Tumgik
#Ağaçlarda
dogtrainingblogs · 2 years
Text
Yaramaz Maymun Köpek Yavrusunu Üç Gün Boyunca Ağaçlarda Rehin Tuttu
Yaramaz Maymun Köpek Yavrusunu Üç Gün Boyunca Ağaçlarda Rehin Tuttu
Günlük çevremizde sincapların etrafta koşturduğunu görmeye alışık olduğumuz gibi, Malezya’da yaşayanlar da etrafta sinsi sinsi dolaşan maymunlara alışkın. Ve gerçekten de kesinlikle sevimli olsalar da, makaklar oldukça yaramaz olabilir. Hatta sakinlerin evlerinden yiyecek çalmakla tanınırlar. Ancak belirli bir makak şaşırtıcı bir şey yakalamayı seçti – Saru adında iki haftalık siyah beyaz bir…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
Text
Felaket Güneş Fırtınaları Ağaçlardaki Radyasyon Gölgelerini Açıklar mı
Felaket Güneş Fırtınaları Ağaçlardaki Radyasyon Gölgelerini Açıklar mı
Felaket Güneş Fırtınaları Ağaçlardaki Radyasyon Gölgelerini Açıklayamayabilir Eski ağaç halkalarındaki radyokarbondaki artışlar güneş döngüsüyle aynı hizada değil. Ağaçlar büyüdükçe gövdelerine halkalar eklerler. Bilim adamları, çevrenin geçmişi hakkında bilgi edinmek için bu halkaların kimyasal bileşimlerini ölçebilir. RİCHARD MALAK/GETTY – Felaket Güneş Fırtınaları Ağaçlardaki Radyasyon…
Tumblr media
View On WordPress
0 notes
ozgur-ce · 7 months
Text
Lütfen okuyun!
Mutlu pazarlar arkadaşlar yine bir balkon konuşması ile karşınızdayım. Gün geçmiyor ki burda olaylar bitmiyor 🤦🏻 Biri birini seviyor (ya da çok ilgi görülen biri tarafından beğenilmek hoşuna gidiyor diyelim çünkü sevgi sizin anladığınız gibi bir şey hiç değil!) sonra onunla yorumlaşan herkese anonim oluyor kişileri aşağılayıcı postlar ve yorumlar yapıyor ve bizlerin insanlığı yerlerde gördüğümüz postlarınızı görmek zorunda bırakıyor. Arkadaşlar herşeyi net bir şekilde görüyoruz kim yalan söylüyor kim doğru kendimizi kandırmayalım. Bunu niye yazıyorum? Bence kibir en büyük günahlardan biridir! Bundan sonra kim olursa olsun herhangi bir insan hakkında aşağılayıcı tavır takınan, yorum yapan herkesi engelliyorum. Ya da hesabı sileceğim çünkü burdaki insanlık dışı halleriniz beni ilgilendirmiyor. Mesela Ananas ağaçta yetişmiyor! Bunu öğrenin Ananas meyvesinin aslında tarlada yetiştiğini biliyor muydunuz? Saçma sapan egolarınız yerine Ananas meyvesi birçok tropik meyve gibi yüksek ağaçlarda yetişmez, hatta ağaçta bile yetişmez onu okuyun öğrenin. Ananas meyvesi Google'dan fotoğrafını görebileceğiniz kendine özel tarlalarda yetişir. Ben dün saksıda gördüm çok sevdim size de çektim fotoğrafını 😅 Ananas iyidir onu sevin 🍍🧡
Tumblr media
191 notes · View notes
se-a-ser · 3 months
Text
Doğu Demirkol'un bir esprisi var. gösteri fiyatını iskendere göre belirliyordu hani
ben de bu ara herşeyin fiyatını beyaz peynire göre belirliyorum
bi gömlek bakıyosun mesela 300~500 lira. peynir ne kadar? 300~500 lira. e o zaman gömlek ucuz lan diyorum
hele elektronik cihazlar büyük ölçüde dolara endeksli olduğu için bedava (Apple tarikatı hariç)
mesela kablosuz kulaklık... Huaewi, Honor, Xiaomi, Anker gayet iyi ürünler. kaç para? 1000 liradan başlıyor. yav 2~3 kilo peynir parası, hemen al
peynir nedir arkadaş. 5 kişilik bir aile kahvaltıda oturup 1 kilo yersin biter
"ekmek bulamayan pasta yesin" misali. özellikle kış aylarında muzun kilo fiyatı ekmeğin kilosundan ucuz
et pahalı muhabbeti döner durur. iyi de 1 inek 15~25 kilo arası süt veriyor, yani 200~300 lira. bu hayvancağızın hayatı pahasına et olarak fiyatı 400~500 lira
geçen bir üretici gündem oldu adam yalvarıyor 400 ton mandalinam ağaçlarda kaldı gelin alın diye. alın yiyin, hayvanlarınıza yedirin diye
ayçiçek yağının fiyatı 3~4 sene önce birden artmaya başladı. berberlerin bile önünde teneke teneke yağ satılır oldu. millet 3~5 teneke alıp stok yapmaya başladı. şimdi bakıyorum hala 3~4 sene önceki fiyat. bu stokçu zihniyete ne güzel oldu
gıda konusunda benim genel felsefem bir şeyin ucuzu varsa ucuzunu almak. hepsi iyi olduğundan değil, hepsi kötü... ucuz bulduğunu yapıştır gitsin
şerefsiz İsrail'e boykota devam edelim. bunun yanında pahalı ürünleri de boykot edelim, almayalım. niye pahalısın sen arkadaş diyelim. seni yiyince daha mı uzun yaşıycaz, günümüz güzel mi geçecek, tokluğumuz daha mı uzun sürecek
elimi kuvvetlendirmek için linke pahalı bir peyaz peynir koymuş olabilirim kabul
27 notes · View notes
lalebahcesi · 10 days
Text
Tumblr media Tumblr media
Ağaçlarda çiçek açmış, ama benim kalbimde hâlâ o günkü kar yağışı.
13 notes · View notes
sermerii · 3 months
Text
MUTLU OLMAK İÇİN
1. Bol su için.
2. Kahvaltıda çok, öğle yemeğinde orta, akşam yemeğinde az yiyin.
3. Ağaçlarda ve bitkilerde yetişen yiyecekleri daha çok, fabrikalarda üretilen yiyecekleri daha az yiyin.
4. Hiç bir şeyi içinize atmayın.
5. İbadet ve dua için zaman ayırın.
6. Her gün en az 10 dakika sessiz olarak oturun.Tefekkür edin.
7. Düzenli uyuyun.
8. Her gün 10-30 dakika yürüyüş yapın. Ve yürürken gülümseyin.
9. Hayatınızı başkalarınki ile karşılaştırmayın. Onların seyahatinin nasıl olduğuna dair hiçbir fikriniz yok.
10. Kontrol edemeyeceğiniz olumsuz düşüncelere sahip olmayın. Bunun yerine enerjinizi şu an için harcayın, nefes aldığınız her anın kıymetini bilin, keyfine varın.
11. Sadeliğin güzelliğini keşfedin.
12. Hayatı çok da ciddiye almayın. Fâni olduğunuzu unutmayın.
13. Kıymetli enerjinizi başkaları hakkında konuşarak boşa harcamayın.
14. Sû-i zandan kaçının.
15. Kıskançlık, çekememezlik zamanın boşa harcanmasıdır. İhtiyacınız olan her şeye zaten sahipsiniz.
16. Geçmiş meseleleri unutun. Kişilerin geçmiş hatalarını hatırlatmayın. Bu durum mevcut mutluluğunuzu bozar.
17. Hayat, birisine kin duyarak zamanı boşa harcamak için çok kısadır. Kimseden nefret etmeyin.
18. Geçmişinizle barış yapın ki, şimdiki zamanı bozmasın.
19. Hayatın bir okul olduğunu ve öğrenmek için burada olduğumuzu unutmayın. Problemler, cebir dersi gibi gelip giden, ancak aldığımız derslerin bir ömür boyu devam ettiği eğitim programının bir parçasıdır.
20. Daha fazla gülümseyin ve pozitif olmaya çalışın.
21. Her tartışmayı kazanmak durumunda değilsiniz. Aynı fikirde olmasanız da, anlaşın.
22. Ailenizi sık arayın.
23. Her gün diğerlerine iyi bir şey verin. Gülümseme, teşekkür, iltifat, yardım, destek, moral...
24. Herkesi her şey için affedin.
25. 70 yaşından büyük ve 6 yaşından küçük kimselerle vakit geçirin.
26. Her gün en az 3 kişiye gülümseyin ve tanımadığınız birine SELÂM verin.
27. Başkalarının sizin hakkınızda ne düşündüğü ile ilgilenmeyin.
28. Doğru olanı yapın, yanlışlarınız için de pişman olmayın. Ne oluyorsa ya da olmuyorsa, hayrımıza olduğu içindir!
29. Faydalı, güzel veya neşe dolu olmayan her şeyden uzak durmaya çalışın.
30. ALLAH her şeyi iyileştirir, şu an fark etmesek de, yaşadığımız her şey iyiliğimiz içindir.
31. Bir durum iyi veya kötü olsun, nasılsa değişecektir. Durumu kabullenin.
32. Nasıl hissederseniz hissedin, kalkın, giyinin ve ortaya çıkın. Kendinizi eve kapatmayın.
33. En iyisine henüz sıra gelmedi.
34. Sabah canlı olarak uyandığınız için ALLAH' a şükredin.
35. Maneviyatınız daima mutluluğunuzdur. Hislerinizi önemseyin. İnanın, dua edin, gerekeni yapın ve gerisini ilahi akışa bırakın...
Prof. Dr . Nevzat Tarhan
15 notes · View notes
dianaa70 · 2 months
Text
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı
Önce hafiften bir rüzgar esiyor;
Yavaş yavaş sallanıyor
Yapraklar, ağaçlarda;
Uzaklarda, çok uzaklarda,
Sucuların hiç durmayan çıngırakları
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Kuşlar geçiyor, derken;
Yükseklerden, sürü sürü, çığlık çığlık.
Ağlar çekiliyor dalyanlarda;
Bir kadının suya değiyor ayakları;
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
9 notes · View notes
kral-adam-58 · 1 month
Text
Bilmem neden tutkunum sana
Neden yangınım ölesiye
Her sabah gözlerimi açınca
Neden ilk sen🌹 gelirsin aklıma
Yaşamaktan önce
Neden sensiz soğuk ellerim
Söyle neden
İçim üşüyor sensiz her gece
Bir ay doğar yücelerden,yücelerden
Ben seni düşünürüm
Ay ışığı olur dolarsın içime
Bir bulut geçer göklerden
Ben seni hatırlarım
Bulut bulut yağarsın gözlerime
Sonra serin bir rüzgar eser
Bir martı süzülür enginlere
Seni özlerim neden
Bahar geldi bak
Ağaçlarda bir cümbüş,bir kıyamet
Şen şakrak dallarda kuşlar
Benim içimde bu kahır,bu hüzün neden
Neden bu sel gibi gözyaşları
Bu ümitsizlik neden
Gel artık
Gel de bak gözlerimin içine
Her şeyi anla sevdiğim
Ben söylemeden…
7 notes · View notes
dusleraleminde · 2 months
Text
Tumblr media Tumblr media
📜Belki karanlık bir gecede yeşerir umutlar. Belki ağaçlarda asılı dileklerin zamanıdır. Hep rüzgar esecek, hep ağaçlar çatırdayacak değil ya. Belki bir kelebeğin kanat çırpması serinletir yanan hayatları.✨
11 notes · View notes
yalnzardc · 7 months
Text
Sezai karakoç / Masal
Doğuda bir baba vardi
Batı gelmeden önce
Onun oğullari batıya vardı
Birinci oğul batı kapılarında
Büyük törenlerle karşılandı
Sonra onuruna büyük şölen verdiler
Söylevler söylediler babanın onuruna
Gece olup kuştüyü yastıklar arasında
Oğul masmavi şafağin rüyasında
Bir karaltı yavaşça tüy gibi daldı içeri
Öldürdüler onu ve gömdüler kimsenin bilmediği bir yere
Baba bunu havanın ansızın kabaran gözyaşından anladı
Öcünü alsın diye kardeşini yolladı
İkinci oğul Batı ülkesinde
Gezerken bir ırmak kıyısında
Bir kıza rastladı dağların tazeliginde
Bal arılarının taşıdığı tozlardan
Ayna hamurundan ay yankısından
Samanyolu aydınlığından inci korkusundan
Gül tütününden doğmuş sanki
Anne doğurmamış da gök doğurmuş onu
Saçlarını güneş destelemiş
Yıllarca peşinden koştu onun
Kavuşamadı ama ona
Batı bir uçurum gibi girdi aralarına
Sonra bir kış günü soğuk bir rüzgâr
Alıp götürdü onu
Ve ikinci oğulu
Sivri uçurumların ucunda
Buldular onulmaz çılgınlıkların avucunda
Baba yağmurlardan anladı bunu
Yağmur suları aci ve buruktu
İşin künhüne varsın diye
Yolladı üçüncü oğlunu
Üçüncü oğul Batıda
Çok aç kaldı ezildi yıkıldı
Ama bir iş buldu bir gün bir mağazada
Açlığı gidince kardeşlerini arayacaktı
Fakat batinin büyüsü ağır bastı
İş çoktu kardeşlerini aramaya vakit bulamadı
Sonra büsbütün unuttu onları
Şef oldu buyruğunda birçok kişi
Kravat bağlamasını öğrendi geceleri
Gün geldi mağazası oldu onu parmakla gösterdiler
Patron oldu ama hala uşaktı
Ruhunda uşaklık yuva yapmıştı çünkü
Bir gün bir hemşehrisi onu tanıdı bir gazinoda
Ondan hesap sordu o da
Sırf utançtan babasına
Bir çek gönderdi onunla
Baba bu kağıdın neye yarayacağını bilemedi
Yırttı ve oynasınlar diye köpek yavrularına attı
Bu yüklü çeki
İyice yaşlanmıştı ama
Vazgeçmedi koyduğundan kafasına
Dördüncü oğlunu gönderdi Batıya
Dördüncü oğul okudu bilgin oldu
Kendi oymak ve ülkesini
Kendi görenek ve ülküsünü
Günü geçmiş bir uygarlığa yordu
Kendisi bulmuştu gerçek uygarlığı
Batı bilginleri bunu kutladı
O da silindi gitti binlercesi gibi
Baba bunu da öğrendi sihirli tabiat diliyle
Kara bir süt akmıştı bir gün evin kutlu koyunundan
Beşinci oğul bir şairdi
Babanın git demesine gerek kalmadan
Geldi ve batının ruhunu sezdi
Büyük şiirler tasarladı trajik ve ağır
Batının uçarılığına ve doğunun kaderine dair
Topladı tomarlarını geri dönmek istedi
Çöllerde tekrar ede ede şiirlerini
Kum gibi eridi gitti yollarda
Sıra altıncı oğulda
O da daha batı kapılarında görünür görünmez
Alıştırdılar tatlı zehirli sulara
Içkiler içti
Kaldırım taşlarını saymaya kalktı
Ev sokak ayırmadi
Geceyi gündüzle karıştırdı
Kendisi de bir gün karıştı karanlıklara
Baba ölmüştü acısından bu ara
Yedinci oğul büyümüştü baka baka ağaçlara
Baharın yazın güzün kışın sırrına ermişti ağaçlarda
Bir alinyazısı gibiydi kuruyan yapraklar onda
Bir de o talihini denemek istedi
Bir şafak vakti Batıya erdi
En büyük Batı kentinin en büyük meydanında
Durdu ve tanrıya yakardı önce
Kendisini değistiremesinler diye
Sonra ansızın ona bir ilham geldi
Ve başladı oymaya olduğu yeri
Başına toplandı ve baktılar Batılılar
O aldırmadı bakışlara
Kazdı durmadan kazdı
Sonra yarı beline kadar girdi çukura
Kalabalık büyümüş çok büyümüştü
O zaman dönüp konuştu :
Batılılar !
Bilmeden
Altı oğlunu yuttuğunuz
Bir babanın yedinci oğluyum ben
Gömülmek istiyorum buraya hiç değişmeden
Babam öldü acılarından kardeşlerimin
Ruhunu üzmek istemem babamın
Gömün beni değiştirmeden
Doğulu olarak ölmek istiyorum ben
Sizin bir tek ama büyük bir gücünüz var :
Karşınızdakini değistirmek
Beni öldürseniz de çıkmam buradan
Kemiklerim değişecek toz ve toprak olacak belki
Fakat değişmeyecek ruhum
Onu kandırmak için boşuna dil döktüler
Açlıktan dolayı çıkar diye günlerce beklediler
O gün gün eridi ama çıkmadı dayandı
Bu acıdan yer yarıldı gök yarıldı
O nurdan bir sütuna döndü göğe uzandı
Batı bu sütunu ortadan kaldırmaktan aciz kaldı
Hâlâ onu ziyaret ederler şifa bulurlar
En onulmaz yarası olanlar
Ta kalblerinden vurulmuş olanlar
Yüreğinde insanlıktan bir iz tasıyanlar
11 notes · View notes
muratmesutfan · 1 year
Photo
Tumblr media
Bahar yüzlüm, Rüveydam, Kalbim,
Havalar henüz ısınmadı, sensiz ruhum gibi, bir anda sıcaklık düşüyor, üşüyoruz.!
Kimsenin ağaçlarda filizlenen tomurcuklara ve aşka bakacak hali kalmamış! İsyanların nisyanlara, insanların şeytanlara karıştığı bu hengâmede, bana adın lazım. Bir sığınak, güvenli bir liman... ''Rüveyda'' diyorsam, bu bazen sen, bazen isminde saklı sonsuzluğun sürmelenmiş gözleri... ''Rüveyda'' dünya gurbetinde hasreti çekilen bir Kevser... ''Rüveyda'' diyorsam, yorgunluğuma ebedi bir dinlence oluyorsun. Kalbim, benimle orada buluşacak mısın.?
Rüveyda.!
Belki sana olan sevgisi, aşkı yaratan Yüce Mevla katında bir akis bulur da, Leyla'dan Mevla'ya dedikleri o güzel iklim -hak etmese de- ömrü nihayete ermeden bu fukara adamı bulur.
Sen bana Yusuf (as)'ın atıldığı kuyu olursun, İlahi aşk da o kuyudan tutunarak çıkarıldığım sağlam bir kulp olur. Niyazım budur ve niyazım cennet sabahına varmak nasip olursa, gözlerimi açtığımda karşımda senin bana bakan gözlerinde sevinç gözyaşı dökmek...
Bir daha yazar mıyım bilmeden, son mektupmuş gibi, son cümleymiş gibi: Sevdim seni, mektuplarımı yak ama bunu unutma olur mu..?
Murat Mesut
18 notes · View notes
gunebak · 25 days
Text
ağaçlarda açan çiçekleri görmek tebessüm ettiriyor
3 notes · View notes
06chrome06 · 10 months
Text
EY BENİM GÜZEL SEVDALIM / AFŞAR TİMUÇİN
Sana alışıyorum
Yuvasında kuş gibi
Kıyıda deniz gibi
Rüzgâr gibi ağaçlarda
Yürekte bir gelip
Bir giden kaygı gibi
Sana alışıyorum
Yepyeni bir şarkı gibi
Ses gibi bir boşlukta
Birden durup
Birden dağılıyorum
Artık yasalarım başka
Sana alışıyorum
Sana göre kuruyorum kendimi
Sokakta çocuklar gibi
Gemide direkler gibi
Bağlanıyorum sana
Tumblr media
12 notes · View notes
mirayyy777 · 3 months
Text
seni sevmek bazen incitiyor.
her sabah seni yanımda göremeyerek uyanıyorum.
penceremin yanındaki yatağımda doğrulup seni düşünmeye dalmışken buluyorum kendimi. bizi düşlerken.
derinden.
sana yazdığım bu kaçıncı şiir?
kelimeler kifayetsiz, ben sana doyamıyorum.
seni çizdiğim bu kaçıncı portre?
hiçbir renk kalbime konduğundaki kadar sıcak durmuyor.
şu an tutamadığım o ellerini hâlâ avuçlarımın içindelermiş gibi hissedebiliyorum.
sıcaklığını, yumuşaklığını, hissedebiliyorum.
seni seviyorum.
en çok yüzünü karşıma alıp izlemeyi seviyorum. merhamet ve vicdan yoksunu gözlerinden korkuyu hissetmeyi, keskin yüz hatlarında boğulmadan yüzebilmeyi, gözlerinle dudakların arasında gidip gelmeyi ..
kirpiklerini tek tek saymayı, eşit değilse eşit olmaları için fazla olanları koparmayı ve kopardıklarımı kutumda saklamayı istiyorum.
parmaklarımı o güzel saçlarında dolaştırmayı, sonra onları koklamayı istiyorum.
maksadım dokunmak tanrının saçlarına sana sahip olduğum her şeyi verebilirim.
sevgimi karşılıksız bırakmaman için her şeyi yapabilirim.
seni seviyorum.
seninle sarılmak, öpüşmek .. sevgilim ..nasıl mı hissettiriyor? bahar geliyor birden, gökyüzündeki tüm kuşlar şarkı söylemeye başlıyor, ağaçlarda çiçek açıyor, kalbimdeki ritimlerden şarkılar oluşuyor
dokunuşların sevgilim .. güneş bile tenimi senin dokunuşların kadar kavurmadı, kavuramaz da .. ben o ateşte kavrulsam da çıtımı çıkarmam, çünkü gözlerin sevgilim, gözlerine daldığımda tüm vücuduma su serpiyorsun.
raks ediyorsun zihnimde, kalbimizin ritimlerinden oluşan bir bestenin raksı bu.
beni bağışla sevgilim.
en büyük günaha, sana ilgi duydum.
kusursuzsun,
bir tanrı gibi.
beni güzelliğinle korkutuyorsun.
beni tapacak bir şeylerin olduğuna inandırıyorsun.
miray
2 notes · View notes
sriusagelemeyenadam · 3 months
Text
Günaydın kalbim bazı şeylere veda etme vaktin çoktan geldi buna kendini alıştırsan iyi olacak giibiiii biliyorsun her sonbahar da ağaçlarda kendini yeniler
6 notes · View notes
aynodndr · 3 months
Text
Tumblr media
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı
Önce hafiften bir rüzgar esiyor;
Yavaş yavaş sallanıyor
Yapraklar, ağaçlarda;
Uzaklarda, çok uzaklarda,
Sucuların hiç durmayan çıngırakları
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Kuşlar geçiyor, derken;
Yükseklerden, sürü sürü, çığlık çığlık.
Ağlar çekiliyor dalyanlarda;
Bir kadının suya değiyor ayakları;
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Serin serin Kapalıçarşı
Cıvıl cıvıl Mahmutpaşa
Güvercin dolu avlular
Çekiç sesleri geliyor doklardan
Güzelim bahar rüzgarında ter kokuları;
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Başımda eski alemlerin sarhoşluğu
Loş kayıkhaneleriyle bir yalı;
Dinmiş lodosların uğultusu içinde
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Bir yosma geçiyor kaldırımdan;
Küfürler, şarkılar, türküler, laf atmalar.
Birşey düşüyor elinden yere;
Bir gül olmalı;
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Bir kuş çırpınıyor eteklerinde;
Alnın sıcak mı, değil mi, biliyorum;
Dudakların ıslak mı, değil mi, biliyorum;
Beyaz bir ay doğuyor fıstıkların arkasından
Kalbinin vuruşundan anlıyorum;
İstanbul'u dinliyorum.
Orhan VELİ
2 notes · View notes