Tumgik
#Can Atalay
yurekbali · 3 months
Text
Tumblr media
“Aslında hiçbir şey yasadışı değildi, çünkü artık yasa diye bir şey yoktu.” - George Orwell, Bin Dokuz Yüz Seksen Dört (Çeviren: Celâl Üster, Can Yayınları) - Görsel: İbrahim Özdabak
8 notes · View notes
venusunruhu · 3 months
Text
Ayarını bozduğun kantar gün gelir seni de tartar!
16 notes · View notes
seslimeram · 4 months
Text
Korkunç İmge
Tumblr media
Korkunç bir düzlem imgesine rehin artık şimdiki zaman. Bir yılın daha geçip gittiği iş bu şimdi içerisinde yaşamın normatif olgusu, verili haklarının gündelik değerlerinin belirgin bir biçimde hiç edildiği zeminde korkunç pratiklerle yaşam eylemi kuşatılıyor. Sorgunun, eylemin kırıldığı, günün dünden de ağır yıkımlara rehin edildiği bir zeminde cerahatin ol nesnel halidir misal korkunçluk. Bir yılın hemen her gününe apayrı tahakküm veçheleri, hamlelerinin eklendiği, yaşamın salt mutlak biate indirgendiği ötesinden tek satır dahi olsa bahis açılmadığı bir zeminde bu var edilmiş imgenin ta kendisidir korkunç. Yıkıcılık halinin, istimlak etmelerin, perişanlığın hududuna terk etmelerin, birbiri ardına pejmürde tavırlara esaretin sofralarına buyur olunan bir yerde ortaya çıkan imdir korkunçluğu açık, kestirmeden bildirecek olan. Müşterek yaşam idesinin her gün koşulsuz şartsız daraltılıp durulduğu bir zeminde, alttakiler ve tepedekiler dışında hiçbir kesimin anılmadığı, belirli bir biçimde gelir adaletsizliğinden, sözün tarumar edilmesindeki sürekliliğe, hemen her durumda demokrasinin var edildiği zikredilirken yerle yeksan olunmasındaki daimi hale bu korkunç imgeler sarmaları güncelleniyor. Hakikat ancak hilkat garibesi kılınıyor.
Özgürlük sadece boş beleş bir laf kalabalığı. Demokratik ülke lafta dahi var edilmeyen bir pratik. Cumhurun egemenliği bahsinin yerinde yeller esiyor. Varsa yoksa, kısır döngünün tam da ortasında memleketi bu hallere koyanların avazları, birlikte var ettikleri bir pembe ülke tablosu. Pembe, kan kırmızı tonlarından, toz pembe, kimin kanının karıştığı belirsiz kılınan, yıkımın, ölümün, cürmün var edildiği bir acayip ülke imgesi. Her gün her durum içerisinde bir cerahat sürekliliği güncelleniyor. Cumhurun hakları talan edilirken, gelecek kapkaranlık kılınmaya devam olunurken, buna da alışırsınız çıkışı var ediliyor dört yanda her an. Biteviye bir korkunç imgeler sahnesine dönüştürülmüş olan yerde vekillerin al takke ver külah hallerinden misal korkunçluk imgesi çıkabilir. Hiçbir yerden maaş temin etmeyen, almayana 110 bin lira, iki dönem vekillik yapıp emekliliği sağalama alanların da iki yüz on bin ile iki yüz otuz bin liralar dolayında parayı iç ettikleri zeminde halka da üç kuruşa talim edin diyebilme cüretidir korkunçluk. Misal, meclis lokantasında bir tabağına elli lira dolaylarında ödenirken et yemeğine, gündelik yaşamın aktığı, sıradan insanların o karınlarını doyurmak için ellinin birkaç katını ödemeye mecbur kılındığı yerdeki uçurum halidir korkunçluğu bildirecek olan. Halkı temsil ettiği rivayet olunanların ellerini ceplerine atmak bir yana, her durumda halkı daha da fazla sömürmeye devam etmelerinin o ucubelik suretidir misal korkunç.
