Tumgik
#Sayı
erenist · 4 months
Text
izdiham dergi, çıktı.
Tumblr media
6 notes · View notes
dilhunbiri · 2 years
Text
Yüz bin parça, hepsi sevgisiz.
Tumblr media Tumblr media
21 notes · View notes
aleladebirisi · 1 year
Text
Tumblr media
“Gerçekten evrenin sırrını arıyorsanız, benim yaptığım gibi sayılara gelin.”
Cahit Arf
4 notes · View notes
dezi-467 · 2 years
Quote
Rehberimdeki kişi sayısı arttıkça ben kendimi daha yalnız hissetmeye başlıyorum
yalancı benlik
7 notes · View notes
cozumunparcasi · 2 years
Text
Sıfır, Hiçlik ve Karadelikler Üzerine Bir Söyleşi | Yeliz BAYSAL
Tumblr media
Sıfır, Hiçlik ve Karadelikler Üzerine Bir Söyleşi
Sıfır bir sayı mıdır? Öncelikle sizi bu konu hakkında düşündürmek ve sizinle beraber ortak sonuçlar bulmak istiyorum.
Sıfır bir rakamdır[1]evet ve yanına geldiği sayılara ekstra değerler katmaktadır. Peki sıfır bir sayı mıdır?
Sıfır sayı sisteminin başlangıcı olan yani sayı sistemini oluşturan ‘0,1,2,3,4,5,6,7,8,9’ rakamlarından birisidir. Adı üstünde sayı sistemini oluşturan, burada asıl takılılan ve sizin de aslında şuan da içinizden geçirip sormak istediğiniz asıl nokta şu sanırım:
Peki o zaman neden geri kalan rakamlar sayı iken sıfırın durumu muallakta kalıyor?
İşte tam olarak bu konudan girerek öncelikle sıfır rakamını yakından tanımamız gerektiğini düşünüyorum. Sıfır sayısı pozitif ve negatif olmayan bir rakamdır.[2]Sıfır Roma rakamlarında gösterilemeyen tek rakamdır[3]. Birçok skalada sıfır başlangıç ya da nötr bölgeyi temsil eder. Sayı doğrusunda sıfırın sağı artı, solu eksi değerleri barındırır.[4]
“Sıfır rakamdır” cümlesi ortak olarak kabul edilmektedir, sayı kısmı neden muallaktadır?  Daha doğrusu 0 hem rakamdır hem de sayıdır ifadesi neden kabul edilemiyor. Özellikle bazı akademisyenler sıfır sayısını doğal sayı olarak kabul etmemesi matematik dünyasında oluşan bir karşıtlık oluşturuyor. Bu durumu matematiksel olarak inceleyerek başlayalım.
Sayma sayıları : 1,2,3,4,5,6,7,8,9... vb. şeklinde devam eder. Bu bakımdan 0 sayma sayısı olarak kabul edilmemektedir.
Doğal sayılar : 0,1,2,3,4,5,6,7,8... vb. şeklinde devam etmektedir. Bu yüzden sıfır doğal sayılar kümesine dahildir.[5]
Tumblr media
Şimdi 9.sınıf kitabından alınan bir sayı tanıtım afişini sizinle paylaşmak istiyorum. Doğal sayılar bir bakıma pozitif sayılar olarak kabul edilirken, doğal sayılar kümesinin elemanı olan ve tamamen pozitif olan sayma sayıları içerisinde sıfır (0) olmadığı net bir şekilde görülür. Peki pozitif sayılmayan sıfır sayısının doğal sayıların bir elemanı olması durumu sizce de ilginç değil mi? Olayı biraz daha derinleştirmek istiyorum.
0 çift sayıdır ve rakamdır.
Çift rakamlar (sayılar) şu şekilde : 0, 2, 4, 6, 8
Tek rakamlar (sayılar )şu şekilde : 1, 3, 5, 7, 9
Kısacası çift sayılar 2'ye tam bölünebilen sayılardır. Diğerleri ise tek sayı olarak geçmektedir. Peki sayısal hiçbir değeri olmayan sıfır (0) sayısının çift olması durumu ilginç değil midir?
Aslında buradan şu noktaya varıp olayı devam ettirmek istiyorum. Matematikte yıllarca bu ayrım yaşandı ki bence hala da yaşanıyor, sıfır sayı mıdır yoksa sadece bir rakam mıdır? Çoğunluğun sayı olarak kabul ettiği aşikârken sadece rakam olduğunu savunan kesimde azımsanmayacak boyuttadır. Aslında bence sıfır mükemmel rakam kelimesinin direk karşılığıdır, farklı tanımlamalar ve farklı boyutlardaki karşılığı bize onun aslında hayallerimizin ötesinde karşılıklar alabildiği ve alabileceği sonucunu çıkarıyor. Toplama isteminin etkisiz elemanı, çarpma işleminin sonsuz güç odağı ve yutan elemanı oluyor. Yani aslında olay sıfır rakam ya da sayı olması değil asıl olay sıfırın ne olarak tanımlandığıdır.
Peki şimdi ikinci konumuz olan hiçlik konusundan bahsetmek istiyorum. Hiçlik konusunda bir fikriniz var mı? Daha önce hiç “Hiçlik”[6]üzerine düşündünüz mü?
Hiçlik ve sıfır, sizce bunlar arasında nasıl bir bağlantı olabilir?
