Tumgik
#Frezya
demvakti · 2 months
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Bir zamanlar yüreğimde hep bahar vardı...
68 notes · View notes
civcivwq21 · 2 months
Text
" Hıçkırarak değil de, sessizce göz yaşı dökebiliyorsa o insan. Bilin ki ruhunun hıçkırıklarını dindirmeyi öğrenip başarmıştır. Aslında en acılı ağlama da sadece göz yaşı dökmekten ibaret olanıdır. "
20 notes · View notes
ikraa123 · 4 months
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
"Senin dünyaya baktığın pencere kirliyse , benim çiçeklerim sana çamur görünür..."
28 notes · View notes
erikdalim · 23 days
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
2 notes · View notes
anlayanyok · 2 years
Text
Hıçkırarak değil de, sessizce gözyaşı dökebiliyorsa o insan, bilin ki ruhunun dindirmeyi öğrenip başarmıştır. Aslında en acılı ağlama da sadece gözyaşı dökmekten ibaret olanıdır.
26 notes · View notes
frezyadiyorki · 2 years
Photo
Tumblr media
#frezya #frezyadiyorki #siir #şiir #şiirheryerde #mısralar https://www.instagram.com/p/Cg6hvORAoWJ/?igshid=NGJjMDIxMWI=
2 notes · View notes
demvakti · 1 year
Text
Tumblr media Tumblr media
Hiçbirimiz kendimize ait yerlerde gezinmiyoruz..
132 notes · View notes
1sairbisikletle · 1 month
Text
Meursault’la Konuşmalar 30
Çay sofrasından saatin geç olduğunu düşünerek kalktım, hızlıca yarışa geçtim, telefona baktım saat 23.04. Neyse yavaş yavaş uykum gelir dedim ama gelmeyeceğini de biliyorum. Halbuki uykum da var gibi ama uyumam o kadar üzülen sürüyor ki en son sızıyorum. Uyuyamamak çok sancılı bir şey, yaşamayan bilemez. Çıldırtıyor beni.
Yatarken bir yandan başladığım her şeyi yarım bırakışımı düşünüyordum. Dün ne güzel kremimi sürüp yatmıştım bugün çat diye geçtim yatışa derken on dakikalık iç muhasebemin sonucunda kalktım yüzümü temizleyiciyle yıkayıp kremimi sürdüm. Bu cica krem güya yüzümün yaralarına merhem olacaktı ama hiçbir etkisini görmedim. Allah’ın cezası mhrs’de cildiyeye bırak randevu almayı talep bile oluşturulamıyor. Olmadı özele gideceğim artık.
Şimdi durup dururken pazartesi günü pazara gitme sırasının bende olduğunu hatırladım. Hafta sonu da evi temizleme sırası bende ama muhtemelen kavga çıkacak. Çünkü ben şehir dışındayken eve misafir geldi, ablam o gün evin yarısını süpürüp bırakmış. Yapmış sayılmaz, bu hafta da o süpürsün beni bağlamaz şeklinde itiraz edeceğim.
Benim acilen iş bulmam lazım. Annemin her alışveriş önerimde “çok kazanıyorsun herhalde” iması yapmasından gına geldi. Hayatımda ilk defa kazandığım parayı faturaya şuna buna yatırmadan harcama lüksüm var ama bu lüksü sağlayan şey annemlerle yaşamak, bu yüzden böyle bir handikapı var. Kardeşim hiçbir şeyim yok deyip habire pahalı sezon ürünlerinden alışveriş yapıyor ona bir şey demiyor ben indirimli çok makul şeyler alıyorum lafını ediyor. Sanırsın üvey evladım. Kendince hepimize eşit davranıyor ama öyle değil. Yıllar önce Nizip’te oturuyoruz, ablam o dönem kursta hoca, bana çoğu zaman para yetmiyor denirken (ki yetmiyordu çünkü babam bir devlet dairesi olan iş yerinde bütçe kalmayınca cepten harcıyordu) ablam her ay yeni bir elbise diktiriyordu. Hiç unutmuyorum, sık sık görüştüğümüz birinin evine oturmaya gittik, bir ara dedi ki Erva sizin evin sindirellası mı, B’yi (ablam) ne zaman görsem başka bir elbiseyle, şıkır şıkır, S. (kardeşim) desen yine öyle sen de hep şıksın ama Erva’yı hep aynı kıyafetlerle görüyorum. O gün eve gidince çok ağlamıştım odamda. Ben gerçekten de öyleydim, hala da öyleyimdir. Ne zaman üst baş almaya gitsek annem pahalı bulurdu. Tesettür markalarından hiç pardösü almadım mesela. Durumumuz olmadığından değil, babam bir devlet kurumunda idareciydi ama annem bilinçaltında onaylamadığı giyim şeklime para harcamayı bir türlü oturtamıyordu. Hala devam ediyor bu. Kız kardeşimle aynı şekilde giyiniyoruz, o bir şeye çok para verince annem “e daha ucuzu yok ki” diyor (piyasadan asla haberi yoktur) bana gelince hayırlı olsun demeden parasını soruyor. İlk başlarda bir de uyguna aldığıma inanmama huyu vardı. Ben her şeyin nereden alınacağını bilirim genelde, çok şükür Allah o konuda bir merak ve isabet kabiliyeti vermiş, en uygununu bulurum bir şekilde. Misal geçen sene bayramdan sonra gerçekten giyecektir şeyim kalmadığı hatta bu yüzden bayramda misafirlerin yanında hep feraceyle durmak zorunda kaldığım için bir elbise almıştım, fiyatına inanmadı, mümkün değil diyor ama nasıl emin mümkün olmadığından, faturasını mı göstereyim ne yapayım mümkün işte dediğimde göster demişti ve ciddi ciddi bakmıştı. Önceki hafta da iki demet frezya bir dal sümbül almıştım çingenelerden. Ben yokken konuşmuşlar belli ki annem iki gün sonra imalı bir tonda Erva bu çiçeklere kaç para verdin dedi. 150₺ niye sordun dedim, bu çiçeklerin çok pahalı olduğunu öğrendim de dedi. Ablam da o sırada odadaydı, mümkün değil dedi. Gayet de mümkün, demeti 50₺ hepsi 150₺ dedim. Sürdürdüler aynı muhabbeti, inanmıyorsanız keyfiniz bilir deyip geçtim. Sonraki hafta yine aldım, yine aynı muhabbet. Annem gerçekten 50₺ mi diye sordu. Dedim anne bir dahakine alırken satıcıyla video çekerim annem inanmıyor gerçeği söyle kaç para diye. Güldü, güldük geçtik. Ama içimde birikiyor bunlar, geçmiyor. Çıldırasım geliyor bu tavra. Diyalogları tırnak içinde yazmam gerekirdi ama çok üşendim, sorry.
