Tumgik
#pür
bal0neymalon3y · 7 months
Text
Tumblr media
31 notes · View notes
pinkieaboo · 1 year
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
💄𝔓ü𝔯 𝔵 𝔅𝔞𝔯𝔟𝔦𝔢💄
42 notes · View notes
kalbiahenin · 7 months
Text
Tumblr media Tumblr media
Cânım ✨
17 notes · View notes
roarpilot · 2 years
Text
Tumblr media
Birthday brunch for my bestie! ❤️
6 notes · View notes
sandboxworld · 1 month
Text
Worth Your Salt: The Food District (Best Food in Mississauga)
I had the pleasure of conducting a sit-in business meeting in Mississauga recently, marking my second visit to this vibrant city. As an outsider, I was astounded by the rapid urban development in the heart of Mississauga. During my stay, my employer arranged accommodations right amid this active urban landscape. Positioned conveniently close to Square One Mall, renowned as the Food District, my…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
ysfogzdgrz51 · 2 months
Text
İklimine göre açmak kolay tabi
Sıkıyorsa sen her mevsim aç
Aşk dediğin inadına olacak
İsyankâr bakacak gözleri
Asice parçalayacak sözleri...
Aşk dedin mi;
Tersine akacak sular
Dağına çıkacak sisler
Kalbine batacak hisler
Canına çatacak nefesler
Gün kovalamayacak geceyi
Yol intiharı, yolcu idamı göze alıcak
Güneşe yaltaklanıp
Sabahı ummayacak karanlık...
Yâr sevecek, yara gönle düşecek
Yırta söke imkansızı
Direne direne olmaza
Karasına kışına çatacak
Ayazını beyazını yakacak
Açacaksa delice deli cesaretiyle
Kardelence açacak..
Basacak kanayana tuzu
Havasını bozacak
Kalemin aklını alacak
Öyle sonbaharmış
Rüzgarmış
Sıkıca giyinip
Tedbirlenmeyecek yağmura
Pür neşe çıkacak altına...
___Korkmayacak fırtınadan
___Aldırmayacak tufana
___Hemen toplayıp saçını
___Sığınmayacak zamana
Benden söylemesi
Sevecekse toplayıp bütün cesaretini
Öyle sevecek
Tumblr media
97 notes · View notes
b-o-z-k-u-r-t27 · 21 days
Text
Tumblr media
Doğu Türkistan hür ola,
Gazze pür nur ola,
Müslümanlar hep kol kola,
Bayram o bayram ola.🍬🍬
Hayırlı bayramlar
55 notes · View notes
1-gelincikk · 2 months
Text
Tumblr media
Rabbim; içimden geçeni bir sen bilirsin, şayet isteklerim hayrıma değilse hayrıma olacakları istememi nasip et ve kalbimdeki kederli hali senden gelen bir rahmet esintisi ile pür-i pak eyle. Şüphesiz ki Sen (cc.), sana sığınan kulunu darda bırakmazsın.🤲🌸🕊️
73 notes · View notes
layezalll · 5 months
Text
Issızlığın kol gezdiği eski bir avlunun bahçesinde gördüm seni dün gece
su alan sandalların sefâlarına doğru yürüyordun
bilinmezlerin girdabindaydin ve yeşil kazağın vardı üstünde,
gurub mehtaba doğuyordu, içinde beslenen sevgi büyürken,
sen kulaklarını tıkanmış pür dikkat dinliyordun,
evvel zaman içinde geçen tüm olağan masalları.
Dünya güzeli perileri, kötü kalpli cinleri, 
karanligin ellerindeki fenerleri, hayran olduğun maskeleri.
dün gece eski bir avlunun bahçesinde gördüm seni,
Yalnızlığın kol gezdiği zamanlardan geliyordun sanki
Duygularımın dağınıklığından olacak ilgilenemedim seninle,
ben umut ekiyordum o an, artık umut dilenmedigimden,
Tohumlarımı özenle savurmadan, israf etmeden serpiyordum düşlere,
gün kızıla dönüp, son yolcu seferine çıkana kadar.
tırnaklarımı takıyorum, dağılmış bir hayatın dengesini kurmak için 
Yanağımda ayazın al rengi, gözlerimde suretinin inci tanesi
Bildiğim gerçekler daha ağrılı, bilmediğim sancılardan.
dün gece eski avlunun bahçesinde gördüm seni,
dinlemeden duyduğun, anlatmaya üşendiğin masallardan geliyordun,
Heyecanla daldın eski avlunun bahçesine,
eline gelen her umudu koparıp dalından, solduruyordun,
siyah bir gülümseme vardı yüzünde, ona bile yakışıyordun.