Bu konuyu sadece matematik bilim dalı üzerinden değil de direk bilim ana başlığı üzerinden ele almak istiyorum. Bilimsel olarak hiçlik nedir cümlesiyle başlamak istiyorum. Uzun zaman önce internette gezinirken bir blog sayfasında şöyle bir yazıya denk gelmiştim.
Doğu felsefesindeki nirvananın hiçliğe ulaşmak olduğunu, tasavvufta hiçlik kavramının var olduğunu pek çok âlimin ise hiçliğin birlik olduğu konusunda hem fikir olduğundan bahsediyordu.
Hiçlik mevcut olmayışın bir ifade tarzı gibi sanırım. Ne bir görüntü ne bir ses neden bir maddesel olgunun olmaması durumu…[7]
Evrende bile hiçlik yok çünkü kütleler arsında ki onca geniş mesafelerde bile kara enerji var sonuçta.[8]Aslında bunlar hiçliği en güzel anlatan cümleler, peki sıfırın matematikçiler ve çoğu farklı alanlardaki bilim insanları arasında da hiçlik olarak kabul edildiğini biliyor muydunuz? Matematiğin hiçlik tanımı yani bir bakıma hiçbir şey olmaması durumu sıfırı (0) karşımıza çıkarıyor tekrar. Bu konuyu da biraz düşünme ve tartışma taraftarıyım…
“Eğer sıfır (yokluk) olmasaydı, matematik olmazdı” gibi bir cümle işitmiştim. Sıfır aslında varlığı gösteren tam tersi enerji değil midir? Ama tezat bir durumda vardır, sıfır (0) orta demektir aynı zamanda, negatif ile pozitifin başlangıç ve bitiş noktaları, büyüme ile küçülmenin tam ortası. Yine kafamızı karıştıran farklı durumlar var ve bu durumları yine bizim sıfıra yüklediğimiz tanımlamalar oluşturuyor. Yani buradan sıfırın durumunu belirleyen şeyin onu tanımlama şeklimiz olduğu konusunda hem fikir olduğumuzu düşünüyorum.
“Eğer sıfır (yokluk) olmasaydı, matematik olmazdı” sizce de muhteşem anlamlar barındıran derin bir düşünce değil mi?
Mesela farklı bir örnek daha vermek istiyorum. Hindistan’da nirvana öğretisinden çıkan hiçliğin matematiğe yansıdığını ve bu yansımanın sonucunda sıfırın oluştuğu düşüncesi de doğu felsefesinde önemli bir yer tutar. Nirvana yani en iyiye ulaşmak ve tam tersi olan hiçlik. Bence inanılmaz bir bakış açısı
Bazen hayatımızda ‘Bu durum koca bir hiçlik’ gibi cümleler duyuyoruz, şahsen ben çok duydum. Aslında o anda bu durum koca bir sıfır mı demek istiyorlar acaba? Hiçlik yani aslında hiç olma durumu sıfırda olmak olabilir mi? Ben kendi tanımlamalarımız ile sıfıra yeni bir boyut katabileceğimizi ve bunun sağlanabileceğini düşünüyorum.
Şimdi ise üçüncü konu başlığımız olan kara deliği konumuza dahil etmek ve konuştuğumuz her şeyi tek bir odak noktasına bağlamak istiyorum.
Sıfır, hiçlik ve kara delik…
Şimdiye kadar yazımızda sıfır ve hiçlik hakkında konuştuk, bundan önceki yazımda ise ben uzun uzun kara delikler ve matematik üzerine konuşmuştum. Şimdi ise bunları birbirine bağlamak ve hangi sonuca ulaştığımızı beraber analiz etmek kalıyor bize. Hazırsanız asıl ilgi çekici sorumuz ile geliyorum.
Sizce sıfır bir karadelik olabilir mi?
Ne alaka ya da gerçekten olabilir mi dediğinizi duyar gibiyim. Hadi bu soruyu beraber inceleyerek devam edelim yolumuza, önce birkaç basit örnek vererek sizin de bilgileriniz ışığında yol almak istiyorum. Sıfıra hatırladığınız üzere kendi tanımlamalarımız ile hiçlik demiştik. Peki çarpma işleminde sıfırın tanımı neydi? Yutan eleman dediğinize emin bir şekilde yoluma devam ediyorum, her şeyi yutan ve yok eden bir sıfır tanımı, bilimde her şeyi yok eden ya da yutan bir madde tanımı. Sanırım sizde biraz bağlantı kurdunuz ama yine de şu cümlede kafamızdan gitmiyordur;
‘Sadece çarpma işlemine göre yutan eleman’ peki ben de bu soruya ithafen şunu söylemek istiyorum, nereden biliyorsunuz? Sıfırı ya da karadelikleri ne kadar tanıyorsunuz ya da samimiyetle ne kadar tanıyoruz diyelim. Hangi matematiksel uzayda ya da normal uzay veya galakside nasıl durumlar olduğu kesin olarak biliniyor mu? Hayır tabi ki…
Sanırım istediğim sonuca ve vermek istediğim asıl noktaya ulaşmak üzereyiz. Bence bol bol düşündüğümüz ve bilgilerimizi birleştirdiğimiz bir sohbet oldu. Peki sen ne düşünüyorsun bu konuda?
