Tumgik
#yangın yılları
yorgunherakles · 2 years
Quote
sular buharlaşıyor buluşalım dediğin denizlerde.
ahmet telli - çocuksun sen
28 notes · View notes
kitapgibidost · 5 months
Text
Yitirilince güneş
esmer bir bulutun bölgesinde
düşmesin yüreğine
hüznün bakır çalığına dönen sancısı
güneşi sen çekeceksin buluttan
hayatı sen yeşerteceksin
unutma
1 note · View note
gokhanerturkey · 13 days
Text
Tumblr media
ERGUVAN YILLARI & SUAT SUNA
■■■
https://youtu.be/G2-_RkQXqbE?si=9iSWWomhBOBOMQCp
●●●
ERGUVAN YILLARI
Hüznümün adıdır erguvan yılları
Dünyanın kapısı o günler
Gözlerim bağlıdır hayatın önünde
Dokunsalar kırılır şu kalbim
Yaşamın anlamı, erguvan yılları
Yüreğim yangın, unutamam yılları
Söz & Müzik : Suat SUNA
0 notes
aykutiltertr · 21 days
Video
youtube
Çökertme - Halilim - Şahin Gültekin - Ritim Karaoke Orijinal Trafik (Muğ...  Ayrıcalıklardan yararlanmak için bu kanala katılın: ( Join this channel to enjoy privileges.) https://www.youtube.com/channel/UCqm-5vmc2L6oFZ1vo2Fz3JQ/join Şarkının Orijinal Versiyonunu Linkten Dinleyip Ritim Karaokesiyle Çalışabilirsiniz. https://www.youtube.com/watch?v=V8zFtgfQ6qA Çökertme - Halilim - Şahin Gültekin - Ritim Karaoke Orijinal Trafik (Muğla Düğünü) Aykut ilter Ritim Karaoke Kanalıma Abone Olun Beğenip Paylaşın. Bm          Em Çökertmeden çıktımda Halilim       Am             Bm Aman başım selamet                 Em               D Bitezde yalısına varmadan Halilim Am             Bm Aman koptu kıyamet                 Bm        Em Arkadaşım İbram Çavuş             Am          Bm Allahına emanet                   Bm             D Burasıda asbat değil               Am             Bm Aman bitez yalısı                 Bm       D Ciğerime ateş saldı               Am              Bm Aman kurşun yarası                 Bm        Em Gidelim gidelim Halilim           Am             Bm Çökertmeye varalım                 Bm         D Kolcular gelince Halilim           Am           Bm Nerelere kaçalım                   Bm         Em Teslim olmayalım Halilim           Am               Bm Aman kurşun saçalım               Bm       Em Güvertede gezer iken               Am               Bm Aman kunduram kaydı               Em            D Çakırda gözlü Gülsüm'ümü           Am                Bm   Çerkez kaymakam aldı               Bm          Em Kaymakam baskısı Halilim           Am            Bm Aman aldı yürüdü                   Do Re Mi Notasyon do(i) do_ si si la la_ | sol la la sol fa mi re_ çökertmeden çıktımda halilim fa# sol la si sol_ si la | la__ :|| aman başım selamet mi mi_ fa re re la la | sol fa mi re do re mi_ bitez de yalısına varmadan halilim do re re mi do sib sib la | mi__ aman koptu kıyamet mi mi_ fa re re la la | sol fa mi re do re mi_ Bitez de yalısına varmadan Halilim do re re mi do sib sib la | la__ aman koptu kıyamet devam ediyor ||: do(i)_ si si la la_ | sol la la sol fa mi re arkadaşım İbram çavuş fa# sol la si sol_ si la | la__ :|| Allah’ıma emanet mi mi mi fa re_ la(i)_ | sol fa mi re do re mi_ burası da Aspat değil Halil’im do re re mi do sib sib la | mi__ aman Bitez yalısı mi mi fa mi_ re_ la(i)_ | sol fa mi re do re mi_ ciğerime ateş saldı do re re mi do sib sib la | la__ telli kurşun yarası YALI : Kıyı, sahil KOLCU : Devriye, güvenlik görevi yapanlar ASPAT : Bodrum yakınlarında bir yer adı. ÜRÜZGAR : Rüzgar ÇÖKERTME'DEN ÇIKTIM HALİL'İM BAŞIM SELAMET Yöresi- İli MUĞLA   İlçesi- Köyü Bodrum   Kaynak Kişi RÜŞTÜ GÜR Derleyen Notaya Alan   MUZAFFER SARISÖZEN İcra Eden TOPLU Makamsal Dizi MUHAYYERKÜRDİ Konusu - Türü Ağıt Karar Sesi La Bitiş Sesi La Usül 4/4 En Pes Ses La En Tiz Ses Do Ses Genişliği 10 Ses TÜRKÜNÜN ÖYKÜSÜ "Çökertmeden çıktım Halil'im, aman başım selamet, Bitez de Yalısına varmadan Halil'im, aman koptu kıyamet, Arkadaşım İbram Çavuş, Allah'ıma emanet.    Halil geliyor deyince, Bodrumlu kızlar pencerelere  koşardı. Halil de Halil hani..! Çam yarması gibi. Kaşı gözü, eli düzgün. Cesurdu da. Yiğitliği dillerde. Biz de gençtik o zaman. Bakma şimdi saçlarımıza kar düştü. Dişlerimiz döküldü. Belimizin kamburu, seksen yılın yükünü taşır. Şu kırışıklıklar var ya yüzümde, nah şunlar! Keyiften gelmedi suratıma evlat! Bizim devirler başkaydı. Ne gençliğimizi sürdük, ne bir gün gördük. Dışardan dış düşman, içerden iç düşmanlar gün mü gösterdi bize? Gün dediysem, gün Allah'ın günü. Hepsi bir. Şu var ki, memleket keşmekeş içindeydi. İşgal orduları parsellemişti yurdu. Ege'de Yunan var, "Şuradan şurası benim" diyor da başka bir şey demiyor. Ateş yılları anlayacağın. Belimizde piştov, elimizde Rus filintası, yatağımız sırtımızda. Dağ, taş, ova, bayır meskenimiz. Küçük Menderes'ten Köyceğiz'e; Denizli'den Bodrum'a karış karış, adım adım bilirim. Her karış toprağında alın teri vardır bizim kuşağın. Yiğidi öldür, hakkını yeme. Bakma bugün kötü dediklerine, o zaman gözümüz Ruslar'dan gelecek yardımdaydı. Büyüklerimiz tel üstüne tel çekiyordu. Katırlar yükü altınlar, beşli mavzerler, mermiler geliyordu. Dünya düşman olmuştu da, bir tek Ruslar dost kalmıştı. Karagün dostu oldular bize. Dağlara oluk oluk mühimmat akıttılar.    O zamanlar dağlar böyle kel değildi. Bir orman vardı ki dağlarda eh! Düşman görmesin diye, gece yürürdük de ağaçlardan adım atamazdık. Şimdi nerede o ormanlar? Bir yandan yangın, bir yandan keçi mahvetti ormanları. Ovalar dersen, böyle ekimli, dikimli değildi. Diz boyu bataklık vardı ovalarda. Sazlık vardı. Şaşırıp gireni yutardı sazlar. Koca koca yaban domuzları, çakallar, kurtlar cirit atardı sazlıkta.    Ya! İşte böyle yeğen. Lafı nerden açtık, nereye vardık! Demem şu ki, devir eski devir. Bir yandan işgalcilerle boğuşuyoruz; öte yandan Osmanlı'nın seçip başımıza gönderdiği yöneticilerle. Düşmanı kovalarken bir yandan da işbirlikçilerle boğuşuyoruz. Muhbirlerden koruyoruz kendimizi.
0 notes
dokmimarlik · 7 months
Text
Galata Kulesi -Yaşam Çıkıntısı
Tumblr media Tumblr media
Galata Kulesi / Dök Mimarlık 528 yılında Bizans İmparatoru Anastasius Oilosuz tarafından fener kulesi olarak ahşaptan inşa edilen Galata Kulesi günümüzde 69.90 metre uzunluğunda ve dış çapıysa 16.45 metredir. Duvar kalınlıkları ise 3.45 metre ve ağırlığı yaklaşık 10.000 ton olan kule İstanbul'un en sağlam yapılarından biridir. Bir çok şiire ve şarkıya ilham ve konu olmuş bu yapıyı gelin beraber inceleyelim..
Galata Kulesi Efsanesi
Tumblr media
Kız Kulesi ve onu gözetleyen Galata Kulesi / Dök Mimarlık Roma geleneklerine dayandırılan efsanelerden biriyse insan kuleye ilk kez kiminle çıkarsa o kişiyle evlenirmiş. Bir diğer efsaneye göre Galata Kulesi ilk görüşte Kız Kulesi'ne aşık olmuştur. Asla kavuşamayan kuleler birbirlerine aşık ama hasret kalmışlardır. Zarif Kız Kulesi ile kudretli Galata, bir türlü hislerinin karşılıklı olup olmadığını anlayamamıştır. İki aşık kulenin yardımına Hezarfen koşmuştur. Galata Kulesi, Avrupa Yakasından Anadolu’ya doğru süzülmek için Galata'ya çıktığı sırada Hezarfen Ahmet Çelebi’nin kulağına aşkını fısıldamış ve yazdığı şiirleri ona ulaştırmasını istemiştir. Hezarfen de Galata'nın isteğine kayıtsız kalamamış ve elindeki mektupları Kız Kulesi’ne doğru bırakmıştır. Sevgisinin karşılıklı olduğunu anlayan Kız Kulesi, mektupları aldıktan sonra giderek daha da güzelleşmeye başlamıştır. Ona bakan Galata ise aşkının tek taraflı olmadığını ilk defa o zaman köklerinde hissetmiş ve içinden taşan sevgisini Kız Kulesi'ne ulaşır diye dört bir yana göndermiştir.
Kulenin Mimari Yapısı
Tumblr media
Kulenin manzarasıyla beraber boydan bir fotoğrafı / Dök Mimarlık Roma mimarisi geleneğinden gelen Galata Kulesi yığma moloz taş örgü sistemde inşa edilmiştir. Dış cephe taş örgüdür. Yüksek giriş katından sonra dokuz katlı bir yapıdır. Silindirik gövdesi üzerinde ki pencereler tuğla örgülü yuvarlak kemerlidir. Külah çatının hemen altındaki son iki katın gelişimi silindirik gövdeyi çevreleyen profilli silmelerle vurgulanmıştır. Külah çatının altındaki katı sarmalayan metal süslemeli şebekeli seyir balkonu mevcuttur. Alt katında ise derin nişli payelere oturan yuvarlak kemerler ve içerisinde tuğla örgü yuvarlak kemerli pencereler mevcuttur. Yapının üçüncü kata kadar olan kısmının Ceneviz, diğer katlarının Osmanlı karakteri taşıdığı gözlenmektedir. II.Mahmut döneminde kulenin üzerine iki kat daha çıkılır ve külah biçiminde olan ünlü dam örtüsüyle kulenin tepesi kapatılır. 1864'teki imar çalışmalarında eteğindeki avlusunu, kapılarını, kıyıya inen sur duvarlarını kaybetmiş, savunma için açılmış hendekler doldurulmuştur. Kulenin dibinden itibaren bir taraftan Tepebaşı, diğer taraftan Tophane’ye uzanan Türk mezarlığı yok edilmiştir. Eski ahşap Türk evlerinin yerine, batı tarzlı apartmanlar yapılmıştır.
Galata Kulesi Tarihi
Tumblr media
1854 yılında James Robertson'un gözünden Galata / Dök Mimarlık 528 yılından sonra Galata Kulesi de birçok ahşap yapı gibi zaman içinde büyük yangınlar geçirmiş ve en sonunda 1348 yılında Cenevizliler tarafından yığma taştan yaptırılmıştır. Galata Kulesi 1445-1446 yılları arasında yükseltilmiştir. Fatih Sultan Mehmet, şehrin imarı kadar yerleşimine de önem vermiştir. Kuşatma süresince olabildiğince tarafsız kalmaya çalışan bölge halkını hoş tutmuş, ticari çabalarında özgürlük tanımıştır. Bu özgürlük, diğer İtalyanların da Galata'ya akın etmesine sebep olmuştur. Galata adeta ticarethaneye dönüştmüş, Osmanlı hazinesine para akıtan yerlerden biri olmuştur. Sultan III. Murat'ın izniyle burada gökbilmci Takiyüddin tarafından bir rasathane kurulmuş, ancak bu rasathane 1579'da kapatılmıştır. 17. yüzyılın ilk yarısında IV. Murat döneminde Hezarfen Ahmet Çelebi, Okmeydanı'nda rüzgarları kollayıp uçuş talimleri yaptıktan sonra, tahtadan yaptırdığı kartal kanatlarını sırtına takarak 1638 yılında Galata Kulesi'nden Üsküdar-Doğancılar'a uçmuştur. 1717'den itibaren kule yangın gözleme kulesi olarak kullanılmıştır. Yangın büyük bir davul çalınarak haber verilirmiş. III. Selim döneminde çıkan bir yangında kulenin büyük bölümü yanmıştır. Kule onarıldıktan sonra, kulenin üst katına bir cumba eklenir. Onarılan kule 1831 yılında başka bir yangında yine hasar görmüş ve onarılmıştır.
Tumblr media
Dök Mimarlık"/>Kulenin yağlı boya "portre"si / Dök Mimarlık 19'uncu yüzyılda Galata Kulesi ve çevresini gezen yazar Edmondo de Amicis, Galata'yı, "Burada fesli sarıklı insanlar görmezseniz, şarkta olduğunuza inanamazsınız. Her tarafta Fransızca, İtalyanca ve Ceneviz dilleri konuşuluyor." cümleleri ile anlamıştır. 1965'te başlanıp 1967'de biten son onarımla da kulenin bugünkü görünümü sağlanmıştır.
Tumblr media
Kent görünümü / Dök Mimarlık
Kulenin İsim Kökeni
Galata Kulesi geçmişte birçok isim ile anılmıştır. Kule, Bizanslılar tarafından Megalos Pyrgos (Büyük Burç), Cenevizliler tarafından ise Christtea Turris (İsa Kulesi) adı ile bilinmiştir. Günümüzdeki adının ise Bizans döneminde bölgenin geçim kaynağının sütçülük olmasından dolayı Yunancada “Süt” anlamına gelen “Gala” kelimesinden türetildiği düşünülmektedir.
Düşüncelerim
Tumblr media
Restoran bölümü / Dök Mimarlık Kulenin yıllara meydan okuyan karakteri ve yüzyıllar boyunca daha sürdüreceği sevgi ve bütünlük duygularını yapısında ve çevresinde hissettirme şekli onun yaptığı en iyi işlerden birisi. En yüksek katında İstanbul'u 360 derece gözlemleyebilmek, boğazın tadını insandan ve karmaşadan uzak bir şekilde çıkartabilmek her hangi bir yapının rahatlık ile sağlayabildiği bir güzellik değil. Üstelik bunların hepsini yaparken içinde bulunan restoran'da İstanbul ve Türk kültürünün en güzel yemeklerinin tadına bakabilmek çıtayı ulaşılamaz bir arşa çıkartmıştır.
Tumblr media
Galata Kulesi Manzarası / Dök Mimarlık Kule ve bir şehrin algısını oluşturan yapıların en önünde gelen ve İstanbul siluetinin ayrılmaz bir parçası olan bu yapı hakkında sizler neler düşünüyorsunuz? Sizce burası İstanbul'u İstanbul yapan bir yer mi? Eksik veya hatalı bir yönü var mı? Eğer hala göz atmadıysanız Montevideo şehrinin simgesi olan Solís Tiyatrosu incelememizi de okuyabilirsiniz. Bizimle düşüncelerinizi paylaşabilir ve bunu yaparken sizin için en yeni yazılarımızı sizlere e-posta yoluyla aktaran bültenimize de abone olabilirsiniz. Mimar: Bizans İmparatoru Anastasius tarafından yaptırılmıştır Yıl: 528 Yer: İstanbul, Türkiye
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Read the full article
0 notes
haberhizli · 9 months
Text
Orman yangınlarının sağlık üzerindeki etkileri neler ve kendimizi nasıl koruyabiliriz?
Halk sağlığı uzmanlarına göre, Güney Avrupa ve Amerika’daki orman yangınlarının yarattığı hava kirliliği önümüzdeki yıllarda insan sağlığı için ciddi tehdit oluşturuyor Dünya genelinde rekor kıran sıcaklıkların ardından binlerce hektar orman yandı. Avrupa Orman Yangın Bilgi Sistemi (EFFIS) temmuz ayında 170 bin hektardan fazla yeşil alının kül olduğunu duyurdu. Bu rakamın, 2003-2022 yılları…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
lllsormanedenlll · 1 year
Text
Tumblr media
"Vurgun yemiş misali gönlüm tutuldu aşka
Ciğerimden yanıyorum ben bu defa başka
Bu yangın benle ölünceye dek yaşasın varsın
Dünyanın o son günü sen beni arayacaksın
Doymadım doyamadım sevmelere seni ben
Kimseyi koyamadım yerine yeniden
Saymadım sayamadım sensiz geçen yılları
Ne inkar ne itiraf bu yalnızca sitem..."
Aysel Gürel
1 note · View note
lfmcn · 1 year
Text
Talihsiz Serüvenler Dizisi (Netflix), Konusu, Neden İzlemelisin
Tumblr media
Tür: Aksiyon, Komedi, Macera, Fantastik Kimler var: Neil Patrick Harris, Patrick Warburton, Malina Weissman Sezon: 2 Yaş Sınırı: 7+ Dizi hakkında konuşmadan önce, sen ne güzel filmdin ‘Talihsiz Serüvenler Dizisi’.  2004 yılında vizyona giren, Jim Carrey, Jude Law (Lemony Snicket voice), Meryl Streep (Josephine), Emily Browning (Violet) ve Liam Aiken (Klaus) gibi başarılı yıldızların yer aldığı film izlerken bana çok keyif vermişti. IMDB puanı 6.8 olan filmi izlemediyseniz muhakkak izleyin derim. Tabi bu serüven bir film ile başlamıyor. Lemony Snicket takma adını kullanan ancak asıl adı Daniel Handler olan yazarımız, 1999-2006 yılları arasında tam 13 kitaptan oluşan bir serüven kaleme alıyor. Her bir kitabın 13 bölümü var ve serinin son kitabı da 2006 Ekim’inin 13’ünde sevenleriyle buluştu. Bu derece 13 seven bir seride bilin bakalım başka ne 13’lü. Netflix dizisi! Dizinin ilk sezonu 8 bölümle 13 Ocak 2017’de yayınlandı efenim. Açıkçası ben 8 yerine 13 bölüm beklerdim.
Talihsiz Serüvenler Dizisi Konusu
Baudelaire ailesinin evini gizemli bir yangın kül etmiştir ve maalesef bu yangında ailenin anne ve babası ölmüştür. Bunun üzerine kardeşler, uzak akrabaları Kont Olaf’ın yanına yerleştirilir. Kardeşler çok büyük bir servete konmuştur ve kardeşlerden Violet 18 yaşına bastığında, servet onların olacaktır. Ama bu servete göz koyan biri vardır: Kont Olaf! Serveti ele geçirmek için uğraşan kötü kalpli Kont Olaf ve yetimleri birbirinden garip maceralar bekliyordur. Neden ‘Talihsiz Serüvenler Dizisi’ izlemelisiniz? “Eğer mutlu ve güzel bir hikâye istiyorsanız, yanlış yerdesiniz.” sözü bu serüveni özetliyor sanırım. Dizi “Daha bu çocukların başına ne gelebilir?” dedirtecek kadar macera ve tuhaf olaylarla dolu. Ancak türü dram değil. Aksine fantastik ve komedi artı maceralarla dolu! Ailenizle izlemek için birebir bir dizi çünkü yaş sınırı 7+.  How I Met Your Mother dizisi ile kalplerimizi fetheden Neil Patrick Harris’i Kont Olaf olarak izliyoruz ve onu böylesine farklı bir karakter olarak izlemek aşırı keyifli! (Evet, hayranı mıyım diye düşünüyorum şu an.) Dizinin IMDB puanı ise 7.9. Film ile karşılaştırdığımızda beğeni oranının oldukça yüksek olduğunu anlayabiliyoruz. Hikaye güzel, oyuncular güzel, işin içinde Netflix var..eee daha ne duruyorsunuz?! 25 Efsane Netflix Dizi Önerisi Read the full article
0 notes
haberinzamani · 2 years
Text
Ford 3 araç modelini yangın tehlikesiyle geri çağırıyor
Ford 3 araç modelini yangın tehlikesiyle geri çağırıyor
Ford tarafından yapılan açıklamada 2020 ila 2022 yılları ortasında üretilmiş olan kimi modellerin motor kaynaklı bir problemden ötürü yangın riski ile karşı karşıya oldukları belirtildi. Şirket bu nedenle araçlarını geri çağırmaya başladı. Ford’un yayınladığı listeye nazaran 2.5 litre hibrit ve plug-in hibrit motorlara sahip Corsair, Escape ve Maverick modelleri geri çağrılıyor. GERİ ÇAĞRILAN…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
ihlamur-cicegi · 3 years
Text
...
Öyle yorgunsun ki
gözlerinde bir avuç cam kırığı
dizlerinde yüzyılların
zincirleri var sanki
...
2 notes · View notes
Text
Tumblr media
Onlar ki o günden bugüne
bilincin ve özgürlüğün
baş düşmanı kesilmişlerdir
Ne yaratmışsa insan
ne duymuş ne düşünmüşse
insana karşı kullanmayı öğrenmişlerdir
İhanet bile değildir artık bu
düpedüz görevleridir
insana karşı olmak
Ve onlar
yalnız
sevdalardan korkarlar.. !
11 notes · View notes
hevalenroje · 3 years
Text
Soykırımın
3 ayağı vardır
1. askeri
2.siyasi
3 kültrel
Yozlaşmayı. Hızlı
Hale getirmek.
İşte. Söylemlerden
Kürt dili edibiyatı ve
Folklorik Kürt sanatını
Kim. Yeni nesile eğitimi
İçin çaba içinde oldusa
Bu işgalci faşist devlet
Ona yöneldi bu anlamda
Rekor saldırılar alan NÇM (MKM) elinde. Bulunduruyor. Sözde Kürt dilini kültürünü sadece derneklerde. Öğret. Diyen devlet sana karışan olmaz derken. Ama sahada polisini gönderir. Kültür merkezlerine. Tam yasal evrakları. Eksiksiz önüne koysan. Örneğin. Batman'da. Yangın merdiveni bahane edilmiş kültür merkezi kapatılmıştı
Bir başka. Zorluk çıkarma örneğin Rewşen. Dergisi. NÇM. Çıkarmış olduğu aylık kültür sanat dergisi. Metba verilmeden o ayın. Tüm. Konularını. Emniyete bildirilmesini ve emniyeti suç unsuru bulanamadı diyip imzaladığı bir çok sayısı. Keyfi olarak defalarca toplatılmıştır. Genelde. Basın yayın hizmetlerini. Emniyete basın. Bürosu bakar. Wellat Kürtçe gazete. Sayılarında toplatılıyor. Her seferine basın bürosunu. Rütin olarak. Her ay en az 5 defa ziyaret ederdik. Ya toplatıkları gazetemiz için yada. Rewşen dergisi için gösterin kardeşim savcılık toplatma emrin varsa eyvalah. Der gideriz. Resmi olarak dergiyi gazete için toplatma kararı yoksa. Emeğimizi alır gideriz. Her sayfası her. Haber bizim emeğimizdir sizin bizim emeğimizi saygınız yok biliyoruz ama böylede talancı bir yaklaşımada yangından mal kaçırmanızada asla seyirci kalmayız musade etmeyiz. 1998 /2000. Yılları böyle geçti. Şu TV lerimizde mühabirlik yapan yada haber programı yapan. Yada. Araştırmacı. Gazecilik. Yapan arkadaşlarımız 1990 yıllarında bu yana şehit düşen yüzlarce dağıtımcı Batman'da satırlı saldırı sonucu hizbikontra hüdapar saldırıları yaşamını yitiren. Gazete. Binası. Bombalanan kültür merkezlerinin her gün polis baskının uğradığı yılarda. Hiç ödün vermeden. Kültür ve basın emekçisi yoldaşlarımızın hala mirasını sürdüren bir çok yoldaşımız var
Bu merkezlerden biride Cizre'de idi. Malesef. Cizredeki MEM u zin. Kültür merkezi sahibi tarafından inşaat yapılmak üzere yıkıldı ve Czira Botan benim memleketim direnişin kentidir Cizre MEM u Zin. Kültür merkezini inanıyorum en merkezi yerde en güzel yeni yarende
Kültür sanat alanındaki bu hizmetini yine sürdürmek için mutlaka yeniden inşaa edecektir
Bedirxan botanll
Bedirxan botanll
MEM û ZÎN KÜLTÜR SANAT MERKEZİ YIKILDI...