Koca bir yılı devirirken, geride kaldığı sanılan demokrasi, eşitlik ve adaletteki eksiklikleri telafi etmek bir yana çam devirir gibi aralıksız linç rejiminin yepyeni halleri, eylemlerine de devam olunduğu yerin meselesidir korkunçluk. Düzen devamlılığı adına hak ihlallerini süreğen kılan yerin meselesidir bu korkunçluk. Türkiye İşçi Partisi milletvekili ol Avukat, Can Atalay için Anayasa Mahkemesinin serbest konulabilir kararının bir kere daha önce alt mahkeme ardından da Yargıtay eliyle yok sayılmasının garabet halinin ortasında hangi düzlem korkunç değildir ki? Hukuk dilinden aktaralım: “AYM, Anayasa Mahkemesi kararlarının bağlayıcılığının yargısal makamlar tarafından tartışılamayacağını vurguladı. Anayasa’nın, daha önce dosyayı Yargıtay’a gönderen İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne böyle bir yetki vermediğinin de altını çizen AYM, yerel mahkeme ile kararı uygulamayan ve AYM üyelerini "suç işlemek"le itham eden Daire’nin Anayasa'ya açıkça aykırı hareket ettiğini vurguladı. AYM, “Sonuç olarak, mahkemelerin izlemiş olduğu yöntem, başvurucuyu yargılama güvencelerinden tümüyle yoksun bırakmıştır. Başka bir ifadeyle yeniden yargılama dosyası görevi ve yetkisi olmayan bir mahkemece karara bağlanarak Anayasa'nın 142. maddesinin amir hükmüne ve Anayasa'nın 37. maddesinde yer alan tabii hâkim ilkesine açıkça aykırı hareket edilmiştir” dedi.” Bu bahsi takip eden süreçte, kendiliğinden hiçbir şey olmamış gibi davranan bir alt mahkeme, olanı biteni sorgulamayın diye direktifi yerine bir kere daha getiren Yargıtay kararının yeknesak tekrarıyla birlikte korkunçluk bahsi kendiliğinden diriltilir. Gözler önüne serilmiş olagelen pratiklerle birlikte, baş efendinin terörist / devlete kastı olan bir zat diyerek akla seza bir tahayyülle hedef kıldığı bir avukatın özgürlüğü bir kere daha elinden çalınır. Bunlar korkunç meselleri izaha yetmezse ne yeterli gelir!
Evrensel Gazetesinden aktaralım: “Koç Üniversitesinde TÜBİTAK birincisi F. B. İsimli gencin, Kürt Alevi olduğu için aynı odada kaldığı 2 öğrenci tarafından saldırıya uğramasına ilişkin DEM Parti Gülcan Kaçmaz Sayyiğit ve İstanbul Milletvekili Celal Fırat Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in cevaplandırması ile ilgili soru önergesi verdi.
Ülkede siyasi iktidarın oluşturduğu politik atmosferde; toplumsal kutuplaştırma ve ötekileştirme refleksi gelişirken bölgesel ve inan��sal farklılıklar ile etnik aidiyetin bir saldırı sebebi olmaya devam ettiği belirtilen önergede; “Özellikle son yıllarda farklı kesimlerce Kürt, Alevi ve mültecilerin hedef gösterildiği görülmektedir. Siyasi söylemlerin etkisiyle farklı olanı yok sayma ve düşman görmenin son örneği, Koç Üniversitesinde yaşanmıştır. Kamuoyuna da yansıdığı üzere; Koç Üniversitesinde TÜBİTAK birincisi F. B. İsimli genç, Kürt Alevi olduğu için aynı odada kaldığı 2 öğrenci tarafından saldırıya uğramıştır. F.B. ile aynı odada kalan Hasan Ege K. ve Arda D. aralarında süren tartışma nedeniyle önceleri F.B.’nin odayı terk etmesi için baskı uygulamaya başlamış, daha sonra şiddet uygulamaya başlamıştır. 15 Kasım 2023 gecesi yaşanan olayda Hasan Ege K. tarafından kemerle dövülmüş, yüzüne sıcak ütü bastırılmaya çalışılmış ve şiddetli saldırıya uğramıştır. Arda D. ise F.B.’yi neşter benzeri kesici bir aletle yüzünden ve karnından yaralamış ve yumrukla vurmaya devam etmiştir. Olay sonrası ambulansla hastaneye kaldırılan F.B.’nin tedavi masraflarının Koç Üniversitesi tarafından karşılanarak kamuoyunun duymaması için çaba sarf edildiği iddiaları vardır” denildi.