Sence sıfır farklı uzaylar ( Matematiksel uzaylar vb.) ve farklı tanımlamalar ile yeni boyutlar kazanabilir mi? Kara delik kavramı ile benzer mi?
Kara delik gizemini hala koruyan bilimsel bir keşif, belki de keşfedildikçe daha da gizemli olan demek daha doğru sanırım. Peki biz sıfırı ne kadar tanıyoruz, ne kadar keşfettik? Ne anlamlar yükledik ya da ne tanımlarla yolumuzu bulmaya çalıştık. Sizce de sıfır, kara delikler gibi keşfedildikçe daha da gizemli bir hale gelmiyor mu?
Görüşlerinizi ilgili mail adresleri üzerinden bekliyorum. Sonra ki yazımda görüşmek üzere, bilim ile kalın özellikle de matematik bilimi ile…
Yeliz BAYSAL
[1]Kaplan, Robert. (2000). The Nothing That Is: A Natural History of Zero. Oxford: Oxford University Press.
[2] Matson, John (21 Ağustos 2009). "The Origin of Zero". Scientific American.
[3] Kaplan, Robert. (2000). The Nothing That Is: A Natural History of Zero. Oxford: Oxford University Press.
[4] Banerjee; Reina. Modern School Mathematics Book - 7 Orient Blackswan.
[5] MEB Yayınları 9. Sınıf Matematik Ders Kitabı (2022-2023)
[6] Felsefe Terimleri Sözlüğü, Bedia Akarsu, İnkılap Yayınları.
[7] Sartre, J.P. (2009). Varlık ve Hiçlik. Çev.Turhan Ilgaz, Gaye Çankaya Eksen. İstanbul: İthaki Yay.
[8] Baysal Yeliz, Kara Delikler ve Matematik, (cozumunparcasiyiz.org)
4 notes · View notes
mormezarlik · 4 months
Text
BU SAYU NASIL OKUNUYORR HELPĞ
8.975.550.000,00
(benim cahillik seviyem..)
0 notes
ismetgurbuz1994 · 5 months
Text
Tumblr media
19
0 notes
alperkizilgil · 8 months
Text
100 Sayısının Enerjisi
Tamamlanma ve yeni başlangıçlar anlamını taşıyan bir sayıdır. Bu enerjiyi, geçmişteki deneyimlerden ders alarak, kendinizi yeniden keşfederek ve yeni hedeflere yönelerek kullanabilirsiniz.
0 notes
kendihalimces-blog · 8 months
Text
Sayısalcı olsam nolur
Varlığın kâr mı zarar mı hesaplayamadıktan sonra...
1 note · View note
gallipoliguide · 1 year
Text
Göçmen su kuşları Nallıhan
Kış aylarında sıcak ülkelere göç etmek üzere Türkiye’ye gelen su kuşlarının Ankara Sarıyar Barajı’ndaki molaları renkli görüntüler oluşturdu. Türkiye, sahip olduğu sulak alanlar ve elverişli iklimi sayesinde özellikle Kuzey Avrupa ve Rusya’nın kuzeyinden sıcak ülkelere göç eden su kuşlarına güvenli bir dinlenme alanı sunuyor. Enerji toplamak ve yeni üreme dönemine hazırlanmak için Türkiye’ye…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
turkeytraveltours · 1 year
Text
New Post has been published on Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/gocmen-su-kuslari-nallihan.html
Göçmen su kuşları Nallıhan
Tumblr media
Kış aylarında sıcak ülkelere göç etmek üzere Türkiye’ye gelen su kuşlarının Ankara Sarıyar Barajı’ndaki molaları renkli görüntüler oluşturdu.
Türkiye, sahip olduğu sulak alanlar ve elverişli iklimi sayesinde özellikle Kuzey Avrupa ve Rusya’nın kuzeyinden sıcak ülkelere göç eden su kuşlarına güvenli bir dinlenme alanı sunuyor.
Enerji toplamak ve yeni üreme dönemine hazırlanmak için Türkiye’ye gelen kuşlar, Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) Genel Müdürlüğü ekiplerince her yıl 15 Ocak-15 Şubat tarihlerinde düzenli olarak sayılıyor.
Aynı alanlarda ve aynı noktalardan yapılan standart sayımlar, uzun dönemde popülasyon eğilimlerinin analizine fayda sağlıyor. Bu kapsamda Ankara’daki Nallıhan Sarıyar Barajı’nda DKMP Genel Müdürlüğünce gerçekleştirilen Kış Ortası Su Kuşu Sayımı (KOSKS), AA tarafından görüntülendi.
“Bu bölgelerde avcılar kontrol ediliyor”
Nallıhan Doğa Koruma ve Milli Parklar Şefi Fatih Lort, su kuşu popülasyonlarının ve sulak alanlardaki değişimin izlenebilmesi için Kış Ortası Su Kuşu Sayımı’nın Tarım ve Orman Bakanlığı koordinasyonunda, üniversiteler, sivil toplum ve gönüllü kuruluşlarla gerçekleştirildiğini söyledi.
Sayımın, su kuşlarının mevsimsel göç hareketlerinin en az olduğu ve kümelendikleri noktada yapıldığını belirten Lort, şu ifadeleri kullandı:
“Buradaki amaç, uzun dönemli bakış açısı kazanmaktır. Aynı dönemde aynı noktadan yapılan standart sayımlarla popülasyon trendlerindeki değişimin analizi ortaya çıkıyor. Kuşların yaşam alanlarındaki değişimin izlenebilmesi için bu sayımların yapılması gerekiyor. Mevsimsel dönemlerde yapılan kuş göçlerinde artış ve azalışların sebeplerinin ortaya konulması gerekiyor.”
