#yoğun bakım yatağı
Text
Emek Sağlık Hasta Yatakları: Konfor ve İhtiyaca Uygun Çözümler
Hasta bakımı, özellikle uzun süreli tedavi gerektiren durumlarda, kaliteli hasta yataklarıyla desteklenmelidir. Emek Sağlık olarak, hasta yatakları konusundaki uzmanlığımızla sizlere bilgi sunmaktan memnuniyet duyuyoruz.
Hasta Yatakları ve Özellikleri: Hasta yatakları, hastaların konforunu ve bakımını optimize etmek adına tasarlanmış özel yataklardır. Yatak seçimi, hastanın sağlık durumu, hareket kabiliyeti ve tedavi gereksinimleri göz önüne alınarak yapılmalıdır. Emek Sağlık hasta yatakları, farklı modelleri ve özellikleri ile bu ihtiyaçları karşılamak üzere tasarlanmıştır.
Hasta Yatağı Fiyatları ve Ekonomik Çözümler: Hasta yatağı fiyatları, çeşitli faktörlere bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Emek Sağlık olarak, bütçe dostu çözümler sunarak kaliteli hasta yataklarını erişilebilir kılmayı hedefliyoruz. Sağlık harcamalarının ekonomik olması, tedavi sürecinin daha sürdürülebilir olmasına katkı sağlar.
Hasta Karyolası ve Fonksiyonelliği: Hasta karyolaları, hastanın ihtiyaçlarına uygun olarak çeşitli fonksiyonlara sahiptir. Elektrikli hasta karyolaları, yükseklik ayarı ve sırt kısmının hareket ettirilebilmesi gibi özellikleri içerir. Bu fonksiyonlar, hasta bakımını kolaylaştırır ve hastanın yaşam kalitesini artırır.
Hasta Yatağı Kiralama ve Pratik Çözümler: Hasta yatağı kiralama, kısa süreli ihtiyaçlar için mükemmel bir çözümdür. Emek Sağlık, hastaların ve yakınlarının maliyetleri düşük tutmalarını sağlamak adına hasta yatağı kiralama hizmeti sunmaktadır. Bu, geçici bir süre için hasta yatağına ihtiyaç duyanlar için pratik bir çözümdür.
Hastaneler ve Profesyonel Kullanım: Hastanelerde kullanılan hasta yatakları, yoğun bakım ünitelerinden evde bakıma kadar geniş bir yelpazede hizmet verebilecek özelliklere sahiptir. Emek Sağlık, profesyonel sağlık kuruluşlarına yönelik çeşitli hasta yatağı modelleri sunarak etkili bir tedavi sürecine katkıda bulunmaktadır.
Hasta Yatağı Seçiminde Dikkat Edilmesi Gerekenler:
Sağlık Durumu: Hastanın sağlık durumu, uygun bir hasta yatağı seçiminde temel faktördür.
Hareket Kabiliyeti: Hasta yataklarının ayarlanabilir özellikleri, hastanın hareket kabiliyetini destekler.
Tedavi Gereksinimleri: Tedavi sürecinin gereksinimleri, doğru hasta yatağı seçiminde belirleyici olmalıdır.
Hasta Yatağı Fiyatları ve Kalite İlişkisi: Hasta yatağı fiyatları, genellikle kalite ile doğru orantılıdır. Ancak, Emek Sağlık olarak sunduğumuz uygun fiyatlı hasta yataklarıyla kaliteyi bir araya getiriyoruz. Bu sayede, her bütçeye uygun çözümler sunabiliyoruz.
İstatistikler ve Hasta Yatağı Kullanımı: Yapılan araştırmalara göre, kaliteli bir hasta yatağı kullanımı, hasta iyileşme sürecini hızlandırabilir ve yaşam kalitesini artırabilir. İstatistiklere dayanarak söylemek mümkündür ki, doğru hasta yatağı seçimi, tedavi başarısını olumlu yönde etkileyebilir.
Hasta Yakınları ve Evde Bakım: Hasta yakınları için, evde bakım sürecinde kullanılan hasta yatakları önemli bir rol oynar. Emek Sağlık, evde bakım sürecini kolaylaştırmak amacıyla tasarlanmış hasta yataklarıyla hasta yakınlarını desteklemektedir.
Emek Sağlık olarak, hasta yatakları konusundaki uzmanlığımızı sizlere sunmaktan gurur duyuyoruz. Hasta konforunu ve tedavi sürecini ön planda tutarak, çeşitli hasta yatağı çözümleri ile ihtiyaçlarınıza yanıt veriyoruz. Sağlığınız bizim için önemlidir, ve sizlere en iyi hizmeti sunmak için buradayız. İhtiyaçlarınıza uygun hasta yatağı seçiminde, Emek Sağlık her zaman yanınızda.
6 notes
·
View notes
Text
Elazığ İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Cahit Polat, Palu-Kovancılar Devlet Hastanesi İnşaat Alanında İncelemelerde Bulundu
Elazığ İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Cahit Polat, Palu ve Kovancılar ilçeleri arasında yapımına başlanılan 150 Yataklı Palu-Kovancılar Devlet Hastanesi inşaat alanını ziyaret etti.
28 Şubat 2024 tarihinde temel kazı çalışması başlatılan hastane inşaat alanında incelemelerde bulunan İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Polat, yüklenici firma yetkilileri ile görüşerek, devam eden süreç hakkında bilgi aldı.