“Esas Sorumluluk İktidardadır”
Yurt odasında yaşanan dehşete ilişkin yapılan suç duyurusu sonrası yürütülen soruşturmada yüzünden ve belinden yaralanan F.B.’nin ifadesinde; “Hasan Ege K., ben Alevi olduğum için ve bana karşı ayrımcılık yaptığından dolayı beni odadan atmak istiyordu. Kendisinden şikâyetçi olacaktım. Ancak, öğrenci olduğu için sabıkasına yansımasını istemediğim içim şikâyetçi olmadım. Halen bana ayrımcılık yapmaya devam ediyor” dediği hatırlatılan önergede şöyle denildi; “Savcılık soruşturmasında F.B. tarafından kaydedilen 5 ayrı ses kaydının çözümünde ise saldırganların ayrımcı, ırkçı dehşet verici ifadeler kullandığı görülmektedir. Kendisini odadan atmaya çalışan Hasan Ege K., ‘Türkiye’nin, belli bir noktadan sonraki doğusu olduğu gibi ateşe verilse…’ diyor. F.B.’nin etnik kimliği için ‘Alt ırksınız. İtlaf edilmeniz lazım. Köle olduğunuzu kabullenmelisiniz. İtaat etmek zorundasınız. Seni bu odadan istemiyoruz. Buradan gitmezsen seni öldürürüz’, ‘Siz kader olarak, Yahudilerle birbirinize çok benzeşiyorsunuz. Zafer Partisi iktidarında benzer şeyler yaşayacaksınız’ ifadelerini kullanıyor. Her ne kadar olayla ilgili Başsavcılıkça soruşturma başlatılmış olsa da Üniversitenin olayın üzerinden iki ay geçmesine rağmen herhangi bir adım atmaması kabul edilemez. Çünkü söz konusu olay münferit değildir; son yıllarda sıkça yaşanan Kürt-Alevi öğrenci ve işçilere yönelik saldırıların bir parçasıdır. Bunda esas sorumluluk ise tek tipçi ve baskıcı bir öğrenme ortamı yerine eşitlikçi, özgürlükçü ve demokratik öğrenme ortamının oluşmasını sağlayamayan siyasi iktidardır.”
Önergede son olarak; “Koç Üniversitesinde yaşanan bu ırkçı saldırının, eğitim sisteminde dahi insanları kutuplaştıran bir noktaya götürdüğü, Kürt ve Alevi kimliğine yönelik nefret suçlarının işlendiği bu tür vakalarda etkin bir yaptırım uygulanmaması ve cezasızlık politikasına devam edilmesi halinde geçmişte yaşanan örneklerde olduğu gibi gelecekte de daha vahim olayların yaşanmasına sebep olabilecek tehlike barındırmaktadır” denildi.
Bakan Tekin’in Yanıtlaması İstenen Sorular
Koç Üniversitesi Alevi ve Kürt kimliği nedeniyle saldırıya uğrayan F.B.’yi neden okuldan uzaklaştırmıştır?
Bu vahşeti tertipleyen diğer oda arkadaşına neden hiçbir yaptırım uygulanmamıştır?
Olayın üzerinden iki ay geçmesine rağmen olayda ihmali bulunan üniversite yönetimi hakkında neden etkin bir soruşturma yürütülmemiştir?