Bu yıl da sahadan bilgiler geldikçe tür ve adet bazında Türkiye’ye ne kadar kuşun mevsimsel göç hareketi yaptığını öğreneceklerini dile getiren Lort, “Kuşların göç sebebi soğuk iklimlerden sıcak iklime harekettir. Bu yıl hava şartları kışın sıcak gidiyor. Muhtemelen kuş sayısında azalma olacaktır. Su kuşlarının korunması için su kuşlarının kümelendiği alanları koruma ekiplerimizle denetliyoruz. Bu bölgelerde avcılar kontrol ediliyor. Usulsüzlük tespit edildiğinde işlem gerçekleştiriliyor.” diye konuştu.
“Beklentimiz bu yıl sayının daha düşük olması yönünde”
Ankara Merkezli Doğa Araştırmaları Derneği Üyesi ve Kuş Gözlemcisi Barbaros Demirci de Kış Ortası Su Kuşu Sayımı’nda kışın Türkiye’ye gelen ve sulak alanları ziyaret eden su kuşlarının sayılarını düzenli gözlemlerle not ederek, kuşların yıllar içindeki trendini belirlemeyi amaçladıklarını belirtti.
“Çalışmalarımızın, gelecek yıllarda yapılacak bilimsel ve koruma çalışmalarına yardımcı olacağını düşünüyoruz.” diyen Demirci, 1960-70’lerde milyonlarca su kuşuna ev sahipliği yapan yerlerin, bugün oldukça az sayıda kuşu ağırladığına işaret etti.
Demirci, bunun sebebinin insan nüfusundaki artış ve hayvanların habitatlarındaki daralmalar olduğunu belirterek şu değerlendirmede bulundu:
“Sulak alan olarak tabir edilen göller, bataklıklar zamanla yüz ölçümü olarak azaldığından ve nitelikleri eski nüfusları karşılayamayacak kadar bozulduğundan sayı azalıyor. Türkiye, kışın Akdeniz Havzası’ndaki diğer ülkelerle beraber Kuzey Avrupa ve Rusya’nın kuzeyinde üreyen su kuşlarının kışlama merkezi. Kuşlar burada yırtıcılardan ve avcılardan korunarak besleniyor ve üreme dönemi öncesi güç kazanıyor.”
Her gölde aynı kuş türünün bulunmadığını dile getiren Demirci, gölün konumuna ve içeriğine göre değişik kuş türlerinin alanı ziyaret ettiğini anlattı.
Demirci, Sarıyar Barajı’nda en sık rastlanan kuş türlerinin angut, bahri ve balıkçıllar olduğunu belirterek şunları kaydetti:
“Bunun yanı sıra martılar bol miktarda bulunuyor. Barajda balık popülasyonunun yüksek olduğunu biliyoruz. Burada küçük kuğuları her yıl görmekten ayrıca mutluluk duyuyoruz. Bu yıl sayım yaptığımız alanda kuş sayısı geçen yıla oranla oldukça düşüktü. Alan büyük. Diğer ekipler de başka noktaları saydığı için kesin konuşmak için erken. En son Dernek ve ilgili kurumlar bir araya gelerek verileri toplayacağız. Beklentimiz bu yıl sayının daha düşük olması yönünde. İklim şartları sıcak ve yağışsız geçtiği için kuşlar bu yıl alanlarını terk etmek zorunda kalmadı. Bu da bizim daha az kuş görmemizin altındaki en önemli sebep. Böyle araştırmaları 10 yıllık aralıklarla karşılaştırmak daha anlamlı sonuç verir.”
Su kuşu sayımları
Türkiye genelinde 135 alanda gerçekleştirilen 2022 sayımında 104 türden 1 milyon 396 bin 369 su kuşu kayıtlara geçirildi.
Geçen yıl 556 bin 200 sakarmeke, 103 bin 304 çamurcun, 84 bin 685 karabaş martı, 66 bin 123 flamingo, 66 bin 79 yeşilbaş sayıldı. 10 yılda toplamda 15 milyon 971 bin 789 kuş sayımı gerçekleştirildi.
DKMP Genel Müdürlüğünün koordinasyonunda 2014’te başlatılan sayımların sonuçları şöyle:
YılTür SayısıAlan SayısıBirey Sayısı
20141001131.960.693
20151051191.631.318
20161041241.609.538
20171031201.614.179
20181031531.718.675
20191021541.982.579
20201041712.374.317
20211041531.684.121
20221041351.396.369
0 notes
traveltourstrips · 1 year
Text
New Post has been published on Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/gocmen-su-kuslari-nallihan.html
Göçmen su kuşları Nallıhan
Tumblr media
Kış aylarında sıcak ülkelere göç etmek üzere Türkiye’ye gelen su kuşlarının Ankara Sarıyar Barajı’ndaki molaları renkli görüntüler oluşturdu.
Türkiye, sahip olduğu sulak alanlar ve elverişli iklimi sayesinde özellikle Kuzey Avrupa ve Rusya’nın kuzeyinden sıcak ülkelere göç eden su kuşlarına güvenli bir dinlenme alanı sunuyor.
