Tumgik
#anlamsız hayat
Text
Bende heves ,sende şeref kalmadı
1510
30 notes · View notes
madelineimyourlight · 10 months
Text
Ben kendimi eve gitmekle de teselli edemediğim için yoruldum.
9 notes · View notes
gezginkral · 5 months
Text
Heves…
Bir şekilde aynı döngü içinde sıkışıp kalıyoruz…Nasıl mı?
Bir şeyler yapmak için isteğimiz ve hayalimiz oluyor sonra hevesimiz ama bir şey yapmaya başlayacağımız zaman o heves nedense birden yok oluyor ve bir türlü de gelmiyor.Sürekli bu olay yaşanıyor…
Bunun olmasında etkili olan şeyler ya zaman,yada zamanında yapmak istediğimiz zaman yapamayıp kırılan parçalarımızdan kaynaklı…
Evet bizde insanız bir şeyler yapmak için heves ediyoruz ama lakin bir türlü olmuyor…Zamanla ve araya giren mesafeler ile hevesimiz aslında yapma cesaretimizi törpülüyor ve kayboluyor…
Günden güne bir nevi aslında içimizde kendi halinde hevesli ve neşeli olan küçük çocuğu öldürüyoruz…
2 notes · View notes
feelingoodthings · 9 months
Text
Üzülen olduktan sonra haklı olmak çok anlamsız gerçekten
6 notes · View notes
olumegidenprenses · 1 year
Text
O gitti...benim yüreğim onunla birlikte gitti
Ben ne kalana git derim ne gidene kal derim
Kalacak olan yerini gidecek yolunu bilir sevgilim
Tumblr media
Ama çok özledim kokunu sesini gülüşünü...☯(◍•_•◍)❤
6 notes · View notes
kristalnota · 2 years
Text
Yazmak,
İstediğim aslında hep bu. Yazıp içimdeki hisleri aktarmak. Ama neden hep yazmak için başına geçtiğimde kelimeler yok oluyor ve anlamsız boşluk beni buluyor. Çok duygusal olsam da bir türlü anlatamıyorum derdimi. Hep bir unutkanlık hali. Oysa ne de çok seviyorum yazmayı, okumayı.
İnsanlar ayrılır bence. Okuyanlar, yazanlar, anlatanlar. Ve maalesef ben bunların hiçbirini başaramıyorum. Okusam da okuduğumu ifade edemiyorum. Yazayım desem. Kelimelerin yok oluyor. Anlatmak ise sadece gece yatağıma uzandığımda zihnime doluşuyor.Acaba sorun kimde? Bende mi? Beynimde mi? Yoksa bir araya gelmeyen kelimelerde mi?
5 notes · View notes
unutulanplak · 5 months
Text
İnsanların birbiriyle olan bu anlamsız kavgalarından çok sıkıldım.
0 notes
sbhklf · 1 year
Text
Koy be hayat. Koyabildiğin kadar koy. Bakalım elin ne ara yorulacak...
0 notes
unanottex · 2 years
Text
hayatının bir zamanında olduğun kişiye özenmek, onunla şimdiki halini kıyaslamak ve değersizleştiğini, bayağılaştığ��nı fark etmek. işte bu başkalarıyla kendi aranda yaptığın kıyastan bile beter bir şey.
ben böyle miydim?
0 notes
Text
O gün sen anlamsızlaştın
1510
14 notes · View notes
gezginkral · 1 year
Text
İnsan olmak yada bir birey olmak zor bu hayatta…Daha doğrusu insan ne kadar çabuk unutabiliyor her şeyi ve hızlı bir şekilde normale dönebiliyor…Ve bunları gören insanlar bir kere daha sorguluyor bu durumu…Benim içinde garip geliyor ve anlam veremiyorum…Kısacası insan olmak zor…
7 notes · View notes
yalnizligincisi · 4 months
Text
Hayat geç kalmayı affetmiyor. Bu yüzden birine karşı bir şeyler hissediyorsanız söyleyin, yapmak istediğiniz şeyler varsa yapın, sonuçları ne olursa olsun pişmanlık yerine tecrübe gözüyle bakın; evet belki her şey tecrübe edilmez ama tecrübeler de yaşamın bir parçasıdır. Oğuz Atay Tutunamayanlar kitabında şöyle söylüyor;
Yatağımın karşısında bir pencere var. Odanın duvarları bomboş. Nasıl yaşadım on yıl bu evde? Bir gün duvara resim asmak gelmedi mi içimden? Ben ne yaptım? Kimse de uyarmadı beni. İşte sonunda anlamsız biri oldum. İşte sonum geldi. Kötü bir resim asarım korkusuyla hiç resim asamadım; kötü yaşarım korkusuyla hiç yaşamadım.
92 notes · View notes
felsefebilim · 6 months
Text
Albert Camus, "Hayat Hiçbir Şey Değildir, İtina İle Yaşayınız" Sözüyle Ne Demek İster?
Tumblr media
Sizce Fransız düşünür Albert Camus ünlü sözü;
"Hayat hiçbir şey değildir, itina ile yaşayınız." ile ne demek istemişti?
Albert Camus, birçokları tarafından varoluşçu bir düşünür olarak kategorize edilmiştir. Bunun en büyük sebebi, Camus'un hayatı anlamsız ve saçma bulmasında yatar. Özellikle ona ün getiren "Veba" ve "Yabancı" eserleri hayatın anlamsızlığı, saçmalığı ve hayata karşı iktidarsızlık fikirleri üzerine kurulmuş çalışmalardır. Hatta bu bakış açısıyla absürdist olduğu da söylenmiştir. Absürdizm, uyumsuzluk felsefesi olarak da bilinir.