Blogun adını değiştirmeyi düşünüyorum. Evet benimle özdeşleşti ama aynı zamanda anonimliğini de yitirdi. Geri istiyorum onu.
Hala uykum gelmedi. Halbuki telefonumu yatmadan çok önce geçirdim kırmızı ışık moduna. Girmiyor bir türlü düzene. Acaba melatonin mi alsam? Gerçi önce iyot alacağım. Depresyonla mücadelede çok etkiliymiş, biri kitap da önerdi bununla ilgili. Hemen şimdi uygulamaya geçip iyot siparişi vereyim. Kitabı da koyayım buraya merak eden varsa.
Tumblr media
Annemin ablamı ve kardeşimi daima benim önüne koymuş olmasını bunca saat terapiden sonra sindirebilmiş olmam gerekirdi ama gel gör ki ben tam iyileşme emaresi göstermeye başladığımda ailece yaşamaya başladık. Başa sardık yani. Şimdi her gün aynı şeye yeniden şahit oluyorum ve sinirlerim tekrar tekrar yıpranıyor. Buraya kadar okumaya sabreden varsa bana dua edebilir mi? Çok yoruldum. Oradan bakınca basit bir geçimsizlik hatta belki kıskançlık gibi görünüyor olabilir ama değil ve gerçekten çok yorucu.
Doktora evlenememe meselesini bu ara tekrardan takmaya başladığımı, geçen gece bu yüzden ağladığımı söyledim. Ve dedim bütün dualarımda “kendi düzenim olsun” derken buluyorum kendimi. Muhtemelen kendi evime çıksam bu kadar çok takılmayacağım bu konuya, doktorun da böyle düşündüğüne adım gibi eminim ama ayda 40-50k gelirim bile olsa bizimkiler ayrı eve çıkmama ikna olmazlar biliyorum. Ben de zaten ayrı eve çıkmak değil sevilmek, ince ince düşünülmek istiyorum. İnce düşünülmek çok etkiliyor beni. Misal geçen arkadaşım paylaştığım sümbülü görünce mesaj attı, istemediği bir şehre gitmek zorunda kaldı, burada bu çiçekler hiç yok dedi, saksıda satan bir fideci bulup odasına sümbül gönderdim kargoyla. Beni böyle düşünen bir arkadaşım yok. (Gerçi bir kere Beyza chado’nun şişesini çok beğendiğimi söylediğim tiviti görüp hediye almıştı, tek örnek) arkadaşlarımı, dostlarımı çok seviyorum, harikalar ama bu bir fıtrat ve odak meselesi. Sevgisiyle beni sarıp sarmalayacak, hayatının merkezine alacak, küçük hediyeler alarak beni mutlu edecek, duygu değişimlerimin farkına varacak birini istiyorum. Çünkü öz annem bile farkına varmıyor ruh halimin.
Doktor her şeyin adım adım olacağını ama önce tezi bitirmem gerektiğini hatırlatıyor her seferinde. Ben ise giderek açıyorum arayı tezimle. Ama buna bir dur diyeceğim. Elimdeki dosya biter bitmez teze döneceğim inşallah. Ve bitecek hayırlısıyla
Şimdi her şeye yeniden başlamadan önce uyuyup dinlenmeliyim. Uyuyabilirim inşallah
14 notes · View notes
Bir de şuna bakarsanız çok sevinirimmmm
3 notes · View notes
goodclear · 2 months
Text
Frezya çiçeğinin her bir rengi farklı anlam taşıyormuş..umut,sevgi,azim ve neşe sen hayatımda bunların bütünüsün. 🍷🍷
2 notes · View notes
sessizlikkalbimde · 6 months
Text
Ben pek kolay sevmem Frezya,ben pek kolay sevilmem, ben pek kolay anlaşılmam ve ben pek herkesle konuşmayı da sevmem.
4 notes · View notes
ayisiginingucu · 1 year
Text
Hıçkırarak değilde sessizce gözyaşı dökebiliyorsa o insan,bilin ki ruhunun hıçkırıklarını dindirmeyi öğrenip başarmıştır.Aslında en acılı ağlama da sadece gözyaşı dökmekten ibarettir.
~Frezya
2 notes · View notes