Tumgik
#çok yandı canım
yakazakalb · 6 months
Text
Izdırabın rahminden doğanları hangi fırtına, hangi yangın, hangi zorluk engelleyebilir?!
.
16 notes · View notes
geceninnincisii · 2 years
Text
Bilir misin ne kötüdür insanın bildiğini anlatamaması. Kelimelerin hep yarım kalması. Ben deyip susması, sen deyip ağlaması...
Tumblr media
27 notes · View notes
Text
Kimse yeni yara açamaz artık,
Çok canım yandı,
Acımaz artık,
Bugün düşerse yarın kalkar,
Bu kız kendine acımaz artık..
20 notes · View notes
unutulduksblog · 1 year
Text
Belkide birinin ölmesi bile hayırlısıdır sizin için dedi hocamız diyemedim ki babamın ölmesinin neresi hayırlıydı. ;)
5 notes · View notes
bencinayetoldum · 30 days
Text
Eskiden çok üzüldüğümde gideceğim bir yer olurdu,artık nereye gideceğimi bilmiyorum,canım mı yandı,mutlu mu oldum,kedi mi sevdim ne bilim ya en basitinden günümün nasıl geçtiğini bile anlatacağım kimse yok,etrafın insan dolu olabilir,ama her şey herkese anlatılmıyor ben sadece bir yere gittiğimde yaşadığımı hissediyordum ve o yeri kaybedeli çok oldu.
388 notes · View notes
keskinkesik · 18 days
Text
merhaba, sen küçük bir oğlan çocuğu değilsin. sen büyük de değilsin. küçük olmanı isterdim belki. merhaba sen adam da değilsin. hayır hayır bu bir hakaret değil. dünyaya sıkışmış büyümeyi öğrenememiş ama çocuk da kalamamış birisin. merhaba canım çok yandı. ama ateşi ben harladım. bu yüzden ne yazık ki suçlu da değilsin. merhaba bitiriyorum bazı şeyleri. koşarak uzaklaşıyorum her şeyden. biliyorsun. merhaba, geride kalıyorsun. sessizce gerçekten geride mi kalıyorsun¿ dedim. hey! acının en üst seviyesindeyim.
#y.
127 notes · View notes
Text
Üvey Ablamı Tanga Külotla Görünce Dayanamadım! (2) (Gökay 26 Y., İstanbul)
Sabah uyandığımda Serpil çoktan gitmişti. Dün gece yaptıklarım aklıma geldikçe hem utanıyor hem de çekiniyordum. Üvey de olsa Serpil benim ablamdı. Evin tek erkeği olduğum için ailem ablamı bana emanet etmişti. Gerçi korunmaya ihtiyacı yoktu, ama yine de bana emanet etmişlerdi. Serpil güçlü bir kişiliğe sahipti, giyim kuşamına dikkat eder, dedikodudan sakınır, her hangi bir olumsuz şeye zemin hazırlamazdı. Başı örtülü sokağa çıkarken topuklarına inen bir pardesü giyer, ahlakından ödün vermezdi. İşte böyle biriydi Serpil. Ama ne olduysa nişanlandıktan sonra olmuştu...
Kahvehanede otururken, sokaklarda dolaşırken, aklım hep Serpil'deydi. Onu götten sikmiş, üstelik içine boşalmıştım. Boşalırken hiç bitmeycek gibi doluydum, döllerim nerdeyse kahve fincanını doldurabilecek kadar çoktu. Kadınlar tarafından anlaşılıp anlaşılmadığı konusunda hiç bir fikrim de yoktu. Doğrusu tedirgindim. Bundan dolayı hep 'Acaba?' sorusuna takılıyordum. Bir yandan da umarım farkında değildir diye kendimi teselli ediyordum. O gün akşam olduğunda tedirginliğim daha da artmış, eve gitsem mi gitmesem mi, ne yapsam, karar veremiyordum.
Vakit epey geç olmuştu, sonunda cesaretimi toplayıp saat 24:00 gibi evin yolunu tuttum. Kapıyı açıp içeri girdiğimde ışıklar sönüktü. Serpil ortalarda görünmüyordu. Odasının kapısı da kapalıydı. Bu durum beni biraz olsun rahatlatmıştı. Kendime mutfakta bir sandviç hazırladım. Yedikten sonra salona geçip TV'nin karşısına oturdum. Daha önce hiçbir kadınla ilişkiye girmemiştim. Hatta fiziki bir dokunmuşluğum dahi olmamıştı. Kadın vücudunu pørnø filmlerden öğrenmiş biriydim. Canlı şekilde ilk kez Serpil'in amını götünü görmüştüm. Siktiğim ilk kadın Serpil olmuştu, üstelik bu sikiş götten olmuştu. Bu durum aklımdan hiç çıkmıyordu. Sikişin bu kadar zevk vereceğini tahmin bile edemezdim. Siktiğim ilk kadının üvey ablam olması beni ayrıca heyecanlandırıyordu. O anı hatırladıkça yarrağım kalkıyor, iyice sertleşiyordu...
