Tumgik
#oluns valley
unikornu · 2 months
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Dehkia Oluns
[EU] Unikornu
5 notes · View notes
ocikofabron · 2 years
Text
Playing online games with Cypher, Chamber and Yoru
Cypher
Cypher isn't usually the type to spend time playing online games and will politely decline when you ask him, but give up after your insistence.
he'd probably pick games that were quiet and you two could play, like Stardew Valley.
The conversation you have while playing with him is usually calm and peaceful, but in a battle he will take on a really funny menacing demeanor.
When you make fun of him for being bad at something, he'll be quiet at first and then do his best to get you to take your word for it.
If you play together for hours, he can bring you food after you stop playing or in the middle of the game.
does everything to get the most out of the game
it can also block your access to the internet to make sure you rest yourself later(Of course I don't know how much this will affect you)
Chamber
If you are playing with chamber, you can be sure that you can buy everything you want with money in the game.
will do anything to win
If he loses to you in a game, you may need to console him. your victory will not be in the heights
When he plays with you as a team against others, he usually doesn't care so much about winning because he tries to enjoy playing with you.
He never hesitates to show off other players with his money.
Comes up to you after the game and praises you and sets a plan to play again later
Still, the biggest reward was spending time with you for him.
Yoru
When you offer to play with yoru, he instantly accepts because he loves to play and finally found a playmate except Phoenix.
Loves console games and all kinds of gun warfare etc.
he bets with you, he gives a winner punishment to the loser, this is usually innocent punishment, but it was a very funny punishment for him.
You will definitely have snacks with you while playing games.
he likes to play with you and he likes to play with you whenever he gets the chance
just like chamber he can't bear to lose and plays to win over and over again
you are usually very loud and other agents may be annoyed and complain about your voice but this is not an obstacle for you
----------------------------------------------------------
Türkçe vers.
Cypher
cypher genelde online oyunlara zaman ayıran birisi değildir ve siz ona oynamayı teklif ettiğinizde kibarca reddedecek fakat ısrarlarınız sonucu pes edecektir.
genelde Stardew Valley gibi sakin ve ikinizin oynayabileceği oyunlar seçer
oyun oynarken arkada konuştuğunuz sohbet genellikle sakin ve huzurlu olur fakat savaş anında gerçekten komik bir şekilde kibirli olur
bir konuda kötü olduğundan dalga geçtiğiniz zaman ilk başta sessiz kalıp sonradan size lafınızı geri aldırmak için elinden geleni yapacaktır.
eğer saatlerce oyun oynarsanız oynamayı bıraktıktan sonra ya da oyunun ortasında size yemek getirebilir
oyundan zevk alabilmek için elinden geleni yapacaktır
ayrıca oyun zamanı bittiğinde kendinizi dinlendirdiğinizden emin olmak için internete erişiminizi engelleyebilir (tabi bu size ne kadar etkili olur bilemem)
Chamber
eğer chamber ile birlikte oyun oynuyorsanız size oyundaki paralı istediğiniz herşeyi alabileceğinden emin olun
kazanmak için herşeyi yapar
eğer size karşı kaybederse onu teselli etmeniz gerekiyor zaferiniz doruklarda olmayacak
sizinle başkalarına karşı takım olarak oynuyorsa kazanmayı pek fazla düşünmez çünkü sizinle oynamanın keyfini çıkarır
parası ile diğerlerine hava atmaktan aslağa çekinmez
oyundan sonra yanınıza gelip sizi över ve daha sonra tekrar oynamak için plan ayarlar
sizinle zaman geçirmek onun için en iyi ödül
Yoru
ona birlikte oyun oynamayı teklif ettiğinizde anında kabul eder çünkü oyun oynamaya bayılır ve sonunda Phoneix hariç bir oyun arkadaşı bulmuştu
konsol oyunlarını ve silahlı savaş oyunlarını vb çok sever
sizinle iddaya girer ve kazanan kaybedene ceza verir. masumca ama ona göre komik cezalar
oyun oynarken yanınızda kesinlikle atıştırmalık olur
sizinle oynamayı seviyor ve fırsat bulduğu her zaman sizinle oynamayı teklif edecek
chamber gibi kaybetmeye katlanamıyor ve tekrar tekrar kazanmak için oynar
oyun oynarken çok gürültülü olursunuz ve diğer ajanlar sesinizden rahatsız olup şikayet edebilirler fakat bu sizin için bir engel değil
209 notes · View notes
gamerbulten · 4 months
Link
Cobra Kai 5. sezon Netflix tarafından duyuruldu – 4. sezon gelmeden önce Cobra Kai 5. sezon Netflix'e gelirken K...
0 notes
serkansurer · 3 years
Text
SHERLOCK HOLMES ROMAN REHBERİ
Tumblr media
Eskiden ”çakma” sıfatı büyük markaların taklitleri için kullanılırdı. Günümüzde bunu bir eserin hayranları için de kullanabiliyoruz. Nasıl Nolan’ın Batman üçlemesinden sonra çakma Batman hayranları türediyse Sherlock Holmes’un son yıllardaki dizi ve film uyarlamalarından sonra da çakma Sherlock Holmes fanları türedi. Nitekim gerçekten Sherlock Holmes’a bir yerden başlamak isteyen, yalnızca nereden başlayamayacağını bilmeyen insanlar da var -ki haklılar. Ülkemizde Sherlock Holmes kitapları kontrolden çıkmış durumda, çünkü bir sürü yayınevi eserin hakkında sahip. Oysa Sherlock Holmes külliyatı dört roman ve beş toplamadan oluşuyor aslında. Gelin ben bugün Sherlock Holmes’a başlamak isteyen okurlar için romanlardan bahsedeyim. Toplalamar da başka bir yazının konusu olsun.
1-) A Study in Scarlet (1887): Türkçeye Kızıl Soruşturma olarak çevrildi. İlk Sherlock Holmes romanı, aynı zamanda ilk yazılı Sherlock Holmes eseri. Kitap için büyük usta Arthur Conan Doyle’un ”ısınma turu” diyebiliriz. Çünkü çok yalın yazılmış bir kitap. Yine de başka bir yazar için gayet zekice bir iş sayılabilir. Başlangıçlar güzeldir, o yüzden bu kitap da güzel. Kızıl Soruşturma’da hem Sherlock Holmes’un Dr. Watson’la nasıl arkadaş olduğunu görüyoruz, hem de Mormon’ların kolonisinin dönemine gidiyoruz. Kitapta iki hikaye var, Doyle bizi İngiltere’den alıp Amerika’ya götürüyor bir yerde.
2-) The Sign of the Four (1890): Türkçeye Dörtlerin İmzası olarak çevrildi, ben olsam Dörtlerin Yemini olarak çevirirdim. Neyse, bu kitap en iyi olmasa da en ”seri” Sherlock Holmes romanı! Özellikle sonlara doğru elinizden bırakamıyorsunuz. Çoğu Sherlock Homes romanında olduğu gibi bu da bir intikam hikayesi üzerine kurulu.
3-) The Hound of Baskervilles (1901): Türkçeye Baskerviller’in Tazısı olarak çevrildi. Hangi Sherlock Holmes fanına sorarsanız sorun, size bu kitabın dört kitap içindeki en iyi kitap olduğunu söyleyecektir. Tam bir klasik! Kitapta Sherlock Holmes’un eşsiz dehasına bir kez daha tanık oluyoruz. Bol bol gerilmeye ve şaşırmaya hazır olun!
4-) The Valley of Fear (1914): Korku Vadisi. Her ne kadar kitaptaki olayların arkasında Holmes’un can düşmanı Moriarty olsa da bu, romanı kurtarmaya yetmiyor. En az sevdiğim Sherlock Holmes romanı. Korku Vadisi’nde, Kızıl Soruşturma’da olduğu gibi iki hikaye var. Bu sefer, Vandallar’ın terör saldığı döneme gidiyoruz. Doyle bizi yine İngiltere’den alıp Amerika’ya götürüyor ve bu adamın aynı zamanda Amerika’ya ne kadar hakim olduğuna tekrardan hayran kalıyoruz!
Hangi Yayınevi?
Dediğim gibi Sherlock Holmes ülkemizde profesyonellikten çok uzak basılıyor. Öyle yayınevleri var ki kitabın kapağına Londra Köprüsü koyunca Sherlock Holmes basabilceklerini zannediyorlar. İçine de rastgele seçtikleri Sherlock Holmes öykülerini koydular mı tamamdır! Lütfen bu üçkağıtçılara para kazandırmayın!
Romanlar için Bilge Karınca’yı tercih edebilirsiniz. Kitaplarını hem doğru bir çeviri, hem de Sidney Paget’in (Sherlock Holmes’un öykülerini çizime döken bir çizer) bir illüstrasyonuyla basıyorlar. Bu da onları ülkedeki en ideal yayınevi yapıyor Sherlock Holmes için
0 notes
izimbozada · 7 years
Photo
Tumblr media
İnsanın canı "Kabak" çekiyor 🙏🙏🙏 Kabak koyu / Fethiye / Muğla Kabak koyu için bir şeyler yazmaya gerek yok sanırım. Fotoğraf her şeyi anlatıyor. Kalabalık istemiyorsanız hafta içi ve sabah saatlerinde şansınızı deneyin. Bide gün batımı saatlerinde Kabak koyunda olun. O huzuru ve muhteşemliği hissedin... 📷@aygunbag 🏠 @seavalleybungalows_kabak 📞 0252-6421236 💐 www.kucukoteller.com.tr/sea-valley-bungalows #fethiye #kabakkoyu #turkeyhome#hurriyetseyahat#homeof#gezlist#comeseeturkey#instamugla#turkeytrip #kucukotelleroludeniz #kucukotellerseavalley (Kabak Koyu)
0 notes
gallipoliguide · 4 years
Text
New Post has been published on Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/portodan-ogle-yemegi-ile-douro-valley-3-uzum-baglari-turu.html
Porto'dan: Öğle yemeği ile Douro Valley 3 Üzüm Bağları Turu
Porto’daki Douro Vadisi’nin şarap turunda Portekiz’den gelen en iyi şaraplardan bazılarını tadın. Bölgenin çeşitli liman ve DOC şaraplarını 3 farklı üzüm bağında tadabilir ve üzüm bağlarından birinde lezzetli bir öğle yemeğinin tadını çıkarabilirsiniz.
Porto’dan: Öğle yemeği ile Douro Valley 3 Üzüm Bağları Turu
Öne çıkanlar
Douro Vadisi’ndeki 3 üzüm bağının şaraplarını tadın
Douro Nehri’nin çarpıcı manzaralarını görün
Bağda öğle yemeğinin tadını çıkarın
Tam açıklama
Sabah otelinizden bir karşılama ile başlayın ve muhteşem şarap bölgesi olan Pinhão’ya giden bir minivanla seyahat edin. Şarap üzüm bağları tarafından kurulan fantastik ve görkemli manzaralara hayran olun!
İlk durağımız, dağlardan ve Douro Bölgesi’nin kalbine doğru yola çıkmadan hemen önce Sabrosa kasabasında olacak!
Dünyaca ünlü bir üzüm bağında ilk şarap deneyimi için Pinhão’ya geldiğinizde, tesislerinin rehberli turu ve Port şaraplarının tadı, hepsi mükemmel ve tanınmış kalitede olacak.
Yine de Pinhão’da yerel şarap eşliğinde yerel spesiyaliteleri deneyebileceğiniz yerel bir restoranda lezzetli bir öğle yemeği hazırlayın.
Öğle yemeğinden sonra daha fazla tadım tadını çıkarın! Sürüş için dünyadaki en iyi yol olarak kabul edilen Ulusal Karayolu 222 nehri boyunca nehir boyunca ilerleyin. Bölgenin en eski üzüm bağlarından birini ziyaret ederek, lezzetli şaraplarını ve harika limanlarını deneyebilirsiniz. Bu bağ sadece nefes kesici.
Yolda, bir sonraki şarap markasına gitme zamanı! Üretimine 1993 yılında başlayan küçük bir aile şirketi. O zamandan beri şarap üretimine duydukları sevgi ve büyük teknik bilgisi, her yıl kazandıkları madalyalarla ödüllendiriliyor. Bu harika yerde DOC ve Port şaraplarını örneklediğinizden emin olun.
Douro Vadisi’nin dolambaçlı yollarında gezerek geçen bir günün ardından, akşamın erken saatlerinde geleceğiniz otele geri döndüğünüzde rahatlayın.
Neler dahil?
Otelden alma ve bırakma
Kılavuz
Küçük grup turu
Klimalı minivan ile ulaşım
Öğle yemeği
Şarap tadımı (Porto ve DOC şarapları)
3 üzüm bağına ziyaret
Hariç olanlar
Yiyecek ve içecekler
Kimler için uygun değil
Tekerlekli sandalye kullananlar
0 notes
gallipolidaytours · 4 years
Text
New Post has been published on Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/portodan-ogle-yemegi-ile-douro-valley-3-uzum-baglari-turu.html
Porto'dan: Öğle yemeği ile Douro Valley 3 Üzüm Bağları Turu
Porto’daki Douro Vadisi’nin şarap turunda Portekiz’den gelen en iyi şaraplardan bazılarını tadın. Bölgenin çeşitli liman ve DOC şaraplarını 3 farklı üzüm bağında tadabilir ve üzüm bağlarından birinde lezzetli bir öğle yemeğinin tadını çıkarabilirsiniz.
Porto’dan: Öğle yemeği ile Douro Valley 3 Üzüm Bağları Turu
Öne çıkanlar
Douro Vadisi’ndeki 3 üzüm bağının şaraplarını tadın
Douro Nehri’nin çarpıcı manzaralarını görün
Bağda öğle yemeğinin tadını çıkarın
Tam açıklama
Sabah otelinizden bir karşılama ile başlayın ve muhteşem şarap bölgesi olan Pinhão’ya giden bir minivanla seyahat edin. Şarap üzüm bağları tarafından kurulan fantastik ve görkemli manzaralara hayran olun!
İlk durağımız, dağlardan ve Douro Bölgesi’nin kalbine doğru yola çıkmadan hemen önce Sabrosa kasabasında olacak!
Dünyaca ünlü bir üzüm bağında ilk şarap deneyimi için Pinhão’ya geldiğinizde, tesislerinin rehberli turu ve Port şaraplarının tadı, hepsi mükemmel ve tanınmış kalitede olacak.
Yine de Pinhão’da yerel şarap eşliğinde yerel spesiyaliteleri deneyebileceğiniz yerel bir restoranda lezzetli bir öğle yemeği hazırlayın.
Öğle yemeğinden sonra daha fazla tadım tadını çıkarın! Sürüş için dünyadaki en iyi yol olarak kabul edilen Ulusal Karayolu 222 nehri boyunca nehir boyunca ilerleyin. Bölgenin en eski üzüm bağlarından birini ziyaret ederek, lezzetli şaraplarını ve harika limanlarını deneyebilirsiniz. Bu bağ sadece nefes kesici.
Yolda, bir sonraki şarap markasına gitme zamanı! Üretimine 1993 yılında başlayan küçük bir aile şirketi. O zamandan beri şarap üretimine duydukları sevgi ve büyük teknik bilgisi, her yıl kazandıkları madalyalarla ödüllendiriliyor. Bu harika yerde DOC ve Port şaraplarını örneklediğinizden emin olun.
Douro Vadisi’nin dolambaçlı yollarında gezerek geçen bir günün ardından, akşamın erken saatlerinde geleceğiniz otele geri döndüğünüzde rahatlayın.
Neler dahil?
Otelden alma ve bırakma
Kılavuz
Küçük grup turu
Klimalı minivan ile ulaşım
Öğle yemeği
Şarap tadımı (Porto ve DOC şarapları)
3 üzüm bağına ziyaret
Hariç olanlar
Yiyecek ve içecekler
Kimler için uygun değil
Tekerlekli sandalye kullananlar
0 notes
traveltourstrips · 4 years
Text
New Post has been published on Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/portodan-ogle-yemegi-ile-douro-valley-3-uzum-baglari-turu.html
Porto'dan: Öğle yemeği ile Douro Valley 3 Üzüm Bağları Turu
Porto’daki Douro Vadisi’nin şarap turunda Portekiz’den gelen en iyi şaraplardan bazılarını tadın. Bölgenin çeşitli liman ve DOC şaraplarını 3 farklı üzüm bağında tadabilir ve üzüm bağlarından birinde lezzetli bir öğle yemeğinin tadını çıkarabilirsiniz.
Porto’dan: Öğle yemeği ile Douro Valley 3 Üzüm Bağları Turu
Öne çıkanlar
Douro Vadisi’ndeki 3 üzüm bağının şaraplarını tadın
Douro Nehri’nin çarpıcı manzaralarını görün
Bağda öğle yemeğinin tadını çıkarın
Tam açıklama
Sabah otelinizden bir karşılama ile başlayın ve muhteşem şarap bölgesi olan Pinhão’ya giden bir minivanla seyahat edin. Şarap üzüm bağları tarafından kurulan fantastik ve görkemli manzaralara hayran olun!
İlk durağımız, dağlardan ve Douro Bölgesi’nin kalbine doğru yola çıkmadan hemen önce Sabrosa kasabasında olacak!
Dünyaca ünlü bir üzüm bağında ilk şarap deneyimi için Pinhão’ya geldiğinizde, tesislerinin rehberli turu ve Port şaraplarının tadı, hepsi mükemmel ve tanınmış kalitede olacak.
Yine de Pinhão’da yerel şarap eşliğinde yerel spesiyaliteleri deneyebileceğiniz yerel bir restoranda lezzetli bir öğle yemeği hazırlayın.
Öğle yemeğinden sonra daha fazla tadım tadını çıkarın! Sürüş için dünyadaki en iyi yol olarak kabul edilen Ulusal Karayolu 222 nehri boyunca nehir boyunca ilerleyin. Bölgenin en eski üzüm bağlarından birini ziyaret ederek, lezzetli şaraplarını ve harika limanlarını deneyebilirsiniz. Bu bağ sadece nefes kesici.
Yolda, bir sonraki şarap markasına gitme zamanı! Üretimine 1993 yılında başlayan küçük bir aile şirketi. O zamandan beri şarap üretimine duydukları sevgi ve büyük teknik bilgisi, her yıl kazandıkları madalyalarla ödüllendiriliyor. Bu harika yerde DOC ve Port şaraplarını örneklediğinizden emin olun.
Douro Vadisi’nin dolambaçlı yollarında gezerek geçen bir günün ardından, akşamın erken saatlerinde geleceğiniz otele geri döndüğünüzde rahatlayın.
Neler dahil?
Otelden alma ve bırakma
Kılavuz
Küçük grup turu
Klimalı minivan ile ulaşım
Öğle yemeği
Şarap tadımı (Porto ve DOC şarapları)
3 üzüm bağına ziyaret
Hariç olanlar
Yiyecek ve içecekler
Kimler için uygun değil
Tekerlekli sandalye kullananlar
0 notes
turkeytraveltours · 4 years
Text
New Post has been published on Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/portodan-ogle-yemegi-ile-douro-valley-3-uzum-baglari-turu.html
Porto'dan: Öğle yemeği ile Douro Valley 3 Üzüm Bağları Turu
Porto’daki Douro Vadisi’nin şarap turunda Portekiz’den gelen en iyi şaraplardan bazılarını tadın. Bölgenin çeşitli liman ve DOC şaraplarını 3 farklı üzüm bağında tadabilir ve üzüm bağlarından birinde lezzetli bir öğle yemeğinin tadını çıkarabilirsiniz.
Porto’dan: Öğle yemeği ile Douro Valley 3 Üzüm Bağları Turu
Öne çıkanlar
Douro Vadisi’ndeki 3 üzüm bağının şaraplarını tadın
Douro Nehri’nin çarpıcı manzaralarını görün
Bağda öğle yemeğinin tadını çıkarın
Tam açıklama
Sabah otelinizden bir karşılama ile başlayın ve muhteşem şarap bölgesi olan Pinhão’ya giden bir minivanla seyahat edin. Şarap üzüm bağları tarafından kurulan fantastik ve görkemli manzaralara hayran olun!
İlk durağımız, dağlardan ve Douro Bölgesi’nin kalbine doğru yola çıkmadan hemen önce Sabrosa kasabasında olacak!
Dünyaca ünlü bir üzüm bağında ilk şarap deneyimi için Pinhão’ya geldiğinizde, tesislerinin rehberli turu ve Port şaraplarının tadı, hepsi mükemmel ve tanınmış kalitede olacak.
Yine de Pinhão’da yerel şarap eşliğinde yerel spesiyaliteleri deneyebileceğiniz yerel bir restoranda lezzetli bir öğle yemeği hazırlayın.
Öğle yemeğinden sonra daha fazla tadım tadını çıkarın! Sürüş için dünyadaki en iyi yol olarak kabul edilen Ulusal Karayolu 222 nehri boyunca nehir boyunca ilerleyin. Bölgenin en eski üzüm bağlarından birini ziyaret ederek, lezzetli şaraplarını ve harika limanlarını deneyebilirsiniz. Bu bağ sadece nefes kesici.
Yolda, bir sonraki şarap markasına gitme zamanı! Üretimine 1993 yılında başlayan küçük bir aile şirketi. O zamandan beri şarap üretimine duydukları sevgi ve büyük teknik bilgisi, her yıl kazandıkları madalyalarla ödüllendiriliyor. Bu harika yerde DOC ve Port şaraplarını örneklediğinizden emin olun.
Douro Vadisi’nin dolambaçlı yollarında gezerek geçen bir günün ardından, akşamın erken saatlerinde geleceğiniz otele geri döndüğünüzde rahatlayın.
Neler dahil?
Otelden alma ve bırakma
Kılavuz
Küçük grup turu
Klimalı minivan ile ulaşım
Öğle yemeği
Şarap tadımı (Porto ve DOC şarapları)
3 üzüm bağına ziyaret
Hariç olanlar
Yiyecek ve içecekler
Kimler için uygun değil
Tekerlekli sandalye kullananlar
0 notes
anzacdaygallipoli · 4 years
Text
Porto'dan: Öğle yemeği ile Douro Valley 3 Üzüm Bağları Turu - Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/portodan-ogle-yemegi-ile-douro-valley-3-uzum-baglari-turu.html
Porto'dan: Öğle yemeği ile Douro Valley 3 Üzüm Bağları Turu
Porto’daki Douro Vadisi’nin şarap turunda Portekiz’den gelen en iyi şaraplardan bazılarını tadın. Bölgenin çeşitli liman ve DOC şaraplarını 3 farklı üzüm bağında tadabilir ve üzüm bağlarından birinde lezzetli bir öğle yemeğinin tadını çıkarabilirsiniz.
Porto’dan: Öğle yemeği ile Douro Valley 3 Üzüm Bağları Turu
Öne çıkanlar
Douro Vadisi’ndeki 3 üzüm bağının şaraplarını tadın
Douro Nehri’nin çarpıcı manzaralarını görün
Bağda öğle yemeğinin tadını çıkarın
Tam açıklama
Sabah otelinizden bir karşılama ile başlayın ve muhteşem şarap bölgesi olan Pinhão’ya giden bir minivanla seyahat edin. Şarap üzüm bağları tarafından kurulan fantastik ve görkemli manzaralara hayran olun!
İlk durağımız, dağlardan ve Douro Bölgesi’nin kalbine doğru yola çıkmadan hemen önce Sabrosa kasabasında olacak!
Dünyaca ünlü bir üzüm bağında ilk şarap deneyimi için Pinhão’ya geldiğinizde, tesislerinin rehberli turu ve Port şaraplarının tadı, hepsi mükemmel ve tanınmış kalitede olacak.
Yine de Pinhão’da yerel şarap eşliğinde yerel spesiyaliteleri deneyebileceğiniz yerel bir restoranda lezzetli bir öğle yemeği hazırlayın.
Öğle yemeğinden sonra daha fazla tadım tadını çıkarın! Sürüş için dünyadaki en iyi yol olarak kabul edilen Ulusal Karayolu 222 nehri boyunca nehir boyunca ilerleyin. Bölgenin en eski üzüm bağlarından birini ziyaret ederek, lezzetli şaraplarını ve harika limanlarını deneyebilirsiniz. Bu bağ sadece nefes kesici.
Yolda, bir sonraki şarap markasına gitme zamanı! Üretimine 1993 yılında başlayan küçük bir aile şirketi. O zamandan beri şarap üretimine duydukları sevgi ve büyük teknik bilgisi, her yıl kazandıkları madalyalarla ödüllendiriliyor. Bu harika yerde DOC ve Port şaraplarını örneklediğinizden emin olun.
Douro Vadisi’nin dolambaçlı yollarında gezerek geçen bir günün ardından, akşamın erken saatlerinde geleceğiniz otele geri döndüğünüzde rahatlayın.
Neler dahil?
Otelden alma ve bırakma
Kılavuz
Küçük grup turu
Klimalı minivan ile ulaşım
Öğle yemeği
Şarap tadımı (Porto ve DOC şarapları)
3 üzüm bağına ziyaret
Hariç olanlar
Yiyecek ve içecekler
Kimler için uygun değil
Tekerlekli sandalye kullananlar
0 notes
hilalaycom · 6 years
Text
Falcon Valley Multiplayer Race: Macera Oyunu
Falcon Valley Multiplayer Race: Macera Oyunu
Falcon Valley Multiplayer Race: Oyun açıklaması: Falcon Valley Multiplayer Race: macera oyunu ile büyük bir şahin uçuşunu kontrol edin. Çölün üzerinde kuşu uçurun ve tüm rakipleri geride bırakarak şahini finale götürün. Bu mobil macera oyununda pitoresk yerler üzerinde heyecan dolu hızlı uçuşlara hazır olun.   Şahinini gökyüzüne uçur ve havadaki hızlı hareketlerini kontrol et. Uçuş sırasında…
View On WordPress
0 notes
tfaotb · 7 years
Text
3. Mr. Aster
As I walked along the road to Olun, I suddenly realized that I was nearing the place I had seen the figure in the woods. I got a little nervous, but I pressed on, eager to see if anything was there, after all.
It didn’t take long to make it to the spot. I recognized it, for some reason. I stopped and looked around. I couldn’t see very far into the woods, since the sun was setting rapidly. I also didn’t see any trace of life, other than birds and bugs. I decided to continue my journey to Olun. No use looking for something during nightfall.
I walked for hours, my legs began to tire. My eyes felt heavy, I felt my walking pace slowing. “Where the hell is the city?” I mumbled to myself. I was certain I’d be nearing it soon. I wouldn’t get any closer complaining about it, so I kept walking.
The oranges of the sunset soon became dark reds, and then deep purples. Soon the indigo sky itself darkened to black. I could see a small amount of light from the sunset, but it would soon be gone in only a few minutes.
I made it to the hill that overlooks the county of Olun. I saw the farms and ranches, lit up by torches and lamps, at last, I was almost there. I could see the city walls atop the hill that was centered in the valley, surrounding the city with countless farms. I wanted to sleep, but I decided that I should try to find lodging inside the city. I, once again, proceeded on the path to Olun.
My thoughts began to wonder. My memories came back, as I thought of the good days, spent with my mother. I remember we would take walks around Resiki, and outside of the village in the palm forest, picking up palm fruits and finding the biggest one we could. When we found it, we would find the coast, sit at the waters edge and eat the palm fruit, together. I remember the tartness of the fruit back then, I was less accustomed to its tanginess than I am now, I remember wincing at its flavor, but I would laugh, splashing the waves creeping along the coast up to our feet, and watching it recede back into the ocean. I remember her mimicking my face when I bit the fruit, I remember her eyes, her…
Her face…
I stopped walking. Something felt wrong. I deliberately tried remembering her face, her eyes, any facial feature.
I couldn’t remember.
The memories I had, all of those times that we shared. Her face eluded me, why can’t I remember? The memories still danced in my head, but the more I thought of it, the less I remembered of her. I soon realized I couldn’t remember her voice either.
My breath became shallow, I started to sweat, what is happening to me? My vision tunneled, my breath was ragged, I was panicking…
I opened my eyes, the sudden light strained them, my eyes shutting almost as soon as I opened them. I realized I was laying down, I started rubbing my eyes, to alleviate the pain. I realized I was getting dirt in my eyes, I used my shirt instead. It too, was covered in dirt. I finally opened my eyes to see where I was.
I was in the same spot I had stopped last night, but it was morning. I must have passed out, I was pretty tired back then.
But passing out while walking? That seemed a bit unlikely for me, I tried to remember what happened. For some reason I was having trouble remembering last night.
Some time had passed, I finally made it up to the front gates of the city. Breathing a sigh of relief, I approached the open gates.
“Halt!” A sudden voice boomed. It was so loud and sudden I nearly lost my balance. I looked around, from my right a man probably twice my height, lumbered to block my path to the city.
The man wore the pelt of an oversized bear, its head draped over his left shoulder. The face of the bear looked terrifying. I looked at the mans face, his was rough and scarred, his right eye had no retina or pupil, just white. He carried a sword on his back that was about as large as I am. All I could do is stare and tremble slightly.
“What business have ye, in me fair city?” His voice was going to puncture my ear drums, I was sure of it.
“Um, I just… I was going to-”
He burst out laughing. Almost uncontrollably. Something was funny, though I wasn’t in on the joke I don’t think.
“You shoulda seen the look on yer face!” He bent over and slapped his knee, still hysterically laughing, only now did I realize how thick his accent was. He was a Norl, one of the giants of their kind. A “Rautlikke”, if I remember correctly. I read it in a book once, but I never thought I’d see one in person.
“I’m just givin’ ye a hard time, lassie!” He patted my shoulder in a friendly manner, I managed to somehow stay on my feet. “Go right on in little girl!” He practically shouted. I did just that.
This was the third time I had been to Olun, the first time was with my mother when I was nine years of age. We had gone there to buy canestalks, a bitter rod that we used to spice food. I remember the vendor handing my mother a stalk. It was long, like a broom handle, a yellowish white color, I asked if I could hold it. I remember grabbing it and smelling it when I brought it close to me. It’s smell was strong, I remember making a face. I remember my mother laughing…
My mother…
The memories faded, once again, I couldn’t remember her voice or her face. The dizziness returned, my heart started to race. A cold sweat enveloped my body. I stopped walking, clutching a nearby lamppost.
“What is happening to me?” I said to myself, heavily. I tried to stop thinking about my mother. My fast heartbeat evened out, my vision returned. I could stand on my own.
When I recovered, I realized how hungry I was. I looked up the street, looking for somewhere to eat. Seeing nothing obvious, I started to walk down the street. Building after building, I read their signs, tailors, tanners, fishermen, boat building, farriers, wagon builders, but nothing that had any evidence of food I could buy.
As I walked, I came upon a strange building. It looked like a house, but it was very large, about three stories high. Not that a large house was strange, but the house itself almost looked like several houses were built together to make one large house. Intrigued, I read the sign.
To my shock, the sign was written in Ydsing. It had been a long time since I had seen their language, I studied it in school for a short time. I never learned how to read or speak it, however, so I did not know what the sign read. Still intrigued, I decided to enter the building.
I was greeted with a cacophony of loud, rowdy voices inside the building. I looked around, a bunch of men sitting at tables, eating meats and breads, drinking, what I started to assume was beer. The presence of food gave me a sigh of relief. I looked around for the publican.
I spotted the bar, which had a single person behind it, presumably working. I approached the bar, to see if I could buy food here. The man turned around, his pointed ears threw me off guard. His white hair, and slightly wrinkled face greeted me with an indifferent gaze, not even saying a word, his facial expression told me he was waiting for me to tell him what I wanted.
“Um, can I buy food here?” I asked, sheepishly. He nodded, reaching under the bar, revealing a sheet of paper. The paper was a menu, with no prices. “How much is all this stuff?”
He stopped cleaning the mug in his hand, setting it down behind him. “You’ve never been to a place like this before, so let me explain.” He said flatly. “See, most guys coming here, prefer to drink and eat, in peace.” He stared at me, pausing for a moment. I was attentive, waiting for him to finish. He simply rolled his eyes when he realized I wasn’t understanding.
“You start a tab, and pay it all later.” He explained.
I nodded, as I brought my attention to the menu. I noticed a meat that I did not recognize. Curious, I decided to ask about it.
“What is turkey?” I asked, without turning around, he responded.
“It’s a bird, imported from Norlikke. Not a small bird either.” He glanced back at me. “I’m not surprised you don’t know of it, you Cyaqi, and your aversion to Norlik.”
I scratched my head, I remember Hanalo talking about them, he referred to them as “barbarians”. I had seen a few come through Resiki, but I never actually talked to one, before today. “Can I get the turkey leg?”
“What else?” He asked. I raised my eyebrows in surprise, looking at the menu.
“I’ll get a large bread roll too.” I replied, I’d be eating good today.
“No drink?” He replied, with a wooden mug in his hand. I looked at the mug, staring at it for a moment.
“I’ll uh, I’ll pa-” I paused, I didn’t need to worry about my father anymore, I was free! “Actually, yes. I’ll take a beer!” I shouted, the racket of voices behind me quieted a bit at my outburst. I covered my mouth in embarrassment. I turned around and whispered “Sorry!”. As I turned back around, the mug was already full of frothy beer. I gulped nervously, I had never had beer before. I wonder how it tastes?
I sniffed the froth, it smelled like baking bread, almost. I was a bit taken aback, I grabbed the handle and sipped.
It in fact, did not taste like it smelled.
I almost spit it out, but I managed to swallow it. It was ice cold, something I was not used too. It was bitter and strong. Even through the cold drink, I felt a warm sensation afterwards. Weird stuff.
Eventually my food arrived, I began to eat. The more I ate, the more I drank. The more I drank, the better the beer tasted. Soon, my beer was empty, and my head was swimming. “I think…” I stammered, “I think your beer, went…bad.” I belched, I was confused as to what was happening, but I didn’t feel bad, quite the contrary, I was feeling good.
The barkeeper said nothing. I continued eating. The haze the beer had caused was fading, my belly was getting full as I was finishing. Just as I was finishing the bread, a man sat down next to me. He rattled and clanked with metal, as his armor bent with his joints, his scabbard hitting the seat as he sat down. A helmet covered his face, from my perspective. He simply held up a finger, and the bartender nodded. I continued to eat.
“So, my lady.” I heard, it was the man beside me, he did not turn his head. “What brings you in here, to this fine establishment?” His voice was strange, it was deep, and raspy, but under his voice, sounded as if there was another voice speaking at the same time. It was quiet and barely noticeable, but it was there.
“I’m here for the food.” I paused, “I also drank.” I informed him, sloppily. He chuckled, I was immediately unnerved.
“You a merc? Or a hunter?” He asked, but it was quite hostile sounding.
“Uhh, neither.” I said, I was a bit uncomfortable at this point.
“Is that so?” He said, “Well I got news for you, ‘neither’.” He turned his head towards me, and grinned. “I do the merc work around here, I catch you on my turf, you’ll wind up washed ashore, face down.” I was shocked from his words, but when I noticed his face I froze entirely.
His skin was blue, dark blue. His grin was full of jagged fangs, belonging to a snake. His eyes were black, all black, the light from the windows didn’t even reflect off of them. I had read stories about demons who were like people, they could talk and be like a normal human, but I never thought I’d ever see one. Yet, I’m face to face with one.
“I’ll be seeing you around, jewel-eyes.” He got up and walked off, without his drink.
Jewel-eyes. My father talked about that once. When I was in school I noticed the other kids had normally colored eyes, we all had teal eyes, but mine were different. Mine were teal, but they were much brighter than the other kids, I remember one kid called me “jewel-eyes”, and I was confused. My father said some Cyaqi are born with very bright eyes, it’s just the way things are.
“Well miss jewel-eyes, the bounty board is over there.” He pointed to a large board on the opposite side of the room, various papers were pinned to it. “I’m just going to assume that’s why you’re here.”
I got up to walk to it. The papers were for various jobs that needed to be done. Some had a reward on them, some didn’t.
I noticed one paper, that was eye level to me, I saw that the reward was for one thousand coppers. My jaw dropped, that is a lot of money. There were no details, just an address and a name, “Mr Aster.”
0 notes
gallipoliguide · 4 years
Text
New Post has been published on Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/portodan-ogle-yemegi-ile-douro-valley-3-uzum-baglari-turu.html
Porto'dan: Öğle yemeği ile Douro Valley 3 Üzüm Bağları Turu
Porto’daki Douro Vadisi’nin şarap turunda Portekiz’den gelen en iyi şaraplardan bazılarını tadın. Bölgenin çeşitli liman ve DOC şaraplarını 3 farklı üzüm bağında tadabilir ve üzüm bağlarından birinde lezzetli bir öğle yemeğinin tadını çıkarabilirsiniz.
Porto’dan: Öğle yemeği ile Douro Valley 3 Üzüm Bağları Turu
Öne çıkanlar
Douro Vadisi’ndeki 3 üzüm bağının şaraplarını tadın
Douro Nehri’nin çarpıcı manzaralarını görün
Bağda öğle yemeğinin tadını çıkarın
Tam açıklama
Sabah otelinizden bir karşılama ile başlayın ve muhteşem şarap bölgesi olan Pinhão’ya giden bir minivanla seyahat edin. Şarap üzüm bağları tarafından kurulan fantastik ve görkemli manzaralara hayran olun!
İlk durağımız, dağlardan ve Douro Bölgesi’nin kalbine doğru yola çıkmadan hemen önce Sabrosa kasabasında olacak!
Dünyaca ünlü bir üzüm bağında ilk şarap deneyimi için Pinhão’ya geldiğinizde, tesislerinin rehberli turu ve Port şaraplarının tadı, hepsi mükemmel ve tanınmış kalitede olacak.
Yine de Pinhão’da yerel şarap eşliğinde yerel spesiyaliteleri deneyebileceğiniz yerel bir restoranda lezzetli bir öğle yemeği hazırlayın.
Öğle yemeğinden sonra daha fazla tadım tadını çıkarın! Sürüş için dünyadaki en iyi yol olarak kabul edilen Ulusal Karayolu 222 nehri boyunca nehir boyunca ilerleyin. Bölgenin en eski üzüm bağlarından birini ziyaret ederek, lezzetli şaraplarını ve harika limanlarını deneyebilirsiniz. Bu bağ sadece nefes kesici.
Yolda, bir sonraki şarap markasına gitme zamanı! Üretimine 1993 yılında başlayan küçük bir aile şirketi. O zamandan beri şarap üretimine duydukları sevgi ve büyük teknik bilgisi, her yıl kazandıkları madalyalarla ödüllendiriliyor. Bu harika yerde DOC ve Port şaraplarını örneklediğinizden emin olun.
Douro Vadisi’nin dolambaçlı yollarında gezerek geçen bir günün ardından, akşamın erken saatlerinde geleceğiniz otele geri döndüğünüzde rahatlayın.
Neler dahil?
Otelden alma ve bırakma
Kılavuz
Küçük grup turu
Klimalı minivan ile ulaşım
Öğle yemeği
Şarap tadımı (Porto ve DOC şarapları)
3 üzüm bağına ziyaret
Hariç olanlar
Yiyecek ve içecekler
Kimler için uygun değil
Tekerlekli sandalye kullananlar
0 notes
gallipolidaytours · 4 years
Text
New Post has been published on Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/portodan-ogle-yemegi-ile-douro-valley-3-uzum-baglari-turu.html
Porto'dan: Öğle yemeği ile Douro Valley 3 Üzüm Bağları Turu
Porto’daki Douro Vadisi’nin şarap turunda Portekiz’den gelen en iyi şaraplardan bazılarını tadın. Bölgenin çeşitli liman ve DOC şaraplarını 3 farklı üzüm bağında tadabilir ve üzüm bağlarından birinde lezzetli bir öğle yemeğinin tadını çıkarabilirsiniz.
Porto’dan: Öğle yemeği ile Douro Valley 3 Üzüm Bağları Turu
Öne çıkanlar
Douro Vadisi’ndeki 3 üzüm bağının şaraplarını tadın
Douro Nehri’nin çarpıcı manzaralarını görün
Bağda öğle yemeğinin tadını çıkarın
Tam açıklama
Sabah otelinizden bir karşılama ile başlayın ve muhteşem şarap bölgesi olan Pinhão’ya giden bir minivanla seyahat edin. Şarap üzüm bağları tarafından kurulan fantastik ve görkemli manzaralara hayran olun!
İlk durağımız, dağlardan ve Douro Bölgesi’nin kalbine doğru yola çıkmadan hemen önce Sabrosa kasabasında olacak!
Dünyaca ünlü bir üzüm bağında ilk şarap deneyimi için Pinhão’ya geldiğinizde, tesislerinin rehberli turu ve Port şaraplarının tadı, hepsi mükemmel ve tanınmış kalitede olacak.
Yine de Pinhão’da yerel şarap eşliğinde yerel spesiyaliteleri deneyebileceğiniz yerel bir restoranda lezzetli bir öğle yemeği hazırlayın.
Öğle yemeğinden sonra daha fazla tadım tadını çıkarın! Sürüş için dünyadaki en iyi yol olarak kabul edilen Ulusal Karayolu 222 nehri boyunca nehir boyunca ilerleyin. Bölgenin en eski üzüm bağlarından birini ziyaret ederek, lezzetli şaraplarını ve harika limanlarını deneyebilirsiniz. Bu bağ sadece nefes kesici.
Yolda, bir sonraki şarap markasına gitme zamanı! Üretimine 1993 yılında başlayan küçük bir aile şirketi. O zamandan beri şarap üretimine duydukları sevgi ve büyük teknik bilgisi, her yıl kazandıkları madalyalarla ödüllendiriliyor. Bu harika yerde DOC ve Port şaraplarını örneklediğinizden emin olun.
Douro Vadisi’nin dolambaçlı yollarında gezerek geçen bir günün ardından, akşamın erken saatlerinde geleceğiniz otele geri döndüğünüzde rahatlayın.
Neler dahil?
Otelden alma ve bırakma
Kılavuz
Küçük grup turu
Klimalı minivan ile ulaşım
Öğle yemeği
Şarap tadımı (Porto ve DOC şarapları)
3 üzüm bağına ziyaret
Hariç olanlar
Yiyecek ve içecekler
Kimler için uygun değil
Tekerlekli sandalye kullananlar
0 notes