Hastanenin Fiziki Alanı Hakkında Bilgilendirme:
101.605,73 m² arsa alanı üzerinde 44.117,66 m² kapalı alana sahip inşa edilecektir.
2026 yılında hizmete açılması planlanmaktadır.
Modern ve konforlu tedavi alanlarına sahip olacaktır.
Bölgenin sağlık altyapısına önemli katkı sağlayacaktır.
Hastanenin Özellikleri:
150 yatak kapasitesi
32 adet tek kişilik hasta odası
88 adet iki kişilik hasta odası
12 yetişkin, 4 yenidoğan olmak üzere toplamda 16 Yoğun Bakım
10 Dializ
2 mahkum yatak sayısı
24 acil müşahade yatağı
4 ameliyathane salonu
2 doğum salonu
4 adet acil poliklinik
200 kişilik yemekhane
46 normal hasta muayene polikliniği
Diş üniteleri
Birçok özellikli branşta hizmet
İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Polat'ın Değerlendirmesi:
Hastane, il merkezindeki hasta yoğunluğuna çözüm noktasında önemli katkı sağlayacaktır.
Bölgedeki vatandaşlara ihtiyaç duydukları sağlık hizmetini yerinde sunacaktır.
Uzun soluklu bir proje ve yerinde, zaruri bir hizmettir.
Karar verilmesinde ve gelinen aşamada emeği geçen herkese teşekkür etti.
Palu-Kovancılar Devlet Hastanesi'nin tamamlanmasıyla birlikte bölgedeki sağlık hizmetlerinde önemli bir gelişme yaşanacaktır. Hastane, modern altyapısı ve uzman kadrosuyla bölge halkına daha kaliteli sağlık hizmeti sunacaktır.
Read the full article
0 notes
Text
Bakan Koca: Risk Grubundaysak Aşı Yaptırmalıyız
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Hastanelerde servis yatağı doluluk oranımız ortalama yüzde 65, servis yataklarında bir sorunumuz yok. Yoğun bakım yataklarında ise doluluk oranı yaklaşık yüzde 72, geçen yıla göre bir miktar artış var” dedi.
Koca, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleştirilen Kabine Toplantısı sonrası gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, son günlerde solunum yolu…
View On WordPress
0 notes
Link
Sağlık Bakanı Koca Sincan Eğitim ve Araştırma Hastanesine İlişkin Paylaşımda Bulundu https://personelsaglik.net.tr/saglik-bakani-koca-sincan-egitim-ve-arastirma-hastanesine-iliskin-paylasimda-bulundu/?feed_id=4184&_unique_id=64d60950d29da
0 notes
Video
youtube
Hasdal yerleşkesinin, İstanbul Üniversitesinin yeni bir yerleşkesi olduğunu söyleyen İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak: “Bizim hastanemiz 650 bin metrekare kapalı alana yerleşen, bin 678 yatağı olan, 50 ameliyathanesi, 208 yoğun bakım yatağı olan ve günlük 20 bin poliklinik yapabilecek kapasitede. Proton merkezine de kanser hastaları için yer ayırdık.”
https://youtu.be/HsWDVAokTGQ
0 notes
Text
Bayındır Söğütözü Hastanesi
Bayındır Söğütözü Hastanesi
1992 yılında açılan ve grubumuzun ilk hastanesi olan Bayındır Söğütözü Hastanesi, 30 yıldır özel sağlık sektörünün öncü kuruluşlarından biri olarak hizmet vermeye devam etmektedir.
Hastanemiz 15 bin 570 m2'lik kapalı alanda, 131 hasta yatağı, 30 yataklı yoğun bakım ünitesi, tam donanımlı 6 ameliyathane, son teknoloji ile donatılan cihazlar, ekipmanlar ve deneyimli hekim kadrosu ile hem yerli hem de yabancı hastalara, güleryüzlü, kaliteli ve hasta odaklı hizmet anlayışı ile dünya standartlarında sağlık hizmeti sunmaktadır.
Modern tıbbın tüm branşlarında, alanında uzman hekimleri ve sağlık çalışanları ile hizmet veren Bayındır Söğütözü Hastanesi, uluslararası bir akreditasyon belgesi olan Joint Commission International (JCI) belgesine sahiptir. 2006 yılında başarılı akreditasyon belgelendirmesinin ardından, 2008 yılında yeni hizmete açılan Kemik İliği Nakil Ünitesi'nin de standartlara uyumu başarılı olarak değerlendirilmiştir. Hastanemiz, 2009 yılında ikinci, 2012 yılında üçüncü, 2015 yılında dördüncü, 2018 yılında beşinci, 2021 yılında altıncı kez akredite edilmiştir. Akreditasyonun amacı, sağlık kuruluşunun yüksek nitelikte hizmet vermesini sağlayacak standartlarla buluşmasını ve bunun sürekliliğini sağlayarak, hasta ve çalışan memnuniyet düzeyinin yükseltilmesidir.
İleri tıp teknolojisinin getirdiği tıbbi cihaz ve ekipmana sahip olan ve sağlıkta referans merkezi olma vizyonuyla faaliyetlerini sürdüren Bayındır Söğütözü Hastanesi, 2005 yılında bir ilke daha imza atarak Türkiye’deki ilk özel hastane bünyesinde Kemik İliği Nakli Merkezi'ni açmıştır. Merkez, Türkiye ve bölgedeki hastaların yanı sıra, yurt dışından gelen pek çok hastaya da hizmet vermektedir. Uluslararası alanda en üst düzeyde hizmet veren nakil merkezlerinin koşullarına sahip olan ünite, bu alanda en önemli tehdit olan enfeksiyon oranını en alt düzeyde tutacak her türlü olanakla donatılmıştır.
