Nefes almak doğum odasındaki ilk ağlamayla başlar, son nefesle hayatın bitişini işaret eder. Çoğu zaman düşünmeden nefes alırız. Ancak nefesimizi bilinçli olarak kontrol etmeyi öğrenirsek, nefes bedeni ve zihni iyileştirebilir. Sevginin yanı sıra, nefes almak hayatımızdaki en önemli şeydir.
6 dakika nefes almazsak ölürüz. İnsanlar yemek yemeden haftalarca, su içmeden günlerce hayatta kalabilir,…
Yaşam pahalılığı sürdürülebilir bir düzen haline geldikçe
Nefes almak olanağı gün geçtikçe azalıyor
Çareyi nefes alma vergisinde görüyorum
Toplu ölümün sorunsuz yaşanması için
Biz ne iktidar ve zalimler kurtardık ağır bedeller ödeyerek
Bunu mu ödeyemeyeceğiz?
Gülmeyin çok ciddiyim.
Bu topraklar da Osmanlı imparatorluğu döneminde saray ve padişah tarafından yönetildiği zaman da baş vergisi vardı. Başı olan vergi veriyordu. Başı olmayan mı vardı?
Kendinize baş olarak seçtikleriniz nefesinizi kesecek vergisi almaya kalktıklarında başınızı bir kontrol edersiniz nefes alabiliyor mu diye!
Nefes almaya ihtiyacı olmayan kalmadığına göre 'nefes alma vergisinin' tam zamanıdır.
Hem vergi tabana yayılmış olur tavan da rahat nefes alır.
Kimse tavan ile taban arasında kalmasın.
Tavana daha fazla nefes aldırmak zulmün kalıcı olmasını istiyorsanız bedelini ödemeniz gerekiyor.
Sizin sandığa gidip oy vererek seçtiniz zihniyet yasa yaparken zorlandıklarını görünce dayanamadım destek olayım dedim fikir üreterek. Bizim elimizden başka ne gelir?
Bağını, bahçesini, tarlasını, fabrikasını apartman sahibi olmak yoluyla yok ederek nefes alanları öteki durumuna düşürmeyelim lütfen.
Ev sahibi onlar kiranıza zam yaparlar feleğinizi şaşırırsınız sonra!
Beton çetesine sakın bulaşmayın.
Mücahit olmaktan sonra müteahhit olmak onuru herkese nasip olmaz.
Siz neden bağınızı, bahçenizi ve tarlanızı ekip biçerek yaşamak yerine müteahhitlere vermediniz?
İşte böyle nefessiz kalırsınız.
Ömer Hayyam aldığın her nefesi fırsat bil, ot değilsin yeniden bitmezsin demiş bir sözünde.
Sen kendini ot sanıyorsan biz ne yapabiliriz senin nefes alman için. Ot değiliz ya!
Nefes alma vergisine sakın itiraz edeyim deme zaten senin fıtratında itiraz diye bir mefhum hiç olmadı. Rezil ve rüsva etme diyen Ahmet Arif'in durumuna düşürme bizi.
Albert Camus yaşamak kendi başına bir değer yargısıdır. Nefes almak ise; yargılamaktır diyor.
Siz nefesinizi kesenleri değil nefes aldırmak isteyenleri yargılayın. Kendinize yakışanı yapın. Bugüne kadar yaptığınız gibi.
bin ölüme bir susuş yetermiş, anladım. her başlangıç bir sonu yazmak içinmiş. kalem ve kağıt, kan ve ten olabilirmiş. yedi düveli saran çığlıkların iç çekişe dönüp seni bir dar ağacına asabilirmiş. boynuna sarılı urgan seni anne şefkatiyle sarıp sarmalarken ölümün ensende soğuk nefesini hissedebilirmişsin mesela. küçük balkonunda yaktığın kaçıncı sigara olduğunu bilmezken miden bulanabilir, gözlerin kararabilirmiş. bunların her biri olabilirmiş. ben anladım. günler geçmek bilmezken ellerim her saniye titrerken ve gözlerim her an kararmaya meyletmişken anladım. ağlamayı bekledim. en azından birkaç yaş aksın istedim. olmadı. saatlerce ayna karşında oturdum. ona çok güzel bir kız çocuğu olduğunu ve eğer isterse ağlayabileceğini bile söyledim. kızarmış gözleri ve morarmış göz altlarıyla bir ressamın fırçasından çıkan eşsiz bir tablo olduğunu fısıldadım. yeniden ayağa kalkmak adına değildi çabam. içimdeki canavarı susturmak ve biraz olsun iyileşmekti. dozu artan ilaçlar her gün bir nevi öldürürken beni, nefes alma çabamdı tüm bunlar. biraz olsun yaşamak veya adına ne dersenizdi işte. kafamın içindeki şeytanların susmadığı her saniye yüzüm mahkeme duvarını andırırken sahici bir kahkaha dudaklarım arasından firar ederdi, her defasında. ama hayır, bu sefer inanmadılar. bu sefer olmadı. birkaç soru sızdı kulaklarıma, iyi misin ve daha bir çoğu. sustum. bu susuş benim miladım oldu. gözlerimdeki acıyı kapatan perde çekildi. dudaklarım ipi çekilip bırakılan bir yay misali titredi. ama hayır, tek bir damla bile akmadı. duygularını esir etme, dediler. onlar beni esir ederse öleceğimi bilmeden. hep konuştular, hiç susmadılar. şimdi onların bana sağlayamadığı sessizliği ben kendime bahşediyorum. yalnız ve karanlık odanın sessizliğinde boğuluyorum.