ŞIRNAK - Cizre'de 2004 yılında açılıp, binlerce öğrenciye sanat eğitimi verilen Mem û Zîn Kültür Merkezi...
Sokağa çıkma yasakları sonrasında çalışmalarına devam etmesi engellenince sahibi tarafından yıkıldı...
Şırnak'ın Cizre ilçesinde 2004 yılında klasik Kürt edebiyatının öncülerinden Ehmedê Xanî'nin ölümsüz eseri Mem û Zîn'den esinlenerek açılan Mem û Zîn Kültür ve Sanat Merkezi'nin (MZKSM)...
5 yıldır açılmasına izin verilmeyen binası mülk sahibi tarafından yerine apartman dikilmek üzere yıkıldı...
Binlerce öğrenciye...;
Erbane...
Bağlama...
Gitar...
Halay...
Dengbêj...
Eğitimi verildiği, onlarca sanatçı ve sanat topluluğunun yetiştiği kültür merkezinin bünyesinden KOMA MEYASER ve KOMA SORXWÎN gibi müzik grupları çıktı...
Cizre'de 2015 yılında ilan edilen sokağa çıkma yasakları ile birlikte geçici süre kapalı kalan kültür merkezinin o günden sonra açılması fiili olarak engellendi...
Faaliyetlere devam edilmek istendiği her seferinde polislerce basılan merkezin çalışanları ve yetiştirdiği çok sayıda sanatçı tutuklandı...
Halen çok sayıda öğrencisi ve çalışanı cezaevinde olan merkezde yetişen ve cezaevinde olan isimlerden biri de seslendirdiği ezgilerden dolayı tutuklanan KOMA SORXWÎN'in üyesi Nudem DURAK'tır...
😡😡😡
YIKIMIN YARATTIĞI HÜZÜN...
Kültür merkezinin yıkılmasını hüzünlü gözlerle izleyen yanı başındaki bir esnaf...
Duygularını şu sözleriyle dile getirdi...;
"İçerisinde bir sürü çiçek vardı... Sahnesi vardı ve burada sürekli tiyatro oyunları oynanırdı...
Biz de herkes gibi izliyorduk...
Burası açıldığı günden beri komşuyduk...
Yıkılmasına çok üzüldüm ama elden ne gelir..."
Kültür merkezinde uzun süre çalışan Umut BOTAN ise...;
“Bellek...
Bir toplumun zaman içerisinde yaratmış olduğu değerler çizelgesi olarak da okunabilir...
Bu açıdan bakıldığında MEM û ZÎN gibi bir kurum toplumun kendi kimliğini, kültürünü ve gerçekliği ile yüzleşmesinde çok önemli bir misyon oynamıştır...”
İfadelerini kullandı...
Merkezin şehre katmış olduğu değerlerin yadsınamayacak kadar çok olduğunu söyleyen BOTAN...;
“Botan bölgesinde müzik yapan veya kültür, sanat çalışmaları ile uğraşan insanlar mutlaka ama mutlaka MEM û ZÎN Kültür merkezi çatısı altında kendisini geliştirme imkanı bulmuştur...
Uzun yıllardan sonra Botan'da insanların kendi öz belleklerine dönüşünü sağlamada çok önemli bir misyon üstlenmiştir...”
Diye belirtti...
😢😢😢
MEM Û ZîN İLE TANIDI...
BOTAN...
MEM û ZÎN Kültür Merkezi’nin kendisi için önemini şöyle ifade etti...;
“Benim de müzikle ve kendi kültürümle buluşmamın başlangıcı bu merkezdir...
2005 yılından itibaren aktif bir şekilde çalışmalarında yer aldım...
Bu süre zarfında Kürt kültürünü ve müziğini tanıma fırsatı buldum...
Bu dönem içerisinde halktan büyük beğeni toplayan 'SORYAZ' adlı parçayı seslendirip klipleştirdik...
Benzer şekilde kültürel birçok etkinlikte Botan’ın ezgilerini yansıtan çalışmalar yürüttük...
Bu süre zarfında halkın kendi kültürü ve kendi kimliği ile tanışmasında MEM û ZÎN büyük bir misyon üstlenmiştir...”
✌🌹✌
TOPLUM BELLEĞİ YOK EDİLDİ...
Büyük bedenler ve özveriyle geliştirilen, toplumun kılcal damarlarına nüfus eden bir kurumun sahipsizlikten ve baskılardan kaynaklı kendisini sürdürememesinin çok üzücü olduğunu söyleyen BOTAN...
“Son zamanlarda birçok yerde olduğu gibi...
Cizre'nin gerek kültürel dokusunu taşıyan yapısıyla gerek maneviyatıyla büyük bir misyon taşıyan bu kurum daha gösterişli ve şatafatlı binalar uğuruna kurban edildi...
Bu noktada toplamın belleği olan ve herkesin kendisinden bir parça hissettiği bir kurum yıktırıldı...
Bu durumu ifade etmek ve yaratmış oldu tahribatı dile getirmek kuşkusuz ki çok zor...
Ama bize düşen ne olursa olsun...
MEM û ZÎN Kültür ve Sanat Merkezi’nin yaratmış olduğu maneviyatı ve geleneği en iyi şekilde sürdürmek ve kültürümüzü bu merkezin yarattığı değerlere layık bir şekilde yürütmektir...”
Diye konuştu...
✌🌹✌
Çekin artık ellerinizi sanattan şarkılardan...
Bırakın artık insanlar kendi kültürlerini yaşasın...
Kendi dillerini konuşsun...
Neyin rahatsızlığı bu...?
Kitlesel faşizm uygulayacak kadar neyin huzursuzluğu bu...?
Her türlü dayatmaya hayır...!
KAHROLSUN FAŞİZM...!
😡
Kurduğunuz düzen bozuk.
itiraf edin artık...!
16 notes · View notes
maho0326 · 3 years
Text
youtube
Tuncay Akdoğan, (d. 1959, Adana - ö. 21 Kasım 2004, İstanbul, 45 yaşında).
1959 yılında Adana da dogan Tuncay Akdoğan, Marmara Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu'ndan mezun oldu. Üniversite yıllarında müziğe başlayan Tuncay Akdoğan, 1984 yılında Grup Yorum'un kurucuları arasında yer aldı. Grup yorum un yayınladığı "Sıyrılıp Gelen, Haziranda Ölmek Zor ve Türkülerle" adlı ilk üç albümde beste ve söz yazarlığı yapmasının yanı sıra cura ve davul çaldı.
1989 yılında Grup Yorum dan İlkay Akkaya ile birlikte ayrılan Tuncay Akdoğan, 1990 yılında, İlkay Akkaya ve İsmail İlknur ile birlikte Grup Kızılırmak'ı kurdu. 1990-1997 yılları arasında Kızılırmak'ın "Ölüme de Tilli, Geçmişten Geleceğe Pir Sultan Abdal, Gidenlerin Ardından, Aynı Göğün Ezgisi, Güneşin Olsun, Pir Sultandan Nesimi ye Anadolu Türküleri, Çığlık, Rüzgarla Gelen ve Günde Dün" adlı dokuz albümde besteleri, şarkı sözleri ve yorumlarıyla yer aldı.
1990 yılında Erol Toy un yazdıgı, Ankara Birlik Tiyatrosu nun sahneye koydugu Pir Sultan Apdal adlı oyunda anlatıcı olarak rol aldı.
Tuncay Akdoğan, 2000 yılında Serüvenciler'i kurdu ve Veda adlı bir albüm yayınladı.
Çok sayıda sanatçı tarafından şarkıları yorumlanan Tuncay Akdogan, birçok albüme de aranjörlük yaptı.
Kızılırmak ile ortak üretim sürecine devam eden Tuncay Akdoğan, grubun son albümü Yılkı da üç şarkısı ve kendi seslendirdiği bir şiir ile yer aldı.
Uzun bir süredir kendi stüdyosunda çalıştıgı solo albümü Bir Nehir ki Ömrüm tamamlanamadan 21.11.2004 tarihinde evinde çıkan yangın sonucu hayatını kaybetti. Tuncay Akdoğan, Beyoğlu'ndaki evinde çıkan yangında hayatını kaybetti. Cihangir Kazancı Yokuşu Seyit Ahmet Sokak'ta bulunan 5 katlı binanın teras katında henüz belirlenemeyen bir nedenle yangın çıktı. Yangına müdahale ederek söndüren itfaiye ekipleri, evde yanmış bir ceset buldu. Cesedin, buraya yaklaşık 3 ay önce taşınan Tuncay Akdoğan'a ait olduğu, arkadaşlarının teşhisi sonucunda belirlendi. Arkadaşları, gece elektrikler kesik olduğu için Akdoğan'ın mum yakıp uyuduğunu, yangının da bu nedenle çıktığını düşündüklerini söylediler.
7 notes · View notes
gelincik-gelincik · 4 years
Photo
Tumblr media
Baharda bir tomurcuk gibi patlayan öfkedir umut barajını yıkan bir ırmaktır açılır serpilir ve büyür kıyısında sevda Emzirir aşkı emzirir ve büyütür gül nakışlı sabırlardan ferhat’ın direncini bin yılların sabır taşını çatlatırlar açar bin yılların kapısını
Düşmana dönük bir mavzer gibidir umut
Ahmet Telli -Yangın Yılları-
64 notes · View notes
elestirikosesi · 4 years
Text
"Doğu Türkistan" yalanları ve gerçekler-6
Suriye'de Türk ordusuna kurşun sıkmaktan çekinmeyen ABD destekli ayrılıkçı terör, Çin'in Sinciang Uygur Özerk Bölgesi'nde 1990-2016 yılları arasında onlarca terör saldırısı düzenlendi. Başta Uygurlar olmak üzere yüzlerce sivil, memur ve din görevlisini katledildi. 
Eğitim Merkezleri sayesinde 40 aydır terör yok
Çin Devleti, Sinciang Uygur Özerk Bölgesi’ndeki bölücülüğün ve aşırı dinciliğin kökünü kazımakta sadece güvenlik tedbirleriyle yetinmiyorlar. Ekonomik kalkınma hamleleri, eğitim ve kültür hayatında çığır açan ilerlemeler, sağlık ve ulaşım alanlarında yapılan büyük yatırımlarla beraber Sinciang büyük bir dönüşüm yaşıyor. Bu süreçte ise kritik yapılanmaların başında Eğitim Merkezleri geliyor. Halkın eğitim merkezlerinde toplanarak eğitim ve çalışma içinde dönüştürülmesi, Çin’in geleneksel yöntemlerinden biri. Ancak bu modeliyle Eğitim Merkezleri, Çin’de sadece Sinciang Uygur Özerk Bölgesi’nde var. Eyalette birçok ilçede faaliyet yürüten merkezlerin kuruluşunda her bölgenin ve ilçenin kendi ihtiyacı esas alınıyor. Radikalliğin hedef alındığı eğitim merkezlerinde müfredat resmi dil bilgisi, hukuk ile mesleki becerileri kapsıyor. Merkezlerden mezun olanlar kendi işlerini kurabiliyorlar. Çin'in suçu oluşmadan önlemeyi hedeflediği sistemle vatandaşını aydınlatarak kazanıyor. Aydınlanmış Uygur, ayrılıkçı ve şeriatçı fikirlere kapılmıyor. Hakkını, hukukunu korumayı biliyor. Kendi ayakları üzerinde duruyor ve özgür yurttaş oluyor. Kamu güvenliğini tehdit eden olaylarda ciddi bir düşüş yaşandı. Sinciang’da halk mutlu ve kendini güvende hissediyor. Yönetime güveniyor. İşte bunun sonucu 40 aydır Sinciang Uygur Özerk Bölgesi’nde terör saldırısı yapılamıyor. İşte o eylemlerden bazıları:
- 5 Nisan 1990: Doğu Türkistan İslam Partisi üyesi bir grup terörist, hafif makineli tüfekler, tabancalar, patlatıcı cihazlar ve el bombalarıyla Kızılsu Korgoz Özerk Bölgesi, Akto İli, Baren Kasabası’nda 10 kişiyi kaçırdı, 6 polisi öldürdü ve 2 aracı havaya uçurdu. Hükümet binasına da saldırdı. - 5 Şubat 1992: Çin’in tamamı Bahar Şenliğini kutlarken bir grup terörist Urumçi’de 30 ve 52 numaralı otobüslerde patlattıkları bombalarla 3 kişiyi öldürdü, 23 kişiyi yaraladı. - 24 Ağustos 1993: Kaşgar ili, Yecheng ilçesinde 2 terörist Büyük Camii Başimamı Molla Abulizi bıçaklayarak ağır yaraladı. - 22 Mart 1996:  2 maskeli terörist, Aksu ili Şinhe kasabası İslam Derneği Başkanvekili ve bir caminin ikinci imamı olan Akemusidike Aji’yi vurarak öldürdü. - 12 Mayıs 1996:  Çin İslam Birliği Başkan Yardımcısı ve Sinciang İslam Birliği Başkanı Aronghan Aji ve Kaşgar’daki Id Kah Caminin hatibi camiye giderken 4 terörist tarafından 21 kez bıçaklandı ve ağır yaralandı. - 27 Ağustos 1996: 6 terörist Kaşgar ili Yecheng kasabası, Jianggelesi idaresine gelerek telefon hattını kesti ve bir başkan yardımcısıyla görevli polis memurunu öldürdü. Daha sonra 3 güvenlik görevlisi ve bir tesisatçıyı kaçırıp on kilometre uzaklıktaki çöle götürüp katlettiler. - 5-8 Şubat 1997: Doğu Türkistan İslam Partisi üyeleri Yining ayaklanması sırasında 7 kişiyi öldürdü ve siviller, kamu güvenliği görevlileri ve polis memurları da dahil 64'ü ağır 198 kişi yaradı. Saldırılarda 30'dan gazla araç hasar gördü ve 2 ev yakıldı. - 25 Şubat 1997: ‘Doğu Türkistan’ teröristleri Urumçi’de 2, 10 ve 44 numaralı otobüsleri havaya uçurarak 9 kişinin ölümüne, 68 kişinin ağır yaralanmasına neden oldu. - 6 Kasım 1997:  Yurtdışında konuşlu ‘Doğu Türkistan’ örgütünün komutası altındaki bir grup terörist, Çin İslam Derneği üyesi, Aksu İslam Derneği Başkanı ve Baicheng İlçesi Büyük Cami Başimamı Molla Younusi Sidike’yi vurarak öldürdü. - 27 Ocak 1998: Aynı grup, Baicheng İlçesi Büyük Cami İmamı Abulizi Aji’yi ibadet için giderken vurup öldürdü. - 23 Mayıs 1998: Doğu Türkistan Kurtuluş Örgütü tarafından ülke dışından Sinciang’a gönderilen eğitimli teröristler, Urumçi’deki alışveriş merkezleri, toptancılar ve oteller gibi kalabalık yerlerde kendi kendine ateşkes donanımına sahip 40’dan fazla yangın çıkaran cihazı yerleştirerek 15 mekanı kundakladı. - 24 Ekim 1999: Silahlar, bıçaklar ve patlayıcı cihazlarla donatılmış bir grup terörist, Kaşgar ili, Zepu Kasabası, Saili idaresinde polis karakoluna saldırdı. Karakolda yangın çıkarmak için molotof kokteylleri ve patlayıcı cihazlar attılar. Bir polis ve bir güvenlik görevlisi yaralandı ve polis karakolundaki 10 oda, 1 arazi aracı ve 3 motosiklet yandı. - 7 Mart 2008: Teröristler Urumçi’den Pekin’e giden CZ6901 sayılı uçuşa patlayıcı yerleştirdi. Saldırının son anda önlenmesiyle büyük bir faciadan son anda dönüldü. - 4 Ağustos 2008: Teröristler Kaşgar ili, Seman yolunda tatbikat yapan silahlı polis birliğinin üstüne çalıntı çöp kamyonunu sürerek atıkları el yapımı bombalarla 16 kişiyi öldürdü, 16 kişiyi de yaraladı. - 5 Temmuz 2009: Teröristler Urimçi'de tüm dünyayı şok eden kalkışmayı başlattı. Binlerce terörist Urumçi'de sivillere, hükümet organlarına, kamu görevlilerine ve polis memurlarına, konutlara, mağazalara ve toplum taşıma araçlarına saldırdı. 197 kişinin hayatını kaybettiği saldırılarda 1.700’den fazla kişi de yaralandı. - 18 Temmuz 2011: 18 terörist Hotan şehrinde bir polis karakoluna silahlı baskın yaptı. Bir güvenlik görevlisi ve iki kadın rehineyi bıçakladılar ve bir bomba ile başka bir güvenlik görevlisini öldürdüler. Saldırı, güvenlik görevlilerinin 14 saldırganı etkisiz hale getirmesiyle sona erdi. T��rkistan İslam Partisi daha sonra saldırının sorumluluğunu üstlendi. - 30-31 Temmuz 2011: Kaşgar şehrinde bir dizi terör saldırısında en az 18 kişi öldü. Teröristler iki Uygur şoförü bıçaklayarak bir kamyonu kaçırdı ve kalabalık bir caddeye soktu. Kamyondan inerek insanları bıçaklamaya başlayan teröristler 8 kişiyi öldürdü. Saldırganların hedef aldığı sokaktaki vatandaşlar saldırganları püskürttü. İkinci gün, silahlı terörist grubu bir lokantaya saldırdı ve sahibi ile garsonu öldürdükten sonra lokantayı ateşe verdi. Daha sonra 6 sivili daha öldürüldü. Çıkan silahlı çatışma polisin müdahalesiyle sona erdi. Türkistan İslam Partisi (TİP) saldırının sorumluluğunu üstlendi. Şüphelilerden birinin Pakistan'da bir TİP eğitiminde yer aldığı görüntüler ortaya çıktı. - 28 Şubat 2012: Şingfu Yolu isimli terörist, Kargar'ın Yecheng ilçesinde vatandaşlara bıçakla saldırdı. 15 kişinin hayatını kaybettiği saldırıda 20 kişi de yaralandı. - 29 Haziran 2012: Altı terörist Tianjin Havayolları'nın GS7554 uçuşunu Hotan'dan Urumçi'ye kaçırmaya çalıştı. Kalkıştan on dakika sonra kokpite girmeye çalışan teröristleri mürettebat ile yolcular engelledi. 10 yolcu ve mürettebat yaralandı. - 23 Nisan 2013: Kaşgar ili, Bachı kasabası, Selibuya idaresine evlerinde patlayıcı üreten teröristler kendilerini ihbar eden üç işçiyi katletti. Olay yerine gelen güvenlik görevlilerine saldıran teröristler 15 kişiyi daha katletti, 2 kişi ağır yaralandı. - 26 Haziran 2013: Teröristler, Turfan İli, Shanshan kasabası, Lukekin idaresinde karakola, devriyelere, yerel yönetim görevlilerine ve inşaat şantiyelerine eş zamanlı saldırdı. 24 kişi öldü, 25 kişi yaralandı. - 26 Haziran 2013: Lukqun’da 17 terörist polis karakolu ve hükümet binasına saldırdı. 35 kişi hayatını kaybetti. - 28 Ekim 2013: 3 teröristi, 31 varil benzin, 20 ateşleyici, 5 bıçak ve çokça demir çubuk yüklü bir arazi aracını, Tiananmen Meydanı’nın doğusundaki yaya yolunda vatandaşların ve turistlerin üzerine sürdü. Altın Nehir Köprüsü’nün korkuluklarına çarparak duran teröristler, burada aracın üzerine benzin dökerek ateşe verdiler. Biri turist 5 kişi yaşamını yitirdi, 40’tan fazla kişi yaralandı. - 1 Mart 2014:  8 terörist Kunming Tren İstasyonu Meydanı ve bilet lobisinde yolculara saldırdı, 31 kişi öldü, 141 kişi yaralandı. - 30 Nisan 2014:  Urumçi tren istasyonunun çıkışında 2 terörist kalabalığa saklandı. Biri bıçakla insanlara saldırdı, diğeri bavulun içindeki bombayı patlattı. 3 kişi öldü, 79 kişi yaralandı. - 22 Mayıs 2014: Beş saldırganı taşıyan iki spor aracı (SUV), Urumçi'de kalabalık bir pazarına girdi. Araçların pencerelerinden alışveriş yapanlara 10'dan fazla patlayıcı atıldı. Araçları, alışveriş yapanların üzerine sürdüler. En son birbirleriyle çarpan araçlar patladı. Saldırganlardan 43 kişi öldü - 28 Temmuz 2014: Bıçak ve balta taşıyan teröristler, Kaşgar ili, Ailiksihu kasabası, Shache idaresi binasına ve polis karakoluna saldırdı. Yoldan geçen araçlar ateşe verildi. 37 kişinin öldüğü saldırıda 13 kişi yaralandı. 31 araç kullanılamaz hale geldi. - 30 Temmuz 2014: Sinciang İslam Derneği Başkan Yardımcısı ve Idgah Caminin imamı 74 yaşındaki Kıdemli Molla Juma Tayier’i sabah namazından sonra eve giderken 3 terörist tarafından vahşice katledildi - 21 Eylül 2014: Bayingol Moğol Özerk Bölgesi’nde bulunan Yangksia kasabasında polis karakolu ve çiftçi pazarı, Tierekebazha kasabasının polis karakolunu ve Luntai kasabasındaki bir mağazaya yapılan bombalı saldırıda 10 kişi yaşamını yitirdi, 54 kişi yaralandı, 79 araç hasar gördü. - 28 Kasım 2014: Yarkent’te bıçak ve patlayıcı madde kullanan militanlar sivilleri hedef aldı. 15 kişi öldü ve 14 kişi yaralandı. - 6 Mart 2015: Ellerinde pala taşıyan üç saldırgan Guangzhou tren istasyonunda sivillere saldırdı, 13 kişi yaralandı. - 24 Haziran 2015: Kaşgar’a bağlı Tahtakuruk’ta bir trafik kontrol noktasında polise saldıran teröristler 18 kişiyi öldürdü. - 18 Eylül 2015: Teröristler Aksu ili Baicheng kasabasında kömür madenine saldırarak aralarında polislerin ve işçilerin olduğu 50 kişi öldürdü. - 29 Aralık 2016: Moyu’daki Çin Komünist Partisi merkezine bombalı araçla saldırı düzenlendi. 3 kişi yaralandı ve bir kişi öldü. - 28 Aralık 2016:  Dört terörist Hotan ili, Moyu kasabası hükümet binasına araç içinde el yapımı patlayıcıyla saldırdı, 2 kamu görevlisi öldü. 3 kişi de yaralandı. - 4 Ağustos 2018: Teröristler, Kaşgar İli, Seman yolunda tatbikat yapan polis birliğinin üstüne çalıntı çöp kamyonunu sürerek attıkları el yapımı bombalarla 16 kişiyi öldürdü, 16 kişi de yaralandı.
Yarın: Sosyal medyadaki yalanlar ve gerçekler
9 notes · View notes
meralmeri · 5 years
Photo
Tumblr media
İyilik kavramım biraz farklıdır esasen; Haksızlık karşısında iyi niyetimi bırakmadığım gibi, ders vermeyi de hep bildim. Ama bu bazen işe ciddi ciddi yaramaz; Bazı şeyleri gerçekten değiştiremeyizle her yüzleştiğimde kendimi bir kara deliğin içinde yok olurken görürüm... Aslında gördüğüm de benim kişisel gerçeklerim filan da değildir... Bir yangın varsa orada gerçekte yanan bir ağaç değil, tüm ormandır. Ve karanlık varsa orada yalnızca gece ya da elektrik değildir sorun... Bizim bir şeye değer anlayışımız üç saniyelikle ölçülmemelidir... Mademki yeri geliyor renklerimzle övünüyoruz evrensel olarak - Mademki bazı şeyler gelecek on yılı etkisi altına alacak ve daha uzun yılları... O halde niçin o gecenin - o karanlığın karşına bir güneşin geleceğini bilmiyoruz? Ya da bildiğimiz bu tek sadece ve sadece gelecek olan tek şeyin güneş olduğunu bilmek yeterli olmadığını bilip Sessizce izlemek onu... Sadece bir yığın sorunun orada birilerine ait olduğunu görmek renklerimizin ayrı ayrı aşağılanmasına izin vermekten başka bir şey değildir, Niçin diyemiyoruz? Bence artık birbirimize birtakım şeyleri kanıtlama ya da gövde gösterisi gibi saçma sapan şeyleri bir kenara bırakıp Gerçeklerimizle yüzleşme ve gerçekten bir seyirci değil de artık her birimizin ciddi ciddi birer senarist olduğumuzu bilmemize ihtiyacımız var... Çözüm: ortak değerlerin bütünlüğüne sahip çıkmak ve ilerlemektir... Bizim namımıza düşünülüp de yerinde saymak olmamalıdır çözüm!
Meral Meri - Kara Delik
101 notes · View notes