Yüzünde aşinslı olduğum tehditkar bakışlarla.
eski avlunun bahçesinde bir oğlan çocuğu,
tezatlarin kaosunda, dolduruyordu gamzelerinin çukurlarini,
biriken göllerini denizlerle buruşturup yol açıyordu sana,
ve sen eski bir avluda eski bir sandalla açılıyordun denizlere,
ay denize vurduğunda da karanlıktı yüzün,
el sallarken sahilden kırmızı bir hüzün,
Ekeceği yeni umutlarını oksuyordu, 
ve hala  gülümsüyordu
eski avlunun bahçesinde bir çocuk
138 notes · View notes
murat-o41 · 3 days
Text
Salak Kocam (1)
Beş yıllık evli, 22 yaşında bir kadınım. Vücudum gerçekten çok güzeldir. Güzeldir diyorum ama bana göre, ölçülerim biraz balık eti sayılabilir. Kocam çok iyi, fakat bir o kadar da saf, salak biri…
Zaten başıma ne geldiyse onun aptallığından geldi. Aslına bakarsınız onun yüzünden beş kere tecavüze uğradım sayılır. Uğradım sayılır, çünkü hiç birini ben istemedim. Ama gerçek anlamda tecavüz de olmadı. Ben de, olayın sonunda madem salak herif bu duruma soktu beni, öyleyse tadına varayım dedim. Çok mu karışık geldi size? En iyisi olanları anlatayım ben, siz karar verin.
Evleneli daha dört ay olmuştu. Eşim benim ilk erkeğimdi, hem ilk sevgilim, hem de cinselliği ilk ya��adığım insandı. Çıplak erkek dahi görmemiştim daha önce…
Bir gün kocam annesinin yazlığına gitmemizi teklif etti. Hafta sonu kalkıp gittik. Ben ilk defa gidiyordum. Ev küçük, fakat sevimli bir yazlıktı. Üç odası ve bir salonu vardı. Evde sadece annesi ile babasının olacağını sanıyordum. Ama duyan gelmiş, iki kız kardeşi, eşleri ve çocukları da oradaydı. Kısacası toplam onbir kişiydik. Eşime
“İstersen biz bir otele gidelim paramız var nasılsa, sıkışmaya değmez“ dedim.
“Çok ayıp olur karıcım… Sorun yaratmayalım şimdi… Nasılsa iki gece, zaten toplam kaç saat uyuyacağız ki...” deyip bu teklifimi geri çevirdi.
Neyse, biz öğlen hep beraber denize indik. Ben sadece eşimle ikimiz olacağımızı düşündüğüm için, yanımda açık sayılacak iki tane bikini getirmiştim. Mecburen plajda onlarla güneşleniyordum. Bir ara gözüm eşimin büyük ablasının eşi Ayhan'a takıldı.
Gözlerini dikmiş bacak arama bakıyordu. Rahatsız oldum ve pozisyon değiştirip bakışlarından kaçmaya çalıştım. Ama ne yapsam faydasızdı. Minicik bikini altı, güneşin sıcaklığıyla, yamyamın bakışlarıyla yumruk gibi kabaran kukumu, o bakışlardan korumaya yetmiyordu.
Hep beraber denize girdiğimizde voleybol falan oynadık. Eşim deve güreşi oynayalım deyince her erkek bir bayanı omuzuna aldı. Eşim benim yerine hemen yanındaki büyük ablasını omuzuna alınca beni de mecburen kocası Ayhan aldı.
Adam sürekli hareket ediyor, kafasını, boynunu oynatarak amımı hissetmeye çalışıyordu. İyi bir hareket yaptığımız zaman sevinç naraları atarken, bir yandan da bacağımın iç kısmını yalarcasına öpüyordu.
Oyun bitip beni üstünden indirirken kasıtlı olarak kendine çekti, vücudumu onunkine santim santim sürtünerek aşağıya indirdi. Kasıklarım inerken resmen taş gibi olmuş sikine takıldı. Hani mayosu olmasa içime girecekti neredeyse...
Hem kızmıştım yaptıklarına, hem de bir o kadar azmıştım. Kasıklarıma sürtüne sürtüne hareket eden boynu, bacak aralarımda dudaklarının sıcak teması, indirirken sikine sürtmesi beni orgazm noktasına kadar getirmişti.
Dakikalarca kendime gelemedim. Etraftakiler pür neşe hoplayıp zıplarken suyun içinde bikinimi avuçlayıp soğuk suyun beni kendine getirmesini bekledim.
Sulandığımı fark ettim…
Akşam rakı sofrası kuruldu. Mangalda balıklar kızartıldı ve neşeli bir muhabbet başladı. Ben içkiden çabuk etkilenen biri olduğum için hareketlerim değişmişti. Çok rahat hareket ediyordum. Nasılsa bulunduğumuz ortamda yabancı biri yoktu. Üzerimde kısa bir jile vardı. Vücudumu tamamen sarıyordu.
Biraz da dikkatsiz oturduğum bir sırada Ayhan eniştenin beni seyrettiğini fark ettim. Sanırım içkinin de etkisi ve kalabalığa güvenerek bu sefer altta kalmadım. Beni sikecek gibi bakışlarından kaçmadım. Tam aksine, bacaklarımı aralayarak beyaz, dantelli tangamı ortaya çıkardım.
O da iyice azmış bir eliyle dikleşmiş sikini düzeltiyordu. Denizde kalkmış, taş gibi olmuş sikinin amıma takılması aklıma geldi hemen… Gerçekten bayağı büyük olduğunu hissetmiştim. İçim bir hoş oldu. Bıraksam o kocaman şeyle bana neler yapabileceğini hayal ettim. Sulandığımı fark ettim.
Gecenin ilerleyen saatlerinde yataklar açılmış, nasıl yatacağımız tartışılıyordu. Küçük odalarda iki yer yatağında iki aile yatacaktı. Çocuklar ile yaşlılar. Küçük yatakta da bir aile yatacaktı. Ben kocama
“Küçük yatakta biz kalalım kocacım” dedim. Canım punduna getirip fena halde kocamla sevişmek istiyordu. Bunu da kulağına fısıldadım.
Dedim ya benim kocam salak diye. Tuttu büyük ablası ve Ayhan eniştesiyle bizi aynı odaya soktu. Aslında biraz da heyecanlanmadım değil. Nasılsa karısının ve kocamın yanında bir şey yapamayacaktı ama siki sabaha kadar inmeyecekti buna emindim. Hatta biraz daha ileri gidip sıcağı bahane edip pikeyi bacaklarıma kadar örttüm üstüme, üzerimdeki kısacık jile ile yattım.
Ben duvar kenarına eşim benim yanıma Ayhan eşimin yanına en sonda da büyük ablası Hale yatıyorduk. Ben rahat durmuyor kocamı azdırıyordum. Karanlıkta sikini elliyor, elini amıma götürüp zorla okşattırıyor, parmağını amıma sokmaya çalışıp oynatıyordum. Kocam rahat dur ayıp olacak deyip duruyordu. Sonunda o azgınlıkla, bir şey yapamadan uyuyup kaldık.
Sabah gerine gerine uyanıp gözlerimi açtım. Üstümdeki jile belime toplanmış, uykumda deli yattığımdan üstümde ne pike kalmış, ne örtü… Sütyensiz memelerimin altına toplanan jileyle tanga külot olmasa nerdeyse çırılçıplağım.
Başımı yana çevirdiğimde odada Ayhan’dan başka kimsenin olmadığını gördüm. Tam karşıma, yer yatağının ucundaki koltuğa oturmuş, tepeden çıplak vücudumu seyrediyor.
Benim tanga külodum da araya girmiş, amım kabak gibi ortada... Adam uyandığımı gördüğü halde hiç aldırmadan gözlerini vücudumda dolaştırıp şortunun üzerinden kalkmış siki ile oynuyor. Ben bozuntuya vermeden hemen ayağa kalkıp kıpkırmızı olan yüzümle günaydın diyerek içeri gittim.
O gün denizde yine o sikici bakışlarıyla beni süzüyordu. Bir punduna getiriyor, bir şekilde bana dokunuyor, uzakta olduğunda da gözleriyle resmen beni beceriyordu.
Artık korkmaya başlamıştım. Kocama etraftakilere çaktırmadan Ayhan enişte ile olanları üstü kapalı anlattım. Bana yiyecek gibi baktığını, fırsatını bulsa beni sikeceğini, her şeyi…
“Rahatsız oluyorum” dedim. O da bana
“Yanlış anlamışsındır karıcım, eniştem öyle biri değildir“ deyince sustum. Bu aptal herife söyleyecek bir şeyim kalmamıştı artık...
Adama enişten nerdeyse sikecek beni diyorum, yanlış anlamışsın diyor, eniştesini savunuyor.
”Olsun, yine de bu akşam aynı odada olmak istemiyorum” dedim.
Gece yine rakılar içildi yemekler yendi. Eşim o kadar sarhoştu ki ne eniştesine bir şey dedi, ne de karım doğru mu söylüyor, karıma bakıyor mu bu adam diye kontrol etti. Benim sözlerim de havada kaldı.
Yemek boyunca yine Ayhan eniştenin etrafa çaktırmamaya çalışan sikici bakışları... Ben ne kadar örtmeye çalışsam da mini eteğimin altında açılan bacaklarımda, askılı giysimden taşan memelerimde gezinen ve ne istediğini açıkça belli eden gözleri…
Sonunda yine aynı düzende yattık. Yine aynı jile ile yatmıştım. Bu sefer kocam benimle sevişmek istedi, ben kabul etmedim. İstediğim gibi rahat rahat sevişemeyecek olduktan sonra hiç olmasın daha iyi diye düşündüm.
Bu son gece bitsin istiyordum. Sırtımı döndüm, uyudum. Gecenin çok geç bir saatinde bir elin bacaklarımda dolaştığını hissettim. Çok kısık bir sesle
«Yapma kocacım, sana istemiyorum demiştim“ dedim.
Arkam kocama dönüktü. Ama el rahat durmuyordu. Öyle ustaca yapıyordu ki iki gündür sevişememenin, alkolün etkisiyle azmaya başladım. Elleri dakikalarca vücudumun her tarafında dolaştı, okşadı, sıktı, jilenin üstünden memelerimi avuçlayıp uçlarıyla oynadı.
Elini aşağı indirip bacak arama girdi. Külodumu yana sıyırdı ve amımın yarığı ile oynamaya başladı. Çok zevk alıyor fakat ses çıkaramıyordum. Offf, kocamın taş gibi olmuş erkekliği külodumun üstünden bile zorlamaya, batmaya başlamıştı. Dayanamıyordum artık,
”Kocacım bu gün çok iyisin, evde de seni içirip sevişecem” diye takıldım.
Külodumu aşağı sıyırmak istiyordu. Ben de yardım edip çıkardım külodumu… Çaktırmadan, sessizce sevişeceğimiz için en uygun pozisyon bana arkadan girmesi idi.
Ben de kıçımı çıkartarak onun işin kolaylaştırdım. Artık sıcacık ve taş gibi siki amımın yarığında bir aşağı bir yukarı geziyor sularımla kayganlaşıyordu. Sonunda birden bastırınca başını içimde hissettim.
”Kocacım ne bu sikinin hali? Ohhh… Taş gibi olmuş…” derken öyle bir girdi ki içime, sikinin her santimini hissettim.
Ama yoo… Hayır hayır… İçime giren bu şeyin sahibi kocam olamazdı. Kocamın siki bu kadar uzun ve kalın değildi. Hangi pozisyonda sokarsa soksun bu kadar zorlamazdı amımı… Yoksa…?
Hayvan gibi soluyordu…
Kafamı çevirip baktığımda Ayhan’ın zevkten kaymış gözlerini gördüm. İçime öyle bir girip çıkıyordu ki uyuşmuştum zevkten. Kendimi tam bir kadın gibi hissediyordum. Karşı koymam mümkün değildi.
O anda, içime girip çıkan erkekliğin verdiği zevk bana her şeyi unutturmuştu. Ne kocam geliyordu aklıma, ne ablası… Olacaklar ikimizin de umurunda değildi.
İçimden çıkıp beni sırt üstü çevirdi. O zaman başımı yana çevirdiğimde, kocamın iki yatağın arasında halının üstünde sızdığını, horladığını fark ettim. Ablası da kendi yatağında duvara dönmüş, derin derin uyuyordu.
İki saniye sürdü bunları görmem. Çenemi tutup başımı çevirdi. Şimdi, ikiye ayırdığı bacaklarımın arasında diz üstü durup çıplak vücudumu izleyen Ayhan eniştenin çıplaklığını görebiliyordum.
Yattığım yerden dev gibi görünüyordu gözüme… Bacaklarının arasındaki dev organ, az önce girip çıktığı amımın sularıyla parlıyor, taş gibi kalkmış, beni gösteriyordu. Dayanamadım, elimi uzatıp parmaklarımın arasına aldım o kocamanı…. Okşadım, sevdim. Damar damar atıyordu avuçlarımda…
Yavaşça eğilip üzerime yattı. Çok iri bir adamdı. Koca gövdesinin altında oyuncak bebek gibi kalmıştım.
Sikini amımın dudakları arasına yerleştirip içime girdi, şimdi hepsini sokuyordu. Müthiş bir duyguydu. Hayvan gibi soluyordu ve bu benim çok hoşuma gidiyordu. Siki gerçekten harikaydı. İçimden çıkacak, o korkunç zevkten mahrum kalacağım diye çok korkuyordum. Hiç bitmesin istiyordum.
Öyle hoyratça sokuyordu ki orgazm üstüne orgazm yaşıyordum. Zevkten bağırmamak için pikeyi ağzıma sokuyor, parmaklarımı ısırıyordum. Üzerimden kalkıp yanıma yattı, ben de aceleyle döndüm, o koca siki elime alıp üzerine oturdum.
Müthiş bir duyguydu. Bütün içimi kaplamıştı. Yavaş yavaş oturup kalkıyordum ki içimde şiddetle patladı. Dölleri içimi kaplamış, ben hareket ettikçe amımdan dışarıya süzülüyor, bacaklarımın arasından, Ayhan’ın kasıklarından süzülüyordu. Yana devrilip soluklanmaya çalıştım.
Ben bitti sanırken bu sefer de domalttı. Siki sertliğinden bir şey kaybetmemişti. Bir çırpıda koca aletini içime soktu. Siktikçe sikiyordu, bitmek bilmiyordu. Bayıltmak üzereydi.
Belki yarım saat aralıksız sikti. Sonunda yine şiddetli bir şekilde içimi doldurdu. Sonra yataktan kalkıp banyoya gittik.
Bir de ne göreyim Ayhan’ın siki yine kalkmış. Ama amımda hal kalmamıştı. Tabii ki dinlemedi, lavaboya domaltıp bütün sikini amıma daldırdı. Karşı gelmek mümkün değildi bu işi çok iyi yapıyordu. Öyle güzel sikiyordu ki zevkten öleceğimi düşünüyordum. Sikinin damarlarını bile amımda hissedebiliyordum.
Sikinin hepsini sokuyor sonra da hepsini çıkarıyordu. Amım yırtılacaktı neredeyse. Bir erkek bir kadını bu kadar güzel sikebilir miydi?
Amımın içine vajina duvarlarımı yara yara girerken müthiş bir zevk alıyordum. Adam resmen içimi genişletiyordu. Belki bir yarım saat de orada becerdi beni ve sonunda yıkanıp yattık.
Kocamın ve eşinin aşırı alkolden sızdığını anlayınca gece çaktırmadan eşimle yer değiştirmiş. İyi ki öyle yapmış.
Sabah uyandığımda yürüyecek halim yoktu. Hemen yola çıktık tabii ki kocama anlatmadım. Bir daha da Ayhan'la beraber olmadım.
Ayhan'la olmadım ama, kocam salak olunca bu hikaye burada biter mi? Bitmedi elbette… Daha neler geldi başıma neler
36 notes · View notes
mesut-sems · 7 months
Text
Şehrime gel sevgili
Hemen yarın çık gel mesela
Bırak her şeyi varsın olduğu gibi kalsın
Bir bekleyenim var de sen çık gel
Gel ki bu şehir adımlarınla anlamlansın
Gel ki bu şehrin üstüne pür nurlar yağsın
Gel ki bu şehir nefretim olmaktan çıksın
Gel ki özlemlerim son bulsun
Gel ki nefes alabileyim
Gel...
55 notes · View notes
mutereddit · 16 days
Text
Aralık ayında bir aylığına askere gitmiştim. Deneyimleyen de, deneyimlemeyen de herkesin ortak kanısı tabii ki askerliğin gereksizliği üzerine. Dolayısıyla herkesin dilindeki cümle de bir ay kafa dinlemeye gidiyorsun yönündeydi. Şu an ben de öyle düşünüyorum ama o deneyimin içindeyken pek de öyle değildi. Hiiiç yakınacak değilim tabii ki dostlar. Bir ay dışarıdan kısa ama içerideyken çok uzun ve geçmek bilmeyen bir süre. Her şeye rağmen çok güzel bir deneyimdi. Bir o kadar daha para versem o deneyimi tekrar yaşayamam, o yüzden bu rastgeleliğin güzelliği kaldı yalnızca belleğimde. Çektiğim hiçbir sıkıntı aklıma bile gelmiyor.
Haftaiçinin yorgunluğunu haftasonu istirahat ederek geçirirken, buz gibi soğukta bir şey yapamayacağımızdan, koğuşlarımıza çekilmiş ya uyuyorduk, ya vampir köylü oynuyorduk ya da kitap okuyorduk. Çünkü zaten yapılabilecek başka bir şey yok, telefonlarımız eski tuşlu telefon, o da zaten çekmiyor. Muazzam bir teknoloji detoksu oldu yani. Mavi ışık maruziyeti yok, düzenli uyku, düzenli yemek, tadında fiziksel hareket. Resmen fabrika ayarlarıma geri döndüm.
E tabii o bir ay bizim için orada uzun bir süre olduğundan bir sürü askerlik anısı da oldu, dışarıdan pek mümkün gözükmese de. Ama tabii konumuz bu değil.
Birkaç hafta da olsa sivil hayattaki her şeyden öylesine mahrum kaldık ki, bir haftasonu koğuşta kitap okuyorum, herkes uyuyor pür sessizlik. Dışarıdan müzik sesi geliyor. Otomatlara su yükleyen abi müzik açmış. Hepimiz kulak kabarttık, uyuyanlar uyandı, camlara döküldük. Adam da sağ olsun sesi sona yükseltti. Hepimiz huşu içinde Bergen dinledik, çıt bile çıkarmadan.
Buyrun: https://sptfy.com/Qq85
34 notes · View notes
emektarbircadillac · 2 months
Text
Ramazân-ı Şerif ayının hayrı bize de ulaşsın, bereketi bizi de bulsun, müstefid geçirmek nasip olsun inşâallah. Dilimiz küfürden ve boş sözden, gözümüz mâlâyâni görüntüden, kulağımız boş lakırdı ve enstrümanlardan uzak, saf, berrak kalsın, pür ahvâlimiz kalp kırmaktan korunsun.
Bizi Ramazân-ı Şerif'e ulaştıran Allah'a (c.c) hamd olsun.
34 notes · View notes
roarpilot · 2 months
Text
Tumblr media
Great coworkers brunch at Pür&Simple!
Love the people who keep me sane at work! ❤️❤️
0 notes
oguzhanhzl · 1 year
Text
"Kalbi pür olmayanın ne insanlığı emindir ne evveli ne de ahiri. İnsan kalptir."
68 notes · View notes
yakazakalb · 5 months
Text
Az evvel hazırlanırken elbiseyi giydim aynaya baktım. "O da ne? Leke mi var bu elbisenin eteğinde" diye canım sıkıldı. Şimdi ne giysem ki filan diye düşünürken bir daha baktım elbiseye leke yok. Aynadan baktım yine, yine leke var. Meğer aynadaki ufak bir gölgelenme bile asılda ciddi bir leke gibi görünüyor.
Ayinelerimiz temiz olmalı ki aslımız da temiz olsun. İnsanın evvela en önemli aynası kalp, sonra da kalbinin yansımasını bulduğu dostları. Kalbin temiz olmazsa kendini net görmen de hadiseleri doğru okuman da mümkün değil sevgili dost. Kalbi pür nûr olanlarla beraber olmazsan da kalbini temiz tutman mümkün değil.
Safa sahiplerine kalbini dost kıl ki nefislerin birliği ortaya çıksın, tevhid sırrı aşikar olsun. Aynayı aynanın karşısına tutsan bunlar hem yansıyan olur hem yansıtan...
Neyse ben evden çıkmadan aynayı bir güzel silsem iyi olacak ... Kalbimin temizliği için de biraz istiğfar biraz dua..
Herkese bereketli günler...
18 notes · View notes