Alevi ve Kürt öğrenci F.B.’ye saldıran Hasan Ege F. ile Arda D. hakkında herhangi bir işlem yapılmış mıdır? Bu iki şahıs Koç Üniversitesinde eğitime devam etmekte midir? 5. Koç Üniversitesi öğrencisi F.B.’nin ırkçı söylemlere maruz bırakılıp darp edilmesi ile ilgili Bakanlığınızca bir işlem başlatılmış mıdır?”
Saldırıya uğrayan öğrencinin avukatı Alper Sarıca sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, ses kayıtları ve yaralamaya rağmen 1 aydan fazla bir süredir, savcılığın Hasan Ege Karanfil'in ifadesini almadığını belirtti:
"Dosyaya bugüne kadar duyduğum en ırkçı söylemlerin yer aldığı (haberlerde çoğuna yer verilmeyen) 6 adet ses kaydını sunmamıza, faillerce suçları örtbas edilmek için sözde cinsel saldırıyla suçlanan müvekkilimin olaydan sadece yarım saat önce üniversite güvenliğini aradığına dair arama kayıtlarını sunmamıza, odanın kartlı giriş kayıtlarından ve failin adli muayene ve karakol ifadesine yansıyan anlatımlarındaki çelişkilerden cinsel saldırının hiç vuku bulmadığının açıkça anlaşılmasına, (muayenede sözlü taciz diyor.) müvekkilin yüzüne ve karnına onlarca dikiş atıldığını gösteren adli raporlara rağmen savcılıkça şüpheli H.E.K.nin ikmalen istendiği için 1 ayı aşkın süredir ifadesi bile alınamadı."
'Soyut İddialarla Adli Kontrol Kararı Verildi'
Saldırganların cinsel saldırı iddiası gerekçesiyle saldırıya uğrayan müvekkili hakkında adli kontrol kararı verildiğini aktaran Sarıca, "Oysa aynı savcılık canını zor kurtaran, ırkçılığa uğrayan müvekkilim için sırf faillerin soyut iddiaları nedeniyle adli kontrol kararı verdirdi ve kaldırılması taleplerimizi reddetti" dedi.
'Canına Kastedilen Müvekkilim Sınavlara Alınmadı, Şimdi De Kaydını Dondur Diyorlar'
Koç Üniversitesi'nin F.B'nin üniversiteye girişini yasakladığını belirten Sarıca, "Irkçılığa uğrayan, canına kastedilen müvekkilimin Koç Üniversitesi tarafından 1 ay süreyle okula ve binalara girişi yasaklandı. Bizzat gidip hukuk müşavirliğine delileri sunup anlatmama rağmen sınavlarına bile alınmadı. Telafi sınavı da açılmadı. Şimdi de kaydını dondur diyorlarmış. Başınıza benzer bir olay gelirse üniversitenizde güvende olduğunuzu ve hak ettiğiniz adil muameleyi göreceğinizi düşünmüyorum. Not: Üniversite yurt disiplin kurulu müvekkil hakkında cinsel saldırı iddiası sübut bulmadığından müvekkile ceza verilmemesine karar verdi" ifadelerini kullandı.
