tatlısını yapmaya başladık. ismi tabii o zaman yoktu. o müşterimiz ismini ‘bomba’ koyun dedi. hikayesi böyle çıktı” diye akşam gazetesinde bahsetmiş.
İzmir bombasını artık tüm ülke biliyor..
Cnntürk haber kanalına unlu Mamüller işletmecisi Dinçer acar konuşarak -haber gazetenin internet sitesinde yer almış bulunmaktadır- işletme sahibi şu sözleri söylemiştir. son yıllarda İzmirli ustaların Türk mutfağına kazandırdığı lezzetlerden biri olan İzmir bombası, çeşitleriyle de yoğun ilgi görüyor. olduğunu belirterek sözlerine eklemeye devam ediyor. “Yöresel lezzetin üretimini yapan unlu mamüller işletmecisi Dinçer acar, beyaz ve kakao kremalılarının yanı sıra frambuazlı bomba da hazırladıklarını belirtti. acar, bomba tatlısının sosyal medyanın da etkisiyle daha çok tanınmaya başladığını belirtmiş. İzmir’de yenebilecek en güzel tatlardan birisinin bomba olduğunu artık Türkiye’nin her yerinde bomba biliniyor. vitrinlerde İzmir bombası reklamlarını görüyoruz. bu buluşu yapan
ustalarımızın emeklerine sağlık. diyerek sözlerine bombanın yapılışını ekleyerek bitirmiştir. haber 29. 04. 2020 tarihinde yayınlanmıştır.
Türkiye’de araştırılan yemek tarifleri arasında İzmir bombası var mıdır?
2020'de yemek yapmaya olan ilgi her zamankinden biraz daha artmış olduğu istatistik olarak belirlenmiştir. özellikle evde kaldığımız günlerde birbirinden farklı yemekler ve tarifler öne çıkmış olduğu görülmektedir. böylelikle geçirdiğimiz 1 senenin en çok araştırılan yemekleri arasında 6 sıra İzmir bombası yer aldığı görülmüştür.
kaynakça:
(bkz: cookies) prettysimplesweet.com/nutel…
(bkz: bomba tatlısı) www.droetker.com.tr/tr-tr/t...
(bkz: bomba nereye aittir) web.archive.org/web/2020062…
(bkz: nutella: https://www.bakerita.com/nutella-stuffed-oatmeal-hazelnut-chocolate-chip-cookies/)
0 notes
1mhndshnm · 2 years
Text
Çekirdekten Gelen Eşsiz Lezzet: Kahve
Günlük hayatta dünyaca sıkça tükettiğimiz kahvenin ortaya çıkışından yayılmasına kadarki tüm süreçleri sizler için derledik.
Kahve Ağacı
Latince adı Coffea arabica olan kahve; rubiacceae familyasına bağlı olan ve 7-8 m. boyunda bir bitkinin ve bunun tanelerinin adıdır. Tanelerin çekirdek kısmı kavrulup toz haline getirilerek ve sıcak su ile karıştırılarak elde edilen içecek de aynı adla anılır.
Kahve ağacının normal boyu 8-10 metreyi bulsa da üretim teknikleri nedeniyle genellikle 2-3 metreye kadar büyümesine izin verilir. Dikildikten 3-4 yıl sonra meyve vermeye başlar. Meyvelerin olgunlaşması 8-10 ay sürmektedir. Bir kahve ağacının ortalama ömrü 30-40 yıl ile sınırlıdır. Yaprakları sürekli yeşildir. Yetişmesi için tropikal bölge, volkanik zemin, orta derece nem gibi özellikler gerekir. Dona karşı duyarlı bir ağaçtır.
Tumblr media
Meyve ve Çekirdek
Oval yapraklı, küçük beyaz yasemin kokulu çiçekleri meydana gelir. Bu çiçeklerin ömrü sadece birkaç gündür. Fertilize olan (gübrelenen) çiçekten kahve meyvesi gelişir. Bu meyve; 1,5 santimetre çapında, yuvarlak ve başlangıçta yeşil renklidir. Olgunlaştıkça rengi kırmızıya dönüşür. Kalın bir kabuğa sahip bu meyvenin içinde çekirdek vardır. Kahve içeceğinin elde edildiği kısım bu çekirdektir. Çekirdeğin üzerini parşömen adı verilen beyazımsı bir zar kaplar ve bunun altında da gümüş zar adı verilen ikinci bir tabaka bulunur. Hemen her zaman bir meyve iki çekirdek taşır. Çekirdekler yeşil renklidir. Çekirdeklerin rengi kırmızı olunca olgunlaşmış demektir ve bozulmadan toplanması gerekir.
