Tumgik
#sarı yapraklar
resimlerin-dili · 6 months
Text
Tumblr media
546 notes · View notes
yolhikayelerim · 4 months
Text
Sonbahar ve edebiyat
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Paylaşmak serbest
7 notes · View notes
hicligimdekaybolmusum · 5 months
Text
Kimse yeni yara açamaz artık,
Çok canım yandı,acımaz artık...
4 notes · View notes
bydpolat44 · 5 months
Text
"Sonbahar, ikinci bahardır; yaprakların çiçeğe dönüştüğü.”
Albert Camus...
Tumblr media
4 notes · View notes
camkinoz · 2 years
Text
Tumblr media
2 notes · View notes
efekanyucel · 1 month
Text
Gözlerin sonbaharda dökülen sarı yapraklar emsali,
Bir zamanlar yeşil iken artık kuru bir güz edası.
Dışarıdan bakanlar sadece soğuk ve yorgun derler,
Oysa bilmez o gözlerin bana ne baharlarla baktığını.
Ne yazsın ne kış, tam bir ilkbaharsın,
Dağlardan gelir seslerin kulağıma.
Senin bağırmana gerek yok,
Ben fısıldasan da duyarım.
11 notes · View notes
kizilelma035 · 8 months
Text
Belki de gitmek zamanıdır buradan artık,
düşen sarı yapraklar gibi sonbaharda..
Umarım bir gün şu telaşlarımız biter ve aynı gökyüzünün altında buluşuruz..
50 notes · View notes
bazenmahir · 4 months
Text
Gökyüzünden düşen sarı yapraklar,
Rüzgarın esintisiyle savrulan bir şehir.
Duyguların içinde bir ezgi,
Yüreğimde çırpınan bir kuş gibidir.
Gözlerinde gizli bir hüzün var,
Gecenin sessizliğinde yankılanan.
Sevdamızın izini sürerken,
Aşkın rengiyle dolup taşan zaman.
Bir nehir gibi akar duygularımız,
Kalbimizle çiçeklenir bahar.
Gökyüzünde süzülen bulutlar gibi,
Sevgimizle örülü bir masal yaşar.
Tumblr media
10 notes · View notes
dramatik-buluntular · 4 months
Text
youtube
UYKUNUN ÖLÜMÜ
kimse yokken gelmişti uykunun ölümü kimse yoktu, sislerin buluşmasına gitmişlerdi cenazesi boşluklar kalabalığıydı insanlar yoktu gölgeler vardı gölgelerle söyleşen ıslıkçı rüzgârlar bir de bütün okunmuş kitapların uğultusu
ilk kez atılıyordum böyle bir uçurumdan sözcükler evreninde buldum kendimi kayboldum uçsuz bucaksız anlamlar tozunda kuşların dansı öptü düşüncelerimi ışığa koşan denizlerin sesi geliyordu az ileriden çağrılar gönderdi hiç görmediğim biri o biri ki yüzünden papatya tarlasına geçilen ve sarı beyaz düşlerin serpildiği geçitler nasıl da irileşti sisli bir dağın eteklerine düşüş sesimle dokundum düşüşe; yankıyla yıkanmıştı
ne getirdin çocukluk kadar uzak o yerden? diye bir soru sarkıyordu ağzından: “suyun sesine inanışı getirdim” dedim omzumda sallanan şu şey de uykunun ölümünün tazeliği
düşüşün aynasına aktım gördüm insanların elinde kalan tek şeyi: ihanet yağmurunda kalan okunaksız dünya ve yırtık çaputlardan yapılmış “ezilenlerin romantik haykırışı”
asla duyulmayacak olan sahipsiz dualar dili işgal eden zehirler evreni duyguları söndüren mantık yılanı kafaların içindeki yalnızlık çöplüğü işte şuradalar; demirden elbiseleriyle görünmez mızraklarıyla gelmişler
bu kadar yükselmişken alçaklığın tarihi ağaçların gözyaşlarına sarılıyorum iptal edilmiş yapraklarmış onlar ah, onlar iptal edilmiş yapraklar şimdi okunaklı bir isyan lazım bize gelmeyen vapurları bekleyenlere vapurların asırlar önce iptal edildiğini söylemek buzullaşan yürekler çağında bize hatırlatmanın kum fırtınası lazım bize ezilenlerin romantizmi değil çelikten haykırışı lazım o haykırış kırabilir ancak düşüşün aynasını ki ayna kırıldığında kırılış ufka dönüşür
12 notes · View notes
resimlerin-dili · 6 months
Text
Tumblr media
448 notes · View notes
yolhikayelerim · 4 months
Text
Tumblr media Tumblr media
4 notes · View notes
bydpolat44 · 5 months
Text
Yere düşen yaprak, rüzgarın maskarası olurmuş...
Tumblr media
6 notes · View notes
Text
sarı yapraklar,
ölümsüz sonbahar,
çin lokantası,
orospu nidaları,
dönmemeye giden adamlar,
orgazm taklidi yapan kadınlar,
jartiyerli şiirler,
ve çırılçıplak bedenlerdeki,
simsiyah resimler.
ve küçük iskenderin, büyük ruhuna bir kaç dize,
köpek öldüren ve poetika eşliğinde.
3 notes · View notes
muratmesutfan · 1 year
Photo
Tumblr media
Rüveyda, Kalbim… Sen orada, uzaklarda, erişilmezliğin koynunda, Ben burada ölüyorum. Hep aynı şarkıyı döndürüyorum… Ben ölüyorum Rüveyda. Sessizliğine gömülüyorum… Hayaline gömsünler beni. Bunun adı özlemek olamaz, Bu adam onu aştı… Ahir ömründe belki de yolunu şaştı… Ya da önceden şaşmıştı yolları, seni bulunca doğruldu… Ben seni özlemiyorum. O çok az, basit ve yetersiz bir kavram artık buralarda. Uzunca yazacak mecalim yok Rüveyda. Ben artık ölüyorum. Aylar sonra, ayaklarımı zorladım. Kent Parka gittim. Sakindi.. Yazdan kalma güneş gülüşlerin yayılmıştı her yere… Yerlerde sarı beli bükülmüş yapraklar… Birinin resmini çektim. Güneş sen, o yaprak ben olduk. Ne faydası olabilirdi artık güneşin, Toprağa düşmüş zavallı yaprağa… Yalnızca daha çok kurumasının sebebi olabilirdi… Hayat olamazdı, can veremezdi, yaşatamazdı. Ben artık ölüyorum Rüveyda. Belki gizliden gizliye yine seni bekliyorum. Son nefese kadar adını sayıklayacağım. Ruh tuvalimdeki resimlerine sarılıp ağlayacağım… Hebaya gitmiş ömrüme yanacağım… Ama artık seni özlemeyeceğim… O çok az, basit ve yetersiz bir kavram artık buralarda. Dilciler yeni bir kavram bulsunlar, Yabancı dilleri tarasınlar, “Seni göresim geldi” desinler mesela… “Bende eksiksin” desinler… Nicesin desinler… Hasretimsin desinler… Hiç biri yarama merhem değil. Asude zamanlar benden ırak… Hüzün kalbimde bir süveyda… Seni arama telaşından başkaca bir telaşım, Seni yudum yudum ruhumda yaşamaktan başka bir işim yok. Mesleğim sensin. Nefesim sen… Uzunca yazacak mecalim yok Kalbim. Ben artık ölüyorum. ben, artık, ölüyorum…! Murat
Murat Mesut
12 notes · View notes
oluncesevemezsen · 3 months
Text
Ve rüyalarımın da bana üzgün geldiğini hatırlıyorum, daha önce hiç bu kadar iyi olmasaydım bile, yine de hayatın daha kolay ve sakin olduğunu hissettim, şimdi bana yapışan bu Siyah Düşünceyi bilmiyordum, dinlenmeme izin vermeyen bu mevcut, korkunç pişmanlığı bilmiyordum, gündüz ve gece. Ve merak ediyorsun, ' peki hayallerin nerede?' Ve sen başını sallıyorsun, diyorsun ki: yıllar hızla geçiyor ve tekrar merak ediyorsun: yıllarına ne yaptın, en iyi zamanını nereye gömdün Beyaz Geceler / dostoyevski٤٩ Bak,bu dünya ne kadar soğuk. Daha yıllar geçecek, ardından hüzünlü yalnızlık, koltuk değneğiyle titreyen yaşlılık ve ondan sonra can sıkıntısı ve umutsuzluk gelecek. Hayal dünyanız soluklaşacak, öleceksiniz, hayalleriniz solacak ve ağaçlardan düşen sarı yapraklar gibi düşeceksiniz. Yalnız, tamamen yalnız bırakılmak ve pişman olacak bir şeyin bile olmaması ne kadar üzücü olurdu, hiçbir şey, kesinlikle hiçbir şey. Çünkü kaybettiğim her şey, bütün bunlar hiçbir şey, noktalı sıfırdan başka bir şey değil, aptal, bütün bunlar sadece bir rüyaydı!
2 notes · View notes
yargisizbela21 · 6 months
Text
Tumblr media
#yağmur
#beautifulslowlife
#gece
#sarı yapraklar
#sonbaha
4 notes · View notes