Bir korkunç sarmal artık vakayı adiye kılınıyor. Tümüyle bir menzildeki yaşam hakkının üstüne konulan korkunç ipoteği, bitimsiz nefreti, sonsuz garabetlik bir eleme çabasının her neyi var ettiği günbegün ortaya çıkarken, sözüm ona okul olduğu iddiasındaki bir yer, bir mesken dahilinde dahi gündelik bir yaşam pratiğinin ta kendisi olarak nefret işkence ve ithamlarla biçimlendiriliyor. Hasan Ege Karanfil’in titrinde ırkçı / turancı / türk ibaresi yanı sıra bir de edebiyatçı / şair kimliğine de haiz olmasının, kendisine yakıştırmasının ol nihai utancı ne yana düşer mesela. Koç Üniversitesi gibi, memleketin soyguncu / yağmacı ve talancı çetelerinin devletle beraber iş bitiricisi, sermaye denilince akla düşen eline kan oturmuş, gayrimüslim mallarından devşirme bir birikimden yükselmiş Koç’un da varlığı misal korkunçluğu, bireysel bir suç gibi yansıtılanın korkunç imgesini anlatmaya yetmez mi, hala! Sosyal medyada yansıması, bildirimi ve ifşası söz konusu edilmemiş olsaydı ol yıkım daha kaç kere tekrarlanabilirdi. Kendisini bir şair olarak tanıtabilen bir şahsın böyle afaki bir biçimde bir insana kastı var ederek doğru düzgün tek bir satır yazması söz konusu edilebilir mi? Dahası insan içine çıkmamaları gereken Karanfil ve arkadaşı Arda Demir için herhangi bir soruşturmadan ileri, insanlık hakkı için bir adalet tahayyülü söz konusu edilecek midir, gerçekten?
Korkunç bir düzlem imgesine rehin artık şimdiki zaman. Var edilmiş toplum birbirine en kestirmeden düşmanlık beslemeye devam diyen zümrelerin oyun sahası kılınıyor. Her şey her an bambaşka yıkımlara, her gün bambaşka teferruat değil sahici bir halle törpülenmeye devam olunan bir fasit dairenin esiri kılınıyor. Ne gam ne keder ne acı ne de birlikteliği bunca açık bir biçimde zehirleyen sistem sorgulanabilir kılınıyor. Bir koca yılın ardından yenisinin ilk on gününde ortaya çıkan imge, yerin her nasıl bir badirelerin sahası kılındığını örneklemeye yeterli gelecektir sanırız. Korkunç bir imgenin hakikatinde ne bir şimdi, ne de bir yarın söz konusu edilebilir sahiden de. Hakikatin hilkat garibesinin ta kendisine dönüştürüldüğü bir zeminde yaratılan / yaşatılan / yaşatmaya devam olunan her fecaatle birlikte bir korkunç düzlem imgesi hayatı kuşatıyor. Geleceği bunca belirsiz konulan bir yerde hayat mefhumu yerle bir olunuyor, derdiniz olur mu sahiden? Düşünür müsünüz yol nereye...
Misak TUNÇBOYACI – İstan’2024
Görsel: Adam CALDWELL via Official Site
3 notes · View notes
Text
Hukuk, tozlu raflara kalktı.
Tumblr media
5 notes · View notes
denizeyuruyen · 7 months
Text
Tumblr media
https://www.bbc.com/turkce/articles/ceqe99d75lyo
"Burası bizim değil, bizi öldürmek isteyenlerin ülkesi!"
demiş bir zamanlar Tezer Özlü. Geçen onca zamanda ne değişmiş? Yaşamdan çalmak bedava! İtiraz edenin başını ezerler. Yandaş kepazeler konforlu hayatlarını sürdürmeye devam etsinler.
5 notes · View notes
ajansozgurceresmi · 3 months
Text
Türkiye İşçi Partisi'nden Hatay milletvekili seçilen Can Atalay'ın milletvekilliği düşürülüyor
0 notes
habersonik · 4 months
Text
AYM, Can Atalay hakkındaki gerekçeli kararını açıkladı!
