Tumgik
#öyle bomboş
hissizbiryazar · 5 months
Text
Eskiden yani daha küçükken ben, yağmurlu havaları çok severdim. Hava biraz gri oldu mu yağmur yağsın fırtına çıksın şimşekler çaksın diye dua ederdim. Şimdi büyüdüm o yağmurlu fırtınalı havalarda yola çıkıyorum. Üniversiteye gidiyorum her gün 2.5 saat gidiş 2.5 saat dönüş. Çok zor doluyor belki benim o yaşlarımdaki küçük bir çocuk hala cama çıkıp fırtına olsun diye dua ediyor, esen her rüzgar, bir öncekinden daha sert olunca hevesleniyor o manzarayı izliyor. Bense şimdi yağan her damlaya küfür edecek seviyeye geldim. Soğuk, donuyorum, yoruluyorum, ıslanıyorum, hastalanıyorum...
Büyümek çok farklıymış ben sevmedim o yaşlarıma dönmek istiyorum. Evden hiç çıkmamın gerekmediği yağmurdan keyif aldığım şimdek çakmasını sevdiğim zamanları geri istiyorum. Ben büyümeyi hiç sevmedim!
5 notes · View notes
mel-inoe · 7 months
Text
kişiliğimin oturduğunu düşünüyorum özellikle infj olduğumu falan kafamda kabullenince hislerim bi rahatladı "bizi görmezden gelmiosun artık şükhür" falan dediler kendi kendilerine.
3 notes · View notes
kimmkitsuragi · 1 year
Text
argh. konser için ispanyaya gidebiliyor olmak ne güzel bi şey ya. am istanbula geldiğinde bile gidememiştim lol
1 note · View note
kafamizhasta · 1 year
Text
kahve eşliğinde saatlerce hiçbir konuya bağlı kalmadan öyle bomboş konuşmaya ihtiyacım var
567 notes · View notes
hisboslugu · 2 months
Text
desem ki, yeryüzüne beş peygamber geldi; beşincisi sensin. desem ki, iki kişi kaldık dünyada; ikincisi sensin. desem ki, birisi var yeri göğü var eden; o da sen olurdun. sana tapmak için kilden bir heykel yapardım güzelliğince. bilsem ki sen tanrı'dan iyisin, bilsem ki tanrı senden güzel değil. senin o kocaman kocaman gözlerin yok mu, nasıl duruyor boşluğunda arzuların anlamıyorum. nasıl nasıl bakıyor bana, böyle merhametten uzak. git diyorsun, nereye gideyim? ümitlerim ne olacak, bunca şiirleri kim söyleyecek sana, kim anlatacak dünyaya sığmayan güzelliğini? gitmek mümkün olsa da gitsem uzaklara, sevmesem seni bir daha, paramparça etsem yüreğimi cam gibi. sonra yaksam, savursam küllerini karlı dağlardan, açık denizlerden. yine seni severdim toz toz, yine sana tapardım küllerin ağırlığınca. bu oksijen gazı olmasa da olurdu ama beethoven gelmeseydi dünyaya seni bu kadar sevemezdim. ikimizin ortasında o duruyor; sağımızda birinci keman, solumuzda ikinci keman, karşımızda üçüncü keman. sonra orglar, flütler, kontrbaslar. sustur şu orkestrayı beethoven, şimdi dokuzuncu senfoninin sırası mı? bunca yalnızlıklar, bunca yoksulluklar benim işim değil. bu çirkinliği ben yaratmadım, ne de bu kahpe güzellikleri. bende sevmediğin ne varsa senden türedi. şu karanlık bakışlar, şu ellerin pisliği, şu dudaklarımdan çıkan iğrenç sözler; besbelli senin eserin. ne buldumsa sende buldum, kötülükten yana. ne öğrendimse senden öğrendim, seni sevdikten sonra başladım yaşamaya. seni tanrı yarattıysa beni kim yarattı? bu azabı kim verdi bana? çıngıraklı yılanların zehrini içtim, balinaların kusmuklarını. kükürt kokulu imkansızlıklar içindeyim oysa güzeldim tarihin ilk çağlarında. görsen şaşardın, öyle aydınlıktım, öyle iyiydim. kobalt mavileriyle doluydu yüreğim, kurşun beyazlarıyla. severdin beni, midye kabuklarının yeşilliğince. sonunda dediğim çıktı işte. samanyolu'ndan bir yıldız düştü dünyaya, sinekler gibi eziliverdi insanlar. her şey bir anda olup bitti, yapayalnız kaldık. ne radyo-aktivite, ne mantar şeklinde bulutlar, ne yaşamak sevinci, ne ölüm korkusu. sonunda üç kişi kaldık dünyada. sen, ben, bir de jiro'nun lesko'su. yine bana bakarken yüzün kızarıyor, toplum kurallarından kurtulamadın daha. bütün çayırlar bomboş. görmüyor musun? al başını dağlara çık, avaz avaz şarkı söyle sokaklarda. bir kibrit çak, bütün evler yansın. yüz bin yılın öcünü al bu şerefsiz dünyadan. sonra kaldır kendini, denize at. biraz serinle. sevebildiğim kadar insanım ben, on gram arsenik yeter canıma. beni düşünme. uzan mistral rüzgarlarının üzerine nünbüs bulutlar geliyor, kaç. uykumuz bölündü çırılçıplağız, kum fırtınaları başladı çin seddinin ötesinde. gölgemizi bir asya şehrinde unuttuk. taklamakan çöllerinde kaldı rüyalarımız. haydi git. yok olduk, iki olduğumuz yerde. haydi git. bir kalırsak yine var olacağız.