Bir ara sehpanın üzerinde duran telefona gözüm takıldı. Bu Serpil'in telefonuydu ve asla yanından ayırmazdı, belli ki unutmuştu. Telefonu aldım ve kurcalamaya başladım. Giriş şifresini biliyordum, doğum yılı idi. Önce resimlere, sonra da mesajlar bölümüne baktım. Mesajların silinmediğini farkettim. Ferit'le yaptığı mesajlaşmalar halen duruyordu.
Yazışmanın bir kısmı şöyleydi:
Serpil: "Yaptığın doğru değildi, canım çok yandı!"
Ferit: "Özür dilerim aşkım, ilk kez olduğu için acımıştır!"
Serpil: "Üstelik büzüğümü de sıkamıyorum, sürekli osuruyorum!
Ferit: "Evlenene kadar idare et işte!"
Serpil: "Ne yani, evlenene kadar hep götten mi sikeceksin?"
Ferit: "Merak etme aşkım, bir gün o güzel amcığını da yarağa doyuracağım!"
Serpil: "Hmmm, amcığım gerçekten güzel mi?"
Ferit: "Güzel de ne demek, lokum, lokum!"
Serpil: "Beğenmeyeceksin diye çok korkuyordum!"
Ferit: "Dedim ya, lokum, lokum! Peki sen yarağımı beğendin mi?"
Serpil: "Beğendim aşkım, fakat çok büyük :)"
Ferit: "Yok be aşkım, sana öyle gelmiştir :)"
Serpil: "Yok yok, çok büyük. Üstelik çok da kalın! Götüme sokmak için yarım saat uğraştığını unutma!"
Ferit: "Ne yapayım aşkım, delik küçücük olunca gevşetmem lazımdı :)"
Serpil: "O küçücük deliğe acımadın ama :)"
Ferit: "Yerim ben senin o küçücük deliğini! Biliyor musun aşkım, çok güzeldi, harika zevk aldım!"
Serpil: "Senin için öyleydi, ama bir de bana sor!"
Ferit: "Çarşamba akşam yine buluşalım mı kız?"
Serpil: "Aklından ne geçiyor bilmiyorum, ama büzüğüm bu haldeyken götten verecek durumda değilim!"
Ferit: "Ne alakası var aşkım, sana bir sürprizim olacak :)"
Serpil: "Ne sürprizi?"
Ferit: "Söyleyemem, sürpriz :)"
Mesajlar bu şekilde devam ederken Serpil buluşmaya razı olmuş, işten sonra buluşma yerini kararlaştırmışlar. Sonra birbirlerine yolladıkları öpücüklerle mesajlaşmayı bitirmişler.
Telefonunu salonda unutması Serpil hakkında bilmediklerimi öğrenmemi sağlamıştı. Mesajlardan anladığım kadarıyla Ferit'le yaşananlar Serpil için de bir ilkti. Ve devamı da bana nasip olmuştu. Büzüğünün hali Ferit'in gücünü gösteriyordu. Serpil'in göt deliği pørnø yıldızlarınki gibi büyümüştü. İlkinde bu hale geldiğine göre Ferit'in yarağı oldukça kalın olmalıydı. Zaten mesajlarda Serpil de bunu itiraf etmişti. Benim rahat bir şekilde içine girmem de bunun bir kanıtıydı. Bira içtiğimiz ilk gece, kılların arasındaki delik anlaşılmıyordu bile. Oysa dün akşam farklı bir görüntüye bürünmüş, kılsız hali göt deliğini daha da belirginleştirmişti. Bunda Ferit'in payı büyüktü. Mesajlara göre bu akşam da buluşmuş olmalılardı. Eve geç geldiğimden Serpil'in geldiği saati bilmiyordum.
Serpil telefonun alarmıyla uyandığı için işe geç kalmasını istemiyordum. Telefonunu vermek için odasına yöneldim. Kapısını açıp ışığı yaktığımda Serpil uyandı, esneyerek yataktan doğruldu. Uykulu hali çok sexy görünüyordu. Elbiseleriyle yatmıştı, başındaki türbanı bile halen duruyordu. Telefonunu içerde unuttuğunu söyleyerek kendisine uzattım. Serpil, "Saat kaç?" diye sorup telefonunu aldı. "01:00'e geliyor!" dedim. "Yemek yedin mi?" diye sordu. Yediğim halde, hazırlayacaksa yiyebileceğimi söyledim. Yataktan kalkıp, "Hazırlayım. Üzerimi değiştirip geliyorum hemen!" dedi. "Tamam!" diyerek salona geçtim. Birkaç dakika sonra odasından çıktı, önce lavaboya, sonra da mutfağa geçti. Bir müddet sonra, "Yemek hazır!" diye seslendi. Kalkıp mutfağa geçtim.