İkinci kez hakları ihlal edilen tutuklu milletvekili Can Atalay hakkında Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararı açıklandı. Can Atalay Anayasa Mahkemesi’nin açıklamasında, “Kamu gücünün eylem, işlem ve ihmallerinin Anayasaya uygunluğu konusunda kesin ve bağlayıcı karar verme yetkisi münhasıran Anayasa Mahkemesine aittir. Bu bağlamda Anayasa Mahkemesi, Bireysel başvuru yoluyla temel hak ve…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
tatilgez · 4 months
Text
Anayasa Mahkemesi'nden Can Atalay için ikinci kez hak ihlali kararı
Anayasa Mahkemesi (AYM), Türkiye İşçi Partisi Milletvekili Can Atalay hakkında ikinci kez hak ihlali kararı verdi. REKLAM Anayasa Mahkemesi’nin halen cezaevinde olan Atalay hakkındaki kararı 12 kabul, 3 ret oyla çıktı. Mahkeme ayrıca oybirliğiyle Atalay’a 100 bin TL manevi tazminat ödenmesine, cezasının infazının ertelenmesine ve tahliyesi için kararın İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
pixyeditz · 2 months
Text
Tumblr media
Canan Atalay As Ayşe Leto In Hudutsuz Sevda Dizi
5 notes · View notes
taviamoth · 3 months
Text
the way i'm turkish & know jack shit abt turkish politics other than people are poor n hdp keeps changing names
1 note · View note
yanderehsr · 6 months
Text
Time for the second reward for 1k followers, it's an event
OC X Character Event
Here are the rules
1. Do not send in the OC as an anonymous, the reason why will be explained in number two
2. Each person may only get one OC written about, you can send in multiple but I will only write for one per person
3. You will have to explain some things about your OC, such as looks, Personality and a bit of backstory, even if you have a link please write this in your request.
4. The OC will NOT be the yandere
5. You can pick if you wanna choose the yanderes or if I will choose them for you, either one works for me
6. How long will this go on? Until the 1 december you will be able to send in requests, any OC requests afterwards will be deleted, if you have written a request before the deadline but I still haven't written about them until after the deadline, I will still post that one.
7. Have fun ^^
Masterlist:
OC: Lukyan Yandere: Childe
OC: Eclipsa Yandere: Furina, Raiden Ei, Nahida and Venti
OC: Aleron Yandere: Venti and Guinaifen
OC: Cyrus Yandere: Welt
OC: Noriku Yandere: Hu Tao and Barbara
OC: Elyna Yandere: Neuvillette
OC: Rosemary Yandere: Blade and Yoimiya
OC: Buraku Yandere: Scaramouche
OC: Shari Yandere: Kaveh
OC: Tobi Yandere: Lumine
OC: Hikaru Yandere: Zhongli
OC: Atalai Yandere: Diluc and Ningguang
OC: Puji Yandere: Topaz and Herta
OC: Marcel Yandere: Jing Yuan, Blade and Huohuo
OC: Isabella Yandere: Xiao
70 notes · View notes
Text
Indigenous People's Day Spotlight
Tumblr media
Dr. Sonya Atalay is an Indigenous archaeologist who has published a series of comic books on the Native American Graves Protection and Repatriation Act (NAGPRA).
NAGPRA was passed in 1990 (in the United States) with the intention of beginning to rectify colonial/archaeological harms perpetuated against remains and cultural artifacts of Indigenous Ancestors.
This work of repatriation is ongoing, and Dr. Atalay's comic series draws attention to recent NAGPRA initiatives being undertaken by various Indigenous groups across the country.
You can download the PDF versions of both current issues for free from the official website (above).
226 notes · View notes
veganlogicdinamo · 4 months
Text
ZORBALIĞA DİRENME HAKKI
27 Aralık 2023, tarihe Türkiye Cumhuriyeti’nde hukukun üstünlüğünün değil, Saray’ın üstünlüğünün kabul edildiği tarih olarak geçecektir. Çok net olarak görülmüştür ki her dönem kendi Zekeriya Öz’lerini yaratıyor!
Bu vahim durumun bedelini Can Atalay, hapiste rehin tutularak öderken, halkın oylarıyla milletvekili seçilmiş olduğundan iradesi gasp edilen halk da ödemektedir.
Ancak ödenecek bedeller bununla sınırlı kalmayacaktır.
***
Anayasa, bir halkın bir arada yaşaması, bir ülkenin varlığını sürdürebilmesi için en temel metin, bir toplum sözleşmesi olduğundan şu sorular sorulmak zorundadır:
Anayasayı bir iktidar tanımıyor ve çiğniyorsa vatandaş nasıl tanıyacak?
Anayasa tanınmıyorsa birkaç ay sonraki seçimler nasıl yapılacak?
Anayasa tanınmıyorsa o anayasanın değişmez maddeleri nasıl savunulacak?
Anayasa tanınmıyorsa bir devletin yapılandırılması anayasaya dayandığına göre, o yapının işleyişi nasıl sürdürülecek?
Anayasa tanınmıyorsa yasama organı yani TBMM neye göre yasa yapacak?
Bu durumda TBMM’nin varlığı bir anlam taşımıyorsa, HSK, 13. Ağır Ceza Mahkemesi üyelerini görevi kötüye kullanma koşulları oluştuğu için görevden almıyorsa muhalefete düşen, sine-i millete dönmektir.
Bunu yapacak muhalefet var mıdır? Çağlayan Adliyesi’nde oturma eylemi yapan Türkiye İşçi Partisi’nin yanında muhalefet liderleri yer almadığına göre yoktur. Ayrıca bugüne gelinmesinde büyük rolü bulunan muhalefetin şimdi gerekeni yapacağını düşünmek de fazla iyi niyet olabilir.
YSK, 2017’de yasaya aykırı olarak, anayasa değişikliği halkoylamasında üzerinde sandık kurulu mührü bulunmayan oy pusulası ve zarflarının geçerli sayılacağına ilişkin karar aldığında, YSK’nin kapısına avukatlarla gitmeyen...
Erdoğan üçüncü kez cumhurbaşkanlığına aday olduğunda, “ona mağduriyet kazandırmayacağız, sandıkta yeneceğiz” diyerek anayasayı çiğnemesine geçit veren muhalefet, ülkeyi karanlığa götüren yolu döşeyen baş aktörlerden biridir.
Halkın iradesi gasp edilip anayasa askıya alınıyorsa, muhalefet de gereken tepkiyi göstermeyip sadece tweet atıp grup toplantılarında konuşmakla sınırlı kalıyorsa vatandaşların zorbalığa direnme hakkı meşrudur.
8 notes · View notes
aysimannsblog · 1 year
Text
1 KİMLİKSİZ ŞAHIS 25
2 DİLARA ERBAŞ 23
3 HAMO COŞKUN 80
4 KİMLİKSİZ ŞAHIS 15
5 AHMET KAYA 31
6 FİLİZ KARACA 10
7 ZEYNEL YUMUŞAK 49
8 KİMLİKSİZ ŞAHIS 50
9 KÜBRA TURAN 32
10 YASEMİN REABER 36
11 MASAL ????* 3
12 MEHMET ALİ ??? 5
13 ESİN ŞAHİN 40
14 SİNAN SERKAN ASLAN 49
15 KEZBAN AKKOÇ 47
16 ABDULLAH YOLDAŞ 47
17 SALİH KAYA 37
18 SEVGÜL ÇALIŞ 37
19 ORHUN TAŞ 23
20 HACER ÇİFTÇİ 29
21 CANSU ÇAKILKAYA 29
22 PELİN KIZIL 35
23 AHMET YASİN SÜZEN 17
24 SEMİH OLGUN 13
25 KİMLİKSİZ ŞAHIS 14
26 BARAN KILIÇ 30
27 İBRAHİM OLUR 48
28 ALİ ZEBADİ 2
29 BAŞAK KAYA 31
30 HATİCE TÜM SAVAŞ 38
31 KİMLİKSİZ ŞAHIS 6
32 ABDULHEKİM BALBAY 24
33 ABDURRAHMAN ERTÜR 24
34 NİLSU CEREN ERDEM 8
35 DEFNE ELİF BAYKARA 10
36 İBRAHİM EFE ALTAN 6
37 ÖMER TOPRAK 6
38 ZİN RATA 9
39 SEVGİ KAMIŞLI 47
40 FURKAN KUŞLU 21
41 IRMAK KESKİN 14
42 EREN ATALAY 17
43 MEHMET GÜNAY 55
44 NEVZİYE AKUZUN 50
45 FATMA KARAKUŞ 42
46 ZEYNEP ZEYTİN 39
47 HÜSEYİN ABAKAY 54
48 İSA ÖZTÜRK 18
49 HATİCE KARADUT 54
50 MURAT ALTINSOY 40
51 SERPİL CAN 50
52 RABİA NAZARİ 50
53 BARIŞ YAPICI 24
54 MEHMET NURİ 28
55 FATMA DURMUŞ 45
56 ÖMER FARUK ALİOĞLU 31
57 SEMRA ÇURUM 26
58 YUSUF ASAF AYAZ 31
59 RABA ZABADİ 24
60 HÜLYA YILMAZ 16
61 BAHATTİN GÖRMEZ 49
62 USEMA EL SUVEYT 11
63 TUĞBA BİLGİÇ 16
64 BEDİRE ÇORAK 70
65 HACI MEHMET ODUNCU 49
66 İMAM HÜSEYİN KAMIŞLI 50
67 HAMDAN ÖZELCİ 43
68 SAFİYE AYAZ 50
69 İLKER ÜMİT UYGUN 20
70 SEMİH VERTEMİR 9
71 AYŞEGÜL ÖNCEBE 14
72 EROL ULAŞ 41
73 KİMLİKSİZ ŞAHIS 9
74 ALİ ABDULLAH ZABADİ 28
75 ZEYNEP GÖRMEZ 20
76 EFENDİ DEMİR 49
77 SERKAN TAŞTAŞ 43
78 AYNUR ÖZGE GÜLSÜM 18
79 MEHMET MUSTAFA KETENCİ 54
80 ÖMER FARUK EDİZ 19
81 GÜLŞEN DEDE 62
82 HAVŞAN BAŞA 13
83 MERT GAZİ İZEL 16
84 GÖNÜL KARAKAYA 36
85 HİKMET TAŞKIN 58
86 PERİHAN TUNÇ 33
87 DÜRDANE ARSLAN 34
88 KEVSER ŞİMİR 29
89 RABİA BİLGİ�� 24
Dünden bugüne uçak ambulans ile Ankara’ya getirilen hastalar
Burda grubu olan arkadaşlar da kendi gruplarina iletsin belki listede tanıdığı olan çıkar
46 notes · View notes
sadecedoruk · 6 months
Text
AK Parti kurucusu Hüseyin Çelik, yargıdaki Can Atalay krizi ile ilgili açıklama yapmış:
Biz, vesayetçi güçlerin güdümündeki Kemalist militan yargıdan çektik. Tam vesayetler kalktı derken, bu sefer biz kendi militan yargımızı oluşturduk. Helal olsun bize!
Bu yargıya ve anlayışa sahip olunan ülkede, bir de kalkmış, AB’nin eleştirilerine karşı efeleniyoruz.
Aynada kendimizle yüzleşmek için vakit geldi geçiyor bile. Cumhuriyetin 100. Yılı değil de 1000. yılı olsa ne yazar.
Cumhuriyet, Cumhuriyet olmadıktan sonra yaşının ne önemi var?
Unutmayalım ki, Suriye, İran, Irak, Libya, Kuzey Kore, Çin, Rusya, Küba, Venezuella da Cumhuriyet’tir.
🤔
#kıyametalameti
19 notes · View notes
ziyapasa-01 · 6 months
Text
AYM kararına uymayan YARGITAY 3. Ceza Dairesi'nin, Can Atalay hakkında 'hak ihlali' kararı veren AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunması herşeyi ama herşeyi öyle kökten değiştirebilecek önemde bir olay ki, bunun peşinden gelişecek süreci tahmine bile edemiyorum demiş
...Vural ERGÜL
George ORWELL....(1984) diyorki
“Aslında hiçbir şey yasadışı değildi, çünkü artık yasa diye bir şey yoktu.” D E M İ Ş
DIŞARISI ALEV ALEV BİZ İÇERDE KENDİ KENDİMİZE KUYU KAZIYORUZ
Tumblr media Tumblr media
8 notes · View notes