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
ümit - b.k.d.
35 notes · View notes
bvcwei · 6 months
Text
Sevgilim benim içimde aşk yok. Sevda yok. Yol yok. Ben yarı yolda kalmışların sözlüğüyüm. Kitabım yok. Yüzümde bir anlam yok. Kimsesiz gibi bomboş hissetmekten öte hissim yok. Biliyorum affedilir değil. Sen beni affet. Benim seninle yürümek isteğim yok. Cehennem nasıl bir şey şimdi anladım. Daima arafta olduğumu savunurdum. Buna inanmak ister ve inanırdım. Ancak ben cehennemin içindeyim. Burada bulunan hiç kimse yeniden arafa ulaşamaz. Hüküm giyildi. Cehennemin bedenimde bıraktığı yanıkları zevkle kabul ediyorum. Git. Kurtar kendini. Ben mağlup oluşumu şarap içerek değil, kadehe kanımı süzerek kutluyorum. Bugün kutlu gün. Tarihe, tarihin eskimiş sayfalarına bir anı olarak kendimi sunuyorum. Toprağına karıştığın dünyaya derin nefret besleyerekten, toprakta dinleniyorum. Acı bir başka acıya gebe kalır. Ve hiç bir acı bir diğerinden daha hafif doğmaz. Aksine. Farklı bir güçlülükle dünyaya bir azap doğar. Bunları hiç bir öğretmen anlatmaz. Bunların öğretmeni yoktur. Ancak her gece karşına kendi ellerinle gömdüğün çocukluğun geçip sana hayatı öyle bir anlatır ki, hayatında hiç bu kadar sızlamaz sol yanın. Diyeceğim o ki, sevgilim bugün sana seslenmekten öte fısıldıyorum. Fısıltımı seçebildiğinde şayet işte o zaman kendini bir yolun ortasında bulacaksın. Bulacaksın zira sen henüz yolların aslında bir hiç olduğunu bilmiyor ve görmüyorsun. Sükûtun hazin sonu nedir bilir misin? Delilik.
83 notes · View notes
kuestrima · 1 month
Text
Bazen öyle çok dolarsınki,ne yapacağını bilmez bir vaziyette bomboş biri olursun, çok ağlamak istersin ağlayamazsın, bağıra çağıra nefretini, öfkeni, hırslarını kusmak istersin ancak yapabildiğin tek şey buruk bir tebessüm yerleştirmek olur suratına..
20 notes · View notes
noksanbiri · 5 months
Text
haberin var mı?
yazıya böyle başlıyorum çünkü, tam da şu an arkada fikret kızılok'tan bu şarkı çalıyor. birkaç dakika düşündüm bu şarkı üstünde. yazmak istedim. ama zihnimde kelimeler cümleler o kadar karışıklar ki birleştiremedim. zihnim kalabalık ama baktığım yerler bomboş. yalnızlık diyorum bazı anlarda ansızın sizi yakalıyor. çaresiz kalmıyorsunuz ama uzunca bi süre içiniz daralıyor. ya da bende öyle oluyor bilmiyorum. havalardandır diyip artık kendimi avutamıyorum. söylenmeyen veya söylenen bütün kelimeler beni elleriyle boğuyor. bunu kendime yapmamam lazım sadece bunu biliyorum. hayırlısı. en son demiştim ki daha mutlu bir postta görüşürüz ama git gide zifiri bir üzüntü beni ele geçiriyormuş gibi hissediyorum. zaman neler gösterecek bakalım. sevgiyle.
