Tumgik
keskinkesik · 3 days
Text
henüz tanışmadığım biriyle karşılaşmak gibi. şehrin son kış ayı. yanan ışıklar arasında dans eden melankolik bir beden. hava bulutlu. gökyüzüm karanlık. bazılarımız inancını kaybetti. bazılarımız ise hâlâ dizlerinin üzerinde. başarısızlığıma belki bir şarkı yapardım. şiir işe yaramaz. belki de o kirli bar masasında, ölümünden sonra bir eser? bilemiyorum. bir cumartesi gecesi, pazar değil. pazar beni utandırır. belki de yerim burası. kıyı şeridi. unutulmuşluk damarlarımı işgal etmeye devam ediyor. her şey anlamsız bir zarafetle yanıyor gibi. hiçbir insanın ayak basmadığı boş bir pruvaya zincirlenmiş gibi hissediyorum. köşelerde seni bekleyen en iğrenç ve günahkâr mısraların içinde eriyorum. gerçekliğin ipliği cehennem gibi yanıyor. kırık bir kalple doğmak mümkün mü? gözlerim ıstıraplı. dikenli bir nöbette yaşamak isterken, ölmek isteyerek aynı kanoda yanarak tekrardan doğdum. hâlâ yalnız bir adamım ve renksiz bir gökyüzüm var. buna rağmen yüzümde bir gülümseme var. biliyorsunuz ya da bilmelisiniz.
#y.
163 notes · View notes
keskinkesik · 6 days
Note
Yuşa bir şeyler yazar mısın?
kafam çok sağlıklı değil şu an. hatalara ithaf maruz gör.
alışırsınız:
arka dairelerde yaşamaya ve etrafınızdaki pencerelerden başka manzaranız olmamasına alışırsınız. manzaranız olmadığı için de kısa sürede dışarı bakmamaya alışırsınız. ve dışarı bakmadığınız için, kısa süre içinde perdeleri hiç açmamaya alışırsınız. perdeleri açmadığınız için, kısa sürede ışıkları daha erken açmaya alışırsınız. ve buna alıştıkça güneşi unutuyorsunuz, havayı unutuyorsunuz, ferahlığı unutuyorsunuz.
her sabah vakti geldiği için irkilerek uyanmaya alışırsınız. bütün gün beklemeye ve telefonda şunu duymaya alışıyorsunuz: bugün gelemeyeceğim. insanlara gülümsemeye karşılık almadan gülümsemeye. umutsuzca görülmeye ihtiyaç duyduğunuzda görmezden gelinmeye.
acı çekmemek için çok fazla şeye alışırsınız. küçük dozlarda yediğimiz bıçak darbelerini fark etmemeye çalışarak, bir acıyı şuraya, bir kırgınlığı buraya, bir isyanı oraya itmek zorunda kalırız. sinema doluysa en ön sıraya oturup biraz boynumuzu büküyoruz. iş zor geliyorsa, hafta sonunu düşünerek kendimizi avuturuz. hafta sonu yapacak pek bir şey yoksa erken yatarsınız ve her zaman geç uyuduğunuz için yine de mutlu olursunuz.
kendinizi sert zeminde çizmemek için, yaralardan ve kanamalardan kaçınmak, bıçaklardan ve süngülerden kaçmak, göğsünüzü kurtarmak için alışırsınız. hayatınızı kurtarmak için buna alışırsınız. yavaş yavaş yıpranır ve yok olursunuz. alışırsınız.
36 notes · View notes
keskinkesik · 7 days
Text
beni kimsenin incitmediği kadar incittin. ve o gün sana dedim ki: en güzel ama yitik, en acı cümlelerimin konusu sen olacaksın. her gün içimde bir parçan ölüyor. dün, seni ilanihaye görme arzumdu. bugün hissettiğim özlemdi. yarın anılarımın üzerine attığım son toprak. her an, silikleşiyorsun. sen gelene ve beni kabuğumdan çıkarana kadar her şey kontrolüm altındaydı. kabuğumdan çıkıp güzel bir adam olmak için doğru zamanı bekliyordum. nefes almak için. soluklanmak için. ziyadesiyle, kendimi güvende hissettiğimde her zaman istediğim kişiyle birlikte olduğumdan emin olduğumda göğün kopan nefhasında, yere inmek için bekliyordum. sana ait olmadığımı gözlerinde gördüğümde güçsüz kanatlarım uçamadı. boydan boya kabuğum yırtıldı. bu sefer canım hiç yanmadı. ruhum zaten avuçlarındaydı.
#y.
189 notes · View notes
keskinkesik · 9 days
Text
gene ordasın. o simsiyah duvarları olan soğuk odanın en köşesine sinmişsin. bu sefer ellerin titremiyor ya da o silik nefeslerin yok. soluk gözlerin var. titreyen sesin. pencereleri, kapıları ve asma kilitleri kapattım. hiçbir şey gürültüyü durduramadı. yazık oldu. içeriden geliyordu. bu sefer o on yaşında ki çocuk yok. yirmi iki yaşında olan sen varsın. elini uzatıyor sana on yaşın. tut.
#y.
126 notes · View notes
keskinkesik · 10 days
Text
uzun zaman olmuştu, oturup kayıt almayalı. kalsın buralarda.
- yirmi bir nisan, iki bin yirmi dört. ;’)
#y.
19 notes · View notes
keskinkesik · 10 days
Text
kırgınlığım, yirmi dört kaburga kemiğime dağıldı. ben bunun altından kalkamıyorum.
364 notes · View notes
keskinkesik · 11 days
Text
söndük lezâ, kendimizi bilemeden söndürüldük. soluk gözlerimizin eseri kimler? kırılan kalemimden dökülen yitik cümlelerim. sana dönüşüyorum. kaçtığım o kişi oluyorum.
#y.
210 notes · View notes
keskinkesik · 13 days
Text
sadelik içinde sevmeyi öğrendim. çünkü hiçbir şeyim yokken sen benim her şeyim oldun. olamamış. yanılmışım. olmuş olmanın. bulunmuş olmanın. sevmiş olmanın, nostaljisini her zaman hissedeceksiniz. ruhunuzun en derinliklerinde.
#y.
239 notes · View notes
keskinkesik · 15 days
Text
bana, seni unutup unutmadığımı soruyorsun. sana cevap vermeden önce, saatlerce güldüğün o korkunç, komik olmayan sonu izlediğimiz o sıkıcı akşamı hatırlıyorum. kulağıma yaklaşıp fısıltı eşliğinde, hemen döneceğim diyerek ayrılmadan önce sıkı sıkı sarılmanı hatırlıyorum. bana baktığın ve etrafındaki her şeyin kaybolmuş gibi göründüğü o ilk bakışı hatırlıyorum. sonumuzun zaten öngörüldüğünü söyledikten hemen sonra, artık eskisi gibi değiliz. deyişini hatırlıyorum. bu kadar anımsamadan sonra diyorum ki: evet. evet. güzel kızım, seni unuttum.
#y.
133 notes · View notes
keskinkesik · 16 days
Text
çocuk olmayı bırakabilmek için büyümeyi hayal ettik. ama bilmiyorduk ki, biz büyüdükçe bizden geriye parçalar kalacaktı.
#y.
288 notes · View notes
keskinkesik · 17 days
Text
seninle yağmurda dans edebilirdim; ama fırtınam geldiğinde korktun.
#y.
555 notes · View notes
keskinkesik · 17 days
Text
gitmesine izin verdim. sevgi bittiği için değil gözlerinde daha fazla kalmak istemediğini görebildiğim için. sana karşı bu kadar bencil olamazdım. bu yüzden çok acı verse de, veda ettim. kırık bir kalple ama yapılacak en doğru şeyin bu olduğundan emin olarak veda ettim. ne de olsa, kalmanı istemem için yeterli değilsem, kalmanın bir anlamı yoktu. sana veda etmek, bir parçama veda etmek gibiydi. beni dünyanın en mutlu insanı gibi hissettiren, hissettirdikçe ruhumu parçalayan sendin. ve sevgi tükendi. benim seçimimle değil. talihsiz bir sonuçla. veda etmek bugün beni çok incitiyor ama aynı zamanda artık olduğum kişi olabileceğimi, başkasına bağlı olmadan mutlu olabileceğimi bilmek beni rahatlatıyor. bu yüzden gitmene izin verdim. beni yıktığı kadar iyileştirdi de, yeni duygular yaşamama izin verdi. ikimizin arasında ölmüş olan duyguların son toprağını attım. kalbimdeki aşınmış, karalanmış defterini sonsuza dek kapattım.*
madem gitmesini istiyecektin, niye kalmasına izin verdin.
#y.
40 notes · View notes
keskinkesik · 19 days
Text
ya, çıkmaz anına geri döndüysen. daha iyi düşünseydin. uçurumda bir adım bile acele etmeseydin, beni itmeseydin.
ne ileriye ne de geriye yolum yok.
#y.
129 notes · View notes
keskinkesik · 20 days
Text
gözlerim derin ve göz bebeklerim büyümüş bir hâlde. zihnim hikâyemizin sonsuz döngüsüne girmiş. yaşadığımız her şeyin üzerinden geçiyor. bazen kalbimin atışını hissedemiyorum. bazen nefes almak bile zor geliyor. bu kez ilaçlarım yüzünden değil. seni özlediğim için nüksetti. bunun olmasına izin verdiğim için kendimi çok kötü hissediyorum. ağlamak, çığlık atmak ve bunları hissetmeme izin verdiğim için kendi yüzüme vurmak istiyorum. sana mesaj atmak, aramak ya da yanına gitmek istiyorum ama biliyorum ki aramalar reddedilecek. mesajlar okunmayacak. her şeyden sonra, sessiz vedamızdan sonra, evinde hoş karşılanmayacağım. kalbim hikâyemize devam etmemizi istiyor ama aklım bana bunun bir hata olduğunu söylüyor. sen büyük bir hataydın. seni sevmek, kendi cezamı imzalamak ve yarını düşünmeden bir köprüden atlamak gibiydi. zehirin beni içten içe kemirdi. damarlarıma yayıldı ve kafamda kalan akıl sağlığımı da yok etti. sen bir kansersin, beni içten dışa öldürdün ve umarım vicdanının ağırlığı gittiğin her yerde ve kiminle olursan ol karanlığında peşini bırakmaz. beni bir daha asla bulamayacaksın. benden hiçbir iz kalmayacak. sadece yaşanabilecek bir aşkın ve bir zamanlar seni seven bir adamın kalıntılarına sahip olacaksın.*
#y.
113 notes · View notes
keskinkesik · 21 days
Text
gerçeklik acımasızdır. korkutucudur. asla gerçekleşmeyecek hisler çizdim. uzaktan çok daha güzeldin. tüm bu soğukluk ve kayıtsızlık olmadan. gerçekte, seni farklı gözlerle gördüm. aç gözler, bu monotonluktan ve tatminsizlikten yorgun gözler. adını duyduğumda göz kapaklarımı aşan o kıvılcımı ateşleyeceğini ummuştum. ama sen daha iyi bir dünya umudumun kalan alevini söndüren son bir esinti gibiydin. hayat bulanık, kirli bir tablo. asla sadece senin hayalin olmaktan çıkmayacak.
Sen, herkese sevgini verirken beni es geçmiştin.
82 notes · View notes
keskinkesik · 21 days
Text
yaraya tavsiye edildiği gibi dokunmadım. bundan sonra ne yapmalıyım. bilmiyorum. yaralarım dinlendikten sonra sandığım gibi iyileşmedi. ruhumun en derinlerinde yanma ve kanama hissediyorum. hâlâ geceleri hep gelen o özlemi hissediyorum. kesiği tekrar açmamak için kendimle savaş içerisindeyim. çok sevdiklerimden ayrılmak zorunda kalmanın acısı ve ayrıca geçmişteki terk edilmelerin ve yoklukların birikmiş acısı beni sarhoş etti; belki de yaraların içimde devam etmesinin bir başka nedeni budur. iç yaralar, artık çok yalnız olan bedenimin, ruhundaki onarılamaz izler.
“aldığın nefes ciğerlerini acıttığı zaman konuşalım, şimdi yaran yarama denk değil.”
#y.
385 notes · View notes
keskinkesik · 21 days
Text
terk edilmenin acısını hâlâ hissediyorum, dinmemekte ısrar ediyor. kendimi rahatlatmak için elimden gelen her şeyi yaptım, ama hiçbir şey işe yaramadı. özlemin bir tercümesi olmadığı, nedenini veya nasıl başladığını bilmeden sadece acı verici ve yoğun kasılmalarını hissettiğiniz bilinmeyen bir acıyı iyileştirmenin bir yolu olmadığı üzücü sonucuna vardım. teşhis olmasa da: özlem aşındırır, ruhun derinliklerine işler. her şeyi bi’ anda sikip attığını bile bile, duyguların tükendiğini, insanların gittiğini ve hiçbir şey yapamadığımı görüyorum. canımı acıtıyor ama yine de her şeyin düşmesiyle kendimi rahat hissediyorum. geleneksel mi yoksa kavga etmekten bıktım mı bilmiyorum.*
Ne seni unutabiliyorum, ne senden kalanları. Başımın içinde bir kanser tümörü gibi büyüyor büyüyorsun. Seni unutamamanın verdiği acılara dayanamıyorum artık. Unutamamanın bu kadar kahredici, çıldırtıcı olduğunu bilmezdim. Her yerde, her zaman benimle birliktesin, işin kötüsü her şey seni hatırlatıyor. Kalabalıkta gelişigüzel söylenmiş bir söz bile yetiyor seni düşünmeme. Yalnızlığımda ise sesin kulaklarımda çınlıyor, avuçlarının serinliğini hissediyorum alnımda. Yaşanmış zamanlar bir film şeridi gibi geçiyor hafızamdan. Anılarımızı en küçük noktasına kadar birer birer hatırlıyorum. İşte o zaman; bu seni unutmayan başı, duvarlara vura vura parçalamak geliyor içimden.
#y.
57 notes · View notes