Enerji toplamak ve yeni üreme dönemine hazırlanmak için Türkiye’ye gelen kuşlar, Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) Genel Müdürlüğü ekiplerince her yıl 15 Ocak-15 Şubat tarihlerinde düzenli olarak sayılıyor.
Aynı alanlarda ve aynı noktalardan yapılan standart sayımlar, uzun dönemde popülasyon eğilimlerinin analizine fayda sağlıyor. Bu kapsamda Ankara’daki Nallıhan Sarıyar Barajı’nda DKMP Genel Müdürlüğünce gerçekleştirilen Kış Ortası Su Kuşu Sayımı (KOSKS), AA tarafından görüntülendi.
“Bu bölgelerde avcılar kontrol ediliyor”
Nallıhan Doğa Koruma ve Milli Parklar Şefi Fatih Lort, su kuşu popülasyonlarının ve sulak alanlardaki değişimin izlenebilmesi için Kış Ortası Su Kuşu Sayımı’nın Tarım ve Orman Bakanlığı koordinasyonunda, üniversiteler, sivil toplum ve gönüllü kuruluşlarla gerçekleştirildiğini söyledi.
Sayımın, su kuşlarının mevsimsel göç hareketlerinin en az olduğu ve kümelendikleri noktada yapıldığını belirten Lort, şu ifadeleri kullandı:
“Buradaki amaç, uzun dönemli bakış açısı kazanmaktır. Aynı dönemde aynı noktadan yapılan standart sayımlarla popülasyon trendlerindeki değişimin analizi ortaya çıkıyor. Kuşların yaşam alanlarındaki değişimin izlenebilmesi için bu sayımların yapılması gerekiyor. Mevsimsel dönemlerde yapılan kuş göçlerinde artış ve azalışların sebeplerinin ortaya konulması gerekiyor.”
Bu yıl da sahadan bilgiler geldikçe tür ve adet bazında Türkiye’ye ne kadar kuşun mevsimsel göç hareketi yaptığını öğreneceklerini dile getiren Lort, “Kuşların göç sebebi soğuk iklimlerden sıcak iklime harekettir. Bu yıl hava şartları kışın sıcak gidiyor. Muhtemelen kuş sayısında azalma olacaktır. Su kuşlarının korunması için su kuşlarının kümelendiği alanları koruma ekiplerimizle denetliyoruz. Bu bölgelerde avcılar kontrol ediliyor. Usulsüzlük tespit edildiğinde işlem gerçekleştiriliyor.” diye konuştu.
“Beklentimiz bu yıl sayının daha düşük olması yönünde”
Ankara Merkezli Doğa Araştırmaları Derneği Üyesi ve Kuş Gözlemcisi Barbaros Demirci de Kış Ortası Su Kuşu Sayımı’nda kışın Türkiye’ye gelen ve sulak alanları ziyaret eden su kuşlarının sayılarını düzenli gözlemlerle not ederek, kuşların yıllar içindeki trendini belirlemeyi amaçladıklarını belirtti.
“Çalışmalarımızın, gelecek yıllarda yapılacak bilimsel ve koruma çalışmalarına yardımcı olacağını düşünüyoruz.” diyen Demirci, 1960-70’lerde milyonlarca su kuşuna ev sahipliği yapan yerlerin, bugün oldukça az sayıda kuşu ağırladığına işaret etti.
Demirci, bunun sebebinin insan nüfusundaki artış ve hayvanların habitatlarındaki daralmalar olduğunu belirterek şu değerlendirmede bulundu:
“Sulak alan olarak tabir edilen göller, bataklıklar zamanla yüz ölçümü olarak azaldığından ve nitelikleri eski nüfusları karşılayamayacak kadar bozulduğundan sayı azalıyor. Türkiye, kışın Akdeniz Havzası’ndaki diğer ülkelerle beraber Kuzey Avrupa ve Rusya’nın kuzeyinde üreyen su kuşlarının kışlama merkezi. Kuşlar burada yırtıcılardan ve avcılardan korunarak besleniyor ve üreme dönemi öncesi güç kazanıyor.”
Her gölde aynı kuş türünün bulunmadığını dile getiren Demirci, gölün konumuna ve içeriğine göre değişik kuş türlerinin alanı ziyaret ettiğini anlattı.
Demirci, Sarıyar Barajı’nda en sık rastlanan kuş türlerinin angut, bahri ve balıkçıllar olduğunu belirterek şunları kaydetti:
“Bunun yanı sıra martılar bol miktarda bulunuyor. Barajda balık popülasyonunun yüksek olduğunu biliyoruz. Burada küçük kuğuları her yıl görmekten ayrıca mutluluk duyuyoruz. Bu yıl sayım yaptığımız alanda kuş sayısı geçen yıla oranla oldukça düşüktü. Alan büyük. Diğer ekipler de başka noktaları saydığı için kesin konuşmak için erken. En son Dernek ve ilgili kurumlar bir araya gelerek verileri toplayacağız. Beklentimiz bu yıl sayının daha düşük olması yönünde. İklim şartları sıcak ve yağışsız geçtiği için kuşlar bu yıl alanlarını terk etmek zorunda kalmadı. Bu da bizim daha az kuş görmemizin altındaki en önemli sebep. Böyle araştırmaları 10 yıllık aralıklarla karşılaştırmak daha anlamlı sonuç verir.”