35 notes · View notes
sonsuzamanlar · 10 months
Text
Ni Hao & Merhaba
Merhaba ben Kardelen insan kalbinden geçenleri yazarken yalan yazamazmış kalemi hiç kaldırmadan yazıyorsa gerçekten içinden geçenleri yazıyor demekmiş bende yeni öğrendim. Bu aralar içim bomboş mutlu olma yetimi ve duygumu kaybettim sanırım ne olursa olsun tam olamıyorum hep bir yanım eksik kalıyor. Yeni ve mesleğim olan bir işe girdim 1 martta iş başı yapacağım bunda bile tam mutlu olamıyorum birşeyler eksik ruhumda tamamlayamadığım Barışın yokluğu mu yoksa gerçekten yapayalnız oluşum mu geçen sene bu zamanlarda uyuşturucu ile boğuşuyordum şükretmem gerekir halime biliyorum Allah'a şükür 10 aydır temizim ama daha öncede 10 ay temizdim ve 12 ayda yani 1 yıl temizdim ve yine başlamıştım. Korkuyorum yine öyle olmaktan kaybederim yeni gireceğim işi ve asla iş bulamam bundan sonra yaş olmuş 15 gün sonra 42 olacağım ve artık bu işide kaybedersem hayatımı toparlayamam ne olur bana yardım et Allah'ım beni koru uyuşturucudan sen bana uzak durmak için sonsuz güçlü bir irade ver Rabbim. Yeni yepyeni bir defter yeni sayfalar bu sayfaları güzellikler huzurlu mutlu duygularla doldurmamı nasip et Allah'ım.... Belki uğurlu gelir uğur getirir bu tarih bana babamın doğum günüydü bugün ve bugünün bitmesine son 3 dakika babacım doğum günün kutlu olsun seni çok seviyorum nice güzel huzurlu sağlıklı nice doğum günlerini kutlamak dualarımla..... İyisi varsın kötü olan herşeyi varlığınla desteğinle aştığım canın babam umarım benimle kıvanacağın günler yaşatırım sana en büyük dileğimdir bu.....
Tumblr media
79 notes · View notes
kurtarici0 · 3 months
Text
Masa bomboş ama çok kalabalık öyle bir gece
17 notes · View notes
bvcwei · 6 months
Text
Kursağıma ilişti. Görmezden gelinen her şey neden bu kadar belirginleşiyor. Söylesen keşke. Ben biliyorum fakat duymak istiyorum. Senden özellikle. Sorma niye diye. Cevap ver sadece. Bak kursağıma ilişti kaldı. Geçmiyor. Duvarımdaki çatlaktan sesler geliyor, duyuyor musun sen de benim gibi? Her duyduğunda bomboş bakıyor musun sen de benim gibi? Görüyor musun peki? Gözlerimdeki o boşluğu görebiliyor musun, söyle. Derin bir kuyu gibi boş. Artık çıkmaz o kuyudan su. Geçti. Tabii ki geçti. Ben çoktandır geçtim. Silikleştim. Ve karşınızda gördüğünüz hiç ben olmadım. Ama o kadar baskın ki görüntüm hiç silikleşmeme şahit olamadınız. Ben sadece seni istedim. Sadece sen yarama tuz bassan ben merhemdir deyip geçeyim. Bunu da kabul etmiştim. Ben yangında seni izlerken gözümün içine bakıp, öylece durmanı da kabul etmiştim. Niye diye sorma. İstedim. İstedim öyle ki isteğimden vuruldum. Ben hep böyleydim. Beni kimse yaralayamazdı ama ben yaralanmak için bir şeyler yapardım kendime, sonra da sızlanmak için seni arardım. Ben çok istedim. Derin anlamı olsun gözlerimin. Cehennem oldu bu gözler. Niçin? Hiç bilmiyorum. Şimdi seni aklamıyor ama karalamakta gelmiyor içimden. Şimdi seni anmıyor ama unutmakta gelmiyor içimden. Resmine bakmıyorum ama yakmakta gelmiyor içimden. Biliyor musun istiyorum ki oturayım kursağımda ilişen ne zıkkımsa biraz da ben ekleyeyim. Sonra kendi merhametli sesimi unutmuşluğuma rağmen geçti diyeyim kendime. Parmaklarımın arasındaki sigara bile titresin, bense sessizce geçti diyeyim. Geçmediyse de geçmiş sayalım bu gece. Sonra tekrarlarız her gece. Geçer.
89 notes · View notes
girifit · 1 year
Text
sana biraz kendimi anlatacağım, zafer. gözlerin dolmasın, ellerin titremesin. olur mu? olsun. her aynaya bakışımda bir canavar onun arkasında ise ağlayan küçük bir kız görüyorum. kendi küçüklüğüm. kan revan hâlde yalvarıyor bana, zafer. bir anda ağlamaya başlıyorum. bomboş evde, yapayalnız kaldığım boş koridorlarda hıçkırıklarım yankılanıyor. sesim duyulacak diye korkuyorum. hep susturdular beni, zafer. konuşsam tekrar, kızarlar değil mi? bundan suskunluğum. bundan korkaklığım. elleri tütün kokan, kan kokan bir çocukluk benimkisi. ağlamak isterken ağlayamamak. gülmek isterken sadece kıkırdayabilmek. hep karanlık odalara saklanmak. ben savaşmayı nasıl öğrendim bilmiyorum, zafer. ama öğrendim ya da öğrendim sandım. çok düştüm. hâlâ düşüyorum. düştüğüm yeri yuva belliyorum. yazının bu kısmında başladı ellerim titremeye. ama korkma halledeceğim ben. her şeyi, sırayla halledeceğim. o kandan korkan küçük kız bendim, zafer. sonra yaralarımı sarmayı öğrendim. canımı yakan şeyleri bana iyi gelir sanarak yapmaya başladım. daha çok canım yandı. çocuktum ben, zafer. küçük bir çocuktum. bir gecede büyüttüler beni. büyümek zorunda bıraktılar. elleri kan kokan hangi çocuk çiçekleri sever, zafer? ben sevemedim. toprağıma ekilen tek bir çiçeği bile yaşatamadım. susuz bıraktım. zehir döktüm belki de. zehirdim ben, zafer. öyle dediler. nefes almam bile zararmış. söyleyemedim. nefesimi kesmek için her şeyi yaptım ama hep başarısız oldum, diyemedim. ben yine sustum, zafer. ağladım. geceler boyu, küçük bir çocuk gibi ağladım. karşıdan karşıya geçerken eli bırakılan bir çocuk gibi savunmasız hissettim kendimi. korktum. kimseye sarılamadım, kimseye sığınamadım. hep hallederim sandım. tek başıma hallederim dedim. bak, zafer. gözlerim doldu. ama merak etme, ağlamayacağım. artık o küçük çocuk değilim ben. değiştim. çok değiştim. içimi sevinç değil nefret bürüdü. önümü göremedim. koşa koşa gittiğim sokakta yürürken kalbime saplanan ağrı beni kıvrandırdı acıdan. nefes alamadım, zafer. küçükken oyunlar oynadığım parkta kaç paket bitirdiğimi saymadım bile. sayamadım. yalnız kaldım. dört duvar içersinde yaşadım. yıktılar o duvarları üzerime. boşluklara daldım. çok sigara içtim, zafer. ve bunu ölmek için yaptım. ama hâlâ yaşıyorum. gücü olmayan, yenilmiş birisi gibi görüyorum artık kendimi. konuşmaya bile hâlim yok. satırlarca yazdığıma aldanma, olur mu? bir sigaram kaldı, bugün için. ama içimde binbir acı var. ben bu acıları kaldıramıyorum, zafer. bir sigaram, bir de gazı azalmış çakmağım kaldı. içim nasıl yanıyor, bilmiyorsun. titreyen sesim ile seslenmek istiyorum. birisi gelsin yardıma, uçurum kenarında ölmek istemiyorum ben zafer. o kalan son adımı atmak istemiyorum. ağlamayacağım demiştim ya. ağlıyorum, zafer. saklayamıyorum artık yaşlarımı. süzülüyor her biri birer birer. ben gittikçe eksiliyorum. daha çok şey var, sana anlatacağım. ama nefesim yetmiyor. acım lânetim, nefesime düşman. hoşçakal.
154 notes · View notes