Tıbbi Onkoloji Bölümümüz, kanser tanı ve tedavisindeki gelişmeleri takip eden ve güncel tedavi yöntemlerini uygulayan, Ankara’da JCI tarafından akredite edilmiş ilk onkoloji merkezidir.
Türkiye sağlık sektöründe, Girişimsel Radyoloji alanında hizmet vermeye başlayan ilk özel hastanelerden olan Bayındır Söğütözü Hastanesi, özel cihaz donanımı ile Non-Vasküler ve Vasküler Girişimsel Radyolojik işlemleri, deneyimli ekibiile gerçekleştirilmektedir.
Amacımız, çağdaş bilimin ışığında, etik kurallara bağlı ve hasta haklarına saygılı hizmet anlayışımızı her geçen gün daha da geliştirmektir.
0 notes
Text
Bursa'nın yanık merkezi şifa dağıtıyor
Bursa’nın yanık merkezi şifa dağıtıyor
Bursa Şehir Hastanesi Yanık Merkezi’nde görevli Op. Dr. Selma Beyeç ve Op. Dr. Sabriye Dayı, son dönemlerde yetişkinler ve çocuklarda en sık görülen yanık vakalarına karşı açıklamalarda bulundu.
BURSA (İGFA)- İçerisinde 2 poliklinik, 12 servis yatağı, 6 aktif yoğun bakım yatağı, 2 ameliyathane bulunan Bursa Şehir Hastanesi Yanık Merkezi, yalnızca Bursa ve bölgeye değil, Türkiye’nin çeşitli…
View On WordPress
0 notes
Text
Hürriyet Medikal: İstanbul'da Hasta Yatağı Kiralama Hizmetleri
Sağlık, yaşam kalitemizi doğrudan etkileyen kritik bir faktördür. Özellikle hastalık dönemlerinde, doğru tedavi ve bakım hizmetleri almak, iyileşme sürecini hızlandırabilir. İstanbul’un yoğun tempo ve dinamik yapısında, sağlık hizmetlerine erişim, zamanında ve etkili bir şekilde sağlanmalıdır. Hürriyet Medikal, İstanbul’da hasta yatağı kiralama hizmetleriyle bu ihtiyaca cevap veriyor.
Hürriyet…
View On WordPress
2 notes
·
View notes
Text
Bakan Koca: Risk Grubundaysak Aşı Yaptırmalıyız
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Hastanelerde servis yatağı doluluk oranımız ortalama yüzde 65, servis yataklarında bir sorunumuz yok. Yoğun bakım yataklarında ise doluluk oranı yaklaşık yüzde 72, geçen yıla göre bir miktar artış var” dedi.
Koca, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleştirilen Kabine Toplantısı sonrası gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, son günlerde solunum yolu…
View On WordPress
0 notes
Text
SON ÜÇ GÜN İÇİNDE AÇIKLANAN YERLİ VE MİLLİ HİZMETLER
1) Yalova merkezli HAT-SAN Tersanesi, 81 m uzunluğunda ve 4000 metreküp taşıma kapasitesine sahip Canlı Balık Taşıma Gemisini, Norveçli Myklebust Verft şirketine teslim etti.
HAT-SAN; Gemi ve Yat sektörü tarihinin en yüksek ihracatını, %214 artışla 277 milyon dolarla 2021 Haziran'da yaptı.
2) Eskişehir'de ilk dört ayda 40 yeni yatırım için 1 milyar TL tutarında yatırım teşvik belgesi düzenlendi. Yeni yatırımlarla 800 yeni istihdam oluşturulacak.
120 işletmenin yer alacağı 2.KOBİ OSB kuruldu ve yer tahsislerine başlanacak. Bu yatırımlarla en az 2500 kişi istihdam olacak.
3) Konya'da Şakalak Tarım Makineleri AŞ, yıllık 15 bin makine üreterek 300 kişiye istihdam sağlıyor ve üretimin %40'ın��, 20 ülkeye ihraç ediyor. Şirket üç grup makine içerisinde 50'ye yakın çeşit ürünü imal ediyor. Türk makinesiyle ABD'de havuç ve soğan ekimi yapılıyor.
4) Mayıs ayında 805 yatırım teşvik belgesi verildi. Belge alan projelerin yatırım tutarı 17 milyar 301 milyon 846 bin 917 lira olarak hesaplandı. Bu yatırımların gerçekleştirilmesiyle 20 bin 816 kişinin istihdam edilmesi planlanıyor.
5) Milli Elektrikli Trenin 2022'de hizmete alınması hedefleniyor.
160 km/s hıza ulaşan elektrikli trenden 95 araçlık, 19 set sipariş edildi. Seri üretimde %80 yerlilikle üretilecek olan trenin Türk sanayisine 6 milyar $ katkısı olacak. Bu hamleyle 3.5 milyar $ ithalat engellendi.
6) Cirosu 650 milyon TL'ye yaklaşan Europap Tezol Kağıt, satışlarının %50'sini 30'u aşkın ülkeye ihraç ediyor. Şirket dördüncü entegre kağıt üretim tesisini Mersin'e kuruyor ve fabrikayı 2022'de hizmete alacak. Şirketin 86 bin tonluk kağıt üretim kapasitesi 130 bin tona çıkacak.
7) 4 firma tarafından üretilen ve testleri tamamlanan İKA HANÇER seri üretime geçerek Türk Silahlı Kuvvetleri'ne teslim edilecek. HANÇER'e Orta Doğu Bölgesi'nden de talep var.
8) 250 milyon TL yatırımla Bolu Gerede OSB'de kurulan Avrupa'nın en yüksek kapasiteli jelatin üretim tesisinin açılışı yapıldı. Halavet Gıda'ya ait fabrikada 180 kişi istihdam edilecek ve yıllık 7 bin ton jelatin, 2022 itibariyle de ek olarak yıllık 5 bin ton kolajen üretilecek.
9) COD Enerji tarafından Kayseri Pınarbaşı'nda 80 milyon TL yatırımla kurulan “Gübre İşleme, Biyogaz Üretimi ve Kojenerasyon Tesisi” üretime başladı.
100 kişi istihdam edilen tesiste hayvan atıklarından 3MW elektrik üretilecek, çıkan organik gübre çiftçilere ücretsiz dağıtılacak.
10) Gürmen A.Ş. firmasına ait PROLİNE PVC fabrikasında üretim başladı.
Firmanın Manisa Turgutlu'daki yeni fabrikasında PVC pencere ve kapı sistemleri ile dekoratif panel üretilecek.
11) Van'ın Gürpınar Belediyesi ve Moda X Tekstil firması işbirliği ile 30 milyon TL yatırımla hayata geçen tekstil fabrikasında üretim başladı.
Avrupa'ya ihracata başlayan fabrikada ilk etapta 210 kişi istihdam edilirken 6 ay içinde bu sayı 600'e çıkacak.
12) 1341 hektarlık Ceyhan Petrokimya Endüstri Bölgesi'nde stratejik yatırımlar planlanıyor.
Rönesans Holding'in 1,4 milyar dolarlık bir yatırımla yapacağı Ceyhan Polipropilen Üretim Tesisinin yanısıra, SASA ve Varlık Fonu da 21 milyar dolarlık petrokimya ve rafineri tesisleri kuracak.
13) Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından Sakarya'da hizmete açılan 2 milyar 600 milyon lira değerindeki 157 eserden biri Akçay İçme Suyu Barajı ve HES.
215 milyon liraya mal olan baraj, Sapanca Gölü’ne alternatif içme suyu kaynağı oluşturmak ve elektrik üretimi amacıyla Pamukova'da inşa edildi.
14) Açılışı gerçekleştirilen eserlerden birisi de Sakarya Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi'dir.
Alanında en son teknolojiye sahip tıbbi cihazlarla donatılan, tüp bebek merkezi, 8 yataklı anne oteline sahip hastanede 55 adet yeni doğan yoğun bakım yatağı mevcut.
15) Sakarya'da toplam 1 milyar 200 milyon TL’lik 18 yatırımın açılışını gerçekleştiren Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, ek olarak Sakarya'da 1000 yataklı şehir hastanesi yapılacağını açıkladı.
16) Akıncı Tiha, 24 saatte 6000 km uçuş yaptı.
17) Elazığ'ın Keban ilçesindeki balık tesisi, her yıl ortalama 10 bin ton alabalık ve somonu işleyip 30 ülkeye ihraç ediyor.
18) Milli Savunma Bakanlığı'na bağlı Makine ve Kimya Endüstrisi Anonim Şirketi (MKE AŞ) kuruldu.
19) Türkiye, Haziran ayında 19,8 milyar $ ile tüm zamanların en yüksek aylık ihracatını yaptı. 2021'in 2.çeyreğinde en yüksek çeyreklik ihracat; yılın ilk 6 ayında en yüksek 6 aylık ihracat rakamına ulaşıldı.
Yıl sonunda hedef 200 milyar $ sınırını aşmak.
20) Konya'da "Türkiye Silah Test Merkezi" kuruluyor.
Kurulacak bu test merkezi sayesinde silahlar ihracatta gerekli olan güvenlik testleri için yurt dışına gönderilmeyecek.
21) Mersin'de, 2022'nin üçüncü çeyreğinde ilk iki etabının hizmete alınması hedeflenen Çukurova Bölgesel Havalimanında üstyapı çalışmalarının yüzde 20'si tamamlandı.
22) Kocaeli Yuvacık’taki İçme Suyu Arıtma Tesisi’nde kurulan Güneş Enerji Santralleri, 2 MW gücüne ulaştı. Toplamda 1050 hanenin bir yıllık elektrik tüketimini karşılayacak santraller, 63 milyon TL’nin üzerinde tasarruf sağlayacak.
Arıtma Tesisi toplam 2 MW gücüne ulaşan Güneş Enerji Santralleri ile enerji ihtiyacının %22 fazlasını güneşten elde ederek, tükettiğinden fazlasını güneşten üreten bir tesis haline geldi.
23) Türk Silahlı Kuvvetlerinin "Koca Yusuf" olarak bilinen, A400M nakliye uçaklarının "retrofit" adı verilen versiyon geliştirme işlemleri, Kayseri’de Türk mühendisler tarafından yapılıyor.
24) Erzurum Büyükşehir Belediyesi, çöplerdeki metan gazından elektrik üreterek hem çevreyi koruyor hem de bütçesine katkı sağlıyor.
25) TOKİ'nin 2003 yılında başlattığı konut seferberliğinde 1 milyonuncu konut bugün Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından sahibine teslim edildi.
Yaparsa AK Parti yapar,
Yaparsa Recep Tayyip Erdoğan yapar 🇹🇷
19 notes
·
View notes
Text
bunun adı sevgi, onun adı değil. bir anne düşünün, geçen ay kanserden kaybettiği kızı için saçlarını bağışlıyor. hayatta bazı acılar vardır. bazı yaralar yaralıdır. aslında sevgi buralarda saklı, alınan pahalı hediyeler veya ucuz çiçeklerde değil. söyleyen sözcüklerle değil sevgi. Rencide olmasın canına yandığım diye düşünülerek yutulan kelimelerde. bu, bi yitirilme durumu. bu bir kaybediş. bu kaybın dönüşü olmuyor. evlenirsek şöyle şöyle yapalım, böyle yapmayalım da şuraya gidelim içerikli toz pembe hayaller kurduktan bir hafta sonrasıydı. ve bi hafta sonuydu. ciğerlerimde bi ağrı var, seni ilk gördüğümde midemde uçuşan kelebekler sanki ciğerlerimde intihar partisi düzenliyor. edebiyatın doruğu gibiydi leyla'm. ciğerlerine saplanan acıdan bahsederken bile inceden anlatırdı bana, beni sevdiğini. doktora gitmeliydik ve öyle yaptık... biz eti ve tırnağıydık aşkın leylayla. her işimiz beraber oldu. bir tanesi hariç. sonra diğer testler, kontroller, hastane kuyrukları, röntgen tarihleri... derken elimize leyla'nın kanser olduğunu tedavisi olması gerektiğinin ve tedavi yöntemlerinin yazılı olduğu bi kağıt geçti. otoplasan yüz kelime etmeyecek kağıt, hayatımın renklerini çalacak kadar sağlammış. bilemedim. ciğerinde gerçekten ölü kelebekler varmış. ve o kelebekler uzun süredir cansız bir şekilde yatıyormuş sanki. biraz geç kalmışız işte.. kanser leyla... garip. değildir dedik, bi yanlışlık olmalı dedik. ama tedaviler başlamıştı işte. saçları çok döküldü falan. zaman geçti işte. tedaviler, ilaçlar, kanlı peçeteler... ve leyla. garip geliyordu bana, anlamlandıramıyordum. yeşil gözlerinin altına, vazoda duran çiçeklerin morundan eklenmişti bi süre sonra. şiirlerine ölüm bulaşmıştı. kolları süzgeç gibi olmuştu iğne yemekten leyla'mın. ben bi şey yapamıyordum. sadece dua edebiliyordum. nasıl hissettirdiğini yaşamadan tahmin bile edemezsiniz. çok şey öğretti bana o hastane günleri. mesela hastanedeki çiçekler sadece vazolarda durmuyor. bazıları yoğun bakım ünitesinde tedavi bile görebiliyormuş. leyla, yoğun bakım ünitesine girebilen tek çiçekti. ve çiçek soluyordu. allahım, yardım etmeliydin. elimize leyla'nın kanser olduğu, tedavi olması gerektiğini, tedavi çeşitlerinin anlatan kağıt geçtikten dokuz ay yirmi iki gün sonra garip bi gün gelip çatmıştı. aylar sonra leylayla ilk defa ayrı ayrı şeylerle meşguldük... onu yıkıyorlardı. yatağı beyaz çarşaf kaplı değildi o gün. griydi. metaldi. ve soğuktu. kapıda yoğun bakım değil de morg yazıyordu. sonrası sela'm işte. sonrası musalla taşı. sonrası cenazesinin namazı leyla'mın. sonrası cenazesi leylamın. sonrası toprak. sonrası toprak. sonrası toprak. leyla beynime şarjörlerini boşalttı o gün şehrin tüm silahlarının. acıttı leyla. leyla, seni benden aldılar. ya rab, çiçeğimi kopardın... leyla.. iyi değilim. şimdi annen saçlarını kanser hastalarına peruk olsun diye kestirip bağışlayacakmış. öğrendiğimde dokundu biraz bana. oyüzden yazdım bu kadar. senin öldüğün gün tarayacak kadar bile saçın yoktu. leyla.. özlüyorum.
6 notes
·
View notes
Text
Aylar sonra Leyla ile ilk defa ayrı ayrı şeylerle meşguldük.
Onu yıkıyorlardı, yatağı beyaz çarşaf kaplı değildi o gün.
Griydi.. Metaldi ve soğuktu. Kapıda yoğun bakım değil de morg yazıyordu.
Sonrası selam işte, sonrası musalla taşı, sonrası cenazesinin namazı Leyla’mın...
Sonrası toprak,
sonrası toprak,
sonrası toprak...
#soundcloud#3391kilometre#3391km#egeizmirindir#egeninizmiri#spotify#beyza alko?#olmedenozlebeni#developers & startups#writers
37 notes
·
View notes
Text
bunun adı sevgi. o'nun adı değil. bir anne düşünün, geçen ay kanserden kaybettiği kızı için saçlarını bağışlıyor. hayatta bazı acılar vardır. bazı yaralar yaralıdır. aslında sevgi buralarda saklı, alınan pahalı hediyeler veya ucuz çiçeklerde değil. söylenen sözcüklerle değil sevgi. rencide olmasın canına yandığım diye düşünülerek yutulan kelimelerde. bu bi yitirilme durumu, bu bir kaybediş. bu kaybın dönüşü olmuyor. evlenirsek şöyle şöyle yapalım, böyle yapmayalım da şuraya gidelim içerikli toz tembe hayaller kurduktan bir hafta sonrasıydı ve bir hafta sonuydu. 'ciğerlerimde bir ağrı var, seni ilk gördüğümde midemde uçuşan kelebekler sanki ciğerlerimde intihar partisi düzenliyor.' edebiyatın doğru gibi kadındı leyla'm. ciğerlerine saplanan acıdan bahsederken bile inceden anlatırdı bana beni sevdiğini. doktora gitmeliydik ve öyle yaptık. biz eti ve tırnağıydık aşkın leylayla, her işimiz beraber oldu. bir tanesi hariç... sonra diğer testler, kontroller, hastane kuyrukları, röntgen tarihleri... derken elimize leyla'nın kanser olduğunun, tedavi olması gerektiğinin ve tedavi yöntemlerinin yazılı olduğu bi kağıt geçti. o toplasan yüz kelime etmeyecek kağıt hayatımın renklerini çalacak kadar sağlammış. bilemedim. ciğerinde gerçekten ölü kelebekler varmış ve o kelebekler uzun süredir cansız bi şekilde orada yatıyorlarmış sanki. biraz geç kalmışız işte. kanser leyla. garip. değildir dedik, bi yanlışlık olmalı dedik. ama tedaviler başlamıştı işte. saçları çok döküldü falan. zaman geçti işte. tedaviler, ilaçlar, kanlı peçeteler ve leyla. garip geliyordu bana, anlamlandıramıyordum. yeşil gözlerinin altına vazoda duran çiçeklerin morundan eklenmişti bi süre sonra. şiirlerine ölüm bulaşmıştı. kolları süzgeç gibi olmuştu iğne yemekten leylamın. ben bi şey yapamıyordum, sadece dua edebiliyordum. nasıl hissettirdiğini yaşamadan tahmin bile edemezsiniz. çok şey öğretti bana o hastane günleri. mesela hastanelerdeki çiçekler sadece vazolarda durmuyor. bazıları yoğun bakım ünitesinde tedavi bile görebiliyormuş. leyla yoğun bakım ünitesine girebilen tek çiçekti. ve çiçek soluyordu, allahım yardım etmeliydin. elimize o leylanın kanser olduğu, tedavi olması gerektiğini, tedavi çeşitlerini anlatan kağıt geçtikten dokuz ay yirmi iki gün sonra garip bir gün gelip çatmıştı. aylar sonra leyla ile ilk defa ayrı ayrı şeylerle meşguldük. onu yıkıyorlardı. yatağı beyaz çarşaf kaplı değildi o gün. griydi, metaldi ve soğuktu. kapıda yoğun bakım değil de morg yazıyordu... sonrası sela'm işte. sonrası musalla taşı. sonrası cenazesinin namazı leyla'mın. sonrası cenazesi leyla'mın. sonrası toprak. sonrası toprak. sonrası toprak. leyla beynime şarjörlerini boşalttı o gün şehrin tüm silahlarının. acıttı leyla. ya rab, çiçeğimi kopardın. leyla, iyi değilim. şimdi annen saçlarını kanser hastalarına peruk olsun diye kestirip bağışlayacakmış. öğrendiğimde dokundu biraz bana, o yüzden yazdım bu kadar. senin öldüğün gün tarayacak kadar bile saçın yoktu leyla... leyla. özlüyorum.
3 notes
·
View notes
Text
Bunun adı Sevgi
O nun adı değil.
Bir anne düşünün
Geçen ay kanserden kaybettiği kızı için saçlarını bağışlıyor.
Hayatta bazı acılar vardı
Bazı yaralar Yaralıdır
Aslında sevgi buralarda saklı
Alınan pahalı hediyeler veya ucuz çiçeklerde değil.
Söylenen sözcüklerde değil, sevgi.
Rencide olmasın canına yandığım diye düşünülerek yutulan kelimelerde..
Bu, bir yitirilme durumu.
Bir kaybediş.
Bi kalbin duruluşu olmuyor.
Evlenirsek şöyle şöyle yapalım,
Böyle yapmayalımda şuraya gidelimde içeride toz penbe hayaller kurduktan,
Bir hafta sonrasıydı.. ve bir hafta sonuydu Ciğerlerimde bir ağrı var.
Seni ilk gördüğümde midemde uçuşan kelebekler sanki ciğerlerimde İntahar Partisi düzenliyor.
Edebiyatın doruğu gibi kadındı Leylam, ciğerlerine saplanan acıdan bahsederken bile,
İnceden anlatırdı bana, beni sevdiğini.
Doktora gitmeliydik, ve öyle yaptık.
Biz eti ve tırnağıydık aşkın Leyla’yla.
Her işimiz beraber oldu, bir tanesi hariç.
Sonra diğer Testler, kontroller, hastane kuyrukları, röntgen tarihleri
Derken elimize Leyla’nın Kanser Olduğu, tedavi olması gerektiğinin ve
tedavi yöntemlerinin yazılı olduğu bir Kağıt geçti.
O toplasan Yüz Kelime etmeyecek Kağıt
Hayatımın renklerini çalacak kadar sağlam mış.
Bilemedimm..
Ciğerimde gerçekten ölü kelebekler varmış ve.
O kelebekler uzun süredir cansız bir şekilde orada yatıyormuş sanki..
Biraz geç kalmışız işte.
Kanserli Leyla kayıp.
Değildir Dedik bir yanlışlık olmalı dedik ama tedaviler başlamıştı işte
Saçları çok döküldü felan zaman geçti işte
Tedaviler, ilaçlar, kanlı peçeteler ve Leyla..
Garip geliyordu bana anlamdıramıyordum
Yeşil gözlerinin altına
Vazoda duran çiçeklerin morundan eklenmişti bir süre sonra
Şiirlerine Ölüm bulaşmıştı kolları süzgeç gibi olmuştu iğne yemekten Leyla’m
Ben birşey yapamıyordum sadece dua edebiliyordum
Nasıl hissettirdiğini yaşamadan tahmin bile edemessiniz..
Çok şey öğretti o hastane günleri
Mesela hastanedeki çiçekler sadece vazolarda durmuyor bazıları yoğun bakım ünitesine
Tedavi bile görülebiliyormuş.
Leyla..
Yoğun Bakım ünitesine girebilen tek çiçekti
ve çiçek soluyordu.
Allah’ım yardım etmeliydin
Elime zorla Leyla’nın Kanser olduğunu tedavi olması gerektiğini tedavi çeşitlerini anlatan kağıt
geçtikten 9 ay 22 gün sonra vakit bir gün gelip çatmıştı.
Aylar sonra Leyla ile ilk defa ayrı ayrı şeylerle meşguldük.
Onu yıkıyorlardı yatağı beyaz çarşaf kaplı değildi o gün
Griy di.. Metaldi ve soğuktu kapıda yoğun bakım değil de Mork yazıyordu
Sonrası selam işte sonrası musalla taşı sonrası cenazesinin Namazı Leyla’mın
Sonrası toprak, sonrası toprak, sonrası toprak..
Leyla Beynime şarjörlerini boşalttı o gün şehrin tüm silahlarını
Acıttı Leyla, Leyla seni benden aldılar
Yarap çiçeğimi kopardın
Leyla iyi değilim
Şimdi annen saçlarını kanser hastalarına peruk olsun diye kestirip bağışlayacakmış.
Öğrendiğimde dokundu biraz bana
O yüzden yazdım bu kadar
Senin Öldüğün gün
tarayacak kadar bile saçın yoktu Leylaa..
#bazıyaralaryaralıdır #ahbeleyla #leylaa
8 notes
·
View notes
Text
Korkutan araştırma: Türkiye’de kaç kişi koronavirüsten etkilenecek?
Türkiye’de her geçen gün tehlike boyutu artan koronavirüs hakkında üç farklı senaryo hazırlandı. Eğer vatandaşlar sosyal izolasyona dikkat etmeden bilinçsiz şekilde hareket eder, #evdekal çağrılarına uymazsa haziran ayı sonuna kadar milyonlarca kişi virüs kapacak ve bu hızlı artışın önüne geçilemeyecek.
Koronavirüs tehlikesi ülkemiz için giderek kritik bir hal alırken, uzmanların yanı sıra birçok kurum ve kuruluş vatandaşlara evde kalmaları konusunda uyarılarda bulunuyor. Fakat bilhassa özel şirketlerde çalışanlar ve bazı mevcut yaşam şartları nedeniyle kişisel karantina tavsiyeleri ne yazık ki daimi sağlanamıyor. Sağlık alanında araştırmalar ve analizler yapan Econix Araştırma’ya göre koronavirüs tahminlerin ötesinde bir etki yaratabilir. Zira hastalığın genel yayılm verileri ve tıp literatürü baz alınarak hazırlanan 3 farklı senaryo korkutucu sonuçlar ortaya koyuyor.
1. Senaryo = Önlemler artırılırsa
İlk senaryoya göre ülkemizde alınan önlemlerin maksimum seviyeye çekildiği ve sosyal izolasyon kurallarına herkesin riayet ettiği düşünülüyor. Bu durumda 30 Haziran 2020'ye kadar 52 bin 614 vaka ve 2 bin 616 ölüm gerçekleşebileceği ifade ediliyor. Yoğun bakım yatak ihtiyacının 856, nitelikli yatak ihtiyacının ise 3 bin 975 adet olacağı düşünülüyor.
2. Senaryo = Kısıtlı tedbir uygulanırsa
Raporda yer alan ikinci senaryoda tedbirlerin kısıtlı şekilde uygulandığı kabul edilerek, 30 Haziran 2020 tarihine kadar 183 bin 922 vaka ve 9 bin 143 ölüm öngörülüyor. Diğer taraftan yoğun bakım yatak ihtiyacı 2 bin 586, nitelikli yatak ihtiyacı ise 12 bin 8 hesaplanıyor.
3. Senaryo = Karantina ve #evdekal çağrılarına uyulmazsa
En kötü senaryoda vatadaşların uyarılara rağmen gerekli tedbirleri almadan sosyal izolasyona uymadıkları, tüm yasaklara rağmen dışarıya çıkmakta ısrarcı oldukları varsayılıyor. Eğer önlemler gerekli düzeyde tutulmazsa 30 Haziran 2020'ye kadar 3 milyon 705 bin 555 vaka ve 184 bin 213 ölüm meydana gelebilir. Aynı senaryoda yoğun bakım yatak ihtiyacı 47 bin 891, nitelikli yatak ihtiyacı 222 bin 421 ölçülüyor.
Sağlık bakanlığı tarafından yapılan son açıklamaya göre 28 Mart 2020 itibariyle Türkiye’de 7.402 vaka tespit edilirken, virüs nedeniyle 108 can kaybı yaşandı. Hastanelerde toplam 24 bin 71 erişkin yoğun bakım yatağı ve 139 bin 403 nitelikli yatak bulunuyor. Ülke genelindeki yoğun bakım ünitelerinin şu an yüzde 63 oranında dolu olduğu belirtildi.
Alem-i Cihan
#teknoloji#blog#haber#internet#güncel#gündem#news#tech#technology#korona#koronavirüs#korona virüs#corona#coronavirus#corona virus#coronavirüs#karantina#sağlık#türkiye#turkey#virus#virüs#quarantine#hospital#hastane#evdekal#hayatecesığar#stayhome#stayathome#stay home
11 notes
·
View notes
Text
bunun adı sevgi, onun adı değil. bir anne düşünün; geçen ay kanserden kaybettiği kızı için saçlarını bağışlıyor. hayatta bazı acılar vardır, bazı yaralar yaralıdır. aslında sevgi buralarda saklı, alınan pahalı hediyeler veya ucuz çiçeklerde değil. söylenen sözcüklerde değil, sevgi. rencide olmasın canına yandığım diye düşünülerek yutulan kelimelerde. bu, bir yitirilme durumu. bir kaybediş. bir kalbin duruluşu olmuyor.
evlenirsek şöyle şöyle yapalım, böyle yapmayalımda şuraya gidelimde içerikli toz pembe hayaller kurduktan, bir hafta sonrasıydı ve bir hafta sonuydu. "ciğerlerimde bir ağrı var. seni ilk gördüğümde midemde uçuşan kelebekler sanki ciğerlerimde intihar partisi düzenliyor." edebiyatın doruğu gibi kadındı leylâ'm, ciğerlerine saplanan acıdan bahsederken bile, inceden anlatırdı bana, beni sevdiğini. doktora gitmeliydik, ve öyle yaptık. biz eti ve tırnağıydık aşkın leylâ'yla. her işimiz beraber oldu, bir tanesi hariç. sonra diğer testler, kontroller, hastane kuyrukları, röntgen tarihleri...derken elimize leylâ'nın kanser olduğu, tedavi olması gerektiğinin ve tedavi yöntemlerinin yazılı olduğu bir kağıt geçti.
o toplasan yüz kelime etmeyecek kağıt;hayatımın renklerini çalacak kadar sağlammış. bilemedim. ciğerlerinde gerçekten ölü kelebekler varmış ve o kelebekler uzun süredir cansız bir şekilde orada yatıyormuş sanki. biraz geç kalmışız işte. kanserli leylâ kayıp. değildir dedik, bir yanlışlık olmalı dedik ama tedaviler başlamıştı işte. saçları çok döküldü falan zaman geçti işte. tedaviler, ilaçlar, kanlı peçeteler ve leylâ...
garip geliyordu bana, anlamlandıramıyordum. yeşil gözlerinin altına vazoda duran çiçeklerin morundan eklenmişti bir süre sonra. şiirlerine ölüm bulaşmıştı, kolları süzgeç gibi olmuştu iğne yemekten leylâ'm. ben birşey yapamıyordum, sadece dua edebiliyordum. nasıl hissettirdiğini yaşamadan tahmin bile edemezsiniz. çok şey öğretti o hastane günleri, mesela hastanedeki çiçekler sadece vazolarda durmuyor, bazıları yoğun bakım ünitesinde tedavi bile görülebiliyormuş.
leylâ... yoğun bakım ünitesine girebilen tek çiçekti ve çiçek soluyordu. allah’ım yardım etmeliydin! elime zorla leylâ’nın kanser olduğunu, tedavi olması gerektiğini, tedavi çeşitlerini anlatan kağıt geçtikten 9 ay 22 gün sonra vakit bir gün gelip çatmıştı. aylar sonra leylâ ile ilk defa ayrı ayrı şeylerle meşguldük. onu yıkıyorlardı, yatağı beyaz çarşaf kaplı değildi o gün. griydi, metaldi ve soğuktu, kapıda yoğun bakım değil de mork yazıyordu.
sonrası selam işte, sonrası musalla taşı, sonrası cenazesinin namazı leylâ’mın. sonrası toprak, sonrası toprak, sonrası toprak. leylâ beynime şarjörlerini boşalttı o gün şehrin tüm silahlarının. acıttı leylâ, leylâ seni benden aldılar. yarap çiçeğimi kopardın. leylâ iyi değilim. şimdi annen saçlarını kanser hastalarına peruk olsun diye kestirip bağışlayacakmış. öğrendiğimde dokundu biraz bana, o yüzden yazdım bu kadar. senin öldüğün gün, tarayacak kadar bile saçın yoktu leylâ. leylâ, özlüyorum.
2 notes
·
View notes
Last Seen Blogs
psp-radio-tv
Goodbye, Gordon!
killugonweek
killugon week 2020!
kartkowka2761
bohaterowie sprawdziany
jogjatoto
JOGJATOTO
d4ngems
Untitled