Su kuşu sayımları
Türkiye genelinde 135 alanda gerçekleştirilen 2022 sayımında 104 türden 1 milyon 396 bin 369 su kuşu kayıtlara geçirildi.
Geçen yıl 556 bin 200 sakarmeke, 103 bin 304 çamurcun, 84 bin 685 karabaş martı, 66 bin 123 flamingo, 66 bin 79 yeşilbaş sayıldı. 10 yılda toplamda 15 milyon 971 bin 789 kuş sayımı gerçekleştirildi.
DKMP Genel Müdürlüğünün koordinasyonunda 2014’te başlatılan sayımların sonuçları şöyle:
YılTür SayısıAlan SayısıBirey Sayısı
20141001131.960.693
20151051191.631.318
20161041241.609.538
20171031201.614.179
20181031531.718.675
20191021541.982.579
20201041712.374.317
20211041531.684.121
20221041351.396.369
0 notes
gallipolidaytours · 1 year
Text
New Post has been published on Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/gocmen-su-kuslari-nallihan.html
Göçmen su kuşları Nallıhan
Tumblr media
Kış aylarında sıcak ülkelere göç etmek üzere Türkiye’ye gelen su kuşlarının Ankara Sarıyar Barajı’ndaki molaları renkli görüntüler oluşturdu.
Türkiye, sahip olduğu sulak alanlar ve elverişli iklimi sayesinde özellikle Kuzey Avrupa ve Rusya’nın kuzeyinden sıcak ülkelere göç eden su kuşlarına güvenli bir dinlenme alanı sunuyor.
Enerji toplamak ve yeni üreme dönemine hazırlanmak için Türkiye’ye gelen kuşlar, Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) Genel Müdürlüğü ekiplerince her yıl 15 Ocak-15 Şubat tarihlerinde düzenli olarak sayılıyor.
Aynı alanlarda ve aynı noktalardan yapılan standart sayımlar, uzun dönemde popülasyon eğilimlerinin analizine fayda sağlıyor. Bu kapsamda Ankara’daki Nallıhan Sarıyar Barajı’nda DKMP Genel Müdürlüğünce gerçekleştirilen Kış Ortası Su Kuşu Sayımı (KOSKS), AA tarafından görüntülendi.
“Bu bölgelerde avcılar kontrol ediliyor”
Nallıhan Doğa Koruma ve Milli Parklar Şefi Fatih Lort, su kuşu popülasyonlarının ve sulak alanlardaki değişimin izlenebilmesi için Kış Ortası Su Kuşu Sayımı’nın Tarım ve Orman Bakanlığı koordinasyonunda, üniversiteler, sivil toplum ve gönüllü kuruluşlarla gerçekleştirildiğini söyledi.
Sayımın, su kuşlarının mevsimsel göç hareketlerinin en az olduğu ve kümelendikleri noktada yapıldığını belirten Lort, şu ifadeleri kullandı:
“Buradaki amaç, uzun dönemli bakış açısı kazanmaktır. Aynı dönemde aynı noktadan yapılan standart sayımlarla popülasyon trendlerindeki değişimin analizi ortaya çıkıyor. Kuşların yaşam alanlarındaki değişimin izlenebilmesi için bu sayımların yapılması gerekiyor. Mevsimsel dönemlerde yapılan kuş göçlerinde artış ve azalışların sebeplerinin ortaya konulması gerekiyor.”
Bu yıl da sahadan bilgiler geldikçe tür ve adet bazında Türkiye’ye ne kadar kuşun mevsimsel göç hareketi yaptığını öğreneceklerini dile getiren Lort, “Kuşların göç sebebi soğuk iklimlerden sıcak iklime harekettir. Bu yıl hava şartları kışın sıcak gidiyor. Muhtemelen kuş sayısında azalma olacaktır. Su kuşlarının korunması için su kuşlarının kümelendiği alanları koruma ekiplerimizle denetliyoruz. Bu bölgelerde avcılar kontrol ediliyor. Usulsüzlük tespit edildiğinde işlem gerçekleştiriliyor.” diye konuştu.
“Beklentimiz bu yıl sayının daha düşük olması yönünde”
Ankara Merkezli Doğa Araştırmaları Derneği Üyesi ve Kuş Gözlemcisi Barbaros Demirci de Kış Ortası Su Kuşu Sayımı’nda kışın Türkiye’ye gelen ve sulak alanları ziyaret eden su kuşlarının sayılarını düzenli gözlemlerle not ederek, kuşların yıllar içindeki trendini belirlemeyi amaçladıklarını belirtti.
“Çalışmalarımızın, gelecek yıllarda yapılacak bilimsel ve koruma çalışmalarına yardımcı olacağını düşünüyoruz.” diyen Demirci, 1960-70’lerde milyonlarca su kuşuna ev sahipliği yapan yerlerin, bugün oldukça az sayıda kuşu ağırladığına işaret etti.
Demirci, bunun sebebinin insan nüfusundaki artış ve hayvanların habitatlarındaki daralmalar olduğunu belirterek şu değerlendirmede bulundu:
“Sulak alan olarak tabir edilen göller, bataklıklar zamanla yüz ölçümü olarak azaldığından ve nitelikleri eski nüfusları karşılayamayacak kadar bozulduğundan sayı azalıyor. Türkiye, kışın Akdeniz Havzası’ndaki diğer ülkelerle beraber Kuzey Avrupa ve Rusya’nın kuzeyinde üreyen su kuşlarının kışlama merkezi. Kuşlar burada yırtıcılardan ve avcılardan korunarak besleniyor ve üreme dönemi öncesi güç kazanıyor.”
Her gölde aynı kuş türünün bulunmadığını dile getiren Demirci, gölün konumuna ve içeriğine göre değişik kuş türlerinin alanı ziyaret ettiğini anlattı.
Demirci, Sarıyar Barajı’nda en sık rastlanan kuş türlerinin angut, bahri ve balıkçıllar olduğunu belirterek şunları kaydetti:
“Bunun yanı sıra martılar bol miktarda bulunuyor. Barajda balık popülasyonunun yüksek olduğunu biliyoruz. Burada küçük kuğuları her yıl görmekten ayrıca mutluluk duyuyoruz. Bu yıl sayım yaptığımız alanda kuş sayısı geçen yıla oranla oldukça düşüktü. Alan büyük. Diğer ekipler de başka noktaları saydığı için kesin konuşmak için erken. En son Dernek ve ilgili kurumlar bir araya gelerek verileri toplayacağız. Beklentimiz bu yıl sayının daha düşük olması yönünde. İklim şartları sıcak ve yağışsız geçtiği için kuşlar bu yıl alanlarını terk etmek zorunda kalmadı. Bu da bizim daha az kuş görmemizin altındaki en önemli sebep. Böyle araştırmaları 10 yıllık aralıklarla karşılaştırmak daha anlamlı sonuç verir.”
Su kuşu sayımları
Türkiye genelinde 135 alanda gerçekleştirilen 2022 sayımında 104 türden 1 milyon 396 bin 369 su kuşu kayıtlara geçirildi.
Geçen yıl 556 bin 200 sakarmeke, 103 bin 304 çamurcun, 84 bin 685 karabaş martı, 66 bin 123 flamingo, 66 bin 79 yeşilbaş sayıldı. 10 yılda toplamda 15 milyon 971 bin 789 kuş sayımı gerçekleştirildi.
DKMP Genel Müdürlüğünün koordinasyonunda 2014’te başlatılan sayımların sonuçları şöyle:
YılTür SayısıAlan SayısıBirey Sayısı
20141001131.960.693
20151051191.631.318
20161041241.609.538
20171031201.614.179
20181031531.718.675
20191021541.982.579
20201041712.374.317
20211041531.684.121
20221041351.396.369
0 notes
Text
Göçmen su kuşları Nallıhan
Kış aylarında sıcak ülkelere göç etmek üzere Türkiye’ye gelen su kuşlarının Ankara Sarıyar Barajı’ndaki molaları renkli görüntüler oluşturdu. Türkiye, sahip olduğu sulak alanlar ve elverişli iklimi sayesinde özellikle Kuzey Avrupa ve Rusya’nın kuzeyinden sıcak ülkelere göç eden su kuşlarına güvenli bir dinlenme alanı sunuyor. Enerji toplamak ve yeni üreme dönemine hazırlanmak için Türkiye’ye…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
anzacdaygallipoli · 1 year
Text
Göçmen su kuşları Nallıhan - Lutars Turizm
New Post has been published on https://www.lutarsturizm.com/gocmen-su-kuslari-nallihan.html
Göçmen su kuşları Nallıhan
Tumblr media
Kış aylarında sıcak ülkelere göç etmek üzere Türkiye’ye gelen su kuşlarının Ankara Sarıyar Barajı’ndaki molaları renkli görüntüler oluşturdu.
Türkiye, sahip olduğu sulak alanlar ve elverişli iklimi sayesinde özellikle Kuzey Avrupa ve Rusya’nın kuzeyinden sıcak ülkelere göç eden su kuşlarına güvenli bir dinlenme alanı sunuyor.
Enerji toplamak ve yeni üreme dönemine hazırlanmak için Türkiye’ye gelen kuşlar, Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) Genel Müdürlüğü ekiplerince her yıl 15 Ocak-15 Şubat tarihlerinde düzenli olarak sayılıyor.
Aynı alanlarda ve aynı noktalardan yapılan standart sayımlar, uzun dönemde popülasyon eğilimlerinin analizine fayda sağlıyor. Bu kapsamda Ankara’daki Nallıhan Sarıyar Barajı’nda DKMP Genel Müdürlüğünce gerçekleştirilen Kış Ortası Su Kuşu Sayımı (KOSKS), AA tarafından görüntülendi.
“Bu bölgelerde avcılar kontrol ediliyor”
Nallıhan Doğa Koruma ve Milli Parklar Şefi Fatih Lort, su kuşu popülasyonlarının ve sulak alanlardaki değişimin izlenebilmesi için Kış Ortası Su Kuşu Sayımı’nın Tarım ve Orman Bakanlığı koordinasyonunda, üniversiteler, sivil toplum ve gönüllü kuruluşlarla gerçekleştirildiğini söyledi.
Sayımın, su kuşlarının mevsimsel göç hareketlerinin en az olduğu ve kümelendikleri noktada yapıldığını belirten Lort, şu ifadeleri kullandı:
“Buradaki amaç, uzun dönemli bakış açısı kazanmaktır. Aynı dönemde aynı noktadan yapılan standart sayımlarla popülasyon trendlerindeki değişimin analizi ortaya çıkıyor. Kuşların yaşam alanlarındaki değişimin izlenebilmesi için bu sayımların yapılması gerekiyor. Mevsimsel dönemlerde yapılan kuş göçlerinde artış ve azalışların sebeplerinin ortaya konulması gerekiyor.”
Bu yıl da sahadan bilgiler geldikçe tür ve adet bazında Türkiye’ye ne kadar kuşun mevsimsel göç hareketi yaptığını öğreneceklerini dile getiren Lort, “Kuşların göç sebebi soğuk iklimlerden sıcak iklime harekettir. Bu yıl hava şartları kışın sıcak gidiyor. Muhtemelen kuş sayısında azalma olacaktır. Su kuşlarının korunması için su kuşlarının kümelendiği alanları koruma ekiplerimizle denetliyoruz. Bu bölgelerde avcılar kontrol ediliyor. Usulsüzlük tespit edildiğinde işlem gerçekleştiriliyor.” diye konuştu.
“Beklentimiz bu yıl sayının daha düşük olması yönünde”
Ankara Merkezli Doğa Araştırmaları Derneği Üyesi ve Kuş Gözlemcisi Barbaros Demirci de Kış Ortası Su Kuşu Sayımı’nda kışın Türkiye’ye gelen ve sulak alanları ziyaret eden su kuşlarının sayılarını düzenli gözlemlerle not ederek, kuşların yıllar içindeki trendini belirlemeyi amaçladıklarını belirtti.
“Çalışmalarımızın, gelecek yıllarda yapılacak bilimsel ve koruma çalışmalarına yardımcı olacağını düşünüyoruz.” diyen Demirci, 1960-70’lerde milyonlarca su kuşuna ev sahipliği yapan yerlerin, bugün oldukça az sayıda kuşu ağırladığına işaret etti.
Demirci, bunun sebebinin insan nüfusundaki artış ve hayvanların habitatlarındaki daralmalar olduğunu belirterek şu değerlendirmede bulundu:
“Sulak alan olarak tabir edilen göller, bataklıklar zamanla yüz ölçümü olarak azaldığından ve nitelikleri eski nüfusları karşılayamayacak kadar bozulduğundan sayı azalıyor. Türkiye, kışın Akdeniz Havzası’ndaki diğer ülkelerle beraber Kuzey Avrupa ve Rusya’nın kuzeyinde üreyen su kuşlarının kışlama merkezi. Kuşlar burada yırtıcılardan ve avcılardan korunarak besleniyor ve üreme dönemi öncesi güç kazanıyor.”
Her gölde aynı kuş türünün bulunmadığını dile getiren Demirci, gölün konumuna ve içeriğine göre değişik kuş türlerinin alanı ziyaret ettiğini anlattı.
Demirci, Sarıyar Barajı’nda en sık rastlanan kuş türlerinin angut, bahri ve balıkçıllar olduğunu belirterek şunları kaydetti:
“Bunun yanı sıra martılar bol miktarda bulunuyor. Barajda balık popülasyonunun yüksek olduğunu biliyoruz. Burada küçük kuğuları her yıl görmekten ayrıca mutluluk duyuyoruz. Bu yıl sayım yaptığımız alanda kuş sayısı geçen yıla oranla oldukça düşüktü. Alan büyük. Diğer ekipler de başka noktaları saydığı için kesin konuşmak için erken. En son Dernek ve ilgili kurumlar bir araya gelerek verileri toplayacağız. Beklentimiz bu yıl sayının daha düşük olması yönünde. İklim şartları sıcak ve yağışsız geçtiği için kuşlar bu yıl alanlarını terk etmek zorunda kalmadı. Bu da bizim daha az kuş görmemizin altındaki en önemli sebep. Böyle araştırmaları 10 yıllık aralıklarla karşılaştırmak daha anlamlı sonuç verir.”
Su kuşu sayımları
Türkiye genelinde 135 alanda gerçekleştirilen 2022 sayımında 104 türden 1 milyon 396 bin 369 su kuşu kayıtlara geçirildi.
Geçen yıl 556 bin 200 sakarmeke, 103 bin 304 çamurcun, 84 bin 685 karabaş martı, 66 bin 123 flamingo, 66 bin 79 yeşilbaş sayıldı. 10 yılda toplamda 15 milyon 971 bin 789 kuş sayımı gerçekleştirildi.
DKMP Genel Müdürlüğünün koordinasyonunda 2014’te başlatılan sayımların sonuçları şöyle:
YılTür SayısıAlan SayısıBirey Sayısı
20141001131.960.693
20151051191.631.318
20161041241.609.538
20171031201.614.179
20181031531.718.675
20191021541.982.579
20201041712.374.317
20211041531.684.121
20221041351.396.369
0 notes
anzacday2015 · 1 year
Text
Göçmen su kuşları Nallıhan
Kış aylarında sıcak ülkelere göç etmek üzere Türkiye’ye gelen su kuşlarının Ankara Sarıyar Barajı’ndaki molaları renkli görüntüler oluşturdu. Türkiye, sahip olduğu sulak alanlar ve elverişli iklimi sayesinde özellikle Kuzey Avrupa ve Rusya’nın kuzeyinden sıcak ülkelere göç eden su kuşlarına güvenli bir dinlenme alanı sunuyor. Enerji toplamak ve yeni üreme dönemine hazırlanmak için Türkiye’ye…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes