Analık Babalık Böyle Olmaz! - Salih Topçu Hoca Efendi
Analık Babalık Böyle Olmaz! – Salih Topçu Hoca Efendi
—
İSMAİLAĞA NET | Yolumuz Sohbet
Portal: https://www.ismailaga.net/
E-posta: [email protected]
Facebook-Twitter-Instagram: @ismailaganet
Telefon: 0850 811 7777
Bizleri sosyal medya hesaplarımızdan takip ederek ve portalimize üye olarak yeni video, ders ve sohbetlerden anında haberdar olabilirsiniz.
#ismailağa
"Babamı zaten hiç tanımadım da, annemden olduğuma da inanasım gelmiyor. Sanki o... sanki o beni doğuramazmış gibi."
"Sadece inkâr etmek istiyorsun, o kadar."
"Ama umursama. Annelik babalık gibi şeyler de kavramsal... biyolojik bir olayın abartılmış hali. Sadece sığınacak liman arama çabası insanoğlunun. Fazla abartmışlar anne baba gibi değerleri. Çoğu şanslıyken, bazılarımız şanssız düşsün diye. Umurunda olmasın. Anne yada baba... olmasada oluyor."
yazıp yazıp siliyorum. bazen değil, çoğunlukla bu hayatın benimle alıp veremediğinin ne olduğunu düşünüyorum. tam bir sene önce. yaşadıklarıma karşı acıyla yakındığım bir yazı yazmıştım. şöyle anlatmıştım kendimi; ‘ben küçüktüm, çocuktum anne. neden büyüyen insanlar çocuklarını dövüyor ki? hatırlarsın anneciğim. bir gün okuldan gelmiştim. ödevlerimi yapıyordum, mutluydum çünkü babam yok, mutluydun çünkü babam yok. geç gelecek ve onun azarını işitmeyeceğim için çok mutluydum. geç gelecek ve sana vurmayacağı için çok mutluydum. ama o çocuğun ne kadar saf bir düşüncesi varmış. ya da korkunun yarattığı bir düşüncenin içindeymiş. her neyse. babam düşündüğümüz gibi eve geç gelmedi. sonra beni yanına çağırdı 'gel oğlum otur ayağımın ucuna.' dedi. sen öylece korkuyla yüzüme baktın. bilirdin her zaman böyle yapacağını, bilirdin beni mahvedeceğini. bilirdin, beni hep böyle köpek gibi ayağının ucuna çağırıp otutturacağını. işleri doğru düzgün yapmazsam dayak yiyeceğimi. bilirdin. ödevlerim de bir yanlış görürse ağlatmaktan bile beter edeceğini bilirdin.. üzülme anne, bedenindeki morluklarla bile ayakta zor duruyordun. nasıl yardım edecektin bana? üzülme anne.. anne onun babalığını hiç görmedim. gerçi sana bile veremediği o sevginin gramını, bana nasıl verecekti ki anne? baba olmak onun için neydi ki? babalık nedir söylesene anne? babalık, saatlerce fiziksel şiddete veyahut psikolojik şiddete maruz bırakmak mıdır? nedir ki babalık? ben bilmiyorum anne.. ben baba olmaktan korkuyorum anne. bazen babası olan çocukları görüyorum, onları sevmediğini düşünen ama elinden geleni yapmak için didinen babaları görüyorum. belki o çocuklar babaları daha iyi olsun isterlerdi. hayalleri, en büyük hayalleri bu olsun. yani belki böyle isterlerdi. ama benim en büyük hayalim bir babam olmamasıydı. anne. çünkü saatlerce sana vuran bir babayı neden isteyesin ki? ama evet. bende bir baba istedim beni kucak dolusu sevgisiyle saracak. fakat gerçekleşmeyecek bir hayal kurmak bana daha çok acı vereceğinden kurmadım. sana kızmıyorum anne, bana iyi bir baba, kendine iyi bir eş seçemediğin için kızmıyorum. kızmıyorum anne. çünkü nereden bilebilirdin? doyasıya aşkla sevdiğin adamın canavarlaşacağını. anne ben, fiziksel olarak büyüdüm. ama ruhen. ben hala babasının ayak ucuna oturan o küçük erkek çocuğuyum.’ artık korkmuyorum anne. baba olmaktan, korkmuyorum. senin eskiden, saçlarımı severken ellerinin titrediğini. gözlerimin içine bakarken, bakışlarına korkunun yerleştiğini. elimi tutarken bile, çekindiğini. hepsini görüyordum. ama yine de sen bir anneydin. ne kadar babama dış görünüş olarak benzesem bile, o şefkat kokan ellerini benden hiç esirgememiştin. o sevgi dolu bakışlarını hiç üzerimden çekmemiştin. o yaralarla çevrili bedenini defalarca beni korumak için, siper etmekten çekinmemiştin. asıl korunması gereken senken anne, beni defalarca korumuştun. sevginin bile seni korkuttuğu zaman, o güzel sözlerini, acıyla biten masallarını. benden esirgememiştin. o güzel yüreğinden öpüyorum anneciğim. üstüne örtülen toprak, seni üşütmesin güçlü kadın.
"Annelik-babalık emanetçiliktir. Yaratan, yaşatan Allah olduktan sonra anne-babaya hizmet etmek ve hizmetin karşılığını da Allah'tan beklemek düşmektedir. Anne-baba çocuk ile ilgili kararlar verirken bu noktayı ihmal etmemelidir. Çocuğun asıl sahibi Allah olduğuna göre nasıl yetişirilmesi gerektiğine de O karar vermelidir."
Siz hiç kendinden büyük olan kişilere babalık yapan birisiyle tanıştınız mı? Biz yedi kişiydik ve kardeşlerimin dört çocuğu vardı. On bir kişi, çıkmaz bir sokağın sonundaki küçük, rutubetli, duvarı yıkık bir evde yaşıyorduk.