“La ilahe illallah Muhammeden resulullah” bu cümle müslümanların kartvizitidir. Bu cümleyi dille söylemek ve kalp ile tasdik etmek, insanın hem bu dünyasını hem de ahiretinin güzel olmasını sağlar; bu öyle bir cümledir ki hem dünyanın hakikati
hem de ahiretin hakikatidir. Ama bu cümle bir iddiadır. İddia da ispata muhtaçtır. İnsan iddiasını ispatlamak mecburiyetindedir. Kuru kuru bu cümleyi söylemek yetmez, bu cümleyi yaşaması lazımdır. İnsan bu cümleyi yaşadığı kadar canlıdır, hayattadır.
Yoksa insan uykudadır. Yaşadığı hayat da rüya hükmündedir. Bütün insanlığın artık bu uykudan uyanma zamanı gelmiştir. Artık insanlar Melik’in hakkını teslim etmeli, kelimei tevhit bayrağının altında birleşmelidir. Dünyada artık küfür ehliyle müminlerin arasının açılmaya başladığı iyice belirginleşmiştir. Herkes tarafını göstermeye başlamış; gri tabaka, yavaş yavaş siyaha ve beyaza dönüşmeye başlamıştır. Melek; saflığın, itaatin şeytan ise günahın, isyanın, egonun örneğidir. İnsansa bu iki örneği kendisinde barındıran dünyada hangisini açığa çıkaracak diye sınava tutulan varlıktır. Maalesef bu sınavı kazanan azdan da az gibi görünüyor. Allah cc herkesin yardımcısı olsun..............alıntı -KAPI paylasımindan.
Resûlullah'ın sav. dediği gibi imanımızın kuvveti zaman zaman artıp azalabilir. Bazen çok yoğun hissedersiniz, bazen o yoğunluğu hissetmezsiniz. Bazen namazda okunan ayetlerle gözünüzden akan yaşlar hayatınızı değiştirir. Bazen de aynı ayet okunur siz sadece rükûyu beklersiniz. İmanın kuvveti artıp azalır. Allah cc. sürekli takva sahibi insanların bile imanlarında iniş çıkış olduğunu vurgular. Bir insanın takva sahibi olması onun mükemmel olduğu anlamına gelmez. Onların da imanları dalgalanır, inip çıkar. Allah cc. bizi imanında iniş olsa bile orada kalmayıp tekrar çıkış yaşayanlardan eylesin.