Tumgik
#müzik günlüğüm
bilemiyorum--altan · 4 months
Text
Vurulursun da ölmezsin ya.. işte bu öyle bir şarkı..
4 notes · View notes
cicibebepaketi · 47 minutes
Text
Aç gir kalbime kimse değmiş mi
Az iz hatıran silinmiş mi
Açtığın yara yerini sevmiş mi
Allah aşktır sensin kalan geriye
O yol mübah çıkıyorsa sevgiliye
Çek vur hançeri teslimim ellerine
Derine, derine daha derine
Adını kazı derime
Dikeni ol canımın yakışır güle
Derine, derine daha derine
Adını kazı derime
Koparamaz o gülü kimse sen bile
0 notes
hypnogaja · 2 years
Text
rbleri komple kapatasım geliyo bazen
1 note · View note
bayanpiraye · 18 days
Note
Müzik, bir yerde ruh halimizi yansıtır. Dinlediğimiz müzik o an hangi ruh halinde olduğumuzun göstergesidir.
Senin aksine ben bir tür müzik dinliyorum.
Bu hep aynı ruh halindeyim anlamına gelmiyor ama.
Daha çok keyif amaçlı dinliyorum.
En çok keyfi ise, yağmurlu havalarda araba kullanırken müzik dinlemeyi seviyorum.
Peki acaba, yağmurlu havaları sevenlerden misin?
Müziği keyif amaçlı dinleyemem. O zaman hayatımın bir parçası olmaz. Her zaman mutlu keyifli değilim bazı dönemler mutsuzum bazı dönemler stresliyim. Bazen hiç bir şeyim. Müzik ve günlüğüm her anıma şahit olan iki yakın arkadaşımdır.
Biliyor musun şuan yağmur yağıyor... Ve yağmurlu havaları çok severim. Hatta gök gürültüsünü de çok severim.
4 notes · View notes
sayendeyirmiki · 7 months
Text
çok sevgili tumblr günlüğüm,
bir kaç gündür yazmaya üşeniyorum bu yüzden yazasım da kaçmış bulunuyor. ama şu an yazasım var. belki yorulup uykum gelir. iki kupa kahve içtikten sonra biraz zor gelir ama umut garibanın ekmeğidir. bu arada umut etmeyi çok severim. gariban olduğum da doğrudur. neyse bu konulara hiç girmeyeceğim. kötü geçen iki sınavımın ardından kendimi o kadar sıkıp kastım ki bu baş ağrısına sebep oldu. ve asla dinmedeği için ağrı kesici aldım. üstüne de kahve içince baş ağrısının a'sı kalmadı. o kadar saat müzik dinlememe rağmen anadan doğma gibi hissediyorum. bugün hafta sonu yaptığım gibi yurdun dinlenme odasında çalıştım. ve yarın önemli bir sınavımın olması şerefineymiş gibi epey kalabalıktı. bir de ses yapıyorlardı kafesinden kaçmış kuşlar gibi. neyse dedim dersine odaklan sen. Allah'ın işi ya o kadar saat müzik dinlemek hem gürültülerini bastırdı hem de baş ağrısı yapmadı. çok güzel şey içinden geçirdiğin dileğin veya duanın sana geri dönmesi. ve benim için hayırlı olan bütün dualarım hep kabul olmuştur. çok şükür. (nazar değerse ağlarım maşallah desin okuyan biri olursa.) sırayla gideyim; sınav çıkışı her gün yürüdüğüm yolu bu kez süveydayla yürüdüm. tek iken de güzel oluyor, yanında biri varken de. heleki sohbet ediyorsan.. bizim de hep konuşarak geçti. sonra o yurda geçip ben yanından ayrıldım. ilk defa müziksiz yürüdüm o yolu çünkü baş ağrım tam o an başladı. yurda dönüş yolunda irem aradı ödevi için seramik bardak ve kil tabak istedi. bu vesileyle çini sokağını öğrenmiş oldum. sınavım olmasaydı gezicektim ama bunu sınavlardan sonraki boş günlerime erteledim. yemekten önce kızlarla epey sohbet ettik. bu bana o kadar iyi geldi ki. çünkü sadece bir kişi değil dört kişinin hepsi de sürekli konu hakkında fikirlerini söyledi ve asla sohbet bencilliği olmadı. tek bir kişinin egemen olduğu muhabbetlerde, ortamlarda bulunmak dahi istemiyorum. beni kendimden uzaklaştırıyor çünkü. eskiden kibar ve sakin biri olmaya çalıştığımı sanırdım. ama aslında bunun karakterim olduğunu öğrendim. yani ben zaten sakin biriymişim. kibarlığım ise tartışılır. aslında kibar biri olmaya çalışıyorum. çünkü çevreme bakınca beni rahatsız eden bir çok davranış ve karakter görüyorum. ve evet diyorum ben kesinlikle böyle olmamalıyım. bunun için gerçekten çok çabalıyorum. çabaladığım iki farklı konu daha var ama bugünlük bu kadar yeter. destan yazmak istemiyorum sonra kaydır kaydır gitmiyor. saat 2 olmadan alarmımı kurup uyuyayım.
-salı ama pazartesinin anıları.
4 notes · View notes
Text
Bazen insanları anlamak çok zorlaşıyor ve bir zamandan sonra ne onları anlamaya ne de kendimi anlatmaya çalışmıyorum.
Kaçıyorum evet kaçıyorum ama nereye hayır tabiki şehir değiştiremem ben zihnimde kaçıyorum mesela böyle bir durumda 4 çarem var;
1.Uyurum uyumak en güzel kaçış türüdür.
2.Cizim yaparım bu bana iyi geliyor.
3.Kitap okurum tek bir hayat değil milyonlarca hayat tanırım ve yaşarım,bir söz var : "Ne yazık kitap okumayanlara onlar sadece bir hayat yaşıyorlar bizler ise milyonlarca hayata hem şahit oluyor hem de yaşıyoruz."
4.Müzik dinlerim bazen kendime bile durumu anlatamam sonra bir ses notaların dansı, sen sus der sanki bana müzik ben meseleyi biliyorum.
Peki ya hiç biri işe yaramazsa, bu duruma çok nadir düşerim ve o zaman iki yolum olur ve genellikle ilk yolu seçer buraya gelirim içimi dökerim burası benim gizli günlüğüm gibi çünkü burada sözlerim güvende, zaten insanlar en çok bu yüzden günlüklerine sıgınmaz mı ? Çünkü kimse orada onları eleştiremez burasıda benim için böyle burada kimse beni eleştiremez, yargılayamaz.
Ve son ihtimal kulaklığımı takarım ama bu sefer ingilizce sakinleştirici bir müzik olur dinlediğim ve saatlerce ağlarım ama bu akşam olur çünkü insanlara güçsüz yanımı göstermem, duygularımı o zaman kendime açarım eğer o noktaya gelir,o çukura düşer ve ağlamazsam sabah illaki bir sorun çıkar ve kendimi kontrol edemem,biri bana laf atar ve sakin karşılayamam, sonra ne mi olur insanlar bana agresif der, kendine hakim olamıyorsun bu ilerde başına sıkıntı açar der. Herkes yaptığımı konuşur sinirimi ama kimse beni bu noktaya getireni ne konuşur ne de sorgular. SONUCA BAKARLAR NEDENE DEĜİL. TAM BU YÜZDEN, İNSANLAR BENCİLDİR KENDİLERİNİ DÜŞÜNÜRLER VE BUNU HER KONUDA BELLİ EDERLER.
6 notes · View notes
onurabayli · 8 months
Text
Senaryo için bir şarkı daha doğrusu bi dörtlük yazdım ve arkasına müzik de yaptım bir şekilde tüm gün onla uğraştım ve cidden iyi oldu sadece seslendirecek biri lazım sesim bok gibi olduğu için ilk nasıl oluyor diye seslendirdim kendine vurasım geldi sesten dolayı 😂 burası ne güzel günlüğüm gibi oldu her bişey yaptığımda yazıyorum tanıdık kimse yok hatta gizliye alabilsem alıcam sadece yazmak istiyorum burada bu senaryo olayını. İlerde senaryomu bitirdiğimde teker teker okumak için nasıl geçtiğini nasıl yazdığımı ne yaptığımı okumak istiyorum
0 notes
gunesizgunduz · 2 years
Text
Kendi sesimi duymak istiyorum onlar beni duymadan önce ben kendi sesimi duymak istiyorum aynaya baktığımda gördüğüm kişiyi sevmek istiyorum onlar beni sevmeden önce ben kendimi sevmek istiyorum .
Heyecan güzel bir şey mi? Benim için çok büyük bir şey heyecan bana koruyu mutluluğu huzursuzluğu hissettiriyor. Aşk hiç yaşamadım ama ona karşı heyecanım da var.
Ben nasıl biriyim?
Ben kendini sevmek isteyen, güzel olmak isteyen, fazla güzel olmasada yinede bir şeyler çizip Karalayan ve bunu yaparken rahatlaması var o en keyiflisi arkadan güzel bir müzik, veee dizi film izlemeyi seven bazen yeni bir diziye başlamaya üşenen , müzik dinlemeyi seven dinlerken kafasında binlerce kez senaryo kuran, kitap okumayı sever sevmez arasında bir şey ama eskiye göre daha iyi kitap okuyor, veee tiyatro. Tiyatroyu çok seviyor ama hiç canlı izlemedi . izlemeyi çok istiyor internet izler Shakespeare kitaplarını okur öyle tatmin olur. Ama bir gün o sahneye çıkacak. Çıksın bir kere bile olsa çıksın 14 yaşındaki Hali bunu çok istiyor onu üzmesin.
Doğum gününe çok az kaldı kızım eski heyecanın yok biliyorum. Para biriktirip kendine doğum günü süsü alma heyecanı içinde yok artık. Olsun 15 yaşına gireceksin o 15 yıla gelene kadar kaç gün geçti kaç hafta, kaç ay , kaç yıl? 15 yıl geçti.
Nasıl geçti ?
Ailenin en küçük çocuğu olarak doğdu her zaman bir tık daha değer gösterildi o bunu gözündeki küçük bir sorun yüzünden sanıyordu. Çok sessizdi fazla konuşmazdı çocukken daha doğrusu onunla konuşmazlardı . İçinde hep az da olsa yaratıcılık vardı uzaktan göremediği şeyler onun gözünden çok farklı bir şey olarak görüyordu mesla uzakta Bir insan var ama o onu bisiklet olarak görüyor gibi. Kendini bildi bileli hep zayıflama çabası. Şimdi bir az iyi eskisinden daha iyi hissediyor.
Neyse şimdilik bu kadar tabi 15 yıl bu kadar kısa geçmedi her şey dün gibi ama şimdi bu 15 yılın yorgunluğunu çıkarma zamanı
Kendime not: kendinle mutlu ol senin senden başka kimsen yok. Her şeyin zamanı var o yaşamak istediğin her anı inşallah yaşarız. Tabii kendiyle mutlu Hümeyra ile....
Günlüğüm seni kimse okumayacak biliyorum ama okuyan olursa çiğköfte yesin çünkü ben çok severim fbfgfgfvfvfvfgdv diyecek bir şey bulamadım.
Tarih: 26 .11.2022 cumartesi
Saat:22.10
1 note · View note
kargavemezar · 4 years
Text
22’10’20
5 notes · View notes
inimdeyim · 3 years
Text
Tumblr media Tumblr media
15 kasım pazartesi
18:18 ev/izmir
Biraz hüzünlü ve zorlu günler geçirmekteyiz. 11 yıllık yolculuğumuzun şu son dönemlerinde Momo’da yaşlılığın getirdiği bir takım sorunlar ortaya çıkmaya başladı. Benim yorgun kalp tanısı koyduğum doktorların deyişiyle kalp büyümesi bir sürü başka rahatsızlıkları beraberinde getirdi ve hayatımıza çöreklendi. Söylenecek çok şey var ama yorgun ve üzgün olmak dışında herhangi başka bir şey yapmaya halim yok gibi. Momo herhangi bir şeyden anlıyor mu durumuyla alakalı bir fikrim olmamakla beraber tek dileğim huzurlu olması her an her saniye. Yarın ekomuz var umarım her şey güzel geçer 💗
Tumblr media
36 notes · View notes
eneskurnaz · 3 years
Text
bir sezen şarkısında buluşmak üzere sevgili..
2 notes · View notes
chaitealatteicenmi · 3 years
Text
neyse müzik dinleyip uyuyim bari la. yoksa isyan etmeye devam edicem rahat rahat. neden rahat? çünkü kimse beni tanımıyor jspxjsğxjsğxjspxjs. burada beni tanıyan bir kişi birrrr kişi bile çıksa anında hesabı silip giderim. yaparım. çünkü burası benim günlüğüm. beni tanımayanlar yazdıklarımı okuyabilir, ama tanıyanlara asla tahammülüm yok. çünkü öyle.
3 notes · View notes
ruhuviran · 4 years
Text
_Viran kızın günlüğü 1_
Siz tanımazsınız belki beni ama hepinizin içinde birazcık ben varım.
Her ne kadar fark etmeseniz bile en derin yerinizde, zihninizin en karanlık bölgesinde,
Her acı çektiğinizde, her gülümsediğinizde ve özellikle de kendinizi en çaresiz hissettiğiniz anda.
Evet işte o benim.
O çaresiz hissettiğiniz an benim, o yıkılmış harabeye dönmüş ruhunuz benim ve bu benim günlüğüm,
Bu benim varoluş değil yok oluş hikayem...
Hiç kendinizi bir boşlukta hissettiniz mi?
Ama öyle herkesin hissedebileceği boşluktan bahsetmiyorum.
Bu öyle bir boşluk ki seni yutana kadar asla durmayan,
Seni içine çeken, seni bu dünyadan silebilecek bir boşluk.
Peki hiç yalnız hissettiniz mi?
Yüzlerce insanın onlarca kalabalığın arasında yapayalnız kaldınız mı?
Zihninizin sesinden kurtulup başka insanları hiç duydunuz mu?
Peki sizde mi kulaklığı takıp müziği açıp yol boyunca müzik listenizin bitmesine rağmen tek bir cümle anlamayanlardansınız?
Bir insanın acısını ne kadar çoksa gülüşü o kadar güzeldir derler. Biliyor musunuz gülüşümü dışarıdan görmek isterdim. Gerçekten güzel midir kim bilir...
Herkesin gülüşü kendine özel midir?
Ya kırık insanlar
Onlar gerçekten hep buruk bir tebessüm ile mi devam ederler bu hayata.
En son ne zaman gerçek bir kahkaha attın?
Buruk tebessümleri boş ver ne zaman gerçekten içten bir şekilde güldün? En son kime selam verdin? yolda yürürken en son kime gülümsedin?
Sevmek peki...
Hiç sevdin mi yabancı birini...Hiç gülümsedin mi ona ender bir çiçek misali ... Korkak mısın sende benim gibi. Kaçar mısın sen de sevgiden. Biliyor musun bu viran kız kaçardı ama yakalandı hep kaçacak sandı... Kaçamadı...
Viran kız.
19.05
43 notes · View notes
menemennpastirma · 4 years
Video
youtube
Ozbi - Anlamadın Mı (Rakılı Live 3. Seri)
Sözleri: Arala kapıları güzelce takılalım Masada Rakı balık yine Ovala sakalımı konuyu uzatalım Geceyi unutalım hey Yak hadi tabuları kaos yaratalım Hapse atılalım yine de Barışa tutunalım sevişip sıkılalım Denize çakılalım hey
Sonra o sabahına yaz onur nasıl yaramaz diye   Yorma bu adam olmaz piç beni aramaz diye Kurma kafada karışıp bi de buna alışıp sorma Bana Sen kimdin diye önyargılarla savaşan hayatım gerçekleri gözlüyor
Beni Yine anlamadın mı Suratına kaç kere Vurdum Acıları kavramadıysan Bu derdimin anlamı kalmaz
Kavgayı bırakarak ileriye dönük bi hayali taşımak mümkün değil ama var olmak bile üstünleri bozar Parası olan üstün değil aga Kendini parayla adam sanan muhtevaya diyecek çok söz yok Hayat bi boşluk nedensiz ahmaklığına bırak
İçindeki acıları böl gör kendini Otorite saydığın her şeyi yık yansıyan ışığın çiz resmini Buldun beni her halini yaşıyan bir deli Her ritmin bağımlı şairi yasaklara karşı bi serseri Ozbi hükümetin varlığını reddetmiş asi Göğsümde hep bu mazi aşklar direnişteki gazi Gönlüm adalet ister lakin kırık terazi Ee kendini üstün sana tüm ırklara bazen kerim fenasi Hıh tutulur mu acep günlüğüm Hep varoştuk olm kir pas tutardı önlüğüm Şimdilerde biraz ünlüyüm Ama maalesef yaşamam para için aşklara düşkünüm adım Onur lakabım Ozbi ve böyle özgürüm layn
#müzik #şarkı #canlı #akustik #rap #ozbi #anlamadınmı #rakılılive
(via https://youtu.be/vbPzL_nD9jA)
6 notes · View notes
kriswuturkey · 5 years
Text
190404 • Modern Weekly Magazin Nisan 2019 - Kris Wu ve Virgil Abloh Paris’te “Şöhret” hakkında konuşuyor.
Tumblr media
Günler önce, Louis Vuitton Marka Elçisi Kris Wu ve Virgil Abloh ilk kez bir araya geldi, her ne kadar Instagram'da birbirlerini yıllardır takip ediyorlar olsada. Üçümüz, Louis Vuitton Paris'in ofisinde oturduk, medya kuruluşları, asistanlar, makyaj sanatçıları, stilistler, fotoğrafçılar ve marka temsilcileri dahil olmak üzere kadrolarla çevrili olarak, “şöhretin” ne anlama geldiğini tartıştık. Kısa bir süre sonra kafam biraz karışmaya başladı ve kimin kim olduğunu hemen hemen unuttum. Bu durum hayal edilebilir: popüler bir süperstar ve en iyi moda evinin yaratıcı yönetmeni ile aynı röportajda ateşli bir çekim yapmaya çalıştığınızda, bir ton hazırlığa ihtiyacınız olacak çünkü bu süre zarfında çok fazla element olacak , ve bu kontrol edilemiyor.
Kris Wu: Şöhret şüphesiz iki ucu keskin bir kılıç. Şimdi her hareketimi bir standart olarak gözlemlemek isteyen insanları biliyorum , ancak kişisel bir alanı olmayan bir hayata alışamıyorum bir türlü. Bunun şöhretle gelen bir şey olduğunu biliyorum ama yine de buna adapte olamıyorum.
Virgil Abloh: Bir insanın ne kadar ünlü olduğunu ölçtüğüm gibi, genelde dışarıda farkedilme ihtimalinin ne kadar yüksek olduğuna da bakarım. Kris Wu gibi bir şarkıcı için, müziği yaygın bir şekilde yayılıyor, bu yüzden evinin kapısında çıktığı anda, farkedilme ihtimali son derece yüksek. Kris Wu kadar ünlü değilim, ama geniş bir kitleyi kapsayan ayakkabı ve kıyafetler tasarladığım için, dışarı çıkarken rahatsız edilmem de çok kolay.
Kris Wu: Şöhretin ne olduğu veya neyi temsil ettiği hakkında asla fazla düşünmedim. Sadece ne istersem onu ​​yapıyorum veya değişiklik yapmaya çalışıyorum. Gerçekten harika bir şey varsa ama bunda hoşuma gitmeyen bir şey de varsa, bunu nasıl düzelteceğimi bulmaya çalışırım. Gerçekten çok sosyal medyaya girmiyorum. Dinlendiğimde, nerede olduğumu veya neler yaptığımı bilen insanlardan hoşlanmıyorum.
Virgil Abloh: Sosyal medya’da ki ben , gerçek ben değil. Instagram'ı bir yol olarak düşünüyorum. Yaptığımız şeyi tanıtmamızı sağlayan bir yol. Mevcut neslin nasıl iletişim kurduğunu gösteren bir sosyal araçt, ancak kişisel bir şey olduğunu düşünmüyorum veya bir günlüğüm olduğunu.
Kris Wu: Kimse bana ünlü olmayla nasıl yüzleşilmesi gerektiğini veya nasıl sürdürülmesi gerektiğini öğretmedi. Peki, nasıl biri (beni) anlayabilir? Onlar ben değil. Arkadaşlarım ünlü olmayı hiç tecrübe etmediler. Açıkçası, gerçekten ünlü olduktan sonra, bu konuda farklı hissedeceksiniz. Hayat beni seçti, bu yüzden kendi yolumu bulmalıyım. Molaya ihtiyacım olursa arkadaşlarımla konuşurum. Liseden arkadaşlarımla takılmak, kendimi en rahat hissettiğim zamanlar. Bir şeyler söyleyebilir ve normal bir insan olmaya geri dönebilirim onlarla. Bazen onları kıskanıyorum. Normal bir hayat yaşıyorlar. Tabii ki hayatım hakkında anlayamadıkları şeyler vardır, ben de arkadaşlarımın yaşadığı birçok şeyleri anlamıyorum. Onlardan bazıları evli ve çocuklu ama ben değilim. Bir ailey kurduktan sonra hayatın nasıl olduğunu bilmiyorum , merak ediyorum ama onların da hayatım hakkında merak ettikleri şeyler var.
Virgil Abloh: İnsanların şöhretle ilgili yanılgıları var. İsminiz küresel olarak bilindiğinde, sadece dikkat çekmek istediğinizi düşünüyorlar. Ama bu doğru değil. Örneğin, müzik yapmayı seçtiyseniz, ünlü olmanın sonuçlarını kabul etmelisiniz. Tabii ki, sadece ünlü olmak için yapan insanlar var, ama bunlar hakkında yorum yapmayacağım. Çoğu zaman, ünlü olmanın bir yan etkisi vardır.
Kris Wu: Katılıyorum. İlk çıkışımdan beri, fanlarımın beni görmeye geldiğini görünce şok oluyorum. Tutkulu ve gürültülü tezahüratlarını hissediyorum, ama şimdi alışkınım artık. Hayat sadece böyle, başka seçeneğim yok.
Virgil Abloh: Benim için biraz farklı. Ben bir tasarımcıyım, ortadan kaybolursam eğer prodüksiyonu durdururlar. Dünyaya yeni şeyler katmayı bıraktığınız an, insanlar dikkatlerini başka bir yere verirler ve başka yeni şeylere odaklanırlar. Aslında gelecekte yapmayı planladığım şey bu. Şöhret aslında bir uyuşturucu. İnsanlar bağımlı olabilir ve özgüvenleri için buna güvenebilirler. Ünlü olmak istemenin kötü bir şey olduğunu söylemiyorum — bu iyi ya da kötü değil. Her şey nasıl tepki verdiğinize bağlı.
Kris Wu: Ben küçükken idolüm Allen Iverson’dı (basketbol oyuncusu). Odamın her yerine onun posterlerini asmak isterdim, ama annem bir şey yapmama izin vermezdi. Neden bilmiyorum. Iverson benim için çok eşsiz. Onun kişiliğini seviyorum. Asla takım elbise giymedi ve hep sadece spor kıyafetler giydi. Bu gerçekten bana çekici geldi.
Virgil Abloh: Michael Jordan benim çocukluk idolümdü ve ben bu dönemdeki hip hop sanatçılarını dinlemeyi seviyorum, LA gangsta rap: Eazy-E, Wu Tang. Ben kaykay da sevdim. Kaykaycı Stevie Williams'ı seviyordum. Büyük boy moda tarzı Iverson'a çok benziyor. Jordans yüzünden Nikes, geniş Dickies pantolonları ve grafik tişörtler giydim. Bu nesildeki sosyal medya insanları, idollerine yakın olduklarını hissediyorlar. Bu yeni bir şey değil. O zamanlar Jordan için Sports Illustrated'ın bir sayısını alırdım çünkü onunla ilgili her şeyi bilmek istiyordum. O zamanlar, idollerle aramızda çok büyük bir mesafe vardı, bu yüzden hala kendi hayatlarını yaşayabiliyorlardı. Ama şimdi hayranlarım Instagram profilime girebilir ve bir yorum bırakabilir ya da ne kontrol ettiğimi öğrenebilirler. Paris Moda Haftası'ndan bir şey paylaştıysan nerede olduğumu bilirler. Öğle yemeğimi çektiğim bir fotoğraf yayınladıysam, bir sürü kişi hemen ortaya çıkar.
Kris Wu: Sosyal medya yüzünden, idoller ve hayranlar arasındaki iletişim çok farklılaştı. Büyürken, Iverson ile etkileşime girmemin bir yolu yoktu. Ancak seninle tanışmam sosyal medya sayesinde oldu.
Tumblr media
Virgil Abloh: (Kris ) Instagram hesabımı takip ettiğinde, aniden 15.000 takipçi kazandım.
Kris Wu: Yaptığı şeyi gerçekten seviyorum. O zamanlar Kore'deydim ve ne çıkarsa çıksın, arkadaşım satın almama yardım ediyordu. Yemin ederim ki bu doğru. Sonra arkadaşım bana, markasının bir elbisesini giydiğim fotoğraflarımdan birini beğendiğini söyledi ve ona inanmadım bile. Ona sadece (Virgil’in) gönderimi beğendiğini gördükten sonra inandım, bu yüzden daha fazla resim paylaşmaya başladım. Aynen böyle, birbirimizle iletişim kurmaya başladık ve sık sık mesaj ve resimler paylaşırdık , ama biz hiç şahsen görüşmemiştik.
Virgil Abloh: Ben de onun hayranıyım. Karşılıklı hayranlık duyduğumuzu söyleyebilirsiniz, ancak bu onun kişisel hayatını istila edeceğim anlamına gelmez. Birbirimizin hayatına ve işine saygı duyuyoruz. Çılgınca davranan, iten ve idolleriyle fotoğraf çekmek isteyen hayranlar gördüm. Onlara “fotoğraf çekmek istemiyorum” derseniz, size asla inanmayacaklardır.
Tumblr media
Kris Wu: Fanlarla nadiren fotoğraf çekerim. Ben her zaman hayır derim. İstemediğim için değil ama kültürel farklılıklar olduğunu düşünüyorum. Amerika'da çok kaygısız olabilir, ancak Çin'de çok farklı. Bir hayranla fotoğraf çektiysem, başka bir hayran çok kızmış veya kıskanmış olabilir. Birisi benimle fotoğraf isterse, isteği reddederim. Bu benim kuralım.
Virgil Abloh: Kalabalığın önüne geçmeyi umuyorum. Biri bana bir çift ayakkabı getirip imzalamamı isterse imzalarım. Ancak, aşırı iddialılarsa, onlara karşı dikkatli olurum. Kamuoyunda, herkes aynı değil. Çok saldırganlarsa diğerlerini de etkileyecektir bu, bu yüzden enerjimi boşa harcamamayı umuyorum, iyi bir insan olmak için.
Kris Wu: Fotoğraf çekmek, imza vermek .. birçok insan bunun bir ünlünün görevi olduğunu düşünüyor.
Virgil Abloh: Bu binadan bir Uber'i çağırmak için ayrıldığınızı ve birisinin hemen size karşı koştuğunu ve yüksek sesle adınızı haykırdığını hayal edin. Her gün bu rahatsızlıklarla karşılaşan arkadaşlarım var. Hiç kimse rastgele bir yabancının kişisel alanını işgal etmez, ancak dünyayı değiştirmek için bir şey yaptığınız veya bir miktar dikkat topladığınız anda geri dönüş yok. İnsanlar takıntılı hale gelir ve sizinle ilgili daha fazla bilgi edinmek ister. Sizi işinizle tanıyorlar ve sonra sizinle başka bağlantılar bulmaya çalışıyorlar.
Tumblr media
Kris Wu: Ben herkes gibi olmak istiyorum. Onlar gibi sokaklarda yürümek istiyorum. Kameralarla yüzleşmediğimde çok rahat giyiniyorum. Doğal olarak (toplumla) uyum içinde olmak istiyorum. Batı ülkelerinde, Chinatown veya Koreatown'a gitmemek için elimden geleni yapıyorum. Batı'da ünlü olmak için bir albüm yayınlamadım, Çin'de zaten çok ünlüyüm ve buna alışmak zaten zor. Sadece diğer ülkelerden insanlara yeni nesil genç Çinli müzisyenlerin ve sanatçıların Batı sektörüne girme yetenekleri olduğunu göstermek istiyorum. Ben öncü olmak istiyorum.
Virgil Abloh: Şöhret bir zorunluluk değil, ancak onsuz bu röportajı yapmak için burada oturuyor olur muyduk? Sanmıyorum. Fakat şu anda batan bir gemide oturmuş olsaydık ve hayatlarımız tehlikede olsaydı, ünlü olmanın bir anlamı olur muydu? Bu gerçekten ne zaman ve nerede olduğuna bağlı. Evde oturuyorsanız veya kimsenin bulunmadığı bir köşedeki dükkana gitmek için pijama giyiyorsanız, o zaman gerçekten “şöhret” var mı ki?
Tumblr media Tumblr media Tumblr media Tumblr media
eng trans : meigeniexpress
tr trans : KrisWuTurkey
3 notes · View notes
Text
Müzik listem=günlüğüm.
8 notes · View notes