Tumgik
#gaflet
derdiderun · 2 years
Text
Tumblr media
-Kalbin yükselme hali, Allah Tealâ'yı zikretmekle gerçekleşir.
-Açılma hali, Cenâb-ı Hakk'ın takdirine rıza göstermekle gerçekleşir.
-Alçalma hali, Allah Tealâ'nın dışındaki şeylerle meşgul olmakla gerçekleşir.
-Kalbin duraklama hali, Cenab-ı Hak'tan gafil olmakla gerçekleşir.
| Âriflerin Yolu - İmam-ı Gazâli (rah.a)
77 notes · View notes
tp-siir · 1 year
Link
Yetmedi mi ey yurdum, Bu aymazlık, bu gaflet? Bu yolun hiç yol değil, Bunun sonu felaket!
Üstünden silkin artık, Şu ölü toprağını, Yeşil, ak örümcekler, Örüyorlar ağını.
Ele ele veriyorlar, Şerefsizle, hainle, Saldırıyorlar sana, Onca nefret ve kinle.
Seni kutsallarınla, Sırtından vuruyorlar. Yarınını gasp edip, Tuzaklar kuruyorlar.
Bir hatırla geçmişi, Böylemiydi vatanın? Kemikleri sızlıyor Toprağında yatanın.
Ataların kanıyla Bu toprak senin oldu. Şimdi ise vatanın Mültecilerle doldu.
Belki şimdi sen değil, Ama bil çocukların, Öz vatan, yurtlarında Garipleri yarının.
Senin mi sanıyorsun, Üstünü ve başını? Borç ile buluyorsun Sofrandaki aşını.
Eskiden Anadolu, Eşsiz güzel, cennetti, Toprağı hepimizi Doyuran bereketti.
Cennet, toprak kalmadı, Her yer beton dökülü. Sana biçilen 'kader(!)': 'Beton altında ölü'
Oysa bu memlekete Efendi, sahip sensin. Cumhuriyetimizde Yegane egemensin.
Ne zaman razı oldun, Kula kulluk yapmaya? Adile, Hakk'a değil, Örümceğe tapmaya?
Yoksa sen değil misin, Tarihe damga vuran, İmparatorlar yıkıp, İmparatorluk kuran?
Yükselt artık sesini, Haykır, örümcek ürksün. Unutma ki sen necip, Unutma ki sen Türksün!
Mehmet Alp
10 notes · View notes
oyunabirazara · 2 years
Text
Günahın zevkini ancak gaflet sarhoşları alır.
7 notes · View notes
ruhurevan-tr · 2 years
Text
Tumblr media
Hoşuma gitmeyen adamlarla oturduğum vakit, vücudumdan onun bulunduğu taraf, diğer tarafımdan daha ağır gelir.
İmam Şafii Hz. (rah.)
19 notes · View notes
islaminnuru · 1 year
Video
“..Ben uyanık olmak istiyorum..”
Prof. Dr. Halis AYDEMİR
@hecedarussuffah
4 notes · View notes
celalyesilyurt · 5 years
Text
Aldanma
Tumblr media
Ey Gafil !
Aldanma endamına fani cihandır bu
Kendisi âşikar, ateşi gizli külhandır bu
İnsafı terk eyleme, makam-ı imtihandır bu
Gelen gideni görmez,iki kapılı handır bu
1 note · View note
Text
Dikkatine 'dikkat' et
İrade boşluklarla gelişir. Doğru karar için gerekli olan diğer öğelerle bağlarını boşluklarda kurar. Aklın yolunu boşluklarda öğrenir. Hafızanın kıymetini boşluklarda tecrübe eder. Sınandıkça bu yollara ayağı alışır. Çocuğunuzun etrafını 'hiç karar alması gerekmeyecek şekilde' sararsanız, ya nihayetinde size isyan eder, yahut da kendi ayaklarının üstünde duramaz olur. Bir ömür hayatını devam ettirmeye lazım yardımlar ister. Biteviye muvaffakiyetsizlikler sergiler. O yüzden Cenab-ı Hakkın bizi dünya imtihanına uğratmasına şaşırmamak gerekir. Süreçte sunulan tuzak değil imkandır.
Evet. Elhamdülillah. Biz de burada bir 'acaba'ya düşürüldük. Doğrular-yanlışlar birbirine karıştı. Siyahlar-beyazlar birbirine girdi. "Tâ yol ikileşti." Grileşti. Yolun ikileşmesi iradenin toprağı oldu. Suyu-ışığı oldu. Canı oldu. Orada boy atmaya başladı. Orada dilimiz yandı. Orada teslim olmaya başladık. (Müslümanın teslimle ilişkisini buradan da bir düşün isterim arkadaşım.) Tekrar memleketimize döndüğümüzde, inşaallah, kemaline yakışmayan hiçbir detayımız kalmayacak. Ham kalan her yerimiz dersini ikmal etmiş olacak. Etti de. Yandı da. Pişti de. Vaktiyle İblis, Âdem babamızla Havva annemizi, bir tek meyveyle kandırmıştı. Bizimse her yanımız diş izi. Kavga izi. Kumpasları bu dünyada gördük. Bu dünyaya düştük. Tuzaklara düşürüldük. Nice dost yüzlü yılanlara sarıldık. Pişman olduk. Pişman olduk. Pişman olduk. Ayıldık. Tevbe ettik. Hidayet edildik. Elhamdülillah. "Herşey buyurduğun gibiymiş!" itirafıyla yaşıyoruz şimdi. Hayat yalnız bu cümleye hayretimizi arttırıyor. Tecrübe okulundan mezunuz gayrı.
Şüphesiz bu da bir lütuf idi. 'Lütuf' deyince 'ayetleri' anmamak olmaz. Çünkü Hak Teala kaybedelim diye imtihan etmemiş bizi. Aksine kazanalım diye her kolaylığı sağlamış. Nereden mi biliyorum? Talebesinin kazanmasını istemeyen hoca cevabı bu denli fısıldamaz. Bu kadar her yeri bilgi bilgi nakışlamaz. Kendi derûnundan (enfüs) tut ta âlemin en uzak köşelerine kadar (âfâk) ipuçlarıyla sarmaz. Bütün bunlar er-Rahman, er-Reşîd, el-Hâdî olan Allah'ın kul talebelerine yardım etmesidir. Doğrudur. İnsan bu dünyada sınav olmaktadır. Ancak, unutmayalım, bu sınavda kitaba bakmak da serbesttir. Her anlamda serbesttir üstelik. İster 'kendilik' kitabına bakar insan. Oradan Rabbini bulur. İster 'âlem' kitabına bakar insan. Oradan Rabbü'l-Âlemîn'i bulur. Yahut da 'nübüvvet' kitabını temaşa eder. O kâmil insanlardan bir kopya alır. Veyahut elinde bizzat Mâlik-i Hakikisinin Kelam-ı Kadîm'i vardır. Oradan lazım gelen cevapları edinir. Yani, arkadaşım, insan öyle bir sınav olmaktadır ki, sınav salonunun tamamı doğru cevabı haykırmaktadır. Yalnız bizden azıcık dikkat isterler. Çünkü, mürşidimin de hatırlattığı gibi, "Nazlanan ve istiğna gösteren nazeninlerin mehirleri dikkattir."
Dikkati sakın küçük görme arkadaşım. Çünkü neyi okuyacağını o seçiyor. Âleminde neyi galip kılacağın, âlemin kendisinden ziyade, sana bakıyor. Tasarımla ilgilenenler bilirler. Tasarım aslında bir 'boşluk yönetimi'dir. Yani tasarımcı neyi göreceğin kadar neyi görmeyeceğini de belirler. İkisinin dilini birden kullanır. Ve vurgu da azı çoğa galip eder. Yüz satır mutluluktan bahseden bir sayfada tek cümle keder geçse, ben de onu vurgulasam, bakar bakmaz onu görürsün. Manipülasyonumu aşmanın yolu bütüne dikkat etmektir. Dikkat etmeni istemediğim detaylara da dikkat etmek. Göreceklerine dair bir niyete, nazara, usûle, imana sahip olmak. Dayatılanla aslolanı ayırabilmek.
Evet. Hakîm olan Allahımız yarattıklarına dikkat etmemizi istiyor. Bu dikkatin 'mana-i harfî' usûlünü de öğretiyor: Şeylere, kendileri için değil, ötesi için bakılır. Eşyaya gaybı için, gaybıyla birlikte, iman edilir. Parça, onda boğulmaya değil, bütüne çıkmaya vesiledir. Yüzeyin adamlarıysa dikkatimizi yüzeye dağıtmak istiyorlar. Kalabalığı derinlik sandırıyorlar. Dikkatimizi yüzeyde hapsediyorlar. 'Medeniyet fantaziyeleri' diyor Bediüzzaman onlara. 'Deccalın yalancı cenneti' diye de tesmiye ediyor bir yerde. Kabul edelim: Sahiden İblis'ten dersini iyi okumuştur bu zamanın iblisleri. Cennet kadar nimet içindeyken, dikkatimizi tek bir ağaca, yenmemesi gereken meyvesine, boğdurabilirler. Zaten kişinin cenneti biraz da dikkat kesildiğidir. Dikkati yöneten iradeyi de yönetir. O halde kurtuluşun yolu da iradeden geçiyor. Dikkat ettiğimizi biz seçersek kazanırız. Dikkat ettiklerimizi başkası yerimize seçiyorsa vay halimize! İşgal ediliyoruz demektir.
Tefekkürün hüneri burada kendini gösteriyor arkadaşım. Tefekkür bir dikkat eğitimidir. Hatta iradesidir. Neye yoğunlaşacağını, tabir-i diğerle, 'ne kesileceğini' seçtiğin zamandır. (Sivas'ta çok ıslanan insanlar için "Su kesilmiş!" derler. Manası: Yani neredeyse suya dönüşmüş. Çok üşüyenler için de denir: "Buz kesilmiş.") Yoksa az bir saatiyle senelik ibadeti geçebilmesi nasıl mümkün olabilirdi? Evet. Tefekkür dikkatimizi bütünüyle mülküne alıyor. Ona hükmediyor. Onu yönetiyor. Dikkat ettiğimizinse varlığı âlemimizde genişliyor. Açılıyor. Vurgulanıyor. Bizi fethediyor. Dikkat, hatta zamana edilse, onu bile yavaşlatıyor. (Sıkıldığınız yerlerde geçmeyen dakikaları düşünün.)
İbadetlerde bunu başarabilenlerimizin sayısı kaç tane? Ahirzamanda, İmam Ali radyallahu anh gibi, namazdayken vücudundaki okun çıkarıldığını farkedemeyenler kaldı mı? Halbuki tefekkür bizzat buna kastediyor arkadaşım. Müşterisi olduğu şey bu. Gayrısını unutmayı/geriletmeyi amaçlıyor. (Vahdetü'ş-Şuhud sırrıdır dokunduğumuz belki de.) Dalgınlık olmadan düşünürlük olmaz. Âlimin âbide üstünlüğü de buradan bize gözkırpıyor diyebiliriz. Âlim hayatını yöneten dikkati Allah'a satmıştır. Hem öyle bir satmıştır ki, Onun dikkati sayesinde, çoklarının dikkatsizliği de bağışlanır. Telafi olur. Bazen dikkatli tek yolcu sayesinde bütün bir kervan kurtulur. Çünkü uçurumu o görür.
Ahirzaman uçurumu görmemizi sağlayacak boşlukları yoketmek azminde. Yalancı ışıklarıyla gözlerimizi işgalde. Yola fıtratımızın saflığıyla bakabilsek herşey açık. Lakin insan manipülasyondan da hâli değil ki. Nefsin terbiyesi istediklerinin sayısını azaltmakla olur. Azdırılması da aksine arttırmakla. Hatta isteyebileceği yeni yeni şeylerle de tanıştırmakla. Yalancı cennetlerin hammaddesi nefse sunulan bu gibi tahayyül imkanlardır. Kurgulattılan-özletilen bu gibi ihtimallerdir. Yani nefis ihtimalleri de özler.
John Berger, Manzaralar'ında, bu zamanın fakirliği hakkında der ki: "Yüzyılımızın yoksulluğu bundan öncekilere benzemiyor hiç. Eskiden olduğu gibi doğal bir kıtlık sonucu değil bu yoksulluk. Bir dizi önceliğin zenginlerce geri kalan herkese dayatılmasının sonucu." Başka bir yerde ekler: "Üretkenlik kıtlığı azaltmıyor. Bilginin yayılması ille de daha yaygın demokrasiye yol açmıyor. Boş zamana kavuşma (sanayileşmiş ülkelerde), kişisel doyum sağlayacak yerde, kitlelerin daha fazla manipüle edilmesine yol açıyor."
Nefse kadar isteyeceği öğretilirse o kadar canavarlaşır. O kadar sınırlarını zorlar. O kadar güçlenir. Kişkilendiğinde köpek zincirini bile koparır. Nefsin tabiatında böyle bir köpeklik var. Günaha meyletmemesi için (mümkünse) o günahla tanıştırılmaması gerekiyor. Tanışmışsa da işlendiği ortamlardan uzak durmakla bir derece sakinleşiyor. Dizginleniyor. Zincire güven olmuyor. "Zinaya yaklaşmayın!" buyuruyor Cenab-ı Hak. "Yapmayın!" değil "Yaklaşmayın!" Çünkü zinciri elinizdeki köpek süs köpeği değil. Kontrolünü kaybetmezseniz gücünüzdür. Kaybederseniz herkese bela kesilir.
Yarının Dünyası filminde duymuştum ilk. Aslının Mesnevî'de geçtiğini söylediler. (Bizzat okumadım. Dolayısıyla kesin diyemem.) Şöyle bir hikmet var arkadaşım: "Siyah/beyaz iki kurdunun olduğunu düşün. Dövüşseler hangisi kazanır?" Cevabı musırrane öncesine dikkatimizi çekiyor: "Hangisini beslersen."
Kavgayı hangi yanımızın kazanacağını biraz da bu belirliyor: Kimi besliyoruz? Dikkat de beslenmenin yollarından biridir. Tefekkürse onun himayesidir. Ya zaman akçesini Allah'ın razılığını kazandırır kumbaralara atacağız, yahut da başkaları kumbaralarını akçemizle dolduracak. Biliyorsun. Dikkat edileceklerin sayısı o kadar çoğaldı ki. O kadar çok detaytan haberdar oluyoruz ki. Gerekli-gereksiz, faydalı-faydasız, zararlı-zararsız... Bu haberdarlığın kendisi bizzat imtihan olmaya başlıyor. Duymanın şiddeti öğrenmenin imkanını bastırıyor. "Gaflet hissi iptal ediyor." Uçuruma bakacak dikkatin kalmadı. Zira sağda-solda çok cici temaşalar var. Temaşadan kaçırdığın zamanların olmazsa mahvın işten değil arkadaşım. Allah hem seni hem beni muhafaza etsin. Firarımız Ondan değildir Onadır. Umudumuz da yalnız rahmetindendir. Bizi lütfundan bir an esirgemesin. Âmin.
0 notes
mevlana42 · 2 years
Text
Tumblr media
1 note · View note
ismailaganet · 2 years
Text
Sırf Kendi Aklınızla Din Hakkında Konuşmayın! - Hüsameddin Vanlıoğlu Hoca Efendi
Sırf Kendi Aklınızla Din Hakkında Konuşmayın! – Hüsameddin Vanlıoğlu Hoca Efendi
Hüsameddin Vanlıoğlu Hoca Efendi, din hakkında konuşmanın ehemmiyetini anlatmaktadır. İsmailağa NET tarafından hazırlanan video kesitlerini paylaşarak sohbetlerin daha geniş kitlelere ulaşmasına vesile olabilirsiniz. — İSMAİLAĞA NET | Yolumuz Sohbet Portal: https://www.ismailaga.net/ E-posta: [email protected] Facebook-Twitter-Instagram: @ismailaganet Telefon: 0850 811 7777 Bizleri sosyal medya…
Tumblr media
View On WordPress
1 note · View note
Photo
Tumblr media
I Qəflət halı, insanın Allahın və axirətin varlığından xəbərsiz olması, ya da xəbəri olduğu halda bu məlumatın tələb etdiyi şüur və məsuliyyəti, davranış şəklini göstərməyərək, biganə və məsuliyyətsiz əxlaqda olmasıdır. Qəflət halı bəzən iman edən bir kimsə üçün qısa müddətli, müvəqqəti bir unutqanlıq, ya da dalğınlıq şəklində ola bildiyi kimi, bəzən də Allaha iman etməyən və ya Ona şərik qoşanlardan olduğu kimi bütün həyatının hər təfərrüatını örtəcək dərəcədə dərin ola bilər. Dünya üzərində bir çox insan, yaradılış məqsədini düşünmədən, nəfsinin arzuları ilə əylənib boş və yararsız işlərlə məşğul olaraq şüursuzca həyatını davam etdirər. “Gününü gün etmə” məntiqi ilə, yalnız dünyadakı nemətlərin ən yaxşısına və ən çoxuna sahib olmağı hədəfləyər. Onun üçün əhəmiyyətli olan, “dünyaya bir daha gələcəyikmi” düşüncəsi ilə bu zamanı ən yaxşı şəkildə dəyərləndirməkdir. Buna görə də yaşadığı zaman diliminə sadəcə, özünə görə ən yüksək zövqü və əyləncəni sığdırmağa çalışar. Öləcəyini bilir, ancaq öldükdən sonra özünü gözləyən əbədi əzabdan xəbərsizdir, ya da Allahın üstün gücünü qavraya bilmədiyi üçün bu əzabın şiddətini düşünməz. Halbuki, bu əzabın şiddəti Quranın bir çox ayəsində təsvir edilir. Bu ayələrdən bəziləri belədir: ...O zülm edənlər əzabı gördükləri zaman bütün qüdrət və qüvvətin Allaha məxsus olduğunu və Allahın əzabının şiddətli olacağını bilərdilər. (Bəqərə surəsi, 165) Qəflət halındakı insanların çoxu Allahın varlığını bilir, ancaq Ona qəti olaraq iman etməz, təslim olmazlar. Buna görə də, həyatındakı hər çətin və sıxıntılı hadisədə, təvəkkülsüz olduqları üçün dərin bir əzab və kədər duyarlar. Ən kiçik çətinliklər belə, onların həyatını alt-üst etməyə bəs etdiyi bu insanların cəmiyyətdə pessimist, bədbəxt və depressiyada olan insan tiplərini meydana gətirərlər. (ardı rəydə) #qəflət #gaflet #Allah #islam https://www.instagram.com/p/CgoFI-1sVgb/?igshid=NGJjMDIxMWI=
0 notes
onderkaracay · 29 days
Text
Tumblr media
75 yıldır tam bağımsızlığı Türk ulusuna kaybettirmek için iç gaflet her türlü ihaneti yaptı.
Önder Karaçay
8 notes · View notes
derdiderun · 1 year
Text
Tumblr media
Ömer b. Abdülaziz (rahmetullahi aleyh), şu beyitleri söylerdi:
"Ey (dünya ile) mağrur olan (aldanan) kimse! Gündüzün yanılma ve gaflet, gecen ise uykudan ibarettir. Bu yüzden gam ve keder senden hiç ayrılmaz.
Sen, fânî lezzetlerle mesrur oluyorsun ve boş emellerle ferahlıyorsun. Tıpkı rüya gören kimsenin uykusundaki lezzetlerle sevinmesi gibi.
Üstelik senin bütün meşguliyetin sonu hoşuna gitmeyecek fânî dünya içindir. Bu şekilde dünyada hayvanat misali yaşıyorsun."
| el-Minhâcü's-Senî - Şeyh Seyyid Abdülbâki el-Hüseynî (k.s)
21 notes · View notes
mel-inoe · 1 year
Text
beni darlamasınlar diye akrabaların yanında salak taklidi yapmaktan yoruldum aga
5 notes · View notes
leyya1453 · 8 days
Text
"Resûlullah'a ümmetin Gazze halkını yalnız bıraktı deyin.." ne ağır bir şikayet rabbim ümmeti Muhammed'i gaflet uykusundan uyandırsın.
180 notes · View notes
orbey · 14 days
Text
İSLAM DIŞINDA, PEŞİNDEN GİTTİĞİNİZE, DESTEKLEDİĞİNİZE,YAŞADIĞINIZA, İNANDIĞINIZA, AĞZINIZDAN ÇIKAN SÖZLERE DİKKAT EDİN GÜZEL İNSANLAR. 🙄🙄🙄🙄
ÇOĞU KEMALİST, ATATÜRKÇÜ;İSLAM ŞERİATINI REDDEDİYOR,
BEN LAİK'İM DİYOR
LAİK REJİMİ BENİMSİYOR,SEVİYOR KABUL EDİYOR VE YAŞIYOR.
İMAN KONUSU ÇOK HASSAS DİKKAT EDİN. 🙁🙁🙁
DİĞER TARAFTA, ALLAHIN HUZURUNA, İMANSIZ VE KAFİR OLARAK ÇIKMAK VAR. 😔😔😔😔
RABBİM, GAFLET UYKUSUNDAN UYANDIRSIN BİZLERİ, GÜZEL İNSANLAR. 🤲🤲🤲🤲
GERÇEK VE SAMİMİ MÜSLÜMAN, İSLAM DIŞINDA HİÇBİR İDEOLOJİYİ KABUL ETMEZ, BENİMSEMEZ, SEVMEZ, ÖVMEZ, YAŞAMAZ. 🙁🙁🙁
SONRA, KİMSE BİZE BİRŞEY ANLATMADI, SÖYLEMEDİ DEMEYİN. 🙄🙄🙄
ALLAH ŞAHİT,GÜZEL İNSANLAR. ☝
54 notes · View notes
celalyesilyurt · 10 years
Text
gaflet uykusu
Tumblr media
Büyükdoğu Dergisi
0 notes