Aldığım mektup öyle güzel ki. Bu sefer bir şiirin mısrasında buluşabilmişiz.

yüzüme bak sen yine - açar gibi bir laleyi!

Bu ağaç senin arkadaşın mı?

Perfect Days, Wim Wenders

İnsanın sığınabileceği tek bir yer vardır. Kendi içimizde bir yer. Kendimizden başka kimsenin ulaşamayacağı ve tahrip edemeyeceği bir yer. O yerde huzur, sükunet ve özgürlük bulursunuz.

The Skin I Live In, Pedro Almodóvar

merhaba güneş'im. kaçıncı kez doğum gününü kutluyorum bilmiyorum, sahi ne kadar oldu biz tanışalı? sana karşı hissettiğim sevgiyi ve duyduğum hayranlığı hangi kelimelerle, nasıl anlatsam bilmiyorum. sana güneş'im diyorum çünkü gerçekten kapkaranlık olan hayatıma güneş gibi doğdun. gözümün önünü görür oldum. kalbimin sesini duyar oldum.. bu karanlık öyle bir karanlıktı ki güneş'im, ruhum bile kördü benim o karanlıkta. ama sen geldin, hafifledi yüküm. sana geldiğim günü hatırlıyorsun değil mi.. ne kadar karamsar bir zamandı. ama sen neşen ve ışığınla dağıttın bütün kara bulutları. güneş'im, biz birbirimize birçok söz verdik.. fidan dikeceğiz daha biz seninle. hatta saçlarımıza aklar düşmüşken, bir bankta oturacağız birlikte, izleyeceğiz parktaki çocukları.. ben o günleri görmeden ölmek istemiyorum. ve gerçekten çabalıyorum, çalışıyorum. hayallerimin arasında seni görmek beni o kadar mutlu ediyor ki, sevdiklerimle ilgili hayal kurmak.. çok güzel güneş'im. hele ki bir de hayalini kurduğum kişinin hayallerinde bana da yer varsa.. o kadar mutlu ediyor ki düşüncesi bile. hem hayal kurmaktan kim kaybetmiş ki değil mi? iyi ki bu dünyaya bir güneş olarak doğmuşsun cânımın içi. doğum günlerinde hep doğan kişi tebrik edilir ama bence anneler tebrik edilmeli. o çocuğun sıkıntısını, kahrını, acısını, ağrısını, sancısını her şeyini anne çekiyor. dokuz ay karnında bir can taşıyor, dokuz ay içinde bir canlı taşıyorsun, düşünsene.. korkunç olduğu gibi çok güzel bir duygu olduğuna da eminim. ona bakmak artık senin sorumluluğun. artık eskisi kadar özgür değilsin. doğur, emzir, uyut, büyüt.. ne zor iş. tabii bunu yapmayan anneler de var. ve ben, bu sorumluluğu göze alıp seni bu dünyaya getiren anneye çok teşekkür ediyorum.. böyle güzel bir evlat yetiştirdiği için de ayrıca teşekkür ediyorum. sen çok güzelsin güneş'im. ışığın hiç sönmesin, nice mutlu, umutlu, kara bulutların olmadığı ve benli senelereee. İYİ Kİ DOĞMUŞSUN GÜNEŞ'İİİMMMMMM!!! 00.00 seni seviyorum..

S'

Ama gün ışığım, gözlerim dolmuştu tam anneannemi andım bir baktım ki sen yazmışsın. Anneannem senin gibi 00.00 olmasını beklerdi :) bir bakardık aha da telefon çalıyor ve Meryem'im diye sevinçten ağlıyordu. Şimdi sen ve anneannem yanımdasınız.. Ben o kadar mutluyum ki şimdi. Sarıldın sımsıkı bana ve ben sana daha da sımsıkı sarıldım. Çok sağolasın gün ışığım. Benimle beraber olduğun için.. benimle beraber daha nice güzel hayaller kurduğun için.. Seni seveceğim gün ışığım, hep. Anneme koşarak gidip sarılıyorum şimdi senin için.. Ve annem, ben, sen ve biricik anneannem sana sarılıyoruz. Gün ışığım, sen varken benim ışığım sönmez..

Siz hiç bir okyanusu dudaklarından öptünüz mü?

Öleceğim güne kadar bir yay gerginliğinde güzel, güçlü bir ses gibi yaşamak istiyorum.

Yay, Kim Ki Duk

Tragedya, biçimlerin sarsılması ve bizim biçimlere bağlılığımızdır; komedyaysa yenilmez yaşamın vahşi ve aldırışsız, tükenmez neşesidir.

Kahramanın Sonsuz Yolculuğu, Joseph Campbell

Ah anneannem, keşke yine ilaç bahanesiyle arasan da beni çağırsan yanına, seni öyle özledim ki. Yanına da gelemiyorum. Öpemiyorum doyasıya. Laleler getiremiyorum sana.. Sesinden ismimi duymayı çok özledim. Ağladığımda bana sarılıp sakinleştirmeni de. Şimdi de sakinleşmek istiyorum.

Yapamıyordum artık yapamıyordum Yadsıyarak yükseliyordu yoldan ayak seslerim Daha büyüktü umutsuzluğum sabırdan Ve geçiyordu bahar o yemyeşil düş Penceremden Sesleniyordu yüreğime: "Bak Hiçbir zaman ilerlemedin Battın sen!"

Yeşil Düş, Furuğ Ferruhzad

Moebius, Kim Ki Duk

Dur, korkma sakın ve sarıl celladının mırıldandığı şarkıya sehpada can çekirken hatırla göğsünü ortadan ikiye bölüp fışkıran narı nasılsa çekilir deniz bedeninden yürür beynine bitirim kan pıhtıları.

Birbirimize sarılıp doyasıya film izlemeyi ve ardından da sabaha kadar film hakkında konuştuğumda gözlerini ayırmadan dinleyeceği bir gün geçirmeyi diliyorum. Dileğim bu. Tek dileğim bu.

Yaşadığımız dünya, hayal mi gerçek mi söylemek zor.

3-Iron (Boş ev), Kim Ki Duk

Evet, sarhoşum ve sen çok güzelsin. Ve yarın sabah, ayık olacağım, ama sen hâlâ güzel olacaksın.

The Dreamers, Bernardo Bertolucci

Maviydi bisikletim, tıpkı Nurhayat’ın gözleri gibi!

Maviydi Bisikletim, Dinçer Sümer

Kutsal varlık dünyayı bir embriyo gibi yarattı. Embriyonun göbekten başlayarak gelişmesi gibi Tanrı da dünyayı göbeğinden başlayarak yarattı ve bu değişik yönlere doğru yayıldı.

Ebedî Dönüş Mitosu, Mircea Eliade