Tumgik
#mızrak
dipnotski · 8 days
Text
Kolektif – Ne Akilem Ne Divane (2024)
Dünyanın çeşitli yerlerindeki farklı bilgelik gelenekleri felsefeyle ilişkilendirilebilir mi? Önemini koruyan bu sorunun farklı cevapları bulunuyor. Diğer taraftan tüm kültürlerin bütüncül bir yaklaşımla ve felsefi bir bakışla ele alınması gayet mümkün. Birçok medeniyete beşik olan ve içerisinden filozoflar çıkaran Anadolu, felsefi yaklaşımlarla değerlendirilebilecek bilge ozanların ve…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
sinema-karakterleri · 1 month
Text
Aquaman - Arthur Curry
Aquaman, gerçek adı Arthur Curry olan, DC Comics tarafından yaratılmış bir çizgi roman süper kahramandır.
Aquaman, gerçek adı Arthur Curry olan, DC Comics tarafından yaratılmış bir çizgi roman süper kahramandır. İşte Arthur Curry/Aquaman hakkında bazı önemli bilgiler: Kökeni: Arthur, su altı krallığı olan Atlantis’in kraliçesi Atlanna ile deniz feneri bekçisi Thomas Curry’nin oğlu olarak dünyaya gelmiştir. Bu da onu hem insan hem de Atlantisli yapan melez bir varlık konumuna getirir. Suda aşırı…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
delphikahinleri · 7 months
Text
Tumblr media Tumblr media
Melek Mızrak Subaşı
melek subaşı büyüyünce sen olacağım. asds
1 note · View note
ysfogzdgrz51 · 3 months
Text
İyi geceler
Bir duruşu olmalı ADAM" dediğinin.
Bir kadını, bir hasreti, bir vuslatı bir türküsü olmalı
Bakışları bir mızrak gibi dokunmalı.
Ağır ağır okunmalı
Sakallarından şiirler akmalı
Huzurun güvenin otağı hüznün ortağı olmalı.
Bir kadını gözyaşlarından öpmeyi bilmeli
Güzelim değil özelim demeli.
Hakettigini basinin ustunde tutmali
Bir duruşu olmalı KADIN" dediğinin.
Zerafeti gözlerinden okunmalı
TEBESSUMUNDEN nameler saçlarından şiir akmalı.
Boynunda gül, elinde gün kokmalı.
Ağır başlı çocuk yüreğiyle
biraz anaç ruhuyla sadece onun yuzunu gulduren bilen olani sevmeli.
Cüzdanını değil vicdanını sormalı, sorgulamalı.
Bir duruşu olmalı "İNSAN" dediğinin
Şeffaf içten ve sade doğal.
Dürüstçe önce kendini bilmeli.
Dili yürekçe olmalı
Isteyene elini vermeyi istemeydende elini cekmesini bilmeli insan dedigin
Tumblr media
124 notes · View notes
murat-o41 · 11 days
Text
2 BACANAK ANLAŞINCA (2)
Kocamın performansına şaşırıyordum,
“İlaç mı aldın sen, ne yaptın? Rahmime dayandı başı kocacım… Hiç böyle olmamıştı. Uzatıcı pompa filan mı kullandın yoksa?” diyorum, aldırmıyor. 
O alıştığım, kalınlığını, damarlarının yerlerini ezberlediğim, fakat bu gece değişik gelen aletiyle dakikalarca sikti beni… İnliyorum, kıvranıyorum, bağırıyorum hatta… 
“Ohh… Ne hapı aldıysan, ne yaptıysan harika olmuş… Her zaman yap bunu… Aahhh… Ölüyorum zevkten… Sikin öldürüyor beni kocacım… Geberiyorum. Sok… Daha sert sok… Acıma… Pompala… Aaahhh…”
Zevkten ölmek üzereyim. O her zamankinden kalın, her zamankinden uzun olduğunu hissettiğim sikiyle pompaladı durdu beni… Sonra penisinin kasıldığını hissettim amımın içinde… Ve böğürmesini duydum.
Nasıl olur? Kocamın sesi değil bu… 
Çırpınırken gözümün bağını açtı. Bacaklarımın arasında sikini dibime kadar gömmüş, orgazm anındaki erkek kocam değildi.
Eniştem…
O hep hayalini kurduğum, mastürbasyon yaparken hep beni siktiğini, parçalayarak becerdiğini hayal ettiğim eniştem… 
Kocam da yanımda, bize bakıyor. Eli sikinde, sürekli hareket halinde, otuzbir çekiyor bize baka baka…
Kocamın gözleri bir bana, yüzüme bakıyor tepkimi merak ederek, bir bacanağının içime mızrak gibi saplanmış kalın sikine… Gözlerinden okuyorum, şehvet, beğeni, zevk var gözlerinde… Karısının sikilmesinden zevk alan koca…
“Ne…? Ne yaptınız siz? Aşkım? Enişte? Oohhh… Ne yaptınız bana? İkiniz beraber mi siktiniz beni? Çılgınlar…” Kocam eğilip dudaklarımı somurdu, memelerimi avuçlayıp bağırtacak derecede sıkıştırdı.
“Evet bebeğim. İkimiz beraber siktik seni… Güzel olmadı mı ama? Nasıl, zevk aldın değil mi? Yatakta fantazi istiyordun hep… İşte sana fantazi… Hayran olduğun eniştene siktirdim seni… Ablan gelince ben de ablanı sikicem. Onu da ikimiz beraber sikeceğiz. Değil mi bacanak? Sen de karını bana siktireceksin değil mi?”
“Evet bacanak… Sen bana baldızımı sikmem için izin verdin ya… Sen de benim karımı sik. Sen de baldızını sik istediğin gibi… Mmm… Gül… Gül… Benim seksi baldızım… Azgın baldızım… Ah… Nasıl da yalvarıyordun beni sik diye… Bitirdin ulan beni… Amıma koy diye kocana yalvarırken ben kudurdum yanınızda…” 
“Çılgınsınız siz… Ohhh… Hadi öyleyse… Devam edin… Durmayın…”
Oh… Dayanılmaz. Hayalini kurup durduğum sahne gerçek olmuş. İki erkeğin arasındayım. Çırılçıplak, savunmasız, ellerim kollarım bağlı, bacaklarım ikiye ayrılmış. Benim için sertleşmiş, taş gibi olmuş iki erkeklik organı… Biri içimde hala, sikip duruyor, diğeri sikilişime bakıp bakıp sıvazlanıyor. Nefesim kesildi.
Eniştemin bacaklarımın arasında inip kalkan kalçalarının hızlanmasıyla döllerinin sıcaklığını hissettim biraz sonra… Kendimden geçtim. Kocam memelerime kapanıp ısıra ısıra emerken, bacanağının siki hala içimde boşalır vaziyetteyken, dayanamadım, ben de çılgınca orgazm olmaya başladım. Haykırarak… Çırpınarak… Dakikalarca…
Eniştem iş için Türkiye’ye gelince iki bacanak rakı masasında kafalar dumanlıyken, beni paylaşma konusunda anlaşmışlar meğer… 
Nasıl becerdiler, nasıl başladı, kimin aklına geldi, diğerinden nasıl istedi bilmiyorum. Ama, hayattaki en sevdiğim iki erkek birden, bana hayatımın zevkini yaşattılar o gece ve sonrasında… Eniştem Hollanda’ya dönene kadar.. 
Her gün… Her gece…
Eniştem gitti. Gözüm yollarda artık… Eniştem yaz tatilinde ablamı da alıp gelsin. Geceleri kocamla sevişirken, eniştemle beraber ablamla ikimizi aynı yatakta nasıl sikeceklerini konuşuyoruz, hayaller kuruyoruz hep… 
Zavallı ablamın tost olacağından haberi yok şimdilik… Ama eniştem yatakta porno izleterek, konuşarak, yavaş yavaş onu da olaya hazırlamaya başlamış. 
Bakalım. Sabırsızlıkla o günü bekliyoruz.
58 notes · View notes
master1wayne · 8 months
Text
Gençlik Öfkesi S1 - B12.1
BÖLÜM 12.1 [İŞE KOYULMAK]
Annemin yatak odasından çıktıktan sonra, hemen kendi odama geçtim ve birazcık film izlemek istediğimden dolayı, bilgisayarı açtım.
Biraz uğraştıktan sonra eski ama güzel bir film buldum. Açmadan önce, aklıma mutfaktan bir kaç atıştırmalık almak geldi.
Koltuktan kalktım ve mutfağa inmek için, merdiven basamaklarından aşağı doğru indim. Mutfaktan içeri girdiğimde, hemen dipteki dolabı açtım ve bir kaç bir şey aldım.
Mutfaktan çıkınca kapıyı da kapattığım gibi, tekrar kendi odama döndüm ve koltuğa oturup, filmi başlattım.
[Saat 1.30 olmuştu]
Tamam bu kadar film izlemek yeter de artar "esneme sesi" biraz kalkayım da ayaklarım açılsın. Biraz ayağa kalktım ve yürümeye başladım.
Odanın içinde yürürken, koridordan topuklu ayakkabı sesleri gelmeye başlamıştı. Kapıyı açtığımda, ikisi de durdu ve suratıma avel gibi baktı.
An: O-oğlum nasılsın?
Ay: Aynen Aras nasılsın?
“Ben iyiyim siz nasılsınız?”
An/Ay: Biz de iyiyiz!
“Tamam. Çekilmek gibi bir niyetiniz var mı acaba?”
İkisi de çekildi ve aralarından geçerek aşağa indim ve mutfağa girdim. Odadan çıkmadan önce aldığım çöpleri, hemen çöp kutusuna attım. Biraz boğazım rahatlasın diye de dolabı açtım ve portakal aldım.
Soğuk bir portakal suyu içtikten sonra, diğer dolapta duran vitamin haplarımı da yutup odama çıktım.
Odama girmeden önce, içimden planı devreye sokmak için iyi bir vakit olduğunu düşündüm ve Ayla'nın kapısının önüne, sessizce yürüdüm.
Kapının önüne geldiğimde içeriden şarkı sesi geliyordu fakat zamanında babam evi yaptırırken ses yalıtımına çok önem verdiği için, iç kısmı iyiydi.
[Yavaşça kapıyı açtım]
Odanın kapısını açtığımda, içeride "I wanna be yours" isimli parça son ses çalıyordu. En azından şarkı zevki güzelmiş, iyi seçimin varmış ablam.
Yavaşça arkasından yaklaştığımda, kendisi camdan dışarıyı izliyordu. Elimi omzuna attım ve diğer elimle de saçını okşamaya başladım.
Omzuna attığım elimin üstüne elini attı ve kafasını bana doğru çevirip, gözlerimin içine içten ve sıcak bir şekilde baktı.
Ay: (Heyecanla) Araasss!
“Şşh”
Ayağa kalktı ve hemen bana sarıldı.
Ben de, ellerimi direk yumuşacık olan kalçasına attım ve koca götünü elimle, sıkıca okşamaya başladım.
Ayla kafasını geri çekti ve dudağımı öpmeye başladı. Etli dudakları, dudaklarıma değerken dilini ağzıma sokuyordu. Ben de dilimi dolaştırdım.
Yavaşça ellerimi dar ve meme uçlarını gösteren, kırmızı tişörtün kenarlarına attım ve çekerek çıkarmaya başladım.
Tişörtü çıkarttığım esnada. Dar tişörtün altından memeleri, güzelce özgürlüğüne kavuşmuş bir biçimde sallanarak kendini aşağı bıraktı.
Orospu ablamın dudaklarını öperken, elimi koca memelerine attım. Yavaşça uçlarını sıkarak avuçlarıma aldım.
Bu esnada, kendisi ellerimin üstüne elini attı ve beni yatağa doğru iktirdi.
Ne olacak diye beklerken, önümde eğildi. Elini eşoftmanımın kenarına attı, çıkardı ve arka tarafa fırlattı.
Elini boxerımın üstüne uzattı ve sikimi ilk baş uzun tırnaklı elleriyle okşadı. Okşarken yutkunuyor, sikimi kavrayıp boxerın üstünden öpücükler konduruyordu.
Kafasını yaklaştırdı ve burnunu sikime sürterek, aynı köpekler gibi koklamaya başladı.
Ay: Mmh! Müthiş kokuyor, kokusu kadar tadı güzel mi acaba?
“Öğrenmek istiyorsan eğer, ne yapman gerektiğini biliyorsundur umarım! Değil mi ablacığım?”
Ay: Evet Aşkım!
Elini boxerımın kenarına attı ve dizlerime kadar sıyırdı. Sikim mızrak gibi dik ve demir gibi de sertti.
Kırmızı etli dudakları, sikimin kafasını güzelce öpmeye başladı ve eliyle de sikimi tamamen kavradığı gibi sıcak elleri. Bir aşağı, bir yukarı hareket etmeye başladı.
Sonra dudaklarını açtı ve beyaz dişleri aralandı, ıslak dilinin ucu sikimin kafasına değmeye başladı.
“İşte bu, benim kaliteli kaşarım!”
Yavaş yavaş kafasını emerken, dişlerini de sikimin kafasına ve etrafına sürterek emiyordu.
Elimi saçına attım ve güzelce okşamaya başladım. Gözlerini yukarı kaldırmıştı ve sikimi arzuyla yalayıp, boğazına kadar alıyordu.
Bir göz kırptı ve boğazının en derin noktasına kadar sikimi aldı. Ağzının kenarından tükürcükler, baloncuklu şekilde akıyordu ama nefessiz kalmasına rağmen sikimi çıkarmadı.
Biraz daha bekledikten sonra sikimi "kroağğk" sesiyle çıkardı ve derin nefesler aldıktan sonra kaşarımsı bir gülüş attı ve taşaklarımı yalamaya başladı.
Sıcacık elleriyle taşaklarımı tutarken, ağzını kocaman açtı ve temizlediğim taşaklarımı ağzına alıp güzelce emdi.
[2 dakika sonra]
Saçlarından tuttuğum gibi kafasını çektim, taşağım ağzından çıktı ve yerlere damla damla tükürcükleri aktı.
Yavaşça kaldırdım ve onu yatağın üstüne uzattığım gibi, altındak şortu çıkardım ve bakmadan fırlattım.
Bu esnada, ellerini üstüme attı. Giydiğim tişörtü çıkarmış ve boynumu emmeye başlamıştı. Dilini mızrak gibi kullanıyor boynumu ve göğüs kafesime mükemmel bir şekilde yalıyordu.
Bir hareketle beni altına aldı ve üstüme çıkıp, vücudunu bir dansöz gibi kullanarak, güzelce kendisini sergiledi.
Sonra, elini amına atıp işaret ve orta parmağıyla am dudaklarını ayırdı ve bana “seni burada daha çok istiyorum aşkım” dedi.
Bu sefer aynı hamle ile ben onu altıma aldım ve biraz geri çekildim.
Yavaşça ayak bileğini tuttum, ayak parmaklarını güzelce yalamaya başladım. Ayak parmakları küçük bir tatlı gibiydi, 5 parmağını bile aynı anda rahatlıkla emebilirdim.
Ayak parmaklarından sonra, ayağının altını öpmeye ve oradanda ayak bileğine geçtim. Bileğini öperek, öpücüklerimi yavaşça bacaklarına ilerleterek asıl yere yaklaşıyordum.
En sonunda amına yaklaştım ve aynı bana yaptığı gibi, ben de onun amını koklamaya başladım.
Müthiş kokusu ciğerlerime kadar işlerken, dilimi am dudaklarına sürterek yalamaya başladım, amının etrafını yalarken, hafif ısırıklarımı atmaktan da hiç çekinmiyordum.
Yalarken, işaret ve orta parmaklarımı am dudaklarına uzattım ve etli dudakları hafifçe araladım.
Dilimi amının iç duvarlarına dilimi sokarak yalarken, klitorisini de emerek onu daha da çıldırtıyordum.
Elleri saçlarımı çevreledi ve bana "e-evet ablacığım işte öylee, eveet müthişsin ablam! Ağğh müthişsin!"
[5 dakika sonra]
Ayla titreye titreye nefes alıyor ve yüzünde tatlı bir gülümsemeyle birlikte bana kısık gözlerle bakıyordu.
“Benden bu kadar, zevk bile almıyorum bunları yaparken. Gram zevk vermiyorsun Ayla”
Ay: N-ne?
“Daha sikimi sokmadan bu kadar harap düştüysen, seni sikmekle kendimi yormuş olurum.
“Hem gelmiş bir de bana şaşkın şaşkın "Ne?" diyorsun kaşar!”
Ay: Ama... Ama be-...
“Ayla harcayacağım vakte değmezsin gerçekten. Ben gidiyorum iyi geceler sana!”
Böyle yapma nedenim Ayla'nın daha istekli olup kendisini ezdirmek için yalvarmasını sağlamaktı. Bu sayede, onu sikerken, sesleri daha fazla çıkacak ve annem etkilenecekti.
Yavaştan kalktım ve kapıya doğru yöneldim. Tam bu esnada kapıyı açtığım gibi, Ayla arkamdan geldi.
Ay: Ha-Hayır bunu yapma Aras! Karşındayım, hazırım bak. İstediğin neyse onu yaparım. Kullan beni!
Dinlememezlik yapıp, daha ne kadar ileri gidebilir diye kapıdan tam çıktığım esnada bildiğin sol ayağıma kapanıp yalvarmaya başladı.
Ay: Lütfen, sana yalvarırım! Bu sefer zevk alacaksın! Altında bir çöp yığını gibi olmayacağım, kadının olacağım.
Beklediğim cevap geldiğinde, istifimi bozmadan ve tavrımdan ödün vermeden onu kucağıma aldım.
Yavaş adımlarla, yatağa doğru onu kucağımda götürdüm.
Sikim, amının önüne gelecek şekile yatağa oturdum ve memelerini avuçladığım gibi, sertçe sıktım. Dişlerinin arasından "ığm" sesi kaçtı.
Dilimi uzattım ve meme ucunun etrafını önce güzelce yalamaya başladım. Bir çocuk gibi, adeta somura somura sertçe emiyordum.
Sonra da ,hafifçe ısırarak dişlerimle meme ucunu ezmeye başladım. Isırırken, ezilen meme uçlarını dilimle güzelce ıslatıyordum.
Ay: Daha sert ısır! Kopar onları hadi!
Bütün duyguları kopup gidiyor. Sadece öfke ve nefret duygusuyla kendisini siktirmek isteyen sürtük bir canavara dönüşüyordu.
Aşağıdan elini sikime attı ve bacaklarını biraz kaldırıp, kendi eliyle sikimi ait olduğu yere yerleştirdi.
Yavaş yavaş otururken, sikim santim santim ilerleyerek içine giriyor ve gözleri yavaştan fal taşı gibi açılıyordu.
Ay: Aağğh, ooohh, sonunda içime aldım bak!
“Ne bekliyorsun alkış falan mı amına koyduğumun esnek orospusu seni!”
(Aras tokat atar)
“Ağlayacak mısın ha? Dayanamayacak mısın?”
Ay: Da-dayanabilirim!
“Siktir oradan!”
Ay: Haayır! Dayanabilirim!
Bunu söyledikten sonra bir. Özgüven geldi ve köküne kadar aldığı gibi çığlık attı.
Ay: AAAĞĞĞĞĞĞHH
Ellerimi kalçasına attım ve sertçe sikimin üstünde, onu kanguru gibi zıplatmaya başladım.
Sikim, amının duvarlarına sürte sürte girerek onu mest ediyordum. Her sikime onu sertçe oturttuğumda, amının sıcaklığı sikimi kavrıyordu.
Adeta yanan yangına, itfaiye hortumuyla giren bir itfaiyeci gibiydim.
Amının sikimi kavraması ve bazen kendisini sıkarak amını darlaştırması sikimin girişlerini zorladığı için, sanki onun kızlığını bozduğum zamanı hatırlatıyordu bana.
Ay: A-Araass be-beni mahvediyorsun kardeşim oğğhh.
Arkadan gelen "şak şak şak" amının taşaklarıma çarpma sesiyle inleme sesleri birbirine karışıyordu.
“Orospuluğunun hakkını veriyorsun, amına koyduğumun kaşarı seni!”
Kafasını şakağıma yasladı, ellerini sırtıma atarak destek adı. Sikimi her soktuğumda, koca memeleri onunla birlikte zıplıyor, göğüs kafesime çarparak sesler çıkartıyordu.
Ayağa kalktım ve yumuşacık kalçalarından tuttuğum gibi sırtını duvara yasladım.
Sikimi her soktuğumda gözlerime mazlumca bakarken, ağzı kocaman açılıyor ve "Daha sert! Çıkartma o sikini, acıma banaaa! Köklee" diyerek hem kendini ezdiriyor, hem de beni müthiş bir şekilde azdırıyordu.
“Al sana Yarak o zaman!”
Sikim alttan amına ekstra bir hızla sokarken, kasıklarım tenine çarpıyor hem göt yanakları şiddetten dolayı birbirine vuruyor, hem de inlemeleri böğürmelere dönüşmüş taşaklarım da, am dudaklarını kapı tokmağına vururcasına darbeler indiriyordu.
Ablamın omuzlarını, boynunu morartırcasına emerken amına çaka çaka onu param parça ayırıyordum.
Ay: AAAAAĞĞH ARAAASSS OOOĞĞH E-EVEETT IIĞĞĞĞMMMM, Sİ-SİK BENİĞĞ! KARDEŞİMİN YARRAĞI AMIMI PARÇALIYOR OOOH!
“Orospular gibi bağırıyorsun Ayla! İşte benim kaltağım, daha yüksek bağır! Daha yüksek!”
Ay: LÜTFEN HİÇ ÇIKARTMAA, SABAHA KADAR Sİ-SİK, AMCIĞIMI MAHVET KARDEŞİM! MAHVEEEETT!
Ayla'nın sesini daha iyi duyabilsin diye, odanın kapısını açmak için aklıma koridora çıkmak gelmişti.
Ellerimi kalçasına atıp ağırlığını üstüme verdiğim gibi sikim amında yürüyerek, kapıyı açtım ve çıktım.
Ellerini sırtıma ve tırnaklarını da derime geçirerek, yüksek sesle inliyordu kaltak ablacığım.
Koridorda onu yere indirdim, sonra da saçından tuttuğum gibi domalmasını emrettim. Hemen dediğimi yaptı ve yüzüme bakıp, bir elini de götüne atıp “hadii sok!” diyerek, tekrardan sikimi içine istedi.
Yavaşça çömeldim ve sikimi göt yanaklarının üstünde, önce gezdirdim. Bazen de dibinden tuttum ve sikimi sertçe vurdurarak zorladım.
Nihâyet, sikim göt deliğinin önüne değdiğinde hemen götünü sikime doğru sertçe iktirdi ve başı girdi.
Ay: Iğğm evettt, Aras hadi ablacığım iktir içine doğru lütfen aşkım benim!
Önce ellerimi kalçalarına attım ve göt yanaklarını biraz sıkarak, daha da ayırdım. Sonra da sikimi belimden destek alarak içine komple soktum.
BÖLÜM 12.1 SONU
63 notes · View notes
marslordu · 1 year
Text
Tumblr media Tumblr media
Kuşlar içimden, düşümden uçmuş. Yani derinden, derinden. Dostlar kafamdan, yaşamdan kaçmış. Aşklar, savaşlar şiirden çıkmış. Yani derinden, derinden. Putlar, ikonlar evimde belirmiş. Gidişler, köpüşler sokakta yaşarmış. Kadınlar, çocuklar hayattan göçermiş. Adamlar, babamlar ölürmüş derinde. Yani derinden, derinden. İnsan özünden düşermiş bazen. Yani derinden, derinden. Küçük bir çocukken içim çok sıcaktı. Allah yukarıda ve toprak sıcaktı. Dünya dönerdi ya, ben de dönerdim. Annem gülerdi ya, ben de gülerdim. Yani derinden, derinden. Bugünlerde ruhumda korkunç bir ur var, derinlerde sinmiş semirmiş bi' sansar. Sönmüş, tükenmiş ve bitmişti sancak. Yani derinden, derinden. Yüzümde şuursuz geceyi utandır. Ruhum, cevap ver karanlıkta saldır. Manyak bir asi gibi sapla mızrak. Yani derinden, derinden...
254 notes · View notes
susuuu1 · 2 months
Text
Yüzümde şuursuz geceyi utandır
Ruhum cevap ver karanlıkta saldır
Manyak bir asi gibi sapla mızrak
Yani derinden derinden
20 notes · View notes
muhibbi · 3 months
Text
Tumblr media
Bende bir emekciyim hz. İdris (as) misali keser diker işlerim...
Ve ellerim bir çok kez bu hale gelir ve emeğimin karşilığını aldığım zaman da mutlu olurum.. alamadığımda olur ... Eminim ki şu an sorsam herkesin emeklerinin karşılığını alamama konusunda anlatacağı çok fazla yaşanmışlığı vardır.
Bir çiçek düşünün o bile emek vermeseniz kurur gider, tüm canlılar, tüm dünya emeğe tabidir. Emek vermeden başarı olmaz. Anne karnında doğmak için dahi emek vererek büyüyen kan pıhtısı, yaşama tutunmak için ne emekler veriyor bir düşünün. Emek vermek çok kıymetli, kimlere, nelere ne için emek veriyoruz? İyi görmek lazım. Emek vermek dedim ya çok kıymetli, emeği kıymetini bilenlere vermek, insanlığın yararına vermek bizi her zaman mutlu edecektir.
Emeğinizin karşılığını alabildiğiniz ve emeklerinizin kıymetini bilenlerle yol yürüdüğünüz yarınlarınız olsun efendim
Emek vermek konusunda beklentimiz şair Necip Fazıl’ın Utansın şiirindeki gibi olmalı. İşimizi yapıp, ötesinde tevekkül etmeliyiz.
Tohum saç, bitmezse toprak utansın! Hedefe varmayan mızrak utansın! Hey gidi Küheylan, koşmana bak sen! Çatlarsan, doğuran kısrak utansın!
27 notes · View notes
insanogluu · 1 year
Text
Bak insanoğlu,
Adalet terazisi zengine doğru ağır basarsa,
güçlü mazluma zulüm yaparsa,
bunları gören millet susarsa
kıyameti bekleme kopmuştur zaten.
İlla gökyüzünden taşmı yağacak
güneş battığından doğup doğduğundanmı batacak Bir mızrak boyu olup senimi yakacak.
kıyameti bekleme kopmuştur zaten
İsa gökyüzünden insinmi dersin
İnipte deccalı kessinmi dersin
Senin bozduğunu yapsınmı dersin
kıyameti bekleme kopmuştur zaten
VE/FA
Tumblr media
Huzurla..
130 notes · View notes
siiraze · 4 months
Text
Bazı sabahların güneş ışıkları yaşama saplanan mızrak uçlarıdır. “Her gecenin bir sabahı vardır” diye diye o sabahın katili güneşe tanıklık eder insan..Sonra uyur kalır ölmüşcesine uyanır geç vakit cesedine gülmüşcesine…
Tam ağlayacakken gülmeye varır insan, gülüşü tetiği çekişidir, gülüşü bazen ölüşüdür insanın…
Şiiraze
26 notes · View notes
gelincik-gelincik · 11 months
Text
mızrak ustası
youtube
99 notes · View notes
hamitbyd-blog · 2 months
Text
Millet inim inim inlerken milletin parasını kim yiyorsa zehir zıkkım olsun Ağzından burnundan fitil fitil gelsin. CHP bu olayı hernekadar kapatmaya çalışsada çok zor mızrak çuvala sığmıyor.
8 notes · View notes
kayipruhh · 4 months
Text
ruhum, cevap ver karanlıkta saldır.
manyak bir asi gibi sapla mızrak.
15 notes · View notes
ademdizianime · 3 months
Text
Tumblr media
Dünya bir sanayi devriminin tam ortasındayken, demirden bir tabakayla kaplı kalbi parçalanmadıkça ölmeyen bir canavar türü ortaya çıkar. Isırdığı insanları da kendisine dönüştüren bu canavar, Ceset (Kabane) adı verilen saldırgan bir tür zombidir.
Uzak Doğu'daki Hinomoto adasında yaşayan insanlar, bu yaratıklardan korunmak için pek çok karakol kurmuşlardı. Karakollar arasındaki ulaşım Hayajiro adındaki buharlı lokomotif sayesinde sürdürülmekteydi. Aragane karakolunda yaşayan Ikoma adında bir oğlan da Hayajiro'nun bakım faaliyetlerinde görev almaktaydı. Becerikli Ikoma, kendine bu canavarlara karşı kullanmak üzere Delici Mızrak (Tsuranuki Zutsu) adında bir silah yapmıştı.
Günlerden bir gün, Ikoma yeni silahını denemek için fırsat kollarken, zorunlu Ceset kontrolünden muaf tutulmuş Mumei (İsimsiz) adında bir kızla tanışır. Gece çöktüğünde Ikoma, Hayajiro'nun kontrolden çıktığını görür. Lokomotifte görevli tüm personel cesetlere dönüşmüştür. Cesetlerin saldırısı altındaki karakolu kurtarma görevi, aradığı fırsatı bulan Ikoma'ya düşer...
7 notes · View notes
dokuntuler · 3 months
Text
Bugünlerde ruhumda korkunç bir ur var
Derinlerde sinmiş semirmiş bi sansar
Sönmüş tükenmişti bitmişti sancak
Yani derinden derinden
Yüzümde şu nursuz geceyi utandır
Ruhum cevap ver karanlıkta saldır
Manyak bir asi gibi sapla mızrak
Yani derinden derinden
7 notes · View notes