Tumblr media
Yetiştirildiği İklim KuşağıKahvenin yetiştiği iklim koşullarına bakıldığında ise; Kahve, bol yağış alan ve ortalama sıcaklığın 18-24 °C arasında olduğu, don olayının görülmediği iklim kuşağında yetişen bir bitkidir. Soğuğu ve kurak ortamı sevmeyen, bu nedenle ekvatora yakın bölgelerde yetişen bu bitkinin çiçekleri beyaz ve yasemin gibi hoş kokuludur. Ancak toprak cinsi, su oranı, güneşlenme zamanı ve nem gibi etkenler, kahvenin tadında ve kokusunda değişikliklere neden olmaktadır.
Kahvenin Tarihi
8. yy da Habeşistan’da kahvenin kızartılıp ezilerek yağ ve tuz ile yenildiği bilinmektedir. Ancak ilk kez kahveyi kimin içtiğine dair net bir tarihsel kanıt yoktur. 570’li yıllarda ortaya çıktığı sanılan, önce 1470-1500 tarihleri arasında Mekke ve Medine’ye, ardında tüm islam dünyasında hızla yayılan kahvenin geçmişi efsaneler ve hikayeler ile doludur.
En yaygın efsane ise Khaldi adındaki çobana aittir: “Yemen’de Khaldi adında bir çoban Ay ışığında keçi sürülerini güderken, hayvanların bazı yeşil ve sarı meyveleri yediğini görür. O ana kadar uyuklayarak gezen hayvanlarda, bu meyveyi yedikten sonra bir canlılık görünür, oradan oraya zıplayıp durur, hatta mehtapla dans etmeye başlarlar ve herhangi bir yorgunluk belirtisi göstermezler. Bunun üzerine Khaldi de bu yemişleri yer ve kendini dinç hisseder. Bu esrarlı meyvelerden keşişlere söz eder. Çobanla iki keşiş sürünün otladığı yerlere gönderilir ve bilmedikleri çalı türünden birkaç dal koparıp içecek olarak hazırlayarak içerler. Ve onlar da geceyi canlı, neşeli bir ruh hali içinde geçirirler. Belirli saatlerde nöbet tutmayı ve dua etmeyi gerektiren manastır kurallarına uymayı kolaylaştıran bu içecek tüccarların da ilgisini çekmeyi başarmış ve Kahve yayılmaya başlamıştır.”
İkinci efsane ise Şazeliye tarikatının kurucusu Ebu’l-Hasan Şazeli’nin, 1258’de Hacca giderken yolda müridi Şeyh Ahmed ile yaptığı derin bir sohbet esnasında kahve çekirdeklerini kaynatarak içtiğine dairdir.
                                                  ……...…
Kahvenin yayıldığı ilk İslam coğrafyası Mekke ve Medine’dir. Her yıl Hac ibadetlerini yerine getiren Müslümanların memleketlerine dönerken yanlarında kahve de götürdükleri tahmin edilmektedir. Bu şekilde kahve, Mekke ve Medine’nin ardından Kahire, Şam, Halep ve İstanbul’a kadar ulaşarak diğer Müslüman coğrafyalara yayılmıştır. Fakat kahvenin 16. yüzyılda tüm dünyaya Mısır ve Hicaz’dan yayıldığı kabul edilir.
 Kahvenin İşlenme Süreci
Olgunlaşan kahve meyvelerinin çürümeden hemen toplanması gerekir. Kahvenin toplanmasında iki çeşit metot kullanılmaktadır:
 Elle Toplama; Arabica türü kahvenin yetiştirildiği birçok yörede, toplayıcılar olgunlaşan meyveleri dikkatlice seçerek teker teker elle toplar ve yanında taşıdığı sepete koyar.
Dalı Sıyırma; Bu yöntem genellikle Brezilya’daki düz arazili ve düzenli ekilmiş kahve tarlalarında uygulanır. Dalın üst kısmından tutarak tüm daldaki meyveleri parmaklarıyla aşağıya doğru sıyırırlar. Dalı sıyırma yönteminde her ne kadar özen gösterilse de olgunlaşmamış meyveler olgunlaşmış olanlarla toplanır. Bu nedenle daha sonra özel bir ayırma makinesinden geçirilmeleri gerekir.
Toplanan çekirdekler kabuklarından ayrılır. Çekirdeğin meyveden ayrılması süreci; çekirdeklerin dış kabuk ve meyvesinden incinmeden ayrılmasını gerektirdiği için çok önemlidir. Bu ayırma işleminde iki yöntem uygulanır:
Yaş Yöntem; genellikle yüksek kalitedeki kahveler için kullanılır. Yeni toplanmış meyveler, herhangi bir fermantasyon başlamadan önce su dolu tanklarda yıkanır.
Kuru Yöntem; kuru yöntem, yeni toplanmış meyvelerin basınçlı hava veya elekler kullanılarak veya yıkanarak yabancı maddelerden temizlenmesiyle başlar. Bu aşamadan sonrasında kahvenin işlenme süreci başlar.
Kavurma, yeşil renkli çiğ kahve çekirdeklerinin ateş ile kahveye dönüşümünü sağlayan işlemdir. Ham halde olan kahve, ateşin etkisiyle yeşil renginden kahverengiye dönerken kimyasal bir süreç de geçirir. Kahveye karakterini kazandıran esas unsur çekirdeklerinin çatlamasının ardından ortaya çıkan uçucu maddelerdir. Kahveye tadını katan bu uçucu maddelere rağmen kavurma işlemi; "kahvenin içerisindeki asit, protein ve kafein miktarını değiştirmektedir."
Soğutma, Kahve kavrulduktan sonra ahşap kaşık kullanılarak yuvarlak ve üstü kapaksız olup ucu açık kaplara alınarak ve alt üst edilerek soğutulur.
Öğütme, Kavurma işlemi esnasında çekirdeklerden açığa çıkan aromalar kaybolmadan toz haline getirilen kahveyi de kaplar. Bu aşamada yapılan harmanlama işlemi çok hassas ve gizli formülleriyle kahveye tadını veren önemli bir olaydır.
Pişirme, dövülerek ince toz haline getirilen dibek kahvesiyle hazırlanmış Türk Kahvesi, kalın çekilen kahvenin suda kaynatılarak hazırlanmış süzme kahve, çok kavrulmuş ve kalın çekilmiş kahvenin içinden su buharı geçirilmesiyle hazırlanan kahve gibi çeşitlere sahiptir.
Tumblr media
Buraya kadar geldiyseniz sözlerimi cemal süreya ile bitirmek isterim “Gözlerinin kahvesinden koy ömrüme, kırk yılın hatırına sen kalayım.” (Cemal Süreya)”
Sağlıkla Kalın!                                                                                               Mühendis hanım
Kaynak; Makale yazısı; Kılınç F, kahve, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Bilim Tarihi, İstanbul 2019
0 notes
1mhndshnm · 2 years
Text
BİZ KİMİZ
Üniversitelerin Önlisans ve Lisans, Gıda Teknolojisi ve Gıda Mühendisliği bölümlerinden mezun olup gıda endüstrisinde çalışmayan başlayan iki farklı meslek grubu bulunmaktadır. Bunlar şu şekildedir:
Üniversitelerin Önlisans bölümünden mezun olan kişiler gıda teknikeri unvanını alır. Gıda endüstrisinde gıda maddelerinin sağlık koşullarına uygun olarak üretilmesi, ambalajlanması, depolanması ve tüketiciye ulaştırılmasını sağlayan, kimyasal ve mikrobiyolojik analizlerini yapan, yorumlayan,
📍Mevcut ürün ve süreçleri değiştirip yenilerini geliştirmek.
📍Yeni ürünlerin denemelerini yürütmek – birlikte veya ürün geliştirmeyle birlikte
📍 Deneyler yapmak ve örnek ürünler üretmek Tutarlı bir lezzet, renk ve dokuya sahip ürünleri büyük miktarlarda yapmak için prosesler ve makineler tasarlamak.
📍verimliliği artırarak israfı azaltmak gibi diğer departmanlarla uzun vadeli projeler yürütmek. Gibi çeşitli faaliyetler gerçekleştiren güvenli gıda üretimini sağlayan ara meslek elemanıdır.
Diğer meslek grubu ise Lisans öğrenimini tamamlamış mezun olan kişiler gıda mühendisi unvanını alır. bilimsel bilgiler ve mühendislik bilgileri yardımıyla gıdaların güvenilir bir şekilde üretimini, hazırlanmasını, işlenmesini, paketlenmesini, dağıtılmasını ve gıdalardan uygun bir şekilde yararlanılmasını sağlayan mühendislik dalıdır. Temel amacı insanların sağlıklı beslenmesidir.
Gıda mühendisliği çalışma alanları aşağıdakileri içerir, ancak bunlarla sınırlı değildir:
📍Depolama ekipmanı ve sistemleri dahil olmak üzere gıdaların işlenmesi, taşınması ve paketlenmesinin tasarlanması,
📍Prototip gıda süreçlerinin, makinelerinin ve ekipmanlarının büyütülmesi,
📍Ürün / süreç araştırma ve geliştirme,
📍Halk sağlığının düzenlenmesi ve korunması,
📍Mühendislik ve teknik satışlar. Gibi bir çok alanda faaliyetlerini sürdürmektedirler.
Pek çok insan gıda bilimi ve teknolojisini karıştırıyor olduğu için bu konuya da kısaca değinmek istedim sizler için… Haydi gelin bir de bu sorunun cevabını birlikte bulalım.
Tumblr media
Gıda bilimi ve teknolojisi nedir?
Gıda bilimi, gıdalarla ilgili uygulanan bir bilimdir. Gıda bilimi, gıda kimyası, gıda fiziği, mikrobiyoloji, koruma, besin besleme, gıda analizi vb. Gibi farklı konulardan oluşmaktadır. Teknoloji de bilim altına girmektedir; çünkü onun bir parçasıdır.
Teknoloji, bilimin ileri kullanımının çıktısıdır. Ayrıca, uygulamalı bilim olarak da adlandırılabilir. Ayrıca endüstrinin ilerlemesi için bilimsel yenilikler kullanmaya çalışıyorlar. Bu uygulamalar veya teknolojiler, gıda işleme teknolojisi, depolama teknolojisi ve koruma teknolojisi olarak kategorize edilebilir. Mahsullerin hasat noktasına kadar tüketim noktasına kadar kullanılan teknolojiler gıda teknolojisine aittir.
Gıda muhafazasında kullanılan teknolojilerin bazıları sterilizasyon, pastörizasyon, ambalajlama, soğutma, dondurma ve dehidrasyon işlemidir. Belirli bir teknolojik uygulama bir teknik olarak adlandırılabilir. Bazıları analitik, ayırma, vakumlu paketleme ve değiştirilmiş atmosferik tekniklerdir.
Gıda bilimi ve gıda teknolojisi arasındaki fark nedir?
Teknoloji, bilimdeki en büyük kaygılardan biridir. Gıda maddelerinde farklı bileşenlerin davranışı gıda bilimi ile açıklanabilirken, bu bilginin uygulanması teknoloji olarak bilinir. Gıdaların bilimsel yönlerini keşfetmekle uğraşanlara gıda bilimcileri denir.
Kaynaklar
📍https://www.unikesfet.com/
📍https://www.gidanotlari.com/
📍http://www.gidakitaplari.com/
İletişime geçmek için;
0 notes
1mhndshnm · 2 years
Text
Beni Tanıyın!
Herkese merhabalarrrr
Ben Öyküm Ece Sinan bir sabah ansızın, girdim hayatınıza…
Uçuk kaçık fikirlerim ile sizleri hem eğlendirmeye hem bilgilendirmeye geldim. Uzun zamandır açmayı planlıyor olduğum Gıda dair bilgileri paylaşmak üzere sayfamı “Nasıl yapılır?” Sorusu ile yola çıkarak ne tükettiğimizi bilmek doğru ve güvenilir gıda hangileridir ya da değildir, gıda etiketi okurken nelere dikkat etmeliyiz? gibi konuları ufak ve eğlenceli notlar paylaşarak anlatacak ve gıdanın uzun ve bir o kadar çetrefilli yolculuğuna çıkarmak üzere açıyorum. İşe öncelikle kendimi tanıtarak başlıyorum.
19 yaşında yeni şeyler öğrenmeyi ve öğrenilen her bilginin paylaşıldıkça çoğaldığına inanlardanım bu yüzden öğrendiklerimi sizlerle paylaşacağım bir uzun yolculuğa çıkarıyor olacağız sizler ile…
Bu kız; şuandan itibaren kendi blog sayfasında sizlerle birlikte olacak.
Ben bu konuda oldukça heyecanlıyım burada sizlerle çıkacağım uzun yolculukta, umarım güzel bir yolculuk olur hepimiz için.
Tumblr media
Bana ulaşmak istediğiniz her an aşağıda bulunan iletişim adreslerinden ulaşabilirsiniz.
Sağlıkla, bizi takipte kalın!!!
1 note · View note