Bu aralar Türk dizileri bi güzelleşti gibi. Ben Bahar’ı oldukça sevdim. Kendini ailesine adayan tıp mezunu bir kadinin tekrar hastaneye donmesi ve doktor olmasını konu alan yer yer komik, yer yer acılı dizimizde Demet Evgar döktürmüş. İç hesaplaşmalar kendine dönmeler güzel. Ağlamaklı bakı��ları kalp ben. Ama küçük bir eleştiri Demet Evgar’ın karşısında zeki olduğu kadar yakışıklı da bir aktör beklerdim. Kendimi kaptırıp babaaanne gibi konuşa konuşa dizi izliyorum. 😂 Ayrılık sonrası güzel kafa dağıtmaya.
İnci tanelerini pavyon olayına rağmen sevdim -kadının üzerinden erkeklerin para kazanmasını desteklemediğim ve kadının emeğinin sömürüldüğünü düşündüğüm için- öğretmen figürü ve öğretmenin yaklaşımı hoşuma gitti, aşka bakış ve edebiyattan bahsedişler de oldukça güzel.
Mafyatiklikten ve Osmanlıcılıktan uzak TV programları iyi ki varsınız.
İki kalp arasında en kısa yol:
Birbirine uzanmış ve zaman zaman
Ancak parmak uçlarıyla değebilen
İki kol.
Merdivenlerin oraya koşuyorum,
Beklemek gövde gösterisi zamanın;
Çok erken gelmişim seni bulamıyorum,
Bir şeyin provası yapılıyor sanki.
Kuşlar toplanmışlar göçüyorlar
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.