Ona göre yaşamak tamamen absürt bir eylemdir. Dünya insanlara ne bir anlam ne de net amaç sunar; üstüne üstlük sürekli bir anlam arayışı içinde olmamız beklenen bulanık bir şeydir. İşte bu tamamen absürt, saçma bir durumdur. Bir yandan yaşayıp hayata değer vermeye çalışmak, diğer taraftan da ölümlü olduğunun farkında olmak ve hayatının elbet bir gün sona ereceğini bilmek tam bir absürtlüktür. Üstelik bu dualizm (yaşam-ölüm) hayatın bir çok alanında da karşımıza çıkar (keder-sevinç, iyi-kötü); bu durumu da Camus, hayatın absürtlüğünü desteklemek için kullanır. Yaşamın anlamsızlığı, anlam bulunabilecek ya da yok edilebilecek bir şey değildir. O nedenle intihar eylemi de bu anlamsızlık içinde saçmadır.
Kısacası Camus, yukarıdaki sözü ile de hayata bir anlam yüklemenin anlamsızlığından bahseder, onu dilediğiniz gibi yaşayın der. İster kalıplardan, toplumsal normlardan kopuk, ister büründüğünüz ya da size atfedilen rollere girerek...
65 notes · View notes
feudecendres · 1 year
Text
"hayat bir masaldır aptalın biri tarafından anlatılan. gürültü, patırtı ve hiddetle dolu ancak anlamsız."
Tumblr media
179 notes · View notes
azad30altug · 2 days
Text
Dünyada yaşamış ve yaşayan milyonların hayatlarına yüklediği anlam nedir?
Özellikle en özgür ve en eğitimli insanlara atfedilen bu delilik halinde uzunca süre yaşadım. İşçi sınıfını anlamaya çalışmam onlara duyduğum garip ve bir tür içgüdüsel sevgi yüzünden mi, yoksa kendimi asmaktan daha iyi bir şey bilmediğime ikna olduğum için miydi bilemiyorum. Ama şunu fark ettim: Eğer yaşamak ve hayatın anlamını kavramak istiyorsam bunu, o anlamı kaybetmiş ve kendini mahvetmek isteyen insanlar arasında değil, hayatı yaratan ve kendi hayatlarının yanı sıra bizimkilerin de yükünü sırtına alan, ölü ve diri milyonlarca insanın arasında yapmalıydım.
Bu yüzden eğitimsiz, orta halli, sıradan insanların oluşturduğu dev kitlelere baktım ve çok farklı bir şey gördüm. Birkaç istisna dışında, yaşayan ve yaşamış milyonlarca insan benim sınıflandırmama uymuyorlardı. Onları soruyu anlamayanlar kategorisine koyamazdım, çünkü soruyu alışılmadık bir netlikte soruyor ve cevaplıyorlardı. Onları Epikürcü (hazcı) sınıfına da koyamazdım çünkü yoksunluk ve acı yaşadıkları hayata zevkten daha çok iz bırakmıştı. Mantıksız biçimde anlamsız bir hayat sürenlerin sınıfına ise hiç koyamazdım, çünkü ölüm dahil hayatlarındaki her olaya açıklama getirebiliyorlardı. Ve intiharın en büyük kötülüklerden biri olduğunu düşünüyorlardı. Demek ki, küçümsediğim ve yukarıdan baktığım insanlık hayatın anlamı hakkında bir tür bilgiye sahipti. Fikirsel bilgi hayatın anlamını açıklamıyordu, bilakis hayatı dışlıyordu; milyonlarca insanın hayata yüklediği anlam nefret edilen ve yanlış olduğu varsayılan bazı bilgileri temel alıyordu.
Eğitimli ve bilge kişilerin ortaya koydukları mantığa dayalı bilgi hayatın anlamını reddederken, milyonlarca insan bu anlamı mantık dışı bilgiyle algılıyordu. Bu mantık dışı açıklama ise inançtı. Kabul edemediğim tek şey Tanrı, altı günde yaradılış, şeytanlar, melekler ve aklım başımdayken kabul edemeyeceğim diğer her şey. Durumum fenaydı. Akla dayalı bilginin yolunda hayatı inkârdan, inancın yolunda ise mantığı inkârdan başka bir şey bulamayacağımı biliyordum, ki ikincisi hayatı inkâr etmekten bile daha imkânsızdı. Akla dayalı bilgiye göre hayat kötüdür ve insanlar bunu bilir. Yaşamak zorunda değillerdir, fakat yaşadılar ve yaşıyorlar, tıpkı hayatın anlamsız ve kötü olduğunu uzun zamandır bildiğim halde yaşamaya devam ettiğim gibi. İnanca göre ise hayatın anlamını anlayabilmek için mantığa sırt çevirmem gerekiyordu, anlamı kavramak için gerekli olan tek şeyi yani.. (tolstoy-itiraflarım)
Tumblr media
20 notes · View notes
bercesteruh · 7 months
Text
| Anlamsız bir hayat boşa yaşanmış bir hayattır. İnsan sürekli kendisini daha iyi nasıl olabilirim ve bir şeyleri nasıl daha iyi yapabilirim diye sorgulamalı.🌱
66 notes · View notes