Yemek yerken göz ucuyla Serpil'i kesiyordum. Dalgın bir hali vardı, devamlı masa örtüsündeki motife bakıyordu. Ona yaptıklarımı bilse bu durumda olmazdı. Böyle bir şeyi benden beklemezdi. "Hayırdır kız, hasta falan mısın?" diye sordum. Başını kaldırıp kocaman gözleriyle bana baktı. Kocaman iri gözleri içimi eritiyordu. "Bugün iş bayağı yoğundu, biraz yorulmuşum..." dedi. Havadan sudan sohbete başladık. Konuyu evliliğe getirdim ve "Düğün hazırlıkları nasıl gidiyor? Bu konuda Ferit'le konuşuyor musun?" dedim. Bu soruya gerilmişti, derin bir nefes alıp, "Ferit'in ne yapmak istediğini doğrusu ben de bilmiyorum! Herhalde büyüklerimiz gelince düğün tarihini belirleyeceğiz!" dedi. Kafasında soru işaretleri olduğunu hisettim, "Aranızda bir sorun mu var?" diye sordum. "Yooo, sorun falan yok! Bu gün işyerine geldi, biraz konuştuk, sonra da gitti!" dedi. Eminim söylediği gibi değildi, "Sanki canın sıkkın gibi? Aranızda bir şey mi geçti?" diye sordum. Serpil, "Yaa beni boş ver, sen bu akşam eve niye geç geldin?" dedi. Konuyu değiştirmek istediğini farkettim.
Arkadaşlarla takıldığımı söylediğimde, "İçtiniz mi?" diye sordu. "Para mı var ki kızım!" dedim. Böyle söylemem hoşuna gitmiş olacak ki kahkahayı bastı ve "Beni arasaydın ya, ben sana verirdim!" dedi. Bu tatlı kahkahaya ben de tebessümle karşılık verdim ve "Ne bileyim kızım, aklıma gelmedin ki! Ama şimdi buz gibi bira olsa ne güzel giderdi valla!" dedim. Amacım kendisini denemekti. Serpil tebessüm ederek, "Şansına küs, bu saatte her yer kapalıdır!" dedi. Ben de, "Sen paradan bahset, ben açık yer bulurum!" dedim. "Bu saatte açık yer var mıdır ki?" diye sordu. Balık oltaya takılmıştı. Sabaha kadar açık büfelerin olduğunu söyledim. "İyi madem, para getireyim de git al!" dedi. "Kız yoksa sen de mi içmek istiyorsun?" diye takıldım. "Yaa ne bileyim, içsem mi ki?" dedi. İstemem yan cebime koy edasıyla kararı bana bırakıyordu.
"Biliyor musun, içtiğinde çok komik oluyorsun!" dediğimde, Serpil şımarık bir edayla eliyle elime vurdu ve "Manyaksın sen ya, asıl sen çok komik oluyorsun!" dedi. Neşeli bir ortam oluşmuştu. "Hadi para ver de gidip alayım!" dedim. Kalkıp içeri gitti, cüzdanını alıp geldi, para verdi. "Ben kendime 4 kutu alacağım, sana kaç kutu alayım?" diye sordum. Çekingen bir üslüpla, "Ne bileyim, bana da iki tane falan al işte!" dedi. "Birkaç dakika sonra evdeyim!" diyerek dışarı çıktım. Ve açık büfe aramaya başladım. Kapalı birkaç büfeden sonra açık bir yer bulabildim. Biraların yanında meze olarak da biraz kuruyemiş aldım. Bir kutu da enerji içeceği aldım ve hemen oracıkta içtim. Enerjiye ihtiyacım olabilirdi. Bu düşünce bile yarrağımı hareketlendirmişti. Serpil'in bu gün de Ferit'le buluşmuş olması beni daha da heyecanlandırıyordu. O şerefsizin Serpil'i rahat bırakmadığından emindim, kesin bu gün de götünü sikmişti...
Eve geldiğimde yarrağım halen inmemişti, inmesinini bekleyip zile bastım. Serpil kapıyı açtığında burnuma gelen koku harikaydı. Banyo yapmıştı. "Çok güzel kokuyorsun kız!" dedim. Tebessüm ederek, "Teşekkür ederim! Hava çok sıcak, bir duş alayım dedim!" dedi. Elimdekileri aldı ve salona geçtik. Üzerindeki pembe eşofman vücuduna yapışmış gibiydi. Arkası dönük olduğu için götüne bakıyordum. İçim gidiyordu, ama elimden bir şey gelmezdi. Poşettekileri çıkarıp sehpaya koyarken beli biraz açılınca tangası göründü. Bu manzara bile yarrağımı sertleştirmeye yetmişti. Poşeti boşaltıp bana doğru döndü, bana bir kutu bira verdi. Koca göğüsleri penyenin altında sıkışıp kalmıştı. Gözlerim göğüs çatalına takılınca, bunu farketti ve bir eliyle penyenin yakasını kapattı. Sonra da kendisi için bir kutu bira açtı. TV'de bir müzik kanalı ayarladıktan sonra karşılıklı içmeye başladık...
Aradan yarım saat falan geçtiğinde alkolün etkisi yavaş yavaş kendini gösteriyordu. Serpil TV'de çalan müziğe eşlik ederken ağzından kelimeler yarım yamalak çıkıyordu. Bir ara çıkan 'Geceler' şarkısı Serpil'i iyice etkilemişti. Duygulandığını farkettiğimde kanalı değiştirmek istedim. Fakat Serpil, "Değiştirmeee!" diye itiraz edince, değiştirmedim... İkinci biralar içilirken, Serpil'in ağzından dökülen cümleler de gittikçe dengesizleşmeye başlamıştı. Ben Ferit'i çekiştirmek istesem de, Serpil o konuda konuşmak istemiyordu...
İkinci biralar bitmek üzereyken Serpil yerinden kalktı. Bir an sendeledi, neredeyse üzerime düşüyordu. "Hayırdır kız, nereye?" diye sordum. Cevap vermeyince, "Yanlış bir şey mi söyledim kız?" diye sordum. "Bir yere gittiğim yok be! İşeyeceğim!" dediğinde, "Yardım ister misin?" deyip güldüm. Serpil kahkaha atıp, "Hee, sen mi işeteceksin beni? Tövbe tövbe!" dedi ve salondan çıkıp tuvalete gitti... Öyle tazyikli işiyordu ki, işeme ve osuruk sesi salona kadar geliyordu. Tuvalette olmasını fırsat bilip, Serpil'in bitmek üzere olan birasını tarafıma çektim, dolu olanı önüne koydum. Ona 3-4 kutu bira içirip iyice sarhoş etmek istiyordum...
Serpil gelmeden neşeli, hareketli, oryantal danslı kliplerin olduğu bir müzik kanalı buldum. Serpil tuvaletten gelip klipteki dans eden kızları görünce, "Bu ne be? Müzik mi şimdi bu? Akılları sıra oryantal mı yapıyor bu karılar? Ben bu orospulardan daha iyi oynarım!" diyerek salonun ortasında oryantal yapmaya başladı. Götünü sağa sola sallarken ne yapmak istediğini kestiremiyordum. Götüyle daireler çizerken belini ileri geri hareket ettiriyordu. Memeleri ve götü löpür löpür sallanırken sanki Erotik Dans yapıyordu. O sırada başındaki örtüsü sıyrılıp yere düştü. Serpil'i hiç böyle görmemiştim. Kahverengi gür saçları beline kadar iniyordu. Götüyle 360 derecelik daireler çizerken azgın orospular gibiydi. Şarkı bitince, "Nasılım ama?" deyip gülerek yerine oturdu, birasını yudumladı. "Tek kelimeyle süpersin!" diyebildim.
Serpil, "Doğru düzgün bir müzik kanalı yok mu?" deyip kumandayı aldı. Kanalları karıştırırken, benim şifre koyduğum bir kanalı buldu ve "Bu kanala niye şifre koydun? Ne var ki bu kanalda? Açsana şunun şifresini!" dedi. Dediği kanal da uydudan 24 saat Softcøre seks filmleri oynatan bir kanaldı. "Olmaz, o kanalda ayıp filmler var!" dedim. Serpil, "Aç hadiii, açç şunu!" diye şifreyi açmam için ısrar ediyordu. Kafası iyiden iyiye bulutlanmış, ne dediğini bilmez hale gelmişti. Sonunda ısrarlarına dayanamayıp şifreyi açtım ve oynamakta olan Softcøre filmi izlemeye başladık...
Hem içiyor, hem seyrediyorduk. Film Softcøre da olsa, üvey ablamla izlemek oldukça heyecan vericiydi. Kalbim küt küt atıyordu. Göz ucuyla onu izliyordum, birasını hızlı hızlı yudumluyordu. Böyle devam ederse çabucak sarhoş olması işten bile değildi. Benimse bedenimi saran sıcaklık gittikçe yükselirken, kazık gibi olmuş yarrağımı gizlemeye çalışıyordum. Serpil film hakkında yorum yaparken içinde var olan sırlar yavaş yavaş ortaya çıkıyordu, alkolün etkisi kendisine cesaret vermişti. Filmde adam kızı domaltmış sikerken (Softcøre olduğu için herşey görünmüyordu), Serpil adamın yakışıklılığından bahsediyordu. Güldüğüm için, "Ne gülüyorsun? Yakışıklı işte!" dedi. Ben de, "Sadece yakışıklı mı?" diye takıldım. Serpil, "Şeeyy yanii... o işi de iyi yapıyor!" dedi. Ben de, "Hangi işi?" dedim. Serpil eliyle 'Pompalama' hareketi yaparak, "Anla işte, o işi!" deyince ikimiz de gülme kirizine kapıldık...
"İlk kez mi böyle bir şey seyrediyorsun?" diye sorduğumda, Serpil yutkunarak, "Evet!" dedi. Gözünü kırpmadan filmi seyrederken oturduğu yerde kıvrandığını farkettim. Bir elini bacaklarının arasına sıkıştırmış, belli beliriz bacaklarını oynatıyordu. Tüm cesaretimi toplayıp, "Şu anda izlediğimiz film Softcøre, bunların birde Hardcøre olanları var!" dedim. Serpil, "Hardcøre ne?" diye sorunca, "Hardcøre'un ne olduğunu bilmiyor musun yani?" dedim. Serpil, "Hadi amaaaa, oyun bozanlık yapma, Hardcøre ne? Söyle!" diye ısrar etti. "Söyleyeceğim, ama kızmak yok!" dedim. "Söyle, valla kızmaycağım, hadi söyle!" deyince ben de açık açık anlattım, "Gerçek sikişli, am, göt, yarak, giriş çıkış, boşalma, en ufak detayına kadar herşey belli!" diye. Serpil pür dikkat beni dinlerken gözlerini bana dikmişti. Sonra, "Cidden öyle filmler de var mı?" diye sordu. "Elbette var!" dedim. Birasını bir kez daha yudumlayıp, "Sen hiç seyrettin mi?" diye sordu. "Tabii seyrettim!" dediğimde, "Sen ne uyanıksın yaa! Kendin seyrediyorsun, ama ben seyretmeyeyim diye kanallara şifre koyuyorsun, öyle mi?" diyerek gülmeye başladı, sonra da, "Bana ne, bana ne, ben de seyretmek istiyorum!" dedi.
"Kızım o filmler bunun gibi masum değil, her şey açık açık gösteriliyor, senin seyretmen uygun olmaz!" dediysem de işe yaramadı. "Sen seyrediyorsun ama! Öyle ya, siz erkeksiniz, siz her şeyi seyredersiniz!" diyerek bana sitem etti. Ben de, "Yaa beni yanlış anladın, benimle seyretmen uygun olmaz demek istedim..." dediğimde, "Üff yaa, çok uzattın! Bak açmıyorsan ben yatmaya gidiyorum!" deyip kalktı. Suratı asık bir şekilde önümden geçerken Hardcøre kanallarından birini açtım. Filmden gelen, "Yess, yess! Ahhhh, Ohhh, Mmmmhh! Yess, yess!" sesleriyle birden dönüp TV'ye baktı ve "O ne öyleee?" diyerek elini ağzına kapattı. Ayakta dikilip kaldı, gördüklerine çok şaşırmıştı. Biraz seyrettikten sonra, yutkunarak, "Bunlar gerçek mi?" diye sordu. Sadece, "Gerçek!" diyebildim...
Filmdeki sahne inanılmaz güzeldi. Genç ve güzel bir kız amına girip çıkan kocaman bir yarrakla sikilirken zevkten kuduruyordu. Bu güzel görüntü tüm ihtişamıyla devam ederken Serpil donup kalmıştı. "Otursana kız!" dedim. Geri geri yürüyerek koltuğa oturdu. Film devam ederken hiç konuşmuyorduk... Son biralar da suyunu çekmişti. Dört kutu birayı içen Serpil iyice sarhoş olmuştu. Ayık olsa ne tepki verirdi bilemiyordum, ama şimdi oturmuş birlikte pørnø film seyrediyorduk...
Yaklaşık bir saattir izlediğimiz filmde her türlü pozisyonu ve her türlü sikişi görmüş, küloduma boşalmamak için kendimi zor tutmuştum. Amdan, götten, ağızdan, tekli, çiftli, gruplu, zencili v.s. hemen hemen her tür sikişi seyretmiştik. Eminim daha önce bu tür şeyleri bilmeyen Serpil'in amı da sırıl sıklamdı, zaten seyrederken kıvranıp durmuştu. Ben olmasaydım belki de mastürbasyon yapıp birkaç kez orgazm olacaktı. Film bittiğinde birbirimizin yüzüne bakamıyorduk. Serpil kalktı ve sadece, "İyi geceler!" diyerek yalpalaya yalpalaya önce tuvalete, sonra da odasına gitti...
Ben de kalktım ve ortalığı toparladım. Serpil'in odasının önünden geçerken içerden inleme sesleri geliyordu. Anahtar deliğinden baktığımda gördüğüm manzara inanılmazdı. Eşofmanını ve tangasını çıkarmış, amını okşuyordu. Amını sıvazlayan eli de inlemeleri gibi gittikçe hızlanıyordu. Sonunda orgazm oldu ve birkaç saniye boyunca sağa sola kıvrandı durdu. Sonra da büzülmüş bir halde hareketsiz kaldı. Serpil'in orgazm anını görmek beni iyice kudurtmuştu.
Birkaç dakika boyunca evin içinde dolaştım durdum. Ne yapacağımı bilemiyordum. Gidip tekrar anahtar deliğinden baktığımda, Serpil halen deminki pozisyonda hareketsiz yatıyordu. Uyumuş olmalıydı. Kapıyı yavaşça açtım ve içeri girdim, "Serpiil! Serpill!" diye seslendim. Yanıt vermiyordu. Heyecandan kalbim duracak gibiydi. Dört kutu bira içmiş ve orgazmın da verdiği rahatlamayla sızıp uyumuştu. Kolay kolay uyanmayacağından emindim. Belden aşağısı çırılçıplaktı. Eşofmanı ve tangası yatağın üzerinde duruyordu. Büzülmüş halde yatarken götü geriye doğru çıkmıştı. Arkasına geçerek götüne bakıyordum. Bacaklarının arasına sıkışan amı bir çizgi halinde görünürken, akan sular çarşafı ıslatmıştı. Küçük dudakların arasında beyazımsı bir sıvı vardı. Az önce orgazm olmuştu ve bu orgazm suyu olmalıydı.
Sonra göt deliğini merak ettim. Yavaşça götünün yanaklarını araladım. Gördüğüm manzara aklımdan geçeni doğruluyordu. Ferit yavşağı bu akşam da Serpil'in götünü boş geçmemişti. Deliğin etrafı iyice morarmıştı ve göt deliği halen gevşek duruyordu. Zaten bekleyecek gücüm de yoktu, bir an önce içine girmek için sabırsızlanıyordum. Daha önce Serpil'in götünü bir kez sikmiştim ve bu da ikincisi olacaktı. Bacaklarından tutup sırtüstü çevirdim. Serpil'de ses seda yoktu. Sanki ölü gibi hareketsiz yatıyordu. Amcığı tüm ihtişamıyla meydandaydı. Amını gördüğümde tüm bedenim ürpermişti. Bu güzel amcığa saatlerce bakabilirdim, ama dayanacak gücüm kalmamıştı. Filmdeki pozisyonu denemek istiyordum.
Kendi eşofmanımı ve donumu çıkardım. Bacaklarının arasına eğildiğimde amından burnuma gelen koku iştahımı kabartmıştı. Kılsız pürüzsüz amcığı kaymak gibiydi ve bu kaymaktan tatmak, öpmek, yalamak istiyordum. Yalamaya başladığımda amının tadı tuzluydu, ama yine de müthiş zevk veriyordu. Ağzımdan çıkan tükrük, amının sıvısıyla bütünleşiyor sonrada süzülüp çarşafa akıyordu... Bacaklarını kucağıma alarak aralarına girdim. Baldırlarının altından tutup göğsüne doğru büktüm. Bir bacağını sağ omuzuma, diğer bacağını da sol omuzuma doğru kaldırdım. Yukarı kalkan bacaklar götünün yanaklarını iyice germiş, göt deliğini ortaya çıkarmıştı.
Amının sıvılarını göt deliğine yedirerek yarağımın başını göt deliğine dayadım ve yüklendim. Önce kafasını, ardından gövdesini soktum. Artık içindeydim. Tanrım ne harika duyguydu bu! Büzük kasları yarrağımı lastik eldiven gibi sarıp sarmalmıştı. Kilitlenmiş gibi birleşmiştik. Bir süre öyle kaldıktan sonra git gel yapmaya başladım. İçine girip çıkmak harika bir haz veriyordu. Zaman zaman Serpil'in ağzından çıkan mırıltılar eşliğinde götünü sikmeye devam ediyordum. Acaba siktiğimin farkında mıydı? Emin değildim, ama çok geçmeden am suyu yarrağıma doğru sızıp, kayganlık vazifesi yapmaya başlamıştı. Yarrağım şimdi daha rahat hareket ediyordu. Götten sikmenin zevkini tadarken, penyesini sıyırdım. Sütyenin altında sıkışan kocaman memeler kurtulmak ister gibiydi. Memelerini sütyenden kurtardığımda harika bir manzarayla karşılaştım. Kocaman göğüsler oldukça diriydi. Ucları şişmiş, dimdikti. Üzerine abanarak, önce yalamaya, sonra da emmeye başladım. Serpil yine mırıldanıyordu. Ama o anda uyansa bile umrumda değildi, bu zevkten beni hiç kimse mahrum bırakamazdı. Memelerini yalayıp emerken, yarrağımı götüne köklemiştim. Sonra hareket ettirmeye başladım. Hem götünü sikiyor, hemde memelerini yalayıp emiyordum...
Bacakları omuzumda olduğu halde belinden tutup kendime çekerek hızla sikiyordum götünü. 10-15 dakikadır devam eden bu git geller neticesinde deliğini iyice gevşetmiştim, şimdi daha sert hareket ediyor, hızlı bir şekilde sikiyordum götünü. Zevkten çıldıracak gibiydim, bedenimi saran sıcaklık yarağıma doğru yöneliyordu. Aniden kasılmaya ve boşalmaya başladım. Şiddetli bir şekilde boşalırken götüne pompalamaya da devam ettim. Boşalmam bitince rahatlamıştım. Terden sırılsıklam haldeydim.
Yarrağımı çekmemle birlikte Serpil'in götünden osuruklar gelmeye başladı. Bacaklarını indirmeden götüne baktım, delik kapanmamış, kırmızımsı içini döllerim doldurmuştu. Osurmalarıyla döller dışarı çıkmaya başladı. Donumu aldım ve donumla götünün deliğini iyice temizledim. Sonra da sütyenini düzelttim. Odadan çıkarken Serpil halen osurmaya devam ediyordu :)
[Gökay]
123 notes · View notes
mavitizim · 29 days
Text
Ben o geceden sağ çıkmakla kalmadım. Ben o gece eve tek basıma döndüm. Evet canım çok yandı, bazen yürüyemiyeceğim kadar çok. Ve düştüm iki büklüm oldum. Patlayan dudağımdaki kanı kolumla sildim, ayağa kalktım bağırmak istedim birii bulsun diye. Sürünerek geldim eve. Ben o gece tek parça çıkmadim paramparça olarak çıktım, ama çıktım işte. Bak izleri hala duruyor bak koluma, sırtıma. Bacaklarımda da var. Bak dudağıma,kaşıma. İşte görüyor musun sarılı bileğimi? Ama ben o geceden tek basıma çıktım
İki ölüm oldu o gece, ama eve tek döndüm
... .
Mavitizim
73 notes · View notes
susamam · 10 months
Text
ben bu acıyla nasıl yaşanır bilemedim ama kimseyi kırmamak adına bir duvar ördüm önüme. kimse anlamadı görmedi, bu sen değilsin demedi. şimdi o duvar üstüme yıkılıyor. herkes susmuş izliyor. mahvoluyorum. bağıramıyorum, çağıramıyorum sadece susuyorum. oysa bende isterdim bağıra bağıra anlatmayı. 'çok canım yandı lan' demeyi. kırıldıysam kırıldım demeyi. sırf sizden nefret etmeyeyim diye kendimden nefret ettim. siz beni tekmelerken bir tekme de ben attım kendime. kendi canıma kast ettim. kendi hayatımı katlettim. sustuklarım bir dağ oldu içimde yine tek kelime edemedim. yine bir yerlerden kırılıyorum, parçalanıyorum gidip de soramıyorum 'bana bunu neden yapıyorsun' diye. kendimi kendi evimden kovup, o evin kapılarını ben size açmıştım. ben kendime bile ait olamazken bu hayata ait olurum sandım. sadece sandım işte. ben bulunduğum evde bile yabancıyım. ben bu hayatın hep kör noktasındayım. bu hayat bu yüzden sevmedi. bende beni sevmedim. sen de sevmedin. o da sevmedi. kimse sevmedi işte. ben bu hayatın hassiktir çektiği o kişiyim. çıkmaz sokaklarda duvarları dövüp dövüp duruyorum. beni sevme. beni sevme. beni sevmeyin olur mu. bu dünyadan veda edebilmem daha kolay olur. şiirlerim bittiği yerde vedam başlar. kamburum çıktığında değil kendimden vazgeçtiğimde ben de bu hayata bir hassiktir çekeceğim, şimdilik borcum olsun. benim kamburum da var zaten. yüreğimde koskoca bir kamburla yaşıyorum. yüreğimin kamburu. inanın yaşatmıyor da öldürmüyor da. çökmüş üstüme karabasan gibi nefes dahi alamıyorum. ama siz yine de beni iyi bilin olur mu? gittiğim an silin beni hafızanızdan. bunu dememe bile gerek yoktu aslında. siz beni zaten unutmuştunuz. daha çok şey yazardım da benim cümlelerim de buraya kadar işte. anlatmaktan yoruldum diyeyim siz yine anlamayın.
148 notes · View notes
ysfogzdgrz51 · 5 months
Text
HAYİRLİ GECELER ARKADASLAR
Her Gece Bir Çizik Daha Atıyorum Yüreğimin Kerpiç Duvarına SensizLiği Tüketmek Adına.! Ama OLmuyor.! Her Hücresinde BakışLarın SakLı.! Her Kuytu Köşesinde Parmak İzLerin.! Bir GörebiLsen YaLnızLığın AnLımın Ortasına Vurduğu Soğuk Damgayı.! Bir DuyabiLsen KaLabaLıkta KayboLdukça YaLnızLığın KoLLarında BuLduğum Feryadı.! Ne Güneşe ULaştı Yüreğim Ne Gecede KaLdı.! Ne Bir GüLü Tuttu ELim Ne Dikeni Battı.! Ey Hayat Canımı Acıtma Artık Dedikçe Canım Daha Çok Yandı...😔
Tumblr media
108 notes · View notes
soguk-ruh · 9 months
Text
Buraya kadarmış... Kim derdi bir gün her şey bitecek, biz yerine sen ve ben olacağız. Deseler inanmazdık şimdi kendi dilimizle söylüyoruz. Soranlara bitti diyip kestirip atıyoruz. Her şey biterdi de bu biraz ağır oldu. O son sözler boğazımı düğümledi, son noktayı sen koydun ve ben hiçbir şey yapmadım. Sevmek bir şeyi değiştirmez diyip kapatmıştım o defteri ama o gün o anı görmek öyle bir oturdu ki. Kağıt kalemle bile anlatamam ben o dakikaları. Dakika dediğime aldanma benim için dakikalardan fazlasıydı her saniyesinde dökemediğim gözyaşları sanki sıcak lavmış gibi içime aktı. Öyle bir yandı ki canım sanki biri kalbimi hançerledi. Bir daha rastlaşmak istemiyorum artık çünkü kaldırabileceğimi sanmıyorum. Aklım hayalim durdu, daha fazlası ne olurdu bilmiyorum ama O son noktayı koymaya geleceğini bile tahmin etmezken bu beni çok aştı. Tek kaldıramayacağım yüksün. Bir daha göz göze gelmemek umuduyla.
141 notes · View notes
girifit · 7 months
Text
sana kolay şeyler atlattım demeyeceğim. acımı küçümseyip seni yüceltmeyeceğim. ben bundan vazgeçtim. bir şeyler oldu ve ben, benliğimi kaybettim. kendimi bir rakı bardağını masaya vurup içtiğim anda bıraktım. kendimi bu gece sildim. ben bir şeyler yaşadım ve geçmedi. izleri bileklerimde, izleri yaralı ruhumda. izleri her yanımda. jileti attığım köşeden kan revan hâlde aldığım zamanlardan bahsediyorum sana. kimseye anlatmadığım. bak, anlatamadığım demiyorum anlatmadığım diyorum. kimsenin acımasına ihtiyaç duymadım bana. susturdum herkesi. acıma içtim bu gece. rakı şişesi devrildi, benim ruhum sallandı. sana söylemedim. çok yara aldı bu bedenim. sana anlatmadım. yaralı hâlimle kucak açtım, ruhuna. ama bir bilsen ne kadar canım yandı seni severken. sus ve konuşma. bu gece ben anlatacağım. bana değil, gözlerimin içine bak. bir sigara yak ve ağla. ne hâle getirdiler beni bilmiyorsun. hep sustum ama bir yere kadar. dilimin dönmediği acılar bu yazıya dökülüyor ve ben, kendime mâni olmuyorum. gözlerime baksan anlarsın yorgunluğumu. ağlarım yanında için yanar, konuşurum küllerin savrulur. benim dilim dönmez bu acıya, lügâtimde sözcük yok bu acıyı yazmaya. sus ve git demiyorum artık. kal ve cehennemimi gör. sokaklardan değil ev denen yerden korktuğumu anla. benimle yürüme artık. benim yolum uçuruma çıkacak. bilmiyor muyum sanıyorsun, aptal. ben döndüm o uçurumdan, bin kere. döndüm ölümden. bir yaz günü, tek başıma, hastane odasında. aynaya bakmadım aylarca. saçlarımı uzadığı an kestirdim. bak, kimse bilmez bunları. söylemem de gözlerimden de anlamazsın bunları. gel içelim bir gece rakıyı, neler anlatacağım sana dinle. sonra kalk masadan git. biliyorum ben bu sahnenin sonunu. hep yalnız başıma rakımı içer kalkarım. herkes küfürler edip ağlar, ben gülerim. sustuğuma bakma, yıllarca. içimde neler birikti bilmiyorsun. anlıyorum, deme bana. bir siki anlamıyorsun sen. buzdağının görünen kısmının yarısını bile görmedin. anlamazsın da. bilmiyor muyum sanki ben, bu gecenin sonunu. bir lavabo köşesinde çıkacak midemdekiler. ben her şey ile birlikte kendimi de kusacağım. kendimi de göndereceğim. ruhumun benden kaçmayı denediği bir gece bu. bir rakı masası. acısına içer herkes, ben yıldızlara. beni koruyamayan yıldızlara. inancımı sildim, bedenimden. konuştum saatlerce. ağladı, ben güldüm. sonra sustu bedenler, gözler konuştu. bu işler böyle. şimdi, siktir git. bu acının beni öldürmesine çok az kaldı.
59 notes · View notes
sekersiizzz · 1 month
Text
Canım çok yandı sevme beni..
39 notes · View notes
uyumakonusalimm · 7 months
Text
Benim de canım çok yandı.
Kimse fark etmesin diye uyumak zorunda kaldım..
50 notes · View notes
geceyildizlarla · 3 months
Text
Sevgili abim
Öncelikle bu hayatta senden daha çok hiçbir erkeği sevmeyeceğimin farkındayım. Benim için her daim rol model oldun. Kim ne derse desin benim için abim her zaman haklıdır ve en doğruyu o bilir. Buna babam ve annem de dahil. Sen benim için herkesten öncesin. Bana hem anne hem baba oldun yeri geldi. Annem sürekli çalışırdı. Biliyorum bu onun suçu değil. Canım annem hepsini bizim için yapıyor. Biliyorum ama yinede ihtiyacım olduğunda yanımda hep sen vardın abi. Hep bir adım arkamdaydın. Sen liseye giderken her sabah başucuma bıraktığın çikolatanın tadını hiçbir zaman alamam. Seninle yazları annemgilden gizli yediğimiz dondurmanın tadını bir daha alamam. Bunlar sadece sen varken yanımdayken mümkün. Benim sana verdiğim değere bu dünyada kimse sahip değil. Eğer bir gün benim için üzülürsen yanımda olamadığın için pişmanlık duyarsan duyma. Çünkü bu senin suçun değildi. İnan bana. Yaşadığım acıları sana yükleyemem. Yanımda neden yoktun diye sana hesap soramam. Bu acılar çekilmesi gerekiyordu ve hepsi kaderin bir parçası. Canım yandı mı? Çok yandı abi. Çok ağladım abi. Ama yinede dayandım. Seni çok seviyorum ve bunu hiçbir şey değiştiremez. Çünkü bu imkan dahilde değil. Canım abim. Sen hep mutlu ol.
Senin küçük kardeşin ;)
29 notes · View notes
yildizabenzeyen · 10 months
Text
biliyorum ben soğuk bir kadınım ama sen anlamıyor musun çok canım